torotoro

Bu siteden indirebilirsiniz; http://animearsivcisi.blogspot.com/2014/04/mkv-rip-100mb-yu-yu-hakusho-serisi.html

Zaten hallettim müsait olduğumda senkronda sorun olup olmadığını kontrol edeceğim ona göre siteye eklerim. https://openload.co/f/V9psS-2N8wk/[TR]_O-P-M-OVA-06.mp4

Altyazıyı hangi videoya göre hazırladınız? RAW bulamadım.

Sitede ergenlik çağında olan birey sayısı fazla normal olarak DxD, Kiss x Sis gibi seriler çok izleniyor. Anime izleyicileri genellikle oyunda oynuyorlar. Bu yüzden Sword Art Online (İlk sezonun ilk 15 bölümünü severek izlemiştim.) serisinide çok izleniliyor ve beğeniliyor. Son olarak Kaichou wa Maid-sama ve Vampire Knight gibi serileride sitede bulunan kadın takipçilerimiz genellikle bu tür içeriğe sahip animeler beğendiği için çok izleniyor. Anlacağınız sitede belli kitleler oluşmuş, o kitleler kendi zevklerine göre anime izlemeyi tercih ediyorlar. Bence bu gayet güzel ve normal bir şeydir. NOT: Guilty Crown'a vasat demişsin sen hayırdır kardeş

Güzel bir röportaj olmuş. Bizim sayda da paylaştım

Adı: Ansatsu Kyoushitsu (6,4) Tür: Macera, Fantastik, Doğaüstü Yapım Yılı: 2015 Çeviri: peaceflower (Hey! Say! JUMP Turkey Fan Club) - Encode: Torukojin_A Özet: Film aynı adı taşıyan ve Weekly Shonen Jump � dergisinde yayınlanan, Matsui Yuusei'nin popüler mangasından uyarlanma. Aniden 3-E sınıfına çok gizemli, ahtapot vücutlu bir öğretmen gelir. Bu öğretmenin inanılmaz özel güçleri vardır ve bir yıl içerisinde Dünya'yı ele geçireceğini söyler. Öğrencilere sadece müfredatta olan dersleri değil, suikastçi olmanın yollarını da öğretir. Hükümet tarafından desteklenen 3-E sınıfı öğrencileri de Öğretmen Koro (Ölümsüz Öğretmen) ya suikast girişiminde bulunur ve türlü yollarla öğretmenlerini öldürmeye çalışırlar. Hükumet de suikastte başarılı olanlara okuldan mezun olmadan önce 10 milyon yen ödül vereceğini söyler. ODNOKLASSNIKI VK OPENLOAD SENDVID CLOUDY PART 1 CLOUDY PART 2 META PART 1 META PART 2 DAILYMOTION PART 1 (şifre: turkanimetv) DAILYMOTION PART 2 (şifre: turkanimetv)

Hoşgeldiniz. İmza için; HolySpiritღƁ.Ƥ.'nin hazırladığı REHBER konusuna bir göz gezdirin.

JDownloader 2 (BETA) ile indirin. İndirmesi daha rahat oluyor, kullanışlı bir program.

Avatar: 5 İmza: 8

Seitokai Yakuindomo 2'nin indirme linklerini güncelleyip bana verebilir misiniz?

https://drive.google.com https://disk.yandex.com.tr https://onedrive.com https://copy.com https://my.pcloud.com/ https://cloud.mail.ru https://dropbox.com Video oynatabilen, indirilebilen, güvenli ve reklamsız (veya az reklamlı) olarak aklıma bunlar geliyor.

Bu konu indirmek istediğiniz serileri bulamadığınızda yazmanız gereken bir konu değil. Bahsettiğiniz seriyi AMT ekibi çevirmişti bir oraya göz atın ama 2. sezon indirme linki mevcut değil sanırsam: http://www.animemangatr.com/forum/devam-eden-calismalarimiz/6034-senyuu-1-ve-2-sezon/

Bu konuya bir bakın isterseniz; http://forum.turkanime.tv/topic/13146-yurtd%C4%B1%C5%9F%C4%B1ndan-anime-%C3%BCr%C3%BCnleri-nas%C4%B1l-al%C4%B1n%C4%B1r-rehber-video-eklendi/

Dediğiniz şey iyi hoşta fazla gereksiz ve düzensiz olmaz mı? Otomatikman geri ayarlamak ileri almaktan daha saçma bir şey olur diye düşünüyorum. Bu fikrinizi yöneticimize ileteceğim belki uygulanabilir bir şeydir :o.

Öncellik her zaman çevirmenin isteği, tercihi ön plandadır. Aynı gruptaki birden fazla çevirmen aynı seriyi çevirmek istiyorsa genelde çevirmenler birbiri ile konuşup anlaşır seri dağılımı yapılır veya aynı seriyi 2 çevirmen beraber çevirebilir. Aynı seriyi birden fazla çevirmesinin sebebi fansublar birbirinden bağımsızdır yani pek birbirleriyle iletişimleri yoktur.Mesela A ve B fansubları birbiriyle araları bozuk olduğu içinde ilişiğini kesmiş olabilir. Birden fazla fansubın bir seriyi çevirmeside izleyicilere seçenecek sağlar, çevirmenlerin yaptığı çevirinin kaliteside birbirinden farklıdır. Çeviri kalitesinden ayrı olarak düzenleme ve encode kaliteside farklılık gösterir.

Bu inceleme KayıpRıhtım.org'tan alıntılanmıştır. http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/once-jung-sonra-sophokles-icin-vur-kill-la-kill/ Bu yazı, serinin tamamını izlememişler için ciddi derecede spoiler içerir. Anime izleyicileri bir şeyin farkındadır: Her zaman gördüklerinden daha fazlası vardır. Söz konusu Japonlarsa göndermeler ve esinlenmeler kaçınılmazdır. Umulmadık yerlerde, akla gelmeyecek sanatsal semboller çıkıverir karşımıza. Bazense sanattan kopup tarihe damgasını vurmuş kişi ve olaylar vuku bulur. Siz o sembolleri yakalayamıyor olsanız bile onlar hep ordadır ve keşfedilmeyi beklerler. Her zaman daha fazlası vardır ve size anlatmak için anime seyriniz boyunca kıpırdanıp dururlar. İşte Sophokles ve Carl Gustav Jung, Kill la Kill’e böyle dahil olur. Anneyi Çağlar Boyu Öldür Elektra trajedyasını duymuş muydunuz? Babası Agamemnon’u öldürüp sevgilisiyle hayatını sürdüren Kraliçe Klytaimnestra’nın kızıdır o. Babasının suikastını asla unutmamış ve annesinden intikamını almaya yemin etmiştir. Bu uğurda erkek kardeşi Orestes’i de intikamına ortak edecek, öldürücü darbeyi ona vurduracaktır. Kill la Kill boyunca Kiruyin Satsuki’nin annesiyle olan tuhaf ilişkisini izledik durduk. Bir yandan son kez 5 yaşındayken gördüğü bir babaya duyulan hasret, diğer yanda tanrıçalaşmış bir anne vardı. Tam burada Jung da işe dahil oluyor ama, onu ayrı bir başlığa saklamak şimdilik daha iyi olacaktır. Satsuki’nin annesiyle olan ilişkisinde hep bir şüphemiz vardı. Gerçekten körü körüne itaat mi ediyordu? Akademisiyle yetinmeyip, artık annesinin hükümdarlığına mı göz dikmişti? Ama merakımız hızla çözüldü ve Satsuki’nin Akademi’yi kuruşu ve annesine karşı gerçek duyguları gibi kilit noktaları çabuk öğrendik. Sonuç: Kiruyin Soichiro, Ragyou tarafından öldürülmüş ve annesi ölen kocasının ardından, deyim yerindeyse, Life Fiber ile ilişki yaşamaya başlamıştı. Öyle ki Ryuko’yu ele geçirip ona Life Fiber’ı kendi gözlerinden gösterdiği kısımda, Ryuko bir kilisede evlenmek üzere olduğunu görür. Huzur bulmuştur. Damadı smokinli bir Life Fiber yumağıdır. Ve Ragyou ona, “Şimdi anlıyorsun, değil mi?” der. Bu durumda Ragyou’nun da kendi zihninde tekrar tekrar aynı düğünü görmediğini söyleyebilir miyiz? Satsuki, Elektra rolünü tüm seri boyunca taşıdı. Hatta taşımakla kalmadı, daha sonra kardeşi olduğunu öğrendiğimiz Ryuko’yu Akademinin Elit Dörtlüsü ile savaştırarak onu annesini öldürme görevinde eğittiğini bile söylemiştir. Elektra ise kardeşi Orestes’i intikamına ortak edişiyle bilinir. Sonunda anne ölür ve kardeşler intikamını alır. Ama en büyük nefret Elektra’nın içindedir, oysa öldürücü darbe Orestes’ten gelir. Tıpkı Ryuko’nun annesini gerçekten öldüren kişi, yani küçük kardeş oluşu gibi. Ancak trajedinin devamında Orestes’in sonu pek iyi ilerlemez. Ne olursa olsun anne katili olduğu için Erinyeler peşini bırakmaz ve çıldırma noktasına getirir. Orestes’in delirmesi ve sonrasında arınması Antik Yunan trajedyalarında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu trajedyaya dair son söz de fazlaca geri plana attığımız Ryuko’ya gelsin. Trajedyada Orestes, babalarının ölümünden sonra Elektra tarafından uzaklaştırılır. Hayatı için endişe duyulur. Yedi sene sonraysa kız kardeşine alacağı intikamda katılmak için geri döner. Ryuko ve Satsuki’yi de babalarının ölümü ayırır aslında. Satsuki’nin öldü sandığı kız kardeşi animede babaları tarafından kurtarılmıştır. Ryuko babasının katilinin izini sürerken Satsuki ile karşılaştığında bir nevi annelerinden intikam alacakları yola girmiş olur. Yani başlangıçta farkında olmadan intikam yolunda kardeşinin yanındaki yerini almıştır ve animenin devam bölümlerinde de bunun bu şekilde gerçekleştiğini görürüz. Ryuko, yani Orestes, Elektra’nın (Satsuki) geçen zaman içinde kurduğu plandaki şah olarak yerini alır. Babanın Aşkı İçin Anneyi Bir Kez Daha Öldür Sophokles’in bir başka günümüze kadar ulaşmış trajedyası da, ne ilginçtir ki, Oedipus’tur. Aynı zamanda Freud’un tanımladığı komplekslerden birine de adını veren Oedipus ise, babasını öldürüp annesiyle evlenmiş ve ondan 4 çocuğu olmuş bir kraldır. Peki Freud onun adını ne için kullanır? Neden ortaya koyduğu tezinde ona yer vardır? Freud’a göre, her çocuk ebeveynlerinden karşı cinste olana karşı bir ilgi ve cinsel eğilim besler. Bu durumda hemcinsi olan aile üyesi rakip konumuna geçer. Daha çok erkek çocuklar için kullanılan Oedipus Kompleksi (Odip Kompleks) için, Carl Gustav Jung bir Elektra Kompleksi’ni ortaya atmıştır. Buna göre pekala kız çocuklar da babalarının sevgisi ve ilgisi için annelerini rakip olarak görebilir, onun için mücadele edebilirdi. Her ne kadar Freud Elektra Kompleksi ismine karşı çıkmış ve Odip Kompleks’in her iki cinsiyet için geçerli kabul etmiş olsa da, Neo Freudyen psikolojide Elektra Kompleks’i kendine iyi bir yer bulmuştur. Şimdi gelelim Kill la Kill’de Carl Gustav Jung’un izlerini aramaya. Elektramız olarak Satsuki’yi ilan etmiştik, peki bu psikoanalizde Ryuko ile beraber nasıl bir konumda kalıyorlar? Hem Satsuki hem de Ryuko bu dalda aynı konumdadır. Trajedide olduğu gibi biri diğerinin önüne geçmez. Çünkü bu psikoanalizde ikisi de birer kız evlattır ve babalarına düşkündür. Elbette animeyi düşündüğümüzde Satsuki’nin babasına karşı asıl düşkün olan taraf olduğu söylenebilir. Oysa Ryuko’yu yabana atmamak gerek. Kendisini uzaklaştıran babasına karşı kızgın olsa da ölümü onu derinden sarsmıştır. Öyle ki, başlarda onu utanç verici bir hale dönüştüren Senketsu’yu giymeye devam etmiş ve yoluna çıkan herkesi aynı uğurda ezip geçmiştir. Babasının katilini bulduğundaysa olayların nerelere vardığını hepimiz biliyoruz. Kiruyin Soichiro, ya da Matoi Ishin, Elektra Kompleksi’nin kilit noktasıdır. Kızları tarafından sahiplenilmiş ve anneyle paylaşılmak istenmeyen bir ebevenydir. Bu uğurda anne rakip olarak diskalifiye edilmelidir. İşte tam bu nokrada Ryuko ile Satsuki’nin kompleksi başlar. Jung’un bu teorisini hem Elektra trajedyası hem de kompleksinden alan animeyse izleyicinin gözünde giderek yükselir. Anne düşmandır, anne babayı kızların elinden almıştır. Aynı anne, babaya en çok sahip olandır. Çünkü babanın aşkını kazanan olduğu gibi onu canı isteyince sahneden çeken de yine odur. Kızlarsa annelerinin tanrıçalığına boyun eğmemektedir. Özellikle öldü sandığı annesiyle karşılaşan Ryuko, ona karşı durmak ve saldırmakta hiç tereddüt etmez. Babaya olan ilgi ve sevgi anneye karşı duyacağı meraka baskındır. Özetle, Soichiro ya da Ishin, kızları Ryuko ile Satsuki arasında bir Jung sembolü olarak ışıldar. Hatta Ragyou’nun ışıltısını da yakalayarak beraber bu psikoanalizin dört köşesini oluştururlar. Makaslar, Elbiseler ve Göndermeler Kill la Kill, gerek esprili sahneleri gerekse dolu dizgin aksiyonuyla tansiyonu hiç düşürmüyordu. 24 + 1 bölüm tek bir günde bile izlenebilirdi. Başta bakıldığında nüdizm, cinsel espriler ve sıçrayan kanın hakim olduğu bir anime olarak algılanabilir. Ancak temellerini yukarıda saydığım (ve inandığım) etmenlerden alıyor, onlardan besleniyordu. Yine de bununla da kalmıyor. Satsuki’nin ilk bölümlerde yaptığı Orwell’in 1984’üne olan göndermeleri, seri üretim ve moda kavramlarına getirdiği hicivli bakış açısı da yadsınmamalı. Ama ne yazık ki bunlar başka bir yazının konusu olmalı. Kill la Kill! Yazarın Notu: İş Bankası Kültür yayınlarından muazzam bir kaliteyle çıkan ve bu yazıda adı geçen Elektra ile Oedipus eserlerini mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Bu inceleme KayıpRıhtım.org'tan alıntılanmıştır. http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/once-jung-sonra-sophokles-icin-vur-kill-la-kill/

Yazdığın konuyu ve ilk sayfada ki cevapları okudum. Animeler için söylediğin şeylere katılmıyorum. Özellikle ecchi ve animede geçen kalıplaşmış unsurlar hakkında böyle şeyler söylenmesini pek sevmiyorum. Sonuçta animeler insanlar tarafından yaratılan karakter, senaryo ve çizimlere dayalı bir animasyon dizisi. Gerçeklik ile anime arasındaki sınır çizgisini kaybetmiş insanlar var ise bu animedeki unsurlardan değil kişinin kendi sorunundan dolayıdır. Açtığın konununda çok sert yazılar içerdiğini düşünüyorum anime forumu olması demek bunların konuşulması gerektiği anlamına gelmiyor sonuçta, neyseki cevaplayan kişiler medeni insanlarmışta siyasete veya saçma şeylerle konuyu trollemeye çalışmamışlar. Ülkemizde böyle olayların yaşanması farkındalık sahibi, beyni yıkanmamış her insan için üzücü bir olay. Gönül isterki bu tür olaylara halkın daha fazla karşı çıkması ve hükümetin destek olmasını. Yazmış olduğun yazıyı tekrar bir gözden geçirip sakin bir şekilde tekrar düşünmeni isterim. 1 kişinin suçu yüzünden masum insanlarında suçlu gözünde görülmesi hoş bir şey değil. Bu konuya cevap yazan herkesin fikir, düşünce ve görüşüne saygı duyarım. Hölderlin'in güzel bir sözünüde yazmak isterim "Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz." ardından Konfüçyüs'ün bir sözünü de eklemek isterim; "Üstün insan taraf tutmayan insandır."

Kayıt olurken "neden burada olmak istiyorsunuz" sorusuna cevap yazarken yazdığımı okumakta zorlandım pek gözükmüyor. Aynı şekilde kayıt olurken eksik veya hatalı bir şey yaptığında yukarıya bir uyarı geliyor bu uyarıyı çarpıdan (X) kapatmadan altta kayıt ol butonu gözükmüyor ama enter ile olmadanda kayıdı tamamlayabiliyorsun. Ayrıca kayıt ol butonunun yarısı gözüküyor aşağıya indirilmiyor -_-. Kullandığım tarayıcı: Mozilla Firefox Kayıt olduktan sonra hesabı çıktım geri girmeyi denedim ve başaralı olamadım. Benden bu kadar fazla uğraşmayı sevmiyorum. Başarılar.

TV Edition opening ve endingler için ingilizce altyazıdaki karaokeyi kullanabilirsiniz. Aynı zamana sahip olmasalarda ufak bir geri alma ile senkronun oturacağını tahmin ediyorum. Altyazı düzenleme ve zamanla için Aegisub programını kullanabilirsiniz. Pek işinize yarar mı bilmiyorum ama buradaki 1. seviye Aegisub dersine bir bakabilirsiniz.

Gayet güzel olmuşlar. Gelecek coverlarınızı merakla bekleyeceğim. Birde roomaji olarak şarkıların sözlerini yazsanız daha iyi olurdu. Kolay gelsin :cool-onion-head-emoticon:

FontLab Studio kullanarak istediğiniz fonta türkçe karakter desteği ekleyebilirsiniz.

Kullandığınız font Türkçe karakter desteklemiyordur. Kullandığınız fontu değiştirip birde öyle bakmayı deneyin.

Hoş geldiniz, ben Arda memnun oldum. Forum kuralları çevresinde iyi vakit geçirmenizi dilerim. Yazınızın sonuna "Lütfen iyi geçinelim" yazmanız beni güldürdü, genelde bu tür cümleler yazan Türk pek görmediğimden olsa gerek. "Çok mu komikti?!" Şeklinde bir soru gelebilir aklınıza, yanlış anlamamanız için açıklayayım; Zello adlı bir uygulama var ("Türk Anime TV Zello'da!" Konusundan uygulama ile ilgili bilgi edinebilirsiniz), bu uygulamada ki bir Japon kanalında takılıyoruz. Konuşurlarken sürekli "Yoroshiku onegai shimasu", konuşmalarını bitirdikten sonrada en son "Dozo" diyorlar. Türkçe bu şekilde konuşmakta komik oluyor :D. (Kanaldaki Namu-chan ile sohbet etmenizi öneririm çok iyi adamdır :D. Tabii saatleri tutturabilirseniz malum bizden 7 saat ilerideler. ) İsteyebileceğimizi düşünerek kanalın adını yazayım: zello.japan Uzun zaman sonra forumdaki bir konuya bu kadar uzun bir yazı yazıyorum kendinizi şanslı saymalısınız [emoji14]. じゃあ ね。＼(^o^)／