methmoiselle

Hayatım boyunca "sırf gitmek için bir konsere gitmeyeceğim, sevdiğim bir grubun gelmesini bekleyeceğim" demiştim, öyle de oldu. Öyle de yapmanızı öneririm çünkü diğer türlü pek bir anlamı kalmaz zaten. 2017'de Anathema istanbul konserine gitmiştim. Eğer gerçekten sevdiğin ve beklediğin bir grupsa o his anlatılamaz oluyor. Konser ortamındaki şarkılar stüdyo versiyonundan çok daha farklı, adı üzerinde "canlı", epik oluyor. Bir insanın çok severek dinlediği bir sanatçı varsa konserine gitmesini öneririm zira ben hala o anı dün gibi hatırlıyorum. 2020'de de Pilli Bebek konserine gidecektim ama şehit haberleri vardı ve ortalık karışıktı, iptal oldu. Sonra korona yayıldı ve tamamen iptal oldu. Virüsün bitmesini bekliyorum bir daha gidebilmek için. Biraz da kişiliğine bağlı sevip sevmeyeceğin (belki kalabalık alanları, gürültüyü sevmiyorsundur, olabilir) çünkü benim için mükemmel bir ortamdı.

ben de aynı sorunu yaşayıp soru cevapa konu açamadığım için başka bir başlığa açmıştım, yetkili biri soru cevap kısmına almış konumu fakat bu sefer de kendi konuma cevap yazamadım. ben de anlamadım cidden bu olayı biri cevaplarsa çok güzel olurdu.

bu arada pastel kuru boyalara da bakabilirsin. aslında bunlar kuru pastel boyalar (soft pastel) ile birlikte kullanmak için yapılmış bir malzeme ama kendi başına kullanımı da yaygın, çok güzel bir sonuç veriyor öyle de. fiyatları da daha uygundu diye hatırlıyorum.

resme ilk başladığımda ben de faber castellin dandik kuruboyalarını kullanıyordum. ben de onlarla yeterince potansiyelimi yansıtamadığımı düşündüm ve yakın zamanda gidip polychromos aldım. ama polychromosla hiç çizim yapamadım. çünkü kuruboyalar aslında ikiye ayrılıyor. neredeyse her kırtasiyede bulabileceğimiz ucuz fiyata satılan kuruboyalar "wax" bazlı bir maddeden yapılıyor, bu sayede aslında onlarla çalışması daha kolay oluyor. sadece birbirlerine pek iyi karışmıyorlar. polychromos gibi profesyonel kuru boyalar ise yağ bazlı oluyor. yağ bazlı olduğu için dokusu, kullanımı biraz daha karmaşıklaşıyor. evet birbirine güzel karışıyor ama ben hala bu boyaları çözmeye çalışıyorum. bir de pahalı olmasından dolayı kullanmayı istememek psikolojik olarak yapılan resmin kalitesini düşünüyor çünkü "ya mahvedersem" diye düşünüyor insan. o yüzden sana önerim eğer cidden kalitesiz bir kuruboyayla çalışmak istemiyorsan prismacolor kullan. prismacolor da profesyonel kategoride fakat wax bazlı. yağ bazlı bir boya alınca çünkü işler biraz daha karışıyor dediğim gibi. ona alışmak istiyorsan polychromos da alabilirsin. tahtekalehobi'de tekli satılıyorlardı ve set fiyatından çok daha uyguna alabiliyorsun o sayede. ben öyle yapıp 40 tane tekli almıştım.

hep gülüp geçtiğim depresyon sonunda beni de buldu. sorunlarım ve üzüntülerim geçici, anlık sanıyordum. değilmiş. şimdi çıkamıyorum. tek yapmak istediğim haftalarca uyumak. uyuduğumda da kötü hissediyorum. pozitif duygulara yer verilmeyen bir kısır döngüdeyim.

gerçekçi olmam gerekirse almanya ve kanada. sadece hayal kurmam gerekiyorsa ingiltere, grönland ya da herhangi bir iskandinav ülkesinde yaşamak isterdim.

sonu gelmeyen din, siyaset, futbol tartışmaları.

insan beyninin işleyiş şeklinden ötürü dış güzellik önemli. birincil planda olmasa bile önemli. çünkü biriyle ilgili ilk izlenimimizi her zaman dış görünüşünden yola çıkarak yaparız. iç güzellik ise zor bulunan, pek değeri bilinmeyen bir şey. herkesin kendince dengeyi yakalaması gerekiyor.

merhaba arkadaşlar, bulmaktan yana pek umudum yok ama bir aralar başlıktaki gibi bir site vardı. yıl 2013 olmalı sanırım. hala duruyor mudur veya kapanmış mıdır bilmiyorum ama facebook arayüzüne baya bi benzer, sadece anime ve manga üzerine bir siteydi bu bahsettiğim (yabancı bir site değildi bu arada). herkesin profili bildiğimiz facebook timeline'ı gibiydi. anasayfada insanlar konuşurdu, paylaşımlar yapılırdı yorumlar yapılırdı vesaire. bilen/hatırlayan varsa ve söylerse çok memnun olurum. hafızası iyi olmayan bi insanım, sitenin adını, ne zaman kullanmayı bıraktığımı, neden kullanmayı bıraktığımı tamamen unuttum, sadece tasarımını, site aracılığıyla konuştuğum insanları ve arayüzünü hatırlıyorum. hesabım duruyorsa da dönüp bir bakmak isterdim açıkçası ama hatırlayan çıksa bile büyük ihtimalle kapanmıştır zaten. bu arada foruma sırf bunu sormak için üye oldum, sanırım bu tür şeyleri soru-cevap kısmına yazmam gerekiyormuş ama ne kadar uğraştıysam da soru-cevap başlığına konu açamadım. yanlış olduysa nasıl düzelteceğimi söylerseniz sevinirim.