moekami

Ya, ne bileyim bence anime kafayı dağıtmak için, boş zamanları doldurmak için açılıp izlenir, veya dediğin gibi gerçek hayattan kaçmak için.
 
Ama tabiki de bu kadar kaptırmamak lazım, anime izlerken falan eğlenirim ben çoğu zaman, aksiyon, dövüş sahnelerinde falan. Ama beni de çok etkileyen seriler var şimdi, tekrar açıp izlesem depresyona girer 1 ay çıkamam belki. (Özellikle Kuroshitsuji serisi.)
 
İşte sınırı bilmek lazım yani. Her şeyin bir ölçüsü var sonuçta. 
 
Ayrıca, Loli Hentai diye bir tür de var ki, en sevmediğim türlerdendir.
Yahu çocuk 7-8 yaşında, 25 yaşında kadın vücudu yapmışlar resmen.
Hiç hoş durmuyor, hatta tiksindiriyor beni.
Normal ecchi varken, neden çocuklar....?  :help-onion-head-emoticon: 
 
Ayrıca, sadece animelerden değil, yabancı diziler veya filmlerden de aynı şekilde etkilenebilirsin.

Anime Adı : Gekkan Shoujo Nozaki-kun
Anime Türü : Komedi, Romantizm, Okul
Bölüm Sayısı : 17 / 12+
Yapım Yılı : 2014
Çevirmenler : Purin-tan & JenikVogl
Düzenleme : Eolo-sama
Özet: Sakura Chiyo, popüler bir mangaka olan Nozaki-kun'a ilan-ı aşk eder ancak Nozaki-kun onun hayranı olduğunu zanneder! Duygularını anlamadan, Sakurayı evine davet eder!
    Klasör Linki
This is the hidden content, please Giriş yap veya Kayıt ol TAÇE Discord Sunucusu

Şimdiden kolaylıklar dielrim :D

Öncelikle annenin büyüyene kadar ve doğum yapana kadar olan fotoğrafları:



 



 
Sırada anne ve yavruları  :
 



 
 
3 megapiksel kamera ile ancak bu kadar net fotoğraflar çıkıyor. :(
 

Hoşgeldin, facebook'ta editörlük (adminlik) nasıl oluyormuş elllem, facebook'ta pek takılmadığım için cahil cühela kaldım iyice :P

​Ohoo ben o Mikasa figürünü Türkiye'de 20 tlye almıştım ya, 100 tl nedir abartmışlar bayağı.
 
Bu anime figürleri & eşyaları vs. vs. için bana göre en iyi site Aliexpress, hem çok çeşit var hem de her şey aşırı ucuz.

Herkese merhaba
 
Bu videoda nasıl yurtdışından (Ebay) ucuza anime ve manga ürünü alabileceğinizi anlatıyorum, umarım faydalı olur :)
 
(gecikme için kusuruma bakmayın :( havalar soğudu yine, geldi başımın belası grip)
 
Destek olmak için abone olmayı unutmayın :)
 
İyi seyirler.
 

 
Şu ana kadar aldıklarıma birkaç örnek;
 

Hayranların Seçimiyle En Cool Kadın Anime Karakterleri
 
Charapedia, düzenlediği 10.000 kişilik anketlerinden birinde bu sefer anime severlere en “cool” kadın anime karakterlerini sordu. Oylamaya katılanlar arasında kadın katılımcılar %51’lik dilimle çoğunluğu sağladı. İşte seçilen 30 cool karakter:
 
30) Chifuyu Orimura (IS: Infinite Stratos)

 
29) Hitagi Senjougahara (Monogatari Serisi)

 
28) Tsubomi Kido (Mekaku City Actors)

 
27) Kyuubei Yagyuu (Gintama)

 
26) Kanzaki Kaori (Toaru Majutsu Serisi)

 
25) Olivier Mira Armstrong (Fullmetal Alchemist)

 
24) Makoto Kikuchi (The iDOLM@STER)

 
23) Tae Shimura (Gintama)

 
22) Balalaika (Black Lagoon)

 
21) Riza Hawkeye (Fullmetal Alchemist)

 
20) Yukino Yukinoshita (My Teen Romantic Comedy SNAFU)

 
19) Kagura (Gintama)

 
18) Riko Aida (Kuroko no Basuke)

17) Fujiko Mine (Lupin 3)

 
16) Shiki Ryougi (Kara no Kyoukai)

 
15) Morgiana (Magi)

 
14) Haman Karn (Gundam ZZ)

 
13) Shino Asada/Sinon (Sword Art Online)

 
12) Yuu Kashima (Gekkan Shoujo Nozaki-kun)

 
11) Touka Kirishima (Tokyo Ghoul)

 
10) Akane Tsunemori (Psycho-Pass)

 
9) Revy (Black Lagoon)

 
8) Tsukuyo (Gintama)

 
7) Mikoto Misaka (Toaru Majutsu Serisi)

 
6) Erza Scarlet (Fairy Tail)

 
5) Motoko Kusanagi (Ghost In The Shell)

 
4) Saber (Fate Serisi)

 
3) Celty Sturluson (Durarara!!)

 
2) Asuna (Sword Art Online)

 
1) Mikasa Ackerman (Shingeki no Kyojin)

 
İlk üç karakterin sıralamasını hak ettiğini düşünsem de, özellikle Mikasa’nın, listede olmayı hak eden başka birçok karakter de var. Ya sizin gerek tavırlarıyla, gerek karizmasıyla en çok “cool” olduğunuzu düşündüğünüz kadın anime karakterleri kimler?
 
Alıntı:http://www.animefantastica.com/en-cool-kadin-anime-karakterleri

Mangaka = Yamamoto Hideo
Cilt: 15
Bölümler: 166
Manga Durumu = Bitmiş
Yayın tarihi = 17 Mart 2003'den, 21 Şubat 2011 kadar.
Tür = Seinen, Drama, Horror, Mature, Mystery, Psychological, Supernatural
Yaş = +18
Myanimelist Puanı = 8.35
Türkçe Çeviri 6'dan sonraki cildler = https://osoisubs.wordpress.com/manga/devam-eden-3/homunculus/
Buradan İlk 6 cildini indirebilirsiniz = http://www.mangaindir.blogspot.com.tr/2015/01/homunculus-turkce-manga-indir.html?m=1
Gerçek, gerçek, gerçek…
Aradığımız gerçek nedir. Aslında gerçeği mi arıyoruz, yoksa tutunabileceğimiz bir yalan duymayı mı tercih ediyoruz?
Pişmalık; vicdanınızda sizin tamamlanamamanıza, bir bütün halinde olamamanıza sebep olan olaylar olarak da ifade edilebilir. Vicdan ise; pişmanlıklarınızın ruhunuzda yaktığı ateş...
ESP “Extra Sensory Perception” - Duyular Dışı Algılama; Parapsikologların telepati, durugörü, prekognisyon gibi beş duyunun ötesindeki her türlü paranormal algılamaları belirtmek üzere kullandıkları terimdir.
Bu hikayede bunlarıda görebileceksiniz..
Susumu Nakoshi; zamanını, evsiz insanların bir arada kaldığı parkta geçiren, sahip olduğu tek şey arabası olan yalnız biridir.
Ito Manabu ise; Bir tıp öğrencisidir ve en büyük merakı insan psikolojisi ve ESP’ dir.
Nakhoshi’nin beş parasız kalması ve Manabu’nun üzerinde takıntılı olduğu Trepanasyon deneyini gerçekleştirmek için yeni birini ararken yolları bu parkta kesişir. Nakoshi ilk başta kabul etmesede bu deneyi, arabasının kaybolması ile çaresiz kalır.
Deney sonrası her şeyin aynı kaldığını düşünselerde artık Nakoshi için gerçek tanımı görünenden çok daha başka bir anlam taşımaya başlayacaktır.
İnsan vardır fark edilmez süsünden, kimi farksızdır koyun sürüsünden, her gördüğün şekle kapılma, insan bu belli olmaz görüntüsünden. (Ömer Hayyam)
Alıntıdır = http://www.animemangatr.com/forum/manga-tanitimlari-ve-incelemeleri/3038-homunculus/
Not = Tanıtımı yapan arkadaş devrik cümle, yazım yanlışları yapmış onları düzelttim. Birkaç ekleme yaptım, birde aşağıdaki kitap alıntısını ekledim.
Trepanasyon (Kafa Tasından Parça Çıkarmak)
Saçmasapan yani normlara aykırı davranan insanlara kafayı yemiş deriz. bu elbetteki mecazi bir anlatımdır zira hiç kimse kendi kafasını yiyemez.oysa yüzünde mutlu bir ifadeyle dolaşan insanlara kafayı delmiş demeyiz.elbette her mutlu insan kafayı delmemiştir ama delebilmişlerin mutlu olduğuna şüphe yok.
Trepanasyon milattan önceki dönemlerde bile uygulanan oldukça yaygın bir tedavi yöntemi. Ortaçağda delilerin kafasındaki şeytanı dışarı çıkarmak için sıklıkla bu yönteme başvurulmuş. Gerçekten şeytanın dışarı çıkmasını sağlıyor mu bilinmez, ama kafatasının matkaba benzer bir aletle delinip bir parçasının çıkarılmasıyla kafa içi basıncının düştüğünden insanın rahatladığı kesin.
1960'lardaki "Psychedelic" hareketiyle birlikte kafayı delenler tekrar ortaya çıkmaya başladılar. Zihin ve beden arasındaki ayrılığı gidermek için bu yönteme başvuran ve kendi kafasını kendi delen ilk kişi "Bart Huges"tir. Huges o tarihte bilimsel açıklamalarıyla oldukça ünlüdür ve bad tripten kurtulmak için, LSD atarken şeker ve c vitamini tüketilmesi gerektiğini de ilk o keşfetmiştir.
Tepetaklak durarak ya da soğuk sudan sıcak suya girerek aniden kan basıncını arttırmak, böylece beyne daha fazla kan gitmesini sağlamak gibi geçici yöntemlerin yerine trepanasyonun çok daha etkili olduğunu keşfeden huges, lokal anestezi, elektrikli matkap ve neşter kullanarak kafayı delmişti. Joey Mellen ise ancak üçüncü girişiminde kafayı delmeyi başardı. Yazdığı "Bore Hole" adlı kitapta, operasyondan sonraki ilk dört saatte özgürlük ve rahatlama duygusunun nasıl tüm bedenini sardığını ve daha sonrada hep bu duygularla yaşadığını anlattı melen..operasyon sırasında yanında olan ve ona yardım eden (mesela matkabı fişe takan) amanda fielding ise kendi trepanasyonunu filme çekerek, delik kafayla verdiği konferanslarda izlettirdi.
Tüm bu insanlar rahatlamak ve dünyaya gülümseyerek bakmak için delmişlerdi kafalarını. ama trepanasyon delileri ve dahileri işlevsiz bırakmak için yani içlerindeki şeytanı kovmak için kullanılmıştı.
yalnızca beynin içindeki basınçtan değil, vücuttaki herhangi bir mikroptan bile şeytan sorumlu tutulmuştu.1500'lü yıllarda hastalıkların insandan insana, havadan ya da eşyadan insana bulaşabildiği de ortaya çıkana dek milyonlarca insan ateşi yükselip titremeye başladığı için yakılmıştı bile. Veba salgınlarında yakılan onbinlerce insanda cabası.
Neyseki matkap kullanmadığı halde kafatasında delik olan bir sürü insan var etrafımızda ve hayat onlar sayesinde hala yaşanmaya değer.
ALINTI = Altay Öktem'in "Hayat Bazen Çentiklidir" adlı kitabından.
Not = Son olarak diyeceğim, böyle harika bir serinin yarım bırakılması manga severler için büyük kayıptır. Umudum, birilerinin değerini anlaması ve mangayı bitirmesidir. Ayrıca 18 yaş uyarısıda verelim.

2014 TürkAnime forum ödülleri sahipleri aşağıda listelenmektedir. Tüm animeci arkadaşları tebrik ederim, Türk anime olarak bizlerle birlikte oldukları için ayrı bir teşekkür ederiz. Japonyanın gelenekleşmiş Anime ve Manga kültürünü hep birlikte daha güzel şekilde animeci arkadaşlarımıza sevdirmeye devam edeğiz.
 
 

Merhaba arkadaşlar, beni tanıyorsunuz. Tanımayanlara ise, n'aber?
Öncelikle bunu yapmayı uzun bir zamandır planlıyordum. Anime yorumlamayı yani, bir anime hakkında iyi kötü eleştirilerde bulunmayı ve bazen seriyi bitirmiş, bazen de izleyecek olanları bilgilendirmeyi istiyordum. Şimdi bu fırsat elime geçti ve bomboş olan bu yarıyıl tatilinde sizin benden yorumlamamı istediğiniz animeleri yorumlamaya çalışacağım.
______________________________________________
DİKKAT : Biraz sonra okuyacağınız neredeyse bütün satırlar bütün hikaye ile ilgili SPOİLER (Bilgi) vermektedir. Eğer seriyi izlemeyi düşünmüyorsanız, okuyabilirsiniz. Ancak izlemediyseniz ve izlenecek listenizde varsa, okumamanız daha iyi.
DİKKAT 2 : Bütün bu yazılan iyi/kötü eleştirilerin benim klavyemden çıkmış olduğunu unutmayın. Yani tamamen bana ait düşüncelerdir. Lütfen düşüncelerime saygılı olun ve bir yerde yaptığım bir eleştiriden dolayı kavga/sataşma çıkarmaya çalışmayın. Zaten bizim forumumuzda öyle insanlar yok.
______________________________________________
Bugün, Map Anime yorumluyorun ilk bölümünde , School Days'i yorumlayacağım falan işte.

Öncelikle animenin türü her ne kadar "Ecchi" yazılsa da , çıplaklık anlamında fazla bir ecchi gördüğüm söylenemez. Yani izlenecek derecede aşırıya kaçmamış bir ecchi diyebiliriz. Bence 13+ Herkez izleyebilir.
Animenin psikolojik bir etki bıraktığı söylenebilir. Tabiki animeyi izleme türünüze bağlı. Mesela duygusal normal bir insan olarak izlerseniz duygulanıp ağlayabilirsiniz. Ancak objektif olursanız , ki böyle bir animede Objektif olmak zor. Çünkü bazı yerlerde duygu sömürüsünün kralını yapıyor bu anime.
Şöyle ki, konusu insanın ruhunu sıkabiliyor.
Makoto adlı genç çocuk , biraz sapık. Ancak bir kıza aşık olmuş. Kotonoha. Makoto ile Kotonoha her gün okula aynı metrobüsle gidiyor bu yüzden bu ikisi sürekli karşılaşıyor. Önce makoto mazlum bir çocuk gibi görünüyor. Kendi halinde saf bir çocuk. Ama bir gün Sekai adlı bir kızla tanışıyor. Bu kız aslında Makoto'yu seviyor. Tıpkı diğer 50 si gibi.. Ehem o konuya sonra gireriz. Ardından nedense makotoyu sevdiği halde Kotonoha ile Makoto'yu ayarlıyor. O ikisinin ilişkisi devam ederken bir süre sonra bizim sapık Makoto biraz işleri ilerletmeye çalışıyor ancak Kotonoha afedersiniz ama tabir-i caizse ona "Vermiyor" ve Makoto bu nedenle üzülüyor.
Bir süre sonra Sekai ile Makoto buluşuyor ve pratik yapıyorlar.
Pratik
Pratik
Pratik.
Pratik
Pratik......
Her neyse,
5. Bölüme kadar güzel bir aşk hikayesi görüyoruz, bütün olaylar güzelce ilerlerken bizim çocuğumuz Sekai ile yaptığı pratiklerden olmuş olucak ki Sekai'ye ona onu sevdiğini söylüyor.
5. Bölümden 10. Bölüme kadar şöyle bir atlama yapalım.
Özet : Kotonoha hala Makoto'nun peşinden gidiyor, Makoto onu reddediyor. Makoto bir başka kızla yatıyor, sekai ile de ilişkisini sürdürüyor. Kotonoha hala Makoto'nun peşinden gidiyor, Makoto onu reddediyor. Makoto bir başka kızla yatıyor, sekai ile de ilişkisini sürdürüyor. Kotonoha hala Makoto'nun peşinden gidiyor, Makoto onu reddediyor. Makoto bir başka kızla yatıyor, sekai ile de ilişkisini sürdürüyor. Kotonoha hala Makoto'nun peşinden gidiyor, Makoto onu reddediyor. Makoto bir başka kızla yatıyor, sekai ile de ilişkisini sürdürüyor.
__________
10. Bölümden itibaren Makoto 15 kadar kızı tekrar tabir-i caizse "Götürdükten" sonra . Sekai Makoto'nun yanına gidiyor ve sınıfın ortasında hamile olduğunu söylüyor. Makoto ise şaşırıyor. Bu haber okulda hızla yayılınca bütün kızlar Makoto'dan korkmaya başlıyor ve kendileri de hamile olmasınlar diye onunla ilişkiye girmeyi kesiyorlar. Bu arada 5. Bölümden 10. Bölüme kadar Kotonoha'nın çektiği acıları bilemezsiniz. Kesinlikle izleyin.
11. Bölümde ise kız beter olmuş, telefonla şizofren şekilde konuşurken beti benzi atmış bir şekilde oturuyor. Bir anda Makoto'yu görüyor. Makoto ile eve gidiyorlar. Makoto yaptığı hataların farkına varıp adam oluyor. Bu konuya sonra değineceğim. Ama o sırada eve Sekai giriyooor. 12. Bölümde ise , Sekai'ye yaptığı yanlışları fark ettiğini ve artık Kotonoha ile olacağını söylüyor. Ardından Kotonoha ile öpüşüyorlar. Kotonoha evine gidiyor ve Sekai ile tek kalıyorlar. Bir süre sonra Makoto'nun telefonuna bir mesaj geliyor ve. "Üzgünüm, elveda." yazıyor. Ardından meşhur "OST" giriyor ve bu oluyor:



_____________________________________________
Şimdi hikayeyi geçtik, benim yorumum. Bu Animede en çok konuşulan olay şu. "En çok kim suçlu?"
Bu sorunun cevabı kolay. Bir kişi dışında herkes.
Öncelikle suç Sekai'nin. Onu tahrik ederek. "Pratik yapalım!" demesiyle başladı zaten her şey. Eğer böyle bir şey yapmasaydı şimdiye belki de böyle bir şeyle karşı karşıya olmazdık. Ancak kızı suçlayamayız çünkü ona aşıkmış. Ayrıca finalde söylediği lafları da nasıl algıladığımız önemli. "Sadece sen değil, ben de Makoto-kun'u sevdim! Bu yüzden bana her şeyi yapmasına izin verdim!" . Yahu tamam kızım seviyorsun da "Her şeyi" de yaptırma yani, akıl var namus var. İşte sekainin suçu bu. Diğer kızlara zaten deyinmeyeceğim. "Açığı bulduk bizde girelim" hesabı hepsi daldı çocuğa. Tabi Sekai'nin arkadaşı hariç. O Makoto'nun suçuydu. Makoto'nun suçu demişken. Onun suçu aslında pek yok. Her şey Sekai'nin onu tahrik etmesiyle başladı. Tıpkı finalde söylediği gibi, daha çok ve daha çok istemesine sebep oldu ve en sonunda makineye dönüştü. Halbuki ilk bölümlerde ne kadar mazlumdu garibim. Bu animeyle ilgili söyleceğim pek bir şey kalmadı. Ha bir de şu olay var, finalde neden bu kız psikopata bağladı? . Hangi kız olduğunu tahmin etmişsinizdir, Kotonoha çok iyi bir kızdı ancak zaten son bölümlere doğru aşk acısı çekmekten zavallı kız ne hale gelmişti. Bir de sevgilisinin cesedini tam onunla öpüşmeye başlamışken bulunca yapabilecek bir şey yok. En sonunda Makoto'nun kafasına sarılıp yatta uyuması ise beni çok duygulandırdı.
___________________________
Final Oylama:
Ecchi Düzeyi (Açıklık) : 3.5/10
OST : 9/10
İzlenilebilirlik : 6/10
Senaryo: 8 /10
Çizim: 8/10
Karakterler: 5/10
Genel: 8/10
Olarak kurtardı bu anime. İzlemenizi öneriyorum yüzdesi ( %70 ) . Yani izleyerek boş vaktinizi harcamaya değecek bir anime.
Link : http://www.turkanime.tv/anime-detay/School-Days
___________________________
NOT: İlk review'in bu olmasını istemezdim ama olsun. Sonraki bölümlerde hangi animeyi istersiniz? Yorumlarda belirtin. Ayrıca bu işte acemilerin acemisiyim. Umarım affedersiniz :D
Ayrıca bu konu hakkında yorumlarda istediğiniz kadar tartışabiliriz. Tabi ki kavga olmadan olgunca.

Tşk.ler sevindirdiniz :D

Suzuya çok hoş olmuş 

arkadaşlar internette gördüğüm en iyi tutorial arşivli site buldum (bayağı oldu şimdi paylaşıyorum :D )
 
http://fineartvn.blogspot.com.tr/
 
http://vk.com/topic-4918594_27696136?offset=0  ( bu hesapta ise ilk verdiğim sitedeki çoğu pdf burdada mevcuttur burda indirmeniz daha kolay olur)
 
internette bundan daha iyisini bulursanız bana haber verin :D
 
not: çizeceğiniz kadar indirin arşiv olsun diye hepsini indirmeye kalkmayın ben bir ara çizmekten çok indirmiştim :D

Arkadaşlar öncelikle merhabalar :)
Sizlere evde ve okulda boş vaktim olduğunda yapmaya çalıştığım fan art özgülü çizimleri paylaşmak istedim inş. beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum :)
-Çizim kağıdım : A4
Evde yaptıklarım:



Okulda yapmaya çalıştıklarım :P :



Benden Charmer96 Arkadaşımız için Kurome Çizimi :



Suzuya Çizimi :



Revy:
Kuru Boyayla Yaptığım :



Photoshop İle Düzelttiğim :



Kurosaki Ve Teru :



Manga Girl :



Nichijou'dan Hakkase:



Enoshima Junko :



Shingeki No Bahamut-Genesis'den Amira :



+4 Okulda Çizmeye Çalıştıklarım [Devamı] :



Akame Ga Fan Art :



Kaneki Female Versiyonu ?? :



+2 Çizimler:
Nisekoi :



Oregairu :



----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çizimi grafik tabletle bakarak çizdim sırf Türk Anime'nin bana katkılarına teşekkür etmek için : :)İnş. beğenirsiniz :P
Türk Anime Special :



 

Dijital kitap alışveriş sitesi eBookJapan 20li ve 30larındaki ziyaretçilerine çocuklarına isim olarak koyabilecekleri anime karakterlerini seçmelerini istedi. Ve işte sonuçlar:
 
Oğlanlar için seçilenler (20li ve 30larındaki bayanlar tarafından...)
3. Shota (Kimi ni Todoke)

 
2. Ren (Nana)

 
1. Ko (Blue Spring Ride)

 
-Oğlanlar için seçilenler (20li 30lu yaşlarındaki erkekler tarafından...)-
3. Jotaro (JoJo’s Bizarre Adventure)

 
2. Kaede (Slam Dunk)

 
1. Tsubasa (Captain Tsubasa)

 
-Kızlar için seçilenler (20li ve 30larındaki bayanlar tarafından...)-
3. Futaba (Blue Spring Ride)

 
2. Chihaya (Chihayafuru)

 
1. Sawako (Kimi ni Todoke)

 
Kızlar için seçilenler (20li ve 30larındaki erkekler tarafından...)-
3. Sakura (Naruto)

 

2. Chihaya (Chihayafuru)

 
1.  Minami (Touch)

 
Kaynak: Crunchyroll
 
Ben kız olsa Inori koyardım. Erkek olursa da Yakea olur herhalde. (Bu isimle takıntım var.)
Kaplumbağalarıma kekzıl diyorum daha ne olsun. B)
 
Sakura zaten çiçek demek koymaları çok normal  :P

Bu yazıyı okuduğunuza göre 2 şeyi seviyor olmalısınız. Oyun oynamayı ve Japonca öğrenmeyi!
 
Geçenlerde okulda bir arkadaşım tavsiye etti. Abi bak ninjalara 'KA' 'CHI' yazarak öldürüyorsun hem katakana ve hiragana da öğrenmiş oluyorsun dedi.  
Denedim -zaten hiraganayı biliyordum- ve bir iki saatte gördüğüm katakanaların hepsini ayırt eder duruma geldim. 
 

 
Amacı öğretmek olduğundan 'oyun' kapsamında şaşalı bir şey beklemeyin. ^^
 
Resmen reklam oldu ama eğitici program olduğundan kesinlikle bakmanızı öneririm. Aslında kaynak kodunu alsam Türkçeye çeviririm ama vereceklerini pek zannetmiyorum. ^^
 
Edit: Oyun linki:http://www.kongregate.com/games/Tukkun/kana-warrior

Çizgi roman veya manga dışında okuduğum bir tane bile kitap yoktur normalde ama yeni başladığım Labirent: Ölümcül Koşuş diye bir kitap var, 3 kitabı var. 
 
2 günde 405 sayfa okudum resmen soluksuz.

1-2-3-4-5-6-7 ve 8. Bölümler Eklenmiştir. İyi Seyirler...
 
Bir seriyi daha tamamlamış bulunuyoruz, çevirmen arkadaşımıza teşekkürler.
 
Gelecek projelerde görüşmek üzere...

Teşekkür ederiz!  :cool-onion-head-emoticon: 

Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
 
İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
 
Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
 
Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
 
Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.

Benim de tam böyle bir şeye ihtiyacım vardı, çok iyi olmuş bu.
Siteyi takip edecem.  :cool-onion-head-emoticon: 

Teşekkür ederiz!  :cool-onion-head-emoticon: 

Katsu şizofren bir arkadaşmış :D kolay gelsin çevirmen ve encoder+uploader'e ;)

Anime Adı : Little Busters!: EX
Anime Türü : Komedi Dram Romantizm Okul Slice-of-Life Süper-Güçler Special
Bölüm Sayısı : 08 / 08
Yapım Yılı : 2014
Çevirmen : akinabetül
Düzenleme : KuramaUN
Özet; "Little Busters! Ecstasy” ana karakterlerine ilave olarak 3 tane ana karakter rotası eklenmiştir, Futaki Kanata, Sasasegawa Sasami ve Tokido Saya. Bu 3 ana karakterlerin rotası aşağıdaki gibidir. Saya’nın rotası - Refrain olaylarından önce. (1.sezon) Sasami’nin rotası - Refrain olaylarından sonra. (2.sezon sonrası) Kanata’nın rotası - Hikayesinin ilk yarısı Refrain öncesi, ikinci yarısı da Refrain sonrasıdır. (Hem 2.sezon öncesi, hem de sonrası)
 
  Klasör Linki
This is the hidden content, please Giriş yap veya Kayıt ol TAÇE Discord Sunucusu