Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 06/03/15 tüm alanlarda

  1. Dergim Totoro, 2. Sayısını yayınladı! İlk sayımızın üstüne koyarak sizlerle yeniden buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gelişmemiz için geri dönüş yapmayı unutmayın. ^^ Şimdi Online Okuyun ------------------- Dergim Totoro olarak ilk sayımızı yayınladık. Hemen okumak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz. Gelişmemiz için geri dönüş yapmayı unutmayın. ^^ Şimdi Online Okuyun PDF Olarak İndir / Oku
    7 points
  2. Sanata Sanat Katan Animeleri Hazırlayanlar Kaç Para Kazanıyorlar? Neon Genesis Evangelion’un yapımcısı Hideaki Anno’nun Japonya’daki anime sektörü hakkında ümitsiz konuşması büyük yankı uyandırdı ve anime severler tarafından sektöre dair pek çok şeyin yeniden sorgulanmasına neden oldu. Durum böyle olunca doğal olarak akla gelen ilk konulardan biri şüphesiz anime yapımcılarının ne kadar kazandığı. NHK’nin raporuna göre günde ortalama 11 saat mesai yapan 759 animatörün yıllık kazancının ortalaması $8860. Bu hesapla aylık ortalama kazanç $738’a denk geliyor. Yapımcılardan çok azı biraz olsun tatmin edici bir miktar kazanırken bazı stüdyolar $300’a yani Japonya gibi bir ülkede, Türkiye’deki asgari ücretin bile altına (ayda yaklaşık 800 TL’ye) insanları çalıştırıyorlar. Japonya hükümetinin de artık konuyu yakından takip ettiği, sektörün geleceği adına çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiği konuşuluyor. Konuyla ilgili olarak ayrıca Kotaku, önde gelen anime stüdyolarından biri olan Studio Pierrot‘ta çalışan, The Last: Naruto the Movie, Tokyo Ghoul ve Akatsuki no Yona gibi önemli animelerin animatörlüğünü yapan Henry Thurlow’un Reddit üzerinden cevapladığı sorulara yer vermişti. Animatörün kendisine sorulan başlıca soruları ve yanıtlarını alt paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Anime stüdyoları en çok hangi bölgede bulunuyor? Japonya’daki stüdyoların çoğu Tokyo’nun batı bölgesinde bulunuyor. Bunun sebebi stüdyoların birbirlerine dokunacak yardımları elbette. Herkes sahneden sahneye koşabiliyor çünkü bir diğeri hemen alt sokakta. Japonya’ya gelmeden önce Japonca biliyor muydunuz? Japonya’ya geldiğimde Japoncayı çok az biliyordum. Bu sebepten dolayı da anime endüstrisine hemen giriş yapamadım. Yıllarımı aldı ve gerçekten de zorlu bir süreçti. Şu anda bile akıcı bir şekilde konuşamıyorum ama röportajlar ve Japon dünyası için yeterince bildiğimi söyleyebilirim. Taşınmak zor muydu? Japonya’ya direk bir animatör olarak gitmek oldukça zor olurdu. Ben önce bir İngilizce öğretmeni olarak geldim, dili biraz öğrendim, ve burada bulunduktan birkaç yıl sonra stüdyolara başvurdum. Muhtemelen en iyi yolu budur. İngilizce öğretmeni olduğunuz o sırada kültürel farklılıklara yavaş yavaş alışıyorsunuz, metro hattına ve daha birçok şeye alışıyorsunuz. Doğrusunu söylemek gerekirse alışmak o kadar da uzun sürmüyor, en azından benim için çok uzun sürmemişti. Yarım yıl belki. Sonrasında “etrafı dolaşmak” gibi şeyler pek bir sorun olmuyor. Ücretlerin berbat olduğu gerçekten de doğru mu? Kim olduğunuz ve işinizin ne olduğu saat başına aldığınız ücreti değiştirebiliyor. Sadece çok usta kişilerin başarabileceği “serbest anahtar-kare animatörü” mevcut en iyi konum. İstediğiniz ücreti talep edebilirsiniz ve eğer dilerseniz projeden sonra tatil yapabilirsiniz. Benim gibi arada kalanlar dahil diğer herkes için o kötü söylentiler doğru. Şu an çalıştığım “Pierrot” stüdyosuna geçmeden önce “Nakamura pro” isimli stüdyoda adeta bir köle gibi 8 ay çalıştım. Ve her çizimime 1 dolar veriyorlardı. Yani günde 5 dolar ile 25 dolar arası bir gelir elde ediyordum. Pierrot’ta çok daha iyi durumdayım. Ama yine de kötü sayılır. Bir çizim 2 dolar ile 4 dolar arası değerlendiriliyor. Burada da günlük 40 dolar gibi bir para kazanabiliyorum. Normal birisinin standartlarına göre berbat bir rakam. Ama müthiş animelerde çalışmak istiyorsanız başka seçiminiz yoktur. Pierrot’ta aylık yaklaşık 1000 dolar kazanıyorum. Köle gibi çalıştıran stüdyodan ise sadece 300 dolar kazanabiliyordum aylık. Anime stüdyoları yabancı çalışan almaya karşı mı? Bu stüdyoların çoğunda daha önce neredeyse hiç yabancı birisi çalışmamış, bu yüzden “yabancı çalışan almaya karşı” demek pek mantıklı bir şey olmaz. Sanırım “Bekleyin, yabancı birini alırsak dil engellerini düşünmek zorunda kalmayacak mıyız? Vizelerine destek olmak zorunda kalmayacak mıyız? Uğraşılmaz bunlarla. Bunları mülakata bile almayalım.” gibisinden şeyler düşünüyorlardır. Bazen animeleri sert bir şekilde eleştirebiliyoruz ancak bunların bilinmesi, paylaşılması ve göz önünde bulundurulmasında fayda var. Bu yazılanlardan sonra Japonya’daki anime sektörünün geleceği hakkında olumsuz konuşanları daha iyi anlayabiliyoruz. Obama’nın bile Japonya’ya teşekkür mesajında animelerden bahsetmesi animelerin Japonya için ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Umarız kısa zamanda genel olarak çalışma şartlarının iyileşmesi sağlanır ve animeleri izlememizi sağlayan işin mutfağındaki insanların yüzleri gülmeye başlar. Alıntı: Anime Fantastica
    3 points
  3. Anime Adı : Harukanaru Toki no Naka de : Hachiyou Shou Anime Türü : Fantastik, Büyü, Doğaüstü Güçler, Şeytanlar, Tarihi, Shoujo Bölüm Sayısı : 26 / 26 Yapım Yılı : 2004 Çevirmen : Stormreaver Düzenleme : Sinsine Özet; Genç ve lise öğrencisi olan Akane, ilginç bir ses üzerine kendini bilinmeyen bir yerde bulur. Burada hem arkadaşlarını bulmak için hem de neden kendine Ryuujin no Miko denildiğini öğrenmek için bir mücadeleye girer. Ryuujin no Miko olduğu takdirde şehrin tek kurtarıcısı ve koruyucuları bir araya toplayabilecek mi? Klasör Linki [Hidden Content] TAÇE Discord Sunucusu
    1 point
  4. türk:zoro sırtımı kaşısana ulaşamıom zoro:haa beni bunun içinmi uyandırdın türk:hade be olum zorolmaz bizimki düşünür ve türk: bende sanjiye giderim zoro:nee o ahmak aşçımı... sabit dur... santoryu... türk: ha ne dur la ne santoryusu la dur la zoro:...sırt kaşıma... türk: olm hastayım senin tekniklere türk:sanji bana bi kuru üstü pilav çek sanji: o ne? türk: neee kuru üstü pilavı bilmionmu tüüü senin aşçılığına sanji ne dedin sen türk: çekil çekil ben yapayımda sende bişiler kaparsın belki türk:nami bana para versene nami:tamam ama 3 katı geri ödersin türk:tamam cuma öderim ilk cuma namiaram nerde türk:tamam ben gelecek cuma demek istedim 2. cuma nami: param nerde? türk:tamam yauw gelecek cuma vercem ne kadar sabırsızsın ha nami:bence sen beni oyalıon türklurmu öle şey cuma dediysem cuma vercem söz. bu arada biraz daha para versene şu duvara halı alcam türk:luffy insene ordan sana şu tekniği öğretiim luffy: hangisini? türk: osmalı tokadı luffy:sugeeee zoroyla sanji kapışırken türk:zoro sanji höt..... robin:bunu bi yerde okumuştum yalnız bu millete özel bu teknik kral hakiyle aynı etkiyi gösterio luffy:sugeeee türk:franky tam güç nie vermion abi. çok mu yakıo? franky:evet türk zaman dizel taktıralım abi buna franky:dizel? türk:sen dön bizim adaya görürsün türkşşt iskeletor bişe çalsana brook:ne çalayım? türkynak bişeyler çal brookynak? türk:neyseki hazırlıklı geldim albu notaları çal brook:adı ne bunun? türk:kolbastı(OP yede kolbastı getirdim ya yuh artık bana) türk:chopper napion? chopper:ussopu arı sokmuş türk:hee oraya ıslak çamur sürelim o zaman chopper:??? ben hiç bi kitapta okumadım öyle bişey türk:nasıl doktorsun sen yaw hiç bişe bilmion ussop:bu bozulmuş franky i çağırın türk:gerek yok ben hallederim...bakiim... hee bu fazla bu yaramaz bu zaten bi iş yapmıo.... tamam çalıştır bakiim çalıştırırlar franky gelir franky:naptınız buna türk:ya yanlış yapmışın bissürü fazla parça koymuşun onları çıkardım bak canavar gibi çalışıo franky:neee!! ama onlar bunu soğutmak içind.... BOOOOOOM!!!! ussop:aaa çekicimle napıyonuz? türk:luffy nin canı sıkılıodu helyum koydum içine oynasın die ussop:ama o benim silahım... türk lan balondan silahmı olur git kendine adam gibi silah yap usspo:ama... türk:bak tavsiye veriim şu deniz taşı varya ondan fırlatsana ne güzel bütün şeytan meyvesi kullanıcılarını mıhlarsın ussop:aa doğru yaa ama nerden bulcam türk:benim kuzen deniz taşından kelepçe yapılan yerde çaışıo ben temin ederim sana ussop:gerçektenmi?! türk:tabi olum sen kafanı yorma türk: minna gelin uzun eşşek oynuyalım hepberaber: ha???? türk: olum sizde bişi bilmiyosunuz brook yaslan direğe bakim luffy kafanı ey he işte bak böyle durucan he ben üstüne atlıyacam sonra 10 kadar sayıp tek mi çift mi diycem bilirseniz ben eğilicem siz atlıcaksınız geliryorum hooooop (luffynin üstüne atlar luffy lastik gibi uzayınca ayakları yere değer) olmadı olmadı uzmak yok yok olum yok diyorum ya ben oynamıyorum Türk: Zoro bak sana hediye aldım (zoro uykudan uyanır) zoro: ha... türk: sana hediye aldım diyorum alooo zoro: ha. teşekkurler (hediyeyi açar) zoro: bu ne türk: zil zoro: ne için? türk: kaybolunca calarsın biz seni alırız ürk:zoro kılıçları bileyim ben antremandaki zoro:ha... tamam sonra savaş çıkıo zoro: katanalarım nerde türk: şeyde aaa ben unuttum onları ya al bu beyaz kalmış elimde bitirmedim daha ama zoro: nanii!! türk: hadi be olm kılıç ustası diilmisin yaparsın sen aslansın seni kesseler acımaz türk: zoro sen askere gittin mi? zoro: hıı... ne askeri ya biz korsanız olum türk: olum askerlik vatani görev dir sen şimdi sünnette olmamışındır zoro: sünnet ne? türk: millet toplanın zoroyu sünnet etcem zoro: sünnet ne la türk: olum azıcık ucundan alcaz bişi olmıcak zoro: neyi alcaksınız türk: olum şeyi alcaz işte bak sonra pilav yapcaz onla yicez güzel olcak zoro: kikutoriu asura şeyimi kesemezsin türk: sanji bu gün yemekte ne var sanji : suşi türk: neyyy bize çiğ balık mı yedirecen yav yürü git sanji: çiğ balıkmı türk: bak balığın hası budur hamsi, şimdi bana bi mısır unu bul sanji: ne mısır unu mu yav sen çıksana mutfağımdan türk: tamam la yemedik mutfağını ha bu arada ben çiğ balık yemem bana melemen yap amam biraz daha franky takılalım franky: eeeii naptın gemiye?!?! türk:spoyler taktırdım nasıl? franky: ne işe yarıo bu türk: bak şimdi bu arabalardaki spoylerin tersi arkadan rüzgar gelince yelkene daha yoğun rüzgar binio bölece daha hızlı gidioz franky: hmm bu benim aklıma gelmemişti ama bu suuupaa olmuş türk: olm şu hareketi yapman şartmı yaf :S türk: franky bu ne la hep kola hep kola midene zarar olum coca yı zengin ettin franky: coca ne türk: olum sen kolanın coca dan almıyon mu franky: yooo türk: yok bişi devam et sen zoro: uiii.. miiina.. aber luffy: ha ne dedi? türki minna naber dedi ussop: mate mate sen nasıl anladın? türk: bizim meyhanede millet sarhoş olunca ben çevirirdim nami: nee zoro sarhoşmu oldu ama o sarhoş olmazki türk: bende öle sanıodum dedim sen lıkır lıkır sakeleri içion bişe olmuo gel senle rakı balık keyfi yapalım dedim 2 kadeh sonra böle oldu zoro: ieeyt mihakı buun baa luffy: hahaha zoro çok eğlenceli olmuş şimdi ne dedi? türk: tieeyt mihawkı bulun bana dedi.. türk: franky olum ot gibi yaşıyoz ya franky: eee ne yapalım türk: olum burası çim değil mi bak şu ortadaki direği yıkalım 2 kale dikelim şuralara bi de top bulduk mu tamamdır franky: onu yıkarsak gemi gitmez türk: olum koskoca sayborgsun gemiye bi motor yapmamışın ya chopper: aaa ayağı burkuldu doktor doktor lazım a doktor benim türk: ya chopper cım canım benim gerek yok doktora ben şimdi ekmek çiğneyip koyarım oraya bi sonraki savaşa yetişir kafanı yorma sen chopper: ama ben böle bişe okumad.... türk: ya chopper ben biliom olm sen merak etme luffy o yediğin ekmeği yutmadan tükürsene şuraya luffy denize düşer onu kurtarırlar luffy ıslaktır türk: luffy bu ne hal sırılsıklam kalmışsın seni kurutmak lazım luffy: evet türk franky gelsene buraya türk:franky ayaklarından tut luffynin franky: napıcaz abi türk: yav sen tut bende ellerinden tutuyom şimdi çevir çevir çevir iyice çevir suyu iyice dökülsün ha şimdi bunu ipe asalım yarım saate kurur Türk:Robin diz bacım taşları. Zoro: Ulan öğrettin şu oyunu bırakamıyoz arkamızda 3 gemi bombalıyo yaptığımız işe bak. Türk:Boşver onları şimdi orti elin nasıl. Sanji:Valla açamıcam galiba. Türk:Franky olm sabit tut şu gemiyi ya taşlar düşüyo. Franky:Hay ben senin ... Luffy:eheheh Sanji:Luffy çalıp duruyon taşları adam gibi oyna lan Türk:Ulan bende neden gear 2 de oynuyo oyunu diyom. Luffy:4`cü Yonkou kim ? Türk:Alemdar Polat. Maç. Luffy kalede. Türk:Bilader topu geçirmiyor imansız. Sanji:Hakem Nami:Türk`e foal yapar. Sanji:Kart göstermez. Türk:Şike var burda bilader türünbü aşağa. Türk:Bon Clay karşılaşır. Bon Clay:Merhaba Türk:Vay senin be...(eline taş alır) enelle bide türk varken karşılaşırlar enel: ben tanrıyım türk: haşa de ulan luffy: ne kulak memesi genemi sen? türk: kulak memesimi puhahahahaha Hancock:Karşılaşırlar. Hancock:Luffy`im (L) Luffy:Hancock Türk:Fıstık Face`sin var mı ? Hancock 2 Türk:Kara kaşına kara gözüne kurban. Luffy:Hancock Türk:Manitamı salçalanıyorsun lan ! İdoller Nami:Luffy idol`un kim ? Luffy:Roger.. Shansk... Türk:Kadir İnanır. Türk:Sanji bi sigara atsana Sanji:İyi alıştın sende kaç bölümdür içiyom azalmıyo sen geldin sigaram kalmadı lan. Türk:Birader ateş var mı? Ace: '%!'%&'/!)&? Bizimkiler denizde dururken bi gemi yanaşır... Gemidekiler : Şey yolu kaybettikte bize bi Eternal Pose lazım... Water 7'a gidicez... Usopp : Tamam.. Ben getireyim... Türk : Dur la.. Niye veriyon Pose'u.. Yazık günah... Bak şindi emmoğlu... Burdan direk bi 80 mil kadar git... Ordan sağa dön... 15 mil kadar daha git... Bi tane cami var... Caminin yanından sağa dön... Orda kime sorsan gösterir... Hadi eyvallah... Millet : Hönk!!!! Türk:Merhaba Robin ne okuyosun? Robin:Eski büyük korsanlar hakkında bir kitap Türk:Hmm ben bi kitap okumuştum Ali vardı. Onun atı vardı güzeldi yani tavsiye ederim. Robin:%^%+&^/)+^+% Kizaru gelir. Luffy;Kaçın. Zoro.jsbpfjjıwa Luffy:Zorooooooooo Kizaru:Hiç ışık hızın da tekme yedin mi ? Türk:Sen Osmanlı Tokat`ı yedin mi ? 10 dakika sonra Kizaru felç. Luffy:Korsanlar kralı olacağım. Zoro:En iyi kılıç ustası olacağım. Sanji:Allblue yu bulacağım. Nami: Dünya haritası çizeceğim. Usop: Denizlerin cesur kahramanı olacağım. Chopper:Tüm hastalıkları iyileştiren bir ilaç yapacağım. Robin:Karanlık dönemi aydınlatacağım. Franky:Bir hayal gemisi yapacağım. Brook:Laboonla buluşacağım. Polat Alemdar:Sonunu düşünen kahraman olamaz. türk: franky olum git üstüne bi pantolon giy lan ne böyle sliple dolaşıyon etrafta milletin karısı var kızı var dimi öyle bütün mal meydanda! franky: sen ne karışıyon olm benim tarzım bu türk: lan bi yürü git lan sonra üşütüyon bütün gece pancar motoru gibi durmuyo bi tarafların (tatak tatak tatak) franky: pancar motoru ne la?? türk: olum bide soruyon tayfa yemek yer brook: afedersiniz! der ve osusur türk: öyle osurulmaz böyle osurulur der ve bir osuruşta gemiyi 2 kilometre uzağa fırlatır. türk: afedersiniz! luffy: suggeeeee nami: iğrençti der ve kafasını yarar. türk: ya nami şu telefonu bizim camiye ayarlasana hocaya bişey sorcam nami: den den mushi mi? türk: he işte her ne zıkkımsa ayarlsana bi ayarlarken nami: sahi ne sorcan? türk: yapacağımdan diilde aklıma takıldı şimdi acil bi durumda bu chopper ı yesek caizmi hani insan meyvesi yedi ya ondan nami kalır türk: robin ben gezdirdikten sonra kız kardeşim buraya geldi dimi? robin: evet nerden anladın? türk:ben gezdirirken bu masanın kanepenin falan deseni çok güzel demiştide robin: eee? türk: ee si dantel koymuş hepsine robin: ????? zoro gözlerini açtığında marine karagahındadır (tabi eli kolu bağlı şekilde) marine : al paran burda Türk : eyvallah kardeş saolasın ilaç gibi geldi valla bereket versin. marine : bereket ne ??? Türk : boş ver o sırada zoro tamamen uyanır.Bizim Türk'e seslenir. zoro : sen ne yapıosun pislik Türk : kardeş valla çok zor durumdaydım tefeciden para aldım geri ödeyemedim vurucaklardı beni. zoro : seni doğrıyacağım Türk : kalan parayla sana mevlüt okutucam marine : mevlüt ??? zoro : mevlüt ??? Türk:Naber. Hancock: Deli misin ? Türk:Hemde sana deliyim. (Türk`ü taşlaştırır.) (1dakika sonra) Türk:Eeee aşkım Avea mısın Turkcell misin ? Aokiji gelir. (O sırada Türk`ün elinde ayran vardır). Aokiji:Nico Robin... Türk:Bilader bu sidik gibi bi üflesene. Savaş çıkar Usopp çakar. Zoro:Yine kaçtı... Sanji:Usopp Türk:Erkekliğin yüde doksanı topuk kaç... garp belirir başlar bizimkilere gülle atmaya türk: anaaa yoksa bu.... gider atılan tarafa der türk: abi açılın ben hallederim herkes şok "nasıl?" die bizimki çıkarır 2 levye türk: 2 levye tekniği beyzbol vuruşuu iki topuda aynen geri yansıtır marine lerin surat dümdüz coby: garpın meteor saldırısını karşıladı garp: ....hahahahahha görünüşe göre torunumun yeni bir nakaması var ve bunu karşılayışına bakılırsa bu tek bir kişi olabilir türk: garp dayı nassın? garp: iyiyim yienim sen nassın babanlar nası? herkes: siz birbirinizi tanıonuzmu? türk: minna ben gidiyom hepberaber: nereye? türk: amazon lily ye orda süper haki öğretiyolarmış luffy: ben oraya gittim az daha ölüyodum türk: olum taktiği bilmiyon sen bak şimdi bi başörtü biraz makyaj bide ettek ha süper kimse çakmaz neyse ben gidiyom 2 gol atar gelirim ay yani haki öğrenir gelirim türk: luffy dün one piece yi izledin mi süperdi ya luffy: one piece türk: evet olum seni anlatıyo bak şimdi burdan water 7 ye orda robini kaçıracaklar ordan enies loby ye gitcez sen kediyi dövcen gelicez luffy: hııı kedi, dövmek??? türk: tabi olum ondan sonra gotik yerlere gitcez süper olcak luffy: gotik??? türk:tabi olum bak burda cd si var franky gel la buraya Alıntıdır.
    1 point
  5. Bu GoBoiano yazarlarından birinin kişisel listesidir, bir anket değildir. Kuroko no Basket - Basketbol Prince of Tennis - Tenis Yakitate!! Japan - Aşçılık Death Note - Günce tutmak (Günlük olarak Mirai Nikki daha uygun olurdu sanırım) Hanayamata - Yasakoi Dansı Chihayafuru - Karuto Kantai Collection - Kantai Collection Oyunu Free! - Yüzme Gin no Saji - Çiftcilik ve tarım Sakurasou no Pet na Kanojo - Oyun tasarımı (,çizim veya animasyon yapımı?) Kuragehime - Moda Haikyuu!! - Voleybol (Kesinlikle sağlıyor) Barakamon - Kaligrafi Pokemon - Koleksiyonculuk & İstifçilik Tsuritama - Balıkçılık Nodame Cantabile - Piyano Hibike Euphonium - Bando Takımı Initial D - Yarış Yowamushi Pedal - Bisiklet Bonjour Koiaji Pâtisserie - Pastacılık JoJo's Bizzare Adventure - Fiyaka yapmak Detective Conan - Gizem çözmek Gekkan Shoujo Nozaki-kun - Manga yapımı (Bakuman da olabilir) Uchuu Kyoudai - Uzay araştırmacılığı Ray the Animation - Deneysel tıp C: the Power of Money - Hisse, bankacılık ve girişimcilik Bir tane de benden olsun, FMA & FMAB - Simya (en azından bilgisi) Siz de kendilerinizkini ekleyebilirsiniz^^
    1 point
  6. Bugünlerde anime, manga ve LN dünyasında baskın olan türlerden sıkılıp farklı şeyler ararken bu türü buldum. En başta yazayım kaynakları Japonya değil Çin. Bu yüzden baya farklılıklar var. Wuxia ve Xianxia’ya genel olarak abartılı dövüş sanatları hikayeleri denilebilir ama farkları var tabii. Hem bilmeyenler için türü tanıtmak hem de tür hakkında tavsiyeler için yeni konu açayım dedim. Wuxia: Genelde fantastik öğeler barındırmayan abartılı dövüş sanatları. Bu türde uyarlanmış çok sayıda film de var. Karakterler genelde içsel enerjilerini kullanarak çok yükseklere zıplayabiliyor, su üzerinde yürüyebiliyor hatta bazılarında uçabiliyorlar. Büyük bir ordunun fırlattığı ok yağmurunun altında biraz kılıç hareketiyle vurulmadan kalabilen birinin olduğu bir film gördüyseniz bu büyük ihtimalle Wuxia’dır. Xianxia: Türkçe karşılığı ‘Ölümsüz Kahraman’ demekmiş. Dövüş sanatları ve meditasyon yoluyla evrenin yollarını keşfedip ölümsüzlüğe ulaşmaya çalışan kişileri anlatır. Wuxia’dakinden daha da abartılı dövüş sanatlarına fantastik öğelerin de katıldığı hikayeler. Çok sayıda mitolojik yaratık ve büyü bulunur. Bu hikayelerde genelde her varlık yeterli çalışmayla ölümsüz olabilir. Dövüş sanatlarını çok kullansalar da daha çok taoizmden esinlendikleri söyleniyor. Maymun Kral Sun Wukong’un hikayesi de bir Xianxia’dır. Wuxia çok ilgimi çekmediğinden fazla bilgim yok ama Xianxia türünde en çok bilinen yazar ‘I Eat Tomatoes/IET’. Bundan sonra gelen 2 yazar daha var ama kitaplarının İngilizce çevirisi maalesef yok(Biri ‘Üç Küçük Bacak’ diğeri de ‘Bitmeyen Patates’ti sanırım. İsimleri çok güzel :lol: ). IET’in 3 kitabının çevirisi SPCNET ( http://www.spcnet.tv/forums/forumdisplay.php/29-Wuxia-Translations ) sitesinde mevcut. Kitapları genelde 20 cilt civarı ve 2 kitabının ilk 10 cildi çevrildi. Diğer yazarlar hakkında pek bilgim yok ama IET’in serilerinde biraz ileriki kitaplarda DBZ güç seviyeleri çocuk kavgaları gibi kalıyor. Yine de dövüş boyutları çok abartılı hale gelmiyor (spoiler vermiyorum). IET’in çevrilen 3 kitabını kısaca tanıtayım: Stellar Transformations: Uzak bir galakside içsel teknikleri çalışamama sakatlığıyla doğan bir çocuk ana karakterimiz. Babasının saygısını kazanabilmek için çok daha zor ve acı verici olan dış tekniklere çalışmaya karar veriyor. Yıllar geçtikçe büyüyor ama hayatını asıl değiştiren şey gizemli bir meteorik kristal taş… Meteorik Yaş. Bu taş gencin vücuduyla fark edilmeden birleşiyor ve bedenini muazzam değişikliklere maruz bırakıyor. Oğlundan fazla bir şey beklemeyen babası oğlunun muazzam yetenekleri olduğunu fark ediyor. 18 kitaptan oluşuyor ve şuan 11. kitabı çevriliyor. Çeviri(İngilizce): http://www.spcnet.tv/forums/showthread.php/38155-Stellar-Transformations-(%E6%98%9F%E8%BE%B0%E5%8F%98)-by-I-Eat-Tomatoes-(%E6%88%91%E5%90%83%E8%A5%BF%E7%BA%A2%E6%9F%BF)-UNABRIDGED#.VOOE8vmsVmw Manhua(Çince): http://www.weiwei123.com/3276/ (8 bölüm çıktı) Coiling Dragon: Kırsal alanda düşük seviyeli bir soylunun oğlu olarak dünyaya gelen Linley’i anlatıyor. Bu hikaye biraz yavaş başlıyor ama sonrası baya iyi(Üçü arasında favorim). Klanı oldukça fakir hale gelmiş ve sürekli aile antikalarını satmak zorunda kalıyorlar. Ailesini bu durumdan kurtarmaya karar veren Linley’in hayatı klanın eski binalarının birinde bulduğu ejder şekilli yüzük ile tamamen değişiyor. Bu hikayede diğerlerinin aksine batılı isimleri kullanılmış. Ayrıca daha çok büyü ve yaratık var. Çevirisi özellikle aşırı hızlı çünkü bağış sistemi sayesinde çevirmen aylık 10000$ civarı kazanıyor :D çoğunlukla günlük 4 bölümden fazla çeviriyor(20 sayfadan fazla yapıyor). Çeviri(İngilizce): http://www.wuxiaworld.com/cdindex-html/ Manhua(Bunun konusunu resmen yeniden yazmışlar tamamen değiştirilmiş önemli yerler var(Mesela hikayede önemli bir yere sahip yaşlı bir eğitmen genç bir kız yapılmış…) ama yine de tamamen renkli olması bir artı)(Çince): http://www.073.cc/mm/PanLong.html Swallowed Star: 2056 yılında geçiyor. Diğer iki hikayenin modern hali denilebilir. Çevirisi daha 4. kitapta ve sonu yarım kalıyor dediklerinden başlamadım ve fazla bilgim yok. Çeviri(İngilizce): http://www.spcnet.tv/forums/showthread.php/38495-Swallowed-Star#.VOOGqvmsVmw IET’in kitaplarında güç seviyeleri çok yüksek demiştim. Güç seviyeleri düzenli bir sisteme göre ilerliyor ve seviyeler birbirlerinden keskin çizgilerle ayrılıyor. Yani alt güç seviyesinden biri aşırı nadir durumlar (süper güçlü bir silah gibi) hariç üst seviyeden birine zarar bile veremiyor. Nakama güçlendirmesi ya da ‘çok sinirlendim seni yendim’ durumları yok. Güçlenmek isteyen özel durumlar (genetik dönüşüm gibi) hariç eğitim yapmak zorunda. Konuyu etkileyecek spoiler değil ama güç seviyeleri genelde ileriki kitaplarda açıklandığından spoilere koyuyorum: Genel Spoiler(Önemsiz): IET’in hikayelerinde kişilerin güç seviyesi arttıkça ömürleri de artıyor. Her insan biraz çalışmayla 200 yıl civarlarında yaşayabiliyor. Belli bir seviyeden sonra da tamamen ölümsüz oluyorlar(öldürülmedikleri sürece) ama bu seviyeye gelmek tabi ki basit değil Stellar Transformations Seviyeleri: >Zayıftan güçlüye doğru sıralı Houtian, Xiantian: Ölümlü seviyeleri. Xiantian seviyesindeki bir insan 500 yıl yaşayabiliyor. Jindan, Yuanying, Dongxu, Kongming, Dujie, Dacheng: Bu seviyelerdeki herkes uçabiliyor ve yemeğe hatta havaya bile ihtiyaçları yok. Sadece evrenden enerji alarak yaşıyorlar. Jindan seviyesindekiler 1000 yıl, Yuanying seviyesindekilerse 5000 yıl yaşayabiliyorlar. Dongxu ve sonraki seviyelerdekiler ise öldürülmedikleri sürece ölümsüzler. Normal Immortals(1-9), Golden Immortals(1-9), Mystic Immortals(1-9): Bu seviyeler daha çevrilen kısımlarda olmadıklarından fazla bilgim yok ama gezegenler arası ışınlanabilecek güçte olduklarını biliyorum. Gods(Low-Middle-High), God Kings: Bunlar da spoilerlere göre zamanı ve mekanı bükebiliyorlar. Bunların üstünde 1-2 seviye daha olabilir ama onları bilimiyorum Ayrıca Stellar Transformations evreni hakkında biraz spoiler(büyük spoiler): Tüm evren 3 ayrı boyuttan oluşuyor. En başta ölümlü dünyadan başlayan biri (Bu arada ana karakterin gezegeni Güneş’ten 100 kat civarı daha büyük) Dacheng seviyesinde zor bir testi geçerek üst boyuta, yani ölümsüzler boyutuna geçiyor. Orada ise Mystic Immortal 9 olan biri yine başka bir testi geçerek Kutsal Boyuta geçip Low God olabiliyor.Güç seviyesine örnek verirsem; Dujie seviyesinde ortalama biri kıtaları yok edebiliyor gerisini siz düşünün. Mystic Immortal olanlar çok sayıda devasa gezegene hükmediyor ve onları yok edecek güce sahipler. Son boyuttaysa dövüş şekli tamamen değişiyor. Dövüşü kimin zamanı ve mekanı daha iyi kontrol etmesi belirliyor. Coiling Dragon Seviyeleri: >Zayıftan güçlüye doğru sıralı Deity seviyesine kadar Savaşçılar ve Büyücüler diye ayrılıyor güç seviyeleri ama ayrı yazmadım. Ayrıca büyücü olmak savaşçı olmaktan çok daha zor ve büyücülerin ruhsal güçleri aynı seviyedeki savaşçılarınkinden 100 kat civarı daha fazla. Ama Deity seviyesinden sonra savaşçı ve büyücü diye bir ayrım yok. 1-9. Seviyeler: Ölümlü seviyeleri. 6. seviyeye kadar herkes ilerleyebiliyor ama 6. ve 7. seviye arasında biraz zorluk var ve herkes bunu geçemiyor. 9. seviyede olan biri 500 yıl yaşayabiliyor. Saint(Early-Middle-Peak): Bu seviyedeki herkes uçabiliyor ve öldürülmedikleri sürece ölümsüzler. Ama 9. seviyeden Saint seviyesine geçmek çok zor. Güçlü olanlar tek vuruşta dağları ikiye ayırabiliyor. Demigods, Gods, High-Gods: İsimlerinden belli zaten. Ama Saint seviyesinden Demigod seviyesine geçmek bile çok zor. Saint seviyesindeki birinin çalıştığı yolun (7 element ve 4 üstün büyü tipi(Her biri 6 alt özelliğe ayrılıyor)) 6 özelliğinden birinde tamamen ustalaşması gerekiyor. God seviyesi için 3 özelliğe ustalaşmak gerekiyor, High-God olmak içinse çalıştığı yolun tüm özelliklerinde ustalaşmalılar. Completion Gods: Çalıştığı yolun 6 özelliğini de birbiriyle birleştirmesi gerekiyor. Bunu yapanlar Lord God seviyesi altında yenilmez oluyorlar ve çalışarak ulaşılabilecek en üst nokta. Ama ulaşması Lord God olmaktan çok daha zor ve genelde milyonlarca yıl gerekiyor. Tüm evrende yaşayan 30-40 civarı var bu seviyeden. Lord Gods(Lower-Middle-Upper): Dünya ilk kurulduğu sıralarda yaşayan High-God seviyesindekilerden Lord God hazinesini bulanlar bu seviyeye geçiyor. Yani daha çok şans işi. Toplam 77 tane var ve Completion Gods’lardan çok daha güçlüler. Yine de şans eseri güçlü olduklarında Completions Gods seviyesindekiler tarafından nefret ediliyorlar. Overgods: Evrenin dengesini sağlayan kurallar. Vücutları ve duyguları yok toplam 4 taneler. CD Evreni hakkında spoiler: Evren çok sayıda evrensel düzleme ayrılmış. Ölümlülerin yaşadığı yerlere Maddesel Düzlemler deniliyor ve bunlardan milyonlarca var(her birinde çok sayıda dünya). Bu Düzlemler birbirlerine kapılarla bağlılar ve Saint seviyesindekiler bunlar arasından geçebiliyor. Maddesel Düzlemler dışında 4 Üst Düzlem ve 7 Elementsel Düzlem var. Saint olduktan sonra buraya geçilebiliyor ve her biri Güneş’ten binlerce kat büyük dünyalara sahip. Güç seviyeleri dışında IET hikayelerinde eşya seviyeleri de var ve gerçekte olmayan çok fazla malzeme hikayelerinde mevcut. Bunların seviyeleri biraz RPG sistemlerine benziyor
    1 point
  7. Kuroko No Basket'i izledim ve şu anda düzenli olarak basketbol oynuyorum! ;) ;)
    1 point
  8. Son bölüm baya bi kısa olmuş :3 -,-
    1 point
  9. Tür: Aksiyon, Macera, Korku, Gizem, Psikolojik, Doğaüstü, Trajedi, Seinen Bölüm Sayısı: 21(Aylık mı çıkıyor emin değilim ama çok yavaş geliyor) Konusu: Hikayemiz Kei Nagai adında bir gencin trafik kazasında ölmesiyle başlıyor, ama ölür ölmez dirilince aslında insan olmadığını anlıyor. "Ajin"; insana benzeyen ama ölemeyen gizemli varlıklara verilen isim. Kendine neler yapabileceğini bilmediği insanlardan arkadaşı Kai yardımıyla kaçtıktan sonra insanlar ve Ajinler arasında seçim yapmak zorunda kalır. Çizimleri çok başarılı, oldukça ilginç bir seri. Ama başlıkta yazdığı gibi aşırı vahşet içeriyor. Manga: http://www.mangahere.co/manga/ajin/
    1 point
  10. Lisede nöbetçiyken çayı bize demletip ayaklarına isterlerdi mdr mdr yrd hatta sekreter bile. Ben de her seferinde ortadan kaybolur diğer nöbetçi arkadaşa satardım zira bu nöbetçinin görevi değildir. Ama bir seferinde müdür beni yakaladı benden çay istedi. Ben de demliğin içine 5-6 tane ishal hapı ezip attım :lol: sonrası malum haha :D :D
    1 point
  11. Kaç para kazanıyorlar demek tek bana mı komik geldi asdkhasf kim yazmış bunu. :lol: Kaç para kazanıyon sen. Aaksdjlasf. Neon Genesis Evangelion nasıl bir anime ya izlemedim her konuda karşıma çıkıyor. Bu arada Japonlar gerçekten çalışkanlar ya.. O ülke insanları bu kadar çalışkan olduğu için ileri.. Açıkçası bizler tembeliz, lüksü seviyoruz. Ben de öyleyim yani lüksü sevmiyorum ama tembel olduğum bir gerçek. :lol: Öyle yetişiyorlar yani okullarda bile temizliklerini falan görüyoruz, biliyorsunuzdur. Ev gibi okulları. Öğrenciler temizliyor bu bir okula nasıl katkı sağlıyordur. Öyle büyüyünce, yani dizilerden de bildiğim kadarıyla, çalışan insanlar gerçekten çalışkan oluyor; gece geç saatlere kadar çalışıyorlar maaşları çok yüksek olmamasına rağmen. Ben şimdi bişi dicem de.. bugün çok rahatsız oldum bir konuda; hastaneye gittim ve neymiş, doktorlar grevdeymiş, acilde bir ton hasta var. Grev nedeni, haftanın 5 iş gününden birinde 24 saat çalışmaları gerekiyormuş. Evet çok zor 24 saat nedir, ölüm, kim dayanır, ama bence bir doktorun katlanması gereken birşey bu nedenle grev yapıp da onca hastayla ilgilenmemek bana hiç doğru gelmedi. Ha çok şükür benim bir şeyim yoktu sadece kontorldu ve doktorum aradı, konuşarak hallettik sağolsun. Ama ordaki insanların tepkilerini görünce hak verdim. Tembeliz yani.. Ha ülkeme kesinlikle bişi demiyorum ya da insanlarına, yanlış anlaşılmasın. -_- Çok şükür Türkiye mistir. Konudan biraz sapmış gibi oldu ama yorumlar öyle olunca katılayım dedim asdkjaskf.
    1 point
  12. Bu konuyla ilgili bir film de çekiliyor diye hatırlıyorum. Japon film festivali broşüründe görmüştüm
    1 point
  13. Teşekkürler,ilk 5-6 bölümü genel olarak kötü kısımları diye değerlendiriyodum daha önce ama iyi olduğunu duyunca sevindim :D
    1 point
  14. NatsuJun

    Özlü Sözler

    Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok,nice elbiseler gördüm içinde insan yok ,çok severdim bir ara bunu
    1 point
  15. http://darkspeed54.deviantart.com/gallery/41119672/me-in-one-piece
    1 point
  16. Tür: Aksiyon, Fantastik, Bilim Kurgu, Shounen Bölüm Sayısı: 7 (Aylık çıkıyor) Konusu: Yakın gelecekte Dünya ölür. Evet, ölür. Peki nasıl ölüyor? Devasa meteorlar mı çarptı... Hayır. Uzaylılar dünyayı istilaya mı geldi... Hayır. Nükleer savaş mı... Yine hayır. Dünya doğal olarak öldü, yaşam süresini tüketti. Dünya tam olarak çalışmayı durdurmadan 100 yıl kaldığında insanlar kurtulmak için yollar aramaya başlarlar, zenginler uzaya gider, fakirler ve bazı bilim adamları dünyada kalır. Ama çabaları sonuçsudur. Sonra kendine "Y" diyen gizemli bir saat ustası ortaya çıkar ve dişlileri kullanarak Dünya'nın fonksiyonlarını eski haline getirebilecek bir dizayn yaptığını söyler. Dişliler Dünya'yı eski özelliklerine kavuşturur. İnsanlar güzelce yaşamaya devam eder... Asıl hikaye bu olaydan 1000 yıl sonra ana karakterimiz Naoto Miura ile ilgili. Çok özel bir "duyma" gücü olan ve aşırı mekanik otakusu olan bir karakter. Bir gün evine, içinde ismi "Ryuzu" olan güzel bir mekanik bebeği taşıyan tabut düşünce hikaye de başlar. Başlıkta yazdığı gibi hikayeyi No Game No Life'ın yazarı Kamiya Yuu yazıyor. Bu bile güzel olduğunu anlatmaya yeter sanırım. Aslında light novel ama çevirisi çok az ilerledi şu anda. Mangası ise aylık çıkıyor. Çizimleri başkası yapıyor ama oldukça güzel bence. Manga: http://www.mangahere.co/manga/clockwork_planet/ Light Novel: http://hereticlnt.blogspot.com.tr/p/clockwork-planet.html Bu arada yeni Dünya'nın bir resmi:
    1 point
  17. türk: ya nami şu telefonu bizim camiye ayarlasana hocaya bişey sorcam nami: den den mushi mi? türk: he işte her ne zıkkımsa ayarlsana bi ayarlarken nami: sahi ne sorcan? türk: yapacağımdan diilde aklıma takıldı şimdi acil bi durumda bu chopper ı yesek caizmi hani insan meyvesi yedi ya ondan nami kalır Bittiğim andır :D
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.