Jump to content

En Üzüldüğünüz An!


Lacky

Önerilen İletiler

Çoğunuzun üzüldüğü nokta yemek ve anime :D Forumcak tembel tenekeyiz :D

 

Ben size bir olay anlatayım; bu olay 2 hafta önce başıma geldi...

 

Dahiliye stajındayım.. Gastroenteroloji (sindirim sistemi bilimi) bölümünün servisine geçtim toplamda 22 hastası var.. Benim servise geçtiğim hafta servisteki asistan doktoru akademik izinlerden ötürü polikliniğe aldılar.. Asistan sayısı yetersiz olduğu içinde 2 haftalık yeni gelen (laf aramızda benden daha bilgisiz olan) bir asistanla 1 hafta servisi idare etmek zorunda kaldım... Bu sırada servise siroz hastası bir amca yatırdılar.. Amcanın hastalığı son evresindeydi ama durumu gayet iyiydi.. Şimdi olayı anlamanız için biraz hastalıktan bahsetmem gerekir.. Siroz hastalığında yemek borusundaki damarlarda genişleme olur ve bu genişleme damar duvarında zayıflık yaptığı için kanamalara sebep olur.. Hasta midesine kanadığı için kan midesinde sindirildiği için siyaha dönüşür ve hastanın büyük abdesti zift gibi simsiyah olur. Kanın değerini gösteren şeye hemoglobin denir bu hasta da iki günde hemoglobini ilerleyen bi vaziyette düştü.. Normalde yetişkin bir erkekte en az 14 olması gereken hemoglobin 3. günün sabahında 0.3 ölçülmüştü.. Bizim yerimizde daha tecrübeli bir doktor olsaydı (ki benim hukuki bir sorumluluğum yok çünkü ben daha tecrübesiz bir öğrenciyim) o adamın yemek borusundan kanadığını tahmin edip hastaya büyük abdestinin rengini sormuş olsaydı o amca önce yoğun bakıma kaldırılıp sonra da ölmezdi.. Ya da daha uzun bir ömrü olurdu diyeyim... Kanaması çok geç farkedildi girişimsel tedavi uygulandı ama çok geçti.. Siroz hastalığı eninde sonunda karaciğer nakli yapılmadığında ölümle sonuçlanır ama o amcanın erken ölümesi akademik izinlerin dolayısı ile bizim suçumuzdu... Olayın etkisini yeni yeni atlatıyorum hani kendime benim bir sorumluluğum yok diyorum ama vicdan olarak öyle değil işte... Her insan doktor olabilir ama iyi doktorluğu herkes yapamaz.. 4 ay sonra mezun olacağım çok geç olarak seçtiğim mesleği sorgulamaya başladım.. Sanırım korkuyorum.. Korkumdan ötürü bu mesleği yapmak istemiyorum...

 

bunu gecenin bu vakti niye anlattım bilmiyorum ama size tavsiyem ailenizde allah korusun ciddi bir hastalığı olan varsa tedavi gördüğü hastaneyi ince eleyip sık dokuyarak seçmesidir... Bu ülkede bir doktora öğretmene polise şiddet uygulayan kesim varsa sebebi % 60 sistem %30 u halkın eğitimi % 10 u da o mesleğin kendisidir

Gece gece üşenmeyip bunları anlatmışsın,ben de hep merak etmişimdir doktorun bi hastası vefat ederse nasıl atlatıyor bu durumu diye meğersem hemen atlatamıyormuş.Amcaya üzüldüm Allah Mekanını cennet eylesin.Doktorluk zor iştir ya.:(

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Yanıtlar 70
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Çoğunuzun üzüldüğü nokta yemek ve anime :D Forumcak tembel tenekeyiz :D   Ben size bir olay anlatayım; bu olay 2 hafta önce başıma geldi...  

Dondurma kabının içinden yaprak sarması çıkması :D

Dün akşam çekmeceyi açıp sadece balık kraker kaldığını görünce çok üzülmüştüm mesela..

Çoğunuzun üzüldüğü nokta yemek ve anime :D Forumcak tembel tenekeyiz :D

 

Ben size bir olay anlatayım; bu olay 2 hafta önce başıma geldi...

 

Dahiliye stajındayım.. Gastroenteroloji (sindirim sistemi bilimi) bölümünün servisine geçtim toplamda 22 hastası var.. Benim servise geçtiğim hafta servisteki asistan doktoru akademik izinlerden ötürü polikliniğe aldılar.. Asistan sayısı yetersiz olduğu içinde 2 haftalık yeni gelen (laf aramızda benden daha bilgisiz olan) bir asistanla 1 hafta servisi idare etmek zorunda kaldım... Bu sırada servise siroz hastası bir amca yatırdılar.. Amcanın hastalığı son evresindeydi ama durumu gayet iyiydi.. Şimdi olayı anlamanız için biraz hastalıktan bahsetmem gerekir.. Siroz hastalığında yemek borusundaki damarlarda genişleme olur ve bu genişleme damar duvarında zayıflık yaptığı için kanamalara sebep olur.. Hasta midesine kanadığı için kan midesinde sindirildiği için siyaha dönüşür ve hastanın büyük abdesti zift gibi simsiyah olur. Kanın değerini gösteren şeye hemoglobin denir bu hasta da iki günde hemoglobini ilerleyen bi vaziyette düştü.. Normalde yetişkin bir erkekte en az 14 olması gereken hemoglobin 3. günün sabahında 0.3 ölçülmüştü.. Bizim yerimizde daha tecrübeli bir doktor olsaydı (ki benim hukuki bir sorumluluğum yok çünkü ben daha tecrübesiz bir öğrenciyim) o adamın yemek borusundan kanadığını tahmin edip hastaya büyük abdestinin rengini sormuş olsaydı o amca önce yoğun bakıma kaldırılıp sonra da ölmezdi.. Ya da daha uzun bir ömrü olurdu diyeyim... Kanaması çok geç farkedildi girişimsel tedavi uygulandı ama çok geçti.. Siroz hastalığı eninde sonunda karaciğer nakli yapılmadığında ölümle sonuçlanır ama o amcanın erken ölümesi akademik izinlerin dolayısı ile bizim suçumuzdu... Olayın etkisini yeni yeni atlatıyorum hani kendime benim bir sorumluluğum yok diyorum ama vicdan olarak öyle değil işte... Her insan doktor olabilir ama iyi doktorluğu herkes yapamaz.. 4 ay sonra mezun olacağım çok geç olarak seçtiğim mesleği sorgulamaya başladım.. Sanırım korkuyorum.. Korkumdan ötürü bu mesleği yapmak istemiyorum...

 

bunu gecenin bu vakti niye anlattım bilmiyorum ama size tavsiyem ailenizde allah korusun ciddi bir hastalığı olan varsa tedavi gördüğü hastaneyi ince eleyip sık dokuyarak seçmesidir... Bu ülkede bir doktora öğretmene polise şiddet uygulayan kesim varsa sebebi % 60 sistem %30 u halkın eğitimi % 10 u da o mesleğin kendisidir

 

 

içime öküz çöktü ya  <_<  

 

ben kolay kolay üzülmem en son üzüldüğüm zamanıda hatırlamıyorum  -_-  bazen kendime çok mu umursamazım diyorum ama böylesi daha iyi bence  -_-

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Okula giderken yaşlı bir teyze var her sabah bizle aynı saatte kalkıyor mendil satıyor yanından geçerken her seferinde üzülüyorum...açıkçası bana çok sorun olmaya başladı son zamanlarda yardım olarak yapabileceklerimin sınırlı olması kafamı çok bozuyor...

 

Doktorluk konusuna gelirsek öğretmenlik gibi benim için kutsal birşeydir yeri ayırıdır zaten bu 2 mesleğe saygım vardır...öğretmenlik ve doktorluk bir insanın hayatını elinde tutmak demektir...ayrıca bence Amygirl sen devam et bu olay senin pes etmeni değil hırslanmanı gerektirmeli eğer hiç bir vicdan hissetmeseydin bırak derdim ama vicdanın varsa bence senden çok iyi bir doktor olur...

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Forum Admin

 

 

Doktorluk konusuna gelirsek öğretmenlik gibi benim için kutsal birşeydir yeri ayırıdır zaten bu 2 mesleğe saygım vardır...öğretmenlik ve doktorluk bir insanın hayatını elinde tutmak demektir...ayrıca bence Amygirl sen devam et bu olay senin pes etmeni değil hırslanmanı gerektirmeli eğer hiç bir vicdan hissetmeseydin bırak derdim ama vicdanın varsa bence senden çok iyi bir doktor olur...

 

Çok daha başka şeyler de var ya.. Derim mesele bu mesele :D

 

Hımm çok üzüldüğüm birkaç olaydan birisi: En yakın arkadaşlarımdan birisi geçen sene doğum günümü kutlamamıştı :(

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Çoğunuzun üzüldüğü nokta yemek ve anime :D Forumcak tembel tenekeyiz :D

 

Ben size bir olay anlatayım; bu olay 2 hafta önce başıma geldi...

 

Dahiliye stajındayım.. Gastroenteroloji (sindirim sistemi bilimi) bölümünün servisine geçtim toplamda 22 hastası var.. Benim servise geçtiğim hafta servisteki asistan doktoru akademik izinlerden ötürü polikliniğe aldılar.. Asistan sayısı yetersiz olduğu içinde 2 haftalık yeni gelen (laf aramızda benden daha bilgisiz olan) bir asistanla 1 hafta servisi idare etmek zorunda kaldım... Bu sırada servise siroz hastası bir amca yatırdılar.. Amcanın hastalığı son evresindeydi ama durumu gayet iyiydi.. Şimdi olayı anlamanız için biraz hastalıktan bahsetmem gerekir.. Siroz hastalığında yemek borusundaki damarlarda genişleme olur ve bu genişleme damar duvarında zayıflık yaptığı için kanamalara sebep olur.. Hasta midesine kanadığı için kan midesinde sindirildiği için siyaha dönüşür ve hastanın büyük abdesti zift gibi simsiyah olur. Kanın değerini gösteren şeye hemoglobin denir bu hasta da iki günde hemoglobini ilerleyen bi vaziyette düştü.. Normalde yetişkin bir erkekte en az 14 olması gereken hemoglobin 3. günün sabahında 0.3 ölçülmüştü.. Bizim yerimizde daha tecrübeli bir doktor olsaydı (ki benim hukuki bir sorumluluğum yok çünkü ben daha tecrübesiz bir öğrenciyim) o adamın yemek borusundan kanadığını tahmin edip hastaya büyük abdestinin rengini sormuş olsaydı o amca önce yoğun bakıma kaldırılıp sonra da ölmezdi.. Ya da daha uzun bir ömrü olurdu diyeyim... Kanaması çok geç farkedildi girişimsel tedavi uygulandı ama çok geçti.. Siroz hastalığı eninde sonunda karaciğer nakli yapılmadığında ölümle sonuçlanır ama o amcanın erken ölümesi akademik izinlerin dolayısı ile bizim suçumuzdu... Olayın etkisini yeni yeni atlatıyorum hani kendime benim bir sorumluluğum yok diyorum ama vicdan olarak öyle değil işte... Her insan doktor olabilir ama iyi doktorluğu herkes yapamaz.. 4 ay sonra mezun olacağım çok geç olarak seçtiğim mesleği sorgulamaya başladım.. Sanırım korkuyorum.. Korkumdan ötürü bu mesleği yapmak istemiyorum...

 

bunu gecenin bu vakti niye anlattım bilmiyorum ama size tavsiyem ailenizde allah korusun ciddi bir hastalığı olan varsa tedavi gördüğü hastaneyi ince eleyip sık dokuyarak seçmesidir... Bu ülkede bir doktora öğretmene polise şiddet uygulayan kesim varsa sebebi % 60 sistem %30 u halkın eğitimi % 10 u da o mesleğin kendisidir

Amygirl

Mesleğin gereği kaçınılmaz sayılabilecek bir olay yaşamışsın. Eğer ''bir şeyler yapabilirdim'' düşüncesindeysen şunu söyleyeyim sonuçta adam artık hayatta değil ve hayatta olmayan birisinin için yapılabilecek en güzel şeylerden biri de bence hayır duasında bulunmaktır. Vicdani rahatsızlık duyuyorsan hem sen daha iyi hissedesin hem de varsa günahların bağışlanmasına vesile olabilirsin. Öte yandan Alucard reyizin bir sözü vardır seni öldürmeyen şey seni güçlendirir diye. Yaşadığın olay her ne kadar üzücü olsa da çok önemli bir hayat ve meslek tecrübesi. Umarım bir doktor olarak deneyimsiz olduğun bir dönemde yaşadığın bu ve benzeri bir olayı Allah'ın izniyle deneyimli olacağın bir dönemde yaşamazsın.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Forum Admin

Amygirl

Mesleğin gereği kaçınılmaz sayılabilecek bir olay yaşamışsın. Eğer ''bir şeyler yapabilirdim'' düşüncesindeysen şunu söyleyeyim sonuçta adam artık hayatta değil ve hayatta olmayan birisinin için yapılabilecek en güzel şeylerden biri de bence hayır duasında bulunmaktır. Vicdani rahatsızlık duyuyorsan hem sen daha iyi hissedesin hem de varsa günahların bağışlanmasına vesile olabilirsin. Öte yandan Alucard reyizin bir sözü vardır seni öldürmeyen şey seni güçlendirir diye. Yaşadığın olay her ne kadar üzücü olsa da çok önemli bir hayat ve meslek tecrübesi. Umarım bir doktor olarak deneyimsiz olduğun bir dönemde yaşadığın bu ve benzeri bir olayı Allah'ın izniyle deneyimli olacağın bir dönemde yaşamazsın.

 

Sağ olasın... Ben de öyle düşünmeye çalışıyor ve öyle umuyorum :)

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 üye

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.