Jump to content

monster animesi ve bolum için'deki gizli mesaj'lar ( bu konu üzerin'den tartışalım )


vault-boy0000

Önerilen İletiler

  • vault-boy0000 başlığı monster animesi ve bolum için'deki gizli mesaj'lar ( bu konu üzerin'den tartışalım ) olarak değiştirdi

Bu konuda aklıma gelen ilk şey Johan'ın yaptığı ve söylediği şeyler arasında nihilizmle alakalı bir paralellik olması. Youtube da bir videoda görmüştüm ve ondan sonra ancak bu animenin sonunu tam manasıyla anlayabilmiştim. 

Hiçbir duygu, hiçbir his ve hayata dair hiçbir bağlantı hissetmeyen Johan'ın hayatın ne denli manasız ve boş olduğunu etrafına gösterip kendi kendini öldüreceği büyük bir plan yapmasından bahsediyorum. Başlangıçta amacı bu değildi ancak o isimsiz canavarın olduğu kitabı okuduğunda Kinderheim öncesi anılarını hatırlamasıyla amacı Nietzsche'nin ubermensch kavramına ulaşmaktan çıkıp büyük bir intihar fikrine dönüşmüştür. Başta amacı onu çatısı altına alan Neonazileri kullanarak dünyayı kaosa sürüklemek olan Johan sonrasında isimsiz canavarın olduğu kitap ile bu planından vazgeçmiştir. Bu hikayede hiçbir zaman Johan'ın motivasyonları tam manasıyla anlatılmadığı için serinin birden çok defa tekrar izlenip Johan ile ilgili bütün detayların incelenmesinden sonra ancak hikayedeki alt metinleri tam bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Özellikle benim için Johan'ın gösterdiği o çatıda yürümeli intihar oyunu bunun muhteşem bir göstergesidir. O oyunun aynısın Johan aslında çok daha büyük bir çerçevede oynuyor. Sürekli ölüme hazır ve ona ulaşmaya çalışıyor. Ölüme hep hazır olduğunu Johan'ın yüzde yüz öleceğinden emin olduğu zamanlarda elini alnına götürmesinden anlayabilirsiniz. Başka bir deyişle Johan burada o çatıda yürüyor ve ölüme yakın bir an yaşıyor. Genelde bu anlardan kurtuluyor bu yüzden de oyuna tekrar devam edip o ölüme hazır olduğunu ana dönüp dolaşıp kendini geri getiriyor. Bu animedeki başka bir olay da Johan'ın nihilistik felsefesi ile Tenma'nın herkes ve her şey yaşamayı hak eder felsefesinin çatışmasıdır. Bu çatışma aslında hikayenin ana temasıdır. Sonunda Tenma'nın Johan'ı bile kurtarması onun felsefesinin kendince hep tutarlı olduğunu ve herkesin yaşamayı hak ettiğini gösterir. Johan'ın yatağının boş olması ise Johan'ın artık kendi felsefesinden vazgeçtiğini ve dünyada yaşamanın boş bir nihilistik düşünceden ibaret olmadığını anladığını simgeler. Sonunun ucunun açık bırakılması ve Johan'ın motivasyonlarının anlatılmaması sebebiyle çoğu kişi bu animeyi anlayamaz ve anlayamayıp hikayeye sinirlendiği için de çoğu kişi hikayeyi araştırıp anlamaya da çalışmaz. Bu yüzden günümüz animeleri kadar popüler değildir. İzleyicisi yetişkinler olması sebebiyle çoğu animeseverin radarına düşmez ancak hayatında bu animeyi görüp duyup izleyen ve hikayeden keyif alanlar için "şaheser" kelimesinin anime dünyasındaki karşılıklarından birine dönüşür.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Fkrnkrt, 22 saat önce tarihinde yazdı:
Antianimecisilkenruh, 17 saat önce tarihinde yazdı:

sonunun açık bırakmalrı normal ilk blade runner film no country for oldman gibi

 

 

knizel, 2 saat önce tarihinde yazdı:

bu anime detailı izlemelik bir anime

  İçeriği Görüntüle

bu onlar'dan ki dabbe huddam değil bu bir no country for oldman gerilimi ve blade runner snowpiercer gibi mesaj'ları var ve yani hakkını veriyor

 

 

Düzenlenme: deadman7646 tarafından
eklem
İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Monster dizisi, çok özel bir dizi; bir diziden daha fazlası, temelinde felsefi ögeler bulunduran, gerek dizinin tamamı, gerekse karakterleri yorumlamadan geçilmemesi gereken bir dizi. Ama ben, sadece Johan'ın üzerinde durmak istiyorum.

 

Monster, dört dörtlük bir cerrah olan Dr. Tenma'nın ''Her insanın hayatı birbirine eşit değildir,'' ideolojisini yıkmak için bir valiyi değil de, sıradan bir çocuğu tedavi etmesiyle başlıyor. Tedavi ettikten sonra da, manevi açıdan rahatlıyor. Bu manevi rahatlamanın getirdiği sorunlar büyük oluyor.

 

 Yedi yıl sonra, tedavi ettiği çocuğun, Johan'ın, bir katil, bir ''canavar'' olduğunu anlıyor; anladıktan sonra da bu canavarı durdurmaya çalışıyor, dizi bu şekilde devam ediyor...

 

Zaten dizinin konusu, Tenma'nın ''Her insanın hayatı birbirine eşit değildir'' ideolojisiyle Johan'ın ''Hayat boştur, hayat anlamsızdır,'' ideolojisinin çatışması. Albert Camus'ün absürdizmi veya Nietzche'nin nihilizmi gibi, Johan da hayatı anlamsız buluyor dizi boyunca, Tenma da dizi boyunca Johan'ın tezlerini çürütmeye çalışıyor. 

 

Bunu bir kenara bırakalım ve bazı soruların cevaplarını  arayalım: Her insanın yaşamı birbirine eşit midir? İnsanlar, yaşar ve ölürler. Bu bu kadar basittir. Ama yaşarlarken birbirlerinin hayatlarını da kontrol ederler. Peki ''yöneten'' insanlar, ''yönetilen'' insanlardan daha mı değerlidir? Tutun ki yönetenler aptal, yönetilenler akıllı olsun. Bu adil midir? Johan'ın sisteme başkaldırmasının bir sebebi de budur: Akıllı insanların yönetilecek kadar aptal olması. ''Neden bu böyledir?'' diye sorgular kendi kendine Johan, ardından nihilist düşünceler gelir aklına... Johan'ın kafası şüphesiz dünyadaki en karışık kafalardan biridir. Ayrıca bir akıllı ve bilinçli bir katilin neden bu işi yaptığı, büyük bir gizemdir.

 

Peki, Johan, neden insanları öldürür, neden bir ''canavar'' olmayı seçmiştir, neden nihilizme kendini sarmasına izin vermiştir? Bunun ilk nedenlerinden biri Johan'ın çocukluğudur. Johan, çocukluğunda kardeşinden insanların, insanları öldürdüğünü gördüğünü ve onun daha birçok anısını dinlemiştir, böylece içinde bir ''acı boşluk'' oluşmuştur, bu boşluğa, o, ''canavar'' demiş ve ablasının anılarını kendi anılarıymış gibi benimsemiştir. Ablasının anılarından önce Çekya'daki savaştan kaçmış, savaş psikolojisini ve dünyanın anlamsızlığını, daha çocuk yaşta, iliklerine kadar hissetmiştir. Tabii daha sonra ''Kinderheim 511''e gitmiştir. Orada da bir deneye tabi olumuş, yine insanların ölümüne şahit olmuş ve oradan da sağ çıkmıştır, böylece canavar tamamlanmıştır.

Johan'ın yaratılması, şüphesiz, insanoğlunun işidir. ''İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir,'' der Ahmet Hamdi Tanpınar. İnsanoğlu, kendi canavarını yaratmak için, o canavarın ruhunu ilk önce savaşla besler, sonra iki kez deneye tabi tutar, gittikçe ruhu beslenir ve ortaya ''canavar çıkar''. Bu canavardan dolayı birçok insan ölür, birçok insanın da hayatı mahvolur (Nina, Tenma gibi). Ama, denek olarak, sadece Johan'ın hayatı mahvolmaz, o deneylere tabi tutulan tek kişi o değildir, deneylerden ''sağ'' çıkan bir tek odur.

 

Peki Johan, neden bunu yapıyordu? Johann, nihilizmin pençesindeydi. Ki, her insan, biraz da olsa, nihilizmin pençesindedir, bazı zamanlar hayatı anlamsız bulur. Ama yine de, Grimmer'ın dediği gibi, İnsanlar yemeklerden tat almayı bilmeli. Hafta sonları piknik yapmayı beklemenin heyecanını tatmalı. İnsanlar, kendi çocuklarını gömmek zorunda kaldıklarında kalplerinin derinliklerinden üzülmeyi, gerçekten üzülmeyi bilmeli. Hiç kimse, hissiz olmamalı, hiç kimse, yoğun bir nihilizmin baskısı altında kalmamalı. Karanlık bir dünyada yaşıyoruz: ''Burası evcilik oynayacak, cilveleşecek bir dünya değil, / Burunlar kanamalı, kafalar kırılmalı, / Herkes bunların gerçek olduğunu kabul etmeli,'' diyor Shakespeare. Polyanna da olmamalıyız tabii, ama yine de hayatın keyfini çıkartmalıyız. Bir diziyi izlemenin, bir kitabı okumanın keyfine varabilmeliyiz.  Johan gibi, kendimizi, kendi benliğimizi kaptırmamalıyız.

 

Johan, şüphesiz eşsiz bir ikon. Şahsen ben, ''hissiz'' insanları incelemeyi seviyorum çünkü, hayatımızda teknoloji çok büyük bir yer kapladığı için, artık ne sevebiliyoruz, ne nefret edebiliyoruz, ne kızabiliyoruz, ne konuşabiliyoruz, hiçbir şey yapamıyoruz. Kendimizle bile konuşamıyoruz bazen! Tabii her insanın hissiz olmasının başka bir nedeni vardır ama, bu hissiz insanların psikolojisini daha iyi kavramak benim için her zaman çekici olmuştur. Bu yüzden, dediğim gibi, Johan eşsiz bir ikon, onun hissizleşmesinin nedeni insanlar ve insanlar bunu yapmaya hâlâ devam ediyorlar, günümüzde böyle insanlar hâlâ var ve dünyadan hiçbir tat alamıyorlar: Onları daha fazla anlamak lazım.

 

Tabii bu ''hissiz'' insanların psikolojik tanımları da vardır: Şizoid denir onlara. Başkaları tarafından duygusal olarak soğuk, yalnız, duygu ifadesinden yoksun olarak görünürler. Başkalarına karşı samimiyet, şefkat ve öfke gibi duyguları gösterme yetenekleri sınırlıdır. Sosyal durumlarda övgü ve eleştirilere karşı kayıtsızdırlar. Aktivitelerinde yalnızdır ve sevgisizdirler. Diğer insanlarla duygusal veya cinsel ilişkiye girmeye az ilgi gösterirler. Yakın arkadaşlıklar için isteksizdirler ve çoğunun arkadaşı yoktur. Johan da, tıpkı böyle bir karakter.

 

Ama Johan'ın, başka insanları, özellikle çocukları, nihilizmin etkisiyle intihar etmeye zorlaması, çok korkunç bir şey. Zaten Tenma ve diğerleri de, bu korkunç olayları önlemek için hayatlarını öne sürüyorlar.

 

Dizinin sonunda, Johan'ın yatağından kalkmış görünmesi, tıpkı Gogol'ün Portre ötküsündeki gibi, ''canavarların ve kötülüklerin'' bu dünyada asla yok olmayacağının bir göstergesi. Bazıları Tenma'nın ''Her insanın hayatı birbirine eşit değildir'' felsefesinin kazanması olarak görüyor bu sonu, öyle de bakılabilir ama, ben böyle bakıyorum. Dedim ya, Johan bir ikon diye, o bir kötülük ikonu, aslında, herkeste kötülük var ve herkes bir ''canavar''. Johan, sadece kendini öne sürerek bir ikon olmayı seçiyor... Bu muhteşem alıntıyı, yine, yeni, yeniden, vermek istiyorum:

 

''Gökler kızmış insanoğlunun ettiklerine,
Yıkacaklar neredeyse kanlı dünyasını.
Saate baksan gündüz şimdi:
Ama karanlığa boğulmuş göğün lambası.
Ya gecenin zaferi bu,
Ya da gün utanıyor doğmaktan.
Karanlıklar sarmış dünyanın yüzünü
Diri aydınlıklar öpecekken.''
-William Shakespeare, Macbeth

Faydam dokunduysa ne mutlu bana, keyifli ve verimli okumalar.

 

Yazımı beğendiyseniz, edebi eserler üzerine yayınladığım yazılara bakmak için ziyaret edebilirsiniz: http://feanorunyazilari.wordpress.com/

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • 1 ay sonra...

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.