Jump to content

En sevdiğiniz Gintama repliği ?


Misafir

Önerilen İletiler

Zura janai Katsura da!
Zura Kotarou

Yaşamını nasıl sonlandıracağını düşünerek vakit kaybetmektense, son ana kadar nasıl güzel yaşayacağımızı düşünmek daha iyi değil mi ?
Sakata Gintoki


Siz, Yato'nun kanı ve savaş alanları tarafından yutulmuşsunuz. Ben kendi savaş alanımı seçtim. Kanımla değil kalbimle ! Korumak istediğim şeyleri korumak için savaşırım.
Kagura

Bir arkadaşın ağladığında, sen de onlarla beraber ağlamalısın. Bir arkadaşının endişlendiği bir şey varsa sende onunlar beraber endişelenmelisin. Eğer bir arkadaşsan, onların her acısını paylaşmalısın. Ayrıca Shin-chan. bir arkadaşının yanlış bir yola saptığı bir zaman gelirse arkadaşlığınızı mahvedecek olsa bile, onu durdurmalısın. Bu gerçek bir bir samurayın arkadaşlığıdır.
Shimura Tae


Gözyaşları içinde yardım iste. Sümüklü burnunla yaslan bana. Ağlamak istediğin zaman ağla, gülmek istediğin zaman gül. Çirkin bir suratla ağladığında, senden daha çirkin bir suratla ağlayacağım. Miden patlayasıya kadar güldüğünde, ben daha fazla güleceğim. Böyle olması gerekiyor. Mücadeleyi bırakıp, temiz bir ölüm seçmek yerine... Zorluklarla mücadele edip, pis bir ölümü seçmek çok daha iyidir !!
Sakata Gintoki

Banzai:Arkadaşlarının hala yaşadığını mı düşünüyorsun? O patlamadan hayatta kalsalar bile biz çoğu şeye karşı hazırlıklıyız. Shinsengumi yok olacak.
Gintoki:Onları kurtarmak isteyen kim ki? Duramıyorum. Bedenime söz geçiremiyorum. Teller beni önden ve arkadan çekiyor. Öyle çok çekiyor ki, dayanamıyorum. Bir kolumu ya da bacağımı vereyim. Eti kesseler bile aramızdaki iğrenç bağı kesebilir mi?!

Sougo:Abla...Özür dilerim... Ben... işe yaramaz bir kardeşim. Neticede mutluluğunu elinden alan ben oldum. Özür dilerim. Özür dilerim...
Mitsuba:So-chan sorun değil. Sen çok sıkı çalıştın. Büyüdün... Büyüyüp harika bir adam oldun. Ve çok güçlendin.
Sougo:Abla... güçlü... değilim... ben
Mitsuba:Ardına bakmamalısın. Karar vermiştin değil mi? Sen, o gün kendi yolunu seçtin. Bu yüzden özür dilemene gerek yok. Ağlamana da gerek yok. Asla ardına bakmadın. Sadece önüne bakıp yürümeye devam ettin. Siz yürürken arkanıza bakmayı seviyordum. Hepiniz aksi, cüretkar ve görgüsüzdünüz. Yine de iyi olduğunuz için sizi seviyordum. Bu yüzden... Ben... çok mutluyum aslında. Çünkü sizin gibi harika insanları tanıyordum. Senin gibi... harika bir kardeşim vardı... So-chan... sen... benim gurur duyduğum kardeşimsin...

Hijikata:Çok acı yahu. Zehir gibi! Ne oluyor lan? O kadar acı ki gözlerimden yaş geldi.

Ben sadece sevdiğim kadının hayatta mutlu olmasını istedim. Kılıcının hakkıyla yaşayan bir adamın asla erişemeyeceği bir hayat. Normal bir adamla evlenip, herkes gibi çocuk sahibi olup normal bir hayat yaşamasını istedim. İşte hepsi bu.
Hijikata Toushirou

İkiniz de iyi dinleyin. Gözyaşları,derdi ve kederi alıp götürmeye bire birdir. Ama büyüdüğünüz zaman göreceksiniz ki bazı şeyler o kadar acı verir ki ağlamak bile fayda etmez. Bazı acı hatıralar vardır ki asla yitip gitmemelidir. Hakikatten güçlü olanlar ağlamak isterken gülenlerdir. Herkesin yanında gülerken onca acı ve kedere katlanırlar. Şimdi istediğiniz kadar ağlayabilirsiniz. Ama günün birinde ağlamayacak kadar güçlü bir samuray olmalısınız.
Obi Hajime

Hiç bir şeyi koruyamamak mı? Benim gibi kirli bir kılıç bile, hâlâ bir şeyleri koruyabilir!
Sakata Gintoki

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • 3 ay sonra...
  • Forum Admin

Gözyaşları içinde yardım iste. Sümüklü burnunla yaslan bana. Ağlamak istediğin zaman ağla, gülmek istediğin zaman gül. Çirkin bir suratla ağladığında, senden daha çirkin bir suratla ağlayacağım. Miden patlayasıya kadar güldüğünde, ben daha fazla güleceğim. Böyle olması gerekiyor. Mücadeleyi bırakıp, temiz bir ölüm seçmek yerine... Zorluklarla mücadele edip, pis bir ölümü seçmek çok daha iyidir !!

Sakata Gintoki

 

 

 

Kesinlikle bu replik Tsukuyo ya söylüyordu 

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • 4 ay sonra...

Uzun olduğu için spoiler içine aldım

1. Sahne

İkumatsu: Cidden... Anlaşılması zor bir insansın. İç çamaşırı hırsızları çok yaygınlar. Zaten orada olman bir hataydı, bu yüzden yaptığım şey için beni bağışla. Burası bir ramen restoranı olduğundan, sana verebileceğim tek şey bu. Ah, ben bu dükkanın sahibi, İkumatsu.
Katsura: Ben, Katsura. Soba'yı severim.
İkumatsu: Neden bana neyi sevdiğini söylüyorsun? Sana soba mı vermeliyim?! Soba istiyorsun ha?! Bunu geçersek, benim evimin önünde n'apıyordun sen?
Katsura: Hmm, şeydi... Kayboldum.
İkumatsu: Hee? Kayboldun ve kendini bir çatının tepesinde buldun. Cennete falan mı gitmeye çalışıyordun?
Katsura: Hayır, bu yanlış, bu yanlış. Öyle bir şey değildi. Sadece yolda duran insanlar benim düşmanlarım.
İkumatsu: Sen iç çamaşırı hırsızısın, değil mi?!
Katsura: Her zaman diğer insanlara söyleyemediğimiz bir iki şey olur. Sana sadece şunu söyleyeceğim. Ben kesinlikle şüpheli birisi değilim.
İkumatsu: Bir aynaya baksan, bütün şüpheli noktalarını göreceksin!
 
2. Sahne 
......
İkumatsu: Bayağı iyi iş çıkardın, değil mi?
Katsura: Ne demek istiyorsun? Olabilecek en iyi servisi vermeye çalıştım.
İkumatsu: Sen... bir ramen savaşçısı olmak istiyordun, değil mi?
Katsura: Evet, öyle bir şeydi. Benim ramenin yolunu arayan bir garson olduğumu söyleyelim.
İkumatsu: Ne garip bir adam... burnunu kendi başına belalı işlere sokuyor. Ama, sorun değil. Yağmurun durmasını da beklesen, ramen ustası olmak da istesen... veya yaraların iyileşene kadar bekliyor bile olsan... bir süre burada kalmana izin vereceğim.
Katsura: İkumatsu-dono...
İkumatsu: Sadece tek bir şey var... Benim sözümü dinlemelisin :)
(pişirilmeye hazır ramen tabağı ve içindekiler acı bir çığlık efektiyle gösterilir)
İkumatsu: Neden dalıp gittin? Daha çok çalışıp öğreneceğini söylememiş miydin?
Katsura: Eh, dünyada görmeseydim daha mutlu olacağım bir çok şey vardı. Mesela host clubların arka odaları veya erkek arkadaşının cep telefonundaki kısa mesajlar...
İkumatsu: Ne demeye çalışıyorsun?(!)
Katsura: Hiç, önemli bir şey değil, cidden.
 
3. Sahne
Katsura: Ah, içki mi? Çok düşüncelisin.
İkumatsu: Arada bir. Sanırım bunu her gün çalışmanın karşılığında bir teşekkür olarak görebilirsin. İşte, çalışmaların için teşekkürler.
Katsura: Hm? Bu...
İkumatsu: Anlıyor musun? Biraz savurgan olmaya karar verdim. Hmm, çok lezzetli! Yohei Sake'sinden bekleneceği gibi. Gerçekten harikalar.
Katsura: Lezzetli, ha...? Bir süredir düşünüyordum aslında, ama İkumatsu-dono'nun ramen dükkanı...
İkumatsu: Bir şeyler eksik gibi.
Katsura: Ha?
İkumatsu: Eksik bir şeyler olduğunu biliyorum.
Katsura: O zaman neden eksik olanı koymuyorsun?
İkumatsu: Düşündüğün kadar kolay değil. Eksik olan şeyi doldurmak... Bu ağır...
Katsura: Hmm? ..Eğer farkındaysan, daha fazla söylemene gerek yok... Ama hep derler ya... Cehalet bir kutsamadır.
İkumatsu: Hayır, bu yanlış bir laf. Bunun farkındayım. Hem sen şimdi daha fazla söyleme demedin mi?
Katsura: Bir at budizmi anlayamaz.
İkumatsu: Sen ne söylüyorsun? Benim bir at olduğumu mu söylüyorsun? Benim?
Katsura: Bir taşın tepesinde üç yıl.
İkumatsu: Taşın tepesindeyken ne oluyor? Güzel bir şey mi yoksa ne? Her neyse... konudan kayıyoruz.
Katsura: Eh, işte böyle. Demek istediğim şuydu ki...
İkumatsu: Biliyorum... Böyle devam edemeyeceğim...
Katsura: İkumatsu-dono...
İkumatsu: Kocam...
Katsura: Hm?
İkumatsu: Bir Jouishishi tarafından öldürüldü.Bana birlikte Edo üzerindeki en iyi ramen dükkanını açacağımıza söz vermişti. Ama bir kazaya karıştı. Hepsi gitti... Diğerlerini incitmekten çekinmiyorken, bir ülkeyi kurtarmaya çalışmak tamamen saçma değil mi? Renkli kelimeler kullanıyorlar ve ne isterlerse yapıyorlar. Ama aslında kaçı ülkeyi gerçekten kurtarmak istiyor? Eğer gözlerinin önündekini kurtaramıyorlarsa, bir ülkeyi kurtarmalarına imkan yok. Yemişim Shishi'yi. Yemişim samurayları. Nefret ediyorum...
 
4. Sahne
....
Katsura: Görünüşe göre konuşacak fazla vakit yok. İkumatsu-dono... bana bir çok şekilde yardım ettiniz. Ayrıca... Üzgünüm.
İkumatsu: Biliyorum.
Katsura: Hm?
İkumatsu: Ben de senin gibiyim. Yerde yatan bir adamı orada bırakacak kadar yetenekli değilim. Bir aptalım. Bu yüzden özür dileme.
Katsura: Anlıyorum. O zaman sadece şunu söyleyeyim...

Katsura-İkumatsu: Arigato :)

KP6pr8.png

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Zura ja nai Katsura da

 

Dondake

 

Gintoki- Gya gya yakabaşinde

 

Sen beni ışığımı söndüremezsin benim içimde özel bir çakmak var, asla söndürülmeyecek bir çakmak, onlar olduğu sürece ne kadar söndürürsen söndür her seferinde alevleneceğim. Senin gibi birisi alevlerimizi söndüremez.

 

Kagura- Aru, daijobuaru

 

Sougo- Hijikata-san shinde kudesei

 

Gintoki- Çikolata istiyoom aşk meşk istemez şeker bana yeter.

 

Hijikata- Bir an evvel Grillin'i bulalımda sigaramı içeyim artık.

 

Kagura- Sonsuza kadar Yoroyuza'da kalıcam.

Otae- Araa Kagura Gintoki'yle mi evlenmeyi düşünüyorsun

Kagura- Kim o manyağa varır kaynanam gibi başımda söyleniyor her gün aynı yumurtalı pilavı yapıyormuşum diye.

 

Yamazaki- Anpaann

 

Okita- China Girl özür dilerim

Kagura- Anladıysan problem yok.

 

Shinpachi- Karbonhidrat manyağımıyız biz niye pilav yanında ekmek yiyorsunuz.

 

Gintoki- Shinpachi Kagura yorozuya na chikara miseskete yaro jana

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 üye

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.