Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 06/01/15 tüm alanlarda

  1. [ Merhaba minna-sama! Bu benim ilk hikaye yazışım olacak, yorumlarınızı bekliyorum! Tanıtım: Büyülü bir dünya da, büyü gücünden yoksun bir çocuk! Böyle bir dünya da böyle bir lanet... Bu lanetin sebebi nedir ? Hiç bir ipucu olmadan Gizemli diyarlarda büyü gücünü arayan çocuğun destansı hikayesi!... Bölüm-0 Güneşli, güzel bir sabahtı. Baharın etkisi her yerde hissediliyordu. Enroy yemyeşil çimlerin arasındaki toprak yolda olabildiğince hızlı koşuyor bir yandanda annesinin verdiği sandviçi yiyordu. En sonunda okula vardı. Okul kasabadaki tek başlangıç okuluydu ama kasabanın nüfusu çok olmadığı için sorun olmuyordu. Enroy kapıyı çaldı ve içeri girdi “ Geç kaldığım için özür dilerim” diyerek yerine geçti.Bu okul sıradan bir okul değildi bu okul Seboydaki diğer başlangıç okulları gibi öğrencilerine büyünün temellerini öğreten bir okuldu. Bu okullarda büyü öğretilmesi yasaktı, sadece öğrencileri büyücülük için fiziksel ve zihinsel yönden hazırlıyorlardı. Şimdi, Seboy’un ne olduğunu merak edeceksiniz. Seboy; büyüyle dolup taşan bir diyar, bu diyarda konuşan hayvanlar, uçan adalar gibi çeşit çeşit şey var! Enroy; derslerinde başarılı, arkadaşları tarafından sevilen, zeki ve güçlü bir çocuk. Sınıfındakiler gibi 12 yaşında ve bugün başlangıç okulundaki son günü olabilir tabi yarınki final sınavını geçebilrse. Final sınavı; zeka, fiziksel güç ve dayanışma olmak üzere üç aşamadan oluşuyor ve sadece üç sınavıda geçebilen adaylar büyü okullarına gitme hakkı kazanıyor. Öğretmen dersi bitirdikten sonra öğrencilerine tavsiye veriyordu “Çocuklar yarın ki sınav için size şunu söylemeliyim ki dostluğunuza ve arkadaşlarınıza güvenin! Tek başanıza başarabileceğiniz bir sınav değil” Enroy çok heyecanlıydı, okul bittikten sonra hemen eve gitti. Yemekten sonra annesiyle beraber masayı toplarken, annesi Enroya oturmasını söyledi ve elini iki avucunun arasına aldı. “Enroy, oğlum sana güveniyorum.” Derken gözyaşlarına engel olamadı. Enroy dugulanmıştı “Teşekkürler… anne!” Annesi, Enroy’u göğsüne bastı, bir süre sessizlik oldu. “Seni böyle görse baban da çok sevinirdi.” Diyerek alnından öptü “İnanıyorum ki sende baban gibi bu sınavı geçeceksin…” Enroy, heyecanlıydı sonunda o gün gelmişti. Sabah erkenden annesiyle vedalaşıp, sınav yerine,okula, gitti. Her yer çok kalabalıktı, etrafta daha önce yüzünü görmediği insanlarda vardı. Enroy etrafa bakınırken, arkadaşı Alula “Merhaba!” diye seslendi, Enroy tanıdık bir yüz gördüğüne sevinmişti. Alula sarı saçlı, orta boylu, zayıf bir kızdı, gözleri açık kahverengiydi. Her zamankinden farklı olarak dizini geçmeyen pembe bir etek giymişti. “Merhaba Alula!” Enroy gözlerini Alula’dan alamıyordu. “Burada neden bu kadar insan var ?” Alula zoraki bir gülümsemeyle “Bende bunu merak ediyordum!” diyerek kollarını iki yana bıraktı. “Çünkü, daha önce sınavı geçemeyenlerde burada!” diye bir ses duydular. Bu çocuk siyah saçlı, uzun boylu gayet şık krem rengi bir kabanı ve kabana uyumlu bir şapkası olan sıradan denemeyecek bir çocuktu. Enroy ve Alula şaşkın şaşkın bu çocuğa bakarken, çocuk elini Enroy’a uzattı “Ben Leandro!” Enroy şaşkınlığından kurtulurken Leandro’nun elini sıkarak “Bende Enroy!” dedi. Alula’nın eli havada kalmıştı. “Kızlarla el sıkışmıyorum!” Alula sinirlenmişti, kızaran yanaklarını saklamaya çalışırken, Enroy merakla Leandro’ya “Seni daha önce buralarda görmemiştim…” Enroy sözünü bitirmeden Leandro “Ben diğerleri gibi ikinci kez sınava girmiyorum! Okulu olmayan Fiorina adlı bır kasabadan geliyorum.” Deyiverdi. Enroy bir anda hareketlenmişti “Hey orada ne oluyor ?” İki tane dev cüsseli çocuk, zayıf bir çocuğu sıkıştırıyorladı “Senin gibi küçük bir çocuğun burada ne işi var ?” “Hadi annenin kucağına dön ve sütünü iç!” Enroy’un sesini duyunca, ona döndüler ve hiç tınlamadan çocuğa dönüp dalga geçmeye devam ettiler. Bir anda Leandro “Hey size diyor!” diyerek çocuklardan birini itti. Ortamın gerildiğini farkeden Sınav sorumlusu ortamı yatıştırarak “Olayı büyütmeye devam ederseniz hepinizi diskalifiye etmek zorunda kalacağım” dedi. Alula, Enroy’u tutup bir köşeye çekti ve sakın olmasını ve yanlış bir hareket yapmamasını söyledi. Sonunda zamanı gelmişti! Sınav sorumlusu yüksekçe bir yere çıkarak “Final Sınavları Başlıyorr! Birinci aşamaya hepiniz hoş geldiniz!” diye bağırdı… Bölüm-1 ''Aaah bu yol hiç bitecekmiş gibi gözükmüyor. Yakınlarda bir kasaba olduğunu duymuştum ama ... Acıktımda, şu tepenin ardına çıkabilirsem belki...'' diye düşünürken Enroy sanki evleri üst üste yığılmış ortasında bir su kaynağı olduğu belli olan kasabayı görmüştü. Kasabaya girdiğinde aklına ilk gelen çölden geçen her yolcu gibi su oldu. Enroy bu kadar ıssız bir çölün ortasında bu kadar hareketli bir kasabanın olmasını beklemiyordu. Etrafta eli bıçaklı aç sırtlanlar gibi geleni gideni dikizleyenleri görünce hızlıca gördüğü ilk hana girdi direkt tezgahın karşısına geçti ve bir sandalyeye oturdu ''Bir bardak su alabilir miyim'' diye seslendi tezgahtar sese doğru döndü ve ''Buralarda su pağlı olur çocuk paran varmı ?'' Enroy cebindeki paraları şıngırdatarak ''evet var'' dedi. Suyunu içtikten sonra gece kalmak için han sahibiyle uzun bir pazarlığa girdi fiyatta anlaşır anlaşmaz odasına çıkıp sabaha kadar yattı. Sabah erkenden kalkıp biraz ekmek yiyip kurutulmuş kabaktan olan matarasına biraz su koyup kasabadan ayrıldı. Enroy kafasına sardığı bir parça bezi matarasındaki son suyla ıslatmıştı ama yinede sıcaklığı hissedebiliyordu. O kadar uzun zamandır yürüyordu ki bacakları titremeye başlamıştı. Birden ufukta bir ağaç gördü ''Sanırım Allah beni koruyor'' diye düşündü. Ağacın altına girdi ve gölgesine uzandı biraz gücünü taparlayınca dışarı çıkmaya çalıştı ama başaramadı sanki bir bariyer vardı. Çıkamıyordu korktu ama yapacak bir şey yoktu ve uzanmaya devam etti. Enroy etrafını sarmış olan haydutların gülüşleriyle uyandı. Haydutlar birbirleriyle ''Size bu tuzağa birinin düşeceğini söylemiştim'' tarzında konuşuyorlardı ve aralarında biri devesinden inip ''Remove Barrier'' dedi ve ''Bu bir tuzak büyüsüdür genç adam ilk kez görüyorsun anlaşılan.'' diyip Enroy u sırtladı ve deveye bindirdi. Enroy susuz ve açtı tek yapabildiği olanları izlemek oldu. Haydut pis pis sırıtarak'' Mutlu olmalısın artık bir kölesin en azından yiyecek yemek ve içecek suyun var'' dedi. Enroy 1 gündür aynı hücrede kalıyordu artık işinin bittiğini sanıyordu. Hücrede ölmesin diye verilen yemekler ona gücünu yeniden kazandırmıştı. Akşam üstü bir ses duydu yattığı yerden doğrulup sese döndüğünde duyduğu mutluluk tarif edilemezdi'' Leandro! burada ne arıyorsun?'' dedi. Leandro sessizce ''Sus ses çıkarma '' dedi ve hücrenin kilidini açtı. Leandro Enroy'u alıp hızlıca haydut kampının olduğu yerden çıkarttı Leandro'' Buradan hemen gitmelisin. Çabuk defol buradan! '' diye bağırdı. Enroy şaşırmıştı ama yinede ''Kocaman çölde su ve yiyecek olmadan nasıl hayatta kalabilirim!'' diyebildi. Leandro Enroy a baktı ''Aah yapacak bir şey yok kampa geri dönüp biraz erzak almalıyız'' dedi ve geri döndüler. Herkes uyuduğu için rahatça depoya girebilmişlerdi. Depo baya kasvetliydi ama tavandaki lambanın altın ve gümüşlereden yansıyan ışığı biraz katlanılabilir yapıyordu. Enroy birkaç altını girer girmez cebe atmıştı. Su almak için arka taraflara gidince Enroy gümüs bir sandık gördü Leandro Enroy un sandığa baktığını farkedince ''O sandığa dokunmamalısın içinde lanetli olduğu söylenen bir kılıç var.'' dedi ama nafile Enroy hemen açtı ''çok güzel'' dedi elinde olmadan. O kılıç Enroyu oradaki altınların hepsinden daha fazla cezbetmişti. Enroy kılıci eline aldı ve sırıtarak ''Madem lanetli kimsenin işine yaramaz. Bunu ben alıyorum. '' dedi. Lendro ve Enroy istediklerini almış dışarı çıkarken sağ taraflarında loş ışığın altında tuvalete çıkmış haydutlardan birini gördüler ve birbirlerinin gözlerine bakakaldılar. Haydut'' kaçak var!'' diye bağırdı ellerini yere paralel şekilde birleştirip kendi ekseninde döndü ve ''Slaughter Fire''diyerek shiruken tipli dönen bir ateş yolladı . Leandro, şok olmuş Enroy'u itti ve kendi de kenara kaçtı ellerini sertçe yere vurarak ''İce Grass''diye bağırdı ve adamın altından buzdan dikenler çıkarttı. Adamın ayakları yaralanmıştı Enroyda bu arada kendini toparlayıvermiş adamın bir anlık dikkatsizliğini kullanarak dikenlerin üstünden zıplayıp adama bir yumruk atmış adamı bayıltmıştı. Leandro '' Kaç'' diye bağırdı. Kaçarlarken Leandro ''Lanet olsun seninle beraber olduğumu biliyorlar artık geri dönemem.'' diye şikayet ederken ''Sen niye burdaydın ki?'' diye sordu Enroy. Leandro Enroy'a baktı ve'' Haydut olduğum için'' dedi küçümserce sırıtarak ve ''Asıl sen burada ne yapıyorsun senin büyü okulunda olman lazım değilmi?'' . Enroy un yüzü asılmıştı bir anda ve Leandro nun beklemediği cevap geldi '' Atıldım!''.
    6 points
  2. Sanata Sanat Katan Animeleri Hazırlayanlar Kaç Para Kazanıyorlar? Neon Genesis Evangelion’un yapımcısı Hideaki Anno’nun Japonya’daki anime sektörü hakkında ümitsiz konuşması büyük yankı uyandırdı ve anime severler tarafından sektöre dair pek çok şeyin yeniden sorgulanmasına neden oldu. Durum böyle olunca doğal olarak akla gelen ilk konulardan biri şüphesiz anime yapımcılarının ne kadar kazandığı. NHK’nin raporuna göre günde ortalama 11 saat mesai yapan 759 animatörün yıllık kazancının ortalaması $8860. Bu hesapla aylık ortalama kazanç $738’a denk geliyor. Yapımcılardan çok azı biraz olsun tatmin edici bir miktar kazanırken bazı stüdyolar $300’a yani Japonya gibi bir ülkede, Türkiye’deki asgari ücretin bile altına (ayda yaklaşık 800 TL’ye) insanları çalıştırıyorlar. Japonya hükümetinin de artık konuyu yakından takip ettiği, sektörün geleceği adına çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiği konuşuluyor. Konuyla ilgili olarak ayrıca Kotaku, önde gelen anime stüdyolarından biri olan Studio Pierrot‘ta çalışan, The Last: Naruto the Movie, Tokyo Ghoul ve Akatsuki no Yona gibi önemli animelerin animatörlüğünü yapan Henry Thurlow’un Reddit üzerinden cevapladığı sorulara yer vermişti. Animatörün kendisine sorulan başlıca soruları ve yanıtlarını alt paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Anime stüdyoları en çok hangi bölgede bulunuyor? Japonya’daki stüdyoların çoğu Tokyo’nun batı bölgesinde bulunuyor. Bunun sebebi stüdyoların birbirlerine dokunacak yardımları elbette. Herkes sahneden sahneye koşabiliyor çünkü bir diğeri hemen alt sokakta. Japonya’ya gelmeden önce Japonca biliyor muydunuz? Japonya’ya geldiğimde Japoncayı çok az biliyordum. Bu sebepten dolayı da anime endüstrisine hemen giriş yapamadım. Yıllarımı aldı ve gerçekten de zorlu bir süreçti. Şu anda bile akıcı bir şekilde konuşamıyorum ama röportajlar ve Japon dünyası için yeterince bildiğimi söyleyebilirim. Taşınmak zor muydu? Japonya’ya direk bir animatör olarak gitmek oldukça zor olurdu. Ben önce bir İngilizce öğretmeni olarak geldim, dili biraz öğrendim, ve burada bulunduktan birkaç yıl sonra stüdyolara başvurdum. Muhtemelen en iyi yolu budur. İngilizce öğretmeni olduğunuz o sırada kültürel farklılıklara yavaş yavaş alışıyorsunuz, metro hattına ve daha birçok şeye alışıyorsunuz. Doğrusunu söylemek gerekirse alışmak o kadar da uzun sürmüyor, en azından benim için çok uzun sürmemişti. Yarım yıl belki. Sonrasında “etrafı dolaşmak” gibi şeyler pek bir sorun olmuyor. Ücretlerin berbat olduğu gerçekten de doğru mu? Kim olduğunuz ve işinizin ne olduğu saat başına aldığınız ücreti değiştirebiliyor. Sadece çok usta kişilerin başarabileceği “serbest anahtar-kare animatörü” mevcut en iyi konum. İstediğiniz ücreti talep edebilirsiniz ve eğer dilerseniz projeden sonra tatil yapabilirsiniz. Benim gibi arada kalanlar dahil diğer herkes için o kötü söylentiler doğru. Şu an çalıştığım “Pierrot” stüdyosuna geçmeden önce “Nakamura pro” isimli stüdyoda adeta bir köle gibi 8 ay çalıştım. Ve her çizimime 1 dolar veriyorlardı. Yani günde 5 dolar ile 25 dolar arası bir gelir elde ediyordum. Pierrot’ta çok daha iyi durumdayım. Ama yine de kötü sayılır. Bir çizim 2 dolar ile 4 dolar arası değerlendiriliyor. Burada da günlük 40 dolar gibi bir para kazanabiliyorum. Normal birisinin standartlarına göre berbat bir rakam. Ama müthiş animelerde çalışmak istiyorsanız başka seçiminiz yoktur. Pierrot’ta aylık yaklaşık 1000 dolar kazanıyorum. Köle gibi çalıştıran stüdyodan ise sadece 300 dolar kazanabiliyordum aylık. Anime stüdyoları yabancı çalışan almaya karşı mı? Bu stüdyoların çoğunda daha önce neredeyse hiç yabancı birisi çalışmamış, bu yüzden “yabancı çalışan almaya karşı” demek pek mantıklı bir şey olmaz. Sanırım “Bekleyin, yabancı birini alırsak dil engellerini düşünmek zorunda kalmayacak mıyız? Vizelerine destek olmak zorunda kalmayacak mıyız? Uğraşılmaz bunlarla. Bunları mülakata bile almayalım.” gibisinden şeyler düşünüyorlardır. Bazen animeleri sert bir şekilde eleştirebiliyoruz ancak bunların bilinmesi, paylaşılması ve göz önünde bulundurulmasında fayda var. Bu yazılanlardan sonra Japonya’daki anime sektörünün geleceği hakkında olumsuz konuşanları daha iyi anlayabiliyoruz. Obama’nın bile Japonya’ya teşekkür mesajında animelerden bahsetmesi animelerin Japonya için ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Umarız kısa zamanda genel olarak çalışma şartlarının iyileşmesi sağlanır ve animeleri izlememizi sağlayan işin mutfağındaki insanların yüzleri gülmeye başlar. Alıntı: Anime Fantastica
    5 points
  3. Bu GoBoiano yazarlarından birinin kişisel listesidir, bir anket değildir. Kuroko no Basket - Basketbol Prince of Tennis - Tenis Yakitate!! Japan - Aşçılık Death Note - Günce tutmak (Günlük olarak Mirai Nikki daha uygun olurdu sanırım) Hanayamata - Yasakoi Dansı Chihayafuru - Karuto Kantai Collection - Kantai Collection Oyunu Free! - Yüzme Gin no Saji - Çiftcilik ve tarım Sakurasou no Pet na Kanojo - Oyun tasarımı (,çizim veya animasyon yapımı?) Kuragehime - Moda Haikyuu!! - Voleybol (Kesinlikle sağlıyor) Barakamon - Kaligrafi Pokemon - Koleksiyonculuk & İstifçilik Tsuritama - Balıkçılık Nodame Cantabile - Piyano Hibike Euphonium - Bando Takımı Initial D - Yarış Yowamushi Pedal - Bisiklet Bonjour Koiaji Pâtisserie - Pastacılık JoJo's Bizzare Adventure - Fiyaka yapmak Detective Conan - Gizem çözmek Gekkan Shoujo Nozaki-kun - Manga yapımı (Bakuman da olabilir) Uchuu Kyoudai - Uzay araştırmacılığı Ray the Animation - Deneysel tıp C: the Power of Money - Hisse, bankacılık ve girişimcilik Bir tane de benden olsun, FMA & FMAB - Simya (en azından bilgisi) Siz de kendilerinizkini ekleyebilirsiniz^^
    3 points
  4. Yapmış olduğum bazı çalışmalar. Naruto_Pain_Attack Naruto_Attack Jiraiya_Pain_Attack_ Shino_Aburame Gaara_King_of_Sand Roronoa_Zoro_ 03-03-2015 Güncelleme Mikasa Hinata Anbu Butterfly Sahmaran - Queen of Serpents Diablo III - Reaper of Soul Sakura Temalı Forum yarışması için yapmış olduğum çalışmalar.(29/04/2015) Kuchiki Byakuya - Angel shikai Shinkenki Kyojin - Bloody Blades Eskilerden bir çalışmam.Hinata (07-05-2015) Tokyo Ghoul - Kaneki (16/05/2015) Urahara Teams (22/05/2015) 26/05/2015 Güncelleme İtachi Anbu Sannin Fight Berserk Guts Claymore-Teresa fight (01/06/2015) Shingeki No Kyojin - Levi Ackerman (05/06/2015) Minato Tobi Fight (10/06/2015) Tokyo Ghoul - Kaneki & Yakumo Oomori (20/06/2015) Shinkegi No Kyojin - Levi Ackerman (27/06/2015) Kuroku No Basket (23/05/2016)
    2 points
  5. Dikkat! Bu hikaye psikolojinizi alt üst edebilir, Her gece sıcacık yatağınızda saatlerce dönmenize ve gece aniden uyanıp çığlıklar atmanıza sebep olabilir!.. Tanıtım: Gözümün önünde paramparça edilen babam, Ben yaşayayım diye açlıktan ölen annem ve gözlerimin önünde tecavüz edilerek öldürülen kız kardeşim. Yıllardır içimde büyüttüm nefretimi! Ama artık bedenime sığmayacak kadar büyüdü. Artık kusma zamanı! Tüm nefretimi kusacağım kötülerin üzerine! Bunun için kötü olmam gerekse bile... Kendi kendine bu yemini eden İchiro Kawasaki, Aka kod adlı bir suikastçidir. Büyük bir mafya olan Black Rose adına çalışmakta ve onların pis işlerini yapmaktadır. İlk Cinayet: Eli titriyordu ama yapmalıydı bunu, basmalıydı tetiğe! Babasının hayali belirdi gözünün önünde acımasızca parçalamışlardı onu. Onlar acımamıştı o da acımamalıydı. Çekmeliydi tetiği, evet çekecekti tetiği. Çekti de. Mermi adamın kafasından içeri girerken kız kardeşi geldi hatırına “Ya polis beni yakalarsa! Ablam yalnız yaşayamaz!” Ama nafile çoktan adamın kanıyla boyanmıştı duvarlar. Kan kokusunu çekti burnuna “O zaman yakalanmam!” dedi ve şarjörü adamın üstüne boşalttı. Gözleri keskinleşti, korkunç bir kahkaha attı! Bölüm-1: Dışarıda dondurucu bir soğuk... Rüzgarın uğultusu giderek artıyor... Şimşekler sanki bir şeyler ima eder gibi ard arda çarpıyor! Çoğu sokak lambası bozulmuş. Karanlıkta bir gölge... Gölge dev gibi bir duvarın önünde durduğu sırada bir şimşek daha çakıyor ve çakan şimşek yüzünü aydınlatıyor : Bu Aka! Beyaz bir ceket giymiş, ceketin kapşonunu başına geçirmiş kapşonun önünden bir tutam kırmızı saç dışarıda kalmış. Ceketin’in cebinden ellerini çıkardı ve bir çırpıda en az 7 metrelik duvara çıkıverdi. Burası baba’nın eviydi ve bu eve korumalara yakalanmadan girmenin tek yolu vardı. Rolli! Baba’nın kendisine hiç benzemeyen o güzel kızı. Aka, duvarın üstünde yürümeye başladı, gözü karanlığa alışınca da bir anda hızlandı. Aradığı yeri bulduktan sonra durdu bir süre düşündü. Tam o esnada bir şimşek daha çarptı. “İşte!” diyerek. Yavaşça açılan pencereden içeri atladı. İçerisi karanlıktı bu Aka’yı biraz endişelendirmişti. Üstüne doğru hızla yaklaşan bir şey olduğunu hissetti ve çevik bir hareketle ayağa kalktı ve bıçağına davrandı. Bu Rolliydi! Aka’nın dudağına kenetledi dudağını. Aka’nın şaşkınlığı geçince tutkulu bir öpüşme başladı aralarında. Aka, kızı yatağa doğru iterek yatırdı. Bir yandan kızın boynunu yalarken eliyle kızın bacaklarından yukarı doğru çıkıyordu. Elini kızın etiğinden içeri sokmuştu ki aklına kurduğu plan geldi! Zaman kaybetmemeliydi. Yavaşça çekti elini ve doğruldu iki elini karnında birleştirdi ve kendini titrereterek “Uvvv! Soğuk!” dedi. Rolli, Aka’nın utandığını sandı. Pencereye doğru yöneldi “Haklısın, aşkım! Çok soğuk!” diyerek tasdik etti. Elini Pencere’nin Koluna attı. Tam o sırada arkasından yavaşça yaklaşan Aka “Sen zahmet etme canım!” diyerek üzerine düşen kızı tek eliyle tuttu. Kız ona “Nasıl ?” der gibi korku ve nefret dolu bir bakış attı “Neden ?” Aka sessizce kızın arkasından sapladığı bıçağını çekti. Rolli’nin yere serilmiş kanlar içindeki vücudunu inceledi . Uzun ve baştan çıkarıcı siyah saçlar, Bembeyaz pürüzsüz bir yüz 90-60-90 bir vücuttu. Gözleri kızın şekilli ve büyük göğüslerine takıldı. Dudaklarını yaladı onları ister gibi bir hali vardı. Bir şimşek daha çakmıştı tam o sırada. Çakan şimşeğin ışığında bir kırmızılık gördü. Kan kokusunu çekti içine. Tıpkı ilk cinayetindeki gibi hala baştan çıkarıyordu bu koku onu. Arkasına döndü ve kapıya doğru yöneldi ve kendi kendine söylendi “Hııh! İlginç böyle bir adamdan bu güzellikte bir kız!” Baba, koca göbekli, orta boylu bir adamdı. O koca burnunun dibinde kocaman bir ben vardı. Televizyonun karşısında, karanlıkta korku filmi izliyordu : Gizemli bir adam, her gün başka bir kızın evinde barınıyor ve eğer kız onun evinde olduğunu fark ederse kızı parçalarına kadar ayırıyordu. Filmin en heyecanlı yerinde televizyon birden kapanıverdi. Baba hışımla arkasını döndü. Tam “Rolli!” diye bağıracaktı ki onun başka biri olduğunu fark etti. Elinde iki tane silah vardı. Silahın üstünde karanlıkta parlayan şahin dövmesi ilişti gözüne bu Aka’nın Double Hawk’ıydı. “Aka! Bu ne demek oluyor ?” Fazla gürültü çıkarmadan gülmek için kendini zorladı. “Bu silah sırf sen istedin diye nice masum insanın canını aldı! Şimdi de senin canını alacak Baba!” Baba dalga geçer gibi bir kahkaha attı “Eğer beni öldürürsen seni yaşatmazlar bunu bilmiyor musun ?” Aka yine dudaklarını yaladı. Kan istiyordu. Baba’nın kanını istiyordu. Yaratacağı cehennemin kapısını onun kanından yapacaktı. “Bu yüzden seni ben öldürmüyorum ya ?” diyerek sırıttı ve iki el ateş etti. Baba'nın kanının kokusunu çekmeye vakit yoktu. Geldiği yerden hızlıca terketti o konağı... Aka'nın planının ilk safhası gerçekleşmiş cehennemin kapısı aralanmıştı... Not:Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin, emin olun ki yaptığınız her bir yorum beni daha da heveslendirecktir!
    2 points
  6. Yalnız oraya Sana Light yazmışsınız. Sana Klasik olarak değiştirelim lütfen. İntihar edicem şuan kendimden tiksindim
    2 points
  7. Anime Adı : Shirobako Anime Türü : Komedi, Dram Bölüm Sayısı : 24 / 24 Yapım Yılı : 2014 Çevirmen : Dragonna Düzenleme : Sinsine Özet; Hikaye, anime sektörüne giren beş güzel kızın gündelik problemlerini, bazen işlerinde bazen ise kendi aralarında ortaya çıkan sorunları ele almaktadır. Klasör Linki [hide][/hide]
    1 point
  8. Şimdi popüler başlıklarımız gibi alttakine birşey yaptırmayacağız maalesef. :D Gelip arada itiraf edersiniz falan diye düşündüm. :D Bugün altıma kaçırdım falan gibi. Şaka şaka :P Neyse bence tutmaz bu ama yine de canım istedi. :lol: Hadi bari üzmeyin beni iki itiraf edin ya da eder gibi yapın. Eheheh. :D
    1 point
  9. Anime Adı : Harukanaru Toki no Naka de : Hachiyou Shou Anime Türü : Fantastik, Büyü, Doğaüstü Güçler, Şeytanlar, Tarihi, Shoujo Bölüm Sayısı : 26 / 26 Yapım Yılı : 2004 Çevirmen : Stormreaver Düzenleme : Sinsine Özet; Genç ve lise öğrencisi olan Akane, ilginç bir ses üzerine kendini bilinmeyen bir yerde bulur. Burada hem arkadaşlarını bulmak için hem de neden kendine Ryuujin no Miko denildiğini öğrenmek için bir mücadeleye girer. Ryuujin no Miko olduğu takdirde şehrin tek kurtarıcısı ve koruyucuları bir araya toplayabilecek mi? Klasör Linki [Hidden Content] TAÇE Discord Sunucusu
    1 point
  10. Manzara Gerçeker! Gülüşlerin Ardındaki Manzara Manzara Manzara Manzara Anime Dünyasının Sinsi Karakterleri İçinde, karakterler aslında iyi gibi gözükseler de içlerinden çoğu, bir şeyler çevirdiklerini düşünmeden edemediğimiz Hikayenin sinsi karakterler zaman onu kurnazca bir olacaklar. Anime karakter veritabanında yer alan Charapedia da bu hafta olan anime anketi Japonya, hikayede kendilerinin kötü karakterlere dönüşebilecek, sinsi karakterlerin sıralaması üzerine. Ankette 10.000 kişi oy kullanmış. Bu oyların % 54.9'u kadınlara aitken % 45.1'i erkeklere ait. İlk 20 karakter yayımlanmış halde sadece sonuç olduğu yüzlerce Ayrıca ankette. 20'ye girmeyi başarmış karakterlerimiz hangileri Bakalım?Sinsilikte ilk 20) Momo Belia Deviluke ( To Love-Ru ) 19) Komachi Hikigaya ( Yahari Ore No Seishun Love Come Wa Machigatteiru ) 18) Kyuubey ( Madoka Magica ) 17) Ami Kawashima ( Toradora ) 16) Sebastian Michaelis ( Kuroshitsuji ) 15) Lelouch Lamperouge ( Code Geass: Lelouch of the Rebellion ) 14) Charlotte Dunois ( IS: Infinite Stratos ) 13) Nagisa Hazuki ( Free! ) 12) Shiroe ( Log Horizon ) 11) Yoshikawa Chinatsu ( Yuru Yuri ) 10) Ume Kurumizawa ( Kimi ni Todoke ) 9) Silis ( Sword Art Online ) 8) yagami light( Death Note ) 7) Niko Yazawa ( Love Live! ) 6) Makoto Hanamiya ( Kuroko’s Basketball ) 5) Shoichi İmayoshi ( Kuroko's Basketbol ) 4) İzaya Orihara ( Durarara!! ) 3) Sengoku Nadeko ( Monogatari Serisi )Nadeko 2) İsshiki İroha ( Yahari Ore No Seishun Love Come Wa Machigatteiru )İroha 1) Sougo Okita ( Gintama ) Charapedia karakter sürprizlerle dolu 10 ilk anketindeki İMKB. , Onun zaman bir şeyler planlayan ve çoğu zamanda bu planlarında hiç de iyi niyetli gözükmeyen Okita Sougo'yı görünce pek birinci sırada yer alan şaşırdığınızı de düşünmüyorum Aslında. Bir şeyler olduğu gözden kaçmıyor. İroha ilk başta hoş bir kız gibi gözükebilir ama kesinlikle sakladığı İkinci sıradaki Üçüncü sıradaki Nadeko İMKB düşündüğümüz gibi sevimli bir kız olmadığını çoktan kanıtladı. Dördüncü sırada yer alan karakterimiz Durarara!! hale getirmek için yaptığı planlarla bu listede olmayı kesinlikle hak ediyor.daha da karmaşık animesinden İzaya Shizuo'ya gelirsek İMKB hayatını Ayrıca büyüğü, anime içerisinde ona kendisini adamış bir çok hayranı bulunan, Kılıç Sanatının sonuçlardan Çevrimiçi animesinden Silis en şaşırtan. Sıralamaya dikkatle bakarsak, sonuçlar kadınların yüzde olarak fazla olduğunu kanıtlar nitelikte aslında. Bu 20 karakter sizi en çok şaşırtan hangisi oldu içinde Peki? ALINTI: Animefantastica P. S: Fotoğrafların sayısı ve boyutları nedeni ile spoiler alınmıştır
    1 point
  11. Tür: Aksiyon, Macera, Korku, Gizem, Psikolojik, Doğaüstü, Trajedi, Seinen Bölüm Sayısı: 21(Aylık mı çıkıyor emin değilim ama çok yavaş geliyor) Konusu: Hikayemiz Kei Nagai adında bir gencin trafik kazasında ölmesiyle başlıyor, ama ölür ölmez dirilince aslında insan olmadığını anlıyor. "Ajin"; insana benzeyen ama ölemeyen gizemli varlıklara verilen isim. Kendine neler yapabileceğini bilmediği insanlardan arkadaşı Kai yardımıyla kaçtıktan sonra insanlar ve Ajinler arasında seçim yapmak zorunda kalır. Çizimleri çok başarılı, oldukça ilginç bir seri. Ama başlıkta yazdığı gibi aşırı vahşet içeriyor. Manga: http://www.mangahere.co/manga/ajin/
    1 point
  12. Durarara!!×2 Ten Ayrıntıları Neler? Durarara!!’nın resmi sitesi “Durarara!!×2 Ten” adıyla yayımlanacak ikinci sezonla ilgili ayrıntıları açıkladı. Böylece animenin açılış ve kapanış şarkıları, seslendirme kadrosuna yeni katılan seiyuular ve yayım tarihi belli olmuş oldu. Buna göre Durarara!!×2 Ten sezonunun ilk bölümü 4 Temmuz’da Tokyo MX kanalında ve diğer kanallarda yayımlanacak. Üç sezon halinde yayımlanacak olan serinin ikinci sezon açılış şarkısı Ryūgamine Mikado karakterinin seiyuusu olan Toyonaga Toshiyuki tarafından söz ve müziğinin kendisine ait olduğu “Day you laugh” adlı parça olacak. REVALCY grubu ise kapanış şarkısı olan “Exit” adlı şarkıyı seslendirecekler. “Day you laugh” 12 Ağustos’ta, “Exit” ise 5 Ağustos’ta satışa çıkacak. REVALCY ve Toyonaga Toshiyuki Ekibe yeni katılan seiyuular ise şu şekilde: Kuwashima Houko – Kujiragi Kasane KENN – Sharaku Eijirō Igarashi Hiromi – Sharaku Mikage Murata Taishi – Shijima Hiroto Ueda Youji – Adabashi Kisuke Inoue Kikuko – Mimizu Daha önceki haberimizde bahsettiğimiz Durarara!!×2 Shō sezonunun “Bölüm 4.5″ adlı OVA’sı da geçtiğimiz cumartesi bir etkinlikle birlikte izleyicisiyle buluştu. Yapılan etkinlikten bir kare. Omori Takahiro, serinin yönetmenliğini yaparken senaryosu da Takagi Noboru tarafından yazılacak. Karakter tasarımları Kishida Takahiro müzikleri ise Yoshimori Makoto’ya ait olacak. Seslendirme yapan ana kadro ikinci sezonda da aynı şekilde devam edecek. Durarara!!×2 Ten sezonunun yayımlanan yeni görseli Alıntı: www.animefantastica.com
    1 point
  13. Alınan ücret az gibi görünüyor ama nasıl bir çalışma koşulları var o da önemli, bir diğer etken ülkede paranın değeri yani 10 dolara biz 1 kg et alıyorsak onlar 10 dolara 2 kg et alıyorsa ücretlerin bizim ücretlerle kıyaslanması doğru olmaz. Çizim başı ücret alıyorlarmış güzel bir mantık çizer örneğin standart bir çizimi ne kadar sürede bitirebiliyor. Japonya da 2012 yılında asgari ücret 17.000 dolar yıllık görünüyor bu röportajı yapan kişi 12.000 dolar kazanıyor yılda o zaman bu kişi asgari ücretten daha az bir ücrete mi çalışıyor ? Bunlar sorgulayıcı yaklaşımlarım yani onların fazla ücret almasına tabiki karşı değilim tarafsız bakmak lazım.
    1 point
  14. Ben bu büyük emeklerin daha fazla maaşla ödüllendirileceğini sanıyodum ama durum çok farklıymış.
    1 point
  15. Hajime No İppo(Çok güzel bir boks animesi)Ben izledikden sonra Muay Thai a başladım.Muay Thai boks uda kapsayan bir spor.Şuan 3 lisansım var boks,kick boks ve muay thai
    1 point
  16. hajime no ıppo da olmalıydı bence
    1 point
  17. Konu gayet güzel kardeşim inşallah hikayeyi bir sona erdirirsin bizde güzelce okuruz. :)
    1 point
  18. Yararlı bir konu olmuş.Gekkan Shoujo Nozaki-kun'a bakmayı düşünüyorum Aklıma gelenler: Shokugeki no soma:Aşçılık Shingeki no Kyojin:Bir animenin ikinci sezonuna kadar sabretmek
    1 point
  19. Güncel yazdıklarım okuduğum yerin güncelidir. Türkçesi var mı yok mu bilmiyorum. Siz bakarsınız merak ederseniz ona da ^_^ Red Storm 1-Güncel(70) Doulou Dalu Güncel bölümünü Shen Yin Wang Zuo 1-14(Güncel) Diğer mangalara da göz attım gerçi ama severek okuduklarım bunlar. Üçü de manhwa galiba... Haa ayrıca öneri için buralara bakan olursa. Soul Cartel de okunmalı bence.
    1 point
  20. Aizen' le İchimaru Gin nerde? Farkettiğim bir şey var. Anketlerde Bleach' ten karakter görmüyorum. İzlemiyorlar mı? İzleseler bile pek sevmiyorlar mı? Kubo biz senin serini seviyoz üzülme annem. ;(
    1 point
  21. hahahaha yalnız momo'yu gayet 1. sırada beklerdim , 20. olarak girince çoook geride kalmış. Halbuki Kira'ya bile pabucunu ters giydirir. ^_^ silicanın listede işi ne?!! Hani anlıyorum asuna'yı kötü bir listede sokmak istemediniz sevgili asuna-manyak-hayranları ama silicanın bu listede işi yok. Issihiki son bölümden sonra bırak sinsiliği hachiman haricinde birisiyle bile konuşamayacak :P Kyuubey ve Ami tam oturmuş onlara bir şey diyemem. Charlotte'un bu listede işi ney???? Lülüş'ü de çok daha yukarıda beklerdim. Sinsiliğine saygı duyduğum ender karakterlerden.
    1 point
  22. 1- Güncelden çok uzaktalar. One piece gelmiş 79. ciltti heralde, bu adamalr daha 12 de. Yahu biz senin yayınlamanımı bekleyeceğiz. 2- Çeviriler en yeni fansubdan bile kötü, zaten yıllarca geriden geliyorlar, ingilizceden çevirseler bu kadar sorun olmaz. Bleach'ın ilk cildini almıştım, ichigoya içigo yazmışlar dedim bu kim. 3- Mesajı yazan, patronlardan biri. Ve bildiğiniz üzere, patron altındaki herkesi temsil eden kişidir. Tek birey olarak sayılamaz. 4- Gerekli şeyler gibi bir yayının maddi gücü yayın hakkından başka bir hakkı almaya yetmez. Şimdi bu noktada onların kategorisinin basılı kitap olduğunu ve online ortama teknik olarak karışamayacaklarını söyleyebilirim. Ancak onların satışlarını etkilediği için, haliyle bir çıkar yol arıyorlar. Güzellikle rica edilseydi sonuç şu olurdu. Eğer mangatr güzellikle istenince kaldırmasaydı, bu sefer biz mangatr'ye "adamların emeklerini verin, mangalar satılsın, kültür yayılsın" diye baskı yapardık. Yani kimin topun ucuna geçeceğini belirlemek gerekli şeylerin elindeydi. Ama yanlış yaptılar 5-Üslup... Bence ellerinde gerekli haklar olsaydı, dilekçe tadında çok kısa bir metin yollamaları yeterli olacaktı, ancak ellerinden bir şey gelmemesi üzerine çıldırıp böyle saçma bir mesaj atmış olma ihtimali çokta uzak değil 6-Sayıları azda olsa, engelli kardeşlerimizide düşünmek gerek. Rahat rahat pc başından zahmetsizce okuma imkanı varken, neden kitapla boğuşsunlar... 7- Japonyada bile, insanlar sadece koleksiyon için cilt manga alıyorlar. Zira netten çıktığı dakikada okuyabiliyorken, diğer türlü satın almak, yada kargoyu beklemek durumundalar. Onuda geçtim, hakları almış olan bir internet yayıncısı ile anlaşıp tek cilt fiyatına bütün cilti okuyabiliyor onlar. İşte o zmn, oradakilerin korsan kullanmayın deme hakkı var. Sen kimsin, ne yaptında karışabiliyorsun? Bu görüşlerime kimse katılmak zorunda değil, ancak gidipte kıçı kırık GG'yi can ciğer fansuplarımıza karşı savunmayın. Yazıktır, günahtır. Özetle, birisi para kazanmaya çalışıyor, ve birazda kirli oynama yolunu seçen taraf oldular, diğer taraftaysa çok sevdiği bir şeyi herkesle buluşturmak isteyen, ülkeye bu kültürü oturtan, o para hırsı çeken kişilere bu pazarı açma imkanı sağlayan gönüllüler var. Bakalım sonuç ne olacak...
    1 point
  23. Üslub için yalandan dilenen bir özür, herhangibir yaptırım olmaması bence firmanın çok da tın başka yerden mi alabileceksiniz zaten bize seve seve geleceksinizden başka bir şeye çıkmaz. Bu düşünce bile çok yanlış. Önce sen hiçbir para harcamıyorsun diyen arkadaşım, bu site babamızın hayrına verilen sunucularla ayakta değil. Veya size ileten fansubların o videoları hazırlamak için kullandığı sunucular da cuma günleri toplanan yardımlarla ayakta durmuyor. Her ay cepten çıkan paralar sayesinde bunlar gerçekleşiyor ve size iletiliyor. Bunu açıklığa kavuşturmak gerek. Telif hakkı talebinde her zaman karşı taraf haklıdır, bizim de eklediğimiz videolarda gerçekleşen telif hakkı mesajlarında ikiletmeden videoları siliyoruz. Eğer ciddi bir şirketseniz, hukuk çok biliyorsanız bu işin hukuk çerçevesinde bir adabı, bir nasıl denir rajonu vardır. Bu hiçe sayılarak kasaba ağzıyla olaya atlanırsa 10 tl kazanacaksanız 100 tl kaybedersiniz. Bu su götürmez bir gerçektir. Eğer karşı taraftaki yapımcıları çok çok düşünüyorsanız, okuduğum bir kaç mesaja istinaden söylüyorum, telif haklarını alıp yayınlayan yabancı siteler mevcut ve ülkemiz üzerinden de ayda cüzzi bir rakam karşılığı üyelik alabiliyorsunuz. Madem onları bu kadar düşünüyorsunuz, alın aylık 5 dolardı yanlış hatırlamıyorsam, katkıda bulunun. Burada laf ebeliği yapmayın, icraate dökün. Bu tür bir yazışmayı fansublar arasında dahi yapsanız, yapan insan mutlaka yaptırımla karşılaşır. 'Korsan' olarak adlandırılan fansublar kadar organize ve yaptığı işi hak ederek yapın ondan sonra bu şekilde o fansubların çalışma ahlâkına dil uzatın. Özetle bu tutum kesinlikle yanlıştır fakat boykotu desteklediğimi söyleyemem. Yakın zamanda animelere de böyle şeyler gelirse şaşırmamak gerekir. Yayın hakları alınarak DVD üzerinden veya Google Play, IOS üzerinden satışa çıkartılırsa şaşırmamak gerekir. Çok severek izlediğimiz çoğu seriye veda edebiliriz. Her şeyin hayırlısı olur inşallah, MangaTR'ye üzüntülerimi bildirir, duruşları için kendilerine teşekkür ederim. Yalnız değilsiniz.
    1 point
  24. Burak bey gerçekten sizi tebrik ediyorum yaşanan durumu gayet güzel bir şekilde açıklamışsınız.Söylediğiniz herşeye katılıyorum.Yaşanan bu olay basit bi olay değildir ve geçiştirilmemelidir.Bu olay türkiyedeki bütün anime-manga fanlarına yapılmış bir hakarettir.İnsanların bu kültüre olan sevgisini hiçbir duygu katmadan tamamen ticari bir duruşla kullanılması gerçekten çok üzücü bir durumdur.Yapılacak tepkilerle bu kitlenin böyle davranışlara göz yummayacağı gösterilmelidir diye düşünüyorum.
    1 point
  25. Dj Morphosis Aynı hareketlere devam ettiği için, tüm açtığı konular ve iletileride silindi.
    1 point
  26. DjMorphosiS Özelden admini ısrarla rahatsız etmek
    1 point
  27. Dj Morphosis Konu ile alakasız ileti atmaya devam etmek.. Admin uyarısına rağmen laf yetiştirmeye devam etmek.. Kendi konusu kendi problemi olmadığı halde.. 3 uyarısının olması.. Size bir probleminiz varsa özelde ve yöneticilerle görüşün diyoruz konuda çene çalın değil!!!
    1 point
  28. yowamushi pedal ilk sezonu bitirdim çok zevkli bir anime
    1 point
  29. Merhaba Anime Sever :) Anime oldukça dikkat çeken bir yapıdır. Bu konu hakkında bende bir kaç fikir aktarmak isterim. 2012 yılının en iyi psikoloji,korku dalında ödülü olmasına rağmen Japonya bir çok aile tarafından ön yargıyla karşılanmıştır. Trajediyi çok ağır anlatan ve 18+ üst bireylerin takip edilmesi konusu hakkında yazar tarafından uyarılmıştır. 'Tsunina Miura' tarafından kurgulanan bu ilginç korku esareti bir anlamda doğaüstü güçleri de ele alarak yeni bir tasarımla 2014 de farklı kurguyla karşımızda oluyor :) NOT: Manga Romandan esinlenerek yazılmıştır.
    1 point
  30. Ahahah. :D Ay ne güldüm görünce. :D Ben de bir süre öyle sanmıştım. :D İtiraf ediyorum küçükken babamın cüzdanından para çalmıştım. Bakkal amca fark etmişti. :D O yüzden yanımda cüzdanları kollayın. :P Ya arkadaşlarım zorlamıştı. Sanki istesem vermeyecekler. Hayatımda atraksiyon olsun istiyormuşum küçükken. :lol:
    1 point
  31. E yani :Dİtiraf ediyorum küçükken annemi üzdükten sonra karanlık bi yerde olursam öcünün geliceğinden korkardım ama çoook küçükken :D
    1 point
  32. küçükken hep evlenince bebek olur sanıyodum :P
    1 point
  33. İtiraf ediyorum kopya çektim :D :D Çekmeyen yoktur heralde.
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.