tetsuomonogatari

Ve birkaç günlük aradan sonra sevdiğim bir serinin, sevdiğim bir filmi ile geri döndü animefilmleri sitesi: The Disappearance of Haruhi Suzumiya Bu arada önceki sayfadaki önerilerden biriyle bloga ufak bir anime müzik ekledim, dinlemek isteyenlerin tıklaması yeterli.

naruto turnusol kağıdı gibi gerçekten, özellikle ilk bölümlerin komik ama habire flashbacklerle insanı kabız eden hali seçici. ona dayanabilen sonra zaten seviyor. ama ben bleach-naruto-one piece üçlüsü dışına çıkmak istiyorum. ve gruplara da bakmak lazım. genç lise çağında erkek: naruto, attack on titan ve great teacher onizuka ideal olabilir gerçekten. daha ileri yaşlı erkek: seirei no moribito daha felsefik ve derin bir şeyler arayanlar: neon genesis evangelion, full metal alchemist absürd komedi sevenler için: paranoia agent genç kızlar için: bu liste çok uzun. ama biraz komik biraz da fantastik şeylerden hoşlanıyorlarsa melancholy of haruhi suzumiya'nın ilk sezonu olabilir. daha ufak yaştakiler ve içindeki çocuğu öldürmemişler için: detektif conan tadından yenmez. nostalji arayanlar için: sailor moon ve candy candy herkes için gideri olan: death note ve code geass (her ikisi de en azından bir noktaya kadar ilgi ile izleniyor.)

sırasız: -no face (spirited away) -mononoke (mononoke-hime) -balsa (seirei no moribito) -motoko kusanagi (ghost in the shell) -ginko (mushishi) -yuki nagato (haruhi suzumiya) -haku (naruto) -misato katsuragi (evangelion) -edward wong hau pepelu tivruski 4 (cowboy bebop) -chiyoko fujiwara (sennen joyu) sonradan fark ettim ki büyük bir kadın ağırlığı var listemde. hepsi de oldukça ağır figürler :)

tokyo ghoul açıkçası biraz kolay yere oynuyor. yine de iyi düşünülmüş bir anime olduğunu düşünüyorum. ama orijinal bir şeyler önermek yerine varolanı kendince revize edip güzel kullanıyor. biraz da şok faktöründen faydalanıyor. aslında biraz daha mütevazi olsaymış daha fazla sevebilirdim, ama bu haliyle çok iddialı ama iddiasını tam olarak yerine getiremiyor. zamanla açılır diye umuyorum. bu arada izlenesi bir anime gerçekten, kötü anlamda yazmadım bunları. sadece ufak bir hype oluşur gibi oldu, beklentilerinizi benim gibi yüksek tutmayın diye belirtiyorum.

animeyi çeviren 10 tane grup varken manga için yokluk çekileceğini sanmıyorum.

İsao Takahata'nın efsane animesi Pom Poko ile anime filmleri macerası devam ediyor. Okuyunuz, keyifle izleyiniz. AnimeFilmleri

haftaiçi iş nedeniyle çok fazla güncelleyemiyorum siteyi. ama bugün 2 değişiklik yaptım. anasayfa çok uzamasın diye yazıların "konu" kısmından sonrasını okumak için "devamı" seçeneği ekledim. böylece sayfa daha hızlı açılıyor ve upuzun bir hal almamış oluyor. öbürü ise, en sevdiğim ve en iyilerden biri olduğunu düşündüğüm bir animeyi ekledim siteye. şu ana kadar verdiğim en yüksek puanı da kendisine verdim: Ghost In The Shell

bu sitede bulduğum en güzel paylaşım bu oldu. video efsane. sadece dinlemek için de değil, izlemek için. finaldeki sürpriz konuk da mükemmel.

bilmiyorum bu sitede kaç tane barbie bebek oyunu oynayan kullanıcı vardır :)) naruto karakterlerini giydiren olsa belki biraz ilgi çekebilirdi :)

çok teşekkür ederim. elimden geldiğince, sizin de katkılarınızla düzgün bir kaynak çıksın istiyorum. açıkçası keşke düzgün bir domain alıp, azıcık da webmaster işlerinden de anlasam da, güzel tasarımlı bir site yapsam diyorum. filmlere gelince, yazdıklarının hepsini yavaş yavaş siteye ekleyeceğim. makoto shinkai'nin animelerini pek sıkıcı bulmuyorum açıkçası. en azından ilk 3 filmini gözlerim yaşlı izlemiştim :) son filmlerinde biraz seviyeyi düşürmüş olsa da, hala kendisinden beklentim yüksek :) seri finali olan filmleri de siteye koyacağım. end of evangelion, dissappearance of haruhi suzumiya ya da patlabor gibi. ama mesela bir sürü naruto ya da dedektif conan filmi var. onları ne yazık ki tek tek izleyip koymayacağım. kaldı ki onları izleyecek enerjim ve vaktim de yok. çok güzel de görünmüyorlar :)

gerçekten kore sinemasının klasık stilize edilmiş şiddet unsurlarını içeren bir filme benziyor. ama tam olarak japon olmayan bir yapıma "anime" diyebilir miyiz? onu bilemedim. kesinlikle izleyeceğim bir film tabi.

bir ergenlik depresyonunun anatomisi: Colourful

beni bu kuraldan haberdan ettiğin için teşekkür ederim. flood yapmamaya çalışacağım. yazdığın listede wicked city, golgo 13, roujin-z ve the king of pigs henüz izlemediklerim arasında. çok teşekkür ederim.

açıkçası Gits in benim kalbimde bambaşka bir yeri var, ve buna ancak atmosfer olarak wolf brigade yaklaşabiliyor. innocence ne yazık ki orijinal gits in yanına yaklaşamıyor. özellikle 2. yarısında bir tempo düşüşü ve felsefe bombardımanı var. ama yine de elimizdeki seçenekler kısıtlı :) o nedenle innocence seni idare eder. patlabor'ın ise ilk filmi değil 2. filmi benim daha çok sevdiğim ama pat diye 2. yi izlemek istemezsin :D diğer yandan sıkıcı da gelebilir belki, çünkü patlabor kadar mecha anime olup da robotlardan ziyade insanların sohbetlerinden ibaret bir seri yoktur. ama işte bende fetiş olmuş sanırım, ne kadar çok diyalog ve karakter, o kadar iyi :)

bloga gece gece eklediğim atipik ve benzersiz bir anime: cat soup

satoshi kon gerçekten iyi bir örnek. üstelik hakkında en çok çözümleme yapılabilecek adamlardan biri. genç yaşta ölümü ile gerçekten bizi üzdü, çünkü sinemasında diğer animecilerde olmadığı kadar altmetin ve derinlik mevcuttu. paprika yazısında çok bahsedememiş olsam da, kendisinin jung un kollektif bilinçdışı kavramını yorumlama şekli, beni freudvari rüya yorumlarından daha çok etkiledi. aynı şeyi "paranoia agent" serisinde de yapmıştı. bu işi onun gibi kotaran yok. o bir yana dediğin gibi inception ın paprika dan, black swan ın perfect blue dan arak olması ayrı bir hikaye. (bu iki hollywood filmi de aynı yıl piyasaya düşmüştü.) ayrıntılı yorumları başka sitelere bırakmam gerekiyor ne yazık ki. belki bu sitenin içeriğini tamamladıktan sonra filmler ile ilgili daha genel başlıklı inceleme yazıları yazabilirim. ama o kadar yetenekli miyim, onu henüz bilmiyorum :)

sevgili kızılsakal :) ben sanırım biraz eski kafalıyım, muhtemelen yaş ortalamam da çok azıcık yüksek site ortalamasından. tumblr benim zamanımda pek popüler değildi. ama haklısın, artık ben de tumblr görüyorum. ama tumblr daha çok fotoğraf ve kısa yazıları paylaşmak için pratik görünüyor bana. yani blogger kadar tertipli düzenli değil. ama artık kimsenin, blogger mantığındaki gibi uzun yazıları okumakla ilgilendiğini de düşünmüyorum. bu nedenle blogger siteleri eskiden gördüğü ilginin çeyreğini bile görmüyor. aynı kaderi benim blog da paylaşayacak. belki düzgün bir site domaini alırım biraz ileride. sitede çözümleme ve eleştiri olayına tam olarak giremedim çünkü daha çok bir database oluşturmaya çalışıyorum. ama bir yandan nört kalmam da mümkün değil, ama çok uzatırsam da kimsenin okumayacağını düşünüyorum. o yüzden biraz dengeli bir şekilde daha çok spesifik bir filmi sevecek okuyucuya yönelmeye çalışıyorum. gönül isterdi ki daha ayrıntılı ve uzun bir şekilde irdeleyecek vaktim de, sitem de olsun. ama geçmişte böyle girişimler olduğunda, hep sonuç 5-10 yazı sonrası sıkılıp başka bir şeyle uğraşmaya başlamak oldu. ayrıca beklediğimden daha az kişi okumuş oluyordu. bu sefer biraz daha iradeliyim sanırım. fazla uzatmadığım sürece her zaman tadında kalacak ve hedefime çok da uzun süre geçmeden ulaşacağım diye umuyorum. çok teşekkür ediyor, yorumlarının devamını bekliyorum.

aslında filmlerin konuları ve değerlendirme kısmında ne tür anime sevenlere yönelik olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. ama daha ne açılardan puanlamanın ya da değerlendirmenin faydalı olabileceğini düşünüyorsanız, elimden geleni yaparım. açıkçası bu tarz bir puanlama spontan gelişti. başta parça parça notlamayı düşünürken, bazı filmlerin bütünün farklı olduğunu gördüm. mesela: bir filmin konusu ve anlatımı o kadar iyidir ki, animasyon kalitesi düşük bile olsa puanı beklenenden daha yüksek olabilir. her klasiğin animasyon kalitesi günümüzdeki standartlarına yetişemiyor mesela. böyle durumlarda döneme göre değerlendirmeye çalışıyorum. o nedenle toplam puan kısmı daha çok anime tarihindeki rölatif yerini gösterir diye koydum. umarım faydalı olur.

listende yazdığın animelerin hepsi yorumlamayı planladıklarım arasında. özellikle satoshi kon'un paprika ile başlamış olsam da asıl başyapıtının perfect blue olduğunu düşünüyorum. makoto shinkai nin 5 cm per second gibi diğer filmleri de güzeldir bence. diğer yazdıkların da zaten klasik konumunda animeler. bir de bu herkese hitap etmez dediğin ama sevdiğin başka animeler varsa onları da paylaşırsan sevinirim. herkese hitap etmese de elbet birilerine hitap eder :)

gerçekten güzel bir fikir, çünkü paylaşmak istediğim güzel anime müzikleri de oluyor ama sanırım 2 problem var: 1-gerçekten öyle bir eklenti var mı bilemiyorum. benim yeteneğim ne yazık ki blogger sınırlarının üstüne çıkamıyor. 2-öyle bir şey olmalı ki okuyucu istediğinde çalıştırabilmeli. yoksa her siteyi açan istemeden otomatik müzik dinlemeye başlıyor ki o tür siteleri ben sevmiyorum.

isim yaratıcı olmuş. tebrik ederim :)

evet güzel bir yere taşınmış, bu forum hiç dikkatimi çekmemişti. teşekkür ediyorum. wolf brigade gerçekten "cool" bir animeydi. ben epey severim. mamoru oshii'nin işidir biraz da onun politik- aksiyon-gerilim tarzı. bir yandan soundtrack i çok duygusal :) wolf brigade'i izlediysen çoktan ghost in the shell ve innocence'i izlediğini varsayıyorum. eh onları izlediysen geriye patlabor 1 ve 2 kalıyor. (2 bir tık daha iyidir.) yine de wolf brigade tadında pek film yok bence. bunlar sadece uzak akrabaları. ayrıca blogum adına motivasyon verici cümlelerin için teşekkür ediyorum :) çok teşekkürler papillon. diğerini sildiğin için de :) amaç başarı yakalamak değil, maksat tıpkı sizinki gibi insanlara güzel animelere ulaşmaları konusunda aracı olmak. bu vesile ile hiç duymadığım anime filmlerini keşfetmek belki de. şimdilik siteye kaydedilen anime filmleri: -Laputa: Castle In The Sky -The Girl Who Leapt Through Time -Paprika -Jin-Roh: The Wolf Brigade daha 1 hafta oldu başlayalı ama 2-3 günde 1 güncellemeyi planlıyorum. muhtemelen birkaç ay içinde de inceleyecek anime filmi sayısı da oldukça azalacaktır. sevgiler.