Jump to content

Beytize

Üyeler
  • İçerik sayısı

    173
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    7

İtibar Etkinliği

  1. Üzgün
    Beytize got a reaction from Marut in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    eksilerdeyim başımdan bela eksik değil yeterlidir bu :D 
  2. Harika
    Beytize got a reaction from Marut in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    boşuna bebişim diğilsin 
    dsfhljksdhjfkhsdfhsf
  3. Beğen
    Beytize got a reaction from Aechee in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    iyi olma çabası daha iyi olduğum günler olmuştu 
     
    oo tatlım bey :D ben iyi diyelim iyi olalım 
  4. Beğen
    Beytize reacted to Amygirl in Fan Art Yarışması Hakkında Önemli Duyuru!!!!!   
    Forumun veri tabanında olası bir sıkıntı yaşanma ihtimali göz önüne alınarak çalışmalar tarafımızca bilgisayara indirilip dosyalanmaktadır. 
     
    Yarışmacılar, 16 Mart'a kadar yarışmaya gönderdiği çizimleri değiştirme, silme ve geri çekme hakkına sahiptir. Ancak kişi, çalışması tarafımızca zaten dosyalanmış olduğu için değiştirme kararı aldığında bana özel mesajla hangi çalışmasını değiştirmek istediğini bildirmesi gerekmektedir.
     
    Çalışmanızda belirtilen şekilde nickname, imza, TürkAnimeTV&Animeler.NET ibaresi bulunmazsa
    Dijital çizimler direkt görüntü olarak gönderilmişse fotoğrafı çekilmemişse kendi el yazıları ile isim, imza ve TürkAnimeTV&Animeler.NET ibaresi eklememişse
    Konu başlığı kurallara uygun belirtilmemişse
    Gönderilen çalışmanın başka birisine ait olduğu tespit edilmişse
     
    Çalışmanız değerlendirmeye alınmayacaktır!!! Kurallara uymayan çalışmalar durumu düzeltsin ki herkes için eğlenceli bir yarışma olsun.
     
    İyi eğlenceler 
  5. Beğen
    Beytize reacted to quincy in Bleach FC   
    Bleach
     
    Medya bilgisi
     
     
    Konu
     
     
     
    Karakterler
    Ana Karakterler
    Soul Society
    Gotei 13 (13 Koruyucu Takım)
     
    Arrancarlar
    Espadalar
     
     
    Karakter tipleri
     
    Ortamlar
     
    Müzikler
    Açılış Müzikleri
    (Opening Themes)
     
    Kapanış Müzikleri
    (Ending Themes)
     
    Kaynaklar;
     
    Kurucu
     
    quincy
     
    Üyeler
     
    Bleach FC imzası
     
    Bleach Karakterlerinin Seiyuuları
     
    Dosyalar
     
    Temalar
     
    Gotei 13
     
     
    Hueco Mundo
     
     

  6. Beğen
    Beytize reacted to Luluna in Bleach FC   
    Yaptınız da durduran mı oldu hııı  :LTkJN9u:
    Şöyle toplansın sitenin Bleach fanları yapın bi soul society ahalisinin kospüleyini  :LTkJN9u:
    Ben de şunu yapıcam  :P



  7. Beğen
    Beytize reacted to mustafalrsm in Bleach FC   
    Ecchi ve Bleach'i mümkün oldukça birbirinden uzak tutun lütfen -_-
  8. Beğen
    Beytize reacted to quincy in Bleach FC   
    geç oldu ama olsun affedildin :d ekledim ve 1. takım teğmeni olarak da eklendin. hoşgeldin 
  9. Beğen
    Beytize reacted to pegasusejder in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    Haha çok düzgün oldu ya, sağ ol. :D 
  10. Beğen
    Beytize reacted to Hokage_Minato in Ecchi FC [+18]   
    Genç iri ve diri arkadaşlar! Nasılsınız? Kısa bir anime listesi atarak biraz hareket katalım kendimize.

    No Game No Life (2014)

    Kız ve erkek kardeş olan Sora ve Shiro, oyun dünyasında ün yapmış ve ünleri internette yayılmış, evlerinden hiç çıkmayan iki parlak NEET’tir (Ç.N. Animenin başında NEET tanımlanacaktır, Türkçesi işsiz güçsüz demek ama animede NEET olarak kalacaktır). Hikaye, gerçek hayatı da başka bir berbat oyun olarak gören bu iki kardeş etrafında şekilleniyor. Bir gün “Tanrı” adında bir kişi tarafından alternatif bir dünyaya çağırılırlar. Burada Tanrı, bütün savaşları yasaklamıştır ve “her şeyin oyunlarla karara bağlanacağı” bir dünya yaratmıştır, hatta ülke sınırlarının bile. İnsanlık, diğer ırklar tarafından arta kalan şehirlere doğru geri püskürtülmüştür. Acaba hiçbir işe yaramaz Sora ve Shiro, bu alternatif dünyada “insanlığın kurtarıcısı” olabilecekler mi?

    Kill la Kill (2013)

    Ryuko Matoi, elinde kırmızı bir bıçağın yarısı olan kılıçla dolaşırken, diğer yarısını elinde bulunduran ve babasını öldüren diğer taşıyıcıyı bulmak için dolaşan bir kızdır. Honnouji Akademisi adında korku içinde yaşayan bir liseye gelir. Bu lise, önüne çıkan herkesi ezmek için okul konsey üniformasını kullanan, korkunç öğrenci konsey başkanı Satsuki Kiryouin tarafından yönetilmektedir. Satsuki tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra Ryuko, kendisine özel yetenekler veren, okul üniforması giyen Senketsu ile tanışır. Senketsu ile ekip olan Ryuko, bir yandan Honnouji Akademisi'ni Satsuki ve konseyin egemenliğinden kurtarmak, bir yandan da babasının ölümünün ardındaki gerçekleri öğrenmek için mücadeleye başlar.

    Highschool of the Dead (2010)

    Ölümcül bir hastalık tüm dünyayı esir alır ve ısırılan insanları zombilere çevirir. Japonya’daki Fujimi Lisesi’nde bir grup öğrenci ve bir okul hemşiresi bir araya gelerek hayatta kalmaya ve etraflarını saran bu kaostan kurtulmaya çalışırlar. Hikâye, ilk salgını atlatan öğrencilerden biri olan Takashi Komuro’nun etrafında şekillenir.

     
    Rakudai Kishi no Cavalry (2015)

    "Okul Kılıç Eylemi" hikayemiz büyü şövalyeleri, yani ruhlarını şekillendirip oluşturdukları silahlar ile savaşan modern büyü kullanıcıları etrafında geçiyor. İkki Kurogane'de bu büyü şövalyeleri için olan okullardan birine gider, ama hiç büyülü yeteneği olmadığından "En kötü" ya da "Başarısız Şövalye" gibi lakaplar alır. Yine de bir Stella adında, "Bir Numara" olan yabancı bir prensese düello teklif eder. Bu düellonun sonucunda, kaybeden ebediyen kazananın kölesi olacaktır.

     
    Sekirei (2008)

    Hayatta sürekli başarısız olan Sahashi Minato; iki kere üniversiteye girmeyi başaramamış, kadınlarla şansı asla yaver gitmemiş, işsiz bir gençtir. Aslında Minato son derece zekidir ancak baskı altında kalınca başarısız olmaktadır. Günün birinde Minato, Musubi adlı bir kızla karşılaşır. Saldırı altında olan Musubi kaçarken Minato'yu da yanında sürükler ve bir süre sonra Minato'nun aslında bir Ashikabi olduğu ortaya çıkar. Ashikabi'ler, 108 güçlü varlığa savaşta yardım edebilecek genetik özelliğe sahip gizemli ustalardır ve eşlerine Sekirei denmektedir. Şirin kızlardan yapılı kadınlara ve yakışıklı oğlanlara kadar çeşitli Sekirei'ler mevcuttur fakat Sekirei dövüşleri çok tehlikeli, hatta kimi zaman da ölümcüldür Savaş alanına dönen Tokyo'da Sekirei'ler eşleri Ashikabi'eri ararken Minato, Musubi'nin eşi olur ancak bir süre sonra bir Ashikabi'nin birden fazla eşi olabileceğini öğrendiğinde işi gittikçe zorlaşmaya başlar.
     
     
     
    Yuragi-sou no Yuuna-san (2018)

    Fuyuzora Kogarashi, çocukluğundan beri hayaletlerce ele geçirilen, ruhsal güçleri olan biridir. Bu durum hayatında bir çok probleme sebep olmuştur, ta ki şimdiye kadar! Artık ruhlara karşı savaşmayı öğrenmiş olan Kogarashi, kendine kalacak bir yer bulup, normal bir hayat sürüp, herkes Igib liseye gitmek istemektedir. Ev arayışında çok ucuz mekan olan ekiden kaplıca olarak kullanılmış, Yuragi Oteli'ne rastgelir. Çok ucuz olmasını tabii ki bir sebebi vardır. Kaplıcanın yakınında cansız bedeni bulunan liseli bir öğrencinin ruhu, ortalıkta cirit atmaktadır. Ancak, Kogarashi için bu bir sorun teşkil etmemektedir, üstelik otelin diğer sakinlerinin hepsi de güzel kızlardır. Kaplıca rahatlarken, Kogarashi planın bir sıkıntı olduğunu farkeder, etrafta dolanan bu ruh, onun la aynı odayı paylaşan, 16 yaşında Yuuna isminde bir kızdır. Kogarashi'nin kızları incitmek istemeyişi, bu ruhla bir anlaşmaya giderek, onun bu dünyadaki problemini çözmeye yardım etmeye karar verir. Bu şekilde hayalet kız kötü bir ruha dönüşmekten kurtulacaktır. Yuuna ile anlaştıktan sonra, otelin diğer sakinleri de kendilerine has saklı özel güçlerini açıklamaya başlarlar ve böylece Kogarashi'nin hayatı normalin dışına çıkmış olur!
     
     
     
    Kuzu no Honkai (2017)

    İkisi de oldukça popüler ve herkesin birbirlerine çok yakıştırdığı 17 yaşındaki Mugi Awaya ve Hanabi Yasuraoka çifti dışarıdan ideal gibi görünse de aslında bir sırrı paylaşmaktalar. Mugi de Hanabi de başka birilerine abayı yakmış durumda, birbirleriyle takılma sebepleri de yalnızlıklarını az da olsa hissetmemeleri. Mugi, evinde özel ders veren genç öğretmen Akane Minagawa'ya; Hanabi ise küçük yaştan beri tanıdığı aile dostları olan bir diğer genç öğretmene aşık. Sahip olamadıkları kişilerin acısını paylaşmak için tensel yakınlık kuruyorlar. Peki bu durum hep böyle mi sürecek?
     
     
    Prison School (2015)

    Hachimitsu Koleji, Tokyo'nun dış kesimlerinde bulunan ve öğrencilerinin hepsi seçkin hanımlardan oluşan bir okuldur. Fakat yeni dönem henüz kapıdayken bir gelenek hiçe sayılır. Okula tarihi boyunca ilk defa erkek öğrenci alınmasına izin verilir ama daha okulun ilk günü iken sadece beş delikanlı okula kabul edilir. Kiyoshi Fujino'nun da etrafı gece gündüz kızlar ile çevrili olacağı için kalbi yerinden çıkacaktır neredeyse. Lakin onu bekleyen çarpıcı olayların henüz farkında değildir.

    Seitokai Yakuindomo (2010)

    Tsuda Takatoshi, evine yakın olan liseye yazılan ve yeni başlayacak bir öğrencidir.Kayıt olduğu Ousai Akademisi sadece kızlara eğitim vermekte ve bu yıl karma eğitime geçmiştir.Erkeklerin %5 olduğu bu okula ilk adımını attığı an da öğrenci kurulundan 3 farklı kızla tanışır.Öğrenci kurulu başkanı onu da kurula istediğini söylerek kayıdını yapar. Takatoshi, kızlar tarafından sürüklenirken yeni bir şey fark eder.Kızlar daha erkeklere alışamamış ve utanma duyguları değişik olarak davranmaktadırlar.Bu 3 kız, hayatına birden dalmış ve tatlı bir şekilde karıştırmaya başlamıştır.
  11. Harika
    Beytize got a reaction from pegasusejder in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    e napayım benim işim bu 
  12. Beğen
    Beytize got a reaction from pegasusejder in Üsteki Üyenin Avatarını ve İmzasını Puanla   
    Avatar 9.4
    imza 7.5
    spoiler 7
  13. Harika
    Beytize got a reaction from Caprihorn in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    Teşekkür ederim 
    içinden nasıl geliyorsa öyle kullan ben alıştım artık :D
    @pegasusejder şu şahsiyette sürekli :) atıyordu :) :::::::::) gıcık gııcık :) 
  14. Harika
    Beytize reacted to DinginKurbaga in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    teşekkürler 
  15. Harika
    Beytize got a reaction from Caprihorn in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    ahaha hakkındır trip atman :d 
    Ayyy ne güzel benimde vizeler pazartesi başlıyor daha hiç bir ödevi çizimi bitirmedim öyle boş boş vakit geçiyor bir bakmışım akşam bir bakmışım ertesi gün geçiyor günler 
    Ynei denemeler demek nerden esti random sevmiyordun :D humm hum ortamına göre gülme şekilleri en sevdiğim durum :'D  bende randoma öyle başlamıştım sonra bağımlılık yaptı dklsjfklsjşf
  16. Beğen
    Beytize reacted to pambuk in Asosyallik ve içe dönüklük hakkında   
    Bir insan hayal edin.

    Günlerce evden çıkmayan, bir arkadaş ortamında hiç konuşmayan, kendi halinde, kalabalık içinde biraz rahatsız duran…
    Ama tek başınayken dünyanın en eğlenceli insanı, saatlerce sohbet edebileceğiniz biri…
    Kim bu insan? Sen misin? En yakın arkadaşın mı?

    Peki size, veya bu tip insanlara “ASOSYAL, UTANGAÇ, ÇOK İÇİNE KAPANIK” dendiğinide sık sık duymuşsunuzdur o halde? 

    Sırf bunları duymamak için de toplum içinde “mış gibi” davranıp bir an önce evinize koşup kendinizle başbaşa kalmak istediğiniz de oluyordur sıklıkla diye düşünüyorum… Siz de bendensiniz o halde…
    Hoş geldiniz.
    Gelin sarılalım 

    Ve hadi kendimizi millete bir anlatalım. Ama önce birkaç şeyi açıklığa kavuşturalım.
    Başlıkta “asosyal” kelimesini kullandım çünkü toplumda bu kelime çok kullanılıyor bu tip insanları tanımlamak için.

    Aslında çok ama çok yanlış . “Yalnızlığı tercih eden insan” ya da “içedönük” insan tabirleri daha uygundur . Bir de “Antisosyal” vardır ki bu da sık sık yanlış kullanılır. Antisosyallik bir kişilik bozukluğudur. Bu tip insanlarda başkalarının hakkını hiçe sayma, saldırma ve tutuklanmaya yol açacak eylemlerde bulunma; yalan söyleme, başkalarını aldatma; dürtüsellik ve gelecek için tasarı yapamama; saldırganlık ve sinirlilik  gibi ciddi sorunlar görülür. 

    Biz burada “İçe Dönüklükten” bahsedeceğiz.
    “Dışa Dönüklüğün” tam tersinden. Genel kanının aksine içe dönük insanlar “asosyal” değildir. Aksine insanlarla birlikte olmaktan, zaman geçirmekten, sohbet etmekten oldukça hoşlanır, bunda genellikle hiç sorun da yaşamazlar. Ancak bu insanlar “yalnız” olmayı sorun etmezler. Tam aksine “yalnızlığı” tercih ederler . En yaratıcı, en huzurlu, en mutlu oldukları anlardır yalnız oldukları zamanlar. Saatlerce hatta bazen günlerce evde tek başlarına kalsalar bir gram canları sıkılmaz.

    Burada da şu yanlış anlaşılmaya hemen değinmek istiyorum daha da detaya girmeden…
    Çoğu insan “yahu tek başına nasıl sıkılmazsın? Boş boş oturmak sıkmıyor mu ?” diye darlarlar bu insanları…
    İşte o öyle değil. İçe dönük insanlar için “yalnız” oldukları zamanlar en verimli oldukları zamanlardır.
    En önemli planlarını bu zamanlarda yaparlar , en büyük kararlarını bu zamanlarda alırlar… Ve bu bir kişilik özelliği de değildir.Bu biyolojik bir kodlamadır . Tıpkı dışa dönük insanların grup içindeyken daha verimli olması gibi…

    En çok tanınan “içedönüklerden” Audrey Hepburn şöyle söylemiştir mesela:
    “Ben içe dönük biriyim.Kendi başıma zaman geçirmeyi, açık havada olmayı, köpeklerimle uzun yürüyüşlere çıkıp ağaçları, çiçekleri, gökyüzünü seyretmeyi seviyorum… Cumartesi akşamından pazartesi sabahına kadar yalnız olsam son derece mutlu olurdum.”( yn: motosiklet emojisiyle yetinelim :/ )

    Gelin detaylıca konuşalım bu mevzuyu . Araştırmalarla, içe dönük bilim insanları ile de destekleyelim… Bir kere bana göre en büyük hata Psikoloji dünyasında bu konuda. Neden derseniz psikolojide “Big 5” diye bir tabir vardır. İnsanlar kişilik özelliklerine göre 5’e ayrılır buna göre.

    Bunlar da:
    Açıklık
    Sorumluluk
    Dışadönüklük
    Uyumluluk
    Duygusal denge

    E biz? Peki biz nerdeyiz burada? Neredeyiz biliyor musunuz:
    Bu sınıflandırmaya göre “içe dönük” insanlar “Dışadönüklüğü düşük olan insanlar” olarak tanımlanıyor. Yani “dışadönük olamamış” zavallı bireyler…  Aynen. HADİ ORADAN! 

    Bir de bunu “utangaçlıkla” karıştıranlar var… Ona da geleceğim birazdan. Ama genel kanı bu şekilde. İçe dönüklük bir “eksiklik” gibi algılanıyor. Öyle değil… Anlatayım

    Öncelikle. Modern dünya “dışa dönüklere” göre dizayn edilmiş durumda. Nereye giderseniz gidin. İş yerinde, okulda, sokakta… Her yerde. Ama her yerde. Bir “takım ruhu” bir “grup çalışması” bir “ekip çalışması”… Toplu halde yapılan etkinlikler, ekibe dahil olunması gereken, ekiple çalışılması “zorunlu” olan ortamlar. “Ben kendim çalışsam? ”diyene garip garip bakmalar . Sınıfın köşesinde sessiz sessiz oturan, kendi dünyasında aslında çok da mutlu olan arkadaşa bir garip bakmalar… Ve genellikle bu gruba dahil olmayanlarda “anormallik” olduğu düşünülür… Düşünülmekle kalmaz müdahale dahi
    edilir.
    Öğretmenler velileri hemen okula çağırır.

    “Oğlunuz çok akıllı. Tüm derslerden çok iyi notlar alıyor.
    AMA
    Grup çalışmalarına katılmıyor…”

    “Ahmet arkadaşımız sayesinde şirketimiz milyonlarca lira zarardan kurtuldu…
    Müthiş bir iş çıkarıyor…
    AMA
    Liderlik vasfı yok. Keşke tüm yeteneklerini bize gösterse…”

    AMA’larla yaşayan… Bunları duyarak kendinde bir eksiklik olduğunu kabul eden hiç de az olmayan bir insan topluluğu var.

    Zeka ile dışadönüklük arasında bir ilişki olduğu yanılgısı vardır ama bu hiç de öyle değildir. Tersi de söz konusu değil. İçe dönükler dışa dönüklerden daha zekidir de denmiyor . Fark yok . Sadece yeteneklerini farklı şekillerde ifade eder içe dönük insanlar. Fakat bir konuda içe dönüklerin ekstra bir avantajından bahsedebiliriz:
    Bu tip insanlar her durumda bilgiyi çok daha iyi özümseyebiliyor, sessiz ortamlarda daha iyi analiz edebiliyor ve dışarıdan alkış beklemedikleri için çok daha mantıklı çözümler ve kararlara ulaşabiliyorlar… O yüzden aslında “liderlik vasfı” olduğu düşünülen insanlardan daha iyi liderler olabilmeleri de oldukça olasıdır.

    Yani aslında içe dönük insanların “duygusal uyarıcılara” ihtiyacı yok diyebiliriz. Yine modern dünyada “mutluluk arayışı” olarak yüceltilen gerçeklerle de hiç işi yoktur bu insanların. Şatafatlı hayatlar, şöhret, herkes tarafından sevilmek… Hiç de haz ettikleri şeyler değildir. Tam aksine “boş mutluluk arayışı” biraz da rahatsız eder.
    İçe dönük insan için mutluluktan daha önemli bir “gerçek” vardır. O da anlam arayışı…

    Ama dedim ya. Modern dünyaya maruz kalan bu insanlar kendilerini dışlanmış ve yetersiz olarak hisseder ve çoğunlukla özgüven problemi yaşarlar. “Daha ışıltılı” olamadıkları için biraz da kendilerini suçlarlar. Toplumun “uyumsuzları” olurlar birazda…( yn: keşke benim gözümdende ışık çıksa qwe [belkide bu kadar kötü şaka yaptığım için arkadaşım azdır başka parantez yok üsttekine ve altta geçen bi bölüm suçlama eksik görme şeyine gidiyor , yo ben gayette komiğim anlayışlıyım] ) 
     
    Utangaçlık demiştim az önce. Dışarıdan çok benzer görünse de karıştırılmaması gerekir.
    Indiana Üniversitesi Utangaçlık Araştırmaları Enstitüsünden Bernardo Carducci Utangaçtanımını şöyle yapıyor:

    “Utangaç insan sosyalleşmek ister, çok ister ama bunu yapamaz ve sonunda kendini kötü hisseder.” İçe dönük insan ise yalnızlığı “tercih eder”. 


    Bir arkadaş toplantısında utangaç insanı da içe dönük insanı da tek başına otururken görebilirsiniz. Utangaç olan bundan rahatsızlık duyarken içe dönük insan bunu tercih etmiştir… Aynı zamanda içe dönük insanların insanlardan saklanmak gibi bir amacı da yoktur. Toplum içinde çok rahattırlar. Ama bir içe dönük karakteri tanımak isterseniz toplum içinde dinleyen insanlara bakın. Ve konuştuğunda ise genellikle tek bir insanladerin tartışmalara dalmış insanlara. Sakin bir tartışmayı yeğlerler. Konuşmadan önce düşünmeyi tercih ederler. Bir grup önünde çıkıp konuşmak imkansız olmasa da zor gelir içe dönüklere. Çünkü biraz “anlamsız” gelir. Bir alışveriş yoktur bu tip konuşmalarda.

    Burada “yalnızlıktan” yola çıkarsak aslında şunu da söylemek lazım. Dışa dönük veya içe dönük olsun… Hepimizin bir miktar yalnızlığa ihtiyacı var… Bunun negatif olduğu algısının da biraz yıkılması gerekiyor. Her insan yalnız kalmak isteyebilir ve buna da saygı göstermemiz gerekir.
    Kaldı ki birçok önemli buluş, resim, müzik eseri… Birçok önemli felsefe, düşünce “yalnızlıktan” doğmuştur.

    Apple şirketinin kurucu ortaklarından Steve Wozniak da tam bir içedönüktür misal. Sahnede kendisini çok görmesek de, Steve Jobs kadar spot ışıklarının altında olmasa da, adına filmler çekilmese de Steve Jobs’tan belki de çok daha fazla katkısı olmuştur Apple markasının ortaya çıkışında…

    Dışa dönüklerin dünyası dediğimde de bunu kastediyordum aslında. Aynı işi yapan iki kişiyi ele aldığınızda yaptığı işi daha yüksek sesle, herkese anlatmayı seven, sahneyi seven insanları alkışlıyoruz haliyle… Bunu teşvik ediyoruz… Hareket halinde görülen insanları, düşünen insanlara tercih ediyoruz. Kimin hangi işi ne kadar iyi yaptığına değil, sesinin ne kadar çok çıktığına bakıyoruz. Ve bu da işte baştan beri bahsettiğim döngüye yol açıyor. 

    İçedönüklerin hep kendi kendine sorduğu soruya:
    “Neden uğraşıyorum ki?”

    Bu soru o kadar önemli bir soru ki. Ve çok ciddi bir soruna da işaret ediyor… Hep bahsettiğimiz liyakat sorununun temelinde de bu yatıyor… Hiçbir iş aslında hakkedene verilmiyor bu anlayışta. En gösterişliye, en çok konuşana veriliyor. En iyi “mış gibi” yapana… Asıl işin ehline değil…
    Ve burada da aslında dünyaca bir kültürel değişimden bahsedebiliriz. Geçmişle bugün karşılaştırılırken hep “insanlar eskiden daha dürüsttü, daha anlayışlıydı, daha mutlu ve huzurluydu” deriz.
    Bunun nedeni de çok açık aslında.
    Eskiden, “sosyal medya” çılgınlığından önce toplum için en değerli şey “karakterdi”. İnsanlar dürüstlüğü, karakterleri, fikirlerine göre değerlendirilirdi. İnsanların asıl kişiliğiydi en önemlisi. Maskeleri değil…
    İşte 21. Yüzyıl ile bu anlayışta keskin bir geçişe tanık olduk.

    Afedersiniz “aptalların” ünlü olduğu bir zaman bu… Saçmalığın, saçma davranışların, gürültünün, patırtının, ışıltının, bağırmanın popüler olduğu, herkesin o tarafa kafasını çevirdiği bir dönem…
    Bunun ciddiyeti de şuradan anlaşılabilir:
     Yakın zamanda yapılan bir araştırmada batı dünyasında çocukların çok büyük çoğunluğu “YouTuber” olmak istediğini söylemiş…  Doktor, mühendis, ressam, müzisyen değil…. Dünyayı değiştirme hayali zaten yok… İnsanlığa faydalı olmak… En basitinden “uzaya çıkmak” isteyen dahi yok…. Tüm çocukların hayali artık “YouTuber” olmak… Buna içedönük çocuklar da dahil…
    En tehlikelisi de burada zaten. Aslında yalnızlıktan, okumaktan, düşünmekten hoşlanan, bununla kendini ifade eden çocuklar bu taraflarını bastırmak ve hiç olmadıkları, aslında hiç de kendilerine uygun olmayan bir karaktere bürünmek istiyorlar.

    Çünkü az önce de bahsettiğim gibi “bağırmıyorsanız, sahnede değilseniz, tam bir takım oyuncusu değilseniz, herkes tarafından sevilmiyor ve alkışlanmıyorsanız” maalesef modern dünyanın eksik vatandaşlarısınız… Ama bu sessiz, sakin çocuğun iyileştirilmesi gereken, anormal çocuk olmadığını anladığımızda zaten bir sürü sorunu da çözebileceğiz. Sizin için, hepimiz için de aynı şey söz konusu. 

    İyi bir konuşucu olmak ile zeki olmak arasında hiç ama hiçbir ilişki yok…

    İçedönüklük iyileştirilmesi gereken bir sendrom değildir.

    Boş vakitlerinizi yalnız geçirmek istiyorsanız bundan daha normal bir şey yoktur.

    Kendi karakterinizden… Çok değerli karakterinizden asla ödün vermeyin…

    En tanınan içedönüklerden Albert Einstein da şunları söylemiştir bu konuda:
    ‘Yalnızlığı seven biri olun. Bu size merak edecek, gerçeği arayacak zaman tanır. Büyük bir meraka sahip olun. Hayatınızı yaşamaya değer kılın’. Yani bu özelliğinizi kucakladığınızda, kendiniz olmaktan mutlu olduğunuzda mucizeler yaratabilirsiniz… 

    Bu arada içe dönük-dışa dönük ya da diğer karakter türlerinden hangisi olduğunuzu merak ediyorsanız bir test bırakıyorum. Mutlaka bir göz atın. Sonuçları da yorumlarda paylaşın bakalım neler çıkacak ortaya…

    Ve her zaman olduğu gibi…
    İyi ki varsınız! 
    Sevgiler!


    Test ve orjinal video spoilerın içinde ben sadece yazıya döktüm bir iki düzenleme emojiyi falan hallettim
    edit: bir sonraki konu ne ile alakalı olmalı ben fizik yada milgram deneyi ile alakalı bişeyler yazmak istiyorum(büyük ihtimalle haftaya kadar bitirebilirim)
     

     
  17. Karmaşık
    Beytize reacted to Pseudohomophylus in İtiraf Köşesi   
    İtiraf ediyorum insta***da "bendogacan" diye bir hesap var her paylaşımında inekleri kuzuları öpüp koklayıp sarmaş dolaş müzikler eşliğinde dans ettikleri iletiler paylaşıyor, ben bu hesaba acayip imreniyorum.
    Çocuk 40-50 yaşlarımdan sonra yaşamak istediğim hayatı yaşıyor
  18. Beğen
    Beytize reacted to kinist in yetkiyi kötüye kullanma (lütfen cesurca paylaşın yazımı )   
    sizi kendiniz karar verin bu arkadaşın derdi ne iyimi ara vermelimi uzaklaştırsanızmı kendine biraz çeki düzenmi verse siz daha iyi bilirmisiniz ki şüpeliyim bu konuda adamın yaptığı yanına kar kalacak neden çünkü yönetici öylemi???
  19. Beğen
    Beytize reacted to kinist in yetkiyi kötüye kullanma (lütfen cesurca paylaşın yazımı )   
    şimdi bende bu arkadaşın yetkisinin alınmasını talep ediyorum yıllardır üyesiyim türkanimetv izlediğim anime sayısı birçok moderatör fazla sadece site harcadığım vakit fazla eskide bir üyeyim hiiç bir uyarı olmaksızın banladım adımın kaldırdığı yorumlardan biri sitenin eksiği ile ilgili  düzeltilsin diye yazdım olur ya gözeden kaçar fark edilemez atam bunuda silmiş derdi ne anlamadım bakın silinen yorumlarım geçekten bunlar komik yani bu arkadaışın yetkisin elinden alıp bana verin daha faydalı olurum o kesin

  20. Beğen
    Beytize reacted to kinist in yetkiyi kötüye kullanma (lütfen cesurca paylaşın yazımı )   
    gerçekten biri şu konuya el atsın sadece konuşmak istiyorum beni engelleyen arkadaşın bana garezi var o belli küfür yok hakaret yok tartışma yok beni direk engelemiş hiç bir şekilde hatalı bir konuşmam yok ama diyelim ki oldu beni uyarabilir ve konuşmayı silmemi yada düzenlememi isteye bilirdi onuda yapmadın geçici bir süre ile yorumları kapatabilirdin ses etmezdim çünkü belli rahatsızsın geçekten aşağıda yorum örnekleri var  arkadaşın kaldırdığı sildiği yorumlarım bir göz atın bu yetkisniz yetkili kimse kesinlikle bir doktora gözükmeli psikolojik rahatsızlığı var o belli yada ergen sadece sevdiği bir karaktere laf ettim diye egosunu tatmin etmek için beni engellemiş olabilir geçekten küfür etmek istiyorum aslında çoktan hak etti neredeyse 2 ay oldu yaklaşık bir on gündür muhatap arıyorum ama yok yetki verirken birilerine neye dikkat ediyorsunuz sadece al yetkiyi havanı at hiçbir halt etme  diyorsanız o başka tam adamına denk gelmişim

  21. Beğen
    Beytize got a reaction from Caprihorn in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    ya kıyamam be :D şimdiden alıştırma olur daha hırslan kapat açıklarını tekrar başvur 
  22. Üzgün
  23. Üzgün
    Beytize reacted to pegasusejder in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    Abim sağ olsun ben de başladım. :D Abim olmasaydı bir çok kez bırakmış olabilirdim ama güzel oyun.
    Nasıl hallediyorsun derken? Şimdi bir tane özel wish (karakter çıkarma şeysi) bir tane de normal wish sistemi var. Normal wish için geren mavi yıldız diyeyim ona, mavi yıldızı oyun sana ara ara veriyor ondan 10 tane oldu mu çekiyorsun, özel yıldız ise gene oyun ara ara veriyor ama daha az ve genelde çok az. :D Özel wish için primogem harcarsın muhtemelen ama senin işine yarayacak karateri bekleyeceksin, mesela bugün gelecek karakteri ben uzun zamandır bekliyorum diyeyim, onun için primogem ve özel yıldız biriktiriyorum. Yani her önüme gelen karaktere basmıyorum. :D 
     
     
    Selam Zoro.
    Sen de iyi alıştın buraya sarmaya. :D 
  24. Harika
    Beytize got a reaction from Caprihorn in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    2 3 gün mü ne geçti kusura bakma :D teşekkür ederim sen nasılsın 
     
    Güneşli günlerde donuk bakarım ben dsfşjsdşj gözlükte takınca iyice yanaşılmaz bir afet oluyorum tam bir buz kraliçesi heuyt 
  25. Beğen
    Beytize reacted to pegasusejder in Muhabbet Mekanı (Düzenli Bakılan Dutluk :) )   
    Haha çünkü sen sevimli bir buzcuksun. 
     
    Tabii sen de haklısın, seni böyle kabul edip sevmeyende ne bileyim yani... D: 
     
    Haha hadi bakalım inşallah. :)
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.