Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 03/27/20 tüm alanlarda

  1. Anime Adı : Wakaokami wa Shougakusei! Movie Anime Türü : Komedi, Hayattan Kesitler, Doğaüstü Bölüm Sayısı : 01 / 01 Yapım Yılı : 2018 Çevirmen : rei_hino Düzenleme : Nones Özet: Bir trafik kazasında ailesini kaybettikten sonra, Okko, şifalı suları olduğu söylenen eski bir kaplıcanın üzerine inşa edilmiş geleneksel bir Japon hanını işleten anneannesi ile kırsal alanda yaşamaya başlar. Ev işleriyle uğraşıp bir yandan da bir sonraki hancı olmaya hazırlanan Okko orada yaşayan hayaletlerin olduğunu keşfeder. Bunlar korkutucu olmayan Okko’ya eşlik edip onun yalnız hissetmemesi için uğraşan neşeli çocuk hayaletlerdir. Dışarıda herkesi karşılayan, kimseyi geri çevirmeyen bir kaplıca olarak bilinen bu yerde Okko, zarif bir hancı olma yolundaki yeteneğine meydan okuyan bir dizi teste tabi tutulur. Ama nihayetinde Okko, kendini başkalarının mutluluğuna adamanın, kendi meselelerini halletmekten geçtiğini keşfeder. Klasör Linki [hide][/hide] TAÇE Discord Sunucusu
    2 points
  2. şimdi eksik diye belirttiğin kısımlar kafama takılmıştı ve sordum onun dışında benim ne canımı sıktın ne de incittin. belki yazma şeklim biraz fazla direkt dümdüz sert kaçtı bende öyle oluyor çünkü kusura bakma xd bir insanın tamamıyla izole kalması zaten mümkün değil gibi bir şey artık. dünyanın kotası ya dolmuş ya da dolmak üzere. sosyalden çok izole kalmanın hem beden hem ruh sağlığı için daha faydalı olacağını düşünüyorum. bir ortam ne kadar kalabalıklaşırsa orada paylaşılan her şeyin kalitesi o kadar düşer bu da benim gözlemim. yemesi içmesi barınması işi artık ne olursa onu çokça kişiye yetiştirme ihtiyacı, o şeye gösterilen özenin önüne geçer. bilgi kirliliği de o derece artar genelde ki bu en kötüsü. virüs olayı hiç ortaya çıkmamış olduğunda da tamamen böyle düşünüyordum yoksa şimdi virüsten dolayı zaten basbas bağırıyorlar izole olun diye..
    1 point
  3. çoğuna katılıyorum yalnız katılmadığım az kısım için 1-2 soru sormak istiyorum. ruh gücü için hareket beden gücü için dinginlik gerekiyor yalnız bu gereklilikler asosyalliğin dezavantajlarına maruzken de karşılanabilir. hareket etmek için illa insanların arasına karışmak gerekmiyor ve dinginlik zaten çoğunlukla etrafın karmaşasında çevremizdekiler tarafından engellenen bir his. ruhumuz ve bedenimizi karşılayabiliyorsak izole olsak nolur olmasak nolur? insanın ruhunu ve bedenini beslemesinden başka bir ihtiyacı mı var? sırf deneyim eksikliği oluşuyor diye intihar mı sayılıyor? ona bakacaksak bir insan hayatını ne kadar dolu yaşarsa yaşasın yine de ulaşamayacağı sayısız deneyimi gerisinde bırakarak ölecektir. o halde herkes intihar ediyor zaten öyle mi? yalnızlığa gelince, insanların yalnızlıktan kaçınmalarının sebebinin tehlikelere karşı bir araya gelme ve hayatta kalma ihtiyaçlarıyla alakalı olması çok muhtemel. çok uzun zamanlar boyunca bu şekilde yaşamak zorunda kaldıkları bir gerçek. demek oluyor ki tehlikelere karşı kendinden emin olan ve hayatta kalabileceğini de bilen bir insan öleceği güne kadar yalnızlık diye bir şeyi aklından geçirmeyebilir. durum buysa asosyallik kişinin toplum tarafından itilip kendi yolunda gitmek zorunda bırakılması ve bunun kişide sosyal travma haline gelmesi değil midir? durum bu değilse nedir?
    1 point
  4. Selamlar, Diğer yazılanlara pek göz atmadım, bunun için özür dilerim. Bundan dolayı yazacaklarımı diğer yazılanlara hitaben değil direkt soruya cevaben yazıyorum. Yazacaklarım nesnel gibi görünse de tamamen öznel düşüncenin ürünleridir. Konunun üzerinden epey vakit geçmiş olsa bile bu konuda biraz yazmak istiyorum. Yazacaklarıma başlamadan önce söylemek isterim ki toplumdan ayrı olmayı yeğlemek ile insanın kendini eve kapatması aynı şey değildir. Toplumdan ayrı düşmenizin size birtakım getirisi olabilir; kendini eve kapatmanın ise insana hiçbir getirisi olmaz. Daha doğrusu bu gibi psikolojik konuları artı ve eksiye göre ayırmak pek doğru olmaz bana göre. Zaman, mekan, durum öğeleri, bir şeyin ne zaman iyi ve ne zaman kötü olacağını belirler. Basit bir örnek ile sevgi, korku, endişe ve neredeyse diğer bütün duyguların tamamı zamana, mekana ve duruma göre gelişir ve değişir. Bugün sevdiğiniz birisini başka bir zamanda, başka bir mekanda, başka bir durumda sevmeyecek olabilirsiniz. Binaenaleyh toplumdan geri durmanın (eve kapanmak değil) zamana, mekana ve duruma göre iyi ya da kötü sonuçları vardır fakat bu sonuçlar sabit değildir ve sürekli değişir. Velhasıl, verilen artı yön, vakti geldiğinde ya da başka bir kişiye göre eksi yön; eksi yön ise vakti geldiğinde ya da başka bir kişiye göre artı yön olarak doğacaktır. Sonuçların sabit olmadığını -düşündüğümü- söylemiştim fakat insan doğasında bazı yavaş gelişen durumlar vardır. İstisnalar olabilecek olsa bile bir insan yalnız olmayı içgüdüsel olarak yeğlemez. Çağlar öncesinden aktarılan özellikler, bir insanın yalnız kaldığında tehlikeye daha çok yaklaşıyormuş gibi hissetmesinin asıl sebebi fakat değişen insan hayatı da bu gibi içgüdüsel şeylerin yok olmasına bir sebep. Buna binaen yalnız olmayı yeğlememiz için zorunlu olarak bir dış etken gerekiyor diye düşünüyorum. Bir film, bir olay, belki de örnek aldığımız bir kişi. Yani bu ufakken (8-12 yaş aralığı) izlediğiniz bir filmin etkisiyle de gelişebilir (ufak olmanıza gerek bile yok), bir çocukluk travmasıyla da gelişebilir. Bir insan yaradılışından dolayı buna eğilim gösterebilir fakat benim söylediklerim izole olmuş insanlar için geçerlidir. Önceki paragraflarda yazdığım gibi sonuçları sabit değildir fakat genel olarak bir getirisi de yoktur bana göre. İnsanlardan izole bir şekilde yaşamak bir noktada sizin duygularınızı köreltir, algınızı bozar, gelecekte zorunlu olarak yaşamanız gereken (hayatta kalmak için bir iş sahibi olmak gibi) noktalarda sizi tökezletir. İnsanlardan ayrı yaşıyor olmanız -ki bu bir noktaya kadar mümkün değildir- birtakım davranış bozukluklarını, ruhsal problemleri de siz kabul etmeseniz bile beraberinde getirecektir. Duygularınızı köreltmesinden kastım aslında bazı şeyleri pek iyi kavrayamayacak olmanızdır. Yani demek istediğim, insanların arasında gelişen ve onlar için (ve daha büyük çoğunluk için) gayet normal olan bir durum, duygu, davranış ya da düşünce size tamamen yabancı gelebilir. Algı konusu fazlasıyla tartışılır, apayrı bir konu. Evvela, algı ne demektir onu öğrenmek gerek, şimdilik atlayacağım. Bütün bunlardan ziyade insanlardan izole bir şekilde yaşamak demek deneyim eksikliği demektir. Deneyim eksikliği ise beraberinde duygusal ve fiziksel zayıflığı getirir. İnsanlardan acısıyla, tatlısıyla almanız gerekenleri alıp bunu bir deneyime çevirmek ve yine aynı şekilde onlara karşı kullanmak bu döngünün bir parçası. Toplumdan izole olup, evinizden çıkmayarak yazar olabilirsiniz fakat edebiyat hakkında bilgi sahibi olamazsınız. Ne beşeri (sözel) ne de sayısal bilimlerde insanı tanımış ve onun bir parçası olmadan bir şey elde edemezsiniz. Deneyim eksikliği, kendisini eve kapatan vakalarda görülmesi daha muhtemeldir. Lafı daha fazla uzatmadan söylemek istiyorum: İnsanlardan belirli olayların etkisiyle uzak duruyor ya da başka bir şeylerin etkisiyle yalnızlığı tercih ediyor olabilirsiniz fakat tamamen izole bir şekilde yaşamanız, yalnızca yıllar süren bir intihardan ibaret. Ruhunuzun gücü için hareket; bedeninizin gücü için de dinginlik gerekir. O yüzden asosyal olmayı tercih etseniz bile eve kapanmayı, hareketsiz kalmayı tercih etmeyin. Size kısa bir hikaye anlatayım: Damo (Budizm'i yükseklere taşımak için Çin'i baştan aşağı gezen Hintli bir rahip), Çin'de yerleştiği manastırda yaşayan rahiplerin meditasyon yaparken -yapmaya çalıştıkları esnada- pek çok kez odaklanma sorunu ve düşüncelerini yoğunlaştırmada sıkıntı çektiklerini gördü. Damo, bu durumu düzeltmek ve onları sağlıklarına geri getirebilmek için bazı dövüş hareketleri öğretti. Zamanla bu hareketler, Hatha Yoga hareketleri ile birleştirildi ve I Chin Ching adını aldı. Yıllar geçtikçe kendi içinde kollara ayrıldı, bozulmalar yaşadı fakat rahiplerin beden ve ruh dengesini korumakta temel dayanakları bu oldu. Umarım alakasız olarak görünen bu hikayeden bir şeyler çıkartırsınız, sevgiler.
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.