Jump to content

CORONA'YA SALDIRI [FF] [3. Bölüm:AYRILIK:Final/29.06.2020 Güncellendi]


Ellen

Önerilen İletiler

                                                                   CORONA'YA SALDIRI

 Corona Dünya'da ilk çıktığında bir canavar olarak anılıyordu. Bu canavar insanları katlederek güçleniyordu. Devasa boyuta gelen bu canavarı, surların içine hapsolan Yato ve Yukine haklayabilecekler miydi?

 

1.Bölüm:İLK KIVILCIM 

 

Spoiler

(Mikasa)

-Ereeeeeen. Bugünlük yeterince yol katettin. Lütfen kendini zorlama henüz 1 yıldır karşımıza çıkan ne asalak devler ne de kontrollü devler var!

(Eren)

-Pekala Mikasa, bu seferlik kabul ediyorum ama bana annelik yapmandan hiç hoşnut değilim.

   ************************

(Yato)

-Yukine, yine biri beni çağırıyor unutma ki Yen'e çok ihtiyacımız var. O yüzden sapıklık yapmayı bırak ve benimle gel. 

Chihiro adında tatlı bir kız, annesi babası ve küçük kız kardeşi ile sokağa çıkmışlardı. Osaka çok sakin olmasına rağmen bugün bir karmaşa vardı etrafta. Herkes oradan oraya koşuyordu fakat Chihiro ve ailesi hiçbir şeyin farkında değildi. Ne oluyor diye bakmaya gittiklerinde ise kocaman bir yaratığın insanları yutarak içine aldığını görünce oldukları yerde bakakalmışlardı. Chihiro o sırada korku ve ümitsizlik dolu bakışlarıyla Tanrı' ya dua ediyordu: Lütfen beni kurtar.

Annesi ve babası devasa canavar tarafından vahşice  yutuldu ve ani basınç sonucu kanlar gökyüzüne pul pul saçıldı. Her yer kan gölüne dönmüştü lakin canavar durmaksızın ilerliyordu. Chihiro bir çöp kutusunun yanına kıvrıldı ve kurtarıcısını beklemeye başladı.

Giris:Yato

-Tatlı Chihiro beni çağıran demek sensin. Merak etme, bugün bayağı zengin olacağım o yüzden senden para almıyorum. Yukine, hadi gidelim.

Yato ve Yukine iyi bir takımdı nitekim daha geçenlerde Bishamon'a baş kaldırmış, onu yenmeye yönelik iyi bir adım atmışlardı fakat bu devasa canlı, Bishamon'dan farklıydı. Onun en önemli özelliği insan olmamasıydı. Her ne kadar başlangıçta canavarı hafife alsalarda kestikçe etrafa yayılıyor, yayıldıkça insanları içine alıp katlediyordu. Sonunda canavar, Yato ve Yukine'yi de içine alıp sanki bir kara delikten geçercesine ortalıktan kayboldu.

Yato ve Yukine son anda kapıdan geçerken canavarın içinden çıkabilmiştiler lakin bu onları gittikleri evrenden kurtaramadı.

(Yato)

-Yukine, bu surlarda ne? Ah, canavar ah bizi nerelere düşürdün?

Devasa canavar, devasa titan surlardan gözükmüşçesine ortalıkta panik yarattı. Sanki yılardır Eren'in güçlenip savaşmak için beklediği canavar buydu lakin ne kılıçlar kesebiliyor ne de ondan kurtulunabiliyordu.

(Levi)

-Hay aksi, tam da surların ötesine 61. çıkışımızı yapacaktık. Birlikler hemen teçhizat deposuna, surlardan tam çıkacağımız bu vakitte bu canavar bize düşer. ACELE!

Bir yandan halk canavarın şokunu yaşarken bir yandan da ben Tanrı' yım diyen eşofmanlı genci kilise rahipleri yuhalıyorlardı:

-Tanrı bu surları yaptı bizi korumak için, şimdi ise inkarlar başlamış. Giyiminden de buraya ait olmadığı belli. Krala ada kendini, yüce bir huzur ve imana kavuş.

Yato ne insanları anlıyor ne de bu saçma tepkilerine anlam verebiliyordu. Canavar can almaya devam ediyor ama kimsenin elinden bir şey gelmiyordu.

Birlikler bombardımanı başlattı fakat bu canavar, Titanlar' a hiç benzemiyordu. Topları bile yutarak içine alıyor büyüdükçe büyüyor, yayıldıkça yayılıyordu.

Eren, canavar karşısında kitlenip kaldı. Birlikler Eren'den umudu kesti.

Ne canavarla iletişim kurabiliyorlar ne de yanında gelen Yato ve Yukine ile konuşabiliyorlardı. Sanki aralarında bir set çekilmiş, hatlar kopuktu.

Birlik eşofmanlı Yato ile Yukine'yi de alıp bir sonraki sura kaçtı.

Uygun planla geri dönmek üzere....

 

2.Bölüm:FİRAR 

Spoiler

(Petra)

-Komutanım, eşofmanlı veledin dediklerini duydunuz mu?

(Levi)

-Orada değildim Petra!

(Martinio)

-Komutanım, ben 103. Acemi Birliğinden Martinio. Gördüklerimi ve topladığım bilgileri izninizle bildiriyorum:

-Eşofmanlı genç, yanındaki sarışın çocuğa ''YUKKİ'' diye seslenmiş ve çocuk, uzun ve keskin bir kılıca dönüşmüş. Onun bahsettiklerini anlasakta, henüz iletişim kuramadık. Sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi, halbuki bu surların ötesinde var mı ki öyle bir yer? Her yer otluk, her yer devler ile dolu. Ayrıca çok da şapşal bir çocuğa benziyor.

(Levi)

-Canavardan bahset biraz, yeter bu kadar dedikodu!

(Martinio)

-Üzgünüm, soğukkanlılığımı kaybettim: Canavar ilk gözlemlendiğinde 12 metre boyutlarında, yuvarlak bir top şeklinde tespit edilmiş. Ardından içine insanları alıp iyice devasalaşmış ve 20 metreye kadar ulaşmış. Bizim saldırılarımız sonucu da küçük parçalara ayrılsa da, onlar da artarak devasa bir ordu olmuş. Top mermilerinin hiçbir etkisi yok sadece canavarın daha da büyümesine yol açıyor. Kılıçlarımızla kestiğimiz küçük kısımlar ise büyüyerek tekrar bir araya gelip daha da devasalaşıyor.

(Levi)

-O zaman kılıçlarımız işi daha da zorlaştırıyor. Şu anlık yapcak bir şey gözükmüyor. Veletle konuşmayı deneyelim, belki bir şeyler öğrenebiliriz.

                                                           ***********************

(Yato)

-Ben anlatamıyorum galiba, beni boşuna burada tutmayın. Sadece 5 Yen' e ihtiyacım vardı, geldim. Ve sonucunda başarısız oldum. Benimle vakit kaybedeceğinize, güçlerimizi birleştirelim.

Her ne kadar Yato uğraşsa da Levi onun düşman olmadığına ikna olmuş değildi. 

                                                                 ******************************

Eren dev gücüne sahip olduğundan sürekli gözetim altındadır. Arada dışarı çıkma izni verilse de hapis hayatı yaşamaktadır. 

Yato'yu da Eren'in bulunduğu karargah hapishanesine kapattılar ve tekrar diyolaga girdiler. 

(Petra)

-5 Yen de nedir? Yoksa bir şifre mi?

(Yato)

-Galiba anlaşamıyoruz, beni anlıyorsanız el sallayın.

Levi'nin, Yato'ya el sallamasını gören Petra ve diğer keşif birliği üyeleri gülmekten kendilerini alıkoyamadılar. 

(Levi)

-Kesin şamatayı! Şimdi, sen beni duyuyorsan elini şıklat.

Yato'dan bir ses yoktu. Açıkça belliydi, aynı frekansta olmadıkları.

Onlar her ne kadar çabalasalar da dışarıya müdahale edilemiyor, kan gövdeyi götürüyordu. Son gelen rapora göre ise:

Canavar evlere zarar veremiyor, devler gibi değil! Sadece ortalıkta gördüğü insanlara zarar veriyor.

Levi düşündü, taşındı. Hanji'ye canavardan bir parça almasını ve üzerinde test yapmasını emretti.

(Levi)

-Tüm askerlere bildirin, insanları uyarsınlar çan çaldığında. Kendileri de karargaha kapanıp beklesinler.

Emir birliklerce yayıldı ve yasak başlamıştı. Bu yasak bir müddet devam etti. Evlere kapanan insanların sessizliği on günün sonunda bozulmuştu. Aslında dışarı çıkmıyorlardı birkaç isyankarın dışında. Zaten çıksalar da canavara yem oluyorlardı. İnsanlar pencereden bağırıyor:

-Askeri İnzibat, Keşif Birliği ne yapıyorsunuz? Bitsin artık bu lanet ceza! 

Birlikler halkın tepkisine de karşı koyamıyordu nitekim onlar da haklılardı.

Hanji canavardan parça almayı başarabilmişti ve bunu Eren' in üstünde test etti. Test sürerken bir parça da yanında duran Yato' ya sıçramıştı ve dev gücü olmamasına rağmen Yato da müthiş bir iyileşme göstermişti, her ne kadar iddia ettiği Tanrı modeli göstermese de.

Hanji, Eren ve Yato' nun hücrelerini kullanarak bir panzehir üretme yolunda fikrini ortaya atmıştı. Bu konu kabul görmüş, Hanji ve ekibi çalışmalara başlamıştı. Yato' ya her ne kadar fikrini sormak mümkün olmasa da, bundan kaçmamıştı da.

Bir yandan bu ilaç süreci devam ederken, bir yandan da diğer ekipler canavarın insanların yalnızca vücuduna zarar verdiğini, eşyalarına ya da kıyafetlerine zarar vermediğini gözlemlemişti. Bunun üzerine koruyucu kıyafet çalışmalarına başlandı.

Canavar, Sur Maria'dan öteye gitmediği için, vücudun her yerini kaplayan kıyafetten öncelikle Keşif Birliği' ne üretilmeye başlandı. Bu üretim oldukça yavaş ilerliyordu.

Hanji bir yandan ilacı çoğalttı ve giysiler de bir ayın sonunda hazırdı. İlacın henüz canavara etkisi gözlemlenmedi lakin kıyafetler gerçekten kullanılışlıydı. Vücudun her tarafı kapalı, gözlerde özel gözlükler vardı. Keşif birliğinin ihtiyacı karşılandı ve üretim diğer askeriye doğrultusunda ilerledi. Keşif Birliği güvende olsa da insanlar evde bunalıyor, ne yapacaklarını şaşırıyorlardı. Kıyafetlerin üretildiğini duyan halkın içine su serpilmişti fakat yine de bu, uzunca bir zaman gerektiriyordu. Yato da içeride kapalı kalmaktan sıkılmış olacak ki, Yukine ile kıyafet istediler lakin işaretle "HAYIR" cevabı aldılar.

Bu cevapla birlikte karargahtan iki tane kıyafet yürüttüler ve arkalarında iz bırakmadan oradan ayrıldılar.

 

 

3.Bölüm: AYRILIK 

Spoiler

(Petra)

-Komutanım, 2 velet de kaçmış.  Aramaya koyulduk lakin hiçbir yerde izine rastlayamadık.

(Yato)

-Şimdilik bu kimseye duyurulmasın yoksa halkın tepkisi ve kilisenin gazabından kurtulamayız. Velet elbet bulunacaktır, surlardan öteye gidemezler.

 Yato ve Yukine geceki kaçışlarının ardından kendilerine saklanacak yer aramaya başlamışlardı. Buldukları en yakın ev devler tarafından ezilmiş olan çürük bir yerdi. İçine girip konuşmaya başladılar.

(Yato)

-Yukine, normalde bizi birkaç istisna dışında kimse göremezdi. Bu halk neden bizi görebiliyor?

(Yukine)

-Bir fikrim yok fakat onlarla iletişim kurmamamızın nedeni de bu olabilir. Normalde biz insaları anlar, onlar bizi anlamazdı şimdi ise tam tersi. Tanrı olan sensin (dalga geçerek) Yato-saan.

(Yato)

-Yukineeeğh, sahibinle dalga geçme. Baaka. 

Yato ve Yukine içinde bulundukları durumdan muzdarip oldukları için ancak böyle streslerini atabiliyorlardı. Sonunda o kritik konuşmayı yapmanın zamanı gelmişti.

(Yato)

-Yukine, bu evrenden kurtalabileceğimizi sanmıyorum. Buradaki halka da yardımcı olamıyoruz ve bu benim cok canımı sıkıyor. Benim bir fikrim va-

(Yukine)

-Yato, sakın aklından geçirme!

(Yato)

-Yukine bunu yapmazsak ömür boyu burada kalacağız, itiraz etme. Hiyori'yi özlemedin mi?

(Yukine)

-Evet ama sensiz de olmaz ki!

(Yato)

-Baaka, bensiz yaşa demiyorum sana. Seni özgür bırakacağım, sen de büyük ihtimalle bizim evrenimize döneceksin bunun öncesinde beni bıçaklayıp öldürmen gerekiyor. Ben ölünce bedenim parça parça etrafa yayılacak ve canavarı yok etmeye yeteceğini düşünüyorum. Kadın test yaparken de bana bir parça sıçramıştı ve iyileşme gözlemlemiştik. Bir Tanrı'nın bedeni sayısız yenileyici hücreden oluşmakta bu yüzden plan işe yarayacak, canavarın yuttukları insanlar da tekrar dirilecek. Son nefesimde seni özgür bırakacağım ve de evrenimizde tekrar buluşacağız.

(Yukine)-Yato, senin tekrar doğman için bir tapınağa ihtiyacın yok mu?

(Yato)

-Hiyori bana bir tapınak yapmıştı hatırlasana. 

(Yukine)

-Amaa bunun bir garantisi yok öyle değil mi?

(Yato)

-Evet, ummmm.Fakat başarılı olabiliriz. Ben yeniden doğarım, sen ve Hiyori beni büyütürsünüz. Çok çabuk bir gelişim göstereceğim için bir aya kalmaz tekrar aynı Yato olacağım.

(Yukine)

-Yato bu çok büyük bir fedakarlık. Seni özleyeceğim (ağlar).

(Yato)

-Ben de. Bu kez bir ilki de yaşıyoruz Yukine. 5 Yen almadan ilk savaşımızı veriyoruz (gülerek).

(Yukine)

-Evet senden beklenilmeyecek hareketler (ağlayarak) . Pekala, o zaman vedalaşma zamanı. Sakın öleyim deme.

Yukine'nin elleri titriyordu. Daha önce bir Tanrı' yı öldürmemişti, Yato'ya acı çektirmek istemiyordu. 

(Yato)

-Çok oyalandın Yukine bitir şu işi!

(Yukine)-Hazır mısın?

(Yato)

-Eveet!

Bıçağı Yato'ya bıçağı sapladı, ikisinin de acı çektiği yüzlerinden anlaşılıyordu.

(Yato)

-Serbest kal , Yukineeee!

                                                                    **********************

Halktan bazıları bu olayı görmüştü. Olay gitgide yayıldı ve halk Yato'yu kahramanları olarak gördüler. Yukine'yi ise ona bıçağı sapladığı için Yato'nun düşmanı ilan ettiler. Yato gökyüzüne saçılmıştı ve ne canavar kalmıştı ortada ne de ölü insanlar. Bu olay gerçekten bir rüya gibiydi. Herkes mutlu, surlar huzur doluydu.

Yıllar sonra bu olay bir efsaneye döndü, Yato ve Yukine onlar için bir mitolojik kahraman oldu. Yato'yu bir kurtarıcı olarak andılar fakat Yukine' yi kötü biri olarak adlandırdılar. Efsane bu ya, her duyan içine başka şeyler katarak anlatır. Yıllar sonra olay değişerek bambaşka bir hâl alır. Yıl 2020 olmasına rağmen insanlar hâlâ Yato ve Yukine efsanesinden bahsediyorlar, bu olayı iyi ve kötü Tanrı savaşı olarak adlandırıp ikisinin de sonsuzluğa gömüldüklerini iddia ediyorlardı.

Gerçek yaşanmışa dönecek olursak Yato ve Yukine Osaka'ya dönmüşler miydi yoksa ikisi de sonsuzluğa gömülüp kayıp mı olmuşlardı? 

                         

 

Ekstra Part: Dönüş 

Spoiler

(Hiyori)

-Yukine,nerelerdeydin? 

Yukine olayları en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı Hiyori'ye.

Uzun bir zaman geçmişti lakin Yato ortalıkta gözükmüyordu. Hiyori ağlamaya başladı, bu ağlaması on gün boyunca durmaksızın devam etti. Yukine de kendini suçlu hissediyordu. Yato'yu kendi elleriyle öldürmüştü. Bunu düşündükçe deliriyor, kendini kaybediyordu. On gün boyunca o da yataktan çıkmadı. Hiyori ile de konuşmadı. Bir umut Yato gelir diye tapınağın yanına kıvrıldı. 

On günün ardından ikisinin de sabrı taşmış, Yato'dan ümitlerini kesmişlerdi. Hiyori'nin aklına Yato'ya dua etmek geldi. Belki durmaksızın Yato'yu çağırırsa Yato geri gelebilirdi. Yukine ile beraber beş gün boyunca dua ettiler. Acaba Yato onları duyuyor muydu? Sonuç değişmemişti. İkisi de Yato'nun gelmeyeceğini, sonsuzluğa gömüldüğünü kabullendiler. Yato olmadan yaşam, onlar için farklı olacaktı.

Yukine bu acıyla kendinden geçti ve Hiyori 'ye not bırakıp, nota intihar edeceğini yazdı. Hiyori bir acıya daha katlanamazdı. Yukine'yi sokaklarda arıyor, sesleniyor fakat yanıt alamıyordu.

(Hiyori)

-Yato, nolur Yukine'yi kurtar.

Kendi de bunu duyunca şaşırmıştı. Yato'yu çağırması bir refleks olmuştu lakin Yato lafını kullanmayalı bir buçuk ay olmuştu. Arayışına devam etti. İnsanlara tek tek tek sordu. Sonunda Yukine'yi bir apartman çatısında buldu. Aşağıdan yukarıda olanları tam görmese de gözlerine inamıyordu. Yukine çatının köşesinde atlayacak pozisyondayken arkasında Yato vardı. İlk başta onun Yato olduğuna inanamamış, kendine bir tokat atmıştı. Yato olduğu yerde duruyordu.

(Hiyori)

-Yatoooooo (ağlayarak) .

Yukine o sesle arkasına baktığında Yato'yu görmüştü. Yato hiç de küçük bir çocuk değildi. Eskisi gibiydi. Aynı boyda, aynı kiloda ve de en önemlisi eşofmanlıydı. Gördüklerine inanamadı. Bunca zaman sonra Yato'yu görmeyi hiç beklemiyordu. Birlikte çatıdan indiler.

(Yukine)

-Seni çok çağırdım. Peki neden şimdi? 

(Hiyori)

-Seneler geçmiş gibi geldi bize. Sanki bir daha gelmeyecekmişsin gibiydi. Bize bunu neden yaptın?

(Yato)

- Sakin olun, hiçbir şey bilmiyorum. Gözümü açtığımda, kulağımda Hiyori'nin sesi çınlıyordu: Yato, Yukine'yi kurtar. Zaten bir anda kendimi burada buldum. Öncesinde de bir ağacın altında uyuyormuşum. Benim bildiklerim bu kadar. Asıl siz bana olanları anlatın! Tek hatırladığım gökyüzüne çok yakın olduğumdu.

(Yukine)

-Üzgünüm, bizi bıraktığını sandık. İyi ki geldin Yato!             

            *******************

Karakterinde veya yüzünde hiçbir değişiklik olmayan Yato tekrar 5 Yen avcısı olmaya devam etti. Bu olay Yukine ve Hiyori arasında bir sır olarak kalsa da aslında başka bir evrende Yato hâlâ anılıyordu...

Efsaneler böyledir,  zamanında kimse aslında bir efsane olduğunun farkında değildir zaman geçtikçe insan kıymetlenir.

Tıpkı Yato ve Yukine'ye olduğu gibi. Yukine iyilik yapmasına karşın Yato'yu öldüren acımasız olarak, Yato'da farkında olmaksızın bir kahraman olarak anıldı.

Kim bilir belki bir gün sizde bir efsane olur fakat hiçbir şeyin farkında bile olmazsınız...

 

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

namsez, 1 saat önce tarihinde yazdı:

o zaman tek yapmaları gereken maske takmak işe yaramıosa suriye taktiği hikaye bitti bide ikinci bölüm ne zaman

geceye doğru atacağım beğendin mi düşüncelerin neler?

(maskeyi iste bulan çıksa her sey çözülür de iste...)

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

pseudohomophylus, 33 dakika önce tarihinde yazdı:

Kız ben bunu okumuştum :yawn-onion-head-emoticon:

Ama söyleyecek bir şey bulamamıştım

Fikir güzel aslında Yato devlere karşı ben noragami yerine bleach daha uyumlu olabilirmiş okurken ful aklımdan kurosaki ve bankaisi geçti :yeah-crazy-rabbit-emoticon:

 

aslında ben de düşündüm sonra hayali bir şey yaratırken Yatocuğum'u da katmalıydım çünkü 3. sezon gelmiyoor

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

MikasaTheNoFace, 8 saat önce tarihinde yazdı:

aslında ben de düşündüm sonra hayali bir şey yaratırken Yatocuğum'u da katmalıydım çünkü 3. sezon gelmiyoor

İmla ve noktalamaya bakılıyor mu bilmiyorum ama noktalamalardan sonra boşluk koyarsan ve birkaç imla hatasını düzeltirsen güzel olur.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Öncelikle merhaba eline sağlık güzel bir çalışma olmuş. Ancak göz yorgunluğu yapan bir çok husus var. İzninle hatalarını yazayım sende bunları 31 Haziran tarihine kadar halletmeye çalış.

 

İlk olarak başlık punto gereksiz derecede büyük, puntosunu düşürmen oldukça güzel olur.

 

Özellikle dil bilgisi konusunda büyük eksikliklerin var öyle ki, nokta yahut virgül kullanıldıktan sonra yeni sözcük veya cümleye başlamadan önce bir boşluk bırakılıp öyle devam edilir ancak sende bu hata oldukça fazla olduğu için maalesef pek hoş görünmüyor.

 

Aynı zamanda 31 Haziran tarihine kadar vaktin var eğer hayal gücün kuvvetli ise o zamana kadar bölüm uzunluğunu biraz daha artttirman fena olmaz. Saygı ve sevgilerimle.

MikasaTheNoFace, 20.06.2020 - 14:22 tarihinde yazdı:

Mikasa,bu (Virgülden sonra boşluk)

MikasaTheNoFace, 20.06.2020 - 14:22 tarihinde yazdı:

Yukine,yine (Virgülden sonra boşluk)

MikasaTheNoFace, 20.06.2020 - 14:22 tarihinde yazdı:

CORONA'YA SALDIRI

? Punto düşürülmesi güzel olur.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

You are posting as a guest. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.