TanraKUL

Yapılan bir çok yoruma katılıyorum. Yani şöyle diyelim. Kurgu ve karakter yapısının işlenişi, izleyiciyi etkiliyordu. İkinci bölümde biraz hızlı gidip ilk kat canavarını hemen yok etmeleri, ana karakterin yalnız kalması kurgunun ilerleyişi için gerekli olarak kabul edilebilirdi. Beta oyuncularının bir bir ortaya çıkması, bunların diğerleri tarafından sevilmemesi ve toplumdan dışlanmaları ile birlikte gelen yalnızlık hissi. Bunları yansıtıyorlardı. Fakat devamında gelen bölümler olaya ne kadar hazırlıksız girdiklerini gösteriyordu. Daha 14. bölümde 74. katı geçtiler. Oyunda iki sene ilerlemiş olmasına rağmen, yeteri kadar bir aksiyon izleyememiştik. Ki animenin her yeni bölümünde izleyici "aksiyon" diye haykırırken. Animenin ilk başta verdiği yüksek aksiyon hissiyatı devamında yetersiz kaldı. Gerçekten senaryoyu ellerine aldıklarında ne düşündüler merak ediyorum. Koca bir sezon boyunca kaç kat canavarı öldürüldü? Biz bunlardan kaçını gördük. Yada arazide exp kasmak için kaç defa canavar keserken görüldü? Hiç mi item düşürmek istemedi bu adam? Ne bileyim düşürdüğü itemleri pazarda satarken pazarlık ederken de görebilirdik. Nadir itemleri bulmak için, özel yaratıkları arıyor olsa ve bunun için simsarlarla görüşse olmaz mıydı? Bal gibi de olurdu ve seyirciyi daha çok mest ederdi. Bu animeyi yaparken sadece, bakın sadece bilgisayarda oyun oynayan birine sorsalar, emin olun çok ama çok daha fazla aksiyon görürdük.. Katil lonca ile koca sezonda 3 kere karşılaşıldı. Bir çok oyuncunun ölümüne sebep olan bu loncaya neredeyse hiç değinilmedi. Ki ikinci sezonda bu konuya, ilk sezonda olduğundan çok daha fazla değindiler. :))) eksikliklerin bini bir para. Daha söylenecek bir kaç şey var. Ancak yorumu okuyanları sıkmak istemiyorum. :)) Ve sıradaki konu aşk. Olmazsa olmazımız. Ancak neredeyse her karşılaştığı kadının kendisine aşık olması gerekiyor muydu? İki yıl geçmiş oyunda. Oyuncu sayısında ciddi bir azalma var. İlla ki birileri ile müttefik olacak. Birilerini sevmesi, sevilmesi normal, ama olayı abarttıklarını düşünüyorum. Evet Uzun bir yalnızlık süreci. Daha önce bir loncayı kaybettiği için kendini suçlaması, Asuna'nın onu bu duygusal çöküşten çıkartmak için harcadığı çaba. Bunlar kabul edilebilir. Ve hatta tat katıyor da diyebiliriz. Peki Krito bunca zaman yalnız kaldı da, hiç mi içinde tuhaf bir değişim olmadı. Yani psikolojik olarak dejenere olmadı. Örneğin, (Drizzt Do'urden okuyanlar demek istediğimi anlayacaktır. ) Krito o kadar uzun süre yalnız kalır ve toplumdan öylesine dışlanır ki, içinde bir şeyler değişir. Daha vahşi bir karaktere bürünemez miydi? Sürekli kendine meydan okuyanlar, onu öldürmek isteyenler yada tek takıldığı için katil lonca Gülen Tabut üyelerinin hiç mi dikkatini çekmedi. Ani öfke patlamaları, şehrin içine girdiğinde bile kılıcını elinden bırakamıyor oluşu.. Bunun olabilitesi oldukça yüksekti. Hiç değinmediler. Öyle dümdüz geldi geçti anime. en az 2 sezon devam edebilecekleri bir kurguya o kadar hazırlıksız daldılar ki, aşırı hızlı geldi ve geçti. Bu söylediklerim animeyi sevmediğim anlamına gelmez. İlk sezonu ezberleyecek kadar çok izledikten sonra bu yorumlar kendiliğinden ortaya çıkıyor. :)) Umuyorum ki, sizlerde benimle aynı fikirdesinizdir. :))))