Jump to content

Bir Dilek Tut


bbbbbbbbbbbbbbbbb

Recommended Posts

1.BÖLÜM

 

Ağlıyordu. Çünkü sonunda ona ulaşabilmişti. Ağlıyordu çünkü onsuz geçen yılları, ve o yıllarda çektiği acıları düşünüyordu. Ağlıyordu çünkü o da ağlıyordu. Ve ikiside biliyordu ki bu karşılaşma imkansızın ötesinde birşeydi.  Şimdi sadece birbirlerine bakıp onca yılın özlemini gideriyorlardı. Ikiside belki de bu zaman kadar hiçkimsenin tanık olamadığı bir şeye tanık oluyordu. Bir rüyanın gerçekleşmesine... 

 

 

Bu hikayenin devamını belli aralıklarla yazacağım. Okunması önemli değil. Belki bir gün rüyanın gerçekleşmesine tanık olurum umuduyla. Tuttuğum dileğin gerçek olması umuduyla yazacağım...

Link to post
Share on other sites

2.BÖLÜM

Hayat hikayesi 30 yıl önce başlamıştı ve şimdi son buluyordu. O bunun farkında değildi ama vücudu yavaş yavaş soluyordu. Uyandı. Çok terlemişti sesi çıkmıyordu. Hareket de edemiyordu. Çaresizce elini kolunu ya da herhangi biryerini hareket ettirmeye çalışıyordu. Basit bir uyku felci sanıyordu ama o bugün ölecekti. Hem de bundan kurtulması çok basit olduğu halde. 10 santimetre yanında sevdiceği yatıyordu. Ona bir dokunabilse zaten sevdiceği uyanacaktı. Çok denedi ama sonunda içinden güldü. Aklına "Kırmızı Pazartesi" geldi. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın kurtulamayacağını anladı. Kendini ölüme bıraktı. Halisülasyonlar görmeye başladı. Geçmişten hatıralar sıralandı gözüne...

Çok küçüktü 3-4 yaşındaydı galiba. Koltuğun arkasına sığınmış babasının bir anda annesini dövmesini izliyordu. O zamanlar ne hissettiğini hatırlamıyordu. Sanırım korkmuştu. O bilmesede bilinç altına işlenmişti. Babasından nefret edicekti. Ama o zaman bilmiyordu sadece izliyordu. Annesinin ağlamasını. Babasının nefretini. Çocukluğu böyle başlamıştı işte. Cahil bir ailenin cahil bir çocuğu olarak büyümeye devam ediyordu. Ta ki 13 yaşına kadar. O zamana kadar tekdüze giden hayatı farklılaşmaya başladı. Ona göre kötüydü. Ama bana sorarsanız hayatının dönüm noktasıydı. Bu onu 16 yaşında fark edicekti...


13 yaşına kadar gayet başarılı bir çocuktu. Babası onu 7. Sınıfta özel bir okula verdi. Her şey o zaman değişti ya. Özel okullar klasiktir. Züppe çocuklar. Tabi bazı istisnalar oluyordu. Ama bu istisna  Özkan'a denk gelmedi. O devlet okulunun verdiği hiperaktifliği ve saflığı hala üzerinde taşıyordu. Bu da onu kaçınılmaz sona sürükleyecekti. Yani büyük bir dışlanmaya. Her gün ağlatılacaktı. Hatta bir gün altına sıçacaktı. Ve onla daha fazla dalga geçip onu daha fazla dışlayacaklardı. O bilmiyordu ama 2-3 yıl sonra bunu iyiki yaşamışım diyecek ve hayatının dönüm noktası olduğunu bilecekti. Ben size Özkan'ın hikayesini 14 yaşından sonrasını anlatarak başlayacağım. Kaybolmuş bir hayatı, ve o hayatın hayallerini okumaya hazırlanın. Çünkü Özkan'ı bu gece öldüreceğiz. Hemde hayallerine boğarak. Çaresizce. O da yatağında sırılsıklam terli bir şekilde bu olanlara sadece gülecek ve kendini ölüme bırakacak. 

 

 

Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Recently Browsing   0 members

    • No registered users viewing this page.
×
×
  • Create New...

Important Information

By using this site, you agree to our Terms of Use.