Witch.

Ya her seye useniyorum ya hicbir seye usenmiyorum, ac kapa dugmesi gibi, ne yapacagimi sasiriyorum be.

Community'ye basladim ve birinci sezonu bitirdim gayet citir ve komik cok sevdim gerci devami kotu diyorlar ama. Pef.

Seri zaten gereginden fazla uzatilmisti daha da sundurmenin alemi nedir ki... Zaten paraya para demiyorsun be adam artik kenara cekil degil mi ama? Ayrica Gaara'nin Naruto'nun ismine cesit cesit hikaye yuklemeye aklin vardi gittin Sasuke'yi de zorla Sakura'yla evlendirdin ama Uchiha Sasuke'nin kizinin adini Salata koyacagini hangi kafayla urettin be Kishimoto??!!

Gecen gun durum guncelledim yapilan yorumlara bakmak saat 1 civarinda nasip oldu, Baris bey iki mangadan bahsetmis bilmedigim: Homunculus ve Oyasumi Punpun. Dedim ben bu Punpun'u daha once cok duydum ne ola ki? Arastirdim ama aciklamalar oylr ahim sahim degildi. Sonra mangayi actim bir bolum okuyayim dedim... Aman Tanrim didim! Ya YGS stresini unuttum insomnia falan zaten tavan yapmis onu bile umursamadim boyle bir mukemmellik olamaz. Olamaz. Ya oyle kekremsi bir tadi var ki... Simdi gidip bir bolum daha okuyacagim. YGSye on gun var. Gel gor beni Baris neyledin... Ya da Punpun. Evet.

Öncelikle, utanmayacağım. Gözlerim açık. Dediklerinizi çok uzun zamandan beridir düşünüyorum/farkındayım. Fark şu: Ben kendimi üstümdekilerle kıyaslasaydım altımdakileri düşünmek mutlu olmam için yeterli olacaktı. Benim sorunum öyle bir şey değil. Kendimden tiksinmiyorum da. Elimdekileri de küçümsemiyorum hatta isyan hiç etmiyorum. İsyan etseydim kaçardım. Birçok fırsatım vardı. Ben kalmayı ve yüzleşmeyi seçtim. Sebeplerim sağlamdı, hala da sağlamlar. Dediğiniz yöntem -şu an nesnel konuşuyorum- özellikle de konuşma tarzınızla yanlış. Psikolojik açıdan. Karşınızdakinin durumunu bilmiyorsunuz üstelik niyetiniz öyle miydi bilmiyorum ama hitap ettiğiniz kişinin alınacağı türden konuşuyorsunuz. Tavsiye vermek istemiş olabilirsiniz ama karşınızdakinin daha önce böyle düşünmediği için kendinden nefret edebileceğini de göz önünde bulundurun, insanın kendinden nefret etmesi gerçekten berbat bir şey. Ayrıca insanların psikolojik sebeplerle acı çekmeleri fiziksel olanlar kadar normal, bunu başka insanlarla kıyaslayarak iyileştiremezsiniz. Psikolojik rahatsızlıklar basit bir acı çekmeden ağır vakalara dek herkesin başına gelebilir bir şey. Nasıl ki "Dur sen zenginsin senin kanser olmaya hakkın yok," diyemiyorsak buna da diyemeyiz. Dediğim gibi, niyetinizin iyi olduğunu varsayıyorum, sadece başkalarına bu konularda tavsiye verirken karşınızdaki olmaya çalışın, biraz yumuşak davranın. Karşınızdakinin ne halde olduğunu, durumunu ve kişiliğini bilemezsiniz çünkü.

Code Geass R1. Lelouch. Euphemia. Başka bir şey diyemeyecek kadar doluyum, bir yılı aşkın süredir.

Simdiye dek izledigim butun animelerde beklentim hep yuksekti, dusurenler oldu ustune cikanlar oldu, bu kisim mevzuya dahil degil. Zaten izlemeden once konulari okuyup hayranlarina da bir goz attigim icin oyle sasirtanlar olmadi. Bir tanesi haric... BAKEMONOGATARI. Adini bile saygimdan buyuk harflerle yazdim. Daha onceden bildigim ama izlemeyi dusunmedigim bir seriydi zaten ecchi'ydi niye ecchi izleyecektim ki? Bir gun seytan mi durttu ne yapti yaz gunu zaten gunler bombos, actim izledim. Basyapit diye onu tanimlarim iste. Konularin isleyisi, gorsellik ve cizim, replikler, karakterler, butun olarak KONU. Kusursuz. Az once yazimimi boldu diye eski mudur yardimcimiza "güder yaptim." Simdi kirk yil laf sokar. Zaten sinirliyim, Bakemonogatari'yle arama girmeyecekti. Evet.

400 animelik bir listem var; baslayamadiklarim, baslayip bitiremediklerim, bitirecekken birakmak zorunda kaldigim. Saymayayim, yakisik almaz, di mi?

Albert Camus - Yabanci. Sanirim bircok sevdigim kitap gelecek ama hicbiri benim Meursault'la olan birebir ayni yonlerim ve taban tabana zit yonlerimle bitirene dek beni öldürmeyecek.

Kacacak hicbir yerim yoktu, ben de buradayim; cogu kimsenin bilmedigi, bilenin de eglence amacli kullandigi yerde icimi dokuyorum. Hani sorarlar ya lambadan cin ciksa da bir dilek hakkin olsa diye yahut hayatta en cok istedigin sey... Cok kez sordular bana bu soruyu ve... Bakin ben cok iyi yalan soylerim. Bu da buranin itirafi olsun. Kimseye soylemem ne kadar iyi bir yalanci oldugumu, neredeyse hic yalan soylemem zaten de sorarlarsa iyi bir yalanci misin diye "Evet" derim. Inanmazlar. Dobra ve durust bir kizin sinirlendiginde agzina geleni soyleyen fevri kizin iyi bir yalanci olduguna inanmazlar. Hikaye yazdigimi/yazar oldugumu bilenler kurguyu kurabilecegimi dusunup "Mimik yapabilir misin?" diye sorarlar gozleri inanmadiklarini haykirir. "Hee bilmem ki" derim hafif utanmis ve geri cekilen bir tavirla. Evet mimik yapabilirim. Kendimi yalan konusunda bir profesyonel olarak goruyorum ama neden bu kadar iyi oldugum simdiki mevzu degil. ...ve ben her seferinde yalan soyledim diye itiraf ederek devam edeyim. Dedim ki: "Istedigim butun kitaplari alacak kadar para istiyorum," bilirler parayi sevdigimi, inandilar. Dedim ki: "Iyi bir universiteyr girmek istiyorum," bilirler ilgilendigim konulardaki ogrenme askimi, inandilar. Dedim ki: "Asik olmak istiyorum," bilirler hislerimin ne kadar tekduze oldugunu, inandilar. Kimseye soylemedim esas istedigimi: Huzur. Mutluluk, para, basari... Huzur olmadan anlamsiz. Belki de ben oyle saniyorum cunku ilk uc saydigimi hic doya doya tatmadim. Huzuru ise hic. Tamamen koca bir hic. Mutlak sifir. Hayatim tamamen monotona bindiginde de her gun farkli bir seyler yaptigimda da tadamadim huzuru. Istedigim liseye girdigim gun de yuzlerce liralik alisveris yaptigimda da yoktu huzurum. Hic olmadi. Dis huzuru sagladigimda icim rahatsizdi, antidepresanlar icimi yatistirabilirlerde disarisi berbat oluyordu. Bugun de o gunlerden biri, her iki yonden de huzursuzum ve mecazen tabiri caizse kaniyorum. Belki bu dunyada en istedigim seyi asla elde edememekle sinaniyorum. Belki sinanmamdan gecemedim ve cehennemdeyim. Metafor, benzetme, abarti degil bu. Gercekten buna inandigim zamanlar oluyor. Inanmadigim zamanlarsa bunu dusunmediklerim. Yarin gecmez de illa bir gun gecer bugunun acisi da, yaralari kalir ben de gormezden gelirim. Sadece bugun ilk kez haykirmak istedim. Ya sustum ya fisildadim. Bugun icimden alicisini bilmeden yazmak istedim. Bugun ozel. Bugun umudumu yitirdigim gun. Asla huzuru bulamayacagimi anladigim gun, bugun.

Code Geass R1'i bitirdin ve hala gülümseyebiliyorsun? İlginç bir yetenek. Seni üç evetle uğurluyoruz! :D

Beni alın buraya yahu ben buraya aidim.

Cosplay'le alakam yok sadece o kadar seviyorum ki istememek elimde değil: Durarara'dan Orihara Izaya olacak o nemrudun siyah bir mont mu dersiniz parka mı, işte ondan var kol uçları kapüşonu falan beyaz kürklü gerisi tamamen siyah. Yemin ediyorum benzerini aramaktan bütün dış giyim fiyatlarını ve modellerini öğrendim ama aynısını bir türlü bulamadım. Yazık la bana.

Willy Wonka, Willy Wonka! Çikolata Kralı! Willy Wonka, Willy Wonka! Hazır olun geliyor! Hoşgeldin. :lol:

2.Azuma Tokaku Tokaku psikopat değil ki :o Aksine suikastçi olmaya zorlanmış olmaktan memnun değil ve character development'ıyla iyice bir yumuşuyor ve duygularıyla hareket etmeye başlıyor.

Sayalım: Araragi Koyomi & Oshino Shinobu - Monogatari serisinden. Araragi zaten kelimelere sığmayacak güzellikte bir karakter; yanına zeki, güçlü, kurnaz, sivri dilli ve hayat tecrübesinde maksimum yapmış bir vampir koyunca diyalogları ve beraber savaşmalarını izlemek tadından yenmiyor. Nezumi & Shion - No. 6'dan Nezumi neden Nezumi'sin sen? Nezumi'nin felekten yediği kazıklar ve hayatta kalma becerisi ile Shion'un saflığı ve ilginç düşünme biçimi birleşince süper ikili oluyorlar, daha fazla devam edersem ağlayacağım... Lelouch vi Britannia & C.C. - Code Geass'tan İsimlerini yazarken bile bilgisayardan muhteşem zekanın altındaki duygusallık kokusu geldi, gözlerim doldu, bu konuda konuşmak istemiyorum. Kururugi Suzaku & Euphemia vi Britannia - Code Geass'tan Animeyi izleyenler bilir, bu bir tabudur, konuşamam. Edward Elric & Alphonse Elric - Fullmetal Alchemist'ten Var olmuş ve olacak en iyi kardeşlik. Ya iki insan bu kadar mı muhteşem olur? Aman be... Sasori & Deidara - Naruto'dan Aynı anda taban tabana diyebilecek kadar zıt, bir o kadar da benzerler. İşte bunu seviyorum. Hitachiin Hikaru & Hitachiin Kaoru - Ouran High School Host Club'dan Sinsi ve fırsatçı mizahlarının yanında birbirlerinin kusurlarını kapatan derinlikleriyle gönlüme taht kurmuş ikizler, canparelerim... Midorima Shintarou & Takao Kazunari - Kuroko no Basket'ten Bu seriden birçok sevdiğim ilişki hatta birçok ship'im var ama bu ikisini özellikle ve objektif olarak da takdir ettiğim için bu listede. Dünyanın en sabit ama en zevkli ilişki dinamiklerinden biri bu ikisinde. Kıskanmamak elde değil! Fushimi Saruhiko & Yata Misaki - K Project'ten İhanet ve bağlılık arasında kalmış pamuk ipliğiyle değil çürük iple bağlı izlemesi müthiş zevkli bir ikiliydi, teşekkürler. Kokonose Haruka & Enomoto Takane - Mekakucity Actors'dan Zıtlıklar, ergenliğin verdiği karmaşa, kendini tanımanın garipliği, kendini başkalarına tanıtmanın korkusu, zevklerimi ve renklerimi ortaya sunarsam kınanır mıyım şüphesi, dünyanın en şeker tsunderesi ile en nazik beyefendisinin ilişkisi... Siz tekrar bir araya gelin diye kulağımı keserim, lütfen. 9 & 12 - Zankyou no Terror'dan Güven. Iwaizumi Hajime & Oikawa Tooru - Haikyuu'dan Yüzeyde klasik ağır başlı olanla umursamaz aptal ikilisi gibi dursalar da aralarındaki güven ve arkadaşlık inanılmayacak kadar sağlam, seviyorum. Ve iç sesime sesleniyorum: Hayır Free'den bahsetmeyeceğim. Şşş, burada olmaz. Çok uzun sürer. Evet, bu kadar. Bu.

Bu site hayırlısıyla tamamlanırsa forumca gidelim üye olalım işte ne zararı var? Bakarsınız tutar ya da bayağı güzel bir yer olur, orada vakit geçiririz işte misler gibi. Ne zararı var yani bence gayet güzel bir fikir. Kardeş, ben pek anlamam bu tip şeylerden ama baktın güzel bir iş çıkardın, facebook'ta Medeni Hali: Otaku diye bir sayfa var adminlerle konuş bi' bak reklamını yaparlar mıymış diye. Yorumlara link atma ama, adminlere git direkt. Haydi kolay gelsin sana!

Buradan da demezsem olmaz: Hoşgeldin!! -Gerçi ben de gidip gidip geri geliyorum ama olsun :D -

Durarara x2 Bölüm 4 İlk sezonu yavaş yavaş (ve ağlaya ağlaya) bitirmiştim ve şimdi bu sezonda haftada bir bölüm izleyerek söylüyorum ki bu anime sadece psikolojik gerilimden ibaret. Evet gülüyorsun, evet dram da var. Evet fantastik ve evet buna karşın çok gerçekçi. Ama sürekli bir şeyler olacağını biliyorsun, ileride her şeyin birbirine gireceğini biliyorsun, Orihara Izaya'nın planlarını devreye sokacağını biliyorsun, bu yüzden en ufak bir problemde gerilmeye başlıyorsun. Üç bölümlük -kısmi- rahatlıktan sonra olaylar yine yavaş yavaş düğümlenmeye başladı ve kördüğüm olup biri çözmek için makasa başvurana dek her hafta gerilmeye devam edeceğiz. Kuroko no Basket S3 Bölüm 4 Bu anime beni yoruyor be. Bağırmamdan bütün ev benimle birlikte izliyor animeyi, ettiğim küfürler de cabası. Neyse en azından Reo'nun sesi şiir gibi olmuş. Ben gidip bu bölüm hakkında kafasını şişireceğim birini bulayım...