Jump to content

Hayatımsın (Baka to Test Fan-Fiction)


shouko

Önerilen İletiler

Merhaba arkadaşlar. Bu benim animeyle ilgili ilk ficim oluyor. Bunun harincinde bir oyun fici yazmıştım ama o animeden sayılmadığı için bu bir ilk. Baka to Test animesinde en sevdiğim çift olan Yuuji ve Shouko'nun ficini yazıyorum. Hikaye tamamen kurgudur ve animede geçenlerle ilgisi pek yoktur. Hikayeyi bize Shouko anlatıyor.  Ee... O zaman sizi bekletmeden ficimize geçelim. İyi okumalar.

 

 

6YNzak.jpg

 

 

İçeriği açarak okuyabilirsiniz:

 

 

1.Bölüm

 
 

İlk aşk... Aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Ona sıkıca bağlanmak ve ona ait olduğunu hissetmek... Ya da onu kendine bağlamak? Yuuji... O benim ilk ve son aşkım. O benim kahramanım, cömert erkeğim ve gelecekteki kocam (!) Ama şöyle bir gerçek var ki, biz daha sevgili değiliz. Tabi bu Yuuji'nin düşüncesi. Ben onu çocukluğumdan beni seviyorum. Onun için bir şey yapmaktan asla çekinmem. Çünkü o beni hayata bağlayan bir varlık, yaşama sebebim!

 

Bugün Yuuji'nin öğle arasında yemesi için güzel şeyler hazırladım. Eminim beğenecektir. Eğer beğenmese bile ona zorla yedireceğim. Çünkü iyi beslenmesi gerekiyor (!) Önce A sınıfına gidip sırama oturdum. Bugünki dersler umrumda değildi ve tek umrumda olan -her zaman ki gibi- Yuuji idi. Ben Yuuji ile evlilik hayalleri kurarken arkamda ki iki kızın konuşmaları dikkatimi çekti. F sınıfıyla ilgiliydi ve konuşma da Yuuji geçiyordu. Hemen arkamı döndüm ve soru sorarcasına kızlara baktım. Bakışımdan korkan kızlar hemen döküldüler.

 

"Ş-Şey... F sınıfı var ya... Yuuji denen çocuk bugün Himeji denen kızla beraber gelirken görülmüş. Sevgili olduklarını..." demesine izin vermeden lafını kestim ve kötü bakışımla kızı susturdum. Ardından zilin çalmasını fırsat bilip elimde ki yemeğide alıp çatıya çıktım. Yuuji... Her öyle aralarında buralarda olur, muhtemelen...

 

Hızlı adımlarla okulun çatısına çıktım. Yuuji... Oradaydı ve yanındaki de... Himeji. Birbirlerine gülümsüyorlardı. Boğazıma birşey oluyor. Nefes alamıyorum. Yutkunamıyorum. Neden onlar birbirine gülümsüyor? Yuuji orada ne yapıyorsun? Ben buradayım. Buraya bak! Ben buraya Yuuji'nin işini bitirmeye gelmiştim, fakat neden şuan tökezliyorum? Neden onlardan kaçınıyorum? Ayağım gerilemeye başladı ve oradan koşarak ayrıldım. Göz yaşlarım koşmam ile birlikte yüzümden süzülüyordu. Bahçede boş bir bank buldum ve oturdum. Gözümden olanları geçiriyordum. Neden Himeji ile bu kadar yakınlardı! Neden? NEDEN?! 

 

Göz yaşlarımın durduğunda yanıma birinin oturduğunu hissettim ve hemen ona doğru döndüm. Yanımda ki kişinin rötgenci çocuk olduğunu gördüğümde biraz sinirlendim. Çünkü bu çocuk Yuuji değildi. Neden onu bekliyordum ki zaten. O gitsin, Himeji'siyle gülüşsün! Çocuk elindeki kamerasını temizlerken bir yandan da konuşuyordu.

 

"Bana poz vermek ister misin?" Biraz sonra bakışlarını benimkilerle sabitledi. Bu çocuğun derdi ne? Neden durup dururken benimle konuşuyor ki? ve bu çocuk sapığın teki, benden ne istiyor? Poz ne pozu vereceğim ki... Hemen başımdan def etmeliyim onu.

 

"F sınıfı gibi düşük bir sınıftan biri benimle mi konuşuyor? Buranın havası kaçtı ben gidiyorum." Onu biraz hırpalamamda sorun yok sanırım. Hemen buradan gidersem benim için iyi olur.

 

"Gördüm." Gördüm mü? Neyi görmüş?! Bu çocuk gerçekten bir sapık olmalı?!

 

"Sen neyi ima..." cümlemi bitiremeden hemen lafa atladı F sınıflı çocuk.

 

"Ne için ağladığını gördüm."

 

~ 1.Bölüm Son ~ 

 

Not: Yorumlarınızı bekliyorum. Umarım tutan bir hikaye olur. :D Bu arada tamamen kurgudur. Doğa-üstü güç, summon falan yoktur. Klasik bir lise hayatı animesi olarak düşünebilirsiniz.

[/spoiler]

 

2.Bölüm

"Ne için ağladığını gördüm." dedi rötgenci çocuk. Ne yani benimle aklı sıra oyun mu oynamak istiyor? Şu çocuğa haddini bildirmenin zamanı geldi. 
Bankdan hemen kalktım ve ellerimi belimde birleştirdim. Boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım.
 
"Ne olmuş yani? Bundan sanane. Hem senin resmini çekecek bir kız falan yok mu? Git onunla uğraş." Biraz aşırıya kaçmış olabilirdim fakat bunu haketmişti.
Benim özelime karışmıştı! Biraz sonra gözlerini kaçırdı ve o da ayağa kalktı. Yanımdan ayrılmadan önce konuştu.
 
"Evet, doğru söylüyorsun. Bir kaç kız fotoğrafı çekmeliyim di mi? Zaten bundan başka birşeyde yapamıyorum." Ne yani gerçekten alınmış mıydı? Bu çocuğu
anlamıyorum. Elimde ki yemekelrde ziyan olacak. Bu çocuğa versem ne olur ki? Zaten lanet Yuuji'de bunları yemek istemezdi. O gitsinde başka kızların yemeğini
yesin! Kouta'ya seslendim.
 
"Hey, Kouta bekle. Karnın açsa sana bunları verebilirim." Çocuk önce şaşkınca baktı. Ardından gülümseyerek elimdekini aldı. Biraz sonra birlikte oturduğumuz
banka tekrar oturduk. Çocuk yaptıklarımı bir çırpıda yiyiverdi. Yerken o kadar mutluydu ki, keşke onun yerinde şuan Yuuji olsaydı... Ona sarılırdım ve
öperdim! Ah, neler düşünüyorum yine. Yuuji bana hiç ilgi göstermiyor. O gitsin de başka kızların yaptığı yemekleri yesin! Yemeğini bitiren çocuk bana 
teşekküretti ve gülümsedi. Hey, bu çocuk önceden böyle miydi? Onunla pek konuşmadığım için bilemiyorum. Nazikçe bende ona kafamı salladım ve önemli 
olmadığını söyledim. Ben fark etmeden benim bir fotoğrafımı çekmişti, Kouta. Sinirlendim ve konuştum.
 
"Hey o makinayı bana ver hemen." Boyu benden pek uzun olmasada makinayı yükseye kaldırabiliyordu. Biraz sonra üzerine düştüm. Çocuğun kızarmış suratı ve
şaşkınca bakışlarını gözlerime sabitlemişti. Makinayı alıp çocuğun üzerinden tam kalkmıştım ki bir ses ile irkildim.
 
"Burada ne yapıyorsun, Kouta? Yoshii her yerde seni arıyordu." Bu duygusuz ses Yuuji'ye aitti. Hemen rötgencinin üzerinden kalkıp ona yöneldim. Ben konuşmadan
evvel rötgenci ayaklanmış ve gitmişti. Şimdi Yuuji ile konuşabilirdim. Ona bir açıklama yapmalıydım.
 
"Yuuji, düşündüğün gibi değil." Yuuji duygusuz bir şekilde yüzüme baktı ve konuştu.
 
"Düşündüğüm nedir? Herşeyi bildiğini mi sanıyorsun?" o duygusuz yüzü kalbime işliyordu. Nefes almam darlaşırken, konuşmakta bir o kadar zorlanıyordu.
 
"Şey ben..." dedim gözlerimi yere sabitlerken.
 
"Her neyse, beni rahat bırak. Seni dinlemek istemiyorum." dedi, kibirliği üzerindeydi. Arkasından baka kalmıştım sadece. Hiç bir şey diyememek... O kadar zordu
ki... Sevdiğim adama açılamamak, ya da onunla bir şeyler yapamamak. Yuuji'yi çok seviyorum. Onu kimseyle paylaşmak istemiyorum. O benim olmalı. Tıpkı benim
onun olduğum gibi...
 
Normalde okul çıkışları Yuuji ile birlikte giderdim. Tabi o her ne kadar bundan hoşnut olmasada. Fakat şuan tek başına gitmek o kadar... O kadar zor ki.
Yuuji'siz bir hayatı düşünemiyorum. Onunla olmak, eğlenmek ve daha fazlasını yapmak istiyorum... Fakat o gidip başka kızlarla gülüyor. Okul bahçesinde yine
onları gördüm. Yuuji ve Himeji'yi... Gizlice onları takip etmeye başladım. Bir takı dükkanın önüne geldiklerinde duraksadım. Bu kadarıda fazlaydı! Ne yani 
Himeji'de bir hediye mi alacaktı! Sinirlendim ve ikisinin arkasında belirdim. Himeji beni görür görmez gülümsedi ve sarıldı. Biran afalladım. Ne yapıyordu bu
kız baş rakibiyim ben onun! Himeji ince sesiyle konuştu.
 
"Shoko, sen beni anlarsın. Lütfen bir takı seçmeme yardım et. Yuuji ile seçmeye çalışıyoruz, fakat bir türlü seçemedik." Takı mı? Birde bana mı soruyorlardı
bunu! Gerçekten taşmaya başlamıştım ki Himeji tekrar konuştu.
 
"Yoshii'nin doğum günü için bir hediye alacağım fakat iyi birşey bulamadım." Ne?! D-Dur, bir dakika... Yoshii'nin doğum günü için mi? Kafam karışmaya
başladı! Herşey bir yanlış anlaşılmamıydı, yani! Of, salak kafam. Nasıl böyle birşey düşünebilirim ki zaten. Himeji'nin, Yoshii'den hoşlandığını tamamen
unutmuştum. Tabi, söz konusu Yuuji olursa...akan sular durur benim için. Himeji'ye gülümsedim ve Yoshii için ortak karar olarak bir saat seçtik. Yuuji hala
soğuk ve katıydı. Ama bu sefer ki gerçekten bir başka... Önceden... Önceden de soğuktu fakat bu sefer gerçekten çok farklı davranıyor. Acaba neden?
 
~ 2.Bölüm Son ~

3.Bölüm

 
Yoshii'nin doğum günü kutlamasına giderken, yol boyu hiç konuşmadık. Yani Yuuji ve ben hiç konuşmadık. Yolda Kouta, Minami ve Hideyoshi'e rastladık. Onlarda
bizi bekliyorlardı. Onlarla birlikte Yoshii'nin evinin yolunu tuttuk. Biran gözlerim Yuuji'e doğru kaydığında, onun Kouta'ya sinirli bir şekilde baktığını 
gördüm. Biraz sonra ikimizin gözleri buluştuğunda kafasını başka bir yere döndürdü. Yuuji herhaliyle çok karizmatikti. Onun koluna tam girecekken Minami'nin
sesilye irkildim.
 
"İşte geldik! Yoshii'nin evi burası olmalı!" Yoshii'nin evi küçük ve basit bir Japon eviydi. Bir gün Yuuji ile evlediğimde bende onunla böyle bir evde
yaşayacağım. Her gün onun için lezzetli yemekler pişirecek, akşam eve geldiğinde sırtına masaj yapıp ayaklarını yıkayacak ve geceleride... Beni bu yeni gelin
havalarına sokan hayallerimi bölen Hideyoshi'nin sesiydi.
 
"Hadi ne duruyoruz zili çalalım." Herkesin kapıya yönelmesiyle bende peşlerinden ilerledim. Zili çalan Hideyoshi'ydi. Biraz sonra kapı açıldı. Yoshii
şaşkın bir şekilde bize bakıyordu. Himeji ve Minami Yoshii'ye sarılıp -daha çok üzerine abanıp- onu tebrik ettiler. Bizde bu sırada içeriye girmiştik.
Mutfak ve salon birleşikti. Salona yönelip büyük olan koltuğun birine oturdum. Yuuji'i de yanıma oturması için çekiştirdim. Diğer yanıma ise Kouta oturmuştu.
Ben halâ Yuuji'nin kolunu tutmuş oturuyordum. Kafamı tam ona yaslayacakken ayağa kalktı ve lavaboya gideceğini söyledi. Minami pastayı, Himeji ise bardakları
hazırlıyordu. Bende yanlarına gidip çatalları ve peçeteleri hazırladım. Üç kız tüm masayı hazırlarken erkekler ise televizyona taktıkları oyunları oynuyorlardı.
Yuuji'nin bu haline gülümsüyordum. Onun bu çocuksu hali bana, ona erkek çocuklar vermemi amaçlandırıyor. Ah, bu çok utanç verici! Yuuji ve Kouta oyunda
rakip karakterleri oynuyor gibi görünüyordu. Yuuji gerçekten kendini kaptıyor olmalı! Kouta'yı yendiğinde havalara zıpladığını gördüm. 
 
Masayı hazırlayıp erkekleride çağırdık. Hava karardığı için çok şanslıydık. Şimdi ışıkları kapattık ve mumların yanan ışı ile Yoshii'nin mumları üflemesini
bekledik. 1,2,3 ve Yoshii mumları tam üfleyecekken Minami onu durdurdu.
 
"Aptal Yoshii, önce bir dilek dile sonra üfle!" Yoshii biran afalladı ve kafasını kaşıyıp biraz bekledi. Ardından mumları üflediğinde onu tebrik ettik. Yoshii
pastayı keserken Himeji ve Minami ona yardım etti. Ardından pastaları dağıttılar ve yemeye başladık. Tabi ben yemiyor, Yuuji'e yediriyordum. O da kızarmış
yanaklarıyla itiraz ediyordu. Fakat kolunu çimdiklediğimde ağzını açtı. Bende hemen ona pastasını yedirdim tabi. 
 
Parti boyunca karaoke yapıp dans ettik. Eğlencemiz bittiğinde sıra evlere dağılmaya gelmişti. Yoshii'nin mutlu olduğu halinde belliydi. Yol boyunca herkes
teker teker ayrılmaya başlamıştı. Şimdi Yuuji ve ben yalnız kalmıştım. Fırsattan istifade hemen kollarımı onun koluna dolandım. O ise hala duygusuz bir şekilde
öylece duruyordu. Hiç ses çıkarmadan onun ile böylece ölene dek durabilirdim. Fakat sessizliği bozan Yuuji oldu.
 
"Sen... Sen neden sürekli benim peşimde dolanıyorsun?!" onun benimle konuşması gerçekten bana güç veriyordu. Hep onunla olmak istiyordum. Gülümsedim ve
bende ona karşılık verdim.
 
"Çünkü seni seviyorum, Yuuji." Yuuji'nin kızaran yüzü beni daha da mutlu etti. Onun yüzünü kızartmaktan gerçekten zevk alıyordum. Biraz sonra durdu ve konuştu.
 
"O zaman neden başka erkeklerle seni görüyorum?!"
 
~ 3.Bölüm Son ~
 
 
Not: Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen beni yorumsuz bırakmayın. ^^ Teşekkürler, umarım yeni bölümlerle geleceğim.

4.Bölüm

 

Ne yani, Yuuji beni kıskanmış mı? Yani aşkım karşılıksız değil mi? Yuuji... Beni seviyor olmalı. Gülümsedim ve ona daha da yaklaşıp sordum.

"Yuuji, beni kıskanıyor musun?" Bunu muzipçe sormuştum. Tabi ki cevabı biliyordum. Fakat onun ağzından duymak istiyordum. Yuuji daha da kızardı ve sinirli bir şekilde konuştu.

"Sen neyden bahsediyorsun?! Neden seni kıskanmalıyım ki?!" Yalan söylediği yüzünden belli oluyordu. Tabi ki de kıskanmıştı. O da beni seviyor bunu biliyorum. Sanırım onu biraz kızdırabilirim.

"Peki o zaman, Yuuji. Başka birini sevebilirim di mi?" Ah, ne yapıyorum ben! Bu sözler benim ağzımdan mı çıkıyor? Nasıl olurda böyle saçma bir şeyi söyleyebilirim. Lütfen Yuuji, beni yanlış anlama! Yuuji, şaşkın yüzünü başka bir yöne çevirdi ve duygusuz bir şekilde konuştu.

"Ne halin varsa onu gör." Ardından Yuuji eliyle henüz varmış olduğumuz evimi göstererek devam etti. "İşte evine geldik. Bundan sonra tek başına devam edebilirsin." Bu sözleri üzerine Yuuji koşar adım benden uzaklaştı. 

Nasıl bu hale gelmiştik? Yuuji resmen beni başından savurmuştu. Kalbimi kırıp param parça edip birde üzerinde tepinmişti! Ben ondan başkasını nasıl sevebilirim ki? Bunu nasıl düşünebilir?! Ben hiç bir zaman ondan başka birini düşünmedim. Düşünmemde. Sadece onu biraz kızdırmak istiyordum. Benden uzaklaşmasını değil! Sanırım yarın ondan özür dilemeliyim.

 

Yuuji

Bu kızı bir türlü başımdan savamıyordum. Şimdi başardım işte! Ama... Ama nedense huzursuzum? Neden mutlu olmam gerekirken üzgün hissediyorum. Sanırım karnım açıktı bir şeyler yesem iyi olacak. Eminim açıktığım için böyle hissediyorum. Evet, evet böyle olmalı!

Dolabı açıp yiyecek bir kaç şeyler çıkardım. Shouko olsaydı şimdi benim hasta olduğumu söyler ve sıcak bir çorba hazırlardı. Sonrada beni yatağa yatırıp çorbayı bana elleriyle yedirirdi ve sonrada... Of, neler saçmalıyorum! Şu lanet olası kızdan kurtuldum işte. Şimdi ne istiyorum ki! Yanımda olmasını mı? Saçma! 

Onu kendime aşık eden ben değil miydim zaten? Herkese eşit davrandığım için onun gibi güzel bir hanım kızın ilgisini çeken tek kişi ben olmuştum. O altın kaşıksa ben bakır kaşıktım. Ama hiç bir zaman ona benim üstüm gibi davranmadım. Diğerleri öyle davrandığı için tek ilgisini çeken de ben olmadım mı zaten?! Yakışıklıyım, karizmatiğim bunlar doğru fakat neden ben olmak zorundayım ki?! Tamam benim kadar yakışıklısı yoktur ama eminim iyi çocuklarda vardır! Of neler diyorum ben! Shouko'nun yanında bir erkek görmeye bile dayanamıyorum! Şimdiye kadar umrumda değildi fakat, Kouta'nın ona olan ilgisi beni çıldırtıyor! Neden Kouta ona böylesine bir ilgi gösteriyor ki! Tek derdi fotoğraf olsa bu kadar normal durmazdı. Burnuma kötü kokular gelmeye başladı... Acaba çoraplarım mı kokuyor? 

Shouko... Yoksa ben sana? Yok, hayır bunu kabullenemem...

 

~ 4.Bölüm Son ~

5.Bölüm [Final]

 

Shouko

Sabah oldukça erken kalktım ve çantamı hazırladım. Kahvaltımı yaptıktan sonra dışarıya çıktım. Hava bugün oldukça güzel görünüyordu. Fakat benim içimde bir sıkıntı vardı. Neden bilmiyorum, dün Yuuji ile olan tatsız konuşma aklımdan çıkmıyordu. Ya özürümü kabul etmezse, ne olurdu? Ondan başka biriyle olamazdım. 

Ben ondan başka kimseyi sevemezdim.

Yol boyunca dün ki olanları düşünüp durdum. Bir an öyle dalmışım ki birinin beni tutmasıyla kendime geldim. Karşıdan karşıya geçerken neredeyse bir araba bana çarpacaktı. Fakat Kouta olmasaydı şuan hastanede olabilirdim. 

Yuuji, gerçekten beni bitiriyordu. Onu düşünmemek o kadar zordu ki... Ölüm için kendimi bir denize atsam boğularak değilde, Yuuji'nin bana olan ilgisizliği beni öldürürdü. O kadar vahim bir durumdaydım. 

Beni düşüncelerimden ayıran Kouta'nın, iyi misin, demesi oldu. Kafamla iyi olduğumu söyledim. Arabanın şöförü, önüne baksana be, gibi laflar edip oradan ayrılırken bende Kouta'nın yardımıyla ayağa kalktım. Kouta okul boyunca bana eşlik etti. Okula girdik ve sınıflarımıza yöneldik. Kouta, sınıfına girmeden önce bana bir şey diyecekmiş gibi oldu fakat sonra vazgeçti. Bende bir şey demedim ve sınıfıma girdim.

...

Teneffüs zamanı geldiğinde kendime gelmek için lavaboya gittim. Lavaboya bir kaç B sınıfı kızlarından başka kimse yoktu. Kabinlerden birine girdim ve kapımı örttüm. Biraz sonra bir kilitleme sesi kulaklarıma çınladı, önemsemedim. Kabinde işim bittiğinde ellerimi yıkamak için musluklara yöneldim. Ellerimi özenle yıkadıktan sonra lavabonun çıkış kapısına yöneldim. Fakat kapı açılmıyordu. Bir kez zorladım, hayır olmuyordu. 

Az önceki kızlar beni buraya kitlemiş olabilir miydi?!

Kapalı yerlerde kalmaktan hiç hoşlanmazdım. Yok, hayır. Yalnız başına olmaktan hiç hoşlanmazdım. Bazen annem ve babam evde olmazlardı. Yalnız başına kalırdım. Bu gerçekten korkunçtu. Yalnız başına olmaktan nefret ediyorum. Yalnız başına ölmek istemiyorum. 

Stresten terlemeye başladım. Boynumdaki kurdaleyi çözdüm ve gömleğimin ilk iki iliğini çözdüm. Nefes almakta zorlanmaya başlamıştım. Lavabonun kapısına vurmaya başladım. Kapıya vururken de bağırıyordum. Bir kişi bile yok muydu?! 

Biraz sonra bir kalabalığın sesini işittim. Her bir ağızdan konuşuyorlardı. Sonra onun sesini işittim. Yuuji'nin. Bana, endişelenme seni kurtaracağız, diyordu. Gülümsedim. Yuuji beni önemsiyordu. Gözlerimden sevinç yaşı akarken bayılmıştım.

...

Gözlerimi açtığımda okulun revirindeydim. Yanımda oturan kişiyse, düşünür bir biçimde oturan Yuuji'den başkası değildi. Gözlerimi açtığımı fark eden Yuuji beni kendine çekti ve sımsıkı bir şekilde sarıldı. Gözlerime ve olanlara inanamıyordum. Yuuji, bana içinden gelerek sarılıyordu. 

Gözlerimden bir sevinç yaşı daha damladı. Gözümden akan yaş, yüzümden süzülerek Yuuji'nin gömleğine damladı. Bunu fark eden Yuuji, yüzümü kendi yüzüne sabitledi ve konuştu. Yüzü endişeli görünüyordu.

"Neden ağlıyorsun?" dedi gözlerimin içine bakarken. Burnumu çektim ve onun elini ellerimle tutarken sorusunu cevapladım.

"Çünkü Yuuji... Sen beni önemsiyorsun." dedim göz yaşlarımın daha da yoğunlaşmasını engellemeyerek. 

Yuuji, duyduklarına inanamıyor gibi görünüyordu. Sanki gözleriyle bana, bu kız beni bu kadar mı çok seviyor, diyordu. Yutkundum ve sağ elimi onun yanaklarına koydum.

"Yuuji, ben... Dün için özür dilerim. O sözler nasıl ağzımdan çıktı bilmiyorum. Anın hevesine kapıldım sadece. Ben... Ben senden başkasını sevemem ki..." dedim gözlerimi kapatırken. 

Gözlerim kapalıyken dudaklarımın üzerinde yumuşak bir şey hissettim. Bu yumuşak şey Yuuji'nin o tatlı dudaklarıydı. Dudaklarını dudaklarımdan çeken Yuuji saçlarımı okşayarak ekledi.

"Ben... Seni seviyorum, Shouko." dedi o kelimelerin ağzından çıkması o kadar zor görünüyordu ki. Fakat canlı bir şekilde bana aşkını itiraf ediyordu.

Bu gerçek miydi, yoksa rüyada mıydım?

"N-Ne? Bir daha söyle." dedim. Emin olmak istiyordum. Yuuji'nin yanakları oldukça kızarmıştı ve sinirli bir şekilde beni yanıtladı.

"Seni seviyorum dedim, aptal. Bir kere de anlamasan olmuyor mu?" dedi kollarını göğsünde birleştirirken de söyleniyordu. Gülümsedim ve ekledim.

"Bende seni Yuuji." dedim. Yuuji oldukça kızarmıştı. 

Yuuji beni gerçekten seviyordu. Benim için endişelenmişti. Onu ömrüm boyunca seveceğim. Eğer birileri bizi ayırmayı denerse onları engelleyeceğim. Bunca zaman beni fark etmesi için çok çabaladım. Fakat o beni görmemezlikten gelmeye devam etmişti. İçin için buna üzülüyordum. Ama şimdi o benim elimi tutmak istiyor... Elimi asla bırakma Yuuji...

...

- Tüm bunlar olurken -

Kouta, bir süredir Shouko'ya ilgi duymaya başlamıştı. Nedenini bilmiyordu fakat içten içe onun Yuuji'ye olan aşkını kıskanıyordu. Kimse onu bu şekilde sevmemişti ya da o daha bunun farkında değildi. 

O sabah Shouko'nun dalgın bir şekilde karşıdan karşıya geçmeye çalışırken gördü. Fakat Shouko'ya az kalsın bir araba çarpacaktı. Hemen onu kurtardı. Bu duygu çok güzeldi. Birisi için bir şeyler yapmak onu mutlu etmişti. Fakat Shouko'nun gözü Yuuji'den başkasını görmüyordu. Tüm bu hislerini Shouko'ya açıklamak istedi fakat son anda vazgeçti. Çünkü biliyordu; Shouko, Yuuji'i seviyordu.

Sınıfa girdiğinde Yuuji'i gördü. Yuuji sırasında karaları bağlamış bir şekilde oturuyordu. Yuuji'nin yanında olan sırasına otururken ona baktı. Yuuji gerçekten dalgın görünüyordu. Gerçekten o da Shouko'ya aşık mıydı? Bu kadar kara ne düşünüyordu?

Kouta'nın canı sıkılmıştı. Teneffüs arası olur olmaz dışarıya çıktı. Bir kaç kızın fotorafını çekse belki keyfi yerine gelebilirdi. Kızlar tuvalatenin oraya gitti ve resim çekmeye başladı. B sınıfından kızları görünce bir an duraksadı. Çünkü kızlar Shouko'yu oraya kilitlediklerinden bahsediyordular. 

Kouta duyduklarından dolayı endişeye kapıldı. Ne yapmalıydı? Ne yapmalıydı? Kouta, düşündü... düşündü. En doğru çözüm Yuuji'ye haber vermekti. Koşarak Yuuji'nin yanına gitti, ona seslendi. Yuuji sinirlendi ve konuştu.

"Ne var lan, ne diyeceksin?!" dedi Yuuji. Kouta'ya sinirliydi. Çünkü Kouta Shouko'ya garip bir ilgi gösteriyordu. Kouta, onun bu sinirinin sebebini biliyordu. Bu yüzden açık ve net konuştu.

"Biliyorum, Yuuji. Bana neden kızgın olduğunu biliyorum. Fakat onun sana şuan çok ihtiyacı var. O beni değil seni seviyor, bunu çok iyi biliyorum." dedi. Yuuji önce şaşırdı fakat sonra arkadaşının dediklerini dikkatli bir şekilde dinledi. Kouta, ona duyduklarını anlattı ve koşar adım kızlar tuvaletine gittiler.

Kızlar tuvaletinin önü yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Anlaşılan Shouko'nun kapıya vurmasıyla herkes o yöne dikkat kesilmişti. Yuuji, merak etme Shouko seni kurtaracağım, dedi ve kapıya omuz attı. İlk omuz atışında kapı açıldı. Yerde baygın şekilde yatan Shouko'yu kucakladığı gibi revire götürdü.

Kouta'nın içi sızlıyordu. Fakat elinden bir şey gelmezdi. Zaten elinden ne geliyorsa yapmıştı. Shouko, Yuuji'yi seviyordu ve Yuuji'nin de onu sevdiğine emin olmuştu. Artık eski pozisyonuna dönebilirdi. Hüzünlü bir şekilde okul bahçesine çıktı. Biraz temiz hava almak onun için iyi olabilirdi. Elimde ki fotoğraf makinesinde ki Shouko'nun çekmiş olduğu resmine baktı. Sonra derin bir nefes alıp o resmi sildi.

Kouta, henüz fotoğraf makinesiyle uğraşırken bir yukarıdan bir ses işitti. Yukarıya bakmasıyla birlikte üzerine  bir kız düştü. Bu kız yeşil kısa saçları olan, Aiko'dan başkası değildi. Aiko, yarı dalga geçer yarı kırmızı yüzüyle konuştu.

"Aah, Rötgenci ne yapıyorsun? Yoksa gizli gizli benim fotoğraflarımı mı çekiyordun, seni yaramaz." dedi ve ona kocaman sarıldı. Kouta, ne olduğunu anlamıyordu. Bu kız neden ona bu kadar sıkı sarılıyordu? Kızın üzerine düşmesiyle kalbinde oluşan şeyde neydi? Yoksa yeni bir aşk mı doğuyordu?

~ 5.Bölüm Son ~

*****

NOT: Sonunda final! ^^ Okuyan ve ilgilenen herkese teşekkürler. <3

 

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Yanıtlar 21
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Merhaba arkadaşlar. Bu benim animeyle ilgili ilk ficim oluyor. Bunun harincinde bir oyun fici yazmıştım ama o animeden sayılmadığı için bu bir ilk. Baka to Test animesinde en sevdiğim çift olan Yuuji

Cok iyi gidiyosun. Tebrikler.

Çok güzel olmuuş. Devam et devam et lütfen *-*

Bence bir ilke göre iyi yazmışsın. Daha iyi olacağına inanıyorum :)

 

 

iyi olmuş çok beğendim ellerine sağlık ilerleyen bölümleri bekliyorum ^_^

 

 

Guzel yazmissin. Devamini beliyorum. Basarilar.

 

 

Süper olmuş , devamını bekliyorum :)

 

Hepinize çok teşekkür ederim. Umuyorum ki yeni bölümüde en kısa zamanda yazıp paylaşacağım. Takipte kalınız. ^^

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.


×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.