Shoryuken.M 61 Posted March 3, 2012 Share Posted March 3, 2012 Dünyada İslam'a olan ilgi her geçen gün daha da artıyor. Bu ilgininmerkezlerinden biri de Uzakdoğu dinlerinin yıllardır revaçta olduğuJaponya… Son 5 yıldır İslam'a büyük ilgi gösteren Japon Gençliği tıpkıLeyko Hanım gibi huzur ve mutluluğu İslam'da buluyor. Bir zamanlarBudizme inanan Leyko Hanım; Ürdün, Suriye ve Türkiye'ye yaptığıziyaretler sonucu Müslüman olmaya karar vererek ismini Leyla olarakdeğiştirmiş. “Müslüman olduktan sonra kendimi yeniden doğmuş gibihissetmeye başladım. Bu his beni hiçbir zaman terk etmedi.” diyen LeylaHanım'ın hem Müslüman oluş serüveni, hem de İslam ve Müslümanlarlailgili tespitleri oldukça ilginç.-Nasıl bir ortamda büyüdünüz? Bize ailenizden ve çevrenizden bahseder misiz?Hiroşima'dabüyüdüm. Ailem ve çevrem Budist'ti. Evimizde küçük bir Buda Heykelivardı ve Buda'nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özelgünlerde de evimizdeki Buda Heykeli için törenler düzenler, ona çeşitçeşit tatlılar, meyveler ve yemekler ikram ederdik. Buda'nın yaşayanruhunun ikram ettiğimiz yiyecekleri yediğine inanırdık. Bir güngeçtikten sonra da annem Buda'ya ikram ettiğimiz yemekleri bu seferbize yedirirdi. Özellikle liseye başladığım yıllar Buda için evdeyapılan törenlere katılmamaya, Buda'ya ibadet etmemeye başladım.“KALBİM BUDA'YI İSTEMİYORDU”-Niçin? Buda'nın neyi sizi rahatsız ediyordu?Kalbim istemiyordu. Buda'ya secde etmeye başladığım andan itibareniçimde büyük bir acı hissediyordum ve kalbim patlayacak gibi yanmayabaşlıyordu. Sanırım fıtratım Buda'ya ibadet etmemi kabul etmiyordu.Hatta annem bu durumumu fark edince, benim Buda'nın ruhunun azabınauğradığımı düşünmeye başladı.-Lise yıllarınızda İslam ve Müslümanlar hakkında ne düşünüyordunuz?İslam hakkında çok fazla bir şey bilmiyordum. Sadece okulkitaplarında diğer dinler hakkında olduğu gibi İslam'la ilgili de kısabilgiler vardı. Bir de televizyonda İslam Ülkeleriyle ilgili birkaçbelgesel seyretmiştim. İslam hakkında zihnimde net bilgiler yoktu,fakat her Japon gibi ben de Buda'ya inanmadıkları için Müslümanlarınsapkın kafirler olduklarını düşünüyordum.-Daha sonra ne oldu? Müslüman olma serüveninizi dinleyebilir miyiz?Liseyibitirdikten sonra Tokyo'ya gittim ve Tokyo'da bir elbise şirketindeçalışmaya başladım. Tokyo'da bulunduğum yıllar zihnim sorularla dolmayabaşladı. Sabahlara kadar düşünüyordum ve kendi kendime sorularımacevaplar arıyordum.“JAPON TOPLUMU TIPKI BİR MAKİNA GİBİ”-Ne tür sorular?Ben doğmadan önce 3 kardeşim aralıklarla annemin karnında ölmüşler.Kendi kendime; “Niçin kardeşlerim dünyaya gelmeden öldüler ve ben niçindünyaya geldim” diye soruyordum. Ayrıca bu dünyada niçin yaşadığımı,ölünce nereye gideceğimi, hayatın anlamının ve hakikatin ne olduğunumerak ediyordum. Budizimden iyice uzaklaşmıştım; çünkü Budizminfelsefesi ve Buda için yapılan ibadetler bana çok saçma geliyordu. Buarada Japon Toplumunun yaşamını da sorgulamaya başladım. İnsanlarsürekli çalışıyorlardı ve makinelerden pek fazla farkları yoktu. Buinsanlar dünyaya sadece çalışmak için mi gelmişlerdi. Bir çok sorusoruyordum; fakat bu sorulara cevap bulamıyordum. İyice bunalımagirmiştim. Bu nedenle yaz gelince iznimi kullanmak için şirkettenayrıldım. Seyahat etmenin bana iyi gelebileceğini düşündüm. Şirkettekiarkadaşlarımın bir çoğu tatillerini geçirmek için Amerika veya Fransagibi meşhur Batı ülkelerine gitme kararı almışlardı. Bu tercih bana çokcazip gelmedi. İnternette araştırma yaparken Suriye ve Ürdün dikkatimiçekti. Arap ülkeleri Japonya'da pek fazla bilinmiyordu. Benim içimde deArap ülkelerine karşı uzun zamandır merak vardı. Bu nedenle bir turşirketiyle Ürdün ve Suriye'yi ziyaret etme kararı aldım.“ARAPÇA HATLAR BENİ ÇOK ETKİLEDİ”Ürdün'de 3 gün kaldıktan sonra Suriye'ye geçtik. Suriye'yi gezmeyeilk olarak Emevi Camii'nden başlayacaktık. Emevi Camii'ne girdiktenbirkaç dakika sonra ezan okunmaya başladı. Ezanı dinledikçe kalbimehuzur dolmaya başladı. Caminin avlusunda bir köşeye oturup ezanı bitenekadar dinledim ve daha sonra da camiyi gezmeye başladım. Çocukluğumdanberi sanatla uğraşan biriydim. Hatta kendime ait bazı sanatsalçalışmalarım da vardı. Camiyi gezerken Arapça yazılmış hat yazılarıdikkatimi çekti. Hayatımda bu kadar muhteşem bir sanat eserigörmemiştim. Yazıları anlamıyordum; fakat yazılardaki sanatsal yön beniaşırı derecede etkiledi. Emevi Camii'nde şimdiye kadar hiçbir mekandahissetmediğim bir huzur vardı ve hatları incelerken ruhumdaki bu huzurdaha da artıyordu. Arapça yazılara hayran kalmıştım, bu nedenleJaponya'ya döner dönmez Arapça'yı ve Arapça yazmayı öğrenmek için birkursa başladım. Arapça İslam'la ilgili yeni bilgiler öğrenmemi desağlıyordu ve İslam'a olan ilgim her geçen gün daha da artmaya başladı.1 sene böyle geçti ve daha sonraki yaz tatilimde de Türkiye'ye gittim.İstanbul,Bursa, Kayseri ve Konya'yı gezdim. Bu gezim esnasında sürekliolarak camileri ziyaret etmek istiyordum. Camileri her ziyaret edişimderuhum size anlatmakta zorlanacağım derecede huzura eriyordu. ÖzellikleKonya ve Kayseri'de insanlar bize çok iyi davrandılar. Türk Kadınlarıbizi evlerine davet edip yemek ikram ettiler. Bu durum bana çok garipgeldi. Çünkü Japonya'da insanlar tanımadıkları yabancıları evlerinekesinlikle davet etmezler. Türklerin bu sıcak tavırları İslam'a olanilgimi daha da arttırdı. Türkiye'den Japonya'ya döndükten birkaç günsonra da Kur-an'ın tercümesini okumaya başladım. Kur'an zihnimdekibütün sorulara cevap veriyordu. Bana hayatın manasını öğretiyor vedünyada nasıl yaşamam gerektiğini anlatıyordu. Özellikle dünyanınyaratılması ve kainatın işleyişiyle ilgili ayetlerden çok etkilendim.Kur'an okudukça ALLAH'ın büyüklüğünü daha da iyi kavrıyordum veyaratıcı karşısındaki konumumu fark ediyordum. 2 hafta içinde Kur-an'ınJaponca tercümesini baştan sona bitirdim.-Müslüman olmaya ne zaman karar verdiniz?İslam'ın hakikat olduğunu anlamama rağmen Müslüman olmaya hemen karar vermedim.-Niçin?Kendimi İslam'a girmek için hazır hissetmiyordum. Çünkü Müslümanolmaya karar verdiğimde yeni bir hayata adım atacaktım ve yıllardırsürdürdüğüm alışkanlıklarımın bir çoğunu terk etmem gerekecekti. Kur'anokuduktan sonra İslam'la ilgili araştırmalarımı daha da arttırdım.Özellikle hadis kitapları beni İslam'a hazırladılar. Hadisler sayesindeeski alışkanlıklarımın yerini alacak yeni alışkanlıklar edindim. 6 aykadar süren bu araştırma sürecinin ardından Tokyo'daki İslam Merkezi'negiderek Kelime-i Şehadet getirdim ve Müslüman oldum.-Müslüman olduktan ne kadar zaman sonra örtündünüz?Kelime-i Şehadet getirdikten hemen sonra örtündüm ve örtümü bir dahaçıkarmadım. Hatta Müslüman olduktan bir gün sonra çalıştığım şirketebaşım örtülü bir şekilde gittim. Şirketin müdürü başörtülü bir şekildeçalışamayacağımı söyledi, ben de hemen şirketten istifa ettim.-İşsiz kalınca üzülmediniz mi?Hayır. Çünkü kalbimde ALLAH'a karşı büyük bir iman oluşmuştu. Onatevekkül ediyordum ve ALLAH'ın beni yalnız bırakmayacağını biliyordum.ALLAH'a iman etmiştim ve ne olursa olsun onun bana emrettiği gibi birhayat sürmeye karar vermiştim. Daha sonra da başörtülü olarakçalışabileceğim başka bir şirkette işe başladım. Müslüman olduktansonra kendimi yeniden doğmuş gibi hissetmeye başlamıştım. Bu his benihiçbir zaman terk etmedi.“BAŞÖRTÜM HERŞEYİM”-Başörtüsü sizin için ne anlama geliyor?Başörtüsü benim her şeyim. Örtüm başımda olduğu zaman ALLAH'ın banaolan şefkat ve sevgisinin daha fazla arttığını hissediyorum.-İslam'a girdikten sonra Müslümanlarla ilgili hayal kırıklıklarınız oldu mu?Evet, hem de çok… Bazı Müslümanların İslam'ın emirlerini yerinegetirmemeleri beni çok şaşırttı, hatta bu durum nedeniyle bir çok kezağladığımı hatırlıyorum. Müslümanlar İslam'ı çok iyi yaşamasalar daİslam'a ve Peygamber efendimize karşı içimde çok büyük bir sevgi var.Bir de Hz. Hatice'yi çok seviyorum ve elimden geldiği kadar Hz.Hatice'yi kendime örnek almaya çalışıyorum.-Japonya'da İslam'a olan ilgi şu an ne durumda?ALLAH'a şükür çok iyi. İslam Merkezi'nden aldığım bilgilere göre hergün en az 5 Japon Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oluyormuş.Önümüzdeki yıllar bu sayının daha da fazla artacağını düşünüyoruz.-Siz, bir başkasının İslam'a girmesine vesile oldunuz mu?Evet. İki Japon Arkadaşım benim davetimle İslam'a girdiler. Bir arkadaşım Ayet, diğer arkadaşım da Zeki ismini aldılar.-Tekrar Japonya'ya dönmeyi düşünüyor musunuz?2 sene daha Şam'da kalıp Arapçayı öğrendikten sonra Japonya'ya geridöneceğim. Çünkü Japonların İslam'ı iyi bilen davetçilere ihtiyacı var.Anlattıkları hem ilginç bir okadarda güzel ve sevindirici devamının gelmesi dileğiyle... Quote Link to post Share on other sites More sharing options...
Lynx 225 Posted March 3, 2012 Share Posted March 3, 2012 Vay Leyko vay. 8) Doğru yola gelmiş. ;D :D Quote Link to post Share on other sites More sharing options...
Hitsugaya 50 Posted March 4, 2012 Share Posted March 4, 2012 Çok güzel bir haber ellerine sağlık +rep Quote Link to post Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Join the conversation
You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.