-
İçerik sayısı
1000 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
47
Gallardo kullanıcısının paylaşımları
-
Bazı animeler tekrar izlenmeli, bazı mangalar tekrar okunmalı, bazı duygular tekrar yaşanmalıymış. Favori bir serinizi okumak bazı şeyleri tekrar hatırlamanıza vesile olur ve kendinizin daha iyi bir versiyonuna dönüşmenizde etkili olur.
-
Teoman yaşlandıkça sesi ve konuşma tarzı Nakata Jouji'ye evrilmeye başlamış :)
-
Bir animede gördüğüm en etkileyici seslendirmelerden bir tanesi. Yıllanmış şarap gibi bir ses resmen.
Spoiler3'lüden uzun dalgalı saçlı olan.
-
-Ee, ne düşünüyorsunuz dedektif?
-Bilmem. Hayatta yapmak istediği şeyi yapan çok fazla insan yok.
-Ama bu insanlar gerçekten, hayatta ne yapmak istediklerini düşünmemeliler anlamına da gelmez.
-Öyleyse siz ne olmak istiyorsunuz "Dedektif" Kirima Nagi-san?
-Henüz bilmiyorum. Bu yüzden size sordum. Hiç başka biri olmak istediniz mi, Dedektif?
-Bakalım... Muhtemelen... Bir adalet savunucusu.
-Ciddi misin?
-Gülme!... Mesleğim kitaplardaki gibi macera ve eğlenceyle dolu değil. Gerçekte yapmak zorunda olduğumuz birçok pis iş de var. Ve her tür saçma kurallar tarafından sınırlandırılmışız. Ama ben kurallarla bağlanmak istemiyorum. Sadece suç ve adaletsizlik için savaşmak istiyorum. Bir adalet savunucusu... Olmak istediğim şey bu.
-Öyleyse ol. Eminim bunu yapabilirsin!
-O kadar kolay değil.
-
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına. "Sigara versene" dedi hemen. Sigarayı uzatırken "neden buradasınız?" demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur. "İyi günler" dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. "Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!" diye geçirdim içimden. "Sen neden burada değilsin?" diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi.. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; "Sen neden burada değilsin? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım. Kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü katil. Sen neden burada değilsin?"
-Nursen Yıldırım
-
-
Susamlı kraker yemenin en güzel tarafı paketi bitirdikten sonra kalan susamı avucuna döküp fondiplemek.