Pandora Poisa Kasaimura [パンドラ・ポイサ・火災村] - 6. Bölüm

[agg1401 5]

Esen ola, millet. Bugünden itibaren Pandora Poisa Kasaimura serisinin bölümleri artık 23 dakika sürecektir. Bu kararı almamın sebebi, bölümleri gereksiz yere işgal etmek yerine daha iyisini yazmak içindir. Pandora Poisa Kasaimura Bölüm 001/100 adlı bölümü yayındadır.

PANDORA POISA KASAIMURA
1. Bölüm

"Yeni Bir Başlangıç”

Anlatıcı: Her şey, günün birinde Ayhan adında biri tarafından Pandora’nın kendisini Japonya’da bulmasıyla başlıyor.

 

Ousaka / JAPONYA
5 SENE ÖNCE
SAAT: 22:00

Kişiler: Ayhan Gazi G., Aki Ichigo ve Pandora Poisa Kasaimura
 

Ayhan: Aki-san, baksana ne buldum burada?
Aki: Bunun gizemini araştırıyordum uzun zamandır ama kendisini görebileceğimi hiç düşünmemiştim. Bunu bence Matsumaru Eria’ya götürelim. Oradaki insanlara tanıtır ve zengin oluruz.
Ayhan: Olur derim nasıl olsa, prenses bize karışamayacaktır.
Aki: Kendisini aktif etmemi ister misin Ayhan-senpai?
Ayhan: Bence aktif etmeyelim, başımızı Japonyanın içinde belâya sokmayalım. Mâlum, adamlar ülkesinde bunun olduğunu bilmiyor. O yüzden bunu alıp dediğin ülkeye gidelim. Orada araştırırız ama nasıl sokacağız oraya?
Aki: Turist gibi gideriz ve sonra içeriye girince senin ya da benim evimde buluşuruz ne dersin?
Ayhan: Olmaz, daha kaliteli bir fikir ver.

Anlatıcı: Cümlesinden sonra yanlışlıkla Ayhan kendi elini tutamaz önündeki açma tuşuna basarak Pandora’yı aktif eder. Ayhan ve Aki önce bağırır arkasından yine konuşmaya devam ederler.

Ayhan: Güvenliği sarstım Aki-san, ne yapalım?
Aki: Tabanları yağlayalım, derim.

Anlatıcı: O sırada Pandora uyanır.
Pandora: 1000 yıllık uykumu kim bölmeye cesaret eder.
Ayhan (Korkmuş ses tonuyla): Ben, seni istiyorum!
Pandora: İstediğin oysa, hay hay ama baştan diyeyim. Ateşle oynayacaksın, insanlar senden nefret edecek ve o da yetmezmiş gibi, benim sırrımı çözmeye çalışacak kişiler bile olacak.
Aki (Korkmuş ses tonuyla): Bu konuşuyor.
Pandora (Alaycı ses tonuyla): Hey, Dünya’lı. Benim uzaylıya benzer bir halim mi var?
Aki (Utancından yüzü kızarır): Eğer kızmazsan sana prenses diyebilir miyim Pandora-sensei?
Ayhan (Şaşırıp): Yok canım, daha neler? Prenses mi, yakında buna evlenme teklifi de edersin sen Aki.
Pandora: Siz ikiniz bana kendinizi tanıtın bakayım?
Ayhan: Ne? Adımızı bilmesini isterdim bunun.
Pandora: Aman Tanrım, bunlarla işim var.

Anlatıcı: Ayhan tam adını söyleyecekken, bir kişi bu konuşmaları kaydedip polise ihbar eden kişiyi görür ve Pandora “Susun diye bağırır”, ikili makineyi kapatıp hemen Matsumaru Eria’ya kaçarlar.

 

GÜNÜMÜZ SAAT: 10:00

Ayhan şikayet edercesine telefonunu açar, karşısında Suki Kodomo var. Bu kadın, Matsumaru Eria’nın en ünlü dedektifidir amacı Pandora’yı bulup onu yok etmesidir. Ayhan cep telefonunu açar ve alay edercesine konuşmaya başlar.

Ayhan Gazi Gülcü, Suki Kodomo

 

Ayhan: Alo, bayan çok bilmiş dedektif Suki-chan.
Suki: O zaman sana kötü bir haberim var Ayhan-baka! Pandora’yı nasıl bulduğunuzu bilmem ama nerede olduğunu araştırmalarımla ve bulduğum izler sayesinde yerini saptadım, anlayacağın sizi köşeye sıkıştırdım. (Niahahahaha!)
Ayhan (içinden): Bi’sen akıllısın zaten! (Dışından): İspatın ne? Yoksa geçen ki gibi saçma sudan sebeplerle bizi mi suçlayacaksın. Sonuçta, şirkete girdin ve Matsu TV ekiplerini çağırıp şirketimizin içinde canlı yayın yaptın. Tüm şirketi gösterdin ama Pandora’yı bulamadın. Bence boşa uğraşmayın, bunu bulmak imkansız Suki-baka!
Suki: Ahaha! O gün biraz saçmaladığımı fark ettim, sağ olsun kızım eve gelince beni uyardı. Anlaşılan sizler, işi kıvırmayı iyi beceriyorsunuz. Bu kadar hızlı hamlelerle beni mat ettiğinize göre, o gün plan yaptınız. Çünkü, şirketinizi her gün gizlenip izliyorum. Günlerce, insanların içine çıkmadığınız zamanlarda mutlaka Pandora’nın odasına sızmaya çalışıyorum ama maalesef her seferinde yakalanmamak için vazgeçiyorum. Ayhan-baka, vazgeç, sonun geldi.
Ayhan: Vov, dersine iyi çalışmışsın ama beni durduramayacaksın. Şuan neredesin dur, tahmin edeyim. Evimin önündesin!
Suki: Aptalsın ve yine öylesin. Evin önünde değilim, içindeyim. Bul beni, niyahahahay!
Ayhan: Nasıl girdin evime? (Bağırarak söyler). Hemen terket.

Cümlesinden sonra telefonunu kapatır.

Ayhan (Sinirlenir): Güvenlik!
Güvenlik: Buyurun, efendim.
Ayhan: Eve birileri girmiş haberiniz yok, o dallama kızı bulun getirin bana!
Güvenlik (Şaşırmış bir ifadeyle): Tamam.

Ayhan bu sırada, şirketteki çalışan sekreterine cep telefonuyla: “Bugün gelmiyorum, şirket sana emanet!” yazıp gönderir ve Ayhan’da aramaya konulur. Akşam üstüne kadar, güvenlik tüm evi arar ama Suki’yi göremezler. Fakat, Ayhan onu bulur ve karşı karşıya gelirler.

Suki: Bak şu aptal zekiye. Beni bulabiliyormuş, neden dedektif olmadın ki?
Ayhan (Sinirli Bir Bakışla): Evimden kibarca çık, kabaca def ol.
Suki: Çıkmayacağım, bay egoist! Seninle işim var.
Ayhan: O zaman ben çıkaracağım, bayan deli.

Suki sinirlenip Ayhan’a tekme atar ama Ayhan’a değecekken sağ elini kaldırıp Suki’nin sol elinden faydalanıp yere sırt üstü yere serer.

Ayhan: Oyun bitti, güzelim. Hadi tıpış!
Suki (Bağırarak): Kolumu bırak sürtük!
Güvenlik, Ayhan ve Suki’nin yanına gelir ve Ayhan üzerinden kalkar. Güvenlik o kızı zorla kolundan tutarak dışarı atar.

Ayhan: Güvenlik sana güvenemeyecek miyim ha? Evin içinde dedektif cirit atıyor, oh! Size parayı boşa veriyorum anlaşılan, bu son şansınız, adam gibi koruyun şu evi. Bugün ben akıllılık yapmasam kim bilir bu evin altındaki yeri de öğrenir. Aki, boşuna dememiş zamanında bunlara az para ver diye. Kızı takip et güvenlik. Şimdiden itibaren eve 4 kişi daha alıyoruz. O gün akşam Ayhan sinirini atmak için Blue Bar’a gider ve çok sevdiği bir arkadaşını görür. Adı: Aako Senki’dir.

 

BLUE BAR

SAAT: 20:00

Kişiler: Aako Senki ve Ayhan Gazi G.

 

Aako: Gençler, bakın kimler gelmiş, bugün burada Ayhan-senpai var!
Ayhan: Aako, konuşmamız gerekiyor. Hemde şimdi, hemen çıkalım dışarıya!
Aako: Tamam, patron.

diyerek ikili hemen Blighter Co arabasına binip bir kumsala giderler.

 

FIRE BEACH – MATSUMARU ERIA

SAAT: 22:00

Kişiler: Aako Senki, Ayhan Gazi G. Benjamin Senki

 

Aako: Patron, seni dinliyorum. Belli ki bugün canını sıkmışlar, anlat lütfen.
Ayhan: Bugün, Suki denen biri evime girmiş. Güvenliği atlatabildiğine şaşırdım ama asıl şaşırmam gereken şey ise, Pandora’yla ilgilenmek yerine benim evi tercih etmesine çok şaşırdım. Evde öyle ahım şahım bir şey de yokken.
Aako: Ne? Evine mi girdi?
Ayhan: Maalesef, evet ama şimdi ayak altından çektim. Yine de işi ciddiye almalıyım, belki eve kamera bile yerleştirmiş olabilir ya da olmayabilir.
Aako: O zaman yapacağın şey, o kamerayı bulman gerekiyor. Sanırım aslında beni onun için buraya getirmediğin belli, ağzındaki baklayı çıkarır mısın PATRON?
Ayhan: Aslında, demek istediğim benim evin güvenliğini arttıracak birilerine ihtiyacım var, benim elemanlardan bir cacık olmadı.

Aako arkadan bir ses duyar ve bu sesin geldiği yöne kafasını çevirir, arkasındaki kişi Benjamin Senki’dir ve kendisi de bu konuşmaya dahil olur.

Benjamin: Yapacağınız işe ben. Güvenlik elemanlarına güvenmiyorsun anlaşılan ya da çok sert çıkıştın kesin.
Ayhan: Sen beni anlamayacaksın, hiç bir zaman Benjamin-kun!
Benjamin: Puahaha!

dedikten sonra Ayhan sinirlenir ve hemen o mekanı terk eder.

 

ERTESİ SABAH
RIJITSU – SAAT: 10:00

Kişiler: Ayhan Gazi G. ve Alperen G.

 

Ayhan: Ben geldim ahali, bir derdiniz var mı?
Alperen G.: Hoşgeldin, ne oldu akraba? Dün gelmediğin için, merak ettim, bir sorun mu vardı?
Ayhan: Evet, odama gidelim orada konuşuruz.
Alperen G.: Tamamdır.

RIJITSU – SAAT: 11:00

Ayhan’ın Odası

Kişiler: Ayhan Gazi G. ve Alperen G.

Ayhan: Evime Suki illeti, girdi.
Alperen G.: Nasıl olur? İmkansız bence, ciddi gibisin.
Ayhan: O zaman ne yapacağız?
Alperen G.: Sanırım, plan değişikliği yapacağız.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 12:00

Oda: Ayhan’ın Odası

Alan: Mekanın girişinde, Ayhan’ın masasında kişisel bilgisayarı ve hemen biraz arkasında sandalyesi var. Masanın biraz ilerisinde, iki adet sandalye ve bir adet masa bulunmaktadır. Ayhan, bilgisayar masasında otururken, Alperen ise hemen sağındaki sandalyeyi çekip sağına oturur.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Alperen G.

 

Alperen G.: Akraba, yapılacak işlerimiz var. Malum, Suki denen kız bizi rahat bırakmayacak. Onu nasıl korkutmalıyız?

Ayhan Gazi G.: Bana sorarsan, o kızı takip etmelisin artık. Fakat, o kızdan tehlikeli biri var o kişiyi sen benden iyi bilirsin.

Alperen G.: Anlaşıldı.

 

O sırada Suki Kodomo, mavi renkli arabasıyla bir mekana gelir, bu mekan biraz kırık dökük ama içeride bir grup mafya elemanları yer almaktadır.

 

Yer: ???

Saat: 12:00

Oda: Patron Odası

Alan: Karanlık bir yer, neredeyse hiç bir şey gözükmüyor. Sadece sol alanın üst kısmında pencere var o kadar.

 

Kişiler: Suki Kodomo, Aako Zenbu, Masataka Koto, Ai Touka

Ai Touka: Beceriksiz kız Suki! Ayhan’ın evindeki bir oyuncağı bana getirmeyi başaramadın, seni BECERİKSİZ CADI!

Suki Kodomo (Korkmuşçasına): E-e-e-e-ef-ef-fendim, ben eve sızmayı başardım ama Ayhan’a evindeyim diyerek yakayı ele verdim.

Ai Touka: Beceriksiz, beceriksiz, beceriksiz! Of, Tanrım. Yanımdakilerin hepsi şapşal!

Masataka Koto: Bana sorarsan, sen planından düzgünce bahsetmiyorsun.

Ai Touka: Kırarım o kafanı, ne demek beni sorgulamak? HAAH! ÇIK DIŞARIYA. Seni bücür. (Masataka’ya ölümcül bakış atar.)

Masataka Koto: Bana ölümcül bakış atma ne olur? Dememi bekleme! Senden zerre kadar korkmuyorum, hatta nefret ediyorum.

Suki Kodomo: Seninle bir anlaşmam vardı, mafya bozuntusu Ai! Bugüne kadar sen ne istediysem, yaptım. Sıra sende, benim isteğim var, Ayhan denen kişi kendini mafya sanan bir bozuntuya ders vermeni istiyorum. Tabii, dedğimi yapmazsanız sizi polise şikayet ederim. Bildiğin öterim.

Ai Touka: Bakın şu beceriksiz çok bilmişe, senin dediğini yapmazsam polise ötecekmiş. Kızım, geç bu işleri sen bize hizmet ettin. Yani sen ötersen mesleğinden açığa alınırsın. (Hahahahaha!)

Suki Kodomo: İyi, be tamam! Poff.

 

 

Diyerek mekanı terk eder, o sırada cep telefonu çalar ve arayan Shinji Kodomo’dur. Suki telefonu açar ve sakinleşip,

 

 

Suki Kodomo: Alo, aşkım. Seni dinliyorum?

Shinji Kodomo: Şu çakma mafyaların (burada Ayhan’dan bahsediyor) evine sızabildin mi? İkin gün önce anlatmıştın bana planlarını ama bakıyorum da, beceremedin sanırım. Akşam eve bile gelmedin, bir derin mi var?

Suki Kodomo: Hayatım, Ayhan’ın evini basamadım ama adamların delirmesini istememin bir amacı vardı, dur arabaya bineyim.

 

 

Diyerek arabasına biner ve telefonunu direksiyonun önündeki boşluğa koyar ve kulaklığını kulağına takar. Daha sonra aracını çalıştırıp yoluna devam eder.

 

 

Suki Kodomo: Amacım, o adamların amacını anlamamdı. Tabii ki her istediklerini yaptım. Bugün onlardan Ayhan’a ders vermelerini istedim. Umarım becerirler, ben berceriksiz değilim sadece planımın bir parçasıydı. Ayhan’a gelince, onun evine sızıp ele verdirmemin bir sebebi vardı, güvenliği değiştirmesiydi. Tabii onlara az para koklatmadım değil.

Shinji Kodomo: Peki birgün yakalanmaktan korkmuyor musun? Sonuçta rakiplerin akuma (ŞEYTAN) düzeyinde zekası var. Onları ne zaman alt etmeye çalışsak, her zaman altından kalkmayı başarıyor. Ayhan’ın kendisinde değil o zeka, sanki bizi dinlemeyi başaran ama her zaman çözemediğimiz kişi var.

Suki Kodomo: Bir dakika! Bir dakika! O zaman asıl akuma Pandora’nın kendisidir. O zaman, onu bulup imha edersek zengin oluruz. Yatta!

Shinji Kodomo: BAKA! Akuma’yı yok edemezsin, o kadar basit değil. Onu saf dışı bırakmak için önce ayak altındakilerini çöp kutusuna atacaksın.

Suki Kodomo: Aşkım, Pandora’yı bulup ve onu yok etmek için ant içmiştim hatırladın mı? O canavarı bulduğum zaman havaya uçmuştum ama her yok etmeye çabaladığımda hep Ayhan önüme çıkıp olaylara salça olur. O yüzden onu aradan çıkarmanın en temel yolu prensese söyleyip onu biraz tatile şutlasın.

Shinji Kodomo: Puahahaha!

 

 

Cümlesinden sonra günlük işlerini konuşurlar, tabii yine de arabayı sürmeye devam eder. O sırada Ai Touka’nın elemanları onu takip ettiğini bilmediği için tüm planları açığa çıkmıştır. Bu yüzden çıldıran Ai Touka elemanlarına “Onu bulun bana” bağırır. Elemanlar korkudan onu durdurmak için harekete geçedursun, sizi Pandora odasına götürelim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 15:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda pandora kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Pandora Poisa Kasaimura

 

 

Pandora Poisa Kasaimura: Merhaba, G. Ayhan Gazi. Sizlere nasıl yardımcı olabilirim?

Ayhan Gazi G.: Esenlikler dilerim, Hey, hey, hey! Pandora! Senden dileğim, Suki Kodomo hakkındaki düşüncelerini almak ve bundan sonraki planlarımı sana bahsetmek istiyorum.

Pandora Poisa Kasaimura: Dinliyorum, sizi o halde.

 

 

Tam planından bahsedecekken, Mi Touka mekana gizlice sızmıştır. Pandora Poisa Kasaimura ekrana “ALARM! YABANCI BİRİLERİ MEKANA SIZDI!” diye yazarak siren çalar. Güvenlikteki herkes, alt kata iner. Mi Touka saklanmak yerine kendini gösterir.

 

 

Mi Touka: Ayhan, prenseslerin emrine uymuyorsun. Yine onunla oynuyorsun. Beni dellendirmeden çık yukarıya!

Ayhan Gazi G.: N’aparsın? Prensese mi şikayet edersin?

Mi Touka: Hayır, prensese ötmem! Seni onun yanına götürmeye geldim.

 

 

O sırada Alperen gelir ama bu sefer Ayhan’ın kılıcını getirir ve Ayhan’a verir, arkasından Ayhan’da kılıcı çeker.

 

 

Ayhan Gazi G.: Kork benden yarı-şeytan!

Alperen G.: Ne yarı-şeytan mı? Akraba, kime dediğinin farkında mısın?

Ayhan Gazi G.: Evet, farkındayım.

 

 

Cümlesinden sonra kılıcı Mi Touka’nın tam önüne hedef alır ama amacı zarar vermek değil, amacı gözdağı vermekti. Mi Touka ise korkudan donup kalır.

 

 

Ayhan Gazi G.: Alın şu “gereksizi”!

Diyerek mekanı terk etmek yerine Alperen’in kulağına yaklaşarak, gereksizi takip et ama sakın ağzını gram açma. Diyerek onu peşine salmıştır. Tabii o sırada Ai Touka’nın elemanları Suki’nin arabasının önüne gelip dururlar ve Suki mecburen durmak zorunda kalır, arabadan iner.

 

 

Yer: Fire Beach Yakınları
Saat: 17:30
Mekan: Dönemeçli bir köprüye yaklaşık 1 km kala.

Kişiler: A-140, ???, Suki Kodomo

 

 

Suki Kodomo: Beni neden durdurdun A-140!

A-140: Efendim, senin peşine takıldı Ai!

???: İhânetin affedilemez Suki! Bizimle geliyor!

A-140: Yok ya! Gelmiyor, sizinle! Benimle geliyor!

 

 

??? konuşmadan A-140’ın önüne atlar ve Suki’yi kıstırmaya çalışır, tam o sırada Benjamin Senki geçtiği için o da durur ve arabadan iner ve hemen ??? kişisinin sağ elini sol eliyle tutar, arkasından sol eliyle yumruklayıp kişiye yumruk atar, o karmaşadan fırsat bulup mekanı terk eder.

 

 

Yer: Matsu Ea Porita

Saat: 19:00

Mekan: Havaalanın önünde, sağ elinde cep telefonu. Sol elinde sarı renkli bavulu. Sağ ayağında, Diamonds Army FC imzalı eski bir topuyla gözükür Asena! Akdemir ise, sol elinde kırmızı renkli bavulu ile gözükür.

 

 

Kişiler: Asena Deniz, Akdemir Yavan

 

 

Asena Deniz: Ayhan’ın beni çağırması çok nâdirdir!

Akdemir Yavan: Çılgın arkadaşımız yine ne peşinde? Futboldaki hareketleri bitti, sırada ne bizi bekliyor?

Asena Deniz: Bence bekleyip görelim.

Akdemir Yavan: Ayhan’ı arayayım da gelsin alsın bizi.

Diyerek cep telefonundan Ayhan‘ı arar ve telefonu Asena’ya verir.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 15:00

Oda: Pandora’nın Odası

 

 

Ayhan Gazi G. (Cep Telefonuyla: Asena Deniz)’le konuşur.

 

 

Ayhan Gazi G.: Asena-chan! Seni bekliyordum! Geldin demekki. Artık ciddileşmenin zamanı geldi.

Asena Deniz: (Şikayet edercesine) Söyle bakalım, kapalı mavi saçlı huysuz! (Normal) Beni getirmene sevindim.

Yer: Matsu Ea Porita

Saat: 20:00

Mekan: Havaalanın önünde, sağ elinde cep telefonu. Sol elinde sarı renkli bavulu. Sağ ayağında, Diamonds Army FC imzalı eski bir topuyla gözükür Asena! Akdemir ise, sol elinde kırmızı renkli bavulu ile gözükür. Ayhan’da onları almaya gelir.

Kişiler: Asena Deniz, Akdemir Yavan, Ayhan Gazi G.

 

 

Asena Deniz: Ayhan, sonunda gelebildin. Bizi 1 saat beklettin. (Yazar tavsiyesi: Kızlar bekletilmeyi sevmez.)

Ayhan Gazi G.: Matsumaru Eria’nın hava alanına benim eve 1 saat uzaklığımda olması benim suçum mu Asena-san?

Asena Deniz: Zengin olmuşsun ama adam olamamışsın daha! Tatil ve Pandora ayağına bizleri çağırdın ama asıl amacını söylemedin.

Ayhan Gazi G.: Haklısın, asıl amacımı söylemedim de mi güzel ama önce buradan uzaklaşıp sizi evime götüreyim?

Asena Deniz: Zenginsin ama hala özel şöforun yok mu Ayhan-dono?

 

 

Cümlesinden sonra Ayhan’ın evine gider, o sırada Alperen, gizlice kendi arabasıyla, Mi Touka’nın içinde olduğu arabayı takip eder. İkili uzun takipleşmeden sonra bir mekana varırlar, bu mekanda özel bir planların anlatıldığı yer.

 

 

Yer: Touka’nın Cennet Sarayı
Saat: 22:30
Oda: Patronların Vadisi

Mekan: Odada Touka’ya bağlı olan herkes, kendi adındaki bir koltuğa otururlar. Ekip yaklaşık 60 kişiliktir. Odanın tam ortasının üstünde sarayların sık tercih ettiği lamba yer almaktadır.

Kişiler: Mi Touka, Ya Touka (Duruma göre kişiler konuşmaya katılacaktır, Ti Touka hariç)

 

 

Mi Touka: Ayhan denen döl israfın evini dinlemeyi ne kadar sürdüreceğiz?

Ya Touka: Ayhan denen israfı dinlemeyi, Pandora’yı yok ettikten sonra bırakacaksın. Daha sonra onunla istediğin gibi oynayabilirsin.

Oa Touka: Bana sorarsanız, onu öldürmeyelim. Zeki insanları hemen öldürüp köşeye atarsak, bu dünya çok sıkıcı olur. Sürü aptallarla oynamak hiç keyifli olmayacaktır.

Am Touka: Prensesleri bu olaya ne zaman salça yapacağız? Uzun zamandır, sessizleşti kendileri.

Mi Touka: Akıllıca, onu bulup Ayhan’ın üzerine yürütmeliyiz.

Ya Touka: Aferin, zekiler.

 

 

Diyerek konuşma rutin işlere döndüğü için kesiyorum, o sırada Alperen içeri sızmak yerine, o alandan arabasıyla birlikte ayrılarır. Kimse görmediğine emin olarak, cep telefonuyla Ayhan’a mesaj çeker ve o mesaj arabasının ekranına yansır.

 

 

1. BÖLÜM SONU

 

Spoiler

 

 

Spoiler

 

[agg1401 5]

İkinci Bölümü eklendi.

PANDORA POISA KASAIMURA
2. Bölüm

"İlk Dönüşüm"

 

3 Gün Önce

 

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 18.00

Oda: Oturma Odası

Mekan: Bu odanın duvarı elmas renkleriyle kaplıdır. Giriş kapısı sol taraftadır ve kapı açılınca karşısında L şekli ranza vardır. L şekillinin tam ortasının karşısında televizyon vardır. Ayhan ise, L şekilli ranzanın sol köşesinde oturur ve elinde cep telefonunu alır.

 

 

Kişi: Ayhan Gazi G.

 

 

Yer: Elmas Ordu FC Stadyumu

Saat: 18.30

Oda: -

Mekan: Maç başlamadan önce, ısınma turu yapmakta tüm takım. O sırada Asena Deniz’in telefonu çalar.

 

 

Kişi: Asena Deniz

 

 

Ayhan Gazi G.: Asena, bil bakalım ben kimim?

Asena Deniz: Ayhan, senin sesini duymak ne güzel? Dinliyorum, durduk yere aramazsın.

Ayhan Gazi G.: Artık Pandora’nın kendisiyle uğraşacak insanların sayısı çoğalacaktır. Seni ve Akdemir’i Matsu*’da bekliyorum, nasıl olsa lig bitti. Gelin sizi tatile çağırayım, orada hem bana yardım edersiniz ve hemde Pandora’nın canını sıkanları cehenneme paketleriz. Ne dersin?

Asena Deniz: Olur.

 

 

Diyerek konuşmayı bitirirler.

 

 

Matsu: Matsumaru Eria’nın kısa adıdır.

 

 

GÜNÜMÜZ

Yer: Fire Beach Yakınları
Saat: 17:30
Mekan: Dönemeçli bir köprüye yaklaşık 1 km kala.

Kişiler: A-140, ???, Benjamin Senki, Ai Touka

 

 

???: Benjamin Senki, Suki Kodomo’nun kaçmasına yardım ettin, Gerçek niyetin ne senin? Herkese yardım ediyorsun.

Benjamin Senki: He canım, seni güzel bir patakladıktan sonra düşüneceğim.

???: Neyi düşüneceksin, bay ukala!

Benjamin Senki: Sen kimsin lan?

???: Kim olduğumun ne önemi var Mr. Benjamin?

Benjamin Senki: O zaman sana kendimi anlatayım. Ben zamanında Zeko denen robotlarla uğraştım, seni istesem tek bir vuruşumla geldiğin çöplüğe gönderirim.

???: Aman ne güzel? Tehditkar, (Alaycı ses Tonuyla:) Benjamin?

Benjamin Senki: Ben seni şimdi hatırladım, kimse bana kolayca alaycı ses tonuyla adımı seslendiremez de mi Aki Kamikaze?

Aki Kamikaze: Seni geldiğin yere göndermek bana düştü sanırım. Gelsene, en iyi saldırını uygula. Belki senin cansız bedenini koklatacak yer tanıyorum.

 

 

O sırada Ai Touka gelir ve konuşmaya katılır, aslında olayın en başından beri gizlice takip etmekteydi. Tabii Aki ve Benjamin’in konuşmalarını fırsat bularak A-140’ta ortadan kaybolmuştur.

 

 

Yer: Fire Beach Yakınları
Saat: 23:00
Mekan: Dönemeçli bir köprüye yaklaşık 1 km kala.

Kişiler: Aki Kamikaze, Benjamin Senki, Ai Touka

 

 

Aki Kamikaze: Efendim, kız kaçtı. Sağ olsun Benjamin gelip olaya salça oldu.

 

 

Ai Touka sinirlenir ve Benjamin’in sağ elini iki eliyle tutup çevirir.

 

 

Benjamin Senki: Aaaaaaaaaaaaaaaaaaah!

Ai Touka: Vazifen olmadığı olaylara salça olacak kişi en son olmalıydın. Madem oldun, seninde bilmeye hakkın var Benjamin malı.

Benjamin Senki: İnatçı karı.

 

 

Ai Touka yine Benjamin elini bir önceki paragraftaki gibi çevirir.

 

 

Benjamin Senki: Aaaaaaaaaaaaaaaaaaah!

Ai Touka: Şimdi beni dinle. Ayhan’ın evinde, Pandora’nın Kod yapısının ve algoritması dışında Elmasın Kanunu adında bir kitabı var, o kitabı kim elde ederse, Ayhan’ın evindeki her şeyin gizemini çözmüş oluyorsun. O evdeki tüm güvenliği saf dışı bırakmasını ben istedim ama o kızın kendini ortaya çıkarmasını iste bak onu işte ben istemedim.

 

 

Diyerek Benjamin Senki’ye 20 dk. Boyunca dayak atar ve daha sonrasında ortadan kaybolur.

 

 

Yer: Enter-pa, Zou-kea
Saat: 00:00
Mekan: Şöfor koltuğunda Ayhan, sağında Asena. Arkasında ise, Akdemir bulunmaktadır.

 

 

Akdemir Yavan: Ayhan, arabanın ekranında bir yazı var.

Ayhan Gazi G.: Asena benim için okur musun?

Asena Deniz: Büyük zevkle, Ayhan-san. Alperen G’den gelmiş mesaj içeriği ise;

“Esenlikler dilerim akraba, teorinde haklı çıktın. Mi Touka, kötü biri çıktı. Mekanlarına hemen gideceğine inanmamıştım, bu yüzden senin dediğin gibi arabamla çok uzaktan gizlice takip ettim. Geldikleri mekanın önüne fazla yaklaşmadım, içeriye herkesin girdiğine emin olduktan sonra güvenliğe gözükmeden resim çektim. Mekanın adı Çince maalesef, okuyamadım ama çevirtince Touka’s Heaven Place diyor. Şok oldum, bu ismi okuyunca.”.

Ayhan Gazi G.: Asena dur, okuma. Bu mekan hakkında bir teoriler duydum ama emin değildim. Demek ki cidden Matsumaru Eria’da olduğuna resmen emin olduk. Devam edin.

Asena Deniz;

”O mekanı bulur bulmaz içeri girmek için uğraşmadım, girsem bile Çince konuştukları için asla anlamayacağım için yanaşmadım. O yüzden, senin dediğini yaptım ve görevimi tamamlayıp oradan ayrıldım.

 

 

Sa yo na ra!”

Asena Deniz: Hmm… Desene düşmanların çokmuş, gerçi futbol döneminde bile vardı ama bu iş bayağı ciddileşiyor.

Akdemir Yavan: Hala bize cevap vermedin, niye çağırdın bu ülkeye?

Ayhan Gazi G.: Çok merak iyi değil.

Asena Deniz: Diyene bak, Pandora’yı bul sonra bunu de. Samimi bile değilsin.

Ayhan Gazi G.: O zaman beni dinleyin yani Pandora’nın gerçek teorisini! Ona göre günün birinde, asıl oyunun başlayacağı ve bu oyun başladıktan sonra seri ölümlerin olacağını da dilinden eksik etmedi. Koskoca Pandora-prensesi! O yüzden, ciddiye almam gerekiyor.

 

 

O sırada, Suki Kodomo’nun küçük oğlu yani Menjou Kodomo gizlice Pandora’nın olduğu şirkete sızar ve şirketteki tüm korumayı dayaktan beter edercesine döver. Matsumaru Eria’da, prenses emretmedikçe silahlanmanın cezası asılmaktır. Bu yüzden, kimse silah taşıyamaz en fazla kılıç kullanmasına izin verilmiştir. Daha sonra tüm katları araştırır ve en son kattaki tüm güvenliğe kılıcının kokusunu aldırır, anlayacağın cehenneme gönderir. Arkasından Pandora odasına erişir ve hemen alarm çalar. Bu alarmın etkisiyle Ayhan Gazi’nin ve Alperen’in arabasına “ALARM! CEHENNEMDEN ÇIKMIŞ ZEBANİLER GİBİ, MEKANINIZA SALDIRDI! LÜTFEN HATTA MÜMKÜNSE ŞİMDİ GELİN AYHAN VE ALPEREN-SENPAI!” diyerek cümlesini bitirir. Bunu okuyan ikili mekana gelir ve hemen alt katına inerler.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 02:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan, Asena, Akdemir ve Alperen odanın girişindeyken Menjou ise, Pandora’nın önündeki imza alanın hemen yanındadır.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Pandora Poisa Kasaimura, Asena Deniz, Alperen G., Menjou Kodomo, Akdemir Yavan

 

 

Menjou Kodomo: Annemi küçük düşürdüğünüz yeter, kötü pislikler!

Ayhan Gazi G.: Aman çok korkttum, seni aslında Pandora’ya hapis etsem var ya o annen olacak kadın, tıpış tıpış bacaklarıyla yanıma gelecek.

Asena Deniz: Seni hatırladım Menjou! Sen, dedektifin bebesisin!

Menjou Kodomo: Hepiniz aynısınız.

 

 

Ayhan, Menjou’nun sağ kolunu tutarak, Pandora’nın önündeki imza yerine zorla yüzünü döndürür ve imza attırmak için zorlar ama çok yorulduğu için fazla savaşamaz ve imza atmak zorunda kalır.

 

 

Pandora’nın İçinde: Menjou Kodomo

Pandora’nın Dışında: Ayhan Gazi G., Pandora Poisa Kasaimura, Asena Deniz, Alperen G., Akdemir Yavan

 

 

Pandora Poisa Kasaimura: PANDORA DÜNYASINA HOŞ GELDİN ZAVALLI DEDEKTİFİN OĞLU MENJOU KODOMO-SAN! BENİM AMACIM, DÜNYADAKİ SENİN GİBİ İNSANLARA DERS VERMEKTİR. BU DÜNYAYA GİREN 60 GÜN BOYUNCA KÖLEMDİR, BURADAN SAĞ ÇIKMAK İÇİN VERDİĞİM GÖREVİ, VERDİĞİM ZAMAN İÇİNDE YERİNE GETİRECEKSİN. AKSİ HALDE BURADAN SAĞ ÇIKMANA İZİN VERMEYECEĞİM.

 

 

Pandora Poisa Kasaimura: AHAHAHAHA! Rastgele Karakter! Karakterin: Oyuncak Ayıcık.

 

 

Pandora’nın İçinden;

Menjou Kodomo: Çıkar beni bu lanetli yerden.

Pandora Poisa Kasaimura: Az sonra senin canını almak isteyen birine dönüşmemi istemiyorsan, kuzu kuzu dediklerimi yapacaksın. Aksi halde, senin canını alırım.

Menjou Kodomo: Sen kimsin pis karı? Senin yüzünden annem delirdi!

Pandora Poisa Kasaimura: Annenin delirmesi, benim sorumluluğumda değil. Senin hatan idi, sana yazık oldu kısaca!

Menjou Kodomo: Senin uyruğun ne pis cadı?

Pandora Poisa Kasaimura: Çok merak iyi değildir. Ayhan-sama, benim kim olduğunu söyler misin şu ağzı pis olan bebeğe?

 

 

Pandora’nın Dışında;

Ayhan Gazi G.: Puahaha! Büyük zevkle Pandora-senpai! Senin yaşını bilmem ama uyruğunu geçen ay çözdüm, sen aslında İtalyansın. Asıl mesleğin, Öğretmen’likti ve tam 2 sene geçmeden bir kötü canavar tarafından Pandora’nın Kutusu’na hapsedildin.

 

 

Pandora’nın İçinden;

Menjou Kodomo: Hadi canım, sen insan mıydın?

Pandora Poisa Kasaimura: Dilini konuştuğuna göre?

Menjou Kodomo: İyi tamam. İkna oldum, şu oyun dediğin şeyi aktif ette oynayalım. Merak ettim.

Pandora Poisa Kasaimura: Rastgele bir Ülke: Paris/FRANSA.

 

 

10 Saniye Sonra

 

 

Pandora’nın Dışında;

Ayhan Gazi G.: Paris’te ne yapacak, çok merak ettim? Hemen GEBERME! Annene telefon açıyorum, puahaha!

 

 

Ayhan, cep telefonunu Suki’yi aramak için eline alır ve arar.

 

 

Yer: Mousaka-pa, Zeko-kea

Saat: 05:00

Oda: Arabasını sürüyor

Mekan: Suki Kodomo’nun evine yaklaşık 100 km. Var.

 

 

Kişi: Suki Kodomo

 

 

Suki Kodomo: Beni aramana şaşırdım, yoksa benim zekime aşık mı oldun?

Ayhan Gazi G.: Hayır, senden nefret ediyorum. Onu söylemek için aradım.

Suki Kodomo: Asıl meseleye gir, beni boş muhabbetle oyalama. Evime 100 km. Kaldı.

Ayhan Gazi G.: Menjou-baka, elimdedir. Gelsene yanıma gereksiz karı, hatta havaalanına gitte hemen uçakla gel. Sonuçta bebenin ölümünü görmek istersin.

Suki Kodomo: Seni elime geçireyim, ölümün benim elimden olacak.

Ayhan Gazi G.: Hadi gel, bekliyorum.

 

 

Diyerek cep telefonunı yüzüne kapatır.

 

 

Pandora’nın İçinden;

Menjou Kodomo: Bu ülkeyi bilmiyorum, umarım bir harita vardır.

Pandora Poisa Kasaimura: Evet, harita bulunuyor ama cebinde.

Pandora Poisa Kasaimura: Rastgele Bir Görev: Eyfel Külesine çık, çıkınca karşındaki tüm düşmanları öldür.

Menjou Kodomo: Hayır, istemiyorum bu görevi.

Pandora Poisa Kasaimura: Öyle bir şansın yok canım, sana bir görev verildi.

Menjou Kodomo: Görev iptal, hadi iyisin.

Pandora Poisa Kasaimura: Rastgele Bir Görev: 50 adet Macaron toplamak ve sonra onu “Aalase Feu”ye vereceksin. Toplama yerleri ve topladıktan sonraki yer işaretlidir.

Menjou Kodomo: Güzel, sanırım bir kültürün görevini yapmaktır.

Pandora Poisa Kasaimura: Bir dakika, acele etme daha süremi vermedim. Süren ise: 3.00 dk.’dır. Bol şanslar sana.

Menjou Kodomo: Ben başlıyorum, görüşürüz.

 

 

Diyerek harekete geçer ve tüm görevini başarıyla yerine getirir ama son saniyelerde aşçıya götürürken bir aksilik yaşıyordu. Fakat onu atlatmayı başarır. Görev sonrası Kodomo Menjou boşluğa ışınlanır.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 06:00

Oda: Pandora’nın Odası

Zemin: Pandora’nın Uzay Boşluğu

 

 

Pandora’nın İçinden;

Menjou Kodomo: Burası neresidir?

Pandora Poisa Kasaimura: Burası senin yeni evin ve toplam 4 oda var ve hepsi farklı renktedir. İlk olarak sarı renkten başlayalım, orası senin lavabon ve tuvalettir. Kırmızı renkli odaysa yatakhanedir. Yeşil renkli odada, oyun odası yer almaktadır. Son oda yani kahverengi odaysa, benim odamdır. Sorun olursa beni orada bulacaksın. Bu arada mola saatindir, her görevi başarıyla bitirince molan 2 saat sürecektir. O iki saat boyunca istediğini yapmakla özgürsün.

 

 

Cümlesinden sonra Pandora odasına çekilir, Menjou ise yaşadığı şoku atlatmak içinse sarı odaya çekilir. Bir de, dayak yemiş biri vardı onun adı Benjamin’di, kendisi ancak saat 07:00’de ayıkır ve zar zor uyanır. Bu arada kendi evine giderken, biricik eşi o halini görünce hemen yanına koşup, onu tam bayılacakken ve onun kolunu tutup evlerine götürür. Aceleyle kapıyı açıp oturma odasına oturtarak, kendine gelmesini bekledi biricik eşi.

 

 

Yer: Senki’nin Sarayı

Saat: 09:00

Oda: Oturma Odası

Yer: Klasik oturma odası.

 

 

2 saat sonra

 

 

Aako Senki: Sen benim başıma bela mı olacaksın Benjamin-baka?

Benjamin Senki: Evet hayatım, başına tatlı bir bela olacağım.

Aako Senki: Yine kimlerle kavgaya tutuştun? (İçinden: Tanrım, bu adam akıllanmayacak.)

Benjamin Senki: Açıkçası, Suki-san’ı korumak için kavgaya karıştım.

Aako Senki: Yine mi o cadı? Benden sıkıldın sanırım.

Benjamin Senki: Onla bir muhabbet etmedim, sadece savunmasızdı o kadar. Ha bu arada, o meseleye iyi ki burnumu soktum. Bir kitabı arıyordum ama nerede olduğunu bilmiyordum? Olaya iyi yandan bak en azından ölmedim.

Aako Senki: Kafan bi’milyon yalnız.

Benjamin Senki: Ciddileşelim, “Kitabın adı: Elmasın Kanunu Yazarın adı: Fei Ryuuga!” onu bulacağıma hiç inanmamıştım. Eğer o kitap bir kötünün eline geçerse, sadece Ayhan’ın başını belaya sokmaz. Onun çevresindeki herkesin evine sızıp, tüm elmasları bulana kadar da rahat durmayacaklar. Bulduklarındaysa bir deney yapacaklar, bu deneyin förmülü o kitapta mevcuttur. Deneyin adı “Ölü Canlı Elmas” şeklinde olup tamamen prensesler tarafından yasaklıdır.

Aako Senki: Sen harbiden şuan ciddisin ve endişelisin.

Benjamin Senki: O kitabın kimde olduğunu biliyorum en azından, geriye nerede sakladığını bulmak ve o kitabı ortadan kaldırmalıyım. Senden bir isteğim var, o adamın evine git. O kitabı yok et.

Aako Senki: Hayatımı kurtaran adama bunu yapamam. Bu kusura bakma!

Benjamin Senki: Tamam, iş başa düştü. O zaman ben halledeceğim, ona bunu söyleme olur mu?

Aako Senki: Yemek hazırlayacağım, birazdan. Tekrar konuşuruz.

Benjamin Senki: Tamam.

 

 

Yer: Senki’nin Sarayı

Saat: 12:00

Oda: Mutfak

Yer: Amerikan Mutfağı.

Yemek: Sushi

 

 

Kişiler: Aako Senki, Benjamin Senki

 

 

Aako Senki: Aşkım, bu kitabı bulduğun odanın içinde yok edeceksin biliyorum ama Ayhan psikopata bağlarsa kaçacak delik bırakmaz bilgin olsun, daha kitabın yazarı ortada yok.

Benjamin Senki: O zaman, Ayhan’ın evine sızıp kitabın birebir kopyasını yapacağım ama olayı anlarsa işim zor. Ben yalan söylemeyi hiç beceremem, eğer savaşmak zorunda kalırsam hiç gözümün yaşına bakmadan kılıcımı çekip Ayhan’la savaşırım.

Aako Senki: Kan dökmeyi sevmezsin biliyorum, fakat Ayhan’da kolay yem değil. O da senin gibi kılıç kullanıyor, ona karşı zaferin %1 gibi bir şey.

Benjamin Senki: Hmm... O zaman, planlamadan girişmemek lazım. Sonuçta senin hayatını kurtaran adama karşı savaşmam senin hiç hoşuna gitmeyecektir, o halde bana aklındaki planından bahset lütfen.

Aako Senki: Açıkçası bir planım yok ama bunun üzerine düşüneceğim. İstersen Ayhan’ı arayıp sorayım.

Benjamin Senki: Sakın ha.

Demeye kalmadan, Aako Senki pembe renkli cep telefonunu cebinden çıkarıp Ayhan’ı arar.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 12:30

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda pandora kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan, Asena, Akdemir ve Alperen odanın girişindeyken Menjou ise, Pandora’nın içindedir.

 

 

Ayhan cep telefonun çaldığını duyar ve arayanın adını okuyunca millete “Sessiz olun” diyerek telefona cevap verir.

 

 

Aako Senki: Şey, müsait misin patron?

Ayhan Gazi G.: Evet, seni dinliyorum.

Aako Senki: Senin evde, bir kitap varmış. Bu “Kitabın adı: Elmasın Kanunu Yazarın adı: Fei Ryuuga!” şeklindedir.

Ayhan Gazi G.: O kitabı sakladım ama sakladığım yerin şifresini unuttum, mutlaka hatırlarsam sana bildiririm. Şaka mısın sen? O kitap benim için önemlidir, yazarının bir arkadaşı bana verdi, ne yap ne et kitabı koru? Eğer bunu beceremezsem, deneyi benim üzerime yapacaklar. Bu konuyu bi’daha açma lütfen olur mu?

Aako Senki: İyi tamam, patron. Sakin ol, sadece eşim o kitabın kendisini bulup yok edecek. (Yazarın notu: Aferin, gerizekalı.)

Ayhan Gazi G.: Çok açıkça söyledin, tamam ben işinize karışmam. Evin anahtarını güvenlikçileri sağlam patakladıktan sonra alın ve eve girin, kitap oturma odasındadır. Dipçe: Odaya girince kitap orada, çalmadığın sürece incelemene izin veririm ama salakça hamleler yaparsan, eşinin icabına bakarım.

Aako Senki: Tamam.

 

 

Diyerek cep telefonunu kapatırlar, o sırada Ayhan ve yanındaki insanlar bu konuyu tartışmaya başlarlar.

 

 

Akdemir Yavan: Ayhan, iyi misin? Hem kızı haşladın ve hemde evindeki sakladığın kitabın yerini verdin.

Asena Deniz: Sanırım, planı anladım. Benjamin’in asıl amacını anlaman ve hayatını kurtardığın kızın istediğini almasını sağlıyorsun.

Ayhan Gazi G.: Aynen öyle, arkadaşlar.

Asena Deniz: Anladım. Peki, bir şey yapmayacak mısın?

Akdemir Yavan: İstersen, evine gidip onları karşılayabilirim.

Alperen G.: Gereksizce zaman harcamayalım.

Asena Deniz: Kitap okumadığın çok belli. O kitap altın değerinde veriler taşıyor, kötülerin eline geçerse ne olur biliyor musun?

 

 

Ayhan Gazi G. sakinleşip düşünür ve şu karara varır.

Ayhan Gazi G.: Kararım, Akdemir gidip o ikisini karşıla ama zarar verme.

Akdemir Yavan: Tamamdır, KAPTAN!

 

 

Diyerek mekandan ayrılır, o sırada Aki Ichigo! Matsu Oma Pore Hava alanındadır. Yani, Matsumaru Eria’nın en solundadır. O sırada, Suki Kodomo’yu görür ve onun önünü keser. Aki’nin çantası sırtındadır ve çantanın rengi Yeşil’dir. Suki’nin elinde sadece cep telefonu var ve karşısında Aki’yi görür.

 

 

2. BÖLÜM SONU

 

 

[agg1401 5]

PANDORA POISA KASAIMURA

3. Bölüm

"Prensesler Burada"

 

 

Yer: Matsu Oma Pore

Saat: 14:00

Oda: Hava alanı

Alan: Bavulların Kontrol Noktası Önü

 

 

Suki Kodomo: GERİZEKALI! BAŞIMA BELAYI SEN GETİRDİN! KEŞKE KALPSİZ OLSAYDIN DA GEBERSEYDİN!

Aki Ichigo: BANA BAKSANA CADI! BEN BELAYI GETİRMEDİM, BELAYI AYHAN-SAMA GETİRDİ.

Suki Kodomo: O HALDE ONA SÖYLE, MENJOU-SAN’IMI ÖLDÜRMESİN. ÖLDÜRÜRSE BENDE ONUN CANINI AZRAİL GİBİ ALIRIM.

Aki Ichigo: O zaman, Ayhan-sama’nın yanına gidelim. Dememi bekliyorsan YANILIYORSUN! ARSIZ KEÇİ KADIN!

Suki Kodomo: Aman ne güzel? ÇEKİL ÖNÜMDEN VARLIĞIN ZİYAN!

Aki Ichigo: HAY HAY! ÇEKİLİRİM!

 

 

Diyerek çekilir ama Suki’nin ikinci adımında Aki sağ ayağıyla kıza çelme takıp düşürür.

 

 

Aki Ichigo: Daha yürümeyi bilmiyorsun, önümüze geçip bana ve Ayhan-kun’a meydan okuyorsun! Peeh, beş para etmez.

Suki Kodomo: Sen nesin? Söylesene, önüme mafya kesildin o da yetmedi ayağımı kaydırıp düşürdün. Daha ne istiyorsun?

Aki Ichigo: Sonunda mafyada oldum, vay be! Ölsem de gam yemem. AYAĞA KALKARSAN O BACAKLARINI KIRARIM!

 

 

Diyerek, kızın sağ elinden tutup Suki’nin arabasına bindirir ve ikiliyi Ayhan’ın mekanına doğru giderler. O sırada Aako ve Benjamin Senki, Ayhan’ın evine giderler, tabii karşılarında Akdemir Yavan’ı görürler.

 

 

Yer: Ayhan Gazi G.’nin Evin Önü

Saat: 13:00

Oda: Kapı Önü

Alan: Şirketin tam çarprazındadır.

 

 

Kişiler: Akdemir Yavan, Aako Senki, Benjamin Senki

 

 

Akdemir Yavan: Sonunda bende sizleri bekliyordum, uzun zamandır görüşmüyordum ikinizle. Söyleyin bakalım, o kitabı ne kadar istiyorsunuz?

Aako Senki: Seni öldürecek kadar istiyor gibisin Benjamin-senpai! (İroni yapar)

Akdemir Yavan: Aman ne güzel, sizi öldürmeyeceğim. O yüzden kibarca soruyorum, evin kitabını alınca ne yapacaksın?

Benjamin Senki: Kitabı alan ne yapıyorsa onu yapacağım?

Akdemir Yavan: Soruma soruyla cevaplamak anlaşıldı. Sizinle konuşamayacağım, o halde güvenlikle konuşmama izin verin.

 

 

Diyerek güvenlikçiyle konuşmaya başlar ve o ikiliyi içeriye girmesine izin verirler. O üçlü orada evin içinde oturma odasına giredursunlar, ben sizleri prenseslerin olduğu yere götüreyim. Orada neler oluyor öğrenmen için önemlidir.

 

 

Yer: Prensesin Muhteşem Kalesi

Saat: 16:00

Oda: Aimi’nin Odası

Mekan: Odanın girişinde baza, hemen sağında yatak. Onun sağında da bilgisayar, sol duvardada prenseslerin annesiyle çekilmiş resim bulunmaktadır.

 

 

Kişiler: Korumalar, Aimi Kamikaze, Aako Kamikaze, Zi Touka, Mi Touka

 

 

Prenses Aimi Kamikaze: Aako, Ayhan yine yerinde duramayan bir inatçı keçi.

Prenses Aako Kamikaze: Sana katılıyorum, onu bugün bir ziyaret edelim. Bakalım, neler yapıyor? Umarım yine Pandora’nın odasında değildir, eğer oradaysa işimiz var demektir.

Prenses Aimi Kamikaze: Bu aralar Aki Ichigo’nun Matsumaru Eria’da olduğu yönünde ihbârlar alıyorum.

Prenses Aako Kamikaze: Demek burada, Ayhan’ın yandaşı. Onu bulmakla uğraşmak yerine, ayaklarıyla bizim yanımıza gelmesini bekleyeceğim. Eninde sonunda elimize düşecektir.

Mi Touka: Bana soracaksanız, mümkün mertebede onu bulmalıyız. Belki geçen ki gibi gelir gelmez hemen Ayhan’a uğrayıp gidebilir?

Zi Touka: Bana sormanız düşmeyecektir ama Mi-kun’a katılmıyorum.

Prenses Aako Kamikaze: Bugün ki, şoförümüz sensin Mi Touka!

Prenses Aimi Kamikaze: O halde gidelim.

 

 

Diyerek cümlesini tamamlar ve mekana giderler, o sırada Aki Ichigo ne yapıyor bir inceleyelim. Bu arada Rijitsu’ya prenseslerin mekanlarına 2 saat uzaklıktadır.

 

 

Yer: Türk Kasabası

Saat: 16:00

Alan: Kütüphane Önü

 

 

Kişiler: Suki Kodomo ve Aki Ichigo

Bilgi: Matsumaru Eria’da trafik sağdan akar.

 

 

Aki Ichigo: Arabayı sağa çek.

Suki Kodomo: İyi tamam.

Diyerek sağa çeker ve arabayı durdurur. Arabanın içinde Rijitsu tarafını gösteren gizli bir kamera bulunmaktadır.

Aki Ichigo: Şuradakiler prenses değil mi? (Karşısındaki kişileri bahseder.)

Suki Kodomo: Evet. Onların kendileri hatta birazdan BAĞIR~(ACAĞIM)

demeye kalmadan Aki elini Suki’nin ağzına getirip bağırmasın diye sıkıca kapatır ona “Hop, güzel cadı!” diyerek ona sinirli sinirli bakar.

 

 

O sırada, Prensesler. Rijitsu’nun önüne gelir ve güvenliğe “Kapıyı açın” diyerek içeri girerler. Bunu gören bir çalışan hemen koşa koşa aşağı kata iner ve Ayhan’ı bulur ama nefes nefese kalır.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 18:30

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda pandora kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan, Asena, Çalışan, Alperen odanın girişindeyken, Menjou ise Pandora’nın içindedir.

 

 

Çalışan: Patron-senpai, prensesler şirketin içinde.

Çalışan ve Pandora hariç herkes: Oha! PRENSES BURADA!

Çalışan: Peki patron ne yapacağız?

Ayhan: Sen yukarıya çık, gerisini biz hallederiz.

Çalışan: Tamam.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 19:20

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Çalışanların hepsi karnını doyuruyor ve prensesler içeri girince herkes ayağa kalkar. Prenses Aimi Kamikaze, “Oturun millet” diyerek insanlarla muhabbet etmeye başlar.

 

 

Kişiler: Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Zi Touka, Çalışanlar (No 1’den 80’e kadar)

 

 

Prenses Aimi Kamikaze: Patronunuz nerede?

Çalışan No. 14: Patron’umuz, dışarıda maalesef.

Prenses Aako Kamikaze: Yalan söylemeyin bize. Çabuk, nerede o?

Çalışan No. 01 (Okuyucuya Bilgi: Ayhan’a bilgi veren kişidir): Patronu neden istiyorsunuz?

Prenses Aimi Kamikaze: Desene, işimiz var! O halde ben de şirketin her yerini arar bulurum, bu elemanı!

 

 

Yer: Türk Kasabası

Saat: 19:00

Alan: Kütüphane Önü

 

 

Kişiler: Suki Kodomo ve Aki Ichigo

 

 

Aki Ichigo: Suki-san, şimdi ne yapacağım biliyor musun?

Suki Kodomo bağırmasın diye ağzını eliyle kapatmıştı ve artık çeker. Suki Kodomo artık korktuğu için bağırmayı keser.

Suki Kodomo: Hmm... Pekala, Aki-kun artık prenseslere gözükmeyeceğini biliyorum ama neden onların gözüne gözükmek istemiyorsun?

Aki Ichigo: Zamanında, Ayhan-sama’ya yardım ettim ve hatta Matsumaru Eria’ya PANDORA’yı sokmasını sağladım. Anlayacağın, ona hizmet ediyorum.

Suki Kodomo (Önce Şaşırır ve sonra): Ne? Sen Ayhan-baka’dan emir mi alıyorsun? Benim eskiden tanıdığım Aki-san kimseden kolay kolay emir almazdı, ne oldu da fikrini değiştirdi?

Aki Ichigo: Futbolcu olduğum dönemlerde, onun güzel gücünden etkilendim ve hatta onun kullandığı tekniklerine güvenmeye başlayınca kendimi ona güvenirken buldum. Bir gün ona şöyle bi’söz verdim, eğer yardım gerekirse çekinmeden sana yardım etmek için koşarım dedim.

Suki Kodomo: Vov. O zaman sana bir haberim var. Ayhan-baka’nın elindeki oyuncağı bulmak için çabalıyorum.

Aki Ichigo: O zaman seni şok edecek bir gerçekten bahsedeyim. Pandora eğer kendini bulunacağını anlarsa, kendini hemen kapatıyor ama kapatma işlemini Prenseslere yapmıyor.

Suki Kodomo: Bu bilgi beni şaşırttı, Aki-dono.

Aki Ichigo: Birazcık susar mısın?

 

 

Dedikten sonra konuşmaları sona erer, gelin sizi biz Ayhan’ın Evi’ne götürelim. Benjamin Senki, Aki Senki ve Akdemir Yavan evin içine girer girmez, oturma odasını bulmak için herkes sırasıyla odayı arar, oturma odasını Aki Senki bulur ve milleti cep telefonuyla yanına çağırır.

 

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 20:00

Oda: Oturma Odası

Mekan: Bu odanın duvarı elmas renkleriyle kaplıdır. Giriş kapısı sol taraftadır ve kapı açılınca karşısında L şekli ranza vardır. L şekillinin tam ortasının karşısında televizyon vardır. Benjamin Senki kitabı kapıyı açınca en solun üstünde görür ve alıp L şekilli ranzanın bir alanına oturur. Sağında Aki Senki ve solunda ise, Akdemir Yavan oturur. Yavaştan kitabı açarlar ve aralarında konuşmaya başlar, tabii Benjamin Senki kitabı karıştırmaya başlar ve devam eder.

 

 

Aako Senki: Hayatım, aradığın kitap bu. Peki şimdi ne yapacaksın? (cümlesinden sonra Benjamin Senki gördüğü şey karşısında şok olur ve arkasından herkes şok geçirir. Benjamin Senki bir kaç dakika sonra şokunu atlatır ve konuşmaya başlar, ve ağzından);

Benjamin Senki: Aradığım kitap cidden burada ama (bu cümleden sonra kekelemeye başlar.) Fa-fa-fa-fakat, Ayhan’ın de-de-de-de-de-dediği de-de-de-de-deney 100% doğru!

Benjamin Senki hariç Herkes: Ne?

Akdemir Yavan: O zaman kekelemeden, lütfen tane tane okur musun Benjamin-senpai?

Aako Senki: Hayatım, kitabı yok etme konusunda haklıydın.

Benjamin Senki: Tamam, okuyayım.

 

 

“TRANSFER KRİSTALİZE

 

 

İlk olarak, kurban edilecek kişi mutlaka zeki bir kişi olmalıdır. Eğer, kişi akıl konusunda sorun yaşıyorsa 3 deli yeterlidir. Tabii, kişi mutlaka baygın vaziyette yatmalıdır, aksi halde deney başarısız olur.

 

 

MALZEMELER ”

Aako Senki (Cümlesini keser): Bu karının derdi ne?

Akdemir Yavan: Belki, amacından saptı ya da saptırıldı. Ek olarak kim bunun yazarı?

Aako Senki: Fei Ryuuma!

Benjamin Senki: Birazdan zaten okumam bitecek, çünkü çizik atılmış.

Aako Senki: Okuma boş ver, karının kafa gidik.

Benjamin Senki: Tamam ama bu arada. Sizce çiziği kim atmıştır?

Aako Senki: Bana sorarsanız, bu çizik işini Ayhan-senpai yapmıştır?

Akdemir Yavan: Hayır, bu çiziği atan Ayhan’ın stili değil maalesef. Başkasının işi gibi gözüküyor.

Aako Senki: O zaman, bu senin işin mi Akdemir-kun?

Akdemir Yavan: Benim işim olsa, mutlaka söylerdim ikinize. Çünkü bu kitabı hayatım boyunca ilk kez görüyorum.

Benjamin Senki: Bu kitabın bir şifresini çözdüm, Katakana ile yazılmış “MA” harfi var, peki bu neye işarettir.

Akdemir Yavan: Benim teorim yazarın soy adın son iki harfi olabilir.

Aako Senki: Aslında bana da çok mantıklı geldi.

Benjamin Senki: Bu harfi telefonuma yazayım, belki diğer harfleri bulunca ortaya belli ki bir gizem çıkacaktır.

 

 

Cümlesinden sonra sizi asıl yere götürelim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 20:30

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan, Asena, Alperen odanın girişindeyken, Menjou ise Pandora’nın içindedir.

 

 

Ayhan Gazi G.: Gel bakalım Prensesler-sama!

Asena Deniz: Sanırım, prenseslerle saklambaç oynayacaksın.

Alperen G.: Akraba, sen kafayı mı yedin?

Ayhan Gazi G.: Evet.

Ayhan Gazi G. hariç ve Herkes: Ne? Sen çıldırdın mı?

Ayhan Gazi G.: Hey, herkes sakin olsun. Millet, bir yere saklanın. Ben kapı arkasına gidiyorum.

 

 

Cümlesinden sonra Ayhan Gazi G. dediği yere gider ve Prenseslerin gelmesini bekler. Arkasından Asena Deniz, onların geldiğini görür ve Ayhan Gazi G.’ye göz kırpar ve Ayhan Gazi G. hemen prensesler içeri girer girmez hemen kapıyı kapatır Ayhan Gazi G. Hemen Mi Touka’nın üzerine atlar ve ondan güç kazanıp Prenses Aimi Kamikaze’ye “Yok Ol, Prenses!” der.

 

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 22:30

Oda: Oturma Odası

Mekan: Bu odanın duvarı elmas renkleriyle kaplıdır. Giriş kapısı sol taraftadır ve kapı açılınca karşısında L şekli ranza vardır. L şekillinin tam ortasının karşısında televizyon vardır. Benjamin Senki kitabı kapıyı açınca en solun üstünde görür ve alıp L şekilli ranzanın bir alanına oturur. Sağında Aki Senki ve solunda ise, Akdemir Yavan oturur. Yavaştan kitabı açarlar ve aralarında konuşmaya başlar, tabii Benjamin Senki kitabı karıştırmaya başlar ve devam eder.

 

 

 

Aako Senki: Kitabın yazarını bulmadan yok etmesek daha iyi olacak hayatım.

Benjamin Senki: Sen şaka mı yapıyorsun?

Aako Senki: Hayır, şaka yapmıyorum. Bir an önce, Fei Ryuuga’yı bulup onu sorgulamalıyız. Aksi halde, deneyi insanların üzerine deneyebilir.

Benjamin Senki: Hmm... Kitabı yok etmemiz hiçbir şeyi değiştirmeyecektir, diyorsun.

Akdemir Yavan: Eşin haklı, bana sorarsan. Çünkü bu kitabı yok etmemiz belki bizi deneye dolaylı yoldan denek yapar.

Benjamin Senki: Bu dediğinde ölümden ölüm beğenmek diyorsun. Peki sen ne önerirsin bayım?

Aako Senki: Fei Ryuuga’yı nasıl bulacağımız hakkında bir ipucu bulamadım ama kitabın içinde illa ki bir şifre vardır, eğer o şifreyi bulabilirsek, bizi doğrudan beyinden çatlamış kıza götürür ama çat diye kendimizi onunla savaşırken görebiliriz...

Benjamin Senki: O zaman hem şifreyi çözeceğiz ve hemde kızın kendi amacına ulaşırken kullandığı kafaya ulaşmanın yollarını arayacağız. Desene, bu kadın belli ki kafayı kristallerle bozmuş. Peki sağlam bir planı olan var mı?

Akdemir Yavan: Benim bir planım var aslında, şu şekilde planımı yaptım. Benjamin Senki sen kitabın içindeki tüm gizemli bilgileri oku ve anlamaya çalış, sonuçta kitap %100 Japonca olduğu için benim okumamı falan bekleme lütfen. Aako Senki sende Fei Ryuuga’ya ulaşmaya çalış.

Benjamin ve Aako Senki: Peki ya sen?

Akdemir Yavan: Bende, bu kitabı Ayhan gerçekten nasıl bulmuş onu sorgulamayı düşünüyorum? Yine lafı evirip çevirecek ama Asena Deniz varken kolayca elimizden kaçamaz.

Benjamin Senki: Asena Deniz arasında ne oldu acaba Akdemir-kun?

Akdemir Yavan: Sana şu kadarını söylemem mümkün, Ayhan’ın Elmas Ordu FC’de oynadığı dönemlerde çok iyi arkadaşıdır ama ondan korkuyor. Sebebiyse, Asena-san’ın bir eşyasını izinsiz alıp kullanması ve sonrada aldığı yere koymasıdır. İyi ki, araları mükemmel yoksa işleri karıştırırdı Asena-san.

Benjamin Senki: Anladım.

 

 

 

Gelin sizi şimdi Rijitsu’ya götürelim.

 

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 24:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan, Asena, Alperen, Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Zi Touka odanın girişindeyken, Menjou ise Pandora’nın içindedir.

 

 

 

Prenses Aimi Kamikaze’nin sağ kulağına yaklaşarak, “Yok ol Prenses!” diyen Ayhan’ı sağ kolunu kaldırır ve hızlıca Ayhan’ı geri iterek yere düşürür ama Ayhan hemen ayağa kalkar.

 

 

 

Ayhan Gazi G.: Pekala, sen benim mekanıma girdin ama izin istemedin.

Prenses Aimi Kamikaze: Vatandaş, Ayhan Gazi G. Haddini bil, yoksa sana ben bildireceğim.

Ayhan Gazi G.: Senin koruman olan Mi-dono’ya sor.

Mi Touka: Prensesim, bana karşı iftira atıyor.

 

 

Zi Touka (İçinden): Kaçmanın tam zamanı. Diyerek diğerlerine çaktırmadan hemen kaçar.

 

 

 

Prenses Aimi Kamikaze: Mi-kun, söyle bakalım. Ayhan üzerinden faydalanıp atlamasına neden izin verdin?

Ayhan Gazi G.: İnan bende merak ediyorum.

Mi Touka: Prensesim, bilerek izin verdim zaten kılıcı cebinde yok olsa bile üzerime çıkmasına yine izin verirdim, daha sonra da icabına bakardım.

Asena Deniz: Sen kim oluyorsun da, onun icabına bakıyorsun. Ben olsam seni şurada kılıçlarım.

Prenses Aimi Kamikaze: Bakıyorum da sende buradaymışsın Asena-senpai!

Asena Deniz: Bende onu diyorum, senin elemanların her zaman arızalıydı prenses!

Prenses Aako Kamikaze: Sen var ya, kardeşimden uzak dur! Yoksa kılıç manyağı yapacağım.

Asena Deniz: Çok korktum Aako-senpai. Dürüst olayım, ikinizi sever ve saygı gösteririm ama sadece elemanlarınıza güvenmiyorum o kadar. Nedense yüzlerinde ihanet edeceklermiş gibi bir his akıyor.

Prenses Aako Kamikaze: Bak sen şuna, çok bilmişlik taslıyor Asena-san! Senin kadar dönek birisini tanımıyorum. Bu arada, size kötü bir haberim var. Yargıç Matsukaze Zenbu, bugün hepinizi sorgulayacak. Dün telefon açıp, kendisine bildirdim.

Ayhan Gazi G.: Desene, bu sefer prensesler derslerine çalışıp gelmişler.

Prenses Aako Kamikaze: Bu sefer sen nasıl kıvıracaksın düdüklü tencere?

Ayhan Gazi G.: Hmm... Hele gelsin bakalım. Bir şekilde kıvırırım. (Yazar Notu: Hahahahahaha!)

Prenses Aako Kamikaze: Vov.

Prenses Aimi Kamikaze: Zemin katına çıkalım, senin elini sıkıca bağlamam gerekiyor.

Ayhan Gazi G.: Ben asla kaçmam, kaçanların hepsi korkak tavuktur.

 

 

 

Cümlesinden sonra oradaki herkes üst kata çıka dursunlar. Gelin sizi, Yargıç Matsukaze Zenbu’nun arabasına götürelim.

 

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 02:00

Oda: Rijitsu’nun Kapı Önü

Alan: İki adet koruma ve çelik kapı var.

 

 

 

Kişiler: Rijitsu Koruması 1, Rijitsu Koruması 2, Yargıç Matsukaze Zenbu, Zenbu Koruması 1, Zenbu Koruması 2

 

 

 

Yargıç Matsukaze Zenbu: Bu şirketin başındakinden ölesiye nefret ederim, sürekli arıza çıkarıyor.

Rijitsu Koruması 1: Ayhan-dono, aslında özünde iyidir biraz yoldan çıkmış o kadar.

Zenbu Koruması 1: Biraz mı, çok fazla yoldan saptı. Onu yola getirmek Yargıç Matsukaze Zenbu’ya düşer.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Bu yaşamaya alışmışsa, onu yola getirmek için çok uğraşacağız. Birde sağlam bir kılıç kullanıcısı olduğunu biliyorum. Çünkü elinden hiç katanasını düşürmez ama genelde şirketten ayrılmadığı için, eskisi kadar çok kullanmıyor.

Rijitsu Koruması 2: Öyle mi? O zaman ona söyleyeyim de, bir gün sizi kılıçtan geçirsin. Madem nefret ediyorsun, o zaman neden geldin?

Zenbu Koruması 2: Çabuk özür dile, yargıçtan!

Rijitsu Koruması 1: Dilemiyoruz.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Kapıyı açın.

Rijitsu Koruması 1: Biz sadece Ayhan-senpai’den emir alırız.

 

 

Cümlesinden sonra Ayhan Gazi G. telsizden, “Kapıyı Açın!” demesini emreder ve arkasından kapı açılır.

 

 

3. Bölüm Sonu

[agg1401 5]

PANDORA POISA KASAIMURA

4. Bölüm

"Aki-san Burada"

Yer: Rijitsu

Saat: 03:50

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa no 6’da, Ayhan, Asena, Alperen, Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka var. O insanların yanına yaklaşır ve sadece Yargıç Matsukaze Zenbu oturur. Güvenlikleri ise, şirketin önünde durur.

 

 

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Alperen G., Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Yargıç Matsukaze Zenbu

Prenses Aako Kamikaze: Bu baş belasını nasıl sorgulayacaksın?

Ayhan Gazi G.: Bana baş belası deme!

Asena Deniz: Sen kimsin de, takım arkadaşıma baş belası diyorsun?

Prenses Aimi Kamikaze: O zaman sende onun kadar baş belasısın.

Alperen G.: Kızlar lütfen, sakin olun. Burada ortam yeterince gerginleşti, bir de sizlerin kavgası olayı daha fazla gerginleştiriyor.

Mi Touka: Sende en az Ayhan kadar, tehlikelisin gözümüzde. Seni de şimdi ben sorgulayacağım.

Prenses Aako Kamikaze: Seni daha sonra sorgulayacağım, başka soru için. (Niyahahahay!)

Ayhan Gazi G.: Prenses, Aako Kamikaze-dono. Siz en iyisi gülmeyin, onu bile beceremiyorsun. Sana gelince Yargıç efendi, senin neden burada olduğunu adın gibi biliyorum ama sorularına cevap verebilirim belki? Şaka şaka, cehenneme kadar yolun var. Bay korkak, kokoreç.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Senin amacın hep ortamı germek, neyse? Konuş bakalım, ne saklıyorsun bay Ayhan-sama? (İçinden: Pandora Nerede Ulan?)

Alperen G.: Sana cevap vermeyecek, belli ama neden inat ediyorsun?

Prensesler: Sana mı soracağız, kimi yargılayacağımızı?

Asena Deniz: Çok korktum, prenses-sama! Ek olarak size ne?

Prenses Aako Kamikaze: Sen arıza mısın kızım? (diyerek kızgın bakış atar.)

Mi Touka: Alperen bey, beni neden takip ettin?

Ayhan Gazi G.: Vov, demek fark ettin ama açık vermedin. Çünkü sen bizi istesen, saniyede ortalıkta dönderip, prenseslerin ellerine malzeme olarak verirdin. Çünkü sen, hep kuklasın ve kötüsün. Gerçek adını biliyorum ama söylersem başım selâmeti bulmaz.

Prenses Aako Kamikaze: Demek benim korumalarımı takip ediyorsun. Hasta mısın Vatandaş, Ayhan Gazi G.?

Yargıç Matsukaze Zenbu: Mi Touka, senin gerçek adın ne?

Mi Touka: Sana boşuna, şeytan demiyorlar. Çünkü sen, tam bir hüküm giymelisin ve sen en az 3 – 5 sene prenseslere köle olmalısın.

Prenses Aako Kamikaze: Sana sorum olacak Mi-Touka, senin gerçek adın ve amacın ne?

 

 

Yer: Türk Kasabası

Saat: 04:00

Alan: Kütüphane Önü

 

 

Kişiler: Suki Kodomo ve Aki Ichigo

 

 

Aki Ichigo: Çalıştır bakalım, aracı.

Suki Kodomo: Neden durduğumuzu biliyorum ama neden tekrar çalıştıracağım?

Aki Ichigo: Gece az dikkat çekeriz. Rijitsu’ya doğru sür.

Suki Kodomo: Tamam

 

 

Diyerek yola doğru koyulurlar, bu sırada Rijitsu’da neler oluyor? Devam edelim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 04:25

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa no 6’da, Ayhan, Asena, Alperen, Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka var. O insanların yanına yaklaşır ve sadece Yargıç Matsukaze Zenbu oturur. Güvenlikleri ise, şirketin önünde durur.

 

 

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Alperen G., Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Yargıç Matsukaze Zenbu

 

 

Ayhan Gazi G.: Güzel, bir soru ama bende merak ediyorum.

Prensesler: Şaka mısın sen?

Alperen G.: Şaka yapmıyormuş, prensesler.

Ayhan Gazi G.: Sonuçta yargıç gözümüzün önünde sadece beni değil, şüphelenen herkesi sorgulayacaktır.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Bu soruya cevap istiyorum Mi Touka. Gerçekten sen kimsin?

Ayhan Gazi G.: Aşağıda insan kesmek için can atan bir kılıcım var, onu buraya sokmamı istemiyorsan, kibarca ama lütfen söyler misin?

Prenses Aako Kamikaze: Vay be, istenirse kibar olabiyormuş bu vatandaş.

Mi Touka: Adımı öğrensen bile, sen beni yaşatmazsın biliyorum ama eğer beni öldürürsen senin başını kesecek binlerce adam tanıyorum. Kellenin başına ödül koyarız.

Ayhan Gazi G.: Adını daha sonra söyleyeceğim.

Mi Touka: Bugün yırttık, desene.

Ayhan Gazi G.: Senin elemanların tam bir zavallı. Bugün senin amacını ifşa etmeyeceğim, dua et prensesler burada.

Prensesler: Sen kime zavallılar diyorsun vatandaş Ayhan Gazi G.?

Mi Touka: Tamam, pes edeceğim dermişim gibi. Sen şimdi hem benim soruma ve hemde Yargıç’ın soruna cevap ver. PANDORA denen zavallı makinen nerede?

Ayhan Gazi G.: Cevap verir miyim sanıyorsun sana?

Yargıç Matsukaze Zenbu: Demek öyle, bay hasta! (Ayhan’a bakar.) Söyle bakalım, bayan Asena! Lafı hiç dolandırmayacağım, Pandora NEREDE?

Asena Deniz: Ouch, ben bunu bilsem bile söylemem.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Yani ciddi anlamda, Ayhan-kun’a itaat ediyorsun.

Asena Deniz: Hayır, o benim takım arkadaşım ve ayrıca sırdaşımdır.

Prenses Aako Kamikaze: Emin ol Asena, senin geçmişini bilseydim. Sana sormak istemeyeceğim kadar soru dayardım.

Asena Deniz: Eğer bilseydin, emin ol seninle bir maç yaparak bir anlaşma ile seni sonsuza dek sustururdum.

Ayhan Gazi G.: Peki odak noktanız ben olmama rağmen neden Asena-san ve Alperen-kun’u hedef alıyorsunuz?

 

 

Yer: Türk Kasabası

Saat: 05:00

Alan: Kütüphane Önü

 

 

Kişiler: Suki Kodomo ve Aki Ichigo

 

 

Suki Kodomo: Peki, bu Ayhan-kun efendi. Ne zamandan beri bencil ve kibirli biri?

Aki Ichigo: Gücü elde ettiğin beri, böyledir. Asla değişmedi ve değişmek istemedi ama değişmesini asıl sağlayan olaysa, Pandora Poisa Kasaimura’yı bulması oldu.

Suki Kodomo: Yâni özünde aslında Ayhan-kun iyi biri diyorsun. Anladım.

 

 

Diyerek yola devam ederler, bu sırada Rijitsu’da neler oluyor? Devam edelim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 06:00

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa no 6’da, Ayhan, Asena, Alperen, Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka var. O insanların yanına yaklaşır ve sadece Yargıç Matsukaze Zenbu oturur. Güvenlikleri ise, şirketin önünde durur.

 

 

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Alperen G., Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Yargıç Matsukaze Zenbu

 

 

Yargıç Matsukaze Zenbu: Seni hedef aldığımız halde cevap için baskı yapıyoruz ama oralı bile olmuyorsun. Sen kibirlisin ve ayrıca buraya gelmeden önce, dersime çalıştım. Herkesi araştırdım. Söyle bakalım, Pandora’nın Kutusu’nun olduğunu kimden öğrendin?

Ayhan Gazi G.: Cevap verir miyim sence?

Prenses Aimi Kamikaze: Al işte, yine atar yapıyor.

Prenses Aako Kamikaze: Kolay kolay cevap vermeyeceksin anlaşılan, sen hep zor yollardan anlıyorsun. Niye hep böylesin?

Ayhan Gazi G.: Böyleyim, çünkü bu gerçeği kimseye söylemem. Söylersem, hem benim başım ve hemde o kişinin başı yanar.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Şu başım yanarı bırakta insan gibi söyle. Yoksa bize senin üzerinde top gibi oynarız.

Ayhan Gazi G.: Demek öyle diyorsun, birazdan aşağıdan kılıcımı getirttiğim an, bu kadar ötebilecek misin? Senin sesin çok fazla çıkıyor, yargıç.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Ne yapalım, her sorumda beni azarlıyorsun. En azından şu soruya cevap ver. Matsu’ya nasıl soktun?

Asena Deniz: Harbiden bende merak ediyorum.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Söylemeyecek misin?

Ayhan Gazi G.: Sırf, Asena-san merak ettiği için cevap vereceğim, bulduğumuz gece o kişinin evine gittik. Daha sonra, o kutuyu ben o kişiye verip tek başıma Matsumaru Eria’ya gittim. Arkasından bu mekanı buldum ve mekan kapanmıştı, ben satın alıp buraya Rijitsu’yu kurdum. Ondan sonra, o kişi o kutuyla birlikte Matsumaru Eria’nın hava alanından kutuyu ülkeye çaktırmadan sokması zor olacaktı, o sistemi kandırmak yerine güvenliğe sadece kutu diyerek gösterdi ve böylelikle güvenlikçi ona “Weia” parolasıyla ülkeye girebilirsin dedi.

Asena Deniz: Weia şifresi nedir Kaptan Ayhan-kun?

Prenses Aimi Kamikaze: Weia şifresi, ülkeye hiç girmemiş birisine bir nevi korumalı giriştir. Yaklaşık 2 sene sürmektedir, o iki senede sorun çıkarmazsan bir vatandaşı sayılır. Kişi kabul ederse bu ülkenin vatandışı olursun. Eğer bu teklifi red ederse turist konumuna düşer ama ülkeden kovulmaz o kişi. Weia’nın açılımına gelirsek, World Emulation Install Amarok şeklindedir.

 

 

Yer: Türk Kasabası

Saat: 05:00

Alan: Kütüphane Önü

 

 

Kişiler: Suki Kodomo ve Aki Ichigo

 

 

Aki Ichigo: Senin asıl amacın ne?

Suki Kodomo: Pandora’yı bulup ortadan kaldırmak ama hep salça olan arkadaşın olmasa işleri daha kolay bir şekilde hallederdim.

Aki Ichigo: Sen evliydin sanırım, peki bu işin peşini neden bırakmadın?

Suki Kodomo: Fei Ryuuma’yı hiç duydun mu?

Aki Ichigo: Ha!

Suki Kodomo: Şaşırdın ve aynı zamanda korkmuş gibisin, o zaman sıra bende. Bu kadın bir kitabın yazarı ve Ayhan Gazi G.’nin evinde saklıdır. Onu çalıp, Pandora üzerinde deney yapacağım. Tamamen, onu yok etmek sadece zevksiz olurdu.

Aki Ichigo: Kendi bedenini kaybetmekten korkmuyor musun? Bu Pandora denen kişi, dışarıdan saldırı alırsa ekranına Akuma no Bouei yazar ve o kişiyi ele geçirir ve kendi boşluk gezegenine hapseder o kişiyi bir ömür boyu orada tutar. 60 gün o kişi için artık hikaye olur, o kişi orada beslenemez ve içemez ama Pandora ona ciddi ama ölümcül bir sona hazırlar.

Suki Kodomo: Bu bilgiyi nereden biliyorsun?

Aki Ichigo: Pandora ile konuşuyorum arada, kendisinin bir bookfaca hesabı var.

Suki Kodomo: Vov, bayağı şaşırttın beni.

Aki Ichigo: Tamam, sen kazandın.

 

 

Derken şirketin önüne yaklaşırlar ama Suki Kodomo durumu bildiği için Ayhan Gazi G.’nin olduğu evin karşısındaki caddeye arabayı park edip içinde beklerler. Şimdi Rijitsu’da neler oluyor? Devam edelim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:50

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa no 6’da, Ayhan, Asena, Alperen, Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka var. O insanların yanına yaklaşır ve sadece Yargıç Matsukaze Zenbu oturur. Güvenlikleri ise, şirketin önünde durur.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Alperen G., Prenses Aimi Kamikaze, Prenses Aako Kamikaze, Mi Touka, Yargıç Matsukaze Zenbu

 

 

Yargıç Matsukaze Zenbu: Pandora’yı şuan tam olarak nerede?

Ayhan Gazi G.: Sanki sana anlatacağım, işine git lütfen.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Bu sorduğum soruyu bile tersledin, vay be. Artık sabırım taştı, Vatandaş, Ayhan Gazi G. haddini bil, yoksa sana haddini bildireceğim ha!

Prenses Aako Kamikaze: Senin varlığın hep sorundu ve halende öylesin bay hasta. Senin yola gelmen için ne yapmamız lazım? İlla seni saraya ceza olarak sokup 20 gün misafirimiz mi olmak istiyorsun? Çünkü başka şekilde yola gelmeyeceksin.

Ayhan Gazi G.: Vay, be. Ben şahsen, köleniz olmayı isterdim.

Asena Deniz: Adam dünden razı baksana!

Alperen G.: Burada sorgulamak için, elinizde bir adet sorgulama beyannamesi olması lazım. Eğer yoksa, sorgulayamazsın kimseyi.

Yargıç Matsukaze Zenbu: Peki, neden en başında sormadın?

Ayhan Gazi G.: Sen bize ne tür sorular zırvalayacağını merak ettiğimiz için sesimizi çıkarmadık. Fakat, ben bakıyorum da sen nasıl Yargıç oldun şaşıyorum?

Prenses Aimi Kamikaze: İkiniz, neden böyle acımasız ve ciddi anlamda kötü birisiniz anlamıyorum. Hatta, ikiniz bu kadar arıza çıkarmak yerine neden geçmişi unutup bizimle çalışmıyorusnuz, her istediğinizi veririz.

Alperen G. ve Ayhan Gazi G.: Almayalım, sağ olun.

Ayhan Gazi G.: Benimde sizlere sorum olacak. HEPİNİZİ KILIÇTAN GEÇİRSEM, DAVACINIZ KİM OLUR?

Yargıç Matsukaze Zenbu: Bizi öldürüp köşeye atacak bu cani. (Korkmuş ses tonuyla)

Alperen G.: Sabahtan beri, cik cik ötüyorsun. Sorgulayamadığın anladıysan çekip gitsen de, biz de rahat etsek.

Asena Deniz: Hahaha! Ayhan-san, bu adamı hiç sevmedin gibi bir tavrın var. Hatta hiç sevmedin.

Ayhan Gazi G.: O halde, benim size ciddi sorum olacak, bay Yargıç! Sen beni sorgulamadan önce, bilgilerimi kimden aldın ve ayrıca bu ülkeye sokulan malzemeyi bildiğine göre, kimin soktuğunu da bilmen mümkündür. Öt bakalım, verileri kimden aldın?

Yargıç Matsukaze Zenbu: Peki, bu soruya cevap verirsem. Beni kim koruyacak cehennem zebanilerinden?

Asena Deniz: Cehennem zebânileri derken kimden bahsediyor bu adam?

Ayhan Gazi G.: Touka mafyasından bahsediyor.

Alperen G.: Ben seni korurum ama bi’güzel sopaladıktan sonra.

Prenses Aako Kamikaze: Yargıcı döversen, bende seni bir güzel yoğururum.

Prenses Aimi Kamikaze: Bu arada Ayhan-san, senin ilgilenmen gereken konu o değil, senin ilgilenmen gereken şey soruları cevaplamandır.

Alperen G.: Aman çok korkttum, ikinizde az değilsiniz Prensesler ve yandaşları!

Yargıç Matsukaze Zenbu: Senin derdin ne? Seni yargılayamayacak mıyım?

Ayhan Gazi G.: Evet.

 

 

Ayhan Gazi G., sinirlenir ve Asena Deniz’in kulağına “Kılıcımı getir.” der ve o cümleyi duyar duymaz Asena Deniz alt kata iner.

 

 

Prensesler Aako Kamikaze: Tamam, durun. Gidiyoruz.

Ayhan Gazi G.: Tamam gerek kalmadı, prensesler gidiyor.

 

 

Prensesler ve Yargıç ekibi arabalarına binip mekanlarına doğru giderler. Onların gittiğini gören, Aki Ichigo, Senki Kodomo’nun sol kolunu tutarak Rijitsu binasının önüne kadar getirir ve hemen kapı açılır Aki’ye.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:00

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa no 6’da Ayhan Gazi G., Alperen G. ve Asena Deniz var. Onları gören Aki Ichigo ve Senki Kodomo yanlarına oturur. Aki Ichigo, Senki Kodomo’nun sağ elini bırakır.

 

 

Senki Kodomo: ŞEYTAN! (10 sefer tekrar eder.)

Aki Ichigo: Biraz susar mısın güzelim?

Senki Kodomo: Sulanma bana, kötü sapık. Benim biricik evladım, Menjou’m nerede?

Aki Ichigo: Bu kadını Havaalanında bulmak kadar şanslıyım ama prensesleri görmek kadar da şanssızım.

Asena Deniz: Bence, sende en az Ayhan-kun kadar iyisin.

Aki Ichigo: Ben diyorum ki, bu kadını da oğluşuyla beraber cehenneme gönderelim.

Asena Deniz: Benim daha iyi bir fikrim var, gözü önünde Pandora tarafından oğluşunun ölümünü görsün.

Senki Kodomo: Hepinizin kalbi kararmış. Burada tek arıza Ayhan-kun sanıyordum ama daha beterlerini gördüm.

Ayhan Gazi G.: Ne güzel?

Senki Kodomo: Tepkin bu kadar mı? Herhangi bir kızma ve ya küçümseme olmayacak mı?

 

 

Cümlesinden sonra Ayhan Gazi G., Suki Kodomo’ya uçan tekmeyi basar. Bunun etkisiyle, Suki Kodomo epey ileri gider ve duvara doğru uçar, arkasından oraya yapışıp düşer. Fakat, bilincini kaybetmez, bunun yerine ayağa kalkıp Ayhan Gazi G.’nin doğru gelir ve Ayhan’ın sağ elini Suki sol eliyle tutup yukarıya fırlatır. Bunun üzerine Ayhan, havada kendini kontrol altına alıp ayak üstü Suki Kodomo’ya şut çeker gibi yüzüne hedef alır. Daha sonra, bu olayı gören Asena Deniz olaya şu sözleriyle dahil olur.

 

Asena Deniz: Hey durun.

 

 

O sırada Pandora bölgesinde neler oluyor, sizi oraya götüreyim.

 

 

Yer: Rijitsu

Saat: 06:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda pandora kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Girişin orada sadece Asena Deniz var ve sessizce Menjou Kodomo’yu izler.

 

 

Pandora’nın İçinde: Menjou Kodomo

 

Pandora Poisa Kasaimura, Asena’yı görür ve ona;

 

Pandora Dünyası;

Pandora Poisa Kasaimura: Hazır mısın bay Menjou Kodomo?

Menjou Kodomo: Evet, hazırım.

Pandora Poisa Kasaimura: Rastgele Bir Karakter!

 

 

5 Saniye Sonra

 

 

Pandora Poisa Kasaimura: Taksi Şöforu

Pandora Poisa Kasaimura: Rastgele Bir Dünya!

 

 

5 saniye Sonra.

 

 

Pandora Poisa Kasaimura: Ülke: Frankfurt/Almanya

Pandora Poisa Kasaimura: Görevin: Hırsız yapanı bul ve onu öldür.

Pandora Poisa Kasaimura: Süre: 10.00

Menjou Kodomo: Tamam.

 

 

Yer: Almanya

Saat: 12:00

Alan: Bir bankanın önündesin ama sen tam olarak 15 cadde geridesin, olayın en başına götürüyor.

 

 

Kişiler: Alphonso Verrückt, Yves Tanz, Weiland Gefroren

 

 

Weiland Gefroren: Dostum, bankayı saptadık. Artık ciddi anlamda gidelim.

Alphonso Verrückt: Güzel o halde, ben sürüyorum.

Yves Tanz: Tamam, dostum.

 

 

Cümlesinden sonra arabayı Alphonso Verrückt sürer ve mekana varır, o sırada Menjou Kodomo her mahalleyi arar ve en sonunda onları bulur.

 

 

4. Bölüm Sonu

 

 

Gelecek Bölüm

 

Aki Ichigo: Suki Kodomo gelir gelmez, Ayhan Gazi G.’ye saldırması yetmezmiş bana çok tuhaf geliyor. Hâlbu ki, önce bir derdini anlatıp, yol bulmaya çalışılırdım ama maalesef, bu ikili yan yana gelince tehlikeli olmaktadır. Gelecek bölümde, Menjou Kodomo, Almanya’daki çok değişik bir hırsızlık olayını çözecek ve bunu yaparken de taksici olacak, bu elemanın işi zor. Bir diğer olayda, Aki Ichigo yani ben, Ayhan Gazi G.’nin beni istemesini öğreneceğim. Son olarakta, Suki Kodomo için bekleyen bir tehlike var. Bölümün adı, YOL VER! AYHAN! şeklindedir.

[agg1401 5]

Discord: https://discord.gg/tsmhCQE

 

Yer: Rijitsu

Saat: 10:00

Oda: Yemekhane (Kat 0)
Alan: Ayhan Gazi G. tam ortada olur, onun yanında Aki Ichigo bulunuyor ve Tam karşısında, Asena Deniz yer almaktadır. Kapının önünde Suki Kodomo var.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Aki Ichigo, Asena Deniz, Suki Kodomo

Suki Kodomo: Menjou’m nerede?
Aki Ichigo: Pandora ile aşk yaşıyor.
Suki Kodomo: Ne? Benim oğlum, aşk yaşıyor öyle mi?
Ayhan Gazi G.: Dürüst olayım, senin oğlun Pandora’nın bir kölesidir.
Suki Kodomo: O zaman ben gideyim, çocuğumu alıp eve götüreyim.
Asena Deniz: Hop bakalım, orada dursana seni yaramaz dedektif. Çocuklarına sahip çıkmak şimdi mi aklına geldi?
Suki Kodomo: Sen, kaç yaşındasın bakalım? Çok bilmiş kadın?
Asena Deniz: Söyler miyim sanıyorsun, dedektifsiz.
Ayhan Gazi G.: Hahahaha!
Asena Deniz ve Suki Kodomo: Sakın gülme, Ayhan-dono!
Suki Kodomo: Söyle bakalım, sen (Ayhan’a bakar) benim yavruma neden “Pandora’nın bir kölesidir” dedin?
Aki Ichigo: Demek ki, beni bekleyememiş. İçeri sızıp amacı Pandora’ya zarar vermekti ama onu da becerememiş, annesi gibi beceriksiz çıktı bu velet.
Suki Kodomo: Seni neden beklesin ki Aki-kun?
Aki Ichigo: Beni bekleseydi, en azından Pandora’nın içinde değil. Bu mekanın içinde olurdu, DEDEKTİF!
Ayhan Gazi G.: Sabırsız insanları asla sevmiyorum ve o insanlar hep başıma bela oluyor. Bu yüzden, kendilerinden kurtulmak için kılıcımı sallamaktan hiç çekinmem. Böyle kılıçsız gezdiğime bakma, birilerini kesmek istemediğim için şirketin en alt katındadır. Normalde, belimden hiç düşmez idi.
Aki Ichigo: Demek ki, bu yüzden kılıcını eline almıyorsun.
Suki Kodomo: Senin sadece kalbin karasa iyiydi ama bakıyorum da nefsin de öyle olmuş.
Aki Ichigo: Sanki sen çok temizsin, dedektif.

Cümlerinden Suki Kodomo kendini toplayıp, Asena Deniz’in sol omuzundan uçarak Aki Ichigo’ya uçan tekmeyi basmaya çalışır ama Aki Ichigo o hamleye karşılık, sağ elini sıkıp Suki Kodomo’nun karnına hedeflemek yerine sağ eline hedefleyerek Suki Kodomo bu sefer Asena Deniz’in önüne düşer.

O sırada Matsumaru Holding School College’de neler oluyor sizi oraya götürelim?

Yer: Matsumaru Holding School College
Saat: 11:30
Oda: Sınıf, 7-B
Alan: Hilal Okkacı öğretmen masasına oturmuş vaziyettedir. Öğrenciler ise, 3 sıra halinde oturmuş olup sınıf 20 kişidir.

Hilal Okkacı: Öğrenciler, yarın Rijitsu şirketine gideceğiz. Ailelerinizden izin alınız ve sizlere dağıtacağım kağıdı mutlaka bir aile büyüğüne imzalattırınız.
Serkan Yıldırım: Ailemi öldüren, cani adam hala prensesin sağ kolu olmasına nefret ediyorum ama Rijitsu’dan en az o adam kadar kötü biri ve prenses onu sorgularken, kendi adamlarını nasıl oluyor da sorgulamıyor? Bu soruya cevap arıyorum, belki de aradığım cevap oradadır öğretmenim.
Leone Ciro: Bu durumdan rahatsız olan, tek kişi sen değilsin dostum. Benim de canımı yaktılar ve yakmakla kalmadılar, kimseye acıması yok bu Zi Touka denen adamın.
Hasan Yerli: Ben gelmiyorum okul gezisine, aileme söz verdim. Daha iyi bir öğrenci olmak için çalışacağım, aksi halde istediğim mesleği yapamam Simyager hocam.
Hilal Okkacı: Anladım, Hasan. Şimdiden senin işin zor, derslerin ağır. Üstelik tüm ders türlerini almak istediğini bildiğim için, o gün engellemesem belki bu kadar hevesin kalmaz idi.
Hilal Okkacı: Öğrenciler, yarın Rijitsu şirketine gideceğiz. Ailelerinizden izin alınız ve sizlere dağıtacağım kağıdı mutlaka bir aile büyüğüne imzalattırınız.
Serkan Yıldırım: Ailemi öldüren, cani adam hala prensesin sağ kolu olmasına nefret ediyorum ama Rijitsu’dan en az o adam kadar kötü biri ve prenses onu sorgularken, kendi adamlarını nasıl oluyor da sorgulamıyor? Bu soruya cevap arıyorum, belki de aradığım cevap oradadır öğretmenim.
Hasan Yerli: Tamam, o halde.
Leone Ciro: O geziye kesin gideceğim, hocam. Ailem karşı çıksa bile, umursamayıp yapacağım.
Gin Hi: Şahsen, ben gelmeyi düşünmüyorum. Çünkü o şirketteki oyuncakla zerre kadar ilgilenmiyorum.
Yao Liu: O zaman sen evinde sütünü iç Japon!
Gin Hi: Sütle alıp vermediğin ne senin Yao Liu!
Serkan Yıldırım: Aman ne güzel? İki asya yine laf dalaşı yapıyor.
Hilal Okkacı: Gin Hi ve Yao Liu dövüşecekseniz, dışarıda ki sahaya çıkın.
Turgut Ataş: Öğretmen, gelecek sene son senemiz olacak, hem sizi ve hem de bu ortamı özleyeceğiz. Bu sene gezebildiğimiz kadar gezip bol bol resim çekelim.
Hilal Okkacı: Çocuklar, tekrar hatırlatmak amacıyla söylüyorum. Ülkemizdeki, okul sistemi 4-4-3 şeklinde olup ilk okul zorunludur. Fakat isteyen liseye ve ya üniversiteye gidebilmektedir. Fakat, bu ülkede sanat mesleklerini yapabilmek için sanat okuluna gitmelisiniz. Yok, ben sadece diploma istiyorum, diyorsanız normal ilk okul bile yetecektir.

Cümlesinden sonra Simya dersini işlemeye devam ederler.

Gelin sizi Pandora’nın içindeki Almanya’daki olaya götürelim.

Yer: Almanya
Saat: 04:30
Alan: Bir bankanın tam önüne doğru gelirken, Alphonso Verrückt, Yves Tanz, Weiland Gefroren’in olduğu arabayı görüyorsun ve onların önlerine acımasız bir şekilde kırıyorsun ama adamların durmaya niyeti yok ve camı açıp Menjou Kodomo’ya karşı bağırarak konuşmaya başlar.

Kişiler: Alphonso Verrückt, Yves Tanz, Weiland Gefroren, Menjou Kodomo

Weiland Gefroren: Sen kimsin, taksici bozuntusu. Önümüze kırdın ama biz az yavaşlayarak senden kaçtık?
Menjou Kodomo: Aynı soruyu bende size soracaktım, lafımı ağzımdan aldınız. Siz kimsiniz de, banka soymaya kalkışıyorsunuz. Söyleyin de bende bileyim.
Yves Tanz: İngilizcesi biraz sakat, sanırım Japon bu adam. İzimizi kaybettirmemiz lazım, aksi halde duracağı da yok.
Menjou Kodomo: Evet, hepinize kılıcımı koklattığımda böyle konuşamayacaksınız az sonra.
Alphonso Verrückt: Senin amacın ne Japon?
Menjou Kodomo: Çok merak iyi değil demiş, Türkler. Sizi kesmeye başladığım zaman adımı da amacımı da öğrenirsiniz.

Diyerek takiplerine devam ederler. O sırada Matsumaru Holding School College’de.

Yer: Matsumaru Holding School College
Saat: 13:00
Oda: Yemekhane
Alan: Hilal Okkacı, Serkan Yıldırım ve Gin Hi bir yemek masasına oturup yemek yiyorlar.

Hilal Okkacı: Çocuklar, ne oldu?
Gin Hi: Öğretmenim, Yao Liu’da şüpheleniyorum. Onu takip etmeyi denedim ama her seferinde beni atlatıp farklı yollardan kendi istediği yere gidiyor, bunu çözmem lazım. Siz ne önerirsiniz?
Hilal Okkacı: Takip edemiyorsan, demek ki. Kendini ele veriyorsun ama şahsen birini takip etmeni önermiyorum, ailene bahsetme mi istemiyorsan, o erkek çocuğunu rahat bırak Gin Hi.
Serkan Yıldırım: Takip etmen işi zorlaştırır, kolaylaştırmaz. Bırak kendi halinde takılsın, eninde sonunda gerçek bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bir Türk ata sözü var, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye.
Gin Hi: Anladım, Serkan-kun, bu dediğini asla unutmayacağım.
Hilal Okkacı: Yao Liu’nun yalan söylediğini nasıl anladın?
Gin Hi: Konuşurken hep yere bakıyor, asla benim yüzüme bir kez bile olsun bakmadı.
Hilal Okkacı: Anladım.

Cümlesinden sonra, oradan geçen Yao Liu konuşmaya dahil olur.

Yao Liu: Sanki sen çok masumsun, Japon kızı. Her işin altın sen çıkıyorsun ve çıkmakla kalmayıp insanlara karşı beni kışkırtıyorsun. Sen beni hasta mı edeceksin?
Gin Hi: Sen kimsin de bana iftira atıyorsun, söyle bakalım. Dün takip ettiğim de beni görür görmez, neden yolunu değiştirdin? Söyle bakalım, sen mafya mısın?
Yao Liu: Mafya olsam bile, sanki cevap veririm sana deli.
Serkan Yıldırım: Kızlara deli deme, seni sürtük ahmak!

Cümlesinden sonra, millet bu ikilinin konuşmalarını dinler.

Yao Liu: Sana mı soracağım, kızlarla nasıl konuşacağımı sürtük?
Serkan Yıldırım: Evet, ne çabuk unuttun? Bir ay önce, İngilizce dersi için bana resmen yalvardığını.
Yao Liu: Ben senin adam yerine koymuyorum.
Serkan Yıldırım: VAYYY BEEEE! (İç Geçirir ve sonra alkışlar)
Yao Liu: Sen beni eleştirebiliyorsan, kim olduğumu zerre kadar bilmiyorsun?
Serkan Yıldırım: Senin gibilerle uğraşmaktan, çok usandım ama sen bana sataşıyorsun ya PES diyorum. VAZGEÇSENE.
Yao Liu: Yok ya, çıksana dışarıya. Dövüşelim mi?
Serkan Yıldırım: Senin bana karşı şansın sıfır, ben geçmişte bir kaç grubu tek başıma dağıttım. Seni elimde çeviririm, sonra ait olduğunu Mafya malika~(nesine paket yapar gönderirim).

Cümlesinden sonra Yao Liu, Serkan Yıldırım’ın kafasına sol eliyle yumruk atmaya çalışır. Fakat, Serkan Yıldırım kafasını Yao Liu’yunun sol eline indirir ve Yao Liu’nun sol elini kırılmasıyla bağırması bir olur.

Serkan Yıldırım: Ben kimlerdenmişim Yao?
Yao Liu: Sen piskopatsın ve hem de ileri derece!
Serkan Yıldırım: Sen sevin, sana acıdım yoksa emin ol. Sağ kolumun gücünü yersen ölürsün, yaşama şansın yok. Ben çok zor bir Kickbox eğitiminden geçtim, seni istesem sağ çıkarmam.
Hilal Okkacı: Hey beyler, yemeyin bir birinizi.
Gin Hi: Vov, senin gerçek gücün demek bu kadarmış.
Serkan Yıldırım: Kaşınanı kaşırım, bilginiz olsun. Okul kuralını da tanımamazlıktan gelirim.
Hilal Okkacı: Sen niye bu elemanın sol koluna kafa attın ki?
Serkan Yıldırım: Sırrının ifşalanmasından hoşlanmadığı için, beni susturmak istedi ama sanırım acıdan kıvranıyor zavallı.
Yao Liu: Ölümünü kendi ellerinle imzaladın, Serkan efendi. Bakalım, benim babama karşı neler yapabileceksin? Bence seni bir yerin içerisine kapatmalılar, orada senelerce teste tabii tutup gücünü köküne kadar kullanmalılar.
Serkan Yıldırım: Bas git, işine.

Cümlesinden sonra Serkan Yıldırım o masadan kalkar ve sınıfına doğru gider. Gelin sizi, Rijitsu’ya götüreyim.

Yer: Rijitsu
Saat: 13:00
Oda: Yemekhane (Kat 0)
Alan: Ayhan Gazi G. tam ortada olur, onun yanında Aki Ichigo bulunuyor ve Tam karşısında, Asena Deniz yer almaktadır. Kapının önünde Suki Kodomo var.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Aki Ichigo, Asena Deniz, Suki Kodomo

Aki Ichigo: Dedektif, senin asıl amacın ne? Kudurmuşsun gibi, bir sağa sapıyorsun ve bir de sola.
Suki Kodomo: Sana hesap vermeyeceğim, çocuğumu görmek istiyorum. Seninle artık konuşmayacağım, yeterince seni tanıdım. Ha bir de Fei Ryuuma meselesi var, ismini duyunca kaçacak delik arıyorsunuz.
Ayhan Gazi G. ve Aki Ichigo: Ne? Fei Ryuuma mı?
Asena Deniz: Kim bu cadı?
Ayhan Gazi G.: Sen ne istemiştin dedektif?
Suki Kodomo: Menjou-kun’umu görmek istiyorum.

Cümlesinden sonra aşağı kata inmek için asansöre doğu yürür Ayhan Gazi G. Bunu gören Asena Deniz, Suki Kodomo ve Aki Ichigo’da onlara katılır. Bu sırada, Ayhan’ın Evi’ndeki Elmasın Kanunu adlı kitabı inceliyorlar idi.

Yer: Ayhan’ın Evi
Saat: 14:00
Oda: Oturma Odası
Mekan: Bu odanın duvarı elmas renkleriyle kaplıdır. Giriş kapısı sol taraftadır ve kapı açılınca karşısında L şekli ranza vardır. L şekillinin tam ortasının karşısında televizyon vardır. Benjamin Senki kitabı kapıyı açınca en solun üstünde görür ve alıp L şekilli ranzanın bir alanına oturur. Sağında Aki Senki ve solunda ise, Akdemir Yavan oturur. Yavaştan kitabı açarlar ve aralarında konuşmaya başlar, tabii Benjamin Senki kitabı karıştırmaya devam etmektedir.

Benjamin Senki: Sanırım ikinci şifreyi çözüyor gibiyim, aşkım.
Aki Senki: Ne? Şifreyi çözmek üzere misin?
Benjamin Senki: Evet, sıradaki şifre tsu olup Hiragana ile yazılmıştır. Yani, MaTsu ortaya çıkıyor. Bunu anlamı da şu kendisi yaşadığımız ülkede gizleniyor ve ya hayatını yaşıyor.
Akdemir Yavan: Sorun şu ki, burası kocaman bir ülke. Kızı bulmak, samanlıkta iğne aramaya benzer.
Aki Senki: Aynen, o zaman daha aramaya devam ama bu kitap cidden tehlike saçıyor. Kitabın ikinci deneyi, Kristal Ölüsü adını okurken bile titredim. Eğer ciddi anlamda okusaydım, nasıl yapıldığını emin olun yaşama sevincim kalmayacaktı.
Aki Senki: Bir diğer korkunç deneyi ise, Zombi Kristal Elma.
Hepsi: OUGHT!
Benjamin Senki: Aki bir daha söyleme olur mu? Ben lavaboya gidiyorum.
Benjamin Senki hariç sırayla Herkes: Bende gidiyorum.

Cümlesinden sonra herkes lavaboya gider. Bu cümleden sonra, gelin sizi Pandora’nın içindeki Almanya’daki olaya götürelim.

Yer: Almanya
Saat: 08:30
Alan: Tam bankanın önüne gelirler, fakat Menjou Kodomo arabasından inip önlerine geçer.

Kişiler: Alphonso Verrückt, Yves Tanz, Weiland Gefroren, Menjou Kodomo

Menjou Kodomo: İNİN ARABADAN!
Alphonso Verrückt: İnmezsek ne yaparsın?
Yves Tanz: Hem seni dinlersek ne olacak?
Weiland Gefroren: Sen bize ihanet etmeyi mi planlıyorsun Yves Tanz!
Menjou Kodomo: O halde bana başka seçenek bırakmadınız, hepinizi aracınızla birlikte size kan kusturacağım.

Aralarından Yves Tanz arabadan iner ve Menjou Kodomo’ya;

Yves Tanz: Dur, ben ölmek istemiyorum. Hayatımda çok hata yaptım, lütfen affedin. Benim adım, Yves Tanz. Seni tanımak istiyorum, lütfen bana adını söyler misin?
Menjou Kodomo: İÇERİDEKİLER, BEN KAN KUSMADAN İNERSENİZ HEPİNİZİN HAYATINI BAĞIŞLAYACAĞIM. EĞER İNMEZSENİZ, HEPİNİZE KAN KUSTURURUM. BENİM ADIM MENJOU KODOMO ŞEKLİNDEDİR. PES EDİN, SİZLERİ ÖLDÜRMEK İSTEMİYORUM.
Weiland Gefroren: Öldürsene, biz bu yola çıktıysak başımıza ne geleceğini biliyorduk? O yüzden seni silahla vuracağım.

Cümlesinden sonra Weiland Gefroren tam araçtan inerken Menjou Kodomo kılıcını Weiland Gefroren kılıcını kafasına sallayarak kellesini uçurur, bunu gören diğer elemanlar arkalarına bakmadan kaçarken Yves Tanz’ı görürler. Bunun üzerine Yves Tanz artık düşman olduğu Alphonso Verrückt’e silahını doğrultur ve hemen kafasına kurşunu sıkar. Bu sesi duyan Menjou Kodomo, olaya arkadan gelir ve Weiland Gefroren’in sağ bacağından başlayarak, 180 derece yukarıya doğru çizerek kan döker ve görev sona erer...

Yer: Rijitsu
Saat: 06:00
Oda: Pandora’nın Odası
Zemin: Pandora’nın Uzay Boşluğu

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Senden beklentilerim artmaya başladı, Menjou Kodomo!
Menjou Kodomo: O zaman benim gücümü sevmeye başladığın ortada, peki kaç gün oldu?
Pandora Poisa Kasaimura;
Kalan Gün: 55,
Yaşam Gücü: 100/100
Yorgunluk: 25/100
Hastalık: 1/10
Irk: Japon
Memleket: Matsumaru Eria
Okul: Matsumaru Eria Holding College

Yer: Rijitsu
Saat: 07:00
Oda: Pandora’nın Odası
Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo ve Aki Ichigo, Pandora’nın önündeyken, içinde sadece Menjou Kodomovar ve ekranda gözükmektedir.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Söyle bakalım, Pandora! Bu veriler dolarsa ne olur?

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Eğer hastalık dolarsa oğlunuz ölür ve gerçek Dünyaya döner. Eğer yorgunluk derecesi biterse, oğlunuz hasta olur. Eğer yaşam değeri biterse, oğlunuz direktman ölür ama fosilleşmiş bir şekilde gerçek Dünyaya döner.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Sen nasıl bir canavarsın?

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Ben canavar değilim, oğlun şirketteki tüm güvenlikçileri kendi elleriyle kesip beni bulmaya çalıştı, sonu da bu oldu. Ölmemesi için, elinden geleni yapıyor ama en ufak yarada hastalanıyor burada yaşayan kişilerin hepsi. Bu yüzden dikkat etmesi gerekiyor ama anlamıyor bu kişi.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: O halde, yavrumu çıkar buradan.

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Bu istek mümkün değil, bu alan oyun değil.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Sen ve çetelerinden bıktım, yeter. Bırakmayacağım senin peşini, bir gün seni öldüreceğim.

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Sen, beni öldüreceksin. Beni güldürme bir elektrik yediğin an ölürsün. O yüzden, benimle boy ölçüşme. Alırım boyunun ölçüsünü, Suki Kodomo!

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Senin boyun ne kadar ki, bana tepeden bakıyorsun.

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: 180 boy, 75 kilo.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Kısaymışsın.

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Senin boyunsa, 160. Kilonsa 65.

Cümlesinden sonra Suki Kodomo’nun yüzü kızarır.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Senin yaşın kaç?

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Ben kendi yaşımı bilemem ama senin yaşın 36 olmuş.

Cümlesinden sonra Suki Kodomo sinirlenir.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Sen bana YAŞLI MORUK mu diyorsun? Seni kötü Pandora-san!

Pandora’nın İçinden;
Pandora Poisa Kasaimura: Emin ol, buradaki herkesten daha yaşlıyım ve bilgeyim.

Pandora’nın Dışından;
Suki Kodomo: Aman, egon batsın.

Pandora’nın İçinden;
Menjou Kodomo: Anne, Pandora ile laf yarıştıramazsın. Ben denedim ve başaramadım, keşke sesi kayıt alma izni olsaydı da raptüründe şarkı yapardım.
Pandora Poisa Kasaimura: Şarkı yapma fikri güzel ama sana söyleyeyim, sizin kullandığınız cep telefonları benim sesimi ve görüntümü alamaz. Boşuna kasma yani.

Cümlesinden sonra bölüm sona erer.

5. Bölüm Sonu
Gelecek Bölüm;
Pandora Poisa Kasaimura: Gelecek bölümde, Suki Kodomo benimle laf dalaşına girmeye devam edecek ve bakalım bu dedektif ne zaman pes edecek. Ayrıca, Matsumaru Holding College adındaki okulun bir gezisi var Rijitsu’da. Son olarakta, Elmasın Kanunu kitabın gizemi ise hala araştırılıyor. Gelecek bölümün adı, Gezi’den Kâbüse şeklindedir.

[agg1401 5]

Discord: https://discord.gg/u78dazs

PANDORA POISA KASAIMURA
6. Bölüm

“Gezi’den Kabüse”

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo ve Aki Ichigo, Pandora’nın önündeyken, içinde sadece Menjou Kodomo var ve ekranda gözükmektedir.

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Pekala, seninle laf dalaşına girelim. Seni yenersem, benim oğlumu gün bitmeden gerçek Dünyaya ışınlarsın.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Peki ya ben kazanırsam?

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: O zaman paşa paşa senin oyuncağın olacağım.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: O halde, uyarayım. Sözünden cayarsan, oğlundan seni alı koyarım.

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Hmm... NE? Cayma hakkım yok mu?

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Evet, senin ve oğlunun hayatı senin kelime dağarcığına bağlıdır.

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Sen gerçek Dünyamıza gelsene cadı Pandora-baka!

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Gelebilseydim emin ol, seni kendi ellerimle sana ceza keserdim ama Ayhan-san’da en az benim kadar güçlüdür.

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Ahahaha, korkaksın işte.

Ayhan Gazi G.: Sen çocuğunu gördüğüne göre, hadi geldiğin cehenneme geri dön.

Suki Kodomo: Eee, istersen şu Fei Ryuuma’dan bahsetsene. Adını duyunca terliyorsunuız, artık şunu söyler misiniz? Bu kızı görürsem, Ayhan-dono ve Aki-dono sizden çok korkuyorlar diyeceğim.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Kızım sen hasta mısın?

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Sana hesap vermeyeceğim, benim soruma cevap verin.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Tanrım, bu kız ahmak ve salak! Gelelim gerçeğe, Fei Ryuuma’dan bahsedeceğim. Elmas’ın Kanunu kitabın yazarıdır ve bu kitabın resmi ve yasaklanmadan önce ki bir kopyası bir evde saklı ve koruma altındadır. O kitabın adı aklına geliyor, bu iki kişi o yüzden adını duyunca terliyorlar.

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Vay be, o kitap o zaman Ayhan Gazi G.-san’da.

Aki Ichigo: O konuyu oradan nasıl kankama bağladın? Kızım sen cidden hastasın?

Ayhan Gazi G.: Sana saygı duymak isterdim ama madem kaşındın, sana kötü bir haberim var. Senin gibilerin ömrü kısa olacaktır.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Dürüst olayım, kitap diyelim ki Ayhan Gazi G.’de olsa bile, sanki sana anlatır.

Menjou Kodomo: Anne, bu elemanlara laf dalaşı yapamayacağını anla artık. Bu adamların kalpleri de nefisleri de kirlidir, ikisi de çölleşmemiş bir arsa da ölmüştür. Ayhan-san’ın kalbi diğerlerine göre daha karadır, o kitabı orada saklasa bile. Diyelim ki, kitap onda olsun. Peki, ne yapacaksın Anne-sama?

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: O kitabı bulduğumda insanlar ne yapıyorsa, ben de onu yapacağım. Önce okurum sonra, kitabı yakardım.

Ayhan Gazi G.: O kitabı yakmak için aklını kaybetmen gerekiyor, hadi yakmaya çalıştın. Sanki ben gelip seni durdurmayacağım.

Suki Kodomo: Ahahaha, eee. Bu kitap buradaysa, o zaman bulayım.

Aki Ichigo: Kankam o kadar salak değil, o kitabı buraya koyacak. Daha sonra sen gelipte bunu bulmanı bekleyecek. Salak mısın Suki-san?

Ayhan Gazi G.: Bugün okul gezisi var. İstersen, biraz insanlık öğren dedektif.

Suki Kodomo: Diyene bak, kendisi sanki melek!

Aki Ichigo: Sende az değilsin.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: O zaman, kaybettiğini kabul eder misin?

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo: Ben asla kolay kolay kabul etmem hiçbir şeyi.

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Seni dinliyorum. Peki burada başka ne sorgu yağmuruna tutacaksın?

 

Pandora’nın Dışından;

Suki Kodomo (Kılıcı gözüne iliştirerek): Bu kılıcın sahibi kim?

Ayhan Gazi G.: Aslında, kılıcın sahibi benim ama seni kesmem için bir sebebim yok. Fakat, sen illa beni kes diye yalvarırsan o iş başka. Seni şurada öldürsem, kimsenin ruhunu duymaz.

Suki Kodomo: Almayayım, senin iyi yanların da varmış.

Aki Ichigo: Vov!

 

Pandora’nın İçinden;

Pandora Poisa Kasaimura: Lütfen artık pes et.

 

Cümlesinden sonra Pandora Poisa Kasaimura pes ettirmesini kabul etmesi için Suki Kodomo, gözünün önünde Menjou Kodomo’yu göreve göndere dursun. Sizler gelin, Ayhan’ın Evi’ne götürelim. Bu evde Elmasın Kanunu adlı kitabı incelemeye devam ediyorlardı.

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 08:00

Oda: Yemekhane

Mekan: Bu oda Amerikan mutfağı tarzındadır. Giriş kapısı sağ taraftadır ve kapı açılınca karşısında masa sizleri karşılar. Aki Senki, yemekleri hazırlar ver herkes oturur. Benjamin Senki kitabı elinden bırakmadan olduğu sayfayı kapatır gibi yaparak eşinin yanına oturur. Tam karşısındaysa Akdemir Yavan oturur.

 

Aki Senki: Kitabı okudukça gizli bilgilere denk geliyoruz ama biraz ara vermeliyiz. Kızı belki bulabileceğimizden değil ama uğraşıyoruz.

Benjamin Senki: Bu kitabı bitirmeliyiz, anlıyor musun?

Akdemir Yavan: O kitabı bulduğundan beri, ses tonun değişmiş Benjamin-san!

Aki Senki: Sadece sesi değil, davranışı da değişmiştir. Ben bile korkmaya başladım.

Benjamin Senki: Bu kitapta çok ilginç bir bilgi buldum. Touka ailesi, Matsumaru Eria’da kan kustaracaklarmış. Bunun dışında, biri prenseslerin malikanesine kadar enselerindeymiş. Bu kitaptaki deneyleri aslında değiştirildiğini düşünmeye başladım, bu kitabın verileri basıldıktan sonra üzerine yeniden renklendirilip elle yazılıp basılmıştır.

Aki Senki: Yâni!?

Benjamin Senki: Bu kitap değiştirildiğini nasıl anladım biliyor musun?

Akdemir Yavan: Sanırım, bu kitabın değiştirildiğini anlayan Fei Ryuuma’yla da doğrudan ilgisi var. Ya kaçtı, ya da kaçırılmaya zorlandı.

Aki Senki: O zaman onlar bizim amacımızı anladığında farklı bir kaç ipucu koydu ama kendilerini bize karşı yolumuzdan saptırdı. Demek oluyor ki, bu kitabın değiştirildiğine dair en güçlü kanıtı “maTsu” şifresidir.

Benjamin Senki: Aki-san, bir bardağa su doldurur musun?

Aki Senki: Tamam, dolduralım.

 

Cümlesinden sonra bir bardağa su doldurur ve Benjamin Senki’ye verir. Daha sonra Benjamin Senki bir parmağını ıslatarak kitaba elini sürer ve herkes şaşırır, çünkü asıl cümleler ortaya çıkar.

 

Akdemir Yavan: Bunu Ayhan-san’a bildirsek iyi olacak.

 

Bunun üzerine Aki Senki cep telefonunu çıkartıp, Ayhan Gazi G.’yi arar.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:00

Oda: Pandora’nın Odası

Kişi: Ayhan Gazi G.

 

Ayhan Gazi G.: Millet, sessiz olun. ALO!

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 08:00

Oda: Yemekhane

Kişi: Aki Senki

 

Aki Senki: Senin elindeki kopya, tamamen değiştirilmiş patron.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:00

Oda: Pandora’nın Odası

Kişi: Ayhan Gazi G.

 

Ayhan Gazi G.: NE?! O kitabı kim ne amaçla değiştirebilir ki?

 

Yer: Ayhan’ın Evi

Saat: 08:00

Oda: Yemekhane

Kişi: Aki Senki

 

Aki Senki: Sanırım, eşimin teorisine göre Touka’ların parmakları olduğunu düşünüyoruz.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 08:00

Oda: Pandora’nın Odası

Kişi: Ayhan Gazi G.

 

Ayhan Gazi G.: Tamam, kapatalım. Sonra tartışırız.

 

Cümlesinden sonra telefonu kapatırlar. O sırada bir okul gezisi vardı, o meseleye geçelim.

 

Yer: Matsumaru Holding School College

Saat: 10:00

Oda: Sınıf, 7-B

Alan: Hilal Okkacı öğretmen masasına oturmuş vaziyettedir. Öğrenciler ise, 3 sıra halinde oturmuş olup sınıf 20 kişidir.

 

Hilal Okkacı: Bugün ki geziye kimler gidiyor, söyleyin bakalım.

Gin Hi: Ben gidiyorum öğretmenim.

Yao Liu: Ben de gidiyorum, bu Japon’un başını boş bırakmaya gelmez.

Leone Ciro: Ben de gidiyorum.

Hasan Yerli: Ben gelmeyeceğim, dersten dolayı. Dün de demiştim, bir de bu iki asyanın laf dalaşından kaçınmak için biri lazımsa gelebilirim. Anneme telefondan yazabilirim?

Yao Liu: Sen mi ikimizi ayıracaksın?

Serkan Yıldırım: Gerek yok dostum, ben bu ikiliyi sopaladıktan sonra adam edeceğim. İkisi de bir birinden arıza.

Gin Hi: Sensin o arıza.

Serkan Yıldırım: İkinizi adam etmek için, Hasan Yerli seninde gelmen gerekiyor kanka. Bu elemanları yola getirmek için senin gelmen şart.

Hasan Yerli: Tamam, o halder aileme yazayım.

 

Cümlesinden sonra, Hasan Yerli cep telefonuyla annesine mesaj yazmak için cebinden çıkartıp;

Hasan Yerli: Anneciğim, ben okul gezmesine gidiyorum. Anne ben belki hemen gelebilir ya da gelemeyebilirim, aklın bende olmasın. Okul gezisi bu arada Rijitsu’dadır. Bayağı kavgalar çıkacak, sana söz veriyorum. Ben kesinlikle kavgaya karışmayacağım.

 

5 dakika sonra.

 

Feride Yerli: Tamam ama kavgaya karışırsan, akşam seninle hesaplaşırız.

 

5 dakika sonra.

 

Hasan Yerli: Tamam.

 

Hasan Yerli: Bende geliyorum.

 

Cümlesinden sonra, tüm sınıftaki herkes okul gezisi için okul otobüsüne binerler.

 

Yer: Prensesin Muhteşem Kalesi

Saat: 10:00

Oda: Yemekhane

Alan: Prensesler kendileri için ayrılmış masaya otururlar. Tüm elemanları da yemek masasına oturur ve yemekhanede prenseslerin elemanların girebileceği kişi 6’dır. Herkes yemek yerken, kendi aralarında konuşur.

Kişiler: Aimi Kamikaze, Aako Kamikaze, Zi Touka, Yu Touka, An Touka

 

Aimi Kamikaze: Arkadaşlar, bu elemanı (Ayhan’dan bahseder) nasıl adam edeceğiz? Ne zaman biz oraya varsak, hep şeytanice bizi alt eder.

Yu Touka: O zaman, onu konuşturalım.

Zi Touka: Bizimle asla konuşmayacaktır. Geçen gittiğimizde neredeyse bizi görmezden gelecekti? Bu yüzden, onun için başka plan yapmalıyız.

Aako Kamikaze: O zaman onu bi’güzel sopalayalım.

Zi Touka: O halde, bizim onu sürekli takip etmeye devam etmeliyiz. Özellikle kendisi Pandora’nın Odası’na girdiğinde telefonumuza mesaj düşüyor ama biraz bilerek Pandora tarafından geciktiriliyor. Girdikten sonra 50 dk. sonra düşüyor, o zaman da pek işe yaramıyor.

An Touka: Kesinlikle Pandora’nın sistemini kırdırtmamız gerekecektir.

Aimi Kamikaze: Kesinlikle o sistemi kırdırtmamız gerekecek ama Ayhan-san’la karşı karşıya geldiğimiz de bizim canımıza okuyacaktır. Aki-san gerçekten ülkemizde olduğuna doğru duyumlar alıyorum, eğer o duyum doğruysa o zaman onu bulmak bize düşecektir.

An Touka: Onu bırakalım, Ayhan’ı düşünelim.

Aako Kamikaze: O halde, bu gence destek çıkmayı denesek nasıl olurdu?

Zi Touka: Kafanıza taş mı düştü prensesim?

Aako Kamikaze: Hayır, tam aksini düşünüyorum. Bir şeyler karıştırıyor doğru ama biz ona köstek olursak, dışarıdaki insanlara kendimizi savunmasız hale getiriyor olabiliriz. Ayhan-san’a karşı çok haksızlık ettiğimizi düşünüyorum, şu son üç gündür. Çünkü kendisi bizi korumak istiyor gibi düşmanlarımızdan.

Zi Touka: O zaman sana Ayhan-kun’unla bol sevgili olmalar diliyorum.

Aako Kamikaze: Sen kimsin de bana laf çakıyorsun bakalım?

Zi Touka: Özür dilerim, prensesim. Sadece olayı gevşettiğini düşünüyorum ama bu çocuğun neresi sevilir ki, hep ayak bağı oluyor. O yüzden~(onu öldürelim).

Aako Kamikaze: O adamı öldürmeyeceğiz, bugünden itibaren bu elemanın derdini anlamak için ondan yana gibi görüneceğiz. Ne istiyorsa, onu vereceğiz. Tam güvendiği anda kendisini sorgularken bulacağız.

Aimi Kamikaze: O zaman, onunla biraz oynayacağız. Desene, düşmanlardan biriyle anlaşacağız.

 

Cümlesinden sonra yemek biter ve herkes odasına dağılır. Biz sizi okul gezisine götürelim ve Rijitsu binasının önüne okul otobusu durur ve sınıftaki herkes iner. Zaten, okul gezisinden binadaki herkesin haberi olduğu için içeriye sıkıntısızca herkes girer.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 12:00

Oda: Yemekhane (Kat 0)

Alan: Girişin sağ kısmında aşçıların odası, geri kalan tüm yemek masalarla dolu alandır. Masa-1’de, Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo durur. Kapı önünde Hilal Okkacı ve öğrencileri.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo, Hilal Okkacı, Öğrenciler

 

Hilal Okkacı: Geldik çocuklar, bizleri gezdirecek bir arkadaşınız yok mu Ayhan-kun?

Ayhan Gazi G.: Bizi sürekli takip eden Suki Kodomo-san, bu iş için biçilmiş kaftandır.

Suki Kodomo: Ben gezdirmem, denek arıyorsan Asena Deniz-san var.

Asena Deniz: Yapacağın şey, şurada şunları yapıyor diyeceksin. Zor mu? Ha, ağzından bir gizem kaçırırım diyorsan, kendini dedektif ilan etmeyin Suki-baka...

Suki Kodomo: İyi tamam.

Ayhan Gazi G.: İş iddiaya bindi ve ben şimdiden gezinin sonucunu merak etmeye başladım.

Gin Hi: Hey, Ayhan-sensei!

Hilal Okkacı: Hani sen dün gelmeyecektin?

Yao Liu: Kesin benim dayak yeme mi izlemeye geldi.

Ayhan Gazi G.: Puahahaha.

 

Cümlesinden sonra tüm sınıf geziye başlar.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 13:00

Oda: Çalışanlar (Kat 1)

Alan: Asansörden girdikleri için direktman çalışanların odasına düşerler. Genellikle herkesin kendi masası var ama kapı yoktur. Çalışanları izleyen kişiler ise Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo durur. Kapı önünde Hilal Okkacı ve öğrencileri.

Kişiler: Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo, Hilal Okkacı, Öğrenciler, Çalışan (No. 1’den, No. 80)

 

Suki Kodomo: Burası çalışan geliştiriciler, grafikerler, 3d modellemecilerin olduğu odadır.

Yao Liu: Burada ne tür oyun geliştiriliyor ve bu oyunları kesin korsana yenik düşüyorlardır.

Ayhan Gazi G. önce şaşırır sonra: Sen şaka mısın? Tabii ki de, hem korsana yenik düşse bile satışlardan kazanıyoruz.

Serkan Yıldırım: Yao Liu ve Gin Hi sizin ilgi alanlarınıza göre sorular sormak için öğretmenden izin almıyorsunuz, fakat yine de acele etmeyin. Benim sorumsa, sürümden kazanıyor musunuz? (Okuyucuya not: Sürümden kazanma derken, bir programa bir iki yenilik yapıp yıl katarak fahişe fiyata satılan iş profilidir.)

Ayhan Gazi G.: Sürümden kazanmıyoruz.

Hilal Okkacı: Peki, şu Pandora denen makine nerede? Artık hepimiz biliyoruz, gösterin.

Ayhan Gazi G.: Tamam, gidelim o odaya.

Asena Deniz: Sen delirdin mi? (Sinirli ses tonuyla)

Ayhan Gazi G.: Yok. (Umursamaz ses tonuyla)

 

Cümlesinden sonra tüm sınıf -2.’nci kata inerler.

 

Yer: Rijitsu

Saat: 14:00

Oda: Pandora’nın Odası

Alan: Odada üç adet masa ve tam sağında bilgisayar. Ortasında kağıtlar ve solunda Pandora Kutusu yer almaktadır. Aşağılarındaysa kablolar birbirlerine bağlıdır. Pandora’nın Dışında, Ayhan Gazi G., Asena Deniz, Suki Kodomo, Hilal Okkacı, Öğrenciler yer alır. Pandora’nın İçinde: Menjou Kodomo yer alır.

 

Pandora’nın İçinde

Pandora Poisa Kasaimura: Bakıyorum da misafirlerimiz var, Ayhan-kun!

 

Pandora’nın Dışında

Ayhan Gazi G.: Gerçekleri göster ve bir daha kimse bu odayı görmeye cesaret edemesinler.

 

Cümlesinden sonra Ayhan Gazi G. canlı yayını açar.

 

Pandora’nın İçinde

Pandora Poisa Kasaimura: İnsanlar, hoşgeldiniz. Ayhan Gazi G.-senpai, tarafından bulundum ve şirketinin içinde koruma altındayım. Bugün bakalım, kimler benim oyuncağım olacak. Tırsmaya hazır olun, NİAYAHAHAHAHAHAHAY!

 

Pandora’nın Dışında

Ayhan Gazi G.: Vov, demek şeytani oynamaya karar verdin.

 

Pandora’nın İçinde

Pandora Poisa Kasaimura: Şu iki asya vatandaşına sahip çocuklardan bir tanesinin mafya olduğunu söylesem kimse inanmaz.

 

Pandora’nın Dışında

Yao Liu: Demek beni biliyorsun Pandora öküzü.

 

Pandora’nın İçinde

Pandora Poisa Kasaimura: Senin imzanı aldırmak için hiç çabalattırma lütfen paşa paşa atın.

 

Pandora’nın Dışında

Ayhan Gazi G.: Ben mi attırayım?

Hilal Okkacı: Gin Hi, ne kadar takip edebildin bu adamı?

Gin Hi: Aslında, çok kez denedim ve bir ara evini bile öğrendim. Fakat, içeriye girecekken şöyle bir cümle işittim. “Oğlum, bu Pandora’yı bulmalısın. Kendisi bizim düşmanımız ve bir çok verilerimizi elinde tutuyor. Eğer, bir gün konuşursa ciddi anlamda kim olduğumuzu öğrenecekler. Meselâ, bizim Touka’larla bir bağlantımızın olduğunu düşünecekler. Aslında biz o mafyadanız.”

Gin Hi ve Pandora Poisa Kasaimura hariç Herkes: Ne? TOUKA mı?

 

Cümlesinden sonra Ayhan Gazi G. kılıcını eline alıp;

 

Ayhan Gazi G.: Yao Liu sen kimsin?

Yao Liu: Seni bu cehennemde bulacağım hiç aklıma gelemezdi. Eğer bulacağım aklıma gelseydi, babamın bir adamını peşimize takardım.

Ayhan Gazi G.: Desene, bugün kılıcımı sallayacağımı hiç aklıma bile gelmezdi ama demek ki sallayacağım.

Yao Liu: İsmimi öğrenemeyeceksin, çünkü söylemeyeceğim.

Ayhan Gazi G.: Ahahaha, demek ki mafyacılık oynayacaksın ha.

Gin Hi: Ayhan-senpai, neler yapacaksınız? Çok korkmaya başladım.

Hilal Okkacı: Bana bakın Ayhan bey, adam olun. Öğrencilerime istediğin gibi davranmana izin vermeyeceğim.

Hasan Yerli: Belliydi, Serkan Yıldırım’ın yardım istediği kadar iş ciddiymiş. Senin gibilerden bıktık Yao Liu umarım, ait olduğun cehennemde geberip gidersin.

Ayhan Gazi G.: Aslında gerek yok, onu yaşatacağım. Kolay kolay geberip gitmesine izin vermeyeceğim.

 

Cümlesinden sonra kılıcını yere atar ve ani bir hızla Yao Liu’yu tutup Pandora Poisa Kasaimura’nın önündeki kağıda doğru götürürken bölüm sona erer.

 

6. Bölüm Sonu

 

Gelecek Bölüm;

Ayhan Gazi G.: Touka’dan birini bulabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Gelecek bölümde, Yao Liu hak ettiği yere girecek ve hem de oradan sağ çıkmaması için elimden geleni yapacağım. Gelecek bölümün adı İlk Ölüm gelecek Cumaretesi günü yayında olacaktır.