Jump to content

En Sevdiğiniz / Unutulmaz Anime Replikleri


Beyond Birthday

Önerilen İletiler

  • Yanıtlar 437
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Katsura: Gintoki. Gintoki: Zura! Katsura: Zura değil, Katsura. Paha biçilemez. ;D :D ---- Dinleyin! Diyelim çok çilekli süt içtiniz ve gecenin bir vakti tuvaletiniz geldi. Fakat yatağın dışı soğ

Çocukluğumun Repliği Jessie: Belaya hazır olun! James: Hem de çifte belaya! Jessie: Dünyayı yok olmaktan kurtarmak için! James: Tüm insanlığı ulusumuzla birleştirmek için! Jessie: Gerçeğin ve sevginin

O kadar aşşağılıksın ki cehennemin dibine bile layık değilsin & Alucard/Hellsing

Posted Images

45. saniye ve sonrası 

 

https://www.youtube.com/watch?v=msjqtOOLIyQ

 

İskenderin arthur'a verdiği ayar: 

 

İskender: Halkını kurtardın ama asla onlara önder olamadın. Onlara bir kralın nasıl olması gerektiğini asla göstemedin. Bir kralın önderliğinden mahrum bıraktın. Yalnız ve huzur içinde, kendi küçücük ideallerinin peşinden gittin. Bu yüzden asla gerçek bir kral olamadın. Başkalarının uşaklığını yapan sahte bir kralın ihtişamına kapılmış, küçük bir kızdan başka bir şey değilsin. 

 

İskender vol 2

 

Saber: Bir kralın ülkesinin refahı adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmaması gerekir. 

İskender: Yanılıyorsun. Kralın hiçbir şeyini feda etmesi gerekmez. Ülke ve insanları kral için her şeylerini feda ederler. Kesinlikle aksi kabul edilemez. 

Saber: Ne diyorsun? Bunlar ancak bir zalimin sözleri olabilir! 

İskender: Kesinlikle. Bizler zalim olduğumuz için kahramanız. Ancak, Saber, yaptıkları ve yaptıklarının sonuçlarından pişman olan bir kral, aptaldan başka bir şey değildir. Bir zalimden bile çok daha kötüdür!

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Kagura: Gin-chan! Sorun yok, her sey güzel olacak!

Shinpachi: Evet,öyle. Hafızan geri geldiğinde, büyük ihtimalle bunların hepsine güleceğiz. Şimdilik gece uyuyabileceğimiz bir yer bulalım.
Gintoki: (Bu ikisi... neden?) Yeter artık, bırakın beni. İkinizin de gideceği bir evi var, değil mi? benim için endişe etmeyin, lütfen istediğiniz gibi yapın. Görünüşe göre, sizleri ödeme yapmadan çalıştırıyormuşum... ve şimdi durum böyle olduğuna göre, burada kalmanızın bir nedeni yok, değil mi? Hafızamı ve evimi kaybettim. Şimdi, bu dünyada yaşamış olduğuma dair hiçbir kanıt kalmadı. Ancak bu iyi bir fırsat olabilir. Herkesin dediğine bakılırsa, cidden pis bir adammışım. O yüzden, düşünüyorum da, belki de yeniden doğmuşum gibi yaşamayı denemeliyim. O yüzden, Yorozuya'ya burada son verelim.
Shinpachi: Ş-Şaka ediyorsun, değil mi, Gin-san?
Kagura: Önemli değil! Ödeme istemiyorum! Sukonbu'yla idare edebilirim, gerçekten! Hey, Gin-chan!
Gintoki: Özür dilerim. Sizin bildiğiniz Gin-san artık benim içimde değil.
Kagura: Bu imkansız! Sen toplumsal bir suçlusun... Çünkü aptalın tekisin!
İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Tatsuhiro Satou, (A grubu) ve Misaki Nakahara, (B grubu)... aşağıdaki anlaşmayı imzalamaya karar vermiştir.

1. A grubu, B grubundan nefret etmeyecek.

2. Kısaca A grubu, B grubunu sevecek.

3. Gönlü başka yollara kaymayacak.

4. Gelecekte duygularını hiç değiştirmeyecek.

5. Yalnız olduğunda hep onun yanında olacak.

6. Burada B grubu sürekli yalnız olunca... A grubu hep onun yanında olacak.

7. Böyle yaparsa, hayatı iyi yönde ilerleyecek.

8. Böylece çektiği acıların gideceğini düşünüyorum.

9. Sözünü tutmazsa... bir milyon yen ceza yiyecek.

 Welcome to the NHK

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Clannad After Story'den bir replik uzun olduğu için spoiler içine aldım:

Geçmişte bu şehirde rock söyleyen bir çocuğun hikayesi.

Küçüklüğünden beri ne isterse onu yaptı.

Kimse ona kızmadığı için hep kötü şeyler yapıyordu.

O zamanlar, grup sahneleri çok hareketliydi.

O da bir gitar buldu.

Başkalarının sahnelerine atlayıp mikrofonu çalmak gibi...

...saçma sapan şeyler yapıyordu.

Lisede son sınıftayken, bir kadınla tanıştı.

O kadın, söylediği aşk şarkısını sevdiğini söyledi.

Utanç verici sözleri vardı, ama o ciddiyetle anlamını okudu.

Gerçi, biraz sakar biriydi, mesela;

çok uzun konuştuğu için derse gitmekte olduğunu unutmuştu.

Mezuniyetten sonra çocuk müzik yaparak hayatını kazanmayı planlıyordu.

Sınıfındaki herkes ona güldü, ama o öğretmen onu yüreklendirdi.

''Devam ettiğin sürece, gerçekleşecektir, vazgeçme.'' dedi.

Bir gün ayrıldı ve ayrılırken şöyle dedi:

''Kesinlikle bir profesyonel olacağım! Olursam, lütfen benimle çık!''

Profesyonel olacağını kalbine kazıdı.

Çıkışı oldukça hızlı oldu.

''Alın bunu!''

Bunu onunla eğlenen herkese söylemek istedi.

O günden sonra, çılgınca çalıştı.

Her şeyiyle, ne söylemek istiyorsa onu söyledi.

Bağırmak gibi.

Kusmak gibi.

Bazen, çirkin sözler de söyledi.

Ama her şeyiyle şarkı söylediği zaman ortaya çıkan ses çok güzeldi.

Yaşamak gerçekten ferah hissettirdi.

Çünkü yaşamak en çirkin eylemdi.

Kendi yerini bulmuştu.

Bir gün, bir TV kanalından bir proje geldi.

Hayranlarıyla tanışma projesi.

Her hayranıyla değil.

Onun müziğiyle kurtulmuş ve hala zorluklarla yüzleşen hayranlarıyla.

Hasta olanlarla.

Kaza geçirenlerle.

Ebeveynleri yüzünden çok büyük sıkıntılar çekenlerle.

Akli özrü olan ve her an kırılma noktasında olanlarla.

Hepsi ızdırabın ortasında duruyorlardı.

Hepsi onun şarkılarından destek buluyorlardı.

O an şarkılarını artık sadece ona ait olmadığını anladığı andı.

O güne kadar, hep kendisi için söylemişti.

Ama artık öyle değildi.

Daha önce hiç tanışmadığı binlerce insanın önünde şarkı söylemeye başladı.

Beste yapamaz hale geldi.

Çünkü öğrendi...

...hayatın ihtişamını...

...kendi sığlığını...

...ve kendi değersizliğini.

Ajansı tatile çıkmasını söyledi.

Altı ay sonra...

TV programı sayesinde tanıştığı bir adam bir suç işledi.

Geri alınması mümkün olmayan bir suç.

O noktada her şey koptu.

Suçu işleyen...

''Senin şarkılarını dinlemek kalbime huzur veriyor.'' diyen...

''Yeni şarkını duymak istiyorum,'' demişti çocuk, diğerlerinden daha çok hevesle.

Her şeyin kendi hatası olduğunu düşündü.

Şarkı söylemeyerek o çocuktan yaşama sebebini alıp götürdüğünü düşündü.

Yeniden şarkı söylemeye başladı.

İmkansızları ve idealleri söyledi.

Bunun, onu bekleyenleri kurtardığını düşünerek.

Neden şarkılarında böyle sözlere yer verdiğine dair hiçbir fikri yoktu.

Ama şüpheleri görmezden gelerek, şarkı söylemeye devam etti.

Zamanla şarkılar ideallerden saptı ve hasta bir gerçekliğin yankılarına dönüşmeye başladı.

Şarkıdan yalnızca gerçekçi acı elde edilebiliyordu.

Sözler anlamsızlaştı.

Birbirleriyle çeliştiler.

O zaman bile, şarkı söylemeye devam etti...

...çünkü en çok şarkı söylemeyi kaybetmekten korktu.

Ve sonra...

En kötü seçime sığındı.

Affedilmez bir hataydı.

O suçu işledikten sonra, gidecek hiçbir yeri kalmadı.

Güvenecek hiçbir şeyi olmadan, derin çaresizlik içinde, tek bir şey istedi.

''Eve gitmek istiyorum.''

(Müzik yapmaya devam ediyor musun?)

Her şey değişmişti.

Aynı kalamazdı.

(Vazgeçmeden devam ettiğin sürece, gerçek olacaktır.)

Asla göz ardı etmemesi gereken bir şey vardı.

Şarkı söylemeye devam edebilirdi.

Ama hiç kimse için değil, onun için;

aşk şarkıları söylemeye.

............

 

Yoshino: Hey, geldik.

Tomoya: Ha?

Yoshino: Hikayenin sonu. Gidelim.

Tomoya: Ah, evet.

Yoshino: Okazaki.

Tomoya: Evet?

Yoshino: Senin için önemli olan şeyin izini kaybetme.

Tomoya: Tamam...

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

-Hey.

-Sence insanlar ne zaman ölür?

-Bir tabanca mermisiyle kalplerinden vurulduklarındamı?

-Hayır.

-Tedavisi olmayan bir hastalıkla harap olduklarındamı?

-Hayır.

-Zehirli bir mantardan çorba içtiklerindemi?

-Hayır

 

-Unutuldukları zaman...

 

OP - Dr.Hiluluk :(

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Faye: Eski kadınının seni düşündüğü kanısındaysan feci halde yanılıyorsun.

Spike: Tüm kadınların senin gibi düşündüğünü sanıyorsan asıl sen feci halde yanılıyorsun.

 Cowboy Bebop

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.