Jump to content

Genel Araştırma

'komedi' etiketi için arama sonuçları.

  • Etiketlere Göre Ara

    Etiketleri virgülle ayırarak yazın.
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • Duyuru & Kurallar
    • Forum Kuralları & Yardım
    • İstek, Şikayet ve Öneri
    • Tanışın Kaynaşın
    • Türk Anime TV Etkinlikleri
    • E-dergi
  • Türk Anime Çeviri Ekibi (TAÇE)
    • Tamamlanan Projelerimiz
    • Devam Eden Projelerimiz
    • Gelecek Projelerimiz
    • Askıya Alınanlar
    • TAÇE Duyuruları
  • Anime GENEL
    • Anime İstek ve Öneri Bölümü
    • Bilinmeyen Animeler ve Karakterler İçin Yardım Bölümü
    • Anime Genel
    • Anime Geyik
    • Animeler & Karakter Anketleri
    • Anime Tanıtım ve İncelemeleri
    • Anime Serileri Bölüm Tartışma Alanı
  • Manga GENEL
  • Fansub Takımları
  • Anime Manga Live-Action Download
  • Fan Kulübü
  • Japonya
  • Program Deposu
  • Konu Dışı
  • Roronoa Zoro's Roronoa Zoro Kimdir?

Sonuçları bul...

İçeren sonuçları bulun


Oluşturma Tarihi

  • Start

    End


Son Güncelleme

  • Start

    End


Filter by number of...

Kayıt tarihi

  • Start

    End


Üye Grubu


Hakkımda


Outlook


Web Sitesi


ICQ


Yahoo


Jabber


Skype


Konum


İlgi Alanları

  1. Bu konu altında anime hakkında konuşabilirsiniz. Düşüncelerinini yazabilirsiniz. Video, Fotoğraf, AMV vb. şeyler atabilirsiniz. http://www.turkanime.tv/anime/yowamushi-pedal Url adresine basıp sitemizden izliyebilirsiniz.
  2. Tsubasa - Çakma Reklam Merhabalar. Kaptan Tsubasa ile ilgili bir komedi videosu hazırladım. Aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz.https://youtu.be/uWNoDwNWTF4Daha fazla anime videosu yayınlamayı sürdüreceğim.Düşüncelerinizi bekliyorum ;)
  3. bilmiyorum neden ama o kadar anime izledim beni cok etkileyen animelerde içinde ama bu anime benim için bir baska yerde .. keske 2.sezonu olsa :(( bugün 3. kez izledim yine güldüm yine korktum yine ağladım yine etkilendim :D ve sizinle bu animeyi izlemeniz için paylaşmak istedim mükemmel ve ötesi bir anime <3 tabi bana göre karar sizin deneyin derim .. ayrıca sevenleriyle yuuka ve olaylar hakkında spoiler seklinde konusalım dedim :)
  4. İzlediğim animeler içinde en çok güldürenler listesinde kesinlikle ilk beşe girecek bir animeden bahsedeceğim. Animenin Künyesi Adı: Kangoku Gakuen / Prison School Yapım Yılı/Dönemi: 2015 / Yaz Bölüm Sayısı: 12 Tür: Okul, Komedi, Ecchi, Seinen Yapım Şirketi: J. C. Staff MyAnimeList Puanı: 8.06 Animenin konusundan bahsetmeden önce ilk ecchi hatta ilk hard doz ecchi incelemem olduğu için öncelikle ecchi türü hakkında fikrimi sunmak isterim: Ecchi Japonca'da anlamı "sapık" olan Japonların çıplaklık ve cinsel öğeler içeren anime ve mangalarına dedikleri bir türdür. Ancak çok sık yanlış anlaşılan bir mesele var: Ecchi tüm cinsellik içeren, erotizm içeren seriler değildir. Başka bir deyişle her erotizm ya da cinsellik içeren seri ecchi değildir. Ecchilerde ana konu yanında okurun ya da izleyicinin ilgisini çekmek için kullanılan bir çıplaklık vardır. Bana göre ecchiler ikiye ayrılır. Erotizm derecesine göre ecchiler ve konusuna göre ecchiler... Erotizm derecesine göre ecchiler ikiye ayrılıyor: Hard doz (borderline) ecchiler ve soft doz ecchiler... Hard doz (borderline) ecchiler ahlak, çıplaklık ve erotizm konusunda porno filmlerine kafa tutabilecek ecchilerdir anladığınız üzere. Ahlaktan kastım ensest ve harem ilişkilerin olduğu seriler yani. Bu gruba verilebilecek en iyi örnekler: High School DxD, KisxSis, High School of The Dead ve Seikon no Qweizer gibi serilerdir. Soft doz ecchiler yürürken kızın eteğinin altının görünmesi ve aşırı hatlı güzel organları olan karakterlerin bol olduğu ve ileri aşamaya gitmeyen serilerdir. Bunlara en iyi örnek: Great Teacher Onizuka, Midori Days, Fairy Tail gibi içinde fan service bulunan ecchilerdir. Konularına göre ecchilere değinecek olursak konusuz ecchi dediğim şey animenin tek amacının izleyici kitlesini cinsellikle kendisine çekmek olan ecchi olmakta. Doğal olarak hard doz ecchiler bu gruba girer. Genelde sağlam bir konu ya da ecchi gibi baskın gelen bir türü yoktur. Mesela sadece ecchidir. Gelse gelse tür olarak yanına harem gelir. Konusu olsa da saçmadır. Mesela karakterin gücünün soma denilen kadınların memesinden çıkan hayat sütü ile arttığı bir seri konusu olan ama saçma olan bir seridir. Bu tür animelerin hitap ettiği izleyici kitlesi bellidir. KissxSis bu türe verilebilecek en iyi örnektir. Konulu ecchiler genelde ecchiyi komedi unsuru olarak kullanan ecchinin yan tür olduğu seriler olmakta. Soft doz ecchilerin hemen hepsi bu gruba girmekte iken sağlam ya da anlamlı konusu olan hard doz ecchi istisnaları da mevcuttur. Bu istisnalardan en bilindikleri Futari Ecchi'dir. Normalde cinsel organlar gözükse hentai türüne girecek kadar borderline olan bu seri konu ve işleyiş bakımından ciddi bir evlilik ve cinsel eğitim serisidir. Bana kalırsa DxD gibi seriler yerine daha ağır olsa da bu serinin izlenmesi belki hitap eden kesime cinsel hayat hakkında daha faydalı olabilir. Hakkında konuşacağım Kangoku Gakuen serisi hard doz konusuz ecchiye girmekte. Ancak incelemeye hakkında bahsetmeye değer bulma nedenim kendi çapında olan aksiyonu ve cinselliği harika bir komediye dönüştürme başarısıdır. Yazdık gene bir sürü Gelelim animenin konusuna: Hachimitsu Özel Lisesi bir kız lisesi iken karma düzene geçmiş bir lisedir. İlk karma öğretim hayatında okula beş adet erkek öğrenci başlar. Tabii kız cennetine düşen bu beş genç bir gece kızlar banyosunu dikizlemeye kalkınca okulun Yeraltı Öğrenci Konseyi tarafından yakalanırlar. Bu davranışın cezası konseye göre "okul hapishanesi"dir. Kural ihlalinde bulunan öğrenciler bu hapishaneye atılıp derslerini sınıfa girmeden bu yerde işlemekte ve çeşitli okul angarya işleri yaparak belirlenmiş sürede bu hapishanede kalmaktadır. Dolayısı ile bu beş genç hapishane cezasına çarptırılırlar. Ve çeşitli nedenlerle bu hapishaneden kaçmak istemekte bu da onları çeşitli aksiyon ve komedi durumlarına sürüklemekte. İtiraf edelim acayip saçma bir konu Ancak komedisi ve olayların gelişim şeması kesinlikle size animeyi bir günde bitirtiyor Başlıca gördüğümüz karakterlerden bahsedelim: Baş karakterimiz Fujino Kyoshi Kamiya Hiroshi gibi yetenekli ve tecrübeli seiyyusu tarafından canlandırılmış baş karakter aslında tipik harem serilerindeki öyle karıda kızda gözü olmayan bir sevdiğim olsun o da benim olsun havasında bir öğrenci iken spoiler sayılabilecek sebeplerle banyo gözetleme olayında baş karakter olup hapse atılır. Aslında okul müdürünün küçük kızı Kurihara Chiyo'dan hoşlanmaktadır. Genelde başına ne geliyorsa onunla sözleştiği yerde ve zamanda buluşmak istediği için gelmekte. Özellikle Midorikawa Hana ile arasındaki olaylar kahkaha krizine sokmakta Wakamoto Shingo Seride ufak tefek romantizm görebileceğiniz yerlerde romantizmin baş karakteri olmakta. Çeşitli yanlış anlamaların ortasında kalan ve ilerleyen bölümlerde büyük bir olayda erkek arkadaşlıkların sadakatini görebileceğiniz bir karakter. Andou Reiji Bu şişman arkadaş bir mazoşist Bence kızların baş etmekte en çok zorlandığı karakter bu genç. Morokuzu Takehito Serinin otakusu. Cümlelerinin sonuna eklediği "gozaru" eki ile üç krallık otakusu olan bu karakterin figürlerle olan imtihanı iki dakikalık da olsa seriye ciddi bir dram katmakta. Nezu Jouji İtiraf edeyim kafasında kapüşonu falan insan altından acayip gizemli bir karakter çıkacak sanıyor. Ancak boğaz ülseri olan sürekli kan kusan karıncasever bir genç işte Yeraltı Öğrenci Konser Başkanı Kurihara Mari Faşist denebilecek kadar feminist olan hatunumuz okul müdürünün büyük kızıdır. Baştan beri okulun karma düzene geçmesine karşıdır ve okulun tekrar kız lisesi olması için her türlü yola başvurabilir. Kargalarla olan ilişkisi ilginç. Biraz doğaüstü bir tema katmakta kargalara hükmetmesi. Karga eğitmeni deyip geçelim Ek olarak göz rengine bayılıyorum Serinin en dikkat çeken hatunu Shiraki Meiko Hatunda öyle bir oppai var ki sanırsın doğduğunda oppaiden ibaretmiş vücudu sonradan oluşmuş Aşırı atletik bir vücuda sahip tam bir jimnastik sporcusu. Tabii devasa memeleri bu sportifliği ile çelişmekte ama Hiç devasa oppaili atlet gördünüz mü Hapse giren suçlularla en çok ilgilenen kırbaçlı hatunu avuç kadar olmayan mor kilodu ile bol bol görmektesiniz. Bir de aşırı terleme hastalığı ve Mari'ye olan düşkünlüğünden de bahsedelim. Serinin manyağı Midorikawa Hana Eteğin altına ilginç bir şey giydiğinden erkeklerin altını göremediği için ondan dayak yerken mutsuz olduğu çılgın takıntılı hatun. Burada biraz spoilera gireyim: Hana hapishanedeki gençlere göz kulak olurken çişi gelir. Tuvalete gitmeye üşendiği için okulun arka bahçesine gider. O sırada dibine işediği ağacın başında hoş bir sebepten ötürü Kyoshi bulunmaktadır. Gördüğü şeyi görmezlikten gelmeye çalışır ama bir talihsizlikle ağaçtan Hana işerken önüne düşer ve bazı ayrıntıları görür Hana bu olaydan sonra şoka girer ve değişik bir takıntısı başlar. Aynı şeyi Kyoshi'den görüp intikam almak istemektedir. Bu da bir çeşit olaylar silsilesini başlatır ve kahkahalara girersiniz Son olarak serinin bana göre en orijinal karakteri Müdür Kurihara'ya değinelim: İnsanlar yedisinde ne ise yetmişinde de odur lafının temsili örneğidir kendisi. Popo takıntılı bir sapık diyebiliriz. Daha doğrusu popoyu memelere tercih ediyor ve bunun çok antropolojik bir açıklaması var sjdhfdgljf ne alem adam ya Bir de her cümlesinin sonunu baskılayarak söylemesi çok ilginç Koleksiyon yaptığı popo resimlerini gömmeye çalışması Velhasıl velkelam bu serinin ikinci sezonu gelir dostum Zaten acayip yarım bir yerde bitirdiler ve manga hala devam etmekte. Seriye ikinci sezon kesinlikle gelir. Hard ecchi içerdiği için anime kazancı da fazla diye düşündüğümden ikinci sezona umudum yüksek. Gelmeli de gülmeliyiz böyle Son olarak bu animeye başlama sebebim olan youtube'ta tesadüfen gördüğüm bir videoyu paylaşıp size veda ediyorum
  5. Anime Adı:Locodol Diğer Adları: Futsuu no Joshikousei ga Yatte Mita - 普通の女子校生が【ろこどる】やってみた。 Bölüm: OVA Yapım YIlı: 2014 Tür: Komedi, Seinen Özet; İki lise öğrencisi Nanako ve senpaisi Yukari’nin, amcasının isteği üzerine kasabanın yerel idolleri olma yolundaki günlük hayatının anlatıldığı hikayedir. İndirme Linki; [Hidden Content] [Hidden Content]
  6. Anime Adı: Pokémon XY&Z Anime Türü: Aksiyon, Macera, Komedi, Fantastik, Oyun Çevirmenler: Torkoal93 & tlhGS Yapım yılı: 2015 Bölüm: (28/? Dakika: 22-24 Özet: Daha önce hiç görülmemiş Pokémon Zygarde’nin efsanesinde hangi sır saklı? Sadece Ash’in Greninjası’nda gerçekleşen gizemli olay ne? Ash ve arkadaşlarının yoluna çıkan Alain ve Alev Takımı’nın hedefi ne? Tüm sırlar çözüldüğünde Kalos bölgesi hiç görülmedik bir tehlike ile karşı karşıya kalacak! Download 1.Bölüm https://mega.nz/#!Wc40zJyB!t4KoJT7IXTZQkCXP9eh0VUZZF-bcNUSaIXZCmEc8Bvg 2.Bölüm https://mega.nz/#!WdomBJqZ!gngqY04LYKR4jZNQBWNuV-kbrIJ0vNPPthCUHfq_ByA 3.Bölüm https://mega.nz/#!7QZQXY5C!n694IxCLe6MxrPLz4OTAqsFVE42BsyqwuNe0F2BOagk 4.Bölüm https://mega.nz/#!aZpXka4D!1dWpphfsxvnSPiKLJEkm_CtN4EeLPU-YPUcY5IHfGC8 5.Bölüm https://mega.nz/#!6IIHGThA!nxN-BFzeoVjTtDlZ34Fc9j2KsrDxnx0k72X4W7oaYgk 6.Bölüm https://mega.nz/#!CUZigCaL!EzMkIs59zTdlq4hqoStqwvCG1rALrD9iqOriiJMBknw 7.Bölüm https://mega.nz/#!CRBxGLhD!a_k0FRycg_aCo_2vqu63dMGUcy7K8zmCvSD1Vq_F8oQ 8.Bölüm https://mega.nz/#!uFRwWC7S!G0-IAU8ET_kWSfFA8KzxUNhl80HQJNeNdsTlHKHHtS0 9.Bölüm https://mega.nz/#!TMQ1AIiK!qdqSCAmXbphm3f7IOi1Il1m9mcnR-zLM9zz-unhkRL8 10.Bölüm https://mega.nz/#!OYZQ0bgC!cDqTXb6FfNIsBrq617oRLUrIB7FpCTGaoWTvLxw-MwM 11.Bölüm https://mega.nz/#!Od5VzKTS!jtERakA4xzA68HEcDLvfrXrYRQvp2S9hn1XfammYOSU 12.Bölüm https://mega.nz/#!iY4wmbKB!D9_zDmW_5JyMO5BNVFq4Dv2YU1Mfn7j6rEjwdRXyaHI 13.Bölüm https://mega.nz/#!vURDkT7Q!RV_1USk4nNBdzyrX8_AIHXHpkJ48VmCWgtAPll6N1f8 14.Bölüm https://mega.nz/#!iB4Q0JQT!HSQ0FDnScP9kDb4kHq9jXF7mvIxO9LjPh6uoCprUKfk 15.Bölüm https://mega.nz/#!7YhAlCqa!Ot5LU6ob8sMKQSA0dzn2yZLdCNFlEULm_kPGotz3vYY 16.Bölüm https://mega.nz/#!rJgG2IIK!y5_o3B0Pe9VU4ANgYkzUN0OjbdYPyaW7lqrv8FrAb8g 17.Bölüm https://mega.nz/#!TNp0BZRQ!8kqr1zXldWUdsLyJu50JfB5hTRJ7Yq5qqmBUYeAjR7g 18. Bölüm https://mega.nz/#!jBwlSbga!Qlz5nLIbAcUtQt7lcFXqGbvzDAQbUsFubbtxiykuN7I 19. Bölüm https://mega.nz/#!OAQQDaRa!wCQ8W9dkZYmFHQUUJEgppQqo4El2h1Vw_KObT3af5Y0 20. Bölüm https://mega.nz/#!uQwgxRrJ!jJshUjMiMjJ4C63PmVPQ1nxuEkhJ6HK1bllCu8E-8xs 21. Bölüm https://mega.nz/#!DBZwUZ7T!uO68nBNb0o9IiiD1GE7pAb4IPMmkklODf4NPkR0dyr0 22. Bölüm https://mega.nz/#!zQInGLYY!pt7QILp45dbziXIs03y9L6JeZ8A5n7eY5KavUWU-5l8 23. Bölüm https://mega.nz/#!HN4jBCyS!3swl7mVrsmpxltALfVRM4lbr_jY1ApcgN48EYhmTfGQ 24. Bölüm https://mega.nz/#!SdRQCYIC!t0d1glcgGp9qKPOMwXuyUBTftL9g4NjDKnLs8rOv4Vg 25. Bölüm https://mega.nz/#!WQhGhBoQ!iPCLrl8-C7cmo_SPIf9lVs0Qb25ku9n_GpDjZ91m2O4 26. Bölüm https://mega.nz/#!CJxiWIBZ!-oUFciwUswvb9h4AupfAn2crf-Ntvb3RgtsayYmy9cs 27. Bölüm https://mega.nz/#!aEggBKiQ!eYy8y1Q6gA8-bs5B5QTTUKwcPaMfHFhI4ffgHg1oFYA 28. Bölüm https://mega.nz/#!WAgimbCL!MnIT8BDGssy1SBReQa8Ww7qpLqNhjvty4KEoHENiddk
  7. K-ON Akame Ga Kill Opening Sword Art Online 2 Opening Barakamon Opening Noragami Opening Danshi Koukousei no Nichijou Opening 6 Naruto Shippuden FMA BROTHERHOOD OPENING NARUTO SHIPPUDEN OPENING 16 Tokyo Ghoul
  8. Plastic Memories プラスティック・メモリーズ Bölüm Sayısı: 13 Tür: Bilim-kurgu, Romantizm, Dram Stüdyo: Doga Kobo Sezon: 2015 İlkbahar Sinopsis Üniverisite giriş sınavlarında başarısız olan, 18 yaşındaki Tuskasa Mizugaki'ye, babasının bağlantıları sayesinde, SAI Corporation tarafından bir iş teklifinde bulunulur. SAI Corporation, insani duygulara sahip androidlerin üretimi ve yönetimiyle ünlüdür ve Tsukasa bu şirketin, Merkezi Servis Departmanı'nda görev alacaktır. Bu bölümün görevi vadesi yaklaşmış giftiaları geri toplamaktır - kısaca burası giftialar için son duraktır. Daha da kötüsü (ya da iyisi), Tsukasa'ya, departmanda, Isla (Ayla) adında bi giftia ile birlikte çalışması emredilmiştir. Isla, çalışanlara çay servis etmek dışında, daha önce hiç bir sorumluluk almamıştır. Her sezonun, şüphesiz, heyecanla beklenen, üzerinde henüz başlamadan sıkça konuşulan ve yayınlandıkları sezonun en iyi serileri olacakları iddia edilen animeleri vardır. Bununla beraber, her sezon kendi içerisinde sürprizleri de barındırır. Ben bu süprizlere genellikle bahar sezonunda denk gelirim. 2015 bahar sezonu da bir çok yüksek kaliteli yapımın yanında, bu sürprizlerden birini, Plastic Memories'i getirdi. Plastic Memories, 2014'ün aynı sezonunda yayınlanan Hitsugi no Chaika ya da 2011 bahar sezonuna karşılaştığımız Denpa Onna to Seishun Otoko da olduğu gibi eksantrik bir kız ve ona göz kulak olmaya çabalayan bir delikanlıyı konu alıyor. Isla'nın partneri olan Tsukasa bir yandan onunla düzgün ve sürekli bir iletişime geçmeye bocalarken, bir yanda da ikili giftiaların geri alımı görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Hikayenin ilk bölümünde, seri, Tsukasa ve Isla'nın görevlerini yerine getirirken, insalar ve giftialar arasındaki ilişkileri kavramalarına şahitlik etmemize izin veriyor. Bu esnada, Isla ve Tsukasa - ben zamansız iliştirildiğini düşünsemde - kendilerini komik ve garip durumlar içerisinde buluyorlar fakat aynı zamanda görevlerinin zorluklarıyla da yüzleşme fırsatları oluyor. Hikayenin ikinci bölümü ise ilk bölümde anlatılan temanın Tsukasa ve Isla üzerinde adeta yansıması gibi. Isla, Tsukasa ve ekibin geri kalanı ile olan ilişkilerinde ilerleme kaydederken, Tsukasa, kendisini, görevini sorgulamasına neden olan zor bir kararla karşı karşıya buluyor. Animede, Tsukasa ve Isla dışında çok fazla ekranda görünme süresine sahip olmasada, oldukça eğlenceli karakterler mevcut. Bunlar içerisinde Tsukasa'nın gizli hayranı Michiru ve onu bu konuda sürekli iğneleyen partneri giftia Zack ile Isla'nın romatik hayatı ile yakından ilgilenen Eru belki de en çok ön plana çıkanlar. Michiru, Tsukasa'ya karşı hisettiklerini pek açık etmek istemeyen bir tsundere. Ama ne yaparsa yapsın, Zack'ın bu duygularını, onun yerine, insan içinde dillendirmesine engel olamıyor. Eru ise bir teknisyen Isla ile yakından ilgileniyor. Hikayenin bir bölümünde onun da geçmişine değiniliyor. Bu karakterlerin yer aldığı sekanslar hikayeye ayrı bir heyecan ve keyif katıyor. Geri kalan karakterler, Tsukasa ve Isla'ya yol göstererek hikayeye katkı sağlıyorlar. 12 bölümlük seride, özellikle Tsukasa ve Isla'nın karakter gelişimlerine odaklanılmış. Sonunda ikisi de büyük sayılabilecek bir değişim geçiyorlar. Yönetmen Yoshiyuki Fujiwara anlaşılan konunun çok fazla dağılmasını istememiş (edit: zira ilk bölümlerde yeterince dağınıktı). Bunu yaparak, doğru bir karar aldığını söyleyebiliriz. Zira verilmek istenen mesaj açıkça izleyiciye ulaşabiliyor. (edit) Bu nitelik aynı zaman Plastic Memories'i izlemesi ve sindirmesi kolay bir seri olmasına katkı sağlıyor. Anime seiyuu kadrosu, Isla'yı seslendiren Sora Amamiya(Tokyo Ghoul - Touka, Akame ga Kill! - Akame) dışında genellikle yan rollerde görev isimlerden oluşuyor. Tsukasa'yı seslendiren Yasuaki Takumi'nin Sora Amamiya ile uyumu genellikle göze batmıyor. Eru'yu seslendiren Sumire Uesaka ve Michiru'yu seslendiren Chinatsu Akasaki, enerjik teknisyen ile tsundere iş arkadaşına hayat vermede başarılı olduklarını söylemek yalnış olmaz. Doga Kobo tarafından anime edilen serinin animasyon kalitesi üst düzey olmasa da belli bir standardı tutturuyor. Gelecekte geçen bir seriye göre Plastic Memories'in mekanlarındaki çeşitlik az ve çok önemli sahneler dışında arkaplanların detayları oldukça düşük. Seri bu alanlardaki boşluğu iyi tasarlanmış karakterlerle doldurmaya çalışıyor. Özellike yakın planlarda karakterlerin canlılığı oldukça iyi. Yapımın müzikleri sizi çok fazla rahatsız etmeyecek. Açılış ve kapanış parçaları serinin ruhunu yansıtıyor. Plastic Memories, yukarıda bahsettiğim tüm bu yöneleri ile izlemesi kolay, zaman zaman içinizi ısıtan, zaman zaman ise bir burukluk hissetmenize sebep olan -belki de sizden bir kaç damla göz yaşı çalabilecek- kaliteli bir yapım. İlk bir kaç bölümdeki şoku atlatırsanız büyük bir keyif ve heyecanla izleyecekseniz. Gitmeden önce seriyle ilgili dikkat çekici bir noktayi vurgulamakta fayda var. Her açılışta Isla'nın ifadesine dikkat ettiniz mi? https://www.youtube.com/watch?v=XXWXrhwdkAc ***** Kutatgu'nun notları bölümü Seri yayınlandığı tarihten bu yana bu incelemeyi yazmayı bekliyordum ama hayat araya girince bir türlü kısmet olmadı. Bu incleme, aslında, ilkbaharda takip ettiğim bu seriden, aklımda kalanlarla oluşturuldu. Bu nedenle eksik bulduğunuz yönleri kıyasıya eleştirmekten kaçırmayın. Ayrıca yazının sonuna daha derin görüşler ekleyecektim. Ama içiniz baymasın diye o bölümü şimdilik çıkarmaya karar verdim. Son olarak seriye verdiğim not mynaimelist'de 10 üzerinden 7'ydi. Şimdilik bu kadar. Yok bu kadar değil. İncelememi istediğiniz anime olursa istek yapabilirsini :D
  9. (1) Talihsiz Gün (Hokage Minato) (2) Naruto'nun Hayali (Naruto-Kakashi-Sakura-Hokage Tsunade) (3) Fan Club's -Oburlar FC (Choji) -İlluminati FC (Ino) -Siz Anladınız Onu FC (Tsunade) (4) Çalar Saatler (Sasuke-Sakura) (5) Uchiha Kardeşler (6) Ah Şu Mangakalar (Masashi Kisimoto) (7) Sapık Dörtlü (Jiraiya)
  10. Herkese Merhabalar :) Öncelikle yeni yılınızı kutlayarak başlamak istiyorum. Herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl diliyorum. ^_^ Yeni bir yıla girmemizin yanı sıra TürkAnime.TV'nin 5. Yılına girmiş bulunuyoruz. Bu koca ailenin tüm emekdarlarına, anime çeviride, uploadta ve düzenlemede katkısı bulunan tüm kardeşlerime,tüm site ve forum adminlerine, modlarına çalışanlarına, sevgili çevirmenlerimize çok teşekkür ediyorum. Bizler, siz anime severlerin hakettiği kaliteyi, sizlere sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. TürkAnime.TV animenin adresi olamaya devam edecek. Uzun zamandır ANİMEKOMEDİ çalışması paylaşmamıştım. Başka projelerle meşguldüm bunlardan biri geçenlerde başlattığım Manga Karakteri Tasarım Projesi olan HanzaiWORLD. Açıkçası komedi fikirleride sürekli aklıma gelmiyor gelen olursa biriktiriyorum, umarım AnimeKomedi çalışmalarına devam ederim ve takipçilerimi güldürmeye devam ederim.Lafı çok uzatmadan 10. bölümün çalışmalarına geçeyim :D Bu arada gelecek hafta geride kalan AnimeKomedi sayılarındaki tüm çalışmaları oylamaya sunacağım ve en beğenilen AnimeKomedi çalışması hangisi olacak hep beraber göreceğiz :) İlk çalışma geçenlerdeki yılbaşına da atıfta bulunarak yeni kurduğum komedi ekibi SAPIKDÖRTLÜ'den geliyor. One Piece'nin en komik karakterlerinden biri Sanji-Kun ve "Aşkın Gücü" -Bu çalışma sadece One Piece izleyenlerin anlayabileceği bir çalışma oldu.- AnimeKomedi Mini Serisi "AnimeAşıklar" ın son bölümü karşınızda Bölüm 3 : "BİR ANİMECİNİN SONSUZLUK TANIMLAMASI" BÖLÜM -1- BÖLÜM -2- BÖLÜM- 3 -FINAL- -Efsaneye Veda- Son olarak mangası geçenlerde sona eren ve büyük ihtimalle bu yıl içinde de animesi bitecek olan, efsanevi animelerden NARUTO ile animeseverler olarak veda vaktimiz yaklaşıyor. On beş yıldır, o muazzam hikayesiyle çoğumuzun kalbinde taht kurmuş büyük bir yapımın artık bizimle olmayacağı gerçeği hepimizi çok üzse de elden bir şey gelmez malesef. Ben, Naruto bitse de AnimeKomedi de, efsanenin komedi çizimlerine devam etmeyi düşünüyorum. Son olarak bu güzel hikayeyi bize ulaştıran mangaka sevgili Masashi Kisimoto'ya, Naruto Anime Stüdyosuna ve Naruto'yu çevirerek izlememize olanak sağlayan sevgili çevirmen arkdaşlara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Naruto kendi savaşını kazandı ve bayrağı, yıllarca aynı derginin sayfalarında beraber hayat bulduğu dostlarına bıraktı Tüm Anime Komedi Çalışmaları İçin: http://forum.turkanime.tv/forum/212-fan-fiction-komedi-d%C3%BCkkan%C4%B1/ Facebook : DarkHall Manga
  11. Merhaba arkadaşlar burada özgün bir çalışma yayınlıyorum. Etkilenmediğim bir şey yok dersem yalan olur. Hikayenin tanıtım kısmını buraya ekliyorum. Başlayalı fazla bir süre olmadı. Çoğu isim ve tanımların gerçek anlamlarından yararlanılmıştır. Mesela Radford ismi Kızıl geçitten gelen anlamına gelir. İleride bunun ne demek olduğunu anlayacaksınız. Geri kalan kısmı alttaki linkten okuyabilirsiniz. Daha fazlasını yayınlamak isterdim ama telif hakların korunamayacağından bunu yapamam. Sonuna kadar devam ederseniz hoşuna gideceğini inanıyorum. Burada hikayenin özelliklerinden bahsediliyor. Azda olsa spoiler içerir. Güç sistemi insanlarda şöyle ayrılıyor. 1-Savaşçı: Dört temel ilkesi vardır. a) Kaplama(Ken):Ruh aurasıyla bedeni sarmalamasına olanak sağlar. Bu fiziksel saldırlara karşı büyük oranda direnç sağlar. Ayrıca insanların uzun yaşamasına sebep olur. b)Boşluk:Ruh aurasını engelleyerek varlığını gizler ve bir ölçü de kişinin güç toplamasına sağlar. c)Arıtmak(Zen):Ruh aurasını güçlendirmeye yöneliktir. Kuvveti artırmak için önemli bir yetenektir. d)Eylem(Yen): Ruh aurasını dışa doğru salınımıdır. Bazı savaşçı klan aileleri özel güçleri de mevcuttur. 2-Büyücü: İrade gücüne sahiptirler. Bir şeyi hayal edip gerçekleşmesini sağlarlar. Her hayal ettiği şeyin gerçekleşmesi ancak gerekli büyü dizilimleri bilmekle olur. Gerekli büyü dizilimlerini asalara yükleyebiliyorlar. Asasız büyü yapmak hem zordur, hem de o kadar büyü dizilimi akılda tutmak kolay olmayabilir.Bunlarda kendi aralarında ayrılabiliyor ve ayrıca destekleyici yada hizmetçi denilen summoner çağırabiliyorlar. a)Necromancer: Ölüm ve ölülere yönelik büyüler üzerine yoğunlaşmış büyücüdür. Büyüleri genelde direk öldürme, hastalık vererek zayıflatma, ölmüş olanları dirilterek emri altına alma veya diğer ölüleri kontrol etme üzerinedir. Eranbor kıtasında yasaklanmıştır. b)Pyromancer :Ateşe hükmeden büyücülerdir. Kundaklama ustası kabul edilir. Büyük bir alev çıkartarak savaşta en büyük hasar veren büyücülerdir. c)Crymancer: Buza hükmeden büyücülerdir. Buz topu, mızrağı , tuzakları ve şiddetli buz fırtınalarıyla ünlüdür. Zemini buz mızraklarıyla kaplayarak süvarilere çok büyük zarar verdirir. d)Warlocks: Karanlık büyü sanatının efendisidir, ateş ve gölge büyü gücünü kullanmayı iyi bilirler. Summoner genelde iblis türünden olup diğer büyücülere göre daha fazla çağırabilirler. e)Bloodmancer: Büyücüler genelde eşit takas kanuna uyarak mana denilen ruh havuzundan harcadıkları güçle açığa çıkartırlar ama bloodmancer türündeki büyücüler kendilerinin veya müttefiklerinin kanını tüketerek şeytanlardan daha fazla güce erişmeye çalışırlar. Karanlık ayinler ile bu güce ulaşmak isteyenler yaşam gücünü veya kendilerini feda etmeye hevesli insanlardır. f)Shadowmancer: Büyü kullanan suikastçılardır. İlizyon büyülerinde usta olan bu büyücülerin hakkında fazla bilgi yoktur. Hatta bazılarınca şehir efsanesi olarak kabul edilen bu büyücüler, kendilerinin yaydığı bir dedikodu mu yoksa hiç bir düşmanı hayatta kalmadığı için mi olduğu pek bilinmiyor ama kimse bu adı bilinçli bir şekilde anmakta istemiyor. g)Dragon princess: Aslında bir büyücü değilde kendileri ejderlerin eski öğretilerine adayan rahip olduklarını kabul ederler. Eranbor kıtasında kendilerine ait tapınakta hayatlarını yüzlerce yıldır sürdüren bu insanlar, halk arasında genç ve güzelliğin sembolüdür aynı zamanda kutsak bakireler olarak adlandırılırlar. Rahatsız edilmedikleri sürece hiç kimseye zararları olmaz ve ayrıca insan hayatına önem vermeyecek kadar gaddarlar. 3-Simyacılar: Eşit takas kanunun temelini kullanarak bir şey elde etmeye çalışan bilim adamlarıdır. Bir şey elde etmek için eşit değerde başka bir şeyi kaybetmek gerekir. Mesela ateş yakabilmek için oksijeni yok etmeleri gibi. Bu gibi şeyleri ancak dönüştürme çemberi kullanarak elde ederler. Bir nevi katalizör etkisi de denilebilir. Bir çember; yere çizilebilir, bir giysi parçasının üzerine işlenebilir veya üzerine dövme yapılabilir. Bu çemberler tebeşirden kana, izi çıkan herhangi bir maddeyle çizilebilir. Her büyücü savaşçı olabilir ama her savaşçı büyücü olamaz. O yetenek ancak elli binde bir ortaya çıkar. Simyacılarda bir o kadar nadirdir. Gerekli araştırmalarını kimselere açıklamazlar çünkü kendilerine rakip olarak başkalarını istemezler. Büyücüler, savaşçı olmayla alakaları yoktur. Simyadaki gibi kendilerini değerli araştırmalara adarlar. Seviyeler 1-100 kadar gider. Her seviye belli bir tecrübeyle veya meditasyonla(zenle) kazanılabilir. 100. seviyeden artık efsaneler başlar. Sadece büyücülerin becerileri(skill) seviyesi mevcuttur. Bunu kullandıkça yüze kadar artırma yolunda gider. Eranbor kıtasında güçlü bir imparatorluk ve 44 tane devletçik vardır. İmparatorluğun buyruğundaki bu devletçikler kendi aralarında çatışmalar mevcuttur. Aynı kıtada iki güçlü devlette bulunmaktadır. Ayrıca keşfedilmemiş bölgeye sınır olan bu kıtanın diğer uygarlıkların istilasına uğrayabiliyor. Güçlü Tarikatlar,Ticari Birlikler, Büyülü hayvanlar ve Başka diyarlarda kitabı takip ettikçe göreceksiniz. Hikaye belirli kısımlara ayrılıyor. Mesela İlk dört bölüm çocuğun babasıyla alakalıdır. Sonraki sekiz bölüm ise büyüme ve güçlerini keşfetmeye başlamasıdır. Bu yazdığım özellikleri ilk seferde göremeyebilirsiniz çünkü ana karakter yeterli donanıma başlangıçta sahip değildir. https://www.wattpad.com/story/42122859-kahramanlar-%C3%A7a%C4%9F%C4%B1 Bu arada hikaye içi yorum ve oylarınızı esirgemezsiniz umarım. Biraz bencilce olabilir ama hikayeyi devam ettirmek adına beni hırslandırıyor. 14 bölüm yayınlanmıştır.
  12. ÖZET: Asura yirmi yaşındaki bir üniversite öğrencisidir.Hayatındaki tek macera yazdığı tezler ve ev ödevleridir.Taki o güne kadar,Dünya'nın ve insanlığının kaderinin değiştiği o gün'e... Herhangi bir hata bulursanız,lütfen söyleyin. GİRİŞ GİRİŞ Güneşli güzel bir yaz günüydü.İnsanlar parklara çıkmış,yanında sevgilisi olanlarda kafelerde buzlu limonatalar ve milkshakelerle eğleniyorlardı.Küçük çocuklar top oynuyor,bazılarıysa parkın ortasında bulunan fıskiyenin altında soğuk suyun keyfini çıkarıyorlardı. Tabii ki şans herkese gülmüyordu.Bazı şanssız üniversite öğrencileri o gıcık üniversite hocalarının verdiği saçma işler-yani görevleri yapmak zorundaydı.Çünkü bu gelecekleri için gerekliydi!Ve evet bende o şanssız üniversite öğrencilerinden biriydim.Lanet olsun! 64 sayfa tez,64 sayfa!1 değil,2 değil,10 bile değil,64 sayfa…Zaten bu yetmezmiş gibi birde arkadaşımın kız arkadaşıyla olan problemlerini dinlemek ve avutmak zorunda kalmıştım. Aslında bakarsan arkadaşımı biraz dinledikten sonra 64 sayfa yazı daha bir hoş görünmeye bile başladı.Gerçekten,of… Yirmi yaşıma geldim.Siyah saçlı,mavi gözlü,1.80 boylarında bir çocuğum ve daha elime kız eli değmedi.Durum böyleyken neden elin çocuğunu:“Boş ver kanka denizde balık çok nasılsa…haha”diye avutmak zorundayım ki! Hem madem denizde balık çok,niye hep karavana niye!Kesin birinin benim hakkımda gözü var.Kesin… “Doğru söylüyorsun valla kanka denizde balık çok.Eğer benim ideallerime uymuyorsa başka birini bulurum.O kadar basit.” Gerçekten biliyorsun ya arkadaşım.Bunu söylemen beni daha da acınası yapıyor.Yumruğu suratına koyacağım birazdan. Her neyse ödevine konsantre oluyor duruşuna geçeyim bari.Belki sıkılır da başka bir yere gider.Evet bu iyi bir strateji.Kesinlikle öyle.Ben bir dahi falan olmalıyım!Neyse moralim yine yerine geldi. O anda sürekli durmadan konuşan arkadaşım ve sürekli dinlemede olan, ara ara da dinlediğimi belli eden sesler çıkaran ben sustuk.Nedeni… Dudu dudu dilleri lıkır lıkır içmeli… Diyecek başka bir şeyim yok.Adamın bir kere telefonunun melodisine baksana sen ne diyeyim ki ben şimdi.Ölmek istiyorum gerçekten! “Kanka o arıyor,Napayım?Açayım mı?Baksana iki kere çaldırdı.Çok ısrarcı olduğunu düşünmüyor musun?Sanki bütün o laflarından sonra açarımda telefonu,hımf!” dedi ve açma tuşuna bastı arkadaşım.“Her neyse kanka ben içecek bir şeyler alacağım.Sende ister misin?Gerçi gecikeceğim.Belki de gelmem beni bekleme.” Eleştirmeye nerden başlıyacağımı bilmiyorum.Ama en kafamı bozan kısımdan yani içecek kısmından başlıyacağım.Madem gelmeyeceğini düşünüyorsun neden “içecek ister misin” diye soruyorsun bu sıcak havada!Canım çok fena kola çekti şimdi senin yüzünden! Hem kız iki kere çaldırdı,Ne ısrarcısı.Ben köpeğimi bile dört kere çağırıyorum gelmesi için,dört kere! “Beni takma kanka sen.Kendi işine bak” “İşte kanka dediğin böyle olur.Bir dahakine dördümüz beraber takılalım” dedi ve hızla odayı bıraktı arkadaşım. Dört mü?Bir ben varım,bir de şu çocuk,bir de şunun kız arkadaşı olsa…Bu üç yapar.O zaman Dördüncüsü… Elimdeki ödev kağıtlarını masaya bırakıp sandalyeme yaslandım.Gerçekten de hiç ödev yapacak şevk kalmadı bende.Zaten kalsaydı bende bir sorun olurdu! Öyle bir beş ila on dakika durduktan sonra fena bir uyku bastırdı üstüme.Tabii ki vücut bu strese dayanamadı,onu suçlamıyorum bu yüzden.Bütün suçlu o profesör! Yalpalaya yalpalaya sırayı bırakıp odanın sağ tarafındaki üst ranzaya gidip yatağa uzandım.Yani üst ranzayı kendim seçtiğimden değil,yükseklikten oldukça korkarım.Ama başka seçeneğim de yoktu zaten.Okula iki gün geç başlayan birinin kaderi budur!Daha fazla açıklayamayacağım,çok uykuluyum.Çok uykulu… 1.BÖLÜM 1.BÖLÜM Vızz vızzz vıızzz! Arı fızıltısını duyduğumda güzel ve tek başıma olan uykumdan uyandım.Tek başınanın altını çizmek istemiyorum sadece erkekler yurdumdayım diye yanlış anlaşılması olmasın diye söyledim.Yani kız arkadaşım yok fakat erkeklerle de işim olmaz.Aslında beni kız yurduna yatırsalar oldukça memnun olurum. Vızz vızz vızz vızz! Gözümü açmadan elimi duyduğum kadarıyla yerini artık tespit ettiğim arıya doğru salladım.Aslına bakarsan ilk sallamamda bir şeyi vurdum.Avucumun tamamını kaplayacak kadar büyük olduğu için arı olmadığına eminim.Tabi Türkiye’nin göbeği Ankara’da amazon arıları yoksa…Hım,Amazon arıları bile bu kadar büyük değildir zaten. Vurduktan sonra masamdan birkaç şeyin yere düşme sesiyle hemen gözümü açtım.Çünkü masamda mürekkep şisesi ve çok değerli yarısı tamamlanmış ödevim duruyordu.Ne kadar şanssız olduğum gerçeğini göz önüne alırsak tek sonuç:Ödevimin mürekkebe bulanmasıydı. Gözümü açtığımda ve kafamı kaldırıp masaya baktığımda mürekkep şisesinin olduğu yerde durduğunu görüp rahat bir iç çektim.Ve siyah bir sıvıyla kaplı ödevimi gördüm.Olamaz! Bir hışımla yataktan atlayıp(Biraz da ağımı burktum bu sırada)ödevimin yanına gelip kağıtları elime aldım.Tamamen okunamaz halde.Keşke mürekkep düşseydi,en azından tekrar kopyalardım ve işime bakardım. Tamam karar verdim.O ödevi kimse bana yaptıramaz.Asla yapmayacağım o gaddarın ödevini asla.Ablam elinde beyzbol sopasıyla gelse ve her vuruşu 90 km/s hızda olsa dahi asla.Zaten o kadar hızda vursa kolum kırılır ve ödevden yırtarım.Ama olmayacak yere vurursa tüm hayatım kayar.Bu nedenle ödeve başlıyayım bari de nerden geldi bu siyah sıvı!Hangi aşağılık yaratık ben uyurken bunu döktü buraya. Tam kızgın bir şekilde odadan dışarı çıkacakken masanın üzerindeki sarımsı ve siyah çizgili şeyi fark ettim.Hemen yaklaşıp elimin içine aldım şeyi.Şey demek pek hoş olmuyor.Belki tüy yumağı veya sarımtrak desem daha şirin durar.Tamam,bundan sonra senin adın sarımtrak. Ama bu şey de neyin nesi? KATİL ARI(Taş sınıfı) Seviye:1 Irk:Arı HP:15 Ruhsal Enerji:0 MP:5 Dayanıklılık:6 Güç:4 Çeviklik:14 Canlılık:5 Şans:3 Katil arılar her şeyi yemeleriyle meşhur bir arı türüdür.Genellikle milyonlarca arının bulunduğu kolonilerde yaşayan katil arılar, bir kraliçe tarafından yönetilirler.Özellikle iğneleri çok yüksek derecede zehir barındırır. “Uwaa!” Önümde aniden garip pencere belirdiğinde elimde olmadan yere düştüm.Pencere de aynı şekilde biraz alçaldı.Demekki ben aşağı gidince o da gidiyor,çok elverişli.İyi deve cüce oynanır bu pencereyle de konumuz şimdi bu değil!Nerden geldi bu pencere?! Elimi tereddütlü bir şekilde havada asılı duran pencereye yaklaştırdım.Ve yavaşça içinden geçirdim.Sanki havada hiçbir şey yokmuş gibiydi.Bir kaç defa daha içinden geçirip çıkardım elimi. Acaba bu ne?Fiziksel bir şey mi?Kimyasal mı?Fotonlu bir şey mi?Of,çok sinir bozucu…Keşke derste uyumasaydım!Neyse, şimdi bunu düşünmenin sırası değil.Şimdi bunu nasıl kapatırım onu düşünmenin sırası. Ekrana ve elimdeki tüy yumağına detaylı şekilde bakmaya başladım.Hım…Anladım demek bu bir katil arı.O zaman ödevimi mahveden bunun kanı olmalı.Acaba nerde bunun iğnesi? İğneyi arının üzerinde aradım ama bulamadım.Daha sonra yerimden kalkıp masanın üzerini inceledim.Masanın üzerinde de küçük bir pencere vardı.Üzerinde “Katil arının zehirli iğnesi” yazıyordu.İğneyi elime aldım ve pencereyi inceledim. Katil Arının Zehirli iğnesi:Katil arının yüksek miktarda zehir içeren iğnesi.Genellikle gizli zehirli silah yapımında ve dövüş sanatçılarının ki kanallarını açmada kullanılır. Gerçekten yumruk büyüklüğündeki bir arıdan da beklendiği gibi.İğnesi dikiş iğnesi kadar büyük.Acaba ceketimin söküğünü bunla dikebilir miyim?Boş verelim şimdi onu.Şimdi önemli olan bunların gizemini çözmek.Yani delirmediysem ve bu bir rüya değilse… İlk olarak bu pencereyi nasıl açtım ki ben?Ha,doğru ya! “Bu şeyde neyin nesi?”diye düşünmüştüm.Belki de yine düşünerek kapatabilirim. Kapan! Hem iğnenin hem de önümdeki arının penceresi aynı anda kapandı.Ben bir kez daha geriledim.Şu açılıp kapanmanın aniliği hala beni oldukça ürkütüyor.En iyisi bir dahakine hazır olayımda ürkmeyeyim. Bir elimde zehirli iğne diğer elimde ölü arıyla dururken aklıma birden katil arının yanında yazan “Taş sınıfı”kelimesi geldi.Şimdi onu düşünürsem bilgi ekranı önüme gelir mi acaba? Şu sınıflı zımbırtıyı açıkla! Canavarlar temel olarak yedi sınıfa bölünmüştür. 1.Taş sınıfı 2.Bronz Sınıfı 3.Altın Sınıfı 4.Mor Güç Sınıfı 5.İmparator Güç sınıfı 6.Mitolojik Güç Sınıfı 7.Antik güç sınıfı Hım…Demek böyle bir şeydi.Zaten çok fazla rpg oynayan benim tahmin edemememin imkanı yokta yine de emin olmak istedim. Bu arada bozuntuya vermiyorum ama dışarıdaki sesler acayip sinirimi bozmaya başladı.Şurada önemli bir mevzuyu kontrol ediyorum.Bir susun artık! Derken artık sabrım tükendi ve pencereye çıkıp:“Az susun ödev yapıyoruz şurada” diye bağırmamla pencereyi kapatıp altına saklanacak bir yatak aramam bir oldu.İyi haberler:beni takan ne öğrenci ne de bir profesör var,bu nedenle en azından dayak yemeyeceğimi düşünüyorum.Kötü haberlerse dışarısı jurassic parka dönmüş.Her yerde canavarlar var! Sakinleşmem lazım.Ancak sakinleşirsem buranın tarzanı olabilirim!Hatta sakinleşirsem tüm iç Anadolu’da beni duymayan tek bir Tarzan dahi kalmaz.Haha…Benim için çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibi hissediyorum.Acaba neydi o?Erkeklik gururu olabilir mi? Neyse daha sakin bir zamanda bunu düşüneceğim. Şimdi araştırmaya devam edelim.Ama ilk önce kapı kilitlenecek ve tabii ki yata-yani artık saklanmak yok demek istedim.Saklanmak yok,beysbol sopası var! Kapıyı kilitleyip beysbol sopasını da yanıma aldıktan sonra yere oturdum.Ve bu seferde bu olayların sebebini sordum.Cevap tek cümleydi.Ve birde ek vardı. Gerçek dünya’da bir rpg oyunu! İyi şanslar,Kahramanlar! Gerçek Dünya’da bir rpg oyunu mu?Yani hepimiz rpg karakterine mi dönüştük şimdi.Düşsek falan ölmeyecek miyiz?Gerçek mi bu! Fakat yerimden kalkıp pencereden aşağı bir defa daha baktığımda bu teorimin yanlış olduğunu anladım.Üniversite bahçesi kan gölüne dönmüştü! Hiç duraksamadan yine yere oturup sırada ne yapmam gerektiğini düşündüm.Sırada yapılması gereken şey…Tabi ya.Daha kendi statlarımı bilmiyorum bile.İlk önce onu öğrenmem lazım. Asura Greenhart(Erkek) Seviye:1 Irk:İnsan HP:20 Ruhsal Enerji:10 MP:25 Dayanıklılık:8 Güç:12 Çeviklik:11 Canlılık:8 Şans:2 Tam da beklediğim gibi.Şansım küçük bir böcekten daha düşük!Tam olarak küçük sayılmaz belki ama şimdi bunu düşünmenin bir faydası yok.Sıradaki araştırma konumuza geçelim o da…Her RPG’de olduğu gibi genel açıklamalar… Açıklamalar 1.Kendinden en fazla 5 level yükseğe kadarki varlıkların statlarını ve levellerini görebilirsin. 2.Her öldürdüğün varlık sana belirli bir exp puanı ve arasıra yararlı itemler verir. 3.Exp puanı belirli bir seviyeye ulaştı mı level atlayabilirsin. 4.İlk 5 ay şehirlerin yakınlarında ve içlerine doğru sadece 20 seviye ve daha aşağı seviyedeki canavarlar bulunacaktır. 5.Her level sana 5 stat puanı verir.Stat puanlarını istediğin stata atayabilirsin. 6.Normal bir insanın statları 10 olarak düşünülebilir. 7.Gizli statların dışındaki temel statlar Ruhsal stat:Doğuştan yeteneğe bağlı bir stattır.Mana enerjisini arttırır.Ve hizmetkar çağırmak için gereklidir. Çeviklik:Hız,kaçınma oranı ve tepki hızını arttırır. Güç:Saldırı gücünü ve bireysel gücü artırır. Canlılık:HP ve MP iyileşme oranını artırır.Dayanıklılık üzerinde de az da olsa etkisi vardır. Dayanıklılık:Diğer bütün statları etkileyen bir stattır.Dayanıklılık belli seviyenin altına düşerse diğer statlar da düşmeye başlar.Dinlenmeyle eski haline döner. Şans: İtem düşme ve kritik vuruş oranını artırır. “Bu inanılmaz.” O anda kapıdan Tak! Tak! Tak! sesleri gelmeye başladı.Galiba bu gelen benim o sinir bozucu playboy arkadaşım değil...Gerçi şimdi babam gelse parolayı söylemeden açmam kapıyı...Ha ha...İşte şimdi hapı yuttum! 2.BÖLÜM 2.BÖLÜM Tak! Tak! Tak! Kapı ardı ardına vurulmaya devam etti.Israrla tekrar tekrar…Şimdi düşündümde bu kapıdaki benim eski ev sahibem olabilir.Kapıya vuruşu,çıkardığı ses ve vuruş frekansı bile birbirine benziyor.Sadece bir şeyler eksik gibi…Birşeyler…Hım…Ah,doğru ya!“Nerde kaldı ulan bu kira!”diye çığırmıyor.O yüzden bu o yaşlı herif olamaz. O zaman kapıdaki,ya bir yurt arkadaşı ya da ismi lazım değillerden biri olmalı.İsmi lazım değil dememin nedenine gelirsek havalı olmaya falan çalışmıyorum,yanlış anlamayın.Sadece ismini bilmiyorum.Hem böyle demek daha hoş duruyor.Neyse şimdi bunu düşünmeyelim.Şimdi nasıl kaç-yani onurlu bir şekilde savaşırız onu düşünelim. İlk olarak önümdeki canavara veya canavarlara karşı bir strateji hazırlayabilmem için adını ve seviyesini öğrenmem lazım!Fakat tek sorun nasıl yapacağım?Eh,neyse gözlemle diyelim bakalım,n’olcak. Orman Goblini(Taş sınıfı) Seviye:3 Irk:Goblin HP:25 Ruhsal Enerji:0 MP:5 Dayanıklılık:8 Güç:9 Çeviklik:12 Canlılık:6 Şans:1 Genellikle ormanlarda sürüler halinde yaşayan yarı insanlardır.Etçillerdirler ve her türlü eti tüketirler.Doğum oranları yüksek ve insan kadınlarına karşı hassastırlar. Şans 1 ha?Şansım bir canavardan daha yüksek diye sevinmeli miyim yoksa şansı benden düşük diye sempati mi duymalıyım.Ya şimdi bir düşünsenize…Şansı 2 olan ben,herkes yazın keyfini çıkarırken 64 sayfalık tez yazmak zorundayım.Buda yetmezmiş gibi elime kadın eli değmemişken playboy arkadaşımı teselli etmek zorunda kaldım,sonunda bir soğuk kola bile alamadan satıldım!En azından soğuk kolam elimde olsaydı onu affedebilirdim! İkinci olarak pek çok ortak noktamız var bu keratayla.Mesela ikimizde insan kadınlarına karşı hassasız.Yani şimdiye kadar hiç kedi,köpek,tavuk veya kuğulara karşı ki bu kuğunun altını çiziyorum bir şey hissetmedim.Galiba bu benim hakkında tek normal şey.Her neyse! Üstlerindeki yazılara bakarsak önümde 3 tane orman goblini olmalı.Yazılarının gözüktüğü ve Tak! sesinin geldiği yere bakarsak bu goblinler benim yarı boyum kadar olmalı.Her biri 3 level olduğuna göre de bayağı bir exp verirler diye düşünüyorum ama şimdilik acele etmeye gerek yok. Yatağa doğru ilerleyip üzerine yattım ve beklemeye-Bu sırada da planlar düşünmeye-başladım.Bir saat…İki saat…Üç saat…Dört saat… Dört saat bekledikten sonra yataktan kalktım ve odanın ortasında elimde beysbol sopasıyla durmaya başladım.Yanlış anlamayın diye söylüyorum.Dört saat beklememin nedeni kurtuluş planları düşünmemdi.Yoksa ‘belki bıkarlarda başka yere giderler’ diye bir düşünce aklımdan geçmedi!Evet böyle bir şeyi düşünmedim.Çünkü benim damarlarımda asil bir savaşçı kanı akıyor! Ve o anda beni umutsuzluğa iten bir sahneye tanık oldum.Kapının kirişleri yamulmuştu.Neredeyse kapı yıkılacak haldeydi! Elimdeki beysbol sopasını biraz sıktım ve saldırı pozisyonuna geçtim.Aradan beş veya on dakika geçmeden kapı,bir Güm! sesiyle yere yıkıldı ve beni, 3 tane 1.20 boylarında yeşil tenli,kırmızı gözlü ve tarzan kıyafetli goblinlerle yüz yüze bıraktı. Belki oyunlardaki en güçsüz karakterlerden biri olabilir fakat yine de karşında görmek isteyebileceğin türde bir yaratık değil. Kısa bir duraksama anından sonra,ortadaki goblin elindeki sopayla bana doğru ilerledi ve sopayı salladı.Bense hemen yana doğru kaçınıp elimdeki sopayla goblinin kafasına son gücümle vurdum.Bundan sonra goblin sağa sola yalpalayıp yere yıkıldı. *Tebrikler 2. Level oldunuz. *5 stat puanı elde ettiniz.Lütfen istediğiniz stata puanlarınızı dağıtın. Gördün mü bunu yeşil şempanze?Biz insanlar böyle savaşırız işte!Böyle adamı kalbura çevirirler.Haha! Tam zafer sarhoşluğu içinde kendimi kaybetmişken bir hırlama sesiyle yeniden kendime geldim.Soldaki goblin elindeki sopayla hızla bana yaklaşıyordu!Sağdaki de boş durmuyordu tabi ki.O da sağdan bindirme yapıyordu.Hey,biliyorsunuz ya bu yaptığınıza erkeklik denmez! Hemen arkaya bir adım atıp soldaki goblinin sopasından sıyrıldım.Daha sonra da sağdaki gobline koşup o, daha sopasını kaldırmaya fırsat bulamadan sopamı kafasına indirdim.Aynı ilk goblin gibi yalpayan goblin yere düştü ve öldü.Geriye sadece sol tarafımdaki goblin kalmıştı. Sol tarafa doğru döndüğümde sopanın bana doğru yaklaştığını gördüm.Kaçınma şansım yoktu!Bu nedenle bende kendi beysbol sopamı kaldırıp saldırıya, elimdeki sopayla karşılık verdim. Goblin,bunun üzerine birkaç adım geriledi.Sonuçta onun gücü 7’ken benimki 12’di.Benimle güç konusunda aşık atabilmesinin imkanı yoktu.Bende bu şansı kullanıp gerileyen gobline doğru sopamı salladım.Goblin,elindeki sopayı düşürdü ve arkasını dönüp kaçmaya çalıştı.Sonuçta her canlı ölümden korkar! Tabi bende arkasını dönen birine merhamet edecek göz var mı?Hemen sopamı kaldırıp kafasına sert bir darbe vurdum ve onu böylece öldürdüm. “Evvveet!Burası ormansa aslan benim!”diye bir nara attım.Daha sonra 3 goblin cesedinin yanına gittim.Bu arada bir rpg oyununda en heyecanlı ve tabii ki benim en sevdiğim şey nedir,biliyor musunuz?O da…Düşen itemleri toplamak! Etrafa baktığım da üç şey gördüm.Biri mavi bir diş diğeri de 6 kenarı “?”işaretiyle dolu bir küp ve birkaç parça yeşil kağıt… Gözlemle! Goblinin kutsal dişi:Goblinin ruh enerjisi depoladığı kutsal dişi.Genelde simyagerler düşük seviye sağlık iksiri yapımında bu malzemeye ihtiyaç duyarlar. Gizemli hazine kutusu:İçinde ne olduğu bilinmeyen gizemli kutu.Açılırsa item çıkabilir. Rpg World Parası:Oyunda alışverişlerde kullanılabilecek Rpg World parası.İtem kutusunda RW sembolüyle gösterilir. “Vay…”diye derin bir iç çektim.Demek ki bu gerçek yaşam rpg oyununda item kutusu ve oyun parası bile vardı!Ayrıyetten level atlamaktan aldığım puanları saymıyorum bile. Hemen item kutusunu aç! Emrini verip item kutusunu açtım.İtem kutusu 2m x 2m x 2m hacminde bir küp kutuydu.kutunun altında ise “RW” diye kutudan ayrılan özel bir kısım vardı.Aslında o kısım olmadan normal bir kutuya benziyordu.Tabi hava asılı durmasını saymazsak.Hemen item kutusuna,odanın içindeki benim için gerekli malzemeleri ve birkaç parça yiyecek içecek koydum.O anda yeni bir şey öğrendim.Bu item kutusu boşluk barındırmıyordu,yani yemekler bozulmadan sanki konservelenmiş gibi kalabilirdi!,aynı oyunlardaki gibi! Goblinlerden aldığım yeşil kağıt parçalarını da koyduğumda “RW:” yanında 180 sayısı yazdı.Nedense bu sayıyı görmek beni gururla doldurdu.Çünkü “Senden bir şey olmaz.”,“Sen bir şey kazanamazsın.”,“Sen aç kalırsın.” ve “Sana hiçbir kız yüz vermez.” diyen ablama inat kendi paramı kendi ellerimle kazanmıştım.Belki benden bir şey olmazdı,bunu inkar edemem.Belki açta kalabilirim.Hatta hiçbir kızda bana yüz vermeyebilirdi ama sonunda bir şey kazanmıştım.Ha ha ha!Daha fazla düşünmeyeyim en iyisi,yoksa ağlayacağım.Hele de o kız konusu! Bu kötü düşünceleri temizledikten sonra geriye en heyecanlı olaylardan biri kalmıştı.Belki bu bilgisayarda pek heyecanlı görünmeyebilir fakat gerçek yaşamda çok heyecanlı bir olay.Sonuçta burada insanlığın sınırlarını zorluyoruz.Elbette bu olay…Stat dağıtma olayı! Acaba hangisine versem ilk?Şöyle bir düşününce dayanıklılık olmadan savaşmamın imkanı yok.Nefesim kesilirse nasıl savaşabilirim ki,değil mi?O yüzden ona 2 puan verelim.Diğer 3 puanı ise çevikliğe vereyim.Ne kadar hızlı olursam o kadar hızlı kaç-yani canavarların saldırılarından daha kolay kaçınabilir ve son vuruşu vurabilirim demek istedim!Ben bir kahramanım. Benim lügatımda kaçmak yazmaz. Ve son olarak dışarı çıkıp ölüm kalım mücadelesine girmeden önce, şu gizemli kutuyu açmak istiyorum.Açıklamaya göre hiçbir şey çıkmama ihtimali var.Bu nedenle moralim bozulmasın diye onu en sona sakladım.Malum şansım bir böcekten daha yüksek değil! Gizemli kutu açıl! Tebrikler! 1 Kırmızı Alev Bilekliği(Bronz sınıfı) kazandınız. Kutunun içindeki Sarılı kırmızılı renkli bir bileklik vardı.Görünüşü bir alevi andırıyordu.Hemen onu gözlemledim. Kırmızı Alev Bilekliği(Bronz sınıfı):Alev metali denilen özel bir metalden dövülmüş bileklik. +5 Güç artışı +2 Dayanıklılık artışı Ne kadar güçlü bir bileklik!Normal bir insanın gücünün yarısı kadar güç veriyor,bu da yetmezmiş gibi +2’de dayanıklılık seçeneği var!Ne kadarda şanslıyım.Belki de artık şans bana da gülmeye başlamıştır.Hım..Bunun pek mümkün olduğunu sanmıyorum,kesin ben açarken kuyruklu yıldız falan geçmiş olmalı.Evet,bu olmalı. Kendimi buna inandırdıktan sonra kapının yanına gelip koridorun iki yanını kontrol etmeye başladım ve odadan ilk adımımı attım.Bu benim kahramanlık yolundaki ilk adımımdı! 3.BÖLÜM 3.Bölüm Kendi rahat sıcacık(yaz olduğu için) odamdan çıktığımdan beridir tam bir saat oldu.Bu bir saat içinde bir çok goblin,örümcek,böcekler ve hatta olabilecek en sevimsiz tavşanlarla bile karşılaştım.Yani bir düşünsenize havuç kemiren küçük afacanları…Şimdiyse yurtta tanıdığım bir arkadaşın kafatasını kemiriyorlardı!Evrimin bile bir sınırı olmalı,hey! Gerçi bu bir saat bana faydasızdı demem de yanlış olur.Belki üçüncü kattan ikinci kata inecek kadar cesaretim yoktu,öhö öhö,fakat bu bir saatte tam olarak iki level atladım.İki level!Bu iki level ne demek?İnsanlığın sınırı tam 10 puan zorladım demek.Daha ne olsun! İşin tuhaf tarafı iki level atladım ve bir çok para kazandım.Tam olarak 1000 civarı RW para oldu,fakat birkaç diş,kürk,deriden ve bir düzine iğneden başka hiçbir şey düşmedi!Tam düşündüğüm gibi kuyruklu yıldız sırasında açtım o gizemli kutuyu.Yoksa o,+5 güç veren yüzük hayatta bana düşmezdi! “Argh…Lütfen kurtarın!” Tam o sırada bir çığlık duydum.Çığlık koridorun sağ tarafından geliyordu.Sağ tarafa doğru döndüm.Orada,bana doğru koşan siyah saçlı iri çocuğu gördüm.Çocuğun arkasında 4 tane 5.seviye kızıl örümcek vardı.Kendimi övmek gibi olmasın ama bu örümceklerden tam bir düzine kadar öldürdüm ben! Çocuk yanıma kadar geldi ve nefes nefese:“Lütfen yardım et,kurtar beni”diye bağırdı. Hemen çocuğun önüne geçip en yakındaki kızıl örümceğe beysbol sopasıyla saldırdım.Yarım metrelik örümcek birkaç metre geri uçup ters döndü.Hemen hızla onun yanına gidip son darbeyi indirdim ve direk diğer üç örümceğe döndüm. Arkama bile bakmadan:“Sen iyi misin?” dedim. “E-evet,iyiyim.Teşekkür ederim.” Çok etkilendin değil mi,iri çocuk?Gerçi seni etkilemek yerine güzel,sarışın bir kızı etkilemeyi tercih ederdim de neyse.Seni de ayakçım yaparım.Olmadı yem olursun zamanı gelince.Gerçekten çok zekiyim,kendimi etkilemeyi başardım yine! Daha sonra art arda diğer üç örümceği de öldürüp,örümcek ipliklerini ve paraları topladım.Topladıktan sonra arkama döndüm ve önümdeki yem-yani ölümle burun buruna gelmiş masum çocuğu gözlemledim.Hım…Demek adı Mert Solcu ve hala 1 level. Bu arada insanların stat ekranını gözlemleyebilmek için levelinin,gözlemleyeceğin kişiye eşit veya daha yüksek olması gerekiyor.Bunu geçen bir saatte öğrendim. “Çok teşekkür ederim.Beni kurtarmasaydınız ne olurdu, bilmiyorum.Acaba adınızı öğrenebilir miyim?Sakıncası yoksa tabi.” “Asura Greenhart.Ya senin?” “Mert Solcu.İsminiz ve soy isminiz Türk ismine benzemiyor acaba siz yabancı uyruklu musunuz?” “Melezim.” Aslında benim ailem oldukça ilginç.Babam bir Türk,annemse bir İngiliz.Fakat nedense annem babamın soy ismini alacağına babam annemin soy ismini almış.Ve adımı da annem koymuş.Nedenini bilmesemde en azından tahmin edebiliyorum.Mesela ben öyle bir kadınla evlensem ve bana ayağımı yıka dese,bir gülücükle iki ayağını da yıkarım.Annem o kadar korkunçtur yani.Ablam da korkunçtur fakat annem tamamen başka bir alemde bu konuda. “Acaba buradan nasıl çıkabiliriz?Bir fikriniz var mı?” Ön kapıdan olmadığı kesin…Aslında yeterince yüksek seviye olmadan önce yurt binasından çıkmak dahi istemiyorum. Sonuçta pencereden dışarıdaki canavarları izledim ve bir çoğunu hala gözlemleyemiyorum.O yüzden burada biraz daha kasılmak iyi olur.Bir yaverde edindim zaten.Onu iyi kasabilirsem ve eğitebilirsem buradan güvenle çıkma olasılığım bir hayli artar. “İlk olarak bu durum hakkında ne kadar şey biliyorsun?” “Şey…Yurtta uyuyordum.Kalktığımda kapıdan sesler geliyordu kapıyı açınca dev tüylü arıları gördüm ve odadan koşarak çıktım.Daha sonra bu örümceklere rastladım.Gerisi zaten bildiğiniz gibi.” Yani temel olarak hiçbir şey bilmiyorsun.Tam da düşündüğüm gibi tek seçenek “yem olmak”,ha.Her neyse biraz açıklayayım da belki faydası dokunur. “Zamanımız kısıtlı bu nedenle iyi dinle.Dünyamız oyun dünyasına çevrildi.Ve hepimiz seviyeleri olan oyuncularız.Fakat oyunlardaki gibi ölümsüz cinsten değil.Her seviye atladığımızda gücümüz çok yüksek derecede artar.Ve seviye atlamak için ihtiyacımız olan şeyse canlı varlıkları öldürmek.”dedim ve Mert’e anlayabiliyor mu diye bir baktım.“Canlı varlıkları öldürünce sadece seviye değil,para ve itemler de kazanabiliriz.Oyun komutlarını ve item kutusunu kullanmak için sadece düşünmek yeterli.” Mert inanmaz gözlerle bana bakıyordu. Gerçeği söylüyorum burada.Neden bana o gözlerle bakıyorsun!Senin hayatını kurtardım o kadar.En azında kafanı iki yana sallamayı bırak.Bu resmen kurtarıcına hakaret değil mi! Tam onu orada bırakıp kendi işime bakmaya karar verecekken aklıma şeytani bir fikir geldi.Madem bu Dünya rpg Dünya’sına dönmüştü,o zaman “parti” gibi bir şeyler olamaz mıydı? Hiç duraksamadan Mert solcu’yu parti’ye davet et! diye düşündüm.Mert ürkmüş gözlerle baktı ve birkaç adım geriledi,bense ona aldırmadan koridorda yürümeye başladım. “Hadi kabul etsene,canavarların koku alma duyusu çok gelişmiş…Buradan hemen ayrılmamız gerekli!” Mert daha fazla düşünmeden “evet” bastı ve hızla beni takip etti. Mert solcu parti isteğinizi kabul etti. O pencereyi gördüğünde korkudan öldün değil mi?Ha ha!Benle uğraşmanın sonu budur işte.Ben adamı böyle korkuturum.Sen daha dur,dur.Bu daha iyi günlerin! Böylece bu ölüm kalım mücadelesinde, ilk ayakçımı elde ettim.Şimdi sırada bu ayakçıyı işe yarar hale getirmek ve bu yurttan çıkıp bütün erkeklerin rüyasını gerçekleştirmek var.Evet,O rüya Dünya’yı fethetmek! 4.BÖLÜM 4.BÖLÜM “Yardım et bana,Asura.Bu yeşil canavarlar beni öldürecek!” “Bağırıp durma.Senin yüzünden bütün ikinci katta ne kadar canavar varsa tepemize biniyor.” “Fakat,bu yeşil canavarlar beni öldürecek!” “Onlar sadece goblin.Onları öldürmek anasınıfı öğrencisinden şekerini almak kadar kolay.” “Böyle dersen,o zaman hiç vuramam onlara.” Sinirlenmiyorum,sinirlenmiyorum,sinirlenmiyorum!Neden şu korkak,cesaretsiz ve kılıbık herife sinirleneyim ki!Birde bu yetmezmiş gibi beyefendi,çok güçlü merhamet ve adalet duygusuna sahip.Bir canavar tavşan gördü mü sevmeye gider,bir katil arı gördü mü tüylerini okşamaya çalışır,goblinlere bakışı bile şefkat dolu!Ne o?Kendi kardeşine falan mı benzettin onu… Fakat en sinir bozucu nokta,dövüşten kaçması değil,kız gibi çığlık atıp durması.Geçen iki saatte tüm 3.kat ve 2.kattaki canavarları başımıza topladı,kaç kere ölümden döndüm artık sayma zahmetine bile girmiyorum! Gerçi bunun iyi yanı yok diyemem.Sonuçta bu iki saatte 4.seviyeden 5.seviyeye adımımı atmamı sağladı bu canavar akını.Ayrıca parti sistemi konusunda yeni bir şey daha öğrenmemi sağladı bu iki saat.O da,exp paylaşımının olmaması.Ne ekersen onu biçersin tarzı…Ne öldürürsen onu cebine atabilirsin.O yüzden benim kılıbık arkadaşım zar zor 2.seviye oldu. “Hadi,lütfeeeen!” Lütfen diyen dillerini koparacağım senin.Neyse,gidipte bir el atayım şu iki gobline. İki gobline doğru yavaşça yürüyüp sopamı kaldırdım ve her birinin kafasına sertçe birer kez vurdum.İkisi de bir süre yalpalayıp yere yıkıldı.Tam düşen itemleri alacakken o mucizevi kutuyu gördüm.Gizemli hazine kutusu! “O nedir acaba?” “Gizemli hazine kutusu.Açtın mı içinden ilginç bir şey çıkabilir.” Mert elime yoğun bir şekilde bakmaya başladı.Heralde bunun üzerinde bir hak talebin olmayacak değil mi?Ancak cesedimin üzerine basarsan alabilirsin bu kutuyu! “Şans oyunu gibi yani.Eskiden beri şans oyunlarını çok severim.Onu açabilir miyim acaba?Söz veriyorum içinden çıkan senin olacak.” Biliyorsun ya kardeşim bende şans oyunlarını çok severdim ilkokulda.Bakkala gelen hemen hemen her türlü çekiliş,kazı kazan türü oyunu oynardım.Fakat bunu annem bir keşfetti,işte o zaman kumarın ne kadar kötü bir huy olduğunu anladım.O zaman benim için bütün kötülüklerin anası kumar oldu.O zaman,her zaman yüzüme gülen şans yıldızım söndü.O zaman cebimdeki paranın hepsi menem,ağrı kesici ve yara bantlarına gitti!Of,kötü bir anımı hatırladım senin yüzünden. “Bir sorun mu vardı.Yüzünüzün rengi attı.” “Y-yok bir şeyim.Merak etme.Bu arada şansın kaçtı senin?” “22’di galiba” Hemen elimdeki gizemli kutuyu Mert’in eline tosladım ve açmasını işaret ettim.Mert önce bir duraksadı,herhalde benim aceleci tavrım onu şaşırtmıştı.Daha sonra heyecanına yenilip kutuyu açtı.İçinden çıkan… Kara çelik kılıcı(Taş sınıfı):Kara çelikten yapılmış kılıç. Saldırı:4-9 +1 Güç +1 Canlılık Sonunda o beysbol sopasından kurtuldum!Sonunda bende bir kılıç ustasının asil ve bir o kadar zorlu yolunda yürüyebileceğim.Gerçi içimden bir ses kolay olmayacağını söylüyor ama neyse. Elimdeki beysbol sopasını yere atıp Mert’in elinden 1 metre boylarındaki siyah kılıcı aldım ve birkaç kere salladım.Kılıç beysbol sopasından daha ağırdı fakat benim gibi süper insan statlarına sahip biri için sallamak,bebekten şekerini çalmak kadar kolaydı. Birkaç sallayıştan sonra üçüncü kata göz gezdirdim.Üçüncü katta neredeyse hiç canavar kalmamıştı.Tabi kalmaması çok normal.Sonuçta iki saattir duraksız öldürüyorum onları.Aslına bakarsan ikinci katta bile çok fazla canavar olduğunu sanmıyorum.Tamam, o zaman ikinci kata inelim. “Mert,” “Evet,bir şey mi oldu?” “İkinci kata doğru iniyoruz.Yapabilirsek oradaki personel odasında,üniversite otobüsünün anahtarını bulalım.Daha sonra gizliden gizliye birinci kata ve dışarıdaki otobüse doğru ilerleyelim.İkinci kat neyse de birinci katta sakın ses çıkarma.” “Evet,bir daha ses çıkarmayacağım.İçiniz rahat olsun.” Hatırladığım kadarıyla bu sözü her duyduğumdan birkaç dakika sonra etrafım canavarlarla sarılıyordu.Yani Mert kardeşim,içim hiç rahat değil!Bana daha kesin şeyler lazım,sözlerden daha kesin bir şey…Ama ne?Ha,doğru ya şunu kullanabilirim. Hemen item kutumdan koli bandını çıkardım.Mert onu görünce afalladı ve birkaç adım geriledi.Bense koli bandından yeteri katar bant kopardım ve Mert’e yaklaştım. “B-Bu…” “Sözüne güvenim tam,lakin yine de önlem alsak fena olmaz,değil mi?”deyip zorla elimdeki bandı Mert’in ağzına yapıştırdım.“Şimdi ikinci kata inelim.” Mert birkaç homurtu çıkarıp kafasını salladı.Birlikte yakınlardaki merdivenlere doğru yürüyüp aşağı inmeye başladık. Nedense merdivenlerde hiç canavarlarla karşılaşmadım.Belki de düşündüğüm gibi,az önce ikinci kattaki canavarlarında çoğunu öldürmüşümdür.Yine de tedbiri elden bırakmayalım. Merdivenlerden indim ve merdivenin sağ tarafındaki koridorda yavaş ve emin adımlarla ilerlemeye başladım.Biraz ilerledikten sonra personel odasının kapısında 3 goblinin yattığını gördüm.Şimdi düşününce belki de bu yüzden fazla canavar görmedim.Sonuçta canavarların bile akşam zamanı uykuya ihtiyaçları vardı. Yavaşça personel odasının kapısına doğru yaklaşıp kılıcımı kaldırdım.Hedefim onları anında öldürmek için kafalarını kesmekti. Kapının sol tarafındaki duvara yaslanıp uyuyan gobline yaklaşıp tek darbeyle kafasını kestim ve aynı işlemi diğer ikisine de uyguladım.Ardından da odanın kapısını açtım.Kılıcı hazır vaziyette bulundurup yavaşça içeri girdim.Oda bir ofis odası tarzında hazırlanmış kocaman bir odaydı. Böyle kocaman bir odada küçük bir anahtarı bulmak oldukça güç olacak gibi.Her neyse şu anlık araştırmaktan başka bir seçeneğim yok zaten. Mert’e de etrafa bakmasını işaret edip kendim de masaların üzerini aramaya başladım.On dakika kadar aramadan sonra Mert elinde 3 farklı araba anahtarıyla yanıma geldi.3 anahtarı da elime alıp yavaşça odadan çıkmaya hazırlanıyordum ki odanın pencere tarafından bir ses duyup duraksadım. “Sen kapıya göz kulak ol”diye Mert’e fısıldadıktan sonra yavaşça pencereye doğru yürümeye başladım.Ses pencerenin kenarındaki bir masanın altından geliyordu.Buna emin olduktan sonra masanın yanına gelip kılıcımı kaldırdım. “D-Dur.” Diye bağırdı ince bir ses masanın altından. Hım…Bir insan sesi.Sesin frekansını ve ürkmüş şirin tonunu hesaba katarsak bir insan kadını olmalı!Bunun anlayabilmemin nedeni statlarımın artmış olması,yoksa hayatımda hiç kız arkadaşım olmadı diye kızlara takıntılı biri olduğumdan falan değil yani! Kısa bir duraksamadan sonra ofis kıyafetleri içinde siyah saçlı bir kadın,masanın altından dışarı çıktı.Şimdi düşününce bu kadını gözlerim bir yerden ısırıyor da nerden.Kesinlikle bir yerden tanıyorum bu kadını.Bir bakalım bu kadın…Şu sinir bozucu profesörün her zaman yanında duran kadın!Benim bir numaralı düşmanımın kadını olmalı bu.Yok,yok olamaz.Sonuçta profesör elli yaşını aştı.Bu kadınsa daha yirmilerinde gözüküyor. “B-ben R-Rüya D-Doruk.P-profesör M-Mehmet’in k-kızıyım.” Demek kızıymış.Tabi ya başka ne olacaktı ki.Fakat kızım bir sorun mu var?Söylediğin her kelimede kekeliyorsun da…Ve açıkça ayakların titriyor,bunu görebiliyorum.Gecenin yarısında beni görmek bu kadar mı korkunç.Bu daha sana yazamadan reddedilmem anlamına gelmiyor mu?Bu çok gaddarca!En azından bana bir şans tanısana,belki biraz tanırsan seversin!Bozuk mal bile çıksa 7 gün içinde teslim edebilirsin, biliyorsun! “Ben de Asura Greenhart.” “Asura?Şu Asura mı?” Şu Asura mı?Sorması ayıp kaç tane Asura tanıyorsun?Asura ismi yaygınlaştı da ben mi bilmiyorum!O zaman artık şunun ismi çok tuhaf diyerek parmakla gösterilmeyecek miyim,belki insanlığın sonu geldi ama çok mutluyum! “Kaç tane Asura tanıyorsun?” Rüya hafifçe kıkırdadı.Artık teminki kadar şiddetli titremiyordu.Bunu görünce içim rahatlamadı desem yalan söylemiş olurum. “Öyle değil.Babam evde sürekli Asura şunu yaptı,Asura bunu yaptı diye konuşup durur.Seni oradan biliyorum.” Bir profesörden de beklendiği gibi.Ben daha saldırmaya fırsat bulamadan savunma duvarını kurmuş.Eminim söylediklerinin hepsi yalandır.Hele de geçen seneki deney sırasında meydana gelen patlama konusunda söylediği hiçbir şeye inanmamak lazım.Benim gibi bir dahi nasıl patlamaya sebep olur bir düşünsenize! “Ha ha.Evde bile öğrencileri hakkında konuşmak mı?Profesör öğrencilerini oldukça önemsiyor olmalı.Mesela ben bir konuyu on kere anlamasam,profesör on birinci kez daha anlatır o konuyu.Melek kalplidir benim profesörüm.” Melek kalpli mi?Profesör mü?Böyle büyük bir yalan söylediğim için cehennemde binlerce hatta on binlerce yıl yanabilirim! Rüya masumca güldü ve :“Evet,evet.Böyle bir şeyden bahsetmişti.Aynen şöyle demişti diye hatırlıyorum,‘Şu Asura tam bir gerizekalı.On kere anlattım hala anlamadı.Sınav zamanında puanını kıracağım da aklı başına gelsin.Belki bıkarda bir daha üniversiteye gelmez!Ha ha ha’”dedi. Lütfen bunları masumca gülerken söyleme,seni şeytan!Ayrıca profesör o konuyu siz on kere anlattıktan sonra ders çıkışı bana, kaç kişi teşekkür etti haberiniz var mı?Belki de siz anlatmayı beceremiyorsunuzdur,hımf!O puan mevzusuna gelir sekte… O kötü puan yüzünden annem harçlığımın dörtte üçüne el koydu.Bu yüzden iki ay boyunca oruç tutmak zorunda kaldım! Sakinliğimi daha fazla koruyabilecekmiş gibi hissetmediğimden arkamı döndüm ve Mert’in yanına doğru yürüdüm.Mert’e elimle takip et beni sinyali verdim.Mert’se ortamdan bir şeylerde terslik olduğunu sezdi ve hemen kafasını sallayıp beni takip etmeye başladı. “B-beni de alın yanınıza.” “Tamam takip et bizi.”Kafamı döndürmeden ve durmadan cevap verdim.“Fakat yük olursan seni arkada bırakırız haberin olsun.” Ses tonumun tehtidkar çıkmasından olacak,Rüya susup arkadan takip etmeye başladı.Aslında bu ses tonu beni bile biraz şaşırtmıştı.Benim gibi küçüklükten beridir şanssız olaylar yaşamış ve artık pek fazla zorbalıklara kızmayan birinden bu ses tonunun çıkması…Ya bu kız fazla tehlikeli ya da değişen Dünya’yla birlikte bende değişiyorum.Belki de ikisi de olabilir.Gözümü açık tutsam iyi olur. Personel odasından çıktıktan sonra ilk kata giden merdivenlere yavaş adımlarla yaklaştım.Merdivenlere gelince de arkama son bir ‘hazır mısınız’ bakışı atıp yavaşça ilk kata doğru inmeye başladım. 5.BÖLÜM 5.BÖLÜM Bir zamanlar loş ışığın altında yavaş ve sessiz bir biçimde basamakları inen üç genç yaşarmış.Bir tanesi yakışıklı mı yakışıklı bir tanesi korkak mı korkak diğeri de melek kılıklı bir şeytanmış.Yakışıklı gencin adı Asura'ymış.Bu Asura yakışıklı olmasının yanında ayrı zamanda mütevaziymişte.Cesur olmasını ve liderlik özelliklerini amigolar anlata anlata bitiremezmiş.Ha ha!Ayrıc- "Neden sırıtıyorsun?" "Y-yok bir şey" Her neyse gelecek için nasıl harika olduğumu yazmayı sonraya bırakayım ve önümdeki işe odaklanayım.En azından masalımı bitirene kadar ölmemem lazım,yoksa gelecekteki nesil çok şey kaybeder! Bir kaç merdiven daha indikten sonra birinci kata ulaştık.Birinci kat dudak uçuklatacak dereceydi.Kocaman yılanlar,goblinler,yaban domuzları ve şu hareket eden kanlı şeyler ne? Gözlemle! Zombi(Taş sınıfı) Seviye:10 Irk:Ölümsüz HP:35 Ruhsal Enerji:0 MP:10 Dayanıklılık:18 Güç:20 Çeviklik:8 Canlılık:10 Şans:-10 Dayanıklılıklarıyla ve güçleriyle bilinen ölümsüz ırkı zombiler,bütün yaşayan varlıklara karşı nefret besler ve kendi saflarına katmak isterler. Zombiler!İnsan eti yiyen metaformik yaratıklar.Ucubeler!Gerçi şöyle bir düşününce exp kasmak için ideal değiller mi?Sonuçta çürük eti kılıcımla kesmek kolay olur,ayrıca birde yavaşlar.10 level bile olsa hemen öldürebilirim.Tabi tek başlarına olsalardı! Bir çok türde canavar var birinci katta .Yukarıda saydıklarım gözümle gördüklerim.Diğerleriyse gözlemlemeyle mavi ikonlarla ortaya çıkıyor.Aslına bakarsan gözlemleme çok faydalı,gözle görülmeyen canavarlara karşı. Dikkati elden bırakmadan arkama döndüm ve köl-yani yoldaşlarımla göz göze geldim.Kısa bir bakışmadan sonra(romantik bir bakışma değil bu arada)kısık bir sesle :"Önümüzde iki seçenek var.Gece baskını verip yolumuza çıkan canavarları öldürüp dışarı arabaya kadar gitmeyi deneyebiliriz."Mert hemen başını iki yana sallamaya başladı.Ulan bir utanman olsun!:"Veya sabaha kadar ikinci kattaki ofiste dinlenir,yarın sistematik şekilde birinci katı temizleriz." "Ne kadar çok buradan çıkmak istesemde dinlenmek önemli.Hem buradan çıkınca ne zaman dinlenebileceğimiz güvenli bir yer buluruz bilemeyiz.Bence ikinci seçenek daha uygun"dedi Rüya.Mert'te onu onaylarcasına kafasını bir aşağı bir yukarı sallamaya başladı.Eh...Yanlış söylemiyor,ikinci seçenek daha mantıklı. Hepimiz aynı fikirde ikinci kata çıkıp ofise gittik ve kapıyı kilitledik.Fakat şimdi de başka bir sorun ortaya çıkmıştı.Kim ofisin neresinde uyuyacak.Ben güvenlik sebepleri nedeniyle yakın durmamız önemli dedim ve birlikte uyumamızı teklif ettim ama Rüya bunu şiddetle reddetti.Oysaki ben onun iyiliğini düşünüyordum.Yani bir düşünsenize odaya bir kaç goblin sızsa kim bilir neler yaparlar zavallı kızcağıza! Biraz daha tartıştıktan sonra Rüya,pencerenin yanındaki masanın altına yattı.Mert'te odanın ortasına bense kapının dibine.Gerçekten bu kız beni düşmanı bellemiş.Kan davası gibi yemin ediyorum.Nesilden nesile geçiyor! Bu düşüncelerle ve yorucu bir günün etkisiyle hemencecik uykuya daldım.Gerçi bilirsiniz güzel şeyler tez biter.Birinin burnuma kaşındırıcı bir şey sürtmesiyle uyandım.Kafamı kaldırıp sürten kişiye baktım.Rüya'ydı.Keşke Mert olsaydı!Yani bir erkek tarafından sürtülerek uyandırılmak istediğimden değil,ama en azından dövebileceğim biri olurdu.Şimdi düşündüm de unutun gitsin. "Ne yapıyorsun?" "Seni uyandırıyorum" "İyi,sağol" Bazıları böyle insan mı uyandırılır,ben kendi hayvanıma böyle davranmıyorum diye düşünebilir.Böyle düşünenler merak etmeyin siz normalsiniz.Normal olmayan annem ve Rüya gibileri!Aslında annemi düşünürsek Rüya'da normal gibi duruyor.Sonuçta kim çocuğunu yüzüne 50 derecelik su dökerek uyandırır ve bu 50 rakamı sabırlı olduğu zamanlarda!Bırr....Kötü bir şey hatırladım yine.Üniversiteden önceki karanlık geçmişim.. Yavaşça kalktım ve etrafımı izledim ve ne gördüm beyefendi kıvrılmış yatıyor.Hemen yanına doğru yürüdüm ve bir tekme asıldım.Mert bir anda kalktı ve deli gibi etrafına bakmaya başladı.Bir kaç dakika sonra sakinleşip bana doğru bakmaya başladı. "Hımm mmm hımm" Gerçekten bu herif bütün gece ağzında bantlı bir şekilde uyumuş.Sadakatine sevinsem mi yoksa salaklığına endişelensem mi bilemiyorum.Bu arada anlayamıyorum diye küfür falan etmiyorsun değil mi? "Kalk hadi yapacak işimiz var.Ağzındaki bandı da çıkarabilirsin.En azından şimdilik." Mert bir kaç kere başını iki yana doğru salladıktan sonra yavaşça ayağa kalktı.Elini ağzına götürdü ve bandı çıkarmaya çalıştı.Bir kaç başarısız denemeden sonra sabrı tükenen ben bandı tuttum ve bir anda çıkardım. "Ahhh!!!" Hep korkudan çığlık atıp milleti başımıza toplayacak değilsin ya.Birazda acıdan çığlık at.Ha ha!Galiba gittikçe anneme benziyorum,neyse böyle daha zevkli! "Çok gaddarsın Asura" "Senin iyiliğin içindi.Neyse Rüya'nın yanına gidelim de ne yapacağız onu konuşalım.Güzel bir fikrim var" Mert bir an titredi.Tam da düşündüğüm gibi korkaklar cesurlardan daha zeki oluyor! Mert'e aldırmadan Rüya'nın bulunduğu masanın yanına gidip bir sandalyeye oturdum.Mert'te bir süre duraksadıktan sonra kendine bir sandalye çekip oturdu.Kısa bir sessizlikten sonra Rüya konuşmaya başladı:"Ne yapacağız?" Ne yapacağız,ha?Çok kolay bir soru gibi duruyor fakat cevabı senin yaşamını ve ölümünü elinde bulunduruyor.Bu nedenle dikkatle cevaplanması gereken bir soru. Gırrr! "İlk önce bir şeyler yesek nasıl olur?"diye kıpkırmızı kesilmiş Rüya'ya öneride bulundum.O da cevap vermeden kafasını hafifçe salladı. Yanımızdaki tüm yenilebilir şeyleri çıkarıp ortaya koyduk.Bu arada o anda yeni bir şey daha öğrendim.İtem kutusu ne koyduysan aynı şekilde tutuyor.Mesela ben yurt odasının buzdolabından aldığım soğuk suyu koymuştum item kutusuna ve hala da aynı şekilde soğuk!İtem kutusu banzai! Tüm yemeğimiz benim buzdolabından aldığım atıştırmalıklar ve öğle yemeği için yurt personalinin ofise getirip bırakıp gittiği yemeklerdi.Ve tabi ki ne Rüya'nın yanında ne de Mert'in yanında hiç yemek yoktu.Gerçekten,neden bu takımı tek başıma destekliyormuşum gibi hissediyorum!Of! Üçümüzde bir şeyler yedikten ve artıkları item kutusuna koyduktan sonra bugün ne yapacağımızı tartışmaya başladık.Tabiki benim süper bir fikrim vardı! "Neden canavarları belli bir bölgeye çekip topluca öldürmüyoruz?Tabi bir tane yem gerekiyor." "B-Bu...Senden de beklendiği gibi.Peki kim yem olacak?"dedi Rüya.Gerçi bu soru formaliteden sorulmuş bir soruydu.Ve hem Rüya hem ben Mert'e doğru baktık.Mert ilk önce afallamış bir şekilde bize doğru baktı.Sonra da korkmuş bir ifadeyle başını iki yana doğru salladı. "Şimdi tek soru canavarları nereye çekeceğiz?Koridorlar olmaz çünkü arkamızdan pusu yeme riskimiz var.En iyisi geniş bir odaya çekmek." Dediğimi duyunca Rüya yerinden kalkıp bir kaç masayı kurcaladı ve elinde rulo kağıdıyla geri döndü.Ve kağıdı açtı:"Bu erkekler yurdunun planı." Açılan kağıda bir bakıp potansiyeli en yüksek odayı aramaya başladım.Oda büyük olmasının yanında temizde olmalıydı.Sonuçta tam canavarlarla dövüşürken bir şeye basıp dikkatimizi dağıtırsak bu ölümcül olabilir.Bu nedenle depo soru dışı. "Bana göre en uygun yer ikinci kattaki spor salonu.Hatırladığım kadarıyla geçen gün orası boşaltılmıştı.Şimdi büyük boş bir odadan başka bir şey değil." Sen nereden biliyorsun bu kadar şeyi?Burası erkek yurdu!Şaka bir yana ben bile bilmiyordum spor salonunun boşaltıldığını.Gerçi ilgimde yok.Benim ilgim daha çok kız yurdunda ne olduğunda! "O zaman ilk önce spor salonuna gidip önünü temizleyelim.Yem ilk önce yakınlardaki sonra da ilk kattakileri odaya çekmeye başlasın.Canavarlar ve yem odaya girdi mi birimiz kapıyı kapatır,sonra da katliam başlar!" "S-sormaya korkuyorum ama yem kim acaba?" "Hi hi" "Ha ha" 4 SAAT SONRA "Asura lütfen kurtar beni!" Yem bana doğru koşarken odanın ortasındaki ben,soğukkanlılıkla elimdeki kılıcı kaldırdım.Önümdeki altı tane kanlı zombiden en yakındakine kılıcımı salladım ve kafasını gövdesinden ayırdım.Diğer zombilere doğru odaklanırken kapının tarafındaki siyah saçlı güzel bir kız,elindeki bir metrelik metal boruyu sallayıp başka bir tanesi daha düşürdü.Düşürdüğü gibi de hızını kesmeyip en yakınındaki doğru saldırdı.Tabi bende bu kıza yenilmemek için zaman kaybetmeden yakınımdaki diğer zombinin kafasına saldırdım ve kafasını ikiye böldüm.Bir kaç kez daha saldırıdan sonra canavarların hepsi öldü.Hım...Zombiler zaten ölü olduğundan öldü diyemeyiz fakat üzgünüm başka bir kelime bulamıyorum.Belki de huzur içinde yattılar demeliyim fakat o da çok uzun! "İyi iş yem" dedi Rüya sesinde hafif bir alay söz ifadesi vardı,"Bu arada bu plan gerçekten de beklentimi aştı.Senden de beklendiği gibi!" Geçtiğimiz dört saatteki uyguladığımız plan gerçekten de basit.Yem,canavarları arkasından odaya çekiyor,canavarlar odaya girince Rüya kapıyı kapıyor ve o arkadan bende önden canavarları ikili kombo yapıyoruz.Gerçi ilk başta endişelendim tempoyu tutturamayız veya Rüya'ya bir şeyler olur diye.Fakat ilk dalgadan sonra bütün endişelerim gitti.Sonuçta leveli benden düşük olmasına rağmen Rüya,eskrim kulübünün bir üyesi.El yatkınlığı var böyle şeylere.Kılıç gibi şeyler anlamında!Yanlış anlaşılma olmasın! Neyse.Bu dört saatte ben üç level atlayıp sekiz level oldum.Ve ayrıca statlarımı 2 güç 2 çeviklik ve 1 dayanıklılık olarak vermeye başladım.Rüya da dört level atlayıp altı level oldu.Statlarını çeviklik,dayanıklılık ve ruhsal enerjiye vermeye başladı.Nasıl mı biliyorum?Sürekli statlarını kontrol ediyorum oradan biliyorum!Mert içinse...Hımm...Bir level atlayıp üç level oldu.Gerçekten!Az cesur olsa önden iki kişi arkadan da Rüya saldırır şekilde kurardım stratejiyi.Fakat yok!Beyefendi için canavarların bütün uzuvlarını kırıyoruz da öldürmesini bekliyoruz!Her neyse bunu konuşmanın bir anlamı yok. Bu arada ikinci katta neredeyse hiç canavar kalmadı.Birinci katta da çok az diyebileceğimiz miktarda canavar kaldı.Bu nedenle yakında dışarıya çıkmayı planlıyoruz en azından yemekhane veya kantin binalarına gitmeyi planlıyorum.Sonuçta aç ayı oynamaz.Tam bunu önerecekken Rüya konuşmaya başladı.Bu kız benim hep zamanını buluyor yemin ediyorum. "Katlarda fazla canavar kalmadı.Dışarıya çıkabiliriz fakat..."hafif duraksadı ve boğazını temizledi Rüya,"Rica etsem kızlar yurduna gidebilir miyiz?" Kızlar yurdu mu?Normalde olsa çok mutlu olurdum fakat şuandaki durumu düşününce oraya gitmenin ne faydası var?Rüya'yı tanıyorsam benim gibi kantine veya yemekhane gitmeyi teklif etmeliydi.Kızları anlamıyorum ama manikür pedikür seti için o tehlikeli yere gitmek istemez değil mi? Bir anlık suskunluktan sonra Rüya devam etti:"Orada bir arkadaşım var.Bencilce olduğunu biliyorum ama yalvarıyorum onu kurtarmama yardım edin." Demek bu melek kılıklı şeytanında arkadaşı var.Eh,bu normal.Arkadaşı olmayan ben anormalim aslında.O playboyu saymazsak tabi.Fakat Rüya sadece arkadaşını kurtarmak için bizi de bu işin içine sürüklemen biraz fazla bencilce değil mi?Yani anlıyorum.Senin için değerli fakat...Benim için bir anlam ifade etmiyor.Tam ret edecekken Mert araya girdi. "Ona yardım edeceksiniz değil mi .Sonuçta ben o kötü durumdayken bana da yardım etmiştiniz." Biliyorsun ya uzman yem arkadaşım 'yardım edin' derken seni de katıyor işin içine.Of,her neyse!Komutan olarak askerlerimin beklentilerine karşılık vermek gibi bir zorunluluğum var zaten!Hem belki güzel bir kaç kızı etkilerim.Ne zekiyim ha ha! "Kurtardıktan sonra tembellik yetmeye kalkarsa onu terk ederim ama anlaştık mı?" Hayır cevabını bekleyen Rüya bunu duyunca ilk olarak şaşkınlık geçirdi sonra da gülümsedi ve cevap verdi:"Evet!" Rüya'nın güneş gibi parlak gülümsemesiyle kaskatı kesildikten sonra hemen kendimi toparlayıp,"H-hadi gidip bir kaç canavar öldürelim"dedim ben önde diğer ikisi arkada her tarafı kanla kaplı odadan dışarı çıktık. Şimdi ilk durak kız öğrenci yurdu.İleri marş!
  13. Taruken'nin Hikayesi Türü : Aksiyon,Fantastik,Romatizim,Komedi,Shounen,Dram,Korku,Doğa üstü Güçler Konusu : 2019. Yılın sonlarında Dünyadaki Ulusal ilişkilerin bozulması sonuçundaHer Bölgede Bir Nükiyer Faliyet Gerçekleştirildi. Bu Nükliyer Kıyamet olarak adlandırdımız olay Dünya Nifusu'nun %70'ini Yok etti %20 sini Mutantlaştı Geriye kalan %10 luk bir kısma şans eseri birşey olmamıştı. Nükliyer sızıtılar giderildikten sorna Yiyecek Ve su sıkıntısı çekmeye başlayan Mutant insanlar Nükliyer kıyametten zarar görmemiş insanları vahşice Parçalayarak Yiyeme başladılar Hikayemezin ana Karakteri Taruken bir Türk, babasını ailesi Japon Kütürünü Taşıdığından ona bu isim verilmiş . Japonya da Halasını ziyaret ederken nükliyer kıyamet sornası türkiye'ye geri dönemedi. 14 yaşındaki genç Türk Ve ailesi Zarar Görülmediği ön görüldü Mutant olarak sayılmayan Taruken aslında Nükliyer Kıyamet'den nasibini almıştı, Kıtlık başlayınca ve mutantlar insanları yemeye başlayınca Taruken'nin ailesi Dev bir Mutant Tarafından zalimce gözünün önünde parçalandı. Çılgına dönen Genç Mutant Güçlerini Kullanarak Titanı yok etti gücü ise muhteşem birşeydi Yıldırım Elementi !. Gencimiz Lucy adlı Güzel bir kızla tanışıcak ve Hikaye Dahada sürükleyici olucaktır. Tanıtım Videosu : '' Kendim yaptım iyi seyirler '' NOT : Yaptığım İlk FF Yazım hataları ve kamaşık cümleler için Şimdiden özür dilerim * Karakterler * Taruken Genç,yakışıklı,Hızlı,Kızlar Konusunda Hasas,Cesur,Güler yüzlü,bazen Çok ciddi,( Kızlar konusunda hassas derken aşırı utangaç olabiliryor demek için kulandım. ) Lucy Genç,Güzel,Kibar ama bazen Kibirli,İlizyonist ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bölüm 1 ( İsimsiz Prenses ) Taruken İçinden Konuşuyor - İnsanlar... Çok aciz yaratılmış... Hh! O günü düşündükçe Sanki Bir kağbusdan uyanmışım gibi Hissediyorum...hayır... sağdice o Gün değil... Tokyo'ya Geldiğim günde bu şekilde Hissediyordum... Kıyamet günü Ha... Ne kadar acınası... Taruken 15 yaşındadır ailesini kaybettikten sorna Gücünü Kulanmayı öğrenmek için Sürekli anteraman yapmıştır Taruken - anne...baba... Merak etmeyin...Muklaka Titan Mutantların soyunu kazıyıçağım... (Cümle arası Noktalar aralıklı konuştuğunu belirmektedir) Yabancı ses + Hayır! yardım edin!! Korkuyorum !!! Taruken Koşarak sesin Geldiği yere Gider. - Bu da ne böyle Bir sivilmi? burada ne işi var!. Nalet olsun Şu dev aynı ailemin sonunu Getiren şerefsize Benziyor! ( Öfkelenmeye başlar ) ( Kız Korkudan donmuş sadice bacakları ve elleri titremektedir.) (Dev Kafasını kıza yakınlaştımış salyaları akar bir şeliklde kıza bakmaktadır) - napalım artık Kızı öylece bırakamam... pekala başlıyoruz!.. ( parmaklarını şıklatı. ve Anında yer değiştirdi. Kızı kucaında tutar Dev ise yanmış bir şekilde yere Yığılır ) Taruken -Tanrım! bu biraz acıtdı... Birazdaha dikkatli olmalıyım... - Hey! sen Cosplay yapan Kız! Derdin ne niye kaçmadın ?.... Hey! Kız + Vay canına Kar yağıyor... Ne kadarda Güzel... Keşke bende Kar tanesi olsamda havada süzülsem... + Sen Kimsin ? Taruken - Hmm Bir düşünelim Hayatını Kurtaran Fakir bir oğlana ne dersin prenses Kız + Dalgamı Geçiyorsun sen! Prenses Tamamda Cosplay yapmıyorum!. Taruken - Tamam Tamam Birşeydemedik burda yeniyim Ne kadar kız Gördüysem Göreyim senin Gibi Geyineni Görmedim açıkcası Bu arada Bunları söyledimi nasıl duydun ? yarı ölüydün be. Kız + Gizli bilgi. ( Kollarını birleştirerek ve somurtarak başka tarafa bakar. ) Taruken - Heyy. sen. biraz fazla kibirli oldunu düşünmüyormusun ? Ha bide Şu kar olayına Gelelim sen delirdinmi 1 yıldır kar yağıyor Bu kadar sıcak olmasına ramen Dünyanın dengesini bozan Radio aktif Faliyeler Bu gibi garip olaylara sebep oluyor sakın azını açıpta yutayım deme... Kız + a-a-aptalmısın sen niye öyle birşey yaparmışım gibi sorguluyosun. Taruken - Ciddi misin?.. Gerçekten Yaptınmı ?.. Kız + S-sadice birazcık. Taruken -Of Of Kurtardığım kız ölebilir ve Sorumlusu kendisi! ( Kendi Kendine Konuşur ) Kız + Ne demek istiyorsun -Dünya radiasyondan temizlendi dediler değilmi... bu yalan sadice topraktaki Radiasyon'u Yok ettiler. havadakini elbet Yok edemiyeceklerdi Denizlerdeki radiasyon buharlaşma ile Havaya karıştı ve sen de onu dilinde eritekek kendi vicuduna davet ediyorsun Yaptığın tam bir budala işi... +.... -BU arada senin adın ne? Nerden Geldin ? Burada ne yapıyorsun ? + Eyer beni iğleştirebiliyorsan Sorularını cevaplarım ( kız korkku içinde) -Sen temizmisin ? + D-daha sabah banyo yapmıştım. ( Yüzü kızarır ) - Onu sormuyorum Radiasyondan etkilendinmi !? sen beni ne sandın sapık filenmi ben senin Banyo yapmannı napıcam ?.. Bir dakika Sen banyoyu nerde buldun ya ? +Çok soru soruyorsun! evet bende bir mutantım... ya sen ? -Sözde temizdim tabi 1,5 yıl önce Mutant bir devi öldürürken benimde yakalandımı farkettim. + ığy... Korkunç... ( Tiksinerek söyler ) -Neyse ne Şimdi Güvenli bir yer bulup senİn Karnını doyuralım + Radiasyona ne oldu ! - eyer bir mutantsan etkisi olmuyacaktır sana afiyet olsun kar yiyebilirsin. ( arkasını döner ve yürü meye başlar ) + B-bekle Dalga geçme! H-Heyy Beklesene ! ( Tarukenin Peşine düşer. ) Bölüm 2 ( Prensesin İsmi ) Taruken ve İsmini daha Söylememiş Güzel Kız Birlikte Yiyicek ve içecek aramaya Giderler Bir dükkana Zorla Girerler Taruken Birşeyler ararken Kız beklemektedir... Kız - Of Neden Bu adamın Peşine düştüm ki.Ya bana zarar vermeye kalkarsa ne yapıçağım?. ( İçinden düşünür ) Taruken gelir ve elindeki birkaç Çikolata ile.. + Al bunu Açlıktan ölmeni istemiyorum. - Bu da ne böyle bununla karın doyarmı ? Dalgamı geçiyorsun sen! + Kullanım tarihi Geçmemiş sadice bunlar vardı... Tabi sen istersen dişarıda kar da yiyebilirsin. - Dalga geçme demiştim değilmi? hayatımı kurtaran fakir oğlan! + ..... - ..... + Sanırım sana ismimi söyleyebilirim artık.. Ben taruken benden zarar görüceğini sanmam. Sen Kimsin? - Lucy... Senden zarar görmiyeceğime emin olabilirsin seni anında yere sererim!. + Peki nasıl olucak bu Hızıma yetişebilicekmisin ? - Benim gücüm Hız veya güç ile alakalı değil. Sistematik bir Güç. + Sistamatikmi? Nasıl yanı nasıl kaçıçağınımı hesaplıyorsun? hahah :D - Sanırım uygulamalı olarak göstermek daha iyi olucak! Gözlerimin içine bak Lütfen... + Peki Küçük hanım... ( Birbirlerine bakarken Taruken Birden kendini bir kafesin içinde Dino devrinde görür Güçlerini çalıştımıyordur tam T-rex onu avlıyacakken Uyanır kendini yere düşmüş şekilde başı ağrır bulur.. ) + Bu da ne böyle?.. Ne oldu bana ? - ( Kız atıştırıyordur.. ) - Söylemiştim gücüm sistematik. Seni Rüyalar Diyarına Gönederdim. Gördüğün Hiçbirşey gerçek değildi ama O an herşeyi hisedersin. Seni T-rex yemeden önce uyandırdım yoksa bedenini Kaybetiğini hissederdin Piskolojik olarak Yok olurdun. + Etkilileyici ama yeterli değil hadi Tekrar dene. - Eminmisin? bu sefer seni yok etireçeğim. + Yolla bakalım. ( Tekrardan aynı sahne gelir ama taruken O rüyadan saniyesinde kurtulur.) - Ne oldu bu kadar çobuk uyanmaman lazımdı ! ( lucy şaşırır ) + Ben ilk başta beni paraler bir dünyaya yoladığını düşünüp beynimi kullanadım Bu tür oyunlar bana işlemez.Lucy eyer düşmanına yem olmak istemiyorsan Bu gücü sadice 1 kere kullan. Düşmanda benim kadar zeki olabilir. - Az önce yok etiğin devde bir kere bile işe yaramadı! + Daha önceden böyle bir şeyle karşılaşmış olmalı neyse Şimdi buradan uzaklaşalım Yiyecek kokusu onları çekmeye başladı... - O zaman beni Korumalısın Taruken. Bunu yaparmısın ? + Böyle Rica edersen neden olmasın. Bak kibarda olabiliyormuşsun işte. - Ben hep Kibarımdır. + Hadi oyalanma gidiyoruz. - Nereye gidiceğiz ? + Boklu dereye. ßen ne bilyim güvenli bir yer buluruz elbet. ( İkiside Dükkandan stok alarak yola koyulurlar... onlar Gittikten birkaç dakkika sorna Dükkan havaya uçar sebebi mutantların oradaki yiyicekler yüzünden kavga etmesidir.) Bölüm 3 (Hiç bitmeyen Yolculuk.) -Hey daha ne kadar yürüceğiz? ( Yürümekten yorulmuş bir vaziyette sordu lucy ) + Sabırlı ol, biraz daha yürümeliyiz... - Off... Yoruldum ama... + Vicudunu geliştirmessen olucağı budur. - Heh ? ( Birden durup Taruken'e baktı ) + Ne oldu ? - ( iç çekerek ) Boşver. Dedi Bir mütten yürüdükten sorna Büyük bir arazi gördüler en yakın binanın En üst katıca cıkıp kamp kurdular. Hava git gide kararıyordu Ve lucy uykuluydu. + Lucy, Uyumalısın. - Sen ne yapıcaksın. + Nöbet tutuçağım. Uyu sen. - Ama uyumazsan güçten düşersin. + Uyu. Lucy daha fazla tartışamayarak uyumaya karar verdi. O uyurken Taruken Nöbet Tutuyordu. Etrafa bakmak yerine direk Lucy'e bakıyordu. Yaınındakileri hisetiği için Rahattı. Lucy uykulu bir şekilde uzandığı yerden kalktı. Üstünde bir jeket vardı. bu Taruken'nin jeketiydi. Gözleri etrafta onu arıyordu ayağı kalkıp vadiye baktı. Ordaydı üstünde beyaz bir Tişört ve altında her zaman giydiği eşortman vardı. Kesik bir kütükle anteraman yapan Taruken e baka kaldı. Çok fazla yumruk atıyordu Kütüğe. Sonunda sinirlenip Kütüğü Elinde elektirik topalayarak vurup Parçaladı.. Daha sorna Lucy Onun yanına giti - Ne yapıyorsun ? + Antereman. zinde kalmak için. - hmm analadım. ( parçalanmış ve bu karlı havada yanan kütüğe bakıyordu.) + Sıra sende. - Ne ? + Antereman yapıcaksın. - Neden ? + Yürümek istemiyorsun değilmi ? O zaman bizde yürümeyiz... Işınlanırız..... - Ne ? Işınlanmakmı ? nasıl ? dalgamı geçiyorsun ? + hayır Cidden ışınlamak bunun için Tehlikeli bir şey yapmamız gerekiyor. - N-Ne gibi ? + Senin vicuduna elektirik yükleyeceğim. Lucy şaşkındı Ne yapıcağını kestirememişti. Nasıl ? nasıl elektirik yüklemesi yapıcaktı ? - Bunu nasıl yapıcaksın? ya bana birşey olursa ? + olmuyacak Yüksek voltaj vermiyeceğim. - P-peki am- Birden Taruken yaklaştı onun cenesini tutarak yüzüne baktı ve onu Öptü! yanlış okumadınız onu Öptü! Ayrıldıklarında ikiside kızarmakta yarış halindeydiler... - Neden bunu yaptın ! aptal! + anteraman biti.. ( arkasını dönerek söyledi bunu ) - Ne ne neden öptün beni sapıkmısın sen ! ( utanarak söylüyordu ) + Elektirik yükledim sadice ( yüzü görünmesede taruken utancından yerin dibindeydi.) - Başka yolu yokmuydu! + Diğer yollar tehlikeli en iyisi Fiziksel bir bağlantıydı dilimle senin Dilin. ( Taruken'in sesi titriyordu İlk defa.) - aptal, sapık, Cinsel eşşek! kahrolası! + daha Kötüsünüde yapabilirdim!!! - Ne gibi ? + Fiziksel bağlantı dedim. ( sesi iyice kısılmıştı ) Lucy ne dediğini anlayınca susup kaldı....
  14. Arkadaşlar bu hafta One Piece den Sanji Kun'un fantastik hayali Kuruko no Basket 'ten Kuruko ile beraber :) (tek sayfa) Bleach'te yeni kaptan alımı. Çok ünlü ve bilindik bir kaptan.(2 sayfa) Kaichou Wa Maid-Sama'dan Usui Türkiye'de bir okula nakil olursa? :o :D (5 sayfa) Bu hafta tek sayfalık Naruto'da vardı ama çok hoşuma gitmedi sonra yeni bişey aklıma geldi ama zaman kalmamıştı. Haftaya üç sayfa Naruto var. Umarım beğenirsiniz... ONE PİECE Sanji ve Kuruko BLEACH Yeni Kaptan Kaichou Wa Maid-Sama Nakil Öğrenci
  15. ANİMEKOMEDİ Değerli TürkAnimeTv Ailesi, AnimeKomedi bölümüne hoşgeldiniz. FF Komedi Dükkanı'nda popüler anime karakterlerinin bulunduğu komik hikayeler, anime severlerin yaşadığı komik durumlar ve bazen de hem anime karakterlerinin hem de anime severlerin aynı kurguda buluştuğu eğlenceli çalışmalar bulunacak. Eğlenceli bir bölüm olması umudundayım. Konuyu sınırlandırmak istemiyorum ama kurgular daha çok anime ve animeciler etrafında gelişecek. Çalışmalar bazen tek sayfa bazen mini hikaye (2-6 syf) bazen de bir kaç hafta sürecek seri halinde olacak . Bu paylaşım ilk olduğundan popüler animelerden dört tanesiyle başladım. Hikayeler iki sayfalıktır. Sürekli yeni çalışmalar eklemeyi düşünüyorum. Beğenmeniz dileğiyle... (NOT: İleride paylaşacağım bazı çalışmalarda en sevdiğiniz anime karakteriyle, ciddi animelerle ve ya yakışıklı-güzel anime karakterleriyle ilgili kurgular olabilir hedefim hiçbir anime karakterine veya animeye hakaret etmek değil, hedefim sadece eğlenmek ve eğlendirmektir, anlayışınızı bekliyorum) (Tüm destekleri ve katkılarından dolayı site yöneticisi Halil Karahan'a teşekkürlerimi sunarım, AnimeKomedi'yi yapabildiysem bu onun yardımlarıyla olmuştur.) Bu TürkAnime.TV Komedi Çizim Yarışması'na katıldığım çalışmam, bununla başlamak istedim Kim Lan Bu Uçağın Şöförü Yachiru'nun Evi Talihsiz Gün Çok Pişmanım Teyze
  16. Evet arkadaşlar AnimeKomedi'de 10. sayıyı da geçenlerde sizlerle paylaştım ve geri kalan 26 komedi çalışmasından en beğenilen hangisi bulmak için bir anket yapma fikri vardı her zaman aklımda. Geride kalan 26 komedi çalışması içinde tam 13 popüler animeye ve bu animelerin bazı karakterlerine dayanan çalışmalar oldu. Anime tutkunlarına atıfta bulunan, kendi tasarladığım karakterlerle yaptığım çalışmalar ve eğlenceli mini seriler oldu. Şimdi mikrofon sizde :P sizin en beğendiğiniz AnimeKomedi çalışması hangisi buyurun seçin :D Anime Komedi de çalışması yapılan animeler *One Piece *Naruto *Bleach *Fairy Tail *Death Note *Shingeki No Kyojin *Sword Art Online *Kuruko No Basuke *Kaichou Wa Maid-Sama *Full Metal Alchemist *Pokemon *Great Teacher Onizuka *Kaptan Tsubasa ÇALIŞMALAR (1)Kim Lan Bu Uçağın Pilotu! (2)Yachiru'nun Evi (3)Talihsiz Gün (4)Çok Pişmanım Teyze (5)Sanji & Kuroko (6)Yeni Kaptan (7)Nakil Öğrenci (8)Korku Duvarın Ardında Belirir (9)Naruto'nun Hayali (10)Fan Club's (11)Süper Animeci Özellikleri (12)Çalar Saatler (13)Çizgi Gözler (14)Anime Life (15)Luffy & Natsu (16)Uchiha Kardeşler (17)İchigo Bir Resim Paylaştı (18)Winter is Coming (19)Haber Ekibi Yollarda-Geçmişten bir Kahraman (20)Saç Şampuanı Reklamı (21)Ah Şu Mangakalar (22)Sapık Dörtlü (23)Aşkın Gücü (24)Animeci Aşıklar Bölüm 1 (25)Animeci Aşıklar Bölüm 2 (26)Animeci Aşıklar Bölüm 3 FAN FİCTİON KOMEDİ DÜKKANI Facebook : DarkHall Manga
  17. (1) Kim Lan Bu Uçağın Pilotu ? (2) Sanji'nin Hayali (3) Fan Club's -Oburlar FC (Luffy) -İlluminati FC (Sanji) -Siz Anladınız Onu FC (Nami) (4) Çalar Saatler (Nami-Sanji) (5) Luffy & Natsu (6) Winter is Coming (Kuzan Aokiji) (7) Ah Şu Mangakalar (Eiichiro Oda) (8) Sapık Dörtlü (Sanji) (9) Aşkın Gücü (Sanji, Nami, Robin, Franky, Brook)
  18. Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra tekrar Anime Komedi sizlerle. Malesef kişisel sebeplerden dolayı yeni çalışmalar baya geçikti, kusuruma bakmayın. Bugün Anime Komedi'de on bir yeni sayfa ile karşınızdayım. -Son zamanlarda ikinci sezonu başlayan SAO animesine ufak bir gönderme var :D -Dört büyük manganın mangakalarının komik yanlarını canlandırmalar şeklinde çizdim :D -Son olarak mini seri Animeci Aşıkların beş sayfalık yeni bölümüz sizlerle. Umarım beğenirsiniz :) SAÇ ŞAMPUANI REKLAMI AH ŞU MANGAKALAR ( Tabi bu değerli mangakalara, manga konusunda söz söylemek benim haddim değil ama ben sadece anime severler tarafından dikkat çekilen taraflarını komedi unsuruyla işlemeye çalıştım. Dördüde iyi ki varlar ve iyi ki bu güzel eserleri çizmişler. ) ANİMECİ AŞIKLAR (BÖLÜM 1 TEKRAR & BÖLÜM 2 & KAPAK ÇALIŞMALARI) BÖLÜM 2 KAPAK Eğer bu mini serinin mangasını çizseydim, bu çizim tarzı ile çizerdim. Biraz farklı ama hikayeye uygun. 2. Bölümde çizim kalitesini 1. Bölüme göre arttırdım. -BÖLÜM 2- Tüm Anime Komedi Çalışmaları İçin: http://forum.turkanime.tv/forum/212-fan-fiction-komedi-d%C3%BCkkan%C4%B1/
  19. Merhabalar arkadaşlar. Kısa bir aradan sonra tekrar beraberiz. Bugün üniversite giriş sınavlarının sonuncusuda bitti. Tüm öğrenci arkadaşlar geçmiş olsun diyorum. Umarım hepiniz istediğiniz yerleri kazanırsınız. Sınav stresinin ve okulların bitmesiyle yaz tatilinin güzel günleri kapıda belirdi. TürkAnime.TV ailesi olarak bu yaz için çok güzel çalışmalarımız var. Bu haftaki AnimeKomedi çalışmasının da gecikmesinin sebebi bu. TürkAnime.TV E-Dergisinin gelecek sayısı için "Manga Akademisi" adıyla manga çizim dersleri çalışmamız olacaktır. Değerli çevirmen arkadaşımla "(Kaxell)" beraber güzel bir çalışmaya imza atacağız. Çizime meraklı olanlar ve manga sanatını öğrenmek isteyen arkadaşlar Temmuz sayısından itibaren E-Dergiyi muhakkak okusunlar. Bunuda burda duyurmuş oldum. Gelelim AnimeKomed'ye bu sayıda son zamanların ünlü dizisi Game of Thrones'a anime karakterleri atıfta bulunuyor :) Geçen sayılarda tanıtımını yaptığım Animeci Aşıklar mini serisinin ilk bölümü sizlerle ve son olarak TürkAnime.Tv Haber Ekibi yollarda :D geçmişten tanıdık bir karakteri bakın nerede ne yaparken buldular :o . Takip eden herkese teşekkürler. Umarım beğenirsiniz. ^_^ Winter is Coming Animeci Aşıklar -Bölüm 1- Haber Ekibi Yollarda - Geçmişten Bir Kahraman
  20. Evet arkadaşlar bu hafta yeni çalışmalarla Anime Komedi güldürmeye devam ediyor. Ama çalışmalardan önce söyleyeceğim bazı şeyler var. Anime Komedi gerçekten anime severler tarafından sevilen takip edilen bir çalışma oldu. Herkese bunun için teşekkür ediyorum. Ama artık çıtayı yükseltme vakti geldi diye düşünüyorum. Bundan sonra bomba gibi çalışmalar ve yeni bazı projeler var. Umarım bu projeler hayata geçer. Haftaya bazı hususi durumlardan dolayı Anime Komedi olmayabilir ama Haziran ayına damga vuracak hem haftalık kısa çalışmalar hemde daha önce bahsettiğim uzun one-shot çalışması yolda ayrıca Manga severler için ve çizmeyi sevenler için forumdan değerli bir arkadaşımla bir projemiz var. Kesin değil daha ama yönetimle irtibatlarımız olacak daha sonraki günlerde bunu siz anime ve manga severlerle paylaşacağız. Takipte kalın :) Bu hafta "dört büyükler" diye tabir ettiğimiz animelerden paylaşımlar olacak. Öncellikle One Piece ve Fairy Tail animelerinin amansız baş karakterleri Luffy ve Natsu ortak çalışması sizlerle olacak. Bu çalışmalar malesef çizim değil. Bu hafta yoğundum ve çizime çok vakit ayıramadım ama buna rağmen güzel oldu diye düşünüyorum birazda caps havasında çalışmalar oldu umarım beğenirsiniz :) Daha sonra Naruto'nun ünlü Uchiha kardeşleri ninja dünyasından uzak bir dünyada sıradan abi kardeşler gibi yaşıyorlar. Ninja dünyasından uzak oldukları için aksiyon yok sanmayın :D söz konusu Uchiha kardeşlerse aksiyon hep vardır B) Bu haftanın bomba çalışmalarından biri Bleach' ten geliyor :D Son zamanlarda ünlenen ve hemen hemen herkesin yapmaya başladığı bir olayı komediye çevirdik. :D Fikir ve boyama sevgili dostum Bedri(quincy)Burhan' a aittir. Bende bu güzel fikri elimden geldiğince çizmeye çalıştım. Fikri ve tüm yardımları için teşekkürler. Son olarak geçen hafta başladığım AnimeciAşıklar (daha güzel bir isim bulma çalışmaları devam etmektedir) için çok güzel fikirlerim var bir kaç bölüm sürecek bir mini hikaye. Bu hikaye için bir çalışma hazırladım. Daha çok kapak tarzı birşey gelecek haftalarda bölümlerini yayınlamayı düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz... Luffy & Natsu Uchiha Kardeşler İchigo Bir Resim Paylaştı AnimeciAşıklar Kapak Çalışması
  21. Çok Pişmanım Teyze -Death Note- Nakil Öğrenci -Kaichou Wa Maid-Sama- Korku Duvarın Ardında Belirir -Shingeki no Kyojin- -Anime Life- Süper Animeci Özellikleri Bir animeciyi cinayetten içeri atamazsın! Çok anime izlemekten belki... -_- ama oda suç değil :D Haber Ekibi Yollarda-Geçmişten bir Kahraman -Pokemon- Saç Şampuanı Reklamı -Sword Art Online-
  22. Tono To Issho: Gantai no Yabou Yıl:2011 Türü: Komedi-Samuray-Seinen-Tarih-Parodi Sengoku Dönemini ve ünlü samuray generallerini anlatan komedi parodisidir. Japonya'nın Savaşan Beylikler dönemindeki Date Masamune, Uesugi Kenshin, diğer generaller ve onların yaverlerininin günlük yaşantısını ve tuhaflıklarını izleybilirsiniz. Her bölüm 3,5 dakikadır., İndirme Linki (Torrent):http://yadi.sk/d/4i0-5CJJQyrbi Altyazı:http://x2t.com/306088
  23. Arkadaşlar öncelikle bu haftaki AnimeKomedi çalışmaları gecikti kusura bakmayın. Bu sıralar 25-30 sayfalık TürkAnime.TV ile ilgili bir komedi çalışmam var ileriki haftalarda paylaşacağım. Bunun için haftalık güncellerin sayısı azalabilir. Arkadaşlar bu hafta Shingeki no Kyojin'den bir çalışma var korku duvarın ardında belirir :D (2 sayfa) Uzumaki Naruto hayallerine kavuşur ... :D (3 sayfa) Yardımları için Bedri Burhan (Quincy) Başkan'a teşekkürler... :D Umarım beğenirsiniz... Shingeki no Kyojin Korku Duvarın Arkasında Belirir... NARUTO Naruto'nun Hayali
  24. Arkadaşlar bu hafta geçenlerde forumda meydana gelen bir karmaşadan yola çıkarak hazırladığım çalışmalar var. Forumumuzun FC (Fan Club) bölümü mevcut. Bu bölümde anime severler sevdikleri animelerin veya karakterlerin FC lerine üye olarak paylaşımda bulunabilmektedirler. Geçen hafta FC ler o bir anda o kadar arttı ki bu olay forum gündemini bir süre meşgul etti :D Bende bu haftaki çalışmalarda benzer özellikleri olan anime karakterlerini çeşitli FC lerde çizdim. Bunlar sadece benim yakaladıklarım. Siz kendi FC lerinizi konu altına yorum olarak yazabilirsiniz. Vakit bulduğumda bir bölümünü çizip bu konuya ekleyeceğim. Bu haftaki diğer çalışmam Süper Animeci'ler ile ilgili. Animeciler süperdir! Nasıl mı? Merak ediyorsanız çalışmalara bir göz atın. Sizde Süper Animeci'nin özelliklerini yine konu altına yorum olarak yazabilirsiniz. Beğenilenleri ileriki haftalarda çizip bu konuya ekleyeceğim. NOT: Gelecek hafta ANİMEKOMEDİ çalışmaları eklemeyeceğim ama sonraki hafta yaklaşık 25-30 sayfa olacağını düşündüğüm -TürkAnimeTV Ailesine Yeni Çevirmen Alımı- -TürkAnimeTV Binasındaki 4 Özel Oda- ve -TürkAnimeTV Büyük Tehlikede- adlarında üç sahneden oluşacak one-shot hikayesini paylaşmayı düşünüyorum. Umarım bu haftaki çalışmaları beğenirsiniz ... :) Lütfen çalışmaların altındaki spoiler içine alınmış küçük notları okuyun. FAN CLUBs bunlara ek olarak FMA animesinden Gluttony olabilir. Sizinde şu da bu FC de olabilir dediğiniz karakterler varsa yazın. ilk önce adını "aynı kuaförde saç kestirenler FC" yapacaktım ama bu daha komik geldi :D Sizin içiniz fesat :P yani güçlü bayanlar fan kulübü.. bayraklarındaki füzelerde güç sembolü -_- Süper Animeci Özellikleri
  25. (1) Yachiru'nun Evi (2) Yeni Kaptan (3) Fan Club's -İlluminati FC (Izuru Kira) -Siz Anladınız Onu FC (Rangiku Matsumoto) (4)Çalar Saatler (İchigo-İnoue) (5) İchigo Bir Resim Paylaştı
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.