Jump to content

Perfectum

Üyeler
  • İçerik sayısı

    207
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    26

Perfectum kullanıcısının son zaferi 20 Kasım 2022

Perfectum en beğenilen içeriğe sahiptir

Perfectum hakkında

  • Doğum günü 15 Mayıs

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • İlgi Alanları
    Müzik, dans, ressamlık ve dijital dünya

Son profil ziyaretçileri

63331 profil görütülenme

Perfectum üyemizin başarıları

Tek durum güncellemesi

Tümünü görüntüle: Perfectum

  1. Suç ve ceza, yarıda bırakıp unuttuğum ve en çok tekrardan başladığım kitap olabilir. Neden böyle yapmışım bilmiyorum. Ama daha bir dikkatle okuyunca ve hayal edince gerçekten verildiği değeri fazlasıyla hak eden bir kitap olduğunu görebiliyorum. Karakterleri, duyguları, yaşanan ortamdaki tozun zerresini bile yazar size hissettirebiliyorsa bu müthiş başarıdır. Geçen ortam Rusya, insanları senin ülkene yabancı olsa bile kendi ülkemde bile yaşatılan kültürlere şahit oldum. Kıtlama şekeri bilir misiniz, hani ısırıkla alınan şeker parçası ardından çay içilir. Doğulular bilirler neyi kastettiğimi. Ben bunu sadece Doğu Anadolu insanı yapar sanıyordum. Meğer Ruslar da yapıyormuş. Gerçi bu örnek bir şey bile değil de. Her neyse şimdilik bu romanı psikolojik romanların mihenk taşı ilan ediyor ve bir Raskolnikof olmadığım için kendimle iftahar ediyorum.

    1. Zorojuro

      Zorojuro

      Gerçekten de çok özel bir roman, benim de favorilerimdendir. Buna benzer bulduğum ve betimlemelerine bayıldığım bir diğer romanda Ölü Canlar. Bunu da okumanı tavsiye ederim, aynı Suç ve Ceza gibi bir cazibesi var.

    2. Perfectum

      Perfectum

      Gogol'ün hiç bir romanını okumadığımı farkettim. En beğendiğim yazarlardan Puşkin, Gogol için "Gogol’ün kahkahasının ardında görünmez gözyaşları hissedersiniz.” diyorsa okunur bu kitap :) Listeme ekledim.

    3. Pseudohomophylus

      Pseudohomophylus

      İtiraf gibi olacak Suç ve Ceza'yı maalesef okumadım :dunno-crazy-rabbit-emoticon: ama pandemiden önce yaklaşık 2-2,5 saatlik bir tiyatro oyununa gitmiştim orada izlerken bir şey fark ettim, Raskolnikov'un sorguladığı doğruyu-yanlışı, hakkı-adaleti zaman zaman ben de sorgulardım. Normal bir insan, dur denmediği takdirde kendini olayların akışına bırakırsa kısa yoldan bir katile nasıl evrilir bunu öğretti o oyun. Üstelik yeterince bahanen varsa katil de olsan haklısındır mantığı vardı. 

      Ölü Canlar'ı ise ikinci okumamda anca anlayabilmiştim ilkinde okuma oburluğundan mıdır bilinmez bir türlü bahsedilen canların üzerinden ticaret yapma mantığını idrak edememiştim.

      Spoiler

      Ölü canlardan kasıt gerçekten vefat etmiş insanların bedeniymiş bu farkındalıkla ufak çaplı bir şoka uğradığım doğrudur.

      Ha bu mesele ülke olarak çok mu yabancı olduğumuz bir konu? Değil tabi ki ama 13 yaşımda beklemiyordum böyle bir ticaret yöntemiyle karşı karşıya gelmeyi.:eating-me-onion-head-emoticon:

    4. Sonraki yorumları göster  %s tane daha
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.