Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 03/24/13 tüm alanlarda

  1. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin düzenlediği Japon Kültürü Tanıtım Haftası adlı program çok ilginçti. (Özellikle Tekirdağ'da böyle bir etkinliğin olacağını beklemiyordum.) Programdaki etkinlikler çok dikkat çekiciydi. Hatta okuldan kaçmama değdi. (İzin alarak kaçtım tabi ^_^) Japon bir bayanla tanıştık. Adı Nana. Kendisi bir Türk ile evli. Bu yüzden bayağı iyi Türkçe konuşuyor. Programda Japonlara yardım ediyordu. Eşi ise programın sunumunda görev aldı. Böyle bir program hazırladıkları için Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri Edebiyatı Bölümü'ne teşekkür ediyorum... Tarih: 22 Mart 2013 Yer: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Piramit Salon Saat: 10.00 - 12.30 (Sabah programı) ve 14.00 - 16.00 (Öğleden sonra programı) Sabah Programı: - Dört Mevsim ve Memleketim Şarkıları: 1. Soshunbu (İlk Bahar Sevgisi) 2. Natsu no Omoide (Yaz Hatırası) 3. Sato no Aki (Sonbaharda Memleketim) 4. Fuyu no Yoru (Kış Gecesi) 5. Furusato (Memleket) - Seiobo no Tiyatrosu Şarkısı - Shigin Tarzı Şarkı - Piyano ve Melodiyon resitali: 1. Tsuki no Sabaku (Ay Çölü) 2. Kaasan no Uta (Annem Şarkısı) 3. Hana (Çiçek) 4. Kosmos (Kozmos Çiçeği) - Taisho Koto (Geleneksel Japon Müzik Enstrumanı): 1. Sakura-Sakura (Kiraz Çiçeği) 2. Gion Kouta (Gion Şarkısı) 3. Nada Soso (Göz Yaşları) - Japon-Kore-Çin Geleneksel Kıyafet Defilesi - Japonca Şarkılar (Koro): 1. Hamabe no Uta (Sahil Şarkısı) 2. Nada Soso (Göz Yaşları) 3. Miagete goran Yoru no Hoshio (Gökyüzündeki Yıldızlara Bak) Öğleden Sonra Programı: Eş zamanlı iki tanıtım yapılacaktır. Büyük Salon: - İkebana (Çiçek Düzenleme Sanatı) - Sado (Çay Sanatı) - Furoshiki (Bohça Sanatı) - Shodo (Kaligrafi) Küçük Salon: - Origami (Kağıt Katlama Sanatı) - I-Go (Go Oyunu) - Shogi (Uzakdoğu Satrancı) - Othello (Othello Oyunu) Aynı anda 2 program olunca malesef sadece bir tanesine katılabildim ve katıldığımdan da çok memnunum (Büyük salondaki programa katıldım.). İlk önce çiçek düzenleme sanatını gördük. Bir saksının içinde çubuklar var. Çiçeğin sapının alt kısmının ortasından ikiye ayırıp o çubuklara saplıyorsun. Bu şekilde çiçekler düz durmuş oluyor. Tabi bu geniş ve büyük saksılar için geçerli. Bir de tabağa benzeyen saksılar var. Onlar için de saksının içine çivili tahta koyuluyo ve çiçekleri çiviye saplıyorsunuz. Çay sanatı bana göre içlerinde en güzeliydi. Çay içmeden önce lokum yiyiyorsunuz. (Şeker yerine lokum kullanılıyor, çay şekersiz içiliyor.) Bizim lokumdan farkı kırılabilir yani daha sert bir lokum olması. Binevi şeker gibi. Lokumu ağzınıza attığınızda yumuşacık oluyor. (Tadı çok güzel.) Çayı içmeden önce çay bardığının altından sol elimizle tutup saat yönünde 2-3 defa çeviriyoruz. Sonra 3 yudumda çayı bitirmemiz gerekiyor. Son yudumda biraz şapırdatmalıymışız ki bu onlara çayı beğendiğimizi ifade ediyor. Çay bitince gene sol elimizde bardağın altından tutup içtiğimiz yeri elimizle silip bardağı saat yönünde 3 defa döndürüp masaya bırakıyoruz. İlk bakışta insana biraz tuhaf geliyor ama insan zamanla alışır, değil mi? Bize ikram ettikleri çaya Green Tea diyorlardı. (Yeşil çay anlamına gelse de bizim bildiğimiz yeşil çaya benzemediği için orijinal adıyla kullandım.) Denemenizi tavsiye ederim, çok güzeldi. Ayrıca çayı herkesin önünde bir masaya oturarak içiyorsun. Bu masadaki konuşmaları sizinle paylaşmak istiyorum. (Orada Japoncayı az çok konuşabilen kişilerin ben ve en yakın arkadaşım olduğunu da not edeyim.) Çay içtikten sonra Arkadaşım: Honto ni oishi des. Arigatou Gosaimasu. Nana: Oww... Sugoii! Çay içtikten sonra Ben: Oishii!! Seyirciler: Alkış. Eski Japon başkanlarından Hosokova Monihiro tarafından yazılmış bir yazı. Japonlar için çok değerli. (Orada da pek elletmediler.) Anlamını tam olarak çeviremiyorlar. Fakat kısaca "Doğada bulunan tüm varlıklar eşittir." diyebiliriz. Bohça sanatında ise kare bir örtüyle yapılabilecek çantaları gösterdiler. Hem kullanışlı hem de sevimli bir çanta yapıyoruz. Kaligrafi de ise Japoncada 3 alfabe olduğunu ve bu 3 alfabeye göre yazı örnekleri gösterdiler. Japonlar, Türkiye'ye Toruko diyorlar. (Çok sevimli!!) Bu yazıları yazarken çok sakin olmamız gerekiyormuş ve kaligrafideki yazıları yazmak için kömür ile suyu karıştırıyorlar. İsteyenler kaligrafi yazan bayana gidip istedikleri yazıları yazdırdılar. (Ben de onlardan biriyim.) "Türkiye" yazıyor. Program sonunda isteyenler kimono deniyebiliyordu. Ben de giymezsem olmaz. Kimono çok rahattı. (Bel kısmına bağlanan kemer hariç.) Soldan en baştaki kıyafet Kore'nin geleneksel kıyafeti, ikinci ise Çin'in geleneksel kıyafeti, geri kalanlar ise Japonların kimonoları. Not: Bu yazıyı yazmam biraz uzun sürdüğü için özür dilerim. Cuma günü yazamadım, çok yorgundum. Dün bilgisayara geçemedim, sınav vardı. Öğrenci hayatı işte. :D Bu programı kaçırdım diye üzülen varsa erkenden söyleyemediğim için özür diliyorum... Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Piramit Salonunda 27 Mart 2013 tarihinde "Japon Geleneksel Müziği Koto - Shamisen ve Çello Konseri" olacaktır. İsteyenler katılabilir.
    2 points
  2. en iyi anime diye birşey olamaz ama oscar ödüllerinde nasıl bazı şeylerin en iyisi seçiliyor onun gibi birşey olabilir işin bence kısmına gelicek olursam çizim konusunda en iyisi one piece ve bleach diyebilirim bleach karakter tasarımları ile ön plana çıkıyor one piece ise animesi erken başladığı için efektleri kötü(efekte çizim diyen bir milletiz :( )kana susamışlığını giderme açısından gantz iyidir. Onun dışında karanlık fantastik romantzim bu dalarda kısa seriler olduğu için çok iyi eserler vardır mesela bir fma ile death note ayıramam. Neyse bulduğum bir resmi anketi paylaşıyım Mangahelpers sitesinde yapılan anket sonuçlarını paylaşmaya geldim Anket sadece bu yıl çıkan mangaları değil, bütün(biten yada devam eden) mangaları kapsamaktadır. En İyi Başrol Erkek Karakter Berserk serisinden: Guts / Gatsu En İyi Yardımcı Erkek Karakter Death Note serisinden: “L” Lawliet En İyi Başrol Kadın Karakter Claymore serisinden: Clare/Claire En İyi Yardımcı Kadın Karakter Fullmetal Alchemist serisinden: Major General Olivier Mira Armstrong En İyi Shoujo Manga Fruits Basket En İyi Shounen Manga One Piece En İyi Josei Manga Nodame Cantabile En İyi Seinen Manga Berserk En İyi Saç Stili Bleach En İyi Kostüm Dizaynı Bleach En Kötü, Zalim ve Alçak Karakter Berserk serisinden Griffith En İyi Kavga Naruto Serisinden: Naruto vs. Pain En İyi Öpüşme Naruto serisinden: Naruto vs. Sasuke En İyi Renkli Sayfa Bleach Chapter 416: Deicide 18 (The End) En İyi Double-Spread(2 sayfalık çizim galiba ) Berserk The Eclipse from Vol.27 page 44 En İyi Bölüm One Piece Chapter 398 - Declaration of War En İyi Çift Fullmetal Alchemist Ed x Winry En İyi Karakter Kadrosu One Piece En İyi Artwork(Çizim) Vagabond En İyi WTF(Şok Edici An) One Piece One Piece serisinde Duval karakterinin yüzünün açığa çıkması (Bölüm 494/ Sayfa 19) En İyi Plot-Twist(bu deyimin tam karşılığı yok, o yüzden Ekşisözlükten yardım aldım: "Filmlerde tam herşeyi anlamışken "haydaa, nooldu şimdi??" dedirten, olanların aslında hiç de göründüğü gibi olmadığını ortaya çıkararak insanı allak bullak eden olaylardır. Bazı filmleri güzel yapan özellik bunlardır One Piece En İyi Yeni seri Sakaki Kenji'nin mangası Enigma VE son olarak; EN İYİ MANGA One Piece zaten shoenen türünde one piece in ezici bir üstünlüğü var adam yapıyor hacı birşey diyemem ama veritasın hiç ödül almaması dokundu ne diyeyim
    2 points
  3. SAO haketmiyor o ödülleri. anlaşılan Twilight gençliği Japonya'yı da ele geçirmiş -.- edit: düşündüm de SAO "En İyi Orijinal Hikaye" değil de "En İyi Orijinal Fikir" ödülü olsa alabilirmiş mesela. ya da "En İyi Orijinal Fikir Nasıl Para Musluğuna Çevrilir" falan.
    1 point
  4. Okudum, ellerine sağlık çeviri güzel olmuş. Keşke daha kaliteli bir manga olsaydı buna da daha iyi bir scan mi diyorlar mangacılar bilmiyorum pek. :D Ben izleyeli çok oldu isimleri unutmuşum.
    1 point
  5. En sonunda Teito bize bir iyilik yapar da Ayanami'yi öldürür diye bekleyip de sonunda mors olduğum animenin mangasını çevirdiğin için çok teşekkürler ^_^ . Sonu güzel bitmediği için anime içime oturmuştu. Umarım manga beklentilerimi karşılar. :D
    1 point
  6. Yapabilirsen takipçin olur bayağı :) Benimde lideri olduğum bir çeviri grubum var. Edit de Çeviri de yardım lazım olursa mesaj at yardım edebileceğim her konuda yardım ederim. Kolay gelsin şimdiden :)
    1 point
  7. şikayetin genel olarak çizimler şöyle açıklayayım ben bir çizerim bu arada manga olarak söylüyorum one piece en iyi çizime sahip mangalardan biridir japonya 2 yıllık eğitim veren anime okulu var one piece çizim ölçüleri tamamen farklı olduğundan onun için ayrı eğitim verilir. anime olarak çok eskiden başlayan daha bilgisayarda animasyon yapılmaya yeni yeni başlanmış one piece çizim olarak kendine özgü olduğundan ona uygun bir çizer grubu bulunamadı anime için 10-20 kişilik bir ekip toplanır bilmeyenler için söyleyeyim çizer grubları sık sık değişti buda anime nin çizimleri tam oturmadı demek zamanla gelişti tabi ama mangasında ki çizimler animeye yansımadı bir türlü çizer ekibi oturduğu zaman ufak ufak değişiklikler olsa da çizimleri şu an akıcı bir ara oda bir raportajda liste başı olmanın sırrı diye bir soru sorulmuştu bilmeyenler için one piece açık ara farkla 2. ile 3-4 kat fark atarak her yıl 1. olur (manga satışları) ilk olarak izleyici kitlesi ele alındı ilginç olarak bir shoenen seri olmasına rağmen çocuklar tarafından okunmadığı yetişkin insanlar tarafından okunduğu hatta 50+ %13 gibi bir kitleye sahip olduğu görüldü. op izlemedim niye izleyeyim? ilk önce shoenen serinin ne olduğunu açıklayayım genel bir kitleye hitap eder o yüzden mesela adamın böğrüne kılıcı soktu kan geldi kan gözükse de o böğrüne soktuğu anı göstermez arkadan gösterir veya kolu kopar koptuğu yerden göstermez. Shoenen bir seri de kural karizmatik bir erkek başrol şirin bir bayan karakter nefret edilesi bir kötü karakter bundan sonra işlediği konu önemli değil bu türün ilk öncüsü dragon ball dır.(bakumanda ayrıntılı anlatıyor özet geçtim) peki OP'un farkı ne? OP konu itibari ile bir felsefeyi işler imkansızı hayal et imkansız için yaşa luffy güçlü bir iradeye sahip aptal pervasız bir karakterdir. Yediği şeytan meyvesi ona lastik gücü vermiştir. Yediği meyve tür olarak güçsüzdür bir logia hasar almazken luffy zarar ala bilir logia= herhangi birşeyle ona hasar veremezsin mesela buz olur ateş olur yıldırım olur ışık olur darbeler işlemez yani bu onları üstün kılar luffy'nin hayali korsanlar kralı olmaktır bunun için tayfa toplar ve grand line adlı denize yelken açar bu öyle bir denizdir ki şeytan meyvesi burda basit kaçar pusula burada işlemez bu denize özgü bir seyir belirleyici kulanmak gerekir bu adanın yaratığı manyetik alana tepki veren bir aletir. Luffy ve tayfası one piece adlı hazineyi bulmak için grand line sonuna varmak zorundadır ama 20 yıldır bunu başaran olmamıştır çoğu kişi one piece hazinesinin varlığına inanmaz bu hazine bulana herşeyi vaat eder güç şöhret para şu an 585 de olsa da hikaye yeni yarılanmıştır. Luffyden kat ve kat güçlü korsanlar vardır. Yine de bunların karşısına geçip korsanlar kralı olacağım demeye cesareti vardır. Bunu cidiye alan olmaz gülüp geçerler luffy de inanılmaz bir iştah vardır denizci taburunun 1 ayda yediği etti bir öğünde yer :D ben hayla farkı ne anlamadım? konu bütünlüğü bleach gibi bir konu bitince hemen yeni konuya geçip sanki yeni bir seri başlamış imajı vermezler veya naruto gibi final yapıp 2. seriye başlamamıştır. hiç bir zaman oda tökezlememiştir hikayenin dışına çıkmaz ilk bölümde 585. bölümü de planlamıştır. ekleme yapıcak olursak naruto 6-8 milyon arası satarken bu ortalama neden 30 milyon satıyor cevabı basit izle anlarsın. uzun yazıyorum cevaplanmayan soru kalmasın diye lütfen okuyun
    1 point
  8. -spoiler- emin ol ilk defa böyle birşey duyorum bölümleri atlaya atlaya izlediğinden olmuş diye bilirim one piece belirli bir çizgide ilerliyor eğer bir bölümü bile atlasan ilerde olan bir olay sanki ortasından izliyormuş gibi olursun açaıcak olursam 70de görülen balina 400de hikayesi anlatılır alabastada adı geçen antik silah balık adam adasındaki antik silah franky nin enies loby de olan antik silah geçen sorduğum sorulara göre konuşacak olursam atladığın bölüm sayısı ciddi sıkılman normaldir yani one piece de olay örgüsü nasıl ilerliyor diye sorarsan senin dediğin gibi değil tam olarak grand line girdikten sonra balinanın gözükmesi prenses vivinin bahsetiği kele avcıların adası nın adı geçti hemen arkasından o adaya gittiler orda crocodille adı geçti vivi nin hikayesi ortaya çıktı eski çağdaki bir adaya düştüler hemen arkasından orda elbaftan gelen devleri devlerin gelenekleri(önemli) ora da mr.3 ile karşılaştılar eski çağ olan bir ada olduğu için orda nami bir sinek tarafından ısırıldı hastalandı doktorları ile ünlü olan davul adasıma gittiler vivi yanlarında tabi davul adasında chooper ortaya çıktı bunların hepsi 40 bölümde falan oldu. Chooper tayfaya katıldıktan sonra(çok acıklı bir hikayesi vardır ) sonunda alabastaya yola çıktılar alabasta biraz uzundu çünkü yeni karakterler vardı ACE göründü fiiler girdi araya robin gözükdü crocodile destekçileri olan mr.1 mr .2 göründü bunları tanıtmalarının sebebi ilerde de hikaye de olucak olmalarıydı. Neyse uzatmadan mr.1 yenen zoro 60 milyon beli ödüle sahip oldu crocodile deviren ama devlet tarafından smoker olarak gösterildi. Smoker hatta orda boq yemelerini söyle falan luffy 100 milyon beli oldu alabasta bittikten sonra seyir gökyüzünü gösteriyordu ora da yalancı diye ünlenmiş bir adam vardı onun hikayesi geçti torununun altını araması yukarıdan gemi düşmesi(böyle ayrıntılı anlatıyorum çünkü atlaya atlaya izlemişsin) korsanların olduğu adaya gitmeleri orada kara sakal ile diyoloqu oldu ondan sonra gökyüzü adasına gittiler başı sıkıcı olsa da mükemel bir arc tı 50 bölüm önce gizemde kalan hikayeyi bağladılar öyle müthiş bağladılar şimdi orayı baştan sona eksiksiz izlemeyen biri o arc ın mükemeliğini anlayamaz one piece dediğim gibi tek çizgide gidiyor. Gökyüzü adasında robinin tablete gol d roger'ın adını okuması oranın eski kamisinin gol d roger ile arkadaş olması ora da gol d roger ın kim olduğu bilinmiyor tabi orda kami enel luffy lasit olduğundan enel bu arada en güçlü logia türü meyveyi yemiş olan biri yıldırım ama luffy lasitk olduğundan etkilenmiyor. Gökyüzü adası bitikten sonra uzun adasına gidiyorlar kısa sürüyor bu arc water 7'e yola çıkıyorlar uzun adasında amiral adı gelmedi buz olan :D ile karşılaşıyorlar luffy nin dedesinin adı geçiyor can borcum var falan diye robini kötülüyor luffy'e robin ile luffy'i donduruyor ama öldürmüyor bahışlıyor canlarını water 7 de robin bilinmeyen bir nedenden tayfadan ayrılıyor cp9 adında bir örgüt yüzünden vesayre vesayre antik silahın adı geçiyor franky gözüküyor robin hakında gerçeği öğrenince onu kurtarmaya enies loby adlı hapsihaneye gidiyorlar orada savaş çıkartıyorlar hükümetin bayrağını yakıyorlar robini geri alıyorlar lufy nin değeri 300 milyon'a çıkıyor yeni gemi alıyorlar hepsinin değeri artıyor toplam 600 milyonu rahat geçiyorlar chooper 50 beli :D sanjinin fotoğrafı oradan yola çıkıyorlar bilmembe üçgenine giriyorlar burada gemiler bilinmeyen bir nedenden yok oluyor burada bir savaş lordunun parmağı var uzatmıyorum brook çıkıyor onu alıyorlar yola çıkıyorlar ace yakalanıyor daha alabasta da verdiği bu kağıt ilerde bizim buluşmamıza yarıyacak dediği kağıtın marifeti ortaya çıkıyor yaşam kağıdıymış meğer bura da çizgisinin mükemeliğini ortaya koyuyor one piece ondan sonrası sıkıldım artık :( :D
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.