Jump to content

Liderlik Tablosu

Popüler İçerik

Showing content with the highest reputation on 10/06/20 tüm alanlarda

  1. Herkese merhaba! Türk Anime Çeviri Ekibi olarak yıllardır her sezon olduğu gibi bu sezon da birbirinden güzel animeleri siz değerli izleyicilerimiz ile buluşturacağız. İşte 2020 Sonbahar Sezonunda TAÇE farkıyla izleyebileceğiniz dokuzu yeni sezon animesi olan, biri önceki sezondan devam eden on anime: Yeni Seriler 1. Dungeon ni Deai wo Motomeru no wa Machigatteiru Darou ka III Çeviri: Nones Düzenleme: Nones Başlangıç Tarihi: 2 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21264-01-dungeon-ni-deai-wo-motomeru-no-wa-machigatteiru-darou-ka-iii/ 2. Haikyuu!!: To the Top 2nd Season Çeviri: Nones Düzenleme: Nones Başlangıç Tarihi: 2 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21263-01-12-haikyuu-to-the-top-2nd-season/ 3. Higurashi no Naku Koro ni (2020) Çeviri: mustafalrsm Düzenleme: Nones Başlangıç Tarihi: 1 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21262-higurashi-no-naku-koro-ni-2020-yeni-proje/ 4. Inu to Neko Docchi mo Katteru to Mainichi Tanoshii Çeviri: SelimTheMartian Düzenleme: Nones Başlangıç Tarihi: 3 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21261-inu-to-neko-docchi-mo-katteru-to-mainichi-tanoshii-yeni-proje/ 5. Jujutsu Kaisen (TV) Çeviri: rei_hino Düzenleme: KuramaUN Başlangıç Tarihi: 19 Eylül 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21270-01-jujutsu-kaisen-tv/ 6. Kamisama ni Natta Hi Çeviri: itamisen Düzenleme: Panzehir Başlangıç Tarihi: 11 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21267-kamisama-ni-natta-hi-yeni-proje/ 7. King's Raid: Ishi wo Tsugumono-tachi Çeviri: Eolo-sama Düzenleme: Eolo-sama Başlangıç Tarihi: 2 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21255-01-kings-raid-ishi-wo-tsugumono-tachi/ 8. Mahouka Koukou no Rettousei: Raihousha-hen Çeviri: svcnwashere Düzenleme: svcnwashere Başlangıç Tarihi: 3 Ekim 2020 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/21268-mahouka-koukou-no-rettousei-raihousha-hen-yeni-proje/ 9. Tonikaku Kawaii Çeviri: Zelpus Düzenleme: KuramaUN Başlangıç Tarihi: 2 Ekim 2020 Forum Konusu: Önceki Sezonlardan Devam Eden Seriler 1. Digimon Adventure (2020) Çeviri: Panzehir Düzenleme: Panzehir Durum: 17/66 Forum Konusu: https://forum.turkanime.tv/konu/20659-17-digimon-adventure-2020/ Hep birlikte güzel bir sezon geçirmek dileğiyle, yeni bölümlerde görüşmek üzere!
    3 points
  2. Anime: Death Parade Bölüm Sayısı: 12 + 1 OVA Tür: Psikolojik, Drama, Gerilim, Oyun Gizem Yapım Yılı: 2013 Stüdyo: Madhouse IMDB: 7,9/10 MyAnimeList: 8,21/10 Konu: Ne zaman biri ölse, ölüm ile yaşam arasında var olan bir boyuttaki bir kulede yargıç olarak hizmet veren barmenler tarafından yönetilen gizemli barlardan birine gönderilirler. Orada, ruhlarının -insanların cennet veya cehennem olarak bildikleri- reenkarnasyona veya boşluğa gönderilip gönderilmeyeceğine karar veren yargıçlar tarafından yönetilen ölüm oyunları oynarlar. Anime, bu barlardan biri olan Quindecim'in barmeni Decim'i konu alıyor. İntihar etmiş siyah saçlı bir kadının -diğer gelenlerin aksine- aslında ölü olduğunu fark etmesinin ardından Decim, ruhları duygusuz ve hissiz bir şekilde yargılama tavrını sorgulamaya başlar... Pozitif Yönleri: Çizimleri ve animasyonları tam olarak yerli yerindeydi, hatta çok hoşuma gittiler. Bardaki atmosferden, Quin'in çalıştığı yerin atmosferine kadar... Anime'de genel olarak her bölüm bir veya iki karakterine hayat hikayeleri harika bir şekilde ele alınmıştı . Bu karakterler gerçekte dünyanın herhangi bir yerinde var olabilecek kişilerdi ve onların başlarından geçen olayları o kadar iyi anlatmışlardı ki izlerken gerçekten her biriyle empati kurabildim. Bazı bölümleri ağlatırken bazı bölümleri yine ağlattı, sonra ise hiç beklemezken bir baktım yine ağlıyorum. Ağlarken de bir yandan uzun uzun düşündüm her şeyin üzerine. Neredeyse hepsini ama özellikle son bölümleri izlerken her detayı merakla yakalamaya çalışıp, her sözü de hayranlıkla okuyordum çünkü gerçekten çok güzel yerleştirilip yazılmışlardı. Anime'deki çoğu cümlenin üzerine uzun uzun düşünülebilirdi ve genel olarak düşündürdü de, cümleler tam olarak insanın kalbine hitap ediyorlardı. Tek bölümlük bir karakter bile tek sahnede hayat dersi adı altında geçebilecek bir replik söyleyebiliyordu. Ve biraz da bayağı bağlandığım karakterlerden biri olan Decim'e gelirsek: Decim'in, kukla olduğundan dolayı, kullandığı hissiz yargı yöntemlerinin bu insanları etkileyişi ve içlerindeki kötü yanı çıkarışı aynı zamanda hem merak içinde bekletirken hem de aşırı şekilde gerdi... İzlerken sonunu o kadar merak ettim ki sürekli saçma sapan şeyler uydurdum kafamda. Ama bir süre sonra gerçekten finali umursamayıp gelen karakterlerin hayatlarını ve duygularını anlamaya çalıştım, ilk defa bu tarz bir anime izlediğimden dolayı benim gibilere tavsiyem kesinlikle çekinmeden başlamanız, çünkü gerçekten çok güzeldi. Her yönden harikaydı. Sonlardaki bölümlerden birindeki Light Yagami göndermesi de güzeldi. Negatif Yönleri: Bu bölümde final hakkında konuşacağım o yüzden eğer kalanını okumadıysanız devam etmenizi pek önermem, tabii spoiler sevmiyorsanız. Anime biraz yarım kalmış gibiydi, final bölümlerinde çoğu detayı birleştirince aklınızda hikayenin tamamı oluşuyor ama ben Decim'e o kadar bağlandım ki kalanında keşke yeni haliyle birkaç kişiyi daha yargılamasını izleyebilseydim dedim çok kez. Ama finalinin böyle ufak bir negatif yönü olmasına rağmen yine de çok harika bir şekilde bitti, ağlarken gülümsüyordum bitiş müziği çalarken ve görüntüler geçerken. Ana karakterler, seslendirenleri ve güzel olduklarını düşündüğüm replikleri: Decim (デキム, Dekimu) Seslendirenler: Tomoaki Maeno (Japonca); Alex Organ (İngilizce) 15. katta bulunun Quindecim barının, ölen ve yargılanması gereken insanlar arasındaki ölüm oyunlarını yöneten barmeni. Hobisi kendisinin üzerinde izlenim bırakan misafirleri temsil eden kuklalar yapmak. Hiç yaşamadıkları veya ölmedikleri için aptal olarak anılan tüm yargıçlar gibi, hiçbir insani duyguya sahip olmaması gerekiyordu ancak riskli bir deney olarak Nona, insan duyguları hakkında öğrenmeye olan ilgisini geliştirmesine izin verdi. Bence: Direkt olarak favori karakterim. Hem dış görünüş bakımından, hem de etrafına saçtığı hava bakımından harika. Final bölümündeki gülümsemesi geldiğinde çok mutlu olmuştum. Chiyuki (知幸, Chiyuki) Seslendirenler: Asami Seto (Japonca); Jamie Marchi (İngilizce) Başlangıçta hayatı veya gerçek adı hakkında hiçbir anıya sahip olmayan ve kısaca "siyah saçlı kadın" olarak anılan bir insan (黒髪の女, kurokami no onna). Quindecim'de asistan olarak çalışıyor, yargıçların insan ruhlarını yargılamak için kullandıkları yöntemleri öğreniyor ve Decim'in insan davranışlarını öğrenmesine yardımcı oluyor. Bence: Çok gizemli ve hakkında bir sürü teori üretmeye çalıştığım bir karakter. En sonunda tamamen düşündüğümden farklı biri çıksa da Decim ile olan konuşmalarını sevdiğim bir karakter. Diğer yargıçlardan bazıları, seslendirenleri ve güzel olduklarını replikleri: Nona (ノーナ, Nōna) Seslendirenler: Rumi Ōkubo (Japonca); Jad Saxton (İngilizce) Decim'in patronu, genç görünüme sahip bir kız. Oculus'a rapor veriyor ve yargıçları yönetiyor, esas olarak 90. katta çalışıyor ve bazen oyunları denetliyor. Bence: Karakterin dış görünüşü çok hoş ve etrafına güçlü bir hava saçıyor. Karakterin Decim'e olan ilgisi, merakı ve onun hakkında sahip olduğu beklentiler beni daha da kendine çekti. Ginti (ギンティ, Ginti) Seslendirenler: Yoshimasa Hosoya (Japonca); Robert McCollum (İngilizce) 20. kattaki Viginti Bar'ı işleten yargıç barmen. Ayrıca ölüm oyunlarını da denetler. Bence: En başta önyargı ile yaklaşsam da sonradan gelen iki karakterle olan iletişiminden sonra ısındığım ve sevmeye başladığım bir karakterdir. Clavis (クラヴィス, Kuravisu) Seslendirenler: Kōki Uchiyama (Japonca); Z. Charles Bolton (İngilizce) Her zaman gülümseyen, her zaman yardımcı olan bir asansör görevlisi. Bence: Karakter havalı bir görünüşe sahip ve konuşması çok sempatik. Sürekli gülümsemesi de çok hoş, sevdiğim karakterlerden birisi. Quin (クイーン, Kuīn) Seslendirenler: Ryōko Shiraishi (Japonca); Anastasia Muñoz (İngilizce) Decim'den önce Quindecim barını işleten bilgi bürosu üyesi, bilgi merkezine taşındıktan sonra Decim onun yerini aldı. Bence: Aşağı yukarı havalı birisi, kendisi alkol takıntılısı ve bağımlısı. İlk sahne aldığında heyecanlanmıştım ama mesleği ve görünüşü değişince emekli teyzelere benzedi. Castra (カストラ, Kasutora) Seslendirenler: Ryōka Yuzuki (Japonca); Morgan Garrett (İngilizce) Dünyanın dört bir yanındaki ölümleri denetleyen ve hangi ruhların hangi yargıçlara gönderileceğine karar veren kafatası miğferli bir kadın. Bence: Pek göremedik ama anime'lerdeki genelde havalı gözüken ama sevmediğim karakter tipidir. Elindeki şekerinden belli zaten... Oculus (オクルス, Okurusu) Seslendirenler: Tesshō Genda (Japonca); Jeremy Schwartz (İngilizce) Tanrıya yakın ve yargıç sistemini yöneten, lotus benzeri sakallı ve saçlı güçlü bir varlık. Boş zamanlarını galaktik bilardo oynayarak geçiriyor. Bence: Kendisinin korkunç bir havası var ve anime'nin sonlarına doğru iyice saçmaladı. Genel Puanım: 8.5/10
    3 points
  3. Etkinliğe katılmamıştım. Death Parade’ı izleyeli uzun zaman olmasına ve oldukça sevdiğim bir anime olmasına rağmen 2. kez izleyesim de yoktu. Bu yüzden çok detaylı bir inceleme yapamayacağımı belirterek başlamak istiyorum. Yine de hatırladığım kadarıyla yorum yapmak istedim. Yukarıdaki incelemeleri de okuyunca hafızam da biraz tazelendi diyebilirim. Death Parade, ölüm sonrası hayatı konu alan psikolojik bir anime. Psikoloji etiketine sahip olan birçok anime gibi benim için 1-0 önde başlamıştı. Ölüm sonrası yargılama olayına karşı farklı bakış açısı hoşuma gitmişti. İlk bölümde de olduğu gibi hatalı yargılamaların olduğu da söylenebilir. Bu biraz negatif bir yanı gibi gözükmekte muhtemelen. Yine de reenkarnasyon olayında beni genel olarak rahatsız eden şey şudur ki; sadece iyi insanlar reenkarne oluyorsa dünyada kötü insan miktarının oransal olarak çok az olması gerekirdi ama öyle değil. Yani animedeki hatalı yargılamalar bir nevi kötü insan popülasyonunun neden azımsanmayacak miktarda olduğunu da açıklamış oluyor bence. Bu açıdan baktığımda tutarlı buluyorum. Çizim-müzik konusu puanlamamı fazla etkilemez genelde ama onları da beğendiğimi ekleyeyim. Özellikle açılış ve kapanış müzikleri… Açılış müziğinin animenin aksine oldukça neşeli olmasını özellikle sevmiştim, böyle tezatlıklardan hoşlanırım. Karakterlerini de oldukça sevmiştim. Animelerde beyaz saçlı erkekler nerdeyse her zaman oldukça havalı ve sevilesi olur zaten. Decim de bu konuda istisna değildi. Diğer karakterlerde de sevmediğim yoktu diye hatırlıyorum. (Tek bölümlük görünen, yargılanan insanlarda sevmediğim olmuştur, o kadarını hatırlamıyorum) Detaylarını çok hatırlamasam da son bölümlerde intihar konusu işlenmişti ve beni etkilemişti diye hatırlıyorum. Bu konuyu işleyen yapımlar izlediğimde, özellikle kendi varlığıma katlanmakta zorlandığım zamanlarda, beni oldukça rahatlatır. Bu da doğal olarak animeye olan sempatimi artırmıştı. Animeye 9/10 puan vermiştim. Çok önceden izlediğim bazı animelere verdiğim puanlara baktığımda “Acaba bunu şimdi izlemiş olsam yine aynı puanı verir miydim?” diye düşünürüm. Çünkü anime izledikçe ve biraz da büyüdükçe, anime zevkim de değişmekte. Buna rağmen bu anime için böyle bir düşüncem olmadı. Yine izlesem yine 9/10 verirdim. Henüz izlememiş ve bu yorumu okuyan biri varsa da izlemesini kesinlikle tavsiye ederim.
    3 points
  4. Öncelikle herkese iyi akşamlar diliyorum. Katıldığım bu çeşit bir etkinlik benim için ilkti. Düzenleyenlere ve katılım sağlayan kişilere teşekkür ederim. İlk defa bu tarzda bir anime izledim. İzlemeye başlamadan önce türüne ve işleyiş yapısına karşı bütünüyle bir ön yargım bulunmaktaydı. Bir ön yargımı daha ilk seferinde kırmayı başardığım için mutlu hissetmekteyim. Bu konuyu manga/anime olarak sunmayı düşünen, emeği geçen ve stüdyo çalışanlarına da teşekkür etmek isterim. Güzel bir yapım olduğuna inanıyorum. İzlenebilir olması, izleyicinin bir sonraki kısımda neler olabileceğini düşündürerek izlemeyi devam ettirebilmesi kalbimde ayrı bir yere dokunmuş oldu. Animenin bölümleri içerisinde geçen bazı cümleler aslında hayatımızda fazlaca yer alan cümleler olduğunu fark ettim. Örneğin; bir şeyi yapabilmek için muhakkak az bile olsa mukabelesini karşılamaktır. Bir insanın seçimlerinin kendi iradesine bırakılması da bir çeşit yargıçlıktır benim gözümde. Bölümlerin birkaçında kimi zaman yeterli ve tam anlamıyla idrak edebildiğimi düşünsem de sahne arkasında gerçekleşenleri, oysa idrak edemediğimi ve yanlış şekilde baktığımı da fark ettim. Eksik ya da yanlış, aynı. Soluksuz bir şekilde izlediğim animelerden biri. Bir kere daha olsa fırsatım yine izlerdim. Renklendirmeleri, "oyunların" sistemi ve yargıçların "Yasama, Yürütme, Yargı" eyleminin de aslında kendileriyle çilekeş halinde oluşu da tebessüm ettirdi. Karakterlerden birinin ya da fazla olmayacak olsa bile birden fazlasının ayna oluşu kimi yerde hüzünlendirdi, kimi yerde de sevindirdi. Çoğunlukla kalbimden kalkan bir yükün arınırcasına beni sessizliğin içinde bırakışıyla seyirci kaldım olanlara. İzlerken her zaman orada olduğumu ve kendimin de yargılandığını düşleyerek yüzleştim irademle. Farkındalığın getirdiklerini kelimelerle tarif edemem. Animede sanki gösterilecek birçok karakterin daha olduğunu, seyircinin (en azından kendimin) kafasında kalan sorulara ne zaman yanıt geleceğini bilemesem de "2. sezonu yok mu ya?" diye iç çekerek belirtmek isterim. Açılış ve kapanış şarkılarının tam anlamıyla bir şeyleri açıklığa kavuşturmak istenircesine tasarlanması ve bizler, insanların en azından bir kez daha olsun kendine gelmesinin beklenildiğini, ufak bir tebessüm eşliğinde bunları yazmayı sonlandırmak üzere yorumumu bırakıyor ve okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
    3 points
  5. Bu kadar geç kaldığım için herkesten özür diliyor ve incelemeye başlıyorum İlk önce negatif yönlerinden gideyim -İnsanların davranışlarını yargılayıp reenkarne veya boşluğa gönderme konusu var. Burada(kendim için söylüyorum) yargıçlarla birçok kez farklı fikirlerde olduğum durumlar vardı. Bir şeyin doğru veya yanlışlığının bir kişi üzerinden belirlenmesi oldukça yanlış geliyor. Sonuçta yargıçlar arasında bile 5 yıl görev yapan-80 yıl görev yapan gibi ayrımlar var. Bir yargıç insanı reenkarne ederken başka bir yargıç aynı kişiyi boşluğa gönderebilir bence. Her şey bakış açısına bağlı. Yani bu yargıçlık düzeninin uygunluğu sorgulanır. -Yargıçların yaşamına detaylı bir iniş yapılabilinirdi. Fakat bu konu üzerinde o kadar olumsuz bir düşüncem yok. -Ana karakter seslendirmeleri gayet güzeldi fakat bir bölüm için ortaya çıkan karakterlerden bazılarının seslerine bir türlü alışamadım. Bu, tek bölümlük karakterler hakkında olduğundan o kadar sorun etmiyorum ama yine de belirtmek istedim. Şimdi ise pozitif yönleriii + Açılış müziği oldukça hoşuma gitti. +Çizimleri oldukça güzeldi. Özellikle gözleri beni benden aldı sjsksjdj +Anime için seçilen konu oldukça ilginçti. Ve bu konuyu güzel bir şekilde işleyebildiklerini düşünüyorum. Gayet sürükleyiciydi. +Dediğim gibi ana karakterlerin seslendirmeleri oldukça güzeldi. Tam oturmuş diye buna denir smsmdm + Negatif yönlerini yazarken ilk maddede yargıç kararlarının bazılarında yargıçla aynı kararı veremediğimden bahsetmiştim. Bu konu her ne kadar bir eksi yön olsa da bu, benim animeyi daha dikkatli izlememi sağladı. Neden yargıçla aynı fikirde olmadığımı düşündüm, yargıcın bakış açısını anlamaya çalıştım, kendi bakış açımı değiştirdim birçok kez. Ve tüm bunlar beni animeyi daha dikkatli izlemeye sevk etti. +Bu tamamen kişisel ama beyaz saçlı karakterleri çok severim bu kadar sksjsksjsjs Genel olarak baktığımda ise her ne kadar negatif yönleri olsa da bu animenin biraz daha uzun olmasını isterdim. Veya en azından kısa ova bölümlerinin olması bile benim için yeterliydi. Animeyi puanlandırmayacağım çünkü bu konuda gerçekten berbatım^^'' Bu incelemeyi yazmayı yeni hatırladığım için aklıma gelen ilk şeyleri yazdım hemen. Çarşamba sabahına kadar ekleyeceğim birkaç şey daha çıkacaktır muhtemelen. O zamana kadar eklemek istediğim bir şey olursa farklı bir renkle yazacağım. Hemen bakabilirsiniz böylece Uzun lafın kısası animeyi boş zamanınız olduğunda hemen izlemeye başlamanız gerektiğini düşünüyorum. Sağlıcakla kalın
    3 points
  6. Etkinlik kurası sonucunda çıkan Death Parade animesinin incelemesi buraya yapılacak arkadaşlar. Anime hakkında ön bilgi vermek gerekirse; Anime Adı : Death Parade Anime Türü : Oyun, Gizem, Psikolojik, Dram, Gerilim Bölüm Sayısı : 12 Yapım Yılı : 2015 Anime Puanı: 10/8.5 Özet: Öldükten sonra insanlar ya cennete gider ya da cehenneme. Fakat nedense, öldükleri an, beyaz saçlı gizemli Decim’in bulunduğu bir bara, Quindecim’e gelirler. Decim, Ölüm Oyunları ile onlara meydan okur ki bunlar, hayatlarını riske attıkları ve gerçek yüzlerini gösterdikleri oyunlardır. Decim de kimin kazanıp kimin kaybettiğine, kimin yaşayıp kimin öleceğine hakemlik yapan nihai bir yargıcıdır. Kendi incelememe gelecek olursak; Negatif yönleri: Hızlı bitirilmiş bir anime olarak geldi. Bir izleyici olarak bu barların ve seçilen yargıçların hikayelerini görmek ve izlemek isterdim. İnsani duyguları olmayan yargıçların karar verme aşamasında oyuncuların doğru veya yalan söylediğini, karşısındaki insan için kendi ölümünü göze aldığını bilemedikleri için yanlış kararlar da verebildiklerini düşünüyorum. İlk bölümü örnek vermek gerekirse beni ikileme düşüren bir durum söz konusuydu. Bir diğer beğenmediğim konu ise ship yapmayı seven biri olarak Decim ve Chiyuki'nin sahnelerinin daha bol olmasını isterdim. Pozitif yönleri: Bu konuyu say say bitmez sanırım. Öncelikle sürükleyici bir anime, her bölümde nasıl bir ikili gelecek diye merakla izleyerek oturduğum gibi bitirdim. Karakter tasarımları çok hoşuma gitti her biri fazlasıyla ilgi çekici görünüyor. Yargı sırasında insanı durup ''Acaba ben ne karar verirdim?'' dedirtiyor. Yargıçlarla beraber düşünüp, oyunları tıpkı bir yargıç edasıyla izliyorsunuz. Özellikle 9. bölüm beni gerçekten düşünmeye iten harika bir bölümdü. Bir insanı nasıl sınarız ve ölümle burun buruna geldiğini düşündüğünde ne tepkiler verir birbirinden farklı kişilikli insanla izleyiciye sunulmuş. Oyunlar bir nevi insanların içindeki bastırılmış duyguları ortaya çıkarmak amaçlı yapılmış. Bu yönde de gerçekçi ve başarılı oyunlar bulunuyor. Bir oyuncak olarak görülen Decim'in giderek kazandığı duygular ve düşünceler ise insanı zaman zaman gülümsetiyor. Madhouse yapımı bir animeden daha azı beklenemezdi sanırım. Ayrıca opening ve ending çok anlamlı ve hoş. Şöyle güzel bir sözle bitireyim; There's no meaning to living. They only live to die at some point. (Yaşamanın hiçbir anlamı yok. Belli bir noktada sadece ölmek için yaşıyorlar.) -GİNTİ Opening: Ending:
    2 points
  7. Düzenli bakımı yapılan bir dutluğa evrildi
    2 points
  8. Sadece şunu demek istiyorum, bir bölümünde Yagami Light vardı, dedim Light!? Sen ne arıyorsun burda falan diye acaba o gerçekten Light mıydı :D bölümün altındaki yorumlara gül gül ölmüştüm ya :D
    2 points
  9. Animeyi 2. kez izliyorum, bir kaç aksiklikten dolayı son 3 bölümü falan izleyemedim ama genede yorum yapacağım. (İkiz kusura bakma anca yazıyorum) Anime güzel ama bana göre 2 kere izlenecek bir anime değildi. Bende az çok duygusuz olduğum için Decim'i kendime benzetiyorum Nona karakterine bayılıyorum Animeyi yorumlayacak olursam ben şahsen birisinin duygusal anlamda değişmesini güzel buluyorum. Bence 24 bölüm olup biraz daha ayrıntılı işlemeleri gerekiyordu çünkü bu tarz değişimler aceleye getirildiğinde tam tat vermiyor. Birde olaya arada yan karakterleri de katınca iyice hızlanmış oluyor. Benim tam şey yapamadığım aslında kızda duygusuzmuş gibi duruyor ama yine de duygusal biri olarak gösteriyorlar. Ne olursa olsun özünde insan olduğu için mi durum böyle acaba merak ettiğim bir konu Quindecim'deki yargıçların insanları zorlayarak kötü yanlarını ortaya çıkarması bence de biraz saçma. Bir kere insanın ister istemez kendini koruma içgüdüsü vardır. Herhangi bir olayda özellikle tanımadığın birisiyse karşında ki doğal olarak kendini düşünebilirsin. Ayrıca ölüm ile karşı karşıya geldiğinde insan sağduyusunu kaybeder, mantıklı düşünemez. Böyle durumlarda işi duygusuz yargıçlara bırakmak yanlış kararlar almasına sebep olur. Birde şöyle bir durum var bu insanların hafızaları bizim yargıçlara yükleniyor aslında hayatlarına göre karar verebilirler niye illa insanları zorluyorlar :) İlk yargılama da olduğu gibi duygusuz olursan bazı şeyleri de anlayamazsın :) Decim'in insanlar hakkında ki görüşlerini seviyorum, onlara saygı duymasını ve her gelen kişinin kuklasını yapıp bara yerleştirmesini. Garip bir şekilde ince anlayış olarak geliyor :D Birde şöyle bir durum var bunlar aslında duygusuz varlıklar peki nasıl biri insanları gıcık bulurken birisi saygı duyabiliyor :D Neyse uykuluyum bazı yerlerde anlatım bozuklukları falan olabilir, yarın üşenmezsem tekrar bakarım :D
    2 points
  10. Kolay gelsin. Eski, klasik serilere de el atılır umarım.
    1 point
  11. Öhöm öhöm bunun üstüne ne eklenir ki Kageyama olsam yeterli, bana "yahho Tobio chan demesi yeterli" Ben henüz stajyerim senpai, senden ögreneceklerim var.
    1 point
  12. Kim onee-chan ın gibi olabilir Mikam
    1 point
  13. Iaaaahhhhh yaratım sancısı yazar olmaya gideyim bari
    1 point
  14. 1. bölüm eklenmiştir. İyi seyirler. İyi arşivler.
    1 point
  15. İncelemelerinizi çok beğendim, bende bayağı bir merak uyandırdı. Bir gün izlenecekler listeme bunu da ekliyorum. Bilgilendirici ve güzel yazılar olmuş, tebrik ederi..
    1 point
  16. Bu bakışı yapan karakterleri genelde seviyorum :)
    1 point
  17. Konuyu daha yeni gördüm, geç kaldığım için üzgünüm. İlk önce şunu söylemek istiyorum derslerimden dolayı animeyi tam olarak bitiremedim. Arkadaş tam olarak söylemek istediklerimi söylemiş. Eklenecek söz yok. Teşekkürler.
    1 point
  18. @pegasusejder sen de mi takip ediyorsun her bölüm çeviriyle ilgili yorum bekliyorum senden skfkdj Eline sağlık @Nones
    1 point
  19. Bir kaç bölüm izledikten sonra izlemek için bir sebep bulamadığım ve yarıda bıraktığım bir anime. Bence bir olayı yoktu en azından ilk bölümlerde.
    1 point
  20. Teşekkürler ellerine sağlık.
    1 point
  21. Açılış Müziği "Flyers" by BRADIO Kapanış Müziği "Last Theater" by NoisyCell Karakter&Seslendirenler Decim-Tomoaki Maeno Chiyuki-Asami Seto Nona-Rumi Ookubo Clavis-Kouki Uchiyama Ginti-Yoshimasa Hosoya Mayu Arita-Matsumi Tanezaki Quin-Youko Shiraishi Tatsumi-Keiji Fujiwara Castra-Ryouka Yuzuki Oculus-Tesshou Genda Öncelikle minik bir hatırlatma, bu animeyi izlemeye başlamadan önce Death Billiards adlı filmi izlemenizi tavsiye ediyorum çünkü bu film anime yapımına ilham olmuştur. Açılış müziği oldukça güzel, hareketli ve eğlenceli animenin karanlık havasından uzakta olmasıyla uyum bakımından negatif korelasyon gösterse de oldukça başarılı bir müzik olduğunu düşünüyorum. Severek dinlediğim nadir anime açılış müziklerindendir. Kapanış müziği ise animenin yapım amacını resmen haykırıyor. İsyan ve hüsran karışımı bir duygularla birlikte ölümün farkına vardıktan sonra sevdiklerini bir daha göremeyecek olmanın verdiği hüzün duygusunu başarılı bir şekilde yansıtmış. Bu bakımdan muhteşem uyumlu ve duyguları iyi yansıtan bir müzik olmuş. Özellikle şu dizeleri paylaşmak istiyorum: Who chooses what is right?(Neyin doğru olduğunu kim seçiyor?) No one can begin to say.(Hiç kimse söyleyemez) So will you turn around,(Geri mi döneceksin,-Reenkarnasyon-) Or will you fade away?(Kayıp mı olacaksın?-Boşluğa düşme-) Öleceğini bilmek insan olmanın en belirgin özelliklerinden biridir. Her insan öldükten sonra kendisine ne olacağını hayatında en az bir kere düşünmüştür. Death Parade, öldükten sonra ne olacağı konusuna farklı bir bakış açısı getirmiş. Animede daha önce hiç yaşam deneyimi olmamış bir yargıcın, bir insanın kışkırtılmış tavır ve davranışlarını gözlemleyerek bundan sonraki kaderine karar vermesi üzerine kurulu bir sistemle karşılaşıyoruz. -her ne kadar yıllarca yaşadıktan sonra aşağı yukarı 10 dakikalık bir oyun sonucunda buna karar vermek benim açımdan mantıksız gelse de- Orijinal bir konu olduğunu kabul ediyorum. Özellikle minik ayrıntılarla daha anlamlı hale geliyor seri. (Örneğin, geldikleri asansörlerin üzerinde iki maske bulunuyor; biri reenkarnasyon diğeri boşluğu temsil ediyor. Yargıcın kararı üzerine bu geldikleri an ile giderken asansörde olan maskelerin değişimi ile kişinin kaderini tahmin edebiliyoruz.) Animeyi izlerken merak etmek ve olayın içine sürüklenmek kilit noktayı oluşturuyor. Eğer sizi olayların içine çekmemişse her yeni gelen misafirle oyunların ve olay akışının tekrar etmesi sizi sıkabilir. Gelen misafirlerin ölüm korkuları ve davranış değişimlerini gözlemlemek benim açımdan keyifliydi. Anılar yavaş yavaş geri geldikçe kişiler ölümden git gide daha çok korkuyor ve daha sonra çoktan öldüklerini öğrendikleri anda her birinde farklı bir duygu ağır basıyor: pişmanlık, yaşanmışlık, özlem, hüzün… Çizim olarak kendine has diyebilirim. Ağzın çeneye bu kadar yakın olmasına her animede olduğu gibi zamanla alışıyoruz. Decim’in saçının garip olduğunu evet maalesef ben de düşündüm. Renk seçimleri, arka plan tasarımları ve mekanlar iyi düşünülmüştü. Gerçek hayatta birebir gördüğümüz yerleri doğaüstü boyuta harmanlama fikri güzeldi. Buradan da benden oldukça iyi puan aldı. Genel olarak baktığımda bu bence animeye 9 puan anasının ak sütü gibi helal olsun. Tekrar tekrar izleyebileceğim animelerden biri. Henüz izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim. Buraya kadar sabırla okuyan herkese teşekkür ederim. Seviliyorsunuz. Son
    1 point
  22. hoş geldin knk
    1 point
  23. Hoş geldin Emirhan Forumda iyi eğlenceler
    1 point
  24. TAÇE 2020 Sonbahar Sezonu Projeleri: https://forum.turkanime.tv/konu/21278-tace-2020-sonbahar-projeleri/
    1 point
  25. Taçe'de bitirdiğim ilk seri oldu. Özellikle son 5 bölümü çok güzeldi bence underrated bir seri :(
    1 point
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.