Jump to content

Genel Araştırma

'dost' etiketi için arama sonuçları.

  • Etiketlere Göre Ara

    Etiketleri virgülle ayırarak yazın.
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Duyuru & Kurallar
    • Forum Kuralları & Yardım
    • İstek, Şikayet ve Öneri
    • Tanışın Kaynaşın
    • Türk Anime TV Etkinlikleri
    • E-dergi
  • Türk Anime Çeviri Ekibi (TAÇE)
    • Tamamlanan Projelerimiz
    • Devam Eden Projelerimiz
    • Gelecek Projelerimiz
    • Askıya Alınanlar
    • TAÇE Duyuruları
  • Anime GENEL
    • Anime İstek ve Öneri Bölümü
    • Bilinmeyen Animeler ve Karakterler İçin Yardım Bölümü
    • Anime Genel
    • Anime Geyik
    • Animeler & Karakter Anketleri
    • Anime Tanıtım ve İncelemeleri
    • Anime Serileri Bölüm Tartışma Alanı
  • Manga GENEL
  • Fansub Takımları
  • Anime Manga Live-Action Download
  • Fan Kulübü
  • Japonya
  • Program Deposu
  • Konu Dışı
  • Roronoa Zoro's Roronoa Zoro Kimdir?

Sonuçları bul...

İçeren sonuçları bulun


Oluşturma Tarihi

  • Start

    End


Son Güncelleme

  • Start

    End


Filter by number of...

Kayıt tarihi

  • Start

    End


Üye Grubu


Hakkımda


Outlook


Web Sitesi


ICQ


Yahoo


Jabber


Skype


Konum


İlgi Alanları

2 sonuç bulundu

  1. 1. Bölüm -içimizdeki çiçek- *saat 07:00 alarm sesi* Gözlerimi açmamla yeni güne uyandığımı idrak etmem bir oldu. Sabah güneşi... kimi ne umut, kimi ne kaygı. Sahi her yeni güne başladığımızda umut'lanmalımıyız? Güneş bize, dün kü o karanlık gecenin bitip, yeniden aydınlık ve umutlu bir güne başladığımızı hatırlatmalımı? Ya bugünün gecesi? Gene fazlaca düşündüğümü farkedip yataktan kalkmak için hamle yaptım. Günlük rutinlerimi hallettikten sonra üstümü değiştirmek için tekrar odama döndüm. Son sınıf'ı okuyan bir lise öğrencisiyim. Haliyle (kendimce beni yoran) bir sürü sorumluluğum var. Ve bunlardan bir tanesi de okul'a gitmek. Çantamı hazırlarken çekmecenin üstündeki kol saat'imi fatkettim. -Aybüke'nin hediyesi...- diye düşünmeden edemedim. Bence bir insan'a verilebilecek en güzel hediye zaman. Saat'e her baktığımda zaman'ın benim için ne kadar değerli olduğunu hatırlıyorum. Ve bu (her ne kadar yanımda olamasada) verdiği hediye ile idrak etmeni saylayan dostum sayesinde oluyur. Annem ve babam çalıştığı için, genelde haftaiçi dışarıda ve aybüke ile kahvaktı yapardım. Ama bugün aybüke okula gelmeyecekti. Bende evde kahvaltı yapmayı uygun gördüm. Nedense zor bir gün geçirecekmişim gibi bir hisse kapıldım. Telefonumu alıp -en azından bir günaydın yazmalıyım- diye düşündüm. GÜNAYDIN! Peki ya içimiz? Daha fazla oyalanmadan okul'a doğru yol aldım. Daha 2. ders'te olmamıza rağmen düşüncelerim beni esir almıştı. Ders'te olmasam kitap okurdum. Okumak her zaman daha cazip gelmiştir bana. Zira okumak geliştirir, düşünmek ise yorar. Telefonuma gelen mesaj titreşimiyle kendime gelmem bir oldu. Hoca'ya çaktırmadan mesaj'a bakmaya çalıştım. GÖNDEREN: aybüke Sanada günaydııııın bayan DÜŞÜNEN. Bir adet beyaz tavşan hastane'ye doğru yol almış durumda T-T Aaa bu arada aceba okul çıkışı bir şeyler mi yapsak? Aybüke'nin yazdığı mesaj ister istemez gülümsetmişti beni. Bana adımla hitap yerine bayan düşünen demeyi tercih ediyordu. İlk zamanlar saçma gelsede şuan bizim için fazla anlam yüklü iki lakap haline gelmişti. Daha fazla bekletmeden cevap verdim. GÖNDERİLEN: aybüke Bu görüş mantıklı bulundu^-^ okul çıkışı kapıda beyaz tavşan'ı bekleyeceğim. Yalnız fazla beklemem haberin ola. GÖNDEREN: aybüke Ok. Dakik bir tavşan olarak seni bekletmeyeceğim. Sanırım telefonu cebime atmanın zamanı geldi. *okul çıkışı -saat 15:05* Tam kapıdan çıkmıştım ki, aybüke'nin kaldırımda oturduğunu gördüm. Dikkatle yeri izliyordu. Her zaman ki hüzün dolu bakışlarıyla. Her şeyi gizleyebilirsiniz fakat, gözlerinizdeki hüznü gizleyemezsiniz. Ben 'aybüke' diye seslenmemle gözlerini yerden çekti. Ve gülümseyerek bana baktı. Aybüke 'sonunda geldin. 15 dakikadır seni bekliyorum. Ağaç oldum, kök saldım' diyip somurttu. Ben 'iyi ya işte en azından bir işe yararsın. Ağaç olmak çok faydalı bir şey. Odun da olsan kağıt'ta olsan işe yararsın' diye bir karşılık verdim. Aybüke 'Aşırı güzel espiri yapıyorsun gene. Ama şuan bunları kaldıramayacağım. Az daha dikilirsek ayakta, açlıktan öleceğim.' Diyerek mızmızlandı. Daha fazla aylakca konuşmadan direk yürümeye başladık. Yol boyunca sıradan şeylerden konuştuk. Olabildiğince psikolog konusu açmamaya çalıştı. Aybüke'nin bugün okula gelmemesinin sebebi psikolog randevü'sü olmasından dolayıydı. Aslında aybüke'nin büyük bir sorunu vardı. Aile'si. Hatta en başta annesi. Daha fazla bu sorunun altından kalkamayacığını anlayınca, annesinden gizli psikolog tedavisi almaya başladı. Aybüke'nin sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Aybüke 'baksana büşra, bugün bizim evin orda bir kedi gördüm. Sanırım hasta, yani boğazıma bir şey takılmış gibi. Kötü öksürüyordu. Senle birlikte o'nu veterinere götürsekya? Malum ben tek başıma yapamam. Aybüke küçüklüğünden beri kedi ve köpeklerden korkardı. Bu yüzden bana teklif etmesine şaşırmadım. Ben 'olur. Ama ilk önce kedi çantası bulmalıyız. Elde taşımak bir hayli zor olur. Aybüke 'o iş sende canım. Boşuna mı sana açtım konuyu?' Daha lafını bitiremeden telefonu çaldı. Meraklı bakışlarımla adeta kim? diye soruyordum. O'da bunu farketmiş olacak ki ANNEM! diye cevap verdi. Aybüke = efendim anne? ..... Aybüke =neyden bahsediyorsun? Cidden anlamadım. Şuan büşra ike kafede otururuz. Bir sorun mu var? ...... Aybüke= bu konuyu gelince konuşalım anne! Dedi ve telefonu kapattı. Yüzüne bakan bir insan her şeyi anlaya bilirdi. Belli ki bir şeyler ters gitmiş. Ben 'ne oldu? Dememle gözlerini tam gözlerimin içine dikti. Hüznü ve endişe saçan gözlerle... Aybüke 'annem... psikolag'a gittiğimi öğrenmiş. Ve sanki hiç suçu yokmuş gibi bana küstahça -ne zaman delirdinde bizim haberimiz yok- diyip azarladı beni. Hani bazen olur ya o kısacık bir zamanda, o ölümcül cümleyi duyarsında, hiç bir şey yapamazsın. Içindeki tüm çiçekleri soldurmak için tek bir cümle yeter. Affı ve geri dönüşü olmayan tek bir cümle! Ve bugün bir kez daha fark ettim hepimiz bir "GÖKALTI HAPİSHANESİN"DE yaşamaya çalışıyoruz. 1. Bölüm sonu
  2. Merhaba ben leora takma isimimle hitap edilmesi daha çok hoşuma gidiyorda >///< konu başlında gördünüz gibi böyle biriyim :3 kendimden bahsediyim yaş 20 anime izlemeye 7 yaşımda başladım ilk animem sailormoon istanbulda aşıyorum arada anime çiziyorum hikaye yazıyorum ilgimi çeken konuları araştırmayı severim arkadaş olmak isteyenler yaza bilir kız erkek farketmez kyaa >///< ^_^
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.