Jump to content

Manganın Tarihçesi


OverLord

Önerilen İletiler

  • 1 ay sonra...
  • 3 ay sonra...
  • 5 ay sonra...

Manga, çizgi romanın Japoncası. Yani Japonlar bütün çizgi roman türlerine manga diyorlar. Japonya dışındaki her yerde ise "manga", "Japon çizgi romanı" demek. Japonlar manga çizenlere mangaka diyorlar, Japonya dışındaki her yerde ise çizer deniyor. Çok özel bir durum değil yani. Japonların çok bozulduğu bir şey de batılıların manga'yı mahua ve manhwa ile yani Çin ve Kore çizgi romanları ile karıştırması. Anime ise Japon çizgi filmlerine verilen ad. Bu kelime, Fransızca "animation"dan türemiş.

Türkiye'de işten hiç anlamayanlar, animelere de manga dedikleri için manga'nın çizgi filmler için de kullanıldığı gibi yanlış bir inanış oluşmuş. Bu yanlışlığın bir sebebi de, söz konusu anime'lerin çoğunu "Manga Entertainment" adlı şirketin dağıtması. İngiliz Manga Entertainment'ın dağıtımını üstlendiği anime'lerin en ünlüsü "Ghost in the Shell" örneğin. Artık boş vermişlikten midir, alışkanlıktan mıdır bilinmez, hala çizgi filmlere manga demek yaygınca görülen bir kullanım.

Manga, Japoncada "acayip resimler" demekmiş. Bu sözcüğün yaygın kullanımı, 19. yüzyılda Hokusai'nin işlerinin basılması sonucu gerçekleşmiş. Hokusai, meşhur bir Ukiyo-e ustasıymış. Şimdi siz Ukiyo-e nedir diye de sorarsınız. Ukiyo-e, ahşap kalıplarla yapılan bir baskı tekniğiymiş, bu teknikle genellikle manzara resimleri yapılırmış, anlamı da "yüzen dünyanın resimleri" imiş.

Japonya, modernleşip batı dünyasına yetişmeye çalışırken Amerika'dan sanatçılar getirmiş, amaç batı resmindeki perspektif, form, renk gibi kavramların öğrencilere tanıtılmasıymış. O döneme kadar Japon resim sanatında bunlara hiç önem verilmemiş, çünkü önemli olan şey teknikten çok resmin arkasındaki fikirmiş. Tipik geleneksel ve ruhani Japon felsefesi yani. Manga, geleneksel Ukiyo-e teknikleri ile batı tekniklerinin birleştirilmesiyle melezlenmiş. Bizim bugün manga'dan anladığımız teknik; 2. Dünya Savaşı sırasında, Japon hükümetinin çok az işin basılmasına izin verdiği dönemde ortaya çıkmış işte. Manga o dönemde saygı duyulan bir sanat olarak benimsenmiş.

Manga, Japonya'da dünyanın geri kalanındaki gibi şık bir moda yerine hala önemli bir sanat formu. Japonlar manga'yı hem popüler kültürün önemli bir unsuru hem de geleneksel sanatlarının bir uzantısı olarak çok iyi bir yere oturtmuşlar ülkelerinde.

Manga, Japonya'da bir çizgi roman akımı değil, çizgi romanın ta kendisi. İşte bu yüzden her yaşa uygun, her konuda manga üretiliyor. Bu yüzden de dünyanın başka yerlerinde çizilen manga'ların (bunlara bazen world manga dendiğini duyabilirsiniz) içeriği eleştirilebilirken, has manga'lar her türlü şiddet öğesi barındırabiliyor.

Elbette manga'ların mutlaka şiddet barındırması gerekmiyor, bir portakalla arkadaş olan küçük kız çocukları hakkında da manga'lar çizilebilir, tabii ne kadar popüler olur o apayrı bir konu. Bu kitaplar yaş gruplarına, okuyucuların tolerans derecelerine göre farklı farklı raflarda, hatta bazen kapalı ambalajlarda satılıyor.

Japonya'da manga'ları sadece çocuklar veya "çocuk kalmış yetişkinler" okumaz, herkesin elinde bir manga görebilirsiniz. Zaten anime'ler de çocuk kuşaklarında değil, en çok televizyon izlenen gece saatlerinde yayınlanır.

Japonya'da milyonlarcası yayınlanan manga dergileri, genellikle her sayıda bir konu işleyen 30-40 sayfalık kitapçıklar. Tek sayılık özel dergilerden yıllardır basılmaya devam etmiş dizilere, sayfa başına tek kare şeklinde çizileninden tutun bildiğiniz çizgi bant formatını benimseyene, 1000 sayfalık maceralara kadar bin bir çeşidini bulmanız mümkün. Japonya'da sadece manga okunan kütüphaneler, yemek yerken manga okunan restoranlar, manga okuyup kahve içmek için uğranan kafeler var. Japonya'da manga, 5 milyar dolarlık bir pazar. Amerika'da bu piyasanın 100 milyon ile sınırlı kaldığını söylersek, farkı tahmin edebilirsiniz.

Japonlar sağdan sola yazar ve okur. Bu yüzden manga kareleri de sağdan sola doğru çizilir. Yani manga bant şeklinde çizildiyse bir sonraki kare için sağa değil sola bakmanız gerekir. Dünyanın geri kalanının bu şekilde okuyamayacağı varsayılıyorken, manga'lar Japonya dışı pazarlar için hazırlanırken çizimler tersine çevrilirdi. Yani sanki orijinaline ayna tutulmuş gibi basılırdı. Ancak bazı önemli çizerler zaman zaman gıcıklık yapabiliyor ve işlerinin bu şekilde basılmasına izin vermiyorlardı.

Böyle bir manga'nın elinize geçme ihtimali önceden çok düşüktü. Ancak son yıllarda özellikle Amerika'da neredeyse tüm manga'lar sağdan sola basılıyor. Yani böyle dizilmiş manga'lara rastlayabilirsiniz, şaşırmayın.

Bir manga'yı diğer çizgi romanlarından ayırmak son derece kolaydır. Öncelikle sağdan sola olma ihtimali var, bundan bahsetmiştik. Çizimler her zaman abartılı olmak zorunda değil, gayet gerçekçi çizilmiş manga'lar da mevcut. Balonlar İngilizce olsa bile karelerde mutlaka Japonca yazılmış bir şeyler vardır. Karakterler bazen son derece batılı görünebilir, yani bütün manga kahramanları kocaman gözlere sahip olacak diye bir kaide bulunmuyor. Tabii olması her zaman tercih sebebimizdir.

Kocaman gözler; modern manga'nın babası kabul edilen Osamu Tezuka'dan sonra, 1960'larda standart hale gelmiş. Ancak bu gözleri Tezuka-san icat etmemiş. Bu çizim tekniğinin babası bildiğiniz Walt Disney.

Kocaman gözlere çok fazla anlam sığdırılabildiğini gören Osamu Tezuka, bu tekniği takdir etmiş ve kullanmaya başlamış, adamcağız daha sonra kocaman gözlerin manga'lara özel bir şey sanılacağını tahmin edemezdi herhalde. Ancak dediğimiz gibi her manga kahramanının kocaman gözleri olacak diye bir şey yok. Bakın Sailor Moon'a. Şaka yapıyoruz, her şeye de hemen inanmayın canım, Sailor Moon koca gözlü kahramanlar mesire yeri gibidir.

Manga okurları, kadınlar, erkekler, bütün çocuklar, kız çocuklar ve erkek çocuklar için şeklinde beş gruba ayrılır. Duymuş olabileceğiniz örnekler verelim. Örneğin "Dragon Ball", erkek çocuklar için hazırlanan bir manga'dır.

"Marmalade Boy" ise genç kızlar için. "Akira" ve "Ghost in the Shell" erkekler için çizilmiştir. Gördüğünüz gibi erkekler bilim kurgu ve macera sever kuralı, Japonya'da da geçerli. "Mecha" da çok popüler bir manga alt türüdür. İnsanlar tarafından kullanılan devasa robotlar veya makinelerin başrolde olduğu bu manga türünde fantastik dizaynlar görmeniz olası, özellikle hayvan şeklindeki mecha'lar pek popüler.

Bazı manga sanatçıları omake denen işler de yayınlar. Bunları DVD'lerin ekstraları gibi düşünebilirsiniz. Zaten "omake", Japoncada ekstra anlamına geliyor.

Omake'ler bitmemiş, yayınlanmamış işler, hikâyeden çıkarılmış materyaller, deneme skeçleridir genellikle. Koleksiyon değerleri de vardır. Manga hayranlarının çizdiği işlere Dojinshi denir.

Bazı dojinshi'ler bir karakter için yazılmış yeni hikâyelerden bazıları içinde yepyeni karakterler barındırır. Bazı dojinshi'ler o kadar iyidir ki ufak yayınevleri tarafından basılır, Japonya'da sırf dojinshi çizen manga severlerin toplanması için yapılan zirveler vardır.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 üye

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.