Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 10/15/12 tüm alanlarda

  1. Tam da tahmin ettiğim gibi arkadaş yardımıyla veya birsürü hesaptan girerek yapan arkadaşlar sayesinde gerçek seviyemi öğrenemeyeceğim :D herneyse ben yazmaya devam ettircem zaten 100 200 falan böle sozunluk yaparım :D
    3 points
  2. Sayın Admin ve sayın Moderatör arkadaşlar, oylamayı kontrol ediyor musunuz şu an için bilmiyorum fakat oylamada bir gariplik söz konusu. Örneğin bitmemiş animelerin devamını kurgulamış arkadaşların FF'lerinin kural gereği elenmesi gerekirken yarışmadalar ve kurala aykırı gelmelerine rağmen yanlış saymadıysam eğer kurala aykırı 2 yada 3 FF devam edip en çok oy alanlarda onlardan birisi. Burada ciddi anlamda kural ihlali ve haksızlık söz konusu. Lütfen bu duruma el koyun yada en azından niye devam ettiklerine dair bir açıklama yapın. Saygılar.
    2 points
  3. TITE KUBO “Kubo Sensei” “The Boss” “Troll King” Gerçek adı Noriaki Kubo olan sanatçı Tite Kubo ismini kullanmaktadır. Adı, manga ve anime dünyasına atom bombası gibi düşen Bleach’in mangakası 26 Haziran 1977 tarihinde Hiroshima’da doğmuştur. Kubo’nun sağlığı küçüklüğünden beri çok iyi olmamasına rağmen, başarana kadar oldukça zor bir meslek olan mangaka olma hayalinden vazgeçmemiştir. İlk önce Ge Ge Ge no Kitaro ve 17 yaşındayken de Saint Seiya mangasından etkilendiğini ve de o zamanlar mangaka olmaya kesin olarak karar verdiğini söylemektedir. Daha lise yıllarında bile çevresindeki herkes Kubo’nun müthiş çizim yeteneğinin farkındadır. Yeteneğine güvenen Kubo Weekly Shonen Jump manga yarışmasına katılır. Hem de o zamana kadar ciddi anlamda çizimler yapmamıştır. Weekly Shonen Jump, Kubo’yu yarışmada eleyip başkasını birinci olarak seçer ama Kubo için editörlerin başka planları vardır. Kısa bir zaman sonra Kubo’ya Weekly Shonen Jump’tan bir telefon gelir: “Bizimle çalışmanı istiyoruz.” Bu, gerçekten çok büyük bir başarıdır; mangaka olma kararı aldıktan kısa bir süre sonra artık önünde fazla bir engel kalmamıştır. Sanatçının ilk eseri 1996’da Shonen Jump’ta yayınlanan “Ultra Unholy Hearted Machine” adlı one shot olmuştur. Daha sonra aynı yıl içerisinde “Rune Master Urara” ve 1997’de “Bad Shield United” one shotları yine Tite Kubo tarafından hazırlanmıştır. Yeteneklerini, zamanla kazandığı tecrübelerle birleştirdikten sonra artık gerçek anlamda bir manga çıkarmanın vakti gelmiştir Kubo için. 2000 yılında Shonen Jump, yeni serilerinden olan Zombie Powder’ı tanıtırken mangakası için, çizimlerine herkesin hayran kalacağını dile getiriyordu. Bleach’in aksine Western tarzda olan manga, özellikle karakterleri ve çizimleri ile dikkatleri üzerine çekmişti; ancak Kubo Tite sağlık durumu nedeniyle kısa zamanda mangayı yarım bırakmak zorunda kaldı ve seri henüz popülerleşemeden sona erdi. Mangakanın bu kadar kısa sürede seriyi yarım bırakması Japonya’da “Bu adamdan mangaka olmaz” yorumlarını beraberinde getirdi. Elbette hiç kimse bundan bir sene sonra yeni eseri ile “Bu adamın” adının anime ve manga tarihine yazılacağını, anime ve mangaların tüm dünyaya yayılmasında ne kadar önemli bir rolü olacağını tahmin edemezdi. 2001 yılında Tite Kubo, bugün dünyanın en popüler mangalarından olan Bleach’i Shonen Jump’a sunmuş, eser birçok kişide hayranlık yarattıysa da Shonen Jump, hem Tite Kubo’nun daha önce sağlık durumu yüzünden mangasını yarım bırakması, hem de o zamanlar dergide fazlasıyla seri bulunması nedenleri ile Bleach’i geri çevirmiştir. Ancak Bleach’e hayran kalanlardan biri de Dragon Ball serisinin mangakası Akira Toriyama idi. Dragon Ball mangakası, hatalarından bir an önce dönmeleri gerektiği konusunda Shonen Jump’ı ikna etti, Tite Kubo’ya da destek oldu. Zaman, Akira Toriyama’nın, Tite Kubo ve Bleach’e güvenmekle ne kadar isabetli bir karar verdiğini kanıtladı. Bleach’in ünü kısa zamanda Japonya’nın dışına taştı ve dünyaya yayıldı. Amerika, Avrupa derken bir süre sonra zirve yaptı. Tite Kubo’nun, önceki mangasının ana karakteri Gamma’dan etkilenerek ortaya çıkardığı Grimmjow’un bulunduğu Bleach mangasının 24.cildinin kapağı, Zombie Powder için bir göndermeydi. Sanki “Bu adamdan mangaka olmaz” diyenlere kapak olsun dercesine. Kubo Sensei, sosyal hayatta oldukça utangaç bir insandır. Kurosaki Ichigo’nun seiyuusu olan ve Kubo Sensei’yi yakından tanıyan Masakazu Morita onun çok utangaç olduğunu söylemiştir. Ancak bu utangaç insan, yeri geldiğinde de lafını koymakta geri kalmaz. Özellikle anime ve mangaların başka şeylerle karşılaştırılması, Kubo Sensei’nin hiç hoşuna gitmez. Kubo Sensei: “Yapabildiklerim dizi ve filmlerde yapılabilseydi bu işi yapmazdım. Anime ve mangalar başka birer dünya ve onları başka şeylerle karşılaştıramazsınız.” Kubo Sensei, verdiği cevaplarla “The Boss” ismi ile tanınmaktadır. İnternette en çok rastlanan güneş gözlüklü meşhur resminin altına Kubo’nun çeşitli sözleri yazılarak paylaşılması popüler olmuştur. Ünlü mangakanın başka bir lakabı da “Troll King”dir. Anime ve manga dünyasının en tecrübelileri bile zaman zaman “Kubo bu karakteri gerçekten öldürdü mü yoksa yaşıyor mu, geri dönecek mi?” gibi sorulara net olarak cevap veremez. Bazen herkesin “Kesin bu karakteri unuttu.” dediği anda sürpriz bir şekilde o karakter geri döner. Peki Tite Kubo boş vakitlerini nasıl değerlendiriyor? Kubo Sensei: “Boş vaktim neredeyse olmuyor ama ara sıra vakit bulabilirsem normal işimin dışında başkaları için (daha çok hayranlarından bahsediyor olabilir) renklendirmeler yapıyorum. Sanatınız ile başka insanları mutlu etmek çok güzel bir şey. Ayrıca moda ile yakından ilgileniyorum. Bu işi bırakırsam moda tasarımcısı olabilirim ama kalbim buraya ait.” Bleach nasıl ortaya çıktı ve ismi nereden geliyor? Kubo Sensei: “Bleach henüz ortada yokken ilk olarak Kuchiki Rukia’yı oluşturdum. Shinigamilerin siyah kimonolar giymesini istiyordum çünkü bu kimsenin görmediği bir şeydi. İsim olarak ilk başta “Black” ismini düşündüm, sonra çok sıradan olduğu için “White” ismi aklıma geldi ama bu da çok basitti. Daha sonra ne siyah ne de beyaz anlamında olan “Bleach” kelimesinde karar kıldım. Rukia ismini de televizyonda görmüştüm. Güney Amerika’daki nadir bir çiçeğin adının Latince’de Rukia gibi bir şey olduğundan bahsediyordu. İsim hoşuma gitti, hemen kağıt ve kalemi aldım ve ortaya bir isim çıkardım: Kuchiki Rukia. Daha sonradan öğrendim ki Rukia aynı zamanda ışık anlamına da geliyormuş. Ben de Rukia, Ichigo’nun ışığı olsun istedim. (Rukia’nın Ichigo’ya güçlerini vermesinden ve ona yardımcı olmasından bahsediyor. Ichigo da “Çilek” ve ayrı yazıldığında “1” ve “5” anlamlarındadır ve Ichigo’nun doğum günü olan 15 Temmuz’a işaret eder. –AnimeFantastica) İlk çizdiğim Kurosaki Ichigo gözlüklü ve siyah saçlıydı. Sonra Kuchiki Rukia’nın yanında ana karakterin de siyah saçlı olmasını istemedim ve değiştirdim. Görseydiniz, ilk Ichigo şimdikinden o kadar farklıydı ki… Tite Kubo’nun meşhur olduğu dövüş ve aksiyon sahnelerini nasıl hazırladığını hiç merak etmiş miydiniz? “Kubo Sensei’nin aksiyon sahneleri ile diğer mangakalardan ayrıldığını hemen hemen herkes bilir. Aksiyon sahnelerini nasıl çiziyorsunuz?” Kubo Sensei: “Çizimlerde önemli olan kafanızdakileri diğer insanlara nasıl sunduğunuzdur. Kafamdakileri tam olarak çizebiliyorum ve bu çok iyi hissettiriyor. Aksiyon sahnelerinde kimonoların ahenginden tutun da en ufak detayların bile, hangi kamera açılarından, hangi karelerde hangi sahnenin nasıl çizilmesi gerekiyorsa o şekilde çizerek, kafamda canlandırdığım sahneleri en iyi şekilde yansıtabiliyorum. Rock müzik hayranıyımdır. (Kubo Sensei’nin evi Rock müzik CD’leri ile doludur -AnimeFantastica) Bazen müzikle beraber çalışırım bazen de konsantrasyonumu bozabilir. O zamanlar rock müziğimi kafamda devam ettiririm, aksiyon sahnesini beynimde canlandırırım. En önemli anlarda durdurur, sahnenin açıları ile oynar ve en doğru açının hangisi olduğuna karar veririm. Bunları beynimde tamamladıktan sonra karar verdiğim o sahneleri çizerim. Bu sahnelerde okurların o acıyı hissetmeleri gerekir. “Çizmekte zorlandığınız karakterler var mı ya da hangi karakterleri çizmek diğerlerine göre daha zor?” Kubo Sensei: “Bleach karakterleri arasında çizimi en zor olan Zaraki Kenpachi’nin saçları. O’nu böyle tasarladığım için sanırım sonsuza kadar pişmanlık duyacağım.” “Çok kısa bir zamanda yetiştirmeniz gereken çok şey oluyor. Bunları yetiştirmekte zorlanmıyor musunuz?” Kubo Sensei: “Ben herkesten hızlı çizebilirim. Yetiştirmek istediğimde benim için çok sorun olmaz sadece kusursuz olmayan her sahneyi kusursuza dönüştürebilmek için sonuna kadar çalışırım.” Karakter çizimleri konusunda birçok düşmanının bile saygı gösterdiği mangaka (ne yazık ki mangakaların böyle anlamsızca düşmanları oluyor) hikaye açısından ise özellikle bazı dönemlerde eleştirilir. Tite Kubo hikaye ile ilgili olarak bakın neler diyor? “Hiçbir zaman insanlara bir mesaj vermek gibi bir gayem olmadı. Gerçek hayatta da sürekli birtakım olaylar olur ve herkes kendince mesajlar çıkartır. İsteyen benim yazdıklarımdan çok sayıda mesaj çıkartabilir, tıpkı hayatın kendisi gibi. Ayrıca karakterlerin hikayelerine de o karakterleri oluşturduktan ve potansiyeli gördükten sonra karar veririm. İlk başlarda her şeyin arkasındaki “gölge” olarak düşündüğüm, Aizen değildi. Sonradan bu rolün kendisine uyacağına karar verdim. Aizen ile ilgili henüz bilmediğiniz çok şey var. Bana yollanan her mesajı tek tek okuyorum. Hepsini tek tek cevaplayamazsam da eserlerimi takip edenlerin düşünceleri çok önemli. Lütfen bana düşüncelerinizi yazmaya devam edin.” Bu paragraf ise az bir miktar spoiler içerebilir. Bu yüzden isterseniz bir sonraki paragrafa geçebilirsiniz. Tite Kubo başlarda Grimmjow’u kısa zamanda ölecek bir karakter olarak düşünmüş ama Grimmjow, Tite Kubo’nun tahmin ettiğinden çok daha önemli bir rol oynamış. “İleride dost olarak dönecek karakter olacak mı?” Kubo Sensei: “Ulquiorra çoktan küle dönüştü. Grimmjow dost olarak geri dönebilir, belki de Harribel. Nel’in ise yeniden ortaya çıkmasına izin vereceğim. Daha fazla kimlerin dönüp dönmeyeceğini söyleyemem. (Bazı yabancı kaynaklarda “Tite Kubo, Grimmjow’un ölmediğini açıkladı” haberi buradan çıkmıştır; ancak Tite Kubo kesin ifadeler kullanmamış, %100 olarak Grimmjow’un döneceğini hiçbir zaman söylememiştir. – AnimeFantastica) Kubo Tite sadece mangada değil, animede de aktif bir rol alan ender mangakalardan biridir. Kubo Sensei’nin bu sözleri eserine ne kadar düşkün olduğunu göstermektedir: “Animenin tüm bölümler ile doğrudan ilgilenmekteyim. Bölümleri ilk önce ben izliyorum. Hiçbir mangakanın anime serisiyle benim kadar ilgilendiğini sanmıyorum. Bleach her şeyi ile bana ait. Ne kadar çalışırsam ve emek verirsem o kadar “Benim” diyebiliyorum.” (Kubo Sensei Bleach için seiyuu bile olmuştur. Bleach: Memories in the Rain’de Kon’un seiyuusu bizzat Tite Kubo’dur. –AnimeFantastica) Bleach’in bu kadar sevilmesinde, en popüler anime ve mangalardan biri olmasında elbette karakterlerinin rolü az değildi. Erkek olsun, bayan olsun Bleach’te favori olabilecek çok sayıda karakter bulunuyor. Acaba hangileri Tite Kubo’nun favorilerinden? “Erkek karakterleriniz herkes tarafından çok seviliyor ama bayan karakterleriniz de bir o kadar güçlü. Buna ne diyorsunuz ve bayanlardan favoriniz kim? Kubo Sensei: “Bayanlar gerçek hayatta fiziksel olarak çok güçlü olmayabilirler ama zihinsel olarak çok güçlüdürler. Tüm bayanlara saygı duyuyorum. Diğer sorunun cevabı ise Yoruichi ve Rangiku. Rangiku’nun ablam olmasını gerçekten isterdim. “Serideki bir karakter ile yer değiştirmek isteseydim bu Kon olurdu.” Kubo Sensei, karakterlerin doğum günlerine de burçlardan ve özel günlerden yola çıkarak karar vermiş. Örneğin; Aizen zeki ve her zaman bir şeyler saklayan, gizemli ve birbirinden farklı kişiliklere sahip ikizler burcu iken, Yamada Hanatarou için ise herkesin kendisine takılabilmesi için 1 Nisan’ı seçmiş. “Zavallı Hanatarou” diyor Kubo Sensei. Tite Kubo ve Bleach’in en büyük hayran kitlesinin dünyada Amerika’da bulunduğu tahmin ediliyor. Bleach’in Amerika’daki en sevilen serilerin başında olduğunu biliyor muydunuz? Kubo Sensei: “Bleach’i yazmaya başlarken Amerika’da çıkacağını bile tahmin etmezdim. Amerikalıların zevklerine çok hitap ediyormuş ve büyük bir hayranlıkla takip ediliyormuş. Çok teşekkür ediyorum. Lütfen Bleach’i desteklemeye ve bana görüşlerinizi bildirmeye devam edin. Amerika’da sanatçılar ve hayranları birbirlerine çok yakınlar Japonya’da ise mesafe var.” Tite Kubo ve Bleach ile ilgili en çok merak edilenlerden biri Bleach’in ne zaman sonlanacağı. Kubo Sensei’nin eserinin son hikaye bölümüne girdiğini ve bunun en uzun hikaye olacağını artık herkes biliyor. Peki ne kadar bir uzunluk söz konusu? Bu sorunun cevabı için Jump Festa 2011’de Tite Kubo ile Kurosaki Ichigo’nun seiyuusu Masakazu Morita’nın açıklamalarını paylaşıyoruz. Tite Kubo: “Şu an için Bleach, yarısında diyebilirim.” Masakazu Morita: “O zaman en az 30 yıl daha devam edersin?” Tite Kubo: “Hayır, daha kısa tutmayı tercih ederim.” Masakazu Morita: “Millet, görünüşe göre en az 10 yıl daha devam edecek.” (Bleach’in 2001’de başladığını hatırlatmak gerekiyor. –AnimeFantastica) Ünlü mangakaya en çok sorulan sorulardan biri de mangaka olmayı düşünenlere tavsiyeleri oluyor doğal olarak. “Sizin gibi mangaka olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir? Kubo Sensei: Sadece başarabileceğinize inanın. Başkaları muhtemelen aksini söyleyecektir. Kendinize inanmaya devam edin ve yaptığınız işten zevk almaya da… Başarabilmek için mutlaka yaptğınız işten zevk almalısınız. AnimeFantastica dışında kaynak ve bağlantı belirtilmeden kullanılamaz. Kaynaklar: Tite Kubo’nun, şimdiye kadarki tüm Shonen Jump’a, Viz Media’ya, Shueisha’ya verdiği röportajlar, (Shonen Jump arşivi), Bleach B-Station’a verdiği röportajlar, San Diego Comic-Con International’da Tite Kubo ile gerçekleştirilen röportaj, Anime Insider dergisine özel Tite Kubo röportajı, Jump Bang TV kanalında Tite Kubo’nun katıldığı program, şimdiye kadar yapılan Anime Expo, Jump Festa fuarlarında yapılan resmi açıklamalar ve Tite Kubo ile yapılan röportajlar. Shalafi Fantastica
    1 point
  4. Japon yayıncı Kodansha, Fairy Tail uzun metrajlı filminin, 18 Ağustos 'ta olacağını resmi olarak duyurdu, ancak filmin anime veya live-action olup olmayacağı bellidegil. @SylWindrunner facebook.com/JlwynLaucian
    1 point
  5. Ben oy kullanacağım, en başta ilk bölümle oylama olacağı söylenmişti, madem öyle ilk bölümü güzel olan kazansın, 21 Ekim'e kadar hepsinin ilk bölümünü okurum diye düşünüyorum. :D İnsan biraz kısa tutar arkadaş, bizimki de göz yani.. :D Oku oku bitmiyor.. Bir de internet ortamında okumak daha da can sıkıcı :D Ama millet sahte hesaplarla oy veriyorsa kendine ben de gider okurum iyi olana oy veririm napalım.. Jüri olsaydı iyiydi..
    1 point
  6. Bütün FF'leri okumak çok zor olur bu yüzden yöneticilerden jüri gibi birşey yapılıp sonuçlar belli olmalıydı. Böyle çok haksızlık oluyor. :mellow:
    1 point
  7. woaaa baya kişi katılmış birinci olma ihtimalim... :huh: yüzde 1 :wacko: bu da bişey :lol:
    1 point
  8. Strauss

    İtiraf Köşesi

    5. sınıfta öğretmenden korktuğum için, 6 saat tuvalette okulun bitmesini beklemiştim. :D
    1 point
  9. Aksamov

    İtiraf Köşesi

    Oylama olması gerçekten saçma.. Yahu adam çağırı eşini dostunu yarışmada kendisine oynatır.. Hiç yorum almamış, okunması yerlerde olan konu, 8 oy almış, 11 oy almış. Sizce de bi terslik yokmu burada? Kusura bakmayın isim vereceğim, Sandcastles adlı FF, bitmemiş bir animenin kurgusunu yapmış. Yarışmaya dahi alınmaması gerekirdi. Oysa simdi 1. liğe oynuyor.. A Stranger In The Mırror, başlığı kendi düzenlemeleri hariç, tek bir yorum almış, yorumu atan kişinin de son girişi 5 ekimde gerçekleşmiş.. Görüntülenmesi yine az. Ama 11 oyu var. Allah aşkına, 11 oy kim verdi merak ediyorum? İtiraf ediyorum, hiç adil bir yarışma değil.
    1 point
  10. Güçlü bir rakip'e karşı kaybetmeyi kabullenebilirim ama sırf o seviyeden düşük bir hikaye'nin kazanması , bunu da tanıdık vasıtasıyla sağlamayı başaranlara hiç bir yorumum yok .
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.