Jump to content

Web/Light/Visual Novel Tavsiye/Tartışma Bölümü


Shiba Tatsuya

Önerilen İletiler

BakaTsuki'de 6 Vol var seri bittiyse tamamı çevrildi mi oraya, yoksa devamı var da başka sitede mi? (Yazmak sıkıntıysa sonra cevaplarsın :P )

6 seri den oluşuyor. Son seri beni benden alıp seni sana bırakmadı.  sadece kapağını paylaşıyorum, bu hesabın sahibi bile seriye başladı.

 

(tamam görkem gidiyorum kızma. :P )

 

250px-UtsuroNoHako6_1.jpg 

Maria aşktır gerisi heyecandır gençler. (OOOO ELİNDE SİYAH KUTU VAR!) Aha spoiler geliyor. (Kız hepinizden fazla yaşadı. İlk 60 sayfada öğreniyorsun birinci kitapta, çok mühim bir şey değil.)

 

Hadi son bir şey söyliyim. Ya da söylemiyim. Okumazsanız siz kaçırırsınız. Muck.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Yanıtlar 279
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Forumumuzda Web Novel ve Light Novellar için bölüm bulunmadığından genel tartışma/tavsiyeler için bu konuyu açıyorum. En başta WN ve LN’nin ne olduğuna gelirsek:   Light Novel: Japonların yaptığı res

Arifureta'nın ilk 6 bölümünün özeti:     En heyecanlı yerinde bıraktım  :P acaba devamında ne olacak? Yakında... En önemli kısımları özet yerine tam çeviri yapmaya çalıştım ama aynı duyguyu verir m

Chapter 11 hazır.  

Arifureta'nın ilk 6 bölümünün özeti:

 

Olaylar Hajime’nin bir pazartesi sınıfa girmesiyle başlıyor. Her zamanki gibi Hiyama Daisuke ve grubu Hajime’yle uğraşıyorlar. Kaori’nin geldiğini görünce dağılıyorlar ve Hajime başına istemeden bela açan kişiyle kalıyor. Kaori’nin sürekli Hajime’yle konuşması, onun Hiyama ile başının belaya girmesine neden olmuş. Öğle arası olup Kaori ve Hajime, Kaori’nin isteği üzerine birlikte yemek yerlerken sınıfta bir parlama olur. Işık gittiğinde sınıfta bulunan öğrenciler ve öğretmenleri yok olmuştur.
Gözlerini açtıklarında sınıftaki herkes kendilerini farklı bir dünyada bulurlar ve onları bir rahip karşılar. Kendini Ishtar olarak tanıtan rahip, onları buraya çağıranın taptıkları Eht-sama olduğunu söyler. Sonra da bu dünyanın durumunu kısaca özetler: Bu Tortus denen Dünyada zeki olan 3 ırk vardır; İnsanlar, Şeytanlar ve Yarı-İnsanlar. İnsanlar dünyanın kuzey tarafını yönetirlerken, Şeytanlar güneye hükmetmektedir. Yarı-İnsanlar ise dünyaya karışmayarak doğudaki ormana çekilmişlerdir. İnsanlar ile Şeytanlar arasında yüzlerce yıldır savaş sürmektedir. İnsanların sayısının Şeytanları geçmesine rağmen, Şeytanların birey olarak daha güçlü olmalarından şimdiye kadar birbirlerine fazla üstünlük sağlayamamışlardır. Fakat son zamanlarda Şeytanlar, çok sayıda Canavarı (Doğada bulunan büyüye maruz kalan hayvanların mutantlaşmış halleri, akılları yok) eğitmeyi başardıklarından İnsanlar sayı üstünlüklerini kaybetmiştir ve yok olma tehlikesiyle karşılaşmışlardır. İnsanların yok olma tehlikesini gören Eht, bu dünyadan daha üst boyutta bulunan bir yerden Hajime ve sınıfı çağırarak İnsanlara yardım etmiştir. Daha üst boyuttan gelen öğrenciler, bu alt boyuttaki dünyada süper güçler kazanmışlar ve normal insanlardan çok üstün seviyeye gelmişlerdir. Kendilerinden insan ırkını kurtarmaları istenir. Açıklama bittiğinde bulundukları devasa dağdan uzun merdivenlerle aşağıya inerler ve kralın kendileri için hazırlattığı ziyafetten sonra özel odalarında dinlenmeye çekilirler.
Ertesi gün eğitim ve dersler başlar. Onları eğiten şövalye lideri Meld, öğrencilere 12x7 cm lik gümüş plaklar dağıtır ve bunların “Artifact” olduğunu söyler. “Artifact”, kadim zamanlardan kalma, şu anki teknoloji ve büyü bilgisiyle üretilemeyen büyüsel eşyalardır. Meld, öğrencilerden bir damla kanlarını Artifact’ın üzerinde bulunan büyü çemberine damlatmalarını, bu sayede kendi yeteneklerini görebileceklerini söyler. Hajime kanını damlattığında şunu görür:
 
İsim:           Nagumo Hajime   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                    Seviye: 1
Sınıf:         Transmutation Artist (Synergist)
Güç:             10       Sağlık:               10
Bağışıklık:    10        Çeviklik:            10
Büyü:            10       Büyü Çevikliği: 10
Yetenekler: Transmutation, Dili Anlama
(Not: Synergist sınıfı bir zanaat sınıfı ve Full Metal Alchemist’teki simya yeteneğine çok benziyor. Ama ondan çok daha dezavantajlı. En başta dönüştürdüğü maddenin mineral olması gerekiyor, her maddeyi dönüştüremiyorlar. İkincisi ise maddeleri birbirlerine dönüştüremiyor. Yani metali altına falan dönüştüremez sadece minerallerin şekillerini istediği gibi değiştirmeyi sağlayan bir yetenek)
 
Bunu gören Hajime’nin sevinci Meld’in konuşasıyla son bulur: Bu dünyadaki normal bir insanın statları 10’dur ve öğrencilerin bu sayının birkaç katı olması gerekmektedir. Seviye kişinin potansiyelini gösterir ve statlar yükseldikçe artar. İnsanlar için maksimum seviye 100’dür. Meld, öğrencilerin Artifact’larını göstermesini, durumlarına göre onlara eğitim programı hazırlanacağını söyler. İlk atılan kişi popüler çocuk Kouki’dir:
 
İsim:           Amanokawa Kouki   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                       Seviye: 1
Sınıf:          Kahraman
Güç:              100      Sağlık:               100
Bağışıklık:    100       Çeviklik:            100
Büyü:           100      Büyü Çevikliği: 100
Yetenekler: Tüm Özelliklere Uygunluk, Tüm Elementlere Bağışıklık, Fiziksel Bağışıklık, Kompleks Büyü, Kılıç Oyunu, Herkül Gücü, Hızlı Hareket, Öngörü, Yüksek-Hızlı Büyü Yenilenmesi, İz Sezgisi, Büyü Sezgisi, Limit Kırma, Dili Anlama
 
Meld bunu gördüğünde, kendisinin krallıktaki en güçlü kişilerden olduğu halde 62. Seviyede statlarının 200 civarında olduğunu söylüyor. Hajime’nin en düşük olduğundan sınıftakiler tarafından alaya alındığını gören öğretmenleri Aiko, Hajime’ye kendisinin de onun gibi güçsüz olduğunu, bunun önemli olmadığını söyleyip Artifact’ını gösteriyor:
 
İsim:          Hatayama Aiko   Yaş:      25
Cinsiyet:    Kadın                  Seviye: 1
Sınıf:          Çiftçi
Güç:              5         Sağlık:               10
Bağışıklık:    10       Çeviklik:            5
Büyü:           100      Büyü Çevikliği: 10
Yetenekler: Toprak Yönetimi, Toprak Yenileme, Menzilli Ekim, Büyüme Uyarımı, Seçici Üretme, Bitki Değerlendirme, Gübre Üretimi, Karışım Geliştirme, Otomatik Hasat, Fermantasyon Operasyonu, Menzilli Sıcaklık Ayarlama, Çiftlik Bariyeri, Bol Yağmur, Dili Anlama
Yardım etmek isteyen öğretmeni bununla Hajime’yi daha da depresyona sokar.
Hajime 2 hafta eğitim yapıp, yeteneklerini geliştiremeyeceğini anlayınca artık eğitim zamanları kütüphanede kendini geliştirmeye çalışır. Şu anki durumu:
 
İsim:           Nagumo Hajime   Yaş:     17
Cinsiyet:    Erkek                   Seviye: 2
Sınıf:         Transmutation Artist (Synergist)
Güç:            12       Sağlık:               12
Bağışıklık:    12      Çeviklik:            12
Büyü:           12       Büyü Çevikliği: 12
Yetenekler: Transmutation, Dili Anlama
 
2 haftada Hajime bu kadar gelişebilmişken Kahraman Kouki:
 
İsim:           Amanokawa Kouki   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                        Seviye: 10
Sınıf:          Kahraman
Güç:              200           Sağlık:               200
Bağışıklık:    200           Çeviklik:            200
Büyü:           200           Büyü Çevikliği: 200
Yetenekler: Tüm Özelliklere Uygunluk, Tüm Elementlere Bağışıklık, Fiziksel Bağışıklık, Kompleks Büyü, Kılıç Oyunu, Herkül Gücü, Hızlı Hareket, Öngörü, Yüksek-Hızlı Büyü Yenilenmesi, İz Sezgisi, Büyü Sezgisi, Limit Kırma, Dili Anlama
 
Tortus’ta büyü yapmak için iki şey gerekiyor: Büyü çemberi ve büyülü sözler. Bunların büyüklüğü kişinin büyüye yatkınlığına göre değişiklik gösteriyor, Canavarlar dışındaki canlılar asla sözsüz/çembersiz büyü yapamıyorlar. Basit bir “Alev Topu” büyüsünü bile yapmak için ortalama 20 cm çaplı çember gerekiyor. Hajime’nin ise bu basit büyü için bile 2 metrelik çembere ihtiyacı var, yani savaş için elverişli değil. Kendi “Synergist” yeteneği için üstünde büyülü çember bulunan eldivenler giyen Hajime, bununla yerde çukur açma/yükseklik yapma gibi şeyler yapabiliyor.
Hajime dünya tarihini okuyup bazı şeyleri öğreniyor: Yarı-İnsanlar’ın büyü güçleri olmadıkları için diğer ırklar tarafından aşağılanıyorlar Tortus’ta. Dünyayla uğraşmak istemediklerinden, kendi ırklarından başka kimsenin yolunu bulamadığı “Ağaç Denizi” nde yaşıyorlar. Şeytanlar ise büyüde çok kabiliyetliler ve çok küçük büyü çemberleriyle bile büyü yapabiliyorlar. Son olarak Great Dungeonlar(Muazzam Zindanlar)… Dünyada toplam 7 Great Dungeon var ve bunlar dünyanın en tehlikeli yerleri. Sadece 3’ünün yeri biliniyor ve yakında bunlardan biri olan Orcus Dungeon’ına sınıfça eğitime gidecekler.
Orcus Dungeon’ı 100 kattan oluşuyor ve daha alt katlara indikçe Canavarlar güçleniyor (Her kat her yönde kilometrelerce uzuyor). Buradaki Canavarlar dışarıdakilerden daha güçlü olduklarından içlerinde bulunan büyü taşları daha kaliteli(Büyü taşlarıyla yapılan büyüler çok daha güçlü oluyor). Dungeon’da canavarlar dışında tuzaklar da var. Maceracıların para kazanmak için sürekli gittikleri bir yer (ilk katları basit). 20. Kata ulaşabilen maceracılar 1. sınıf, 40. Kata ulaşabilenler elit 1. sınıf savaşçı sayılıyor. Bugüne kadar gidilebilen en ileri kat 65. Kat. Oraya ulaşan kahramanın karşısına çıkan Behemoth denen canavar yüzünden daha ileriye gidilememiş.
İlk seferleri olduğundan sadece 10 kat ilerleyecek olan öğrenciler Meld’in önderliğinde Dungeon’ın olduğu şehre gidip handa dinlenmeye çekilirler. Hajime, sadece 10 kat gideceklerinden katılmamayı düşünmez. Gece tek başına olduğu odasında kitabını okurken kapısı çalar. Kaori kapıda beklemektedir:
K: Nagumo-kun, hala uyanık mısın? Benim, Shirasaki. Seni biraz rahatsız edebilir miyim?
H: Ne??
K: Eh?
H: Bir şey yok. Sorun ne? Bir şey mi söyleyeceksin?
K: Hayır, sadece seninle konuşmak istemiştim. Rahatsız mı ediyorum?
H: İçeri gel.
K: Tamam.
Sevinçli şekilde içeri girdikten sonra Hajime’nin çayı hazırlayıp karşısına geçmesini bekler.
K: Teşekkürler.
H: Ne hakkında konuşmak istemiştin? Yarınla mı ilgili?
K: Yarınki Dungeon ile ilgili. Nagumo’kunun burada kalmasını istiyorum. Eğitmenleri ben ikna ederim. Bu yüzden lütfen!
H: Şey, yük olduğumu biliyorum… Ama zaten burada olduğuma göre geride kalabileceğimi sanmıyorum.
K: Yanlış anladın. Yük olduğunu söylemek istemedim.
K: Sadece içimde kötü bir his var. Az önce uyurken rüyamda seni gördüm. Seslendiğimde fark etmedin bile. Peşinden gittiğimde yetişemedim. Sonunda…
H: Sonunda?
K: Yok oldun.
H: Anlıyorum.
H: Rüya rüyadır Shirasaki-san. Bu sefer yanımızda Meld ve onun tecrübeli şövalyeleri var. Kouki gibi bir ton güçlü insan bizimle. Tüm sınıfımız inanılmaz. Aslında düşmanlarımıza acıyorum. Bu rüyalarının nedeni muhtemelen benim bu kadar zayıf olmam.
K: Yine de… yine de… korkuyorum.
H: Öyleyse.
H: Beni koruyacak mısın?
K: Eh?
H: Bir şifacısın değil mi Shirasaki-san? Ne olursa olsun, yaralansam bile beni iyileştirebilirsin. Beni bu güçle koruyacak mısın? Eğer yaparsan iyi olacağıma inanıyorum.
(Kaori’nin endişesini yenebilmesi için bunu söyleyerek kendini küçük düşürüyor. Niyeti korunmak istemesi değil)
K: Hiç değişmiyorsun Nagumo-kun.
H: ?
K: Nagumo-kun, muhtemelen ilk kez lisede tanıştığımızı düşünüyorsun. Seni ortaokulun 2. Sınıfından beri tanıyorum.
K: Tek taraflı bir karşılaşmaydı. Seni ilk gördüğümde Dogeza* yapıyordun. O halde olduğundan beni göremedin. (*Dogeza: Birine karşı secde ediyor gibi yapılan hareket)
H: Do-Dogeza!?
K: Evet, şüpheli görünen adamlar tarafından çevrilmiştin. Sana tükürseler de, içeceklerini sana dökseler de, sana bassalar da durmadın. Çok geçmeden gittiler.
H: Öyle çirkin bir görüntü sergilemişim…
K: Hayır, çirkin değildi. Aslında seni öyle gördüğümde, senin çok güçlü ve nazik biri olduğunu düşündüm.
H: Ha?
K: Nagumo-kun, o hareketi bir nine ve torunu için yapmıştın.
Bunu söylediğinde Hajime o olayı hatırlıyor; ortaokul zamanlarında, yoldan geçerken bir çocuğun serserilerin üzerine dondurmasını dökmesi üzerine çıkan olayda onları korumak için serserilerin önüne atlamıştı.
K: Güçlü insanlar olayı şiddetle kolayca çözebilir. Kouki olsa serserileri hallederdi. Ama güçlü olmadıkları halde diğerlerine yardım edecek çok insan olduğunu sanmıyorum. Özellikle başkaları için diz çökecekler… O zaman korkmuştum. “Shizuku gibi güçlü olsaydım…” bahanem vardı ama hiçbir şey yapmadan orada durdum. Sadece başkalarından yardım istedim.
H: Shirasaki-san…
K: Bu yüzden senin tanıdığım en güçlü insan olduğuna inanıyorum. Seni lisede gördüğümde çok sevinmiştim. Senin gibi olmak istedim, seni tanımak istedim. Ama sen sadece uyudun…
H: Ahaha, üzgünüm.
K: Bu yüzden, huzursuz da olsam Dungeon’da serserilerle karşılaştığındaki gibi çılgınca şeyler yapmayacağından emin olacağım.
K: Seni koruyacağım Nagumo-kun.
H: Teşekkür ederim.
Biraz daha konuştuktan sonra Kaori odasında döner. Kapının dışında Kaori’nin, Hajime’nin odasında çıktığını gören biri yüzünü ekşiterek bakakalır…
Ertesi gün Dungeon’a girerler. En önden sınıfın en güçlüleri Kouki, Ryuutaro ve Shizuku Meld ile ilerler. Hajime en arkada kalıp yanındaki şövalyelerin kendine zayıflatarak gönderdiği canavarları yeteneğini ve kılıcını kullanarak öldürür. Önce Synergy ile yerde çukur açarak canavarı durdurur sonra da kılıçla işini bitirir. Gerçek savaşa girdiğinden beri büyü gücü daha hızlı artmaya başlar. Ayrıca ona canavarları gönderen şövalyeler de hem Hajime’den hiçbir şey beklemediklerinden hem de daha önce Synergy gücünü üretim dışında kullananı görmediklerinden şaşırırlar. İlk gün 10 kat gidecekleri halde sınıfın gücünden dolayı 20. Kata zorlanmadan ulaşırlar. Ama burada bir canavarın karşısında fazla heyecanlanan Kouki, abartılı güç kullanarak duvarın birine zarar verir. Duvarın kırılan kısmından oldukça büyük bir mücevher çıkar.
Meld: Oo, bu Grantz Crystal. Bu kadar büyük olan çok nadirdir.
Sınıftaki kızların çoğunun dikkatini çeken mücevheri Kaori de kaçırmaz,
Kaori: Çok güzel…
Bunu duyan Hiyama (Kaori’den hoşlanan, bu yüzden sürekli Hajime’yle uğraşan eleman. Ayrıca önceki gece Kaori’yi, Hajime’nin odasından çıkarken gören kişi) heen taşa atılır. Meld, bunun tuzak olabileceğinden durması için bağırsa da geç kalır. Hiyama taşa dokunduğu anda odayı bir ışık kaplar ve herkes kendini bir anda başka bir yerde bulur. Bulundukları yer 100 m uzunluğunda, 10 metre genişliğinde koruması bulunmayan bir köprüdür, altında ise dipsiz bir uçurum vardır. Köprünün bir ucunda yukarı giden merdivenleri gören Meld koşmalarını emreder. Ama tuzak bu kadar basit değildir; merdivenlerin bulunduğu tarafta çok sayıda “İskelet Asker” belirirken diğer uçta devasa bir canavar ortaya çıkar. Bu canavara bakan Meld: “İmkansız… bir Behemoth.”… (Chapter 5 Sonu)
Chapter 6
 
Dipsiz boşluğun üstünde bulunan köprünün çıkış tarafında 100 civarı iskelet Traum Askeri(38. Kat canavarı) varken diğer tarafta 10 metre uzunluğunda, 4 ayaklı, boynuzlu bir canavar vardır: Behemoth.
Hemen 3 şövalye birden en güçlü bariyer büyülerinden birini Behemoth ile aralarına yaparlar, 1 dakika boyunca Behemoth’u tutabilecek bir bariyer. Meld hemen merdivenlere koşmaları için bağırmaya başlar. Ama Kouki’nin kahramanlık dürtüleri şövalyeleri bırakmasına izin vermez ve öğrencilere yolu açacağına Behemoth’u beklemeye başlar (Bu eleman tipik shounen kahramanı). Behemoth bariyere çarptığında etraf sarsılır ve bariyerden ışık çıkmaya başlar.
Bu sırada Hajime Synergy ile iskelet askerlerin ayakları altındaki toprağı kaydırarak onları uçuruma düşürmeye başlar. Öğrenciler askerleri geçemediklerinde Hajime, Kouki’yi getirmek için gider. Kouki’nin önüne atılır:
H: Çabul geri çekil! Diğerlerine yardım etmelisin!
K: Ne oluyor? Neden buradasın? Burası sana göre değil Nagumo-kun, bunu bize bırak…
H: Neler olduğunu göremiyor musun? Liderleri olmadığı için herkes panik içinde.
Hajime, Kouki’yi sarsıp öğrencileri gösterir. Eğitimdeki gibi olmayan durumda olan öğrenciler panik halindedirler. Askerleri geçemezler. Şimdilik statları onları korusa da düşmeleri çok uzun sürmez.
H: Onları kırıp yolu açacak bir vuruşa ihtiyacımız var! Diğerlerinin korkularını yok etmelisin! Sende bu güç var! Sadece önüne bakma, arkana da bak!
K: Anladım! Hemen gidiyorum. Üzgünüm Meld-san!
M: Git!
Kouki gitmeye başladığında bariyer daha fazla dayanamaz ve gürültüyle yıkılır. Hajime hemen öne atılıp Synergy ile bir duvar oluşturur. Duvar kolayca yıkılsa da Behemoth’u yavaşlatmıştır ve Hajime durmadan duvarı yeniler. Kouki ve Shizuku en güçlü yeteneklerini Behemoth’a fırlatırlar ve ortalık tozla dolar. Oldukça hasar verdiklerini zannettikleri sırada tozlar dağılır ve çizik bile olmayan Behemoth görünür. Meld kaçmalarını söylese de, daha hareket etmelerinden önce Behemoth saldırır. Onları ıskaladığı halde sadece şok dalgası Kouki’yi yaralar. Meld, şövalyesi ve Kaori’den Kouki’yi alıp geri çekilmelerini ister.
Behemoth’un saldırmaya hazırlandığını ve durumun çok çaresiz olduğunu gören Hajime, bir şey düşünür. Tek kurtuluş yolu bu gibi görünse de kendisi en tehlikeli pozisyonda kalacaktır. Ama Behemoth saldırmak üzere olduğundan süre de yoktur.
Meld: Bunu yapacak mısın?
Hajime: Yapacağım!
Meld: Bunu sana bıraktığıma inanamıyorum. Seni kesinlikle kurtaracağım. Kalanı sana bırakıyorum.
Hajime: Evet!
Diğerleri çekilirken Hajime duvar oluşturur. Behemoth boynuzlarını duvara sapladığında duvarı yenileyip onu sabitler. Devamında sürekli oynayıp duvarı yıkmasını engellemek için ayakları altını daa dönüştürerek onu yere batırmaya başlar. Behemoth’u 1m yere gömse de dönüştürmeyi bir an bile bırakamaz.
Yeterince geri çekildiklerinde Hajime’nin hala geride olduğunu fark eden Kaori:
K: Bekleyin! Nagumo-kun hala geride!
M: Bu onun planı! Askerleri temizleyip kendimize güvenli bölge oluşturacağız, sonrasında oradan Behemoth’u büyü bombardımanıyla sabit tutarken onun geri çekilmesini sağlayacağız!
K: Öyleyse bende onunla kalıp yardım edeceğim!
M: İmkansız! Senin şifa yeteneğin Kouki’yi iyileştirmek için gerekli!
K: Ama!
M: Onun emeğinin boşa gitmesine izin verme!
 
Kouki, şifa büyüsüyle iyileştikten sonra Meld ile birlikte öğrencilere yolu açar. Hayatlarını kurtarmak için herkesin merdivenlere koştuğu sırada:
Kaori: Herkes beklesin! Hala Nagumo-kunu kurtarmak zorundayız! Tek başına oradaki iblisi tutuyor!
Öğrenciler söylenene inanamaz, ama gördükleri zaman sürekli “Beceriksiz” diye çağırdıkları kişinin sayesinde hayatta olduklarını anlarlar. Meld hemen büyü saldırısı emrini verir.
Bu sırada Hajime’yi gören Hiyama en çok şaşıran kişidir. Hiyama kendini çok güçlü görse de bu olay başladığında çok korkmuş ve hareket edememiştir. Hajime’yi gördüğünde dün gece gördükleri aklına gelir ve iyice sinirlenir. Aklından “Kendini ne zannediyor? Ondan üstün olduğum halde bu kadar kendine güveniyor…” gibisinden düşünceler geçmektedir.
 
Hajime herkesin geri çekildiğini ve büyü saldırısı hazırlığına başladıklarını gördüğü sırada Behemoth’u iyice gömdüğüne emin olup hemen kaçmaya başlar. Ama daha koşmaya başlaması üzerinden 5 saniye geçtiği sırada iblis tamamen serbest kalmıştır bile. Büyü yağmuru Behemoth’a vurur. Zarar vermeseler de iblisin ilerlemesi durmuştur. Hajime’yle iblisin arasında 30 metre olduğundan büyülerin yanlışlıkla kendisine gelmeyeceğinden emin olan Hajime son hızda koşmaya başlar. Sonra bir anda donakalır: Sayısız büyü topundan biri direk kendisine gelmektedir.
(Neden!?!?)
Direk vuruştan kaçınsa da önüne vuran alev topunun etkisiyle geriye uçan Hajime sersemler. Behemoth arkasında iyice sinirlenmiştir ve yeni saldırısına hazırlanır. Behemoth hızla koşmaya başladığında köprü daha fazla dayanamaz ve çökmeye başlar. Bulanık görüşüyle iblisin düştüğünü gören Hajime kaçmaya çalışır ama tutunmaya çalıştığı her yer çöker. 
“Ah, bu iyi değil…”
Bunu düşündüğü sırada sınıfa bakar, Shizuku, Hajime’nin yanına atlamaya çalışan Kaori’yi tutmaktadır. Diğer öğrencilerin yüzleri bembeyazdır ve hepsi gözleri ya da ağızlarını elleriyle kapatmıştır. Meld ve şövalyelerin ise üzgün suratları görünür.
Sonunda Hajime’yi tutan son parça da çöker ve azalan ışığı tutmaya çalışır gibiyken karanlık boşluğa düşer. (Chapter 6 Sonu)
 

 

En heyecanlı yerinde bıraktım  :P acaba devamında ne olacak? Yakında...

En önemli kısımları özet yerine tam çeviri yapmaya çalıştım ama aynı duyguyu verir mi bilmem. İngilizceniz varsa Japtem'den okuyun yine de bence  :ph34r: http://japtem.com/projects/arifureta-toc/

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Tam orasında bırakmak istemedim ama dün saat baya ilerlemişti... Kalan kısmına şimdi başlıyorum.

Zaten amacım milleti WN'ye başlatmak  :lol: bi başladıktan sonra devamı gelir buranın  :ph34r:

 

Edit: Karakterlerin tanıtımını çok kısa yaptığımı fark ettim:

 

Nagumo Hajime: Babası oyun yapımcısı, annesi mangaka olan (Babası mangaka, annesi LN yazarı olan yazmıştım, yanlış hatırlamışım) bir otaku. Otaku deyince animelerdeki asosyal tipler gelmesin aklınıza, Hajime aslında sosyal ama biraz sessiz ayrıca gelecekte ailesinin yanında çalışmayı planlıyor yani bir NEET değil. Okulundaki en güzel kız Shirasaki Kaori kendisiyle fazla konuşmaya başladığından beri, liderleri Hiyama Daisuke olan 4 (bunu 3 yazmıştım, yanlışmış) kişilik zorba grubu tarafından sürekli tartaklanmıştır. Çağrıldıkları dünyada, düştüğü derin çukurda başına gelen ise…
Siyah saçlı, 165 cm, tipik bir Japon. Oldukça akıllı ve insanları iyi anlayan biri. Ayrıca bir silah otakusu. Bu adamdan her şeyi bekleyin diyorum son olarak… (Ufak ipucu: Silah otakuluğu çok işine yarayacak)
 
Shirasaki Kaori: Okulun en güzel kızı. Bir süredir nedense Hajime’yle sürekli konuştuğundan başına iş açmış biri. Hajime ile neden ilgilendiği ise ilk bölümlerde anlaşılıyor
 
Yaegashi Shizuku: Kaori’nin en iyi arkadaşı olan samuray kız. Hajime’e arkadaşça davranan 4 kişiden biri. Ulusal seviye başarıları var.
 
Amanogawa Kouki: Okulun en popüler çocuğu ve Shizuku’nun çocukluk arkadaşı. Diğer dünyada "Kahraman" olan kişi. Tipik shounen baş karakterine benziyor ve tehlikeli her durumda, etrafı analiz etmeden düşmana atılarak işleri zorlaştırır. 180 cm.
 
Sakagami Ryuutarou: Sürekli Kouki’yle gezen “Kas-Beyinli” eleman. 190 cm ve vücut yapısı bir ayıya benziyor. (Bu betimleme WN'den)
 
Hiyama Daisuke: Hajime'yle uğraşan grubun başı. Kaori'den hoşlandığından, onun Hajime'yle çok ilgilenmesi yaptıklarının nedeni olmuş. Hajime'yi küçümseyip kendini ondan üstün gören bir tip.
 
Meld: Öğrencilere eğitim veren ve onları koruyan şövalye grubunun lideri. Tecrübeli ve iyi bir asker. Krallıktaki en güçlü kişilerden.
 
Ishtar: Diğer dünyaya geldiklerinde sınıfı karşılayan rahip. Kilisenin lideri ve kraliyet ailesinden daha fazla yetkisi var.
İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Önceki özet:

 

Arifureta'nın ilk 6 bölümünün özeti:

 

Olaylar Hajime’nin bir pazartesi sınıfa girmesiyle başlıyor. Her zamanki gibi Hiyama Daisuke ve grubu Hajime’yle uğraşıyorlar. Kaori’nin geldiğini görünce dağılıyorlar ve Hajime başına istemeden bela açan kişiyle kalıyor. Kaori’nin sürekli Hajime’yle konuşması, onun Hiyama ile başının belaya girmesine neden olmuş. Öğle arası olup Kaori ve Hajime, Kaori’nin isteği üzerine birlikte yemek yerlerken sınıfta bir parlama olur. Işık gittiğinde sınıfta bulunan öğrenciler ve öğretmenleri yok olmuştur.
Gözlerini açtıklarında sınıftaki herkes kendilerini farklı bir dünyada bulurlar ve onları bir rahip karşılar. Kendini Ishtar olarak tanıtan rahip, onları buraya çağıranın taptıkları Eht-sama olduğunu söyler. Sonra da bu dünyanın durumunu kısaca özetler: Bu Tortus denen Dünyada zeki olan 3 ırk vardır; İnsanlar, Şeytanlar ve Yarı-İnsanlar. İnsanlar dünyanın kuzey tarafını yönetirlerken, Şeytanlar güneye hükmetmektedir. Yarı-İnsanlar ise dünyaya karışmayarak doğudaki ormana çekilmişlerdir. İnsanlar ile Şeytanlar arasında yüzlerce yıldır savaş sürmektedir. İnsanların sayısının Şeytanları geçmesine rağmen, Şeytanların birey olarak daha güçlü olmalarından şimdiye kadar birbirlerine fazla üstünlük sağlayamamışlardır. Fakat son zamanlarda Şeytanlar, çok sayıda Canavarı (Doğada bulunan büyüye maruz kalan hayvanların mutantlaşmış halleri, akılları yok) eğitmeyi başardıklarından İnsanlar sayı üstünlüklerini kaybetmiştir ve yok olma tehlikesiyle karşılaşmışlardır. İnsanların yok olma tehlikesini gören Eht, bu dünyadan daha üst boyutta bulunan bir yerden Hajime ve sınıfı çağırarak İnsanlara yardım etmiştir. Daha üst boyuttan gelen öğrenciler, bu alt boyuttaki dünyada süper güçler kazanmışlar ve normal insanlardan çok üstün seviyeye gelmişlerdir. Kendilerinden insan ırkını kurtarmaları istenir. Açıklama bittiğinde bulundukları devasa dağdan uzun merdivenlerle aşağıya inerler ve kralın kendileri için hazırlattığı ziyafetten sonra özel odalarında dinlenmeye çekilirler.
Ertesi gün eğitim ve dersler başlar. Onları eğiten şövalye lideri Meld, öğrencilere 12x7 cm lik gümüş plaklar dağıtır ve bunların “Artifact” olduğunu söyler. “Artifact”, kadim zamanlardan kalma, şu anki teknoloji ve büyü bilgisiyle üretilemeyen büyüsel eşyalardır. Meld, öğrencilerden bir damla kanlarını Artifact’ın üzerinde bulunan büyü çemberine damlatmalarını, bu sayede kendi yeteneklerini görebileceklerini söyler. Hajime kanını damlattığında şunu görür:
 
İsim:           Nagumo Hajime   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                    Seviye: 1
Sınıf:         Transmutation Artist (Synergist)
Güç:             10       Sağlık:               10
Bağışıklık:    10        Çeviklik:            10
Büyü:            10       Büyü Çevikliği: 10
Yetenekler: Transmutation, Dili Anlama
(Not: Synergist sınıfı bir zanaat sınıfı ve Full Metal Alchemist’teki simya yeteneğine çok benziyor. Ama ondan çok daha dezavantajlı. En başta dönüştürdüğü maddenin mineral olması gerekiyor, her maddeyi dönüştüremiyorlar. İkincisi ise maddeleri birbirlerine dönüştüremiyor. Yani metali altına falan dönüştüremez sadece minerallerin şekillerini istediği gibi değiştirmeyi sağlayan bir yetenek)
 
Bunu gören Hajime’nin sevinci Meld’in konuşasıyla son bulur: Bu dünyadaki normal bir insanın statları 10’dur ve öğrencilerin bu sayının birkaç katı olması gerekmektedir. Seviye kişinin potansiyelini gösterir ve statlar yükseldikçe artar. İnsanlar için maksimum seviye 100’dür. Meld, öğrencilerin Artifact’larını göstermesini, durumlarına göre onlara eğitim programı hazırlanacağını söyler. İlk atılan kişi popüler çocuk Kouki’dir:
 
İsim:           Amanokawa Kouki   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                       Seviye: 1
Sınıf:          Kahraman
Güç:              100      Sağlık:               100
Bağışıklık:    100       Çeviklik:            100
Büyü:           100      Büyü Çevikliği: 100
Yetenekler: Tüm Özelliklere Uygunluk, Tüm Elementlere Bağışıklık, Fiziksel Bağışıklık, Kompleks Büyü, Kılıç Oyunu, Herkül Gücü, Hızlı Hareket, Öngörü, Yüksek-Hızlı Büyü Yenilenmesi, İz Sezgisi, Büyü Sezgisi, Limit Kırma, Dili Anlama
 
Meld bunu gördüğünde, kendisinin krallıktaki en güçlü kişilerden olduğu halde 62. Seviyede statlarının 200 civarında olduğunu söylüyor. Hajime’nin en düşük olduğundan sınıftakiler tarafından alaya alındığını gören öğretmenleri Aiko, Hajime’ye kendisinin de onun gibi güçsüz olduğunu, bunun önemli olmadığını söyleyip Artifact’ını gösteriyor:
 
İsim:          Hatayama Aiko   Yaş:      25
Cinsiyet:    Kadın                  Seviye: 1
Sınıf:          Çiftçi
Güç:              5         Sağlık:               10
Bağışıklık:    10       Çeviklik:            5
Büyü:           100      Büyü Çevikliği: 10
Yetenekler: Toprak Yönetimi, Toprak Yenileme, Menzilli Ekim, Büyüme Uyarımı, Seçici Üretme, Bitki Değerlendirme, Gübre Üretimi, Karışım Geliştirme, Otomatik Hasat, Fermantasyon Operasyonu, Menzilli Sıcaklık Ayarlama, Çiftlik Bariyeri, Bol Yağmur, Dili Anlama
Yardım etmek isteyen öğretmeni bununla Hajime’yi daha da depresyona sokar.
Hajime 2 hafta eğitim yapıp, yeteneklerini geliştiremeyeceğini anlayınca artık eğitim zamanları kütüphanede kendini geliştirmeye çalışır. Şu anki durumu:
 
İsim:           Nagumo Hajime   Yaş:     17
Cinsiyet:    Erkek                   Seviye: 2
Sınıf:         Transmutation Artist (Synergist)
Güç:            12       Sağlık:               12
Bağışıklık:    12      Çeviklik:            12
Büyü:           12       Büyü Çevikliği: 12
Yetenekler: Transmutation, Dili Anlama
 
2 haftada Hajime bu kadar gelişebilmişken Kahraman Kouki:
 
İsim:           Amanokawa Kouki   Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                        Seviye: 10
Sınıf:          Kahraman
Güç:              200           Sağlık:               200
Bağışıklık:    200           Çeviklik:            200
Büyü:           200           Büyü Çevikliği: 200
Yetenekler: Tüm Özelliklere Uygunluk, Tüm Elementlere Bağışıklık, Fiziksel Bağışıklık, Kompleks Büyü, Kılıç Oyunu, Herkül Gücü, Hızlı Hareket, Öngörü, Yüksek-Hızlı Büyü Yenilenmesi, İz Sezgisi, Büyü Sezgisi, Limit Kırma, Dili Anlama
 
Tortus’ta büyü yapmak için iki şey gerekiyor: Büyü çemberi ve büyülü sözler. Bunların büyüklüğü kişinin büyüye yatkınlığına göre değişiklik gösteriyor, Canavarlar dışındaki canlılar asla sözsüz/çembersiz büyü yapamıyorlar. Basit bir “Alev Topu” büyüsünü bile yapmak için ortalama 20 cm çaplı çember gerekiyor. Hajime’nin ise bu basit büyü için bile 2 metrelik çembere ihtiyacı var, yani savaş için elverişli değil. Kendi “Synergist” yeteneği için üstünde büyülü çember bulunan eldivenler giyen Hajime, bununla yerde çukur açma/yükseklik yapma gibi şeyler yapabiliyor.
Hajime dünya tarihini okuyup bazı şeyleri öğreniyor: Yarı-İnsanlar’ın büyü güçleri olmadıkları için diğer ırklar tarafından aşağılanıyorlar Tortus’ta. Dünyayla uğraşmak istemediklerinden, kendi ırklarından başka kimsenin yolunu bulamadığı “Ağaç Denizi” nde yaşıyorlar. Şeytanlar ise büyüde çok kabiliyetliler ve çok küçük büyü çemberleriyle bile büyü yapabiliyorlar. Son olarak Great Dungeonlar(Muazzam Zindanlar)… Dünyada toplam 7 Great Dungeon var ve bunlar dünyanın en tehlikeli yerleri. Sadece 3’ünün yeri biliniyor ve yakında bunlardan biri olan Orcus Dungeon’ına sınıfça eğitime gidecekler.
Orcus Dungeon’ı 100 kattan oluşuyor ve daha alt katlara indikçe Canavarlar güçleniyor (Her kat her yönde kilometrelerce uzuyor). Buradaki Canavarlar dışarıdakilerden daha güçlü olduklarından içlerinde bulunan büyü taşları daha kaliteli(Büyü taşlarıyla yapılan büyüler çok daha güçlü oluyor). Dungeon’da canavarlar dışında tuzaklar da var. Maceracıların para kazanmak için sürekli gittikleri bir yer (ilk katları basit). 20. Kata ulaşabilen maceracılar 1. sınıf, 40. Kata ulaşabilenler elit 1. sınıf savaşçı sayılıyor. Bugüne kadar gidilebilen en ileri kat 65. Kat. Oraya ulaşan kahramanın karşısına çıkan Behemoth denen canavar yüzünden daha ileriye gidilememiş.
İlk seferleri olduğundan sadece 10 kat ilerleyecek olan öğrenciler Meld’in önderliğinde Dungeon’ın olduğu şehre gidip handa dinlenmeye çekilirler. Hajime, sadece 10 kat gideceklerinden katılmamayı düşünmez. Gece tek başına olduğu odasında kitabını okurken kapısı çalar. Kaori kapıda beklemektedir:
K: Nagumo-kun, hala uyanık mısın? Benim, Shirasaki. Seni biraz rahatsız edebilir miyim?
H: Ne??
K: Eh?
H: Bir şey yok. Sorun ne? Bir şey mi söyleyeceksin?
K: Hayır, sadece seninle konuşmak istemiştim. Rahatsız mı ediyorum?
H: İçeri gel.
K: Tamam.
Sevinçli şekilde içeri girdikten sonra Hajime’nin çayı hazırlayıp karşısına geçmesini bekler.
K: Teşekkürler.
H: Ne hakkında konuşmak istemiştin? Yarınla mı ilgili?
K: Yarınki Dungeon ile ilgili. Nagumo’kunun burada kalmasını istiyorum. Eğitmenleri ben ikna ederim. Bu yüzden lütfen!
H: Şey, yük olduğumu biliyorum… Ama zaten burada olduğuma göre geride kalabileceğimi sanmıyorum.
K: Yanlış anladın. Yük olduğunu söylemek istemedim.
K: Sadece içimde kötü bir his var. Az önce uyurken rüyamda seni gördüm. Seslendiğimde fark etmedin bile. Peşinden gittiğimde yetişemedim. Sonunda…
H: Sonunda?
K: Yok oldun.
H: Anlıyorum.
H: Rüya rüyadır Shirasaki-san. Bu sefer yanımızda Meld ve onun tecrübeli şövalyeleri var. Kouki gibi bir ton güçlü insan bizimle. Tüm sınıfımız inanılmaz. Aslında düşmanlarımıza acıyorum. Bu rüyalarının nedeni muhtemelen benim bu kadar zayıf olmam.
K: Yine de… yine de… korkuyorum.
H: Öyleyse.
H: Beni koruyacak mısın?
K: Eh?
H: Bir şifacısın değil mi Shirasaki-san? Ne olursa olsun, yaralansam bile beni iyileştirebilirsin. Beni bu güçle koruyacak mısın? Eğer yaparsan iyi olacağıma inanıyorum.
(Kaori’nin endişesini yenebilmesi için bunu söyleyerek kendini küçük düşürüyor. Niyeti korunmak istemesi değil)
K: Hiç değişmiyorsun Nagumo-kun.
H: ?
K: Nagumo-kun, muhtemelen ilk kez lisede tanıştığımızı düşünüyorsun. Seni ortaokulun 2. Sınıfından beri tanıyorum.
K: Tek taraflı bir karşılaşmaydı. Seni ilk gördüğümde Dogeza* yapıyordun. O halde olduğundan beni göremedin. (*Dogeza: Birine karşı secde ediyor gibi yapılan hareket)
H: Do-Dogeza!?
K: Evet, şüpheli görünen adamlar tarafından çevrilmiştin. Sana tükürseler de, içeceklerini sana dökseler de, sana bassalar da durmadın. Çok geçmeden gittiler.
H: Öyle çirkin bir görüntü sergilemişim…
K: Hayır, çirkin değildi. Aslında seni öyle gördüğümde, senin çok güçlü ve nazik biri olduğunu düşündüm.
H: Ha?
K: Nagumo-kun, o hareketi bir nine ve torunu için yapmıştın.
Bunu söylediğinde Hajime o olayı hatırlıyor; ortaokul zamanlarında, yoldan geçerken bir çocuğun serserilerin üzerine dondurmasını dökmesi üzerine çıkan olayda onları korumak için serserilerin önüne atlamıştı.
K: Güçlü insanlar olayı şiddetle kolayca çözebilir. Kouki olsa serserileri hallederdi. Ama güçlü olmadıkları halde diğerlerine yardım edecek çok insan olduğunu sanmıyorum. Özellikle başkaları için diz çökecekler… O zaman korkmuştum. “Shizuku gibi güçlü olsaydım…” bahanem vardı ama hiçbir şey yapmadan orada durdum. Sadece başkalarından yardım istedim.
H: Shirasaki-san…
K: Bu yüzden senin tanıdığım en güçlü insan olduğuna inanıyorum. Seni lisede gördüğümde çok sevinmiştim. Senin gibi olmak istedim, seni tanımak istedim. Ama sen sadece uyudun…
H: Ahaha, üzgünüm.
K: Bu yüzden, huzursuz da olsam Dungeon’da serserilerle karşılaştığındaki gibi çılgınca şeyler yapmayacağından emin olacağım.
K: Seni koruyacağım Nagumo-kun.
H: Teşekkür ederim.
Biraz daha konuştuktan sonra Kaori odasında döner. Kapının dışında Kaori’nin, Hajime’nin odasında çıktığını gören biri yüzünü ekşiterek bakakalır…
Ertesi gün Dungeon’a girerler. En önden sınıfın en güçlüleri Kouki, Ryuutaro ve Shizuku Meld ile ilerler. Hajime en arkada kalıp yanındaki şövalyelerin kendine zayıflatarak gönderdiği canavarları yeteneğini ve kılıcını kullanarak öldürür. Önce Synergy ile yerde çukur açarak canavarı durdurur sonra da kılıçla işini bitirir. Gerçek savaşa girdiğinden beri büyü gücü daha hızlı artmaya başlar. Ayrıca ona canavarları gönderen şövalyeler de hem Hajime’den hiçbir şey beklemediklerinden hem de daha önce Synergy gücünü üretim dışında kullananı görmediklerinden şaşırırlar. İlk gün 10 kat gidecekleri halde sınıfın gücünden dolayı 20. Kata zorlanmadan ulaşırlar. Ama burada bir canavarın karşısında fazla heyecanlanan Kouki, abartılı güç kullanarak duvarın birine zarar verir. Duvarın kırılan kısmından oldukça büyük bir mücevher çıkar.
Meld: Oo, bu Grantz Crystal. Bu kadar büyük olan çok nadirdir.
Sınıftaki kızların çoğunun dikkatini çeken mücevheri Kaori de kaçırmaz,
Kaori: Çok güzel…
Bunu duyan Hiyama (Kaori’den hoşlanan, bu yüzden sürekli Hajime’yle uğraşan eleman. Ayrıca önceki gece Kaori’yi, Hajime’nin odasından çıkarken gören kişi) heen taşa atılır. Meld, bunun tuzak olabileceğinden durması için bağırsa da geç kalır. Hiyama taşa dokunduğu anda odayı bir ışık kaplar ve herkes kendini bir anda başka bir yerde bulur. Bulundukları yer 100 m uzunluğunda, 10 metre genişliğinde koruması bulunmayan bir köprüdür, altında ise dipsiz bir uçurum vardır. Köprünün bir ucunda yukarı giden merdivenleri gören Meld koşmalarını emreder. Ama tuzak bu kadar basit değildir; merdivenlerin bulunduğu tarafta çok sayıda “İskelet Asker” belirirken diğer uçta devasa bir canavar ortaya çıkar. Bu canavara bakan Meld: “İmkansız… bir Behemoth.”… (Chapter 5 Sonu)
Chapter 6
 
Dipsiz boşluğun üstünde bulunan köprünün çıkış tarafında 100 civarı iskelet Traum Askeri(38. Kat canavarı) varken diğer tarafta 10 metre uzunluğunda, 4 ayaklı, boynuzlu bir canavar vardır: Behemoth.
Hemen 3 şövalye birden en güçlü bariyer büyülerinden birini Behemoth ile aralarına yaparlar, 1 dakika boyunca Behemoth’u tutabilecek bir bariyer. Meld hemen merdivenlere koşmaları için bağırmaya başlar. Ama Kouki’nin kahramanlık dürtüleri şövalyeleri bırakmasına izin vermez ve öğrencilere yolu açacağına Behemoth’u beklemeye başlar (Bu eleman tipik shounen kahramanı). Behemoth bariyere çarptığında etraf sarsılır ve bariyerden ışık çıkmaya başlar.
Bu sırada Hajime Synergy ile iskelet askerlerin ayakları altındaki toprağı kaydırarak onları uçuruma düşürmeye başlar. Öğrenciler askerleri geçemediklerinde Hajime, Kouki’yi getirmek için gider. Kouki’nin önüne atılır:
H: Çabul geri çekil! Diğerlerine yardım etmelisin!
K: Ne oluyor? Neden buradasın? Burası sana göre değil Nagumo-kun, bunu bize bırak…
H: Neler olduğunu göremiyor musun? Liderleri olmadığı için herkes panik içinde.
Hajime, Kouki’yi sarsıp öğrencileri gösterir. Eğitimdeki gibi olmayan durumda olan öğrenciler panik halindedirler. Askerleri geçemezler. Şimdilik statları onları korusa da düşmeleri çok uzun sürmez.
H: Onları kırıp yolu açacak bir vuruşa ihtiyacımız var! Diğerlerinin korkularını yok etmelisin! Sende bu güç var! Sadece önüne bakma, arkana da bak!
K: Anladım! Hemen gidiyorum. Üzgünüm Meld-san!
M: Git!
Kouki gitmeye başladığında bariyer daha fazla dayanamaz ve gürültüyle yıkılır. Hajime hemen öne atılıp Synergy ile bir duvar oluşturur. Duvar kolayca yıkılsa da Behemoth’u yavaşlatmıştır ve Hajime durmadan duvarı yeniler. Kouki ve Shizuku en güçlü yeteneklerini Behemoth’a fırlatırlar ve ortalık tozla dolar. Oldukça hasar verdiklerini zannettikleri sırada tozlar dağılır ve çizik bile olmayan Behemoth görünür. Meld kaçmalarını söylese de, daha hareket etmelerinden önce Behemoth saldırır. Onları ıskaladığı halde sadece şok dalgası Kouki’yi yaralar. Meld, şövalyesi ve Kaori’den Kouki’yi alıp geri çekilmelerini ister.
Behemoth’un saldırmaya hazırlandığını ve durumun çok çaresiz olduğunu gören Hajime, bir şey düşünür. Tek kurtuluş yolu bu gibi görünse de kendisi en tehlikeli pozisyonda kalacaktır. Ama Behemoth saldırmak üzere olduğundan süre de yoktur.
Meld: Bunu yapacak mısın?
Hajime: Yapacağım!
Meld: Bunu sana bıraktığıma inanamıyorum. Seni kesinlikle kurtaracağım. Kalanı sana bırakıyorum.
Hajime: Evet!
Diğerleri çekilirken Hajime duvar oluşturur. Behemoth boynuzlarını duvara sapladığında duvarı yenileyip onu sabitler. Devamında sürekli oynayıp duvarı yıkmasını engellemek için ayakları altını daa dönüştürerek onu yere batırmaya başlar. Behemoth’u 1m yere gömse de dönüştürmeyi bir an bile bırakamaz.
Yeterince geri çekildiklerinde Hajime’nin hala geride olduğunu fark eden Kaori:
K: Bekleyin! Nagumo-kun hala geride!
M: Bu onun planı! Askerleri temizleyip kendimize güvenli bölge oluşturacağız, sonrasında oradan Behemoth’u büyü bombardımanıyla sabit tutarken onun geri çekilmesini sağlayacağız!
K: Öyleyse bende onunla kalıp yardım edeceğim!
M: İmkansız! Senin şifa yeteneğin Kouki’yi iyileştirmek için gerekli!
K: Ama!
M: Onun emeğinin boşa gitmesine izin verme!
 
Kouki, şifa büyüsüyle iyileştikten sonra Meld ile birlikte öğrencilere yolu açar. Hayatlarını kurtarmak için herkesin merdivenlere koştuğu sırada:
Kaori: Herkes beklesin! Hala Nagumo-kunu kurtarmak zorundayız! Tek başına oradaki iblisi tutuyor!
Öğrenciler söylenene inanamaz, ama gördükleri zaman sürekli “Beceriksiz” diye çağırdıkları kişinin sayesinde hayatta olduklarını anlarlar. Meld hemen büyü saldırısı emrini verir.
Bu sırada Hajime’yi gören Hiyama en çok şaşıran kişidir. Hiyama kendini çok güçlü görse de bu olay başladığında çok korkmuş ve hareket edememiştir. Hajime’yi gördüğünde dün gece gördükleri aklına gelir ve iyice sinirlenir. Aklından “Kendini ne zannediyor? Ondan üstün olduğum halde bu kadar kendine güveniyor…” gibisinden düşünceler geçmektedir.
 
Hajime herkesin geri çekildiğini ve büyü saldırısı hazırlığına başladıklarını gördüğü sırada Behemoth’u iyice gömdüğüne emin olup hemen kaçmaya başlar. Ama daha koşmaya başlaması üzerinden 5 saniye geçtiği sırada iblis tamamen serbest kalmıştır bile. Büyü yağmuru Behemoth’a vurur. Zarar vermeseler de iblisin ilerlemesi durmuştur. Hajime’yle iblisin arasında 30 metre olduğundan büyülerin yanlışlıkla kendisine gelmeyeceğinden emin olan Hajime son hızda koşmaya başlar. Sonra bir anda donakalır: Sayısız büyü topundan biri direk kendisine gelmektedir.
(Neden!?!?)
Direk vuruştan kaçınsa da önüne vuran alev topunun etkisiyle geriye uçan Hajime sersemler. Behemoth arkasında iyice sinirlenmiştir ve yeni saldırısına hazırlanır. Behemoth hızla koşmaya başladığında köprü daha fazla dayanamaz ve çökmeye başlar. Bulanık görüşüyle iblisin düştüğünü gören Hajime kaçmaya çalışır ama tutunmaya çalıştığı her yer çöker. 
“Ah, bu iyi değil…”
Bunu düşündüğü sırada sınıfa bakar, Shizuku, Hajime’nin yanına atlamaya çalışan Kaori’yi tutmaktadır. Diğer öğrencilerin yüzleri bembeyazdır ve hepsi gözleri ya da ağızlarını elleriyle kapatmıştır. Meld ve şövalyelerin ise üzgün suratları görünür.
Sonunda Hajime’yi tutan son parça da çöker ve azalan ışığı tutmaya çalışır gibiyken karanlık boşluğa düşer. (Chapter 6 Sonu)
 

 

En heyecanlı yerinde bıraktım  :P acaba devamında ne olacak? Yakında...

En önemli kısımları özet yerine tam çeviri yapmaya çalıştım ama aynı duyguyu verir mi bilmem. İngilizceniz varsa Japtem'den okuyun yine de bence  :ph34r: http://japtem.com/projects/arifureta-toc/

 

 

 

Karakterler:

 

 

 

 

Tam orasında bırakmak istemedim ama dün saat baya ilerlemişti... Kalan kısmına şimdi başlıyorum.

Zaten amacım milleti WN'ye başlatmak :lol:  bi başladıktan sonra gerisi gelir buranın  :ph34r:

 

Karakterlerin tanıtımını çok kısa yaptığımı fark ettim:

 

 

Nagumo Hajime: Babası oyun yapımcısı, annesi mangaka olan (Babası mangaka, annesi LN yazarı olan yazmıştım, yanlış hatırlamışım) bir otaku. Otaku deyince animelerdeki asosyal tipler gelmesin aklınıza, Hajime aslında sosyal ama biraz sessiz ayrıca gelecekte ailesinin yanında çalışmayı planlıyor yani bir NEET değil. Okulundaki en güzel kız Shirasaki Kaori kendisiyle fazla konuşmaya başladığından beri, liderleri Hiyama Daisuke olan 4 (bunu 3 yazmıştım, yanlışmış) kişilik zorba grubu tarafından sürekli tartaklanmıştır. Çağrıldıkları dünyada, düştüğü derin çukurda başına gelen ise…
Siyah saçlı, 165 cm, tipik bir Japon. Oldukça akıllı ve insanları iyi anlayan biri. Ayrıca bir silah otakusu. Bu adamdan her şeyi bekleyin diyorum son olarak… (Ufak ipucu: Silah otakuluğu çok işine yarayacak)
 
Shirasaki Kaori: Okulun en güzel kızı. Bir süredir nedense Hajime’yle sürekli konuştuğundan başına iş açmış biri. Hajime ile neden ilgilendiği ise ilk bölümlerde anlaşılıyor
 
Yaegashi Shizuku: Kaori’nin en iyi arkadaşı olan samuray kız. Hajime’e arkadaşça davranan 4 kişiden biri. Ulusal seviye başarıları var.
 
Amanogawa Kouki: Okulun en popüler çocuğu ve Shizuku’nun çocukluk arkadaşı. Diğer dünyada "Kahraman" olan kişi. Tipik shounen baş karakterine benziyor ve tehlikeli her durumda, etrafı analiz etmeden düşmana atılarak işleri zorlaştırır. 180 cm.
 
Sakagami Ryuutarou: Sürekli Kouki’yle gezen “Kas-Beyinli” eleman. 190 cm ve vücut yapısı bir ayıya benziyor. (Bu betimleme WN'den)
 
Hiyama Daisuke: Hajime'yle uğraşan grubun başı. Kaori'den hoşlandığından, onun Hajime'yle çok ilgilenmesi yaptıklarının nedeni olmuş. Hajime'yi küçümseyip kendini ondan üstün gören bir tip.
 
Meld: Öğrencilere eğitim veren ve onları koruyan şövalye grubunun lideri. Tecrübeli ve iyi bir asker. Krallıktaki en güçlü kişilerden.
 
Ishtar: Diğer dünyaya geldiklerinde sınıfı karşılayan rahip. Kilisenin lideri ve kraliyet ailesinden daha fazla yetkisi var.

 

 

 

Chapter 7&8:

 

Chapter 7:
 
Hajime’nin düştüğünü gören Kaori, önceki gece olanları hatırlayıp kendini kaybeder;
Kaori: Bırakın beni! Nagumo-kun un yanına gitmezsem! Ona söz verdim! Onu… Onu koruyacağımı söyledim! Bırakın beni!
Uçurumdan atlayacak gibi olan Kaori’ye,
Shizuku: Kaori! Yapamazsın! Kaori!
Kouki: Kaori! Sende mi ölmeye çalışıyorsun! Nagumo için çok geç! Sakinleş! Kendine zarar vereceksin!
Kaori: “Çok geç” de ne demek? Nagumo-kun daha ölmedi! Gitmezsem… Eminim yardım istiyor!
Meld, boynuna vurup Kaori’yi bayıltır.
Shizuku: Üzgünüm. Teşekkürler.
Meld: Yapma… Bana teşekkür etme. Başka birinin daha ölmesine izin veremem. Bir an önce bu Dungeon’ı terk ediyoruz. Onu sana bırakıyorum.
Açtıkları yoldan geçerek hızla dışarı çıkarlar. Meld rapor vermek için giderken, öğrenciler de bir handa dinlenmeye çekilirler.
Gece herkes yatarken hanın dışında Hiyama Daisuke dizlerini kucaklar vaziyette oturmaktadır.
Hiyama: Hi, hihihi. B-Bu onun suçu! Küçük bir böcek olduğu halde… K-Kendini bir şey zannetti… Çarpıldı… Ben yanlış değilim… Bu Shirasaki(Kaori) için… O küçük böcek… Artık önemli değil… hihihi
Büyüyü Hajime’ye fırlatan Hiyama’ydı. Onu gördüğü zaman önceki gece olanlar aklına geldi ve “Eğer onu şimdi öldürürsem kimse anlamaz.”…
Hiyama düşünürken biri seslenir.
?: Haa, demek gerçekten sendin. Diğer dünyadaki ilk cinayetin bir sınıf arkadaşı… Oldukça iyi becerdin!
H: K-Kimsin?
H: S-Sen burada ne yapıyorsun?
?: Bunun için endişelenme. Daha önemlisi… Katil-san? Nasıl hissediyorsun? Aşkta rakibini karışıklık sırasında öldürmek nasıl hissettiriyor?
H: Bu senin gerçek yüzün mü?
?: Gerçek yüzüm? Bu öyle karışık değil. Biraz sırrının olması normal değil midir? Daha önemlisi… bunu herkese yayarsam ne olur? Özellikle… o duyarsa…
H: Ö-Öyle bir şeye… Kimse inanmaz… Ayrıca kanıt?
?: Yok, ama bana inanırlar. Şuanda kendi sözlerinin yeterli olacağını mı düşünüyorsun?
H: Ne istiyorsun?
?: Üzücü. Seni tehdit ediyor gibi görünüyorum değil mi? Fufufu. Şuan senden bir şey istiyor falan değilim. Şimdilik benim ellerim ve ayaklarım olman yeter.
H: Öyle bir şey…
?: Shirasaki Kaori’yi istemiyor musun?
H: N-Ne dedin?
?: Beni takip edersen… bir gün onu kazanırsın. Nagumo-kuna bu teklifle gidecektim ama onu öldürdün. Sen istediğim şeye daha uygun olabilirsin, bu iyi olmuş olabilir o yüzden.
H: …Amacın ne? Neyi başarmak istiyorsun?
?: Fufufu, seni ilgilendirmez. Bir şey arıyorum, tüm söyleceğim bu… Cevabın?
H: …İtaat edeceğim.
?: Ahahaha, bu iyi. Kendi sınıf arkadaşımı satmak acı verirdi. Peki, iyi geçinelim Katil-san! Ahahaha.
Hiyama odasına giderken içinden “Fufufu, bu iyi olacak. Her şey yoluna girecek. Yanlış olan ben değilim.
(Chapter 7 Sonu)
 
Chapter 8(Boşluk):
 
Hajime uyandığında kendini 5 metre genişliğinde bir derenin kenarında bulur. Etrafta yeşil ışık yayan taşlar bulunduğundan burası zifiri karanlık değildir. “Ben… Köprüden düşmüştüm…” … “Her neyse, kurtuldum… Achooo! Ç-Çok soğuk.”
Kıyafetlerini kurutmak için ateş isteyen Hajime, yere 1 metrelik çember çizmeye başlar(en basit ateş büyüsünü normal çocuklar bile 10 cmlik çember ile yapabiliyorlar). Büyülü sözleri söyleyip ısınmaya başlar. “Acaba burası neresi… Oldukça fazla düştüğümü hissediyorum… Dönebilecek miyim?” kıyafetlerini kuruttuktan sonra dikkatlice etrafı araştırmaya başlar.
İleride bir canlı gördüğünü sandığında, kayanın arkasına saklanıp yavaşça bakar. Önünde orta boylu bir köpek büyüklüğünde tavşana benzeyen, kaslı bacaklı bir canlı vardır. Vücudu koyu kırmızı renkli, damara benzeyen ve atıyormuş gibi hareket eden çizgilerle kaplıdır. İblis burnunu kaplayıp havayı koklamaya başladığında Hajime bulunduğunu zanneder ama hemen sonra kurt benzeri büyük bir köpek boyutlarında bir iblis daha çıkar. Bu kurt benzeri iblis çift kuyrukludur ve bunun da vücudunda koyu kırmızı çizgiler vardır. Arkasından 2 kurt-iblis daha belirir.
Hajime’nin tavşan-iblisin işinin bittiğini düşündüğü sırada tavşan hızla hareket eder ve ilk kurda kalın bacaklarıyla uçan tekme atarak boynunu kırar. Havayı tekmeleyerek hızla yere, diğer kurdun üzerine meteor gibi düşer(Havada bir platform var gibi havayı tekmeliyor, kısaca havada yürüyebiliyor). Hajime’nin az önce yem olacağını düşündüğü tavşan bir anda 2 kurdu öldürmüştür. Tavşanın arkasında 2 kurt belirir, tam vuracaklarken tavşan döner tekme atar ve 2 kurt duvara yapışır. Kalan son kurt hırlayarak kuyruklarını kaldırır ve kuyruklarından elektrik boşalmaya başlar. Canavarlara özel büyüsünü yapmak üzeredir. Elektrik tavşana ilerlemeye başladığında tavşan hızla zikzaklar çizerek son kurda yaklaşır ve çenesine tek tekmeyle işini bitirir. Tavşanın zafer çığlığını duyan Hajime şok olmuştur. “Öğrencilerin zorlandığı Traum Askerleri (İskelet Askerler) bunun yanında oyuncak kalır. Bu tavşan büyük ihtimalle sadece monoton saldırılar yapabilen Behemoth’tan bile güçlü” diye düşünür. Yakalanırsa işinin biteceğini anlayan Hajime, bilinçsizce geriye adım atar ve hareket eden taşların sesi tavşana ulaşır. Hajime’yi fark eden tavşan tüm vücudunu döndürüp bacaklarını kasmaya başlar. “Geliyor!”, Hajime direk yana atlar ve az önce durduğu yere gülle düşmüş gibi tavşan gelir. İkinci atlayışı karşılamak için Synergy ile oluşturduğu duvarı kağıtmış gibi parçalanınca refleks ile kollarıyla korunur Hajime. Tekmenin etkisiyle duvara uçtuktan sonra sol kolunun ters yöne dönüp tamamen kırıldığını anlasa da buna ayıracak zamanı kalmamıştır. Kaçmaya gücünün kalmadığını anlayan tavşan Hajime’nin önünde rahatlamış vaziyette beklemektedir. İşini bitirmek için ayağını kaldırır, “…Acaba sonum bu mu…” ölümü beklemek için gözünü kapatır Hajime.
Beklediği vuruş gelmeyince gözünü açan Hajime, titreyen tavşanı görür. “N-Ne? Neden titriyor… Korkmuş gibi…” fırsatı kullanıp kaçmaya çalıştığı sırada başka bir canavar görür. 2 metre uzunluğunda beyaz kürklü, ayıya benzeyen bu canavarda da diğerleri gibi koyu kırmızı çizgiler vardır. Ayıdan farkı ise, kolları yere kadar uzun olması ve ellerinde 30 cm uzunluğunda 3 pençesi bulunmasıdır. Ayının karnından çıkan sesler tavşanın kendine gelmesine ve kaçmaya başlamasına neden olur. Ama ayı cüssesinden beklenmeyecek bir hızla atılarak pençesini sallar. Hajime, tavşanın bu pençeden kurtulduğunu gördüğüne emindir ama yine de tavşanda çok sayıda kesik oluşmuştur. Ayı, Hajime’ye gözlerini dikerek tavşanı yemeye başlar. Durumun farkına varan Hajime hemen ters yönde çılgınca bağırarak koşmaya başlar.
Rüzgar sesi duyduktan sonra sol kolunda bir acı hissederken duvara uçar. Yere düşüp kan öksürürken ayının bir şey çiğnediğini görür. “N-Ne?” Sol kolunun dirseğinden aşağısı ayının ağzındadır. “Ahhhhhhhh!!!!”
Ayı iblisin Özel Büyüsü, pençesiyle hava kesişleri yapabilmesidir. Pençesi değmese bile 30 cm alandaki yerleri kesebilir. Bunu düşününce Hajime’nin sadece kolunu kaybetmesi çok küçük bir bedeldir.
“Ahhhhhh! Rensei(Dönüşüm, Synergy yeteneği)!” Hajime bilinçsizce kullanabileceği tek yeteneği kalan koluyla duvara uygular ve 50 cm yükseklikte, 120 cm genişlikte, 2 metre derinliğinde bir delik açar. Direk deliğe atlayan Hajime, ayı iblisin pençesinin vurduğu yerlerin sarsıntısını hissederken yeteneğe devam eder “Rensei! Rensei! Rensei!”. Hajime arkasına bakmadan, ne kadar ilerlediğini önemsemeden büyüye devam eder. Her yapışta 2 metre ilerleyebilmektedir(İlk başladığında tek seferde sadece 1 metre ilerleyebiliyordu). Artık sesleri duyamaz ama bunu zaten düşünmüyordur. Büyüye hala devam ettiğinden manası iyice azalır, ayrıca kolundan kaybettiği kan yüzünden görüşü bulanıklaşmıştır bile. Yine elini duvara koyup büyüyü yapacağı sırada artık gücü kalmaz ve eli yanına düşer. Karanlığa bakarken hayatı gözlerinin önünden geçer. Bilinci karanlığa gömüldüğü ve gözü kapandığı sırada yanağına bir damla düştüğünü hisseder. Sanki biri onun için ağlıyordur.
 

 

Yine heyecanlı yerde kaldı ama dünkü kadar kötü değil  :ph34r: inşallah beğenmişsinizdir, sonraki özette Hajime'nin kaderi acaba nereye gidecek???

 

Bu arada Canavarların özel büyüleri olduğunu söylememiştim. Diğer zeki canlılar (İnsan ve Şeytan ırkları) büyüleri çembersiz ve sözsüz yapamazken, Canavarlar kendilerine ait 1-2 büyüyü bunlara ihtiyaç olmadan yapabilirler. Büyü yaptıkları sırada üstlerindeki çizgiler ışık yayar.

 

Ayrıca Orcus Dungeon'ı hakkında (Hajime'nin şu an bulunduğu yer ile de ilgili) bilgi(Çok minik spoiler var):

Dünyanın bildiğine göre Orcus'un 100 katı bulunuyor ama bu bilgi acayip yanlış. Bu 100 kat zindanın sadece girişi  B) asıl Orcus bu 100 katı geçildiğinde başlıyor ve orası da 100 kat. Hajime şu an buranın (asıl zindanın) ilk katına düştü. Burası asıl zindanın ilk katı olduğundan yukarıya merdiven bulunmuyor. Ayrıca bölümü okuyunca anlarsınız zaten, asıl zindandaki 1. katın normal canavarları bile yukarı zindanın 65. kat Boss canavarlarının pestilini çıkaracak güçte  :ph34r: ayrıca bu 7 Great Dungeon sadece "Tehlikeli Alan" değil. Arkalarındaki gizem daha büyük, ama bunu şimdilik yazmıyorum  :lol:

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Abi artık forumda VN ve LN bölümü açılması vakti gelmiş. (sözde ben konuşacaktım, ama vazgeçtim.)

Bu konuyu ve açılabilecek diğer ln (onlin3nın çevirisi, fate vn tanıtımı vs) konularını yeni bir bölümde toplanabilir. Benim bir sene boyunca yetkim yok, ama sen [email protected] ya da Halil Karahan (yönetici) a mesaj atarsan eminim seve seve açıcaktır. Hatta yaptığın özet için bile ayrı konu açılabilir. Ben de hatarokoyu tanıtırım (tanıtmaz)

Bunu niye söylüyorum çünkü sen çok uğraşıp visual light novelların ne olduğunu vs vs her şeyi açıklamışsın.

Hadi öptüm.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Shiba harikasın forumda düzenli baktığım tek konular senin konuların umarım bi gün animesi çıkarsa değerlendiririz LN e göre bende fansuplar yavaş yavaş LN çevirmeye başlasalar iyi olur ilgi çekici bi alan çok okuyanı vardır ülke dışında bu yazıları zaten manga ve animelere dönüşebiliceğinden böyle popüler seriler çevirmenlerin ilgisini çekebiliceğini düşünüyorum. :)

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Bayağıdır giremiyorum foruma, girer girmez bunu görüyorum :D Anlaşılan ektiğimiz tohumlar yavaşça filizleniyor  :hell-yes-onion-head-emoticon:

 

Legendary Moonlight Sculptor LN'lere yeni başlayacaklara öneririm, ben şu an ilgilenemesemde Soranohikari elinden geleni yapıyor. 8 bölüm filan çevrildi.

Ben animeleri bitirdikten sonra mangalara geçtim. Mangalar bitince ingilizce olanlara. Aksiyon gizem drama tükenince aşk altıgenleriyle psikolojimi bozdum. Sonra kurtarıcım LN'ler geldi :D oradan WN'lere. şimdide bu yolu takip etmiş kişilerin yazdığı fanficleri okuyorum. Telefon dolup taştı onlarla. Şu sınavı atlatayım ilk planım japonca öğrenmek. Artık çeviri yetmiyor :P

 

Abi artık forumda VN ve LN bölümü açılması vakti gelmiş. (sözde ben konuşacaktım, ama vazgeçtim.)

Bu konuyu ve açılabilecek diğer ln (onlin3nın çevirisi, fate vn tanıtımı vs) konularını yeni bir bölümde toplanabilir. Benim bir sene boyunca yetkim yok, ama sen [email protected] ya da Halil Karahan (yönetici) a mesaj atarsan eminim seve seve açıcaktır. Hatta yaptığın özet için bile ayrı konu açılabilir. Ben de hatarokoyu tanıtırım (tanıtmaz)

Bunu niye söylüyorum çünkü sen çok uğraşıp visual light novelların ne olduğunu vs vs her şeyi açıklamışsın.

Hadi öptüm.

Forumda bir konusunu açmıştım ben onun ama arkalarda bir yerde kayboldu.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Abi artık forumda VN ve LN bölümü açılması vakti gelmiş. (sözde ben konuşacaktım, ama vazgeçtim.)

Bu konuyu ve açılabilecek diğer ln (onlin3nın çevirisi, fate vn tanıtımı vs) konularını yeni bir bölümde toplanabilir. Benim bir sene boyunca yetkim yok, ama sen [email protected] ya da Halil Karahan (yönetici) a mesaj atarsan eminim seve seve açıcaktır. Hatta yaptığın özet için bile ayrı konu açılabilir. Ben de hatarokoyu tanıtırım (tanıtmaz)

Bunu niye söylüyorum çünkü sen çok uğraşıp visual light novelların ne olduğunu vs vs her şeyi açıklamışsın.

Hadi öptüm.

 

Onun için 0Lin3 öneri konusu açmıştı ama yapılmadı nedense  :mellow:

 

Shiba harikasın forumda düzenli baktığım tek konular senin konuların umarım bi gün animesi çıkarsa değerlendiririz LN e göre bende fansuplar yavaş yavaş LN çevirmeye başlasalar iyi olur ilgi çekici bi alan çok okuyanı vardır ülke dışında bu yazıları zaten manga ve animelere dönüşebiliceğinden böyle popüler seriler çevirmenlerin ilgisini çekebiliceğini düşünüyorum. :)

 

LN/WN merakı uyandıralım da birileri çevirmeye başlar belki  :lol:

 

Bayağıdır giremiyorum foruma, girer girmez bunu görüyorum :D Anlaşılan ektiğimiz tohumlar yavaşça filizleniyor  :hell-yes-onion-head-emoticon:

 

Legendary Moonlight Sculptor LN'lere yeni başlayacaklara öneririm, ben şu an ilgilenemesemde Soranohikari elinden geleni yapıyor. 8 bölüm filan çevrildi.

Ben animeleri bitirdikten sonra mangalara geçtim. Mangalar bitince ingilizce olanlara. Aksiyon gizem drama tükenince aşk altıgenleriyle psikolojimi bozdum. Sonra kurtarıcım LN'ler geldi :D oradan WN'lere. şimdide bu yolu takip etmiş kişilerin yazdığı fanficleri okuyorum. Telefon dolup taştı onlarla. Şu sınavı atlatayım ilk planım japonca öğrenmek. Artık çeviri yetmiyor :P

 

Forumda bir konusunu açmıştım ben onun ama arkalarda bir yerde kayboldu.

 

Benim LN ile tanışmam da aynı şekilde oldu  :lol: yalnız ben fanficler yerine diğer AnimeSuki'deki diğer WN'leri keşfediyorum şuanda  :ph34r: İngilizce çeviriler baya yetersiz gelmeye başladı Japonca'ya başladım bunlar yüzünden ama daha çok yolum var  :mellow:

Gerçi yazın alt forum açılma ihtimali vardı, baktım o olmayacak gibi burayı açtım

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 üye

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.