Jump to content

Genel Araştırma

'tanıtım' etiketi için arama sonuçları.

  • Etiketlere Göre Ara

    Etiketleri virgülle ayırarak yazın.
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Duyuru & Kurallar
    • Forum Kuralları & Yardım
    • İstek, Şikayet ve Öneri
    • Tanışın Kaynaşın
    • Türk Anime TV Etkinlikleri
    • E-dergi
  • Türk Anime Çeviri Ekibi (TAÇE)
    • Tamamlanan Projelerimiz
    • Devam Eden Projelerimiz
    • Gelecek Projelerimiz
    • Askıya Alınanlar
    • TAÇE Duyuruları
  • Anime GENEL
    • Anime İstek ve Öneri Bölümü
    • Bilinmeyen Animeler ve Karakterler İçin Yardım Bölümü
    • Anime Genel
    • Anime Geyik
    • Animeler & Karakter Anketleri
    • Anime Tanıtım ve İncelemeleri
    • Anime Serileri Bölüm Tartışma Alanı
  • Manga GENEL
  • Fansub Takımları
  • Anime Manga Live-Action Download
  • Fan Kulübü
  • Japonya
  • Program Deposu
  • Konu Dışı
  • Roronoa Zoro's Roronoa Zoro Kimdir?

Sonuçları bul...

İçeren sonuçları bulun


Oluşturma Tarihi

  • Start

    End


Son Güncelleme

  • Start

    End


Filter by number of...

Kayıt tarihi

  • Start

    End


Üye Grubu


Hakkımda


Outlook


Web Sitesi


ICQ


Yahoo


Jabber


Skype


Konum


İlgi Alanları

  1. Anime Tanıtım Basilisk Tür: Aksiyon, Dövüş, Tarihi, Doğaüstü-Güçler, Romantik Yayınlanma Tarihi: 13/04/2005 – 21/09/2005 Bölüm Sayısı: 24 Yönetmen: Kisaki Fumitomo Senaryo: Muto Yasuyuki – Seishi Togawa Manga: Masaki Segawa Animasyon – Dizayn: Michinori Chiba Firma/Stüdyo: Gonzo – G.D.H Açılış: Kouga Ninpouchou by Onmyouza Kapanış: 1. Hime Murasaki by Mizuki Nana, 2. Wild Eyes by Mizuki Nana Başlıca Seiyuular: Iga Oboro – Mizuki Nana, Kouga Gennosuke – Toriumi Kousuke, Kagerou – Hayamizu Rise, Okoi – Kimura Haruka, Yakushiji Tenzen – Hayami Sho “Nefret etmeye yeminli bedenleri ovalarda çürümeye terk edilmiş, ruhları kanla lekelenmiş. Bağlar kılıçla koparılmış. Karanlıkta yitip giden ruhları feryatta, sevenler ölecek!” Kouga ve Iga klanı arasındaki nefret asırlarca süregelen savaşlara ve ölümlere yol açmıştır. Ninja yetiştirme grubu lideri 1.Hattori Hanzo bu iki klana barış imzalamalarını emretmiş, klanlar barışı imzalamasına imzalamış fakat aralarındaki düşmanlık bitmemiştir. Ninjaları karşılıklı dövüşlere çıkmaya devam ediyordur. Kouga lideri Danjo Kouga’nın torunu Gennosuke ve Iga Lideri Iga’lı Oden’in torunu Oboro daha küçük bir çocukken tanışmışlar ve aileleri arasındaki bu nefrete rağmen birbirlerine sevgi ile bağlanmışlardır. Aralarındaki sevgi ikisi tekrar karşılaştığında derin bir aşka dönüşecektir. Gennosuke ve Oboro kalıcı bir barış yapmanın ve iki klanın birleşmesini arzu etmektedirler. Bu birleşmeyi evlenerek sağlamayı isterler fakat bir anda her şey bozulur. Büyük Shogun Ieyasu Tokugawa veliahtını tayin etmek üzere Kouga ve Iga klanlarının ninjalarını kullanmaya karar vermiştir. Böylece, Hattori Hanzo barış anlaşmasını geçersiz kılar. Gennosuke ve Oboro’nun da dahil olduğu İki klandan seçilmiş 10’ar kişi veliahtı belirlemek için ölümüne savaşacaktır. Basilisk hikayesinin temeli “The Kouga Ninja Scrolls” isimli 1958-1959 yıllarında yazılmış Futaro Yamada’nın romanına dayanmaktadır. Roman hem tarihsel gerçekleri barındırmakta hem de fantastik yönüyle dikkat çekmektedir. Azuchi-Momoyama periyodunda (1500’lü yıllar) geçen Kouga ve Iga Klanları arasındaki savaşlarının etkileyici konusu olsun, harika görselleri olsun kesinlikle izlenmesi gereken bir anime serisidir. Aynı zamanda “Shinobi: Heart Under Blade” adında bir Live Action uyarlaması da bulunmaktadır. 2005 yapımı filmin yönetmeni Ten Shimoyama’dır. Gennosuke’yi Jo Odagiri Oboro’yu ise Yukie Nakama canlandırmıştır. Gennosuke ve Oboro’nun birbirine olan aşkı tüm bu zorluklara ve nefrete rağmen mutlu sona ulaşabilir mi? İzleyin ve görün. İyi Seyirler. http://www.youtube.com/watch?v=05z3kNhpURI _____________________________________________________________________________ Kaynak: AnimeFantastica: http://www.animefantastica.com/basilisk
  2. Anime Tanıtım Hetalia : Axis Powers Tür: Komedi, Tarihsel, Parodi Yayınlanma Tarihi: 24/01/2009 – 05/03/2010 Bölüm Sayısı: 52 Bölüm Süresi: 5 dakika Yönetmen: Bob Shirota Senaryo: Takuya Hiramitsu Manga: Hidekazu Himaruya Animasyon-Dizayn: Keiichi Matsuda Firma-Stüdyo: Frontier Works – Studio DEEN Müzik: Akira Yoshikawa Başlıca Seiyuular: Daisuke Namikawa – Italy, Hiroki Takahashi – Japan, Hiroki Yatsumoto – Germany, Katsuyuki Konishi – Amerika, Masaya Onosaka – Fransa, Noriaki Sugiyama – İngiltere, Yuki Kaida – Çin Dünya Tarihi’nin en önemli zamanlarını farklı bir bakış açısıyla izlemeye ne dersiniz? Hetalia; 1.Dünya Savaşı ile 2.Dünya Savaşı arasında geçen zamanı ele alıyor; fakat bazı bölümleri günümüzde veya dünya savaşlarının öncesinde de geçebiliyor. Animede ülkeler o bildiğiniz etrafı sınırlarla çevrili toprak parçası değil, karakterler! Evet, her karakter bir ülke her ülke ise birbiriyle kendilerine özgü sebeplere dayanan sorunlar ve dostluklar yaşamakta. Hetalia kelimesi Japonca değersiz, zavallı anlamına gelen “Hetare” ile baş kahraman İtalya’nın kanji birleşiminden oluşur. Hetalia, İtalya’nın serideki kişiliğini yansıtan bir kelime şakasıdır. İtalya; sanatçı ruhlu, iyi kalpli, tembel, korkak ve aklı bir karış havada saf bir tip olarak karşımıza çıkıyor. En ufak bir tehlikede hemen teslim olan ve makarda yiyebildiği her yerde mutlu yaşayabilen biridir. Almanya ile arkadaştır ama genellikle onu sinir eder, başına dertler açar. Almanya çalışkan, verimli, bürokratik ve İtalya’nın tam tersi ciddi bir karakterdir. Askeri yaşam tarzına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu yapısından dolayı Mihver Devletleri’nin (İtalya ve Japonya) eğitim sorumluluğunu üstlenir. 1.Dünya Savaşı sırasında Roma’nın soyundan gelenler ile savaşma niyetindedir. Savaş alanında çok kolay bir şekilde tek başına ilerlerken karşısına üzerinde domates yazan bir koli çıkar. Koliyi açtığındaysa karşısına korkudan titreyen ve ağlayan İtalya çıkar. Kahraman olarak bilinen Roma’nın torununun böyle bir korkak olduğunu görünce şok olur. İtalya ilk başta Almanya’nın esiri olur fakat 2.Dünya Savaşı sırasında İtalya tekrar Almanya’nın yanına gelir ve ona arkadaş olmak istediğini söyler. Daha önce hiç arkadaşı olmayan Almanya’ya bu fikir hoş gelir ve kabul eder. İtalya saf bir kişiliğe sahip olduğu için Almanya için tam bir baş ağrısı olur. İtalya ile birlikte devam ederken Japonya ile tanışır ve arkadaş olur. Japonya kurallara bağlı, olgun, titiz, yetenekli, kültürlü ve soğukkanlıdır. İtalya’ya kendini tanıtırken hobisinin “durumu analiz etmek ve konuşup konuşmayacağına karar vermek” olduğunu söyler. Çok zekidir ve ülkeler arasında teknolojisi en gelişmiş olandır. Genellikle sessiz ve yaşlı bir adamın davranışlarına sahiptir. Otaku olan bir tarafı da vardır. Hetalia ilk olarak 2006 yılında Hidekazu Himaruya tarafından web-manga olarak yayınlandı. Daha sonra 2008-2011 yılları arasında 4 ciltlik manga serisi yayınlanmıştır. Manganın ilk cildi 2010 yılında The New York Times çok satanlar listesinde ilk 10’a girmiştir. İngiltere’de çıkan Neo dergisinin düzenlediği “NEO Awards” da okuyucuların oylaması ile 2011 yılının en iyi mangası seçilmiştir. Animesi ise 2009 yılında başlamıştır. Ana seri Hetalia’nın dışında İtalya’nın çocukluğunun anlatıldığı “Chibitalia” (minik İtalya) adında bir serisi mevcuttur. Hetalia: Axis Powers’ın devamı olarak 2010 yılında yeni ülkelerinde konuya eklendiği Hetalia: World Series, 2013 yılında ise Hetalia: The Beautiful World animesi yayınlanmıştır. Sonuçta Hetalia ülkeleri karakterize ederek ele alan bir anime olduğu için, ilgi çektiği kadar tepki de çekmiştir. Kore’de animenin yasaklanmasını isteyen protestolar söz konusu olmuştur. Bunun sebebi; Kore’yi temsil eden karakterin Kore’ye bir hakaret olduğunu düşünmeleriydi. Hatta animenin ırkçılığı beslediğine dair ağır eleştirilerde bile bulunanlar olmuştur. Tüm bunlara rağmen Hetalia’nın sadık bir hayran kitlesi de bulunmaktadır. Bunun en değişik örneği ise serinin hayranlarının 2009 yılında başlattığı “Hetalia Günü” kutlamalarıdır. “Hetalia Günü” Birleşmiş Milletler Günü (24 Ekim) veya o günü takip eden ilk hafta sonu çeşitli yerlerde toplanarak kutlanmaktadır. Hetalia, içinde biraz her ülkeden bulunduran bir seri olduğu için anime izlemeyen kesimin bile dikkatini çekmiştir. Dünya tarihini bu kadar eğlenceli metaforlar ile anlatan başka bir çalışma daha olduğunu sanmıyorum. İzlerken genel kültürünüze katkıda bulunacağından emin olabilirsiniz. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Tanıtımı okuyunca, Türkiye’yi merak edenleriniz olmuştur eminim. Evet, tabi ki Türkiye’nin de bulunduğu bölümler var. Türkiye ilk olarak “Hetalia: World Series” 3.bölümde karşımıza çıkıyor. Tahmin edeceğiniz gibi Yunanistan ile çekişiyor ve yakın arkadaşı Japonya’yı onunla paylaşmak istemiyor. World Series’in ilerleyen bölümlerinde (23 ve 24) Minik Romanya’yı İspanya’dan kaçırıyor. Son olarak da “Hetalia: Beautiful World Series” 10.bölümde Türkiye ve Yuanistan’ın çocuklukları anlatılıyor. Yine aynı bölümde İstanbul Galata Köprüsü’nün çizimlerinin bulunduğu eğlenceli sahneler bulunuyor. İyi Seyirler. (AnimeFantastica ekibindeki cosplayer arkadaşımız Duygu Yıldız’dan Hong Kong cosplayi) ______________________________________________________________________________________ Kaynak: AnimeFantastica: http://www.animefantastica.com/hetalia-axis-powers-2
  3. Anime Tanıtım Aura: Maryuuinkouga Saigo no Tatakai Tür: Okul, Romantik Yayınlanma Tarihi: 13/04/2013 Film Süresi: 83 Dakika Yönetmen: Seiji Kishi Orijinal Hikaye: Romeo Tanaka Firma/Stüdyo: AIC A.S.T.A. Müzik: Michiru Oshima Başlıca Seiyuular: Nobunaga Shimazaki, Kana Hanazawa… Japonya’da bir akşam vakti ve şehrin göz kamaştırıcı ışıklarıyla hikâyemize başlıyoruz. Hava bulutlu ve birazdan yağmur yağmaya başlar. Bu sırada bir binanın çatısında ölümüne savaşmakta olan gizemli iki kişi… Modern Japonya’da hâlâ bu tür gizemli efsanevi olaylar gözden uzak şekilde devam ederken bunu ancak çok az kişi bilmektedir. Tabii bu sadece hikâyemizin başlangıç kısmı… Ichiro Satou adlı kahramanımız, ortaokul döneminde fantezi dünyasına kendini fazlaca kaptırdığından okulda hor görülmüştür. Hele ki ailesi bu durumu bir türlü kabullenememiş ve bu olayın etkileri hâlâ üzerlerinde devam etmiştir. Ichiro ise ailesinin zorlamasıyla gerçek hayata yani normal bir insan olmaya çabalar. Lise hayatı onun için ideal bir başlangıç olacaktır elbette. Sınıfta gruplaşmalar çoktan başlamıştır bile. Herkes kendi huyuna en yakın olanla gruba dahil olurken gruptan gruba davet edilmelerde devam eder. Satou da bu gözde gruplardan birine oldukça yakındır hatta. Bir gün okulda notlarını unuttuğu için okula akşam vakti gider. Ancak orada hiç beklemediği biriyle karşılaşır. Geçmiş peşini bırakmak istemiyordur adeta… Gördüğü şey bir kızdır ve oldukça tuhaf giyinen bir kızdır. Kendisine “Araştırmacı” diyen bu kız söylediğine göre “ejderha ile bağlantılı” bilgiler bulmak için buraya gelmiştir. Satou bu kızdan yani aslında hâlâ içinde var olan eski duygulardan dolayı bu görevde ona yardım edeceğini söyler. Gizemli kızımız ise buna pek sıcak bakmaz gibi, ama bir eşyasını Satou’ya bırakmayı da ihmal etmez. Öte yandan Satou’nun sınıfındaki gruplaşmalar devam ederken en gözde gruplardan bir davet alır ve artık tamamen normal bir hayat onu bekliyordur gibi gibi… Bu “gibi gibi”ler Satou’nun dün akşam tanıştığı kızın sınıfa tuhaf kıyafetleriyle girip Satou’nun cebinden kızın bıraktığı eşyayı ona verdiği anda altüst olur. Bu olaydan sonra sınıf öğretmeni, Satou’ya o kadar kötü bir görev verir ki Satou’nun bunu yapması olası bile değildir. Ancak öğretmenin elinde korkunç bir kozu vardır: Satou’nun geçmişi… Satou’nun bu görevi yapmaktan başka bir şansı kalmamıştır. Görevi ise sınıfında bir öğrenci olan, ama okula hâlâ gelmeyen bir öğrenci hakkındadır. Bu öğrenci de ona yardım edeceği, ama sonradan onu terslediği kız Ryouko Satou’dan başkası değildir. Satou geçmişini ne kadar acı çekerek bırakmışsada, daha üstünden çok zaman geçmeden kendisiyle aynı fantezi dünyasında yaşayan birine göz kulak olmak onun için oldukça zor bir deneyim olacak gibi görünmektedir. Dahası sınıftaki gruplaşmalardan dolayı Satou’nun işi zordan çok imkânsız gibidir. Konuyu böyle tanımladıktan sonra geçelim bana göre nasılmış bölümüne. İlk savaş bölümünden sonra içerik bölümü geçerken kısa kısa sahneler gösteriliyor ve bu esnada çalan fantastik bir müzik sizi bekliyor. O kadar güzel ki izlerken “Vay çok heyecanlı hoş bir film” olacakmış izlenimini veriyor. Ancak bu kadar ümitlenmeyin derim. Tabii bu kişiye göre değişir. Hikâye aslında bazı yerlerde romantik-komedi filan denilmiş, ama bana göre içten içe dramı barındırıyor. Nedeni ise Satou’nun kendini fantezi dünyasına fazla kaptırması sonucu okulda olan sorunları ve ailesinin bu durumu öğrendikten sonra ona olan davranışları. Satou kendisini o kadar zorlamış ki normal bir hayat yaşayabilmek için ve birden unutmaya çalıştığı geçmişi kendisine karşı kullanılarak bir kıza bakıcılık yapmak zorunda kalıyor. En önemli nokta ise bu kız onun geçmişinde yaşadıklarının aynısını yaşıyor olması zaten. Ailesi ise tedirgin bir şekilde çocuklarının hâlâ o eski düşünceleri barındırıp barındırmadığı hakkında endişelenerek günlerini geçiriyor ve bu durum Satou’nun gözünden kaçmıyor. Bu dram sadece Satou için değil, aynısını Ryouko’da yaşıyor. Bunu son sahnelerde göreceksiniz. Ayrıca Satou’nun sınıfındaki diğer öğrencilere uygulanan zorbalıkta da bunu göreceksiniz. Diğer öğrenciler derken neyi kastediyorum peki? Sınıfın yarısı kendini fantezi dünyasına kaptırmış öğrencilerle doludur çünkü. Yani Satou’nun kaçmaya çalıştığı şey onun gözü önünde ve fazlasıyla bulunmaktadır. Bir de tuhaftır ki bir olaydan sonra bu çatlak öğrenciler Satou’yu liderleri gibi görmeye başlarlar. Satou için inanılmaz bir vasıf olsa gerek bu… Zorbalık eden kısımdan söz edelim azıcık… Bu grup ise Satou’yu önceden kendi gruplarına davet eden gruptan başkası değildir. Bu havalı görünen grubun aslında ne kadar dengesiz bir grup olduğunu da izlerken göreceksiniz. Bu arada Ryouko’nun ailesi aklıma takıldı film boyunca. Nasıl bir aile bu şekilde okula gitmesine izin verir çocuğuna? Onu bıraktım gün boyu ne yaptığınada mı dikkat etmez? Evet, biliyorum yaşadığımız dünyada ilgisiz aile çok… Bu yüzden bu soruyu genel olarak sorduğumla kalıyorum… Çizimlere gelecek olursam çizimler oldukça güzeldi. Filmin ilk şehir tasviriyle karşımıza çıkışından savaş sahnelerine kadar izlemeye değer bir görsellik sunuyor. Daha sonra ise Ryouko’nun giydiği ve taşıdığı şeyler o kadar sıradan tasarlanıp çizilmişti ki bana göre “cuk” oturmuş buna denir. Aslında normal bir kız ve elinden geldiğince giysilerini ve eşyasını tasarlayıp yapmış. Yani böyle mükemmel bir giysi filan tasarlansaydı oldukça tuhaf karşılanabilirdi. Normal bir insana göre yani. Ayrıca… Bu tarz, harika bir seri arıyorsanız eğer: Chuunibyou demo Koi ga Shitai! Bu seride de yer yer dram olmasına rağmen komedi tavan durumdadır. Romantizm de cabası… ___________________________________________________________________ Kaynak: Anime Fantastica: http://www.animefantastica.com/aura-maryuuinkouga-saigo-no-tatakai
  4. Anime Tanıtım YUYUSHİKİ Tür: Komedi, Okul, Yaşamdan Kesitler Yayınlanma Tarihi: 10/4/2013 Bölüm Sayısı: 12 Yönetmen: Kaori Orijinal Hikaye: Komata Mikami Firma/Stüdyo: Kinema Citrus Başlıca Seiyuular: Risa Taneda, Minami Tsuda, Rumi Ookubo, Ai Kayano, Mana Shimizu, Yui Horie, Megumi Han. Genelde her sezon en az bir tane olan liseli kız veya erkeklerin -genelde kızların oluyor- hayatını konu alan veya sadece esprilerden oluşan serilerden biri daha! Liseye yeni başlayan üç kızın hikâyesi anlatılmaktadır. Bu üç kızımızın “en aklı başında” olanı Yui’dir. Diğer iki kız ise Yui’yi aşırı derecede sevmektedirler ve Yui de buna karşılık onları sevmektedir. Diğer kızlarımızdan Yukari, zengin bir ailenin varisi olmasına rağmen genelde uykucudur ve biraz da aklı havada biridir. Grubun asıl kişisi ise kesinlikle Yuzuko’dur. Yuzuko zeki birisidir ve bu yönünü daha çok esprilerinde kullanarak arkadaşlarını gülmekten kırıp geçirir. Velhasıl bazen aşırıya kaçar ve Yui’nin hışmına uğramaktan kaçınamaz. Ancak şöyle bir şey var ki Yui, Yuzuko’nun yaptığı bir şeyi Yukari yaptığında ona olan tepkisi daha yumuşak olur. Tabii bu da Yuzuko’nun gözünden kaçmaz, ancak Yuzuko bunu asla kendisine karşı olan bir kötü niyet olarak algılamaz ve her ikisiyle de dostluğunu korur. Yui’nin Yuzuko’ya olan tavrı ise geçmişten gelmektedir. Yui ile ilkokulda tanışır ve zengin bir ailenin kızı olmasından dolayı onu bir prenses olarak görmesine yol açar. Ve bu yüzden ona karşı genelde daha iyi davranır. Yui’yi sınıfta seven başka bir kız daha vardır, o da Aikawa’dır. Aikawa, Yui’yi lisenin ilk günü görmüştür ve o günden sonra da az çok konuşmasına rağmen onu uzaktan da olsa izlemiştir. Zaten aynı sınıfta oldukları için çok da uzak sayılmaz bu mesafe. Tabii Aikawa’yı da seven diğer arkadaşı Kei ise Yui’ye karşı tavır alır. Ve Aikawa’nın diğer arkadaşı Fumi ile diğer üçlü kız grubu tamamlanmış olur. Bu iki kız grubu birbirleriyle arada iletişim kurarak ilginç esprilere konu olur. Ve geldik kızların okulun ilk günü gördükleri ilandaki kısma. Bilgi İşlem Kulübü diye bir afiş görürler ve sıfır üye olduğunu görünce şaşırırlar. Ancak o sıfır üye dedikleri kulübe kendileri arada sırada uğrayarak o kulübün bir üyesi olurlar. Kulüp odası küçücüktür ve sadece iki bilgisayar vardır. Ama kızlar için bu oda yeterli olmuştur. Kızlar o günün sonunda araştırdıkları şeyleri günün özeti olarak beyaz tahtaya yazarlar. Kulübün danışman öğretmeni ise Okaa-san diye çağırdıkları sınıf öğretmenleridir. Genel itibariyle izlenesi bir okul-komedi serisi bana göre. Konu alışagelmiş olabilir, ama seride ki karakterler için kesinlikle izlenmeli derim. Hele ki Yuzuko için… Çizim ve müzikler ise bana göre herhangi bir komedi serisinde ki gibi sıradan, ama hoş bir dengedeydi. Zaten bu tip bir seri izliyorsanız bu şeylerin ikinci planda kalması normal denebilir. Kendinizi yapılan esprilere o kadar veriyorsunuz ki arada çalan müziğin veya çizimin o kadar da göze batmadığını farkediyorsunuz. Bu arada bu tip serilerden hoşlanıyorsanız bir iki önerim var: Azumanga Daioh, Nichijou ve liseli erkeklerin komedisi olan Danshi Koukousei no Nichijou bu üç seri tartışmasız izlenmeli derim. ___________________________________________________________________________________ Kaynak: Anime Fantastica
  5. LİBRARY WAR Aşağı yukarı 1 yıl önce izlediğim bir seri kendisi ama tanıtmak istedim... 12 bölümcük birşey... Site linki KONUSU 2019 yılında fazla bilgi ve kaynak artışının olması üzerine, artık toplumlara karşı bir tehlikeli olarak görülmeye başlanan yazılar ve düzeni bozabilecek kitapların tümüne karşı Medyayı Temizleme Yasası çıkar. Hükümetlerin sırf bu antlaşmaları üzerine, kendilerine yetki verilmiş bir bölüm tehlikeli gördükleri kitapları toplamaya başlar.Ellerinde silah bulundurma yetkisine sahip bu birliğin karşısına ise beklenmedik bir şekilde gruplaşan bir güç ortaya çıkar. Karşılaştıkları bu güç sansürlemeye karşı ayaklanan kütüphanelerin kurduğu ve kitapların herkese özgürce dağıtılması gerektiğini savunan özel askeri birliklerdir... Animesinin yanı sıra Manga/Anime filmi/Movie olarak da yayınlanıp piyasaya sürülmüştür... Şimcik gelelim benim yorumuma ... Öncelikle seri öyle bariz bir aksiyon serisi değil.İsminde ki War kelimesi sizi yanıltmasın çatışma tarzı şeyler olsada öyle katliam yada 3.Dünya savaşı gibi birşeyler yok... Çoğu arkadaş izlerken bazı şeylere dikkat etmeden izlese de aslında çok yerinde ve aniam çıakrılmaya müsait bir seri. Bazı yerlerde yaşanan olaylar olsun veya provakasyon tarzı şeyleri güzel işlemiş.İzleyen arkadaşlardan biri zamanında "Savaş değil mi bu ellerinde ki silahlarla ateş etseler yaaa" gibi birşey söylemişdi de bu tarz bir düşünceye sahip olursanız seri bitince pek anlamamışsınız demektir aslında...Çünkü arada anlatılmak istenen asıl düşünce baskı ve yönlendirmelere gelmeden en uzlaşmacı yolla zafere kazanmak... Öteki türlü kan gövdeyi götürürse zaten ayrı olan düşünce sistemleri daha da alevlenir ve körüklenir...Neyse siyaset yapmadan animeden birkaç resim paylaşıp bitiriyorum...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.