Sakuragi

Herkes biraz Aizene benzemekte. Ywach'ın şu elitlerinde ki çakma Aizen kılıklıdan sonra ben pek benzetemedim ruh kralını. Ben daha çok Angel Densetsu dan Seiichirou ya benzetiyorum.

Cherry sağlamasını yapmış iki kişiye aynı soruyu sorarak. Bu çok eski bi sorudur. Büyüklerimiz mahalle de hava atmak için sorardı.

Böyle bir şey olursa 4. sayfa da kilit yiyecek konudur. Daha yeni yaşanmış olaydır, kilit yiyen konudaki tartışma içeriklerini ilgilenmediğim için okumadım, bu sebeple, üyeler mi, konuyu açan mı admniler mi suçlu bilmem ama bu forum da bu iş yürümez. Gidin başka forumlarda tartışın, burada anime izleyin, manga okuyun falan filan. İllahi tartışacaksanız animeler hakkında tartışın. En fazla 2 sayfa yorum olacağı için kilitlenmez zaten.

Ahaha, hiç belli olmuyor. Sadece sövdüğünüzü görünce farkedemedim. Bir de olaylar bitmeden, belli olmaz. Şu anda durum nedir Ywach, 0. takımdan güçlü ve yendi. Bence olması muhtemel birşeydi. Biraz kolay yenildi, Ichibei hariç. Ichigoya gelince, abi kimden yardım isteyecekler ki, adam başrol. Şansa bak, Shunsei de yok ki ortalıkta ondan yardım istesin. Kesin arkada bir yerlerde saklanıp izliyordur. Zaten Ichigo'nun yine bişey yapabileceğini sanmıyorum, son sayıya kadar. Şamar oğlanı olur ki, ondan önce asıl Uryu vs Ichıgo olacak. Belki Ywachla karşılaşmaz bile. Ywach ile de kardeş çıkar dedim Ruh Kralına, tutmadı be.

Yeni bölümü okuyun, asıl trolü görün, Kubo yine akmış.

Öncelikle animasyon ise konu, bence Mimar Sinan dan çok, Eskişehir'i düşünmelisin. Eğitim açısından da, şehir açısından da. Bi araştır aklında olsun. Mimar Sinan da hocaların ne istediğini, mezun olduktan sonra bile anlamak çok zor. Verilen projelerde sürelerin önemi yok, çünkü hiçbir zaman tam yetiştiremezsin, mutlaka bir şeylerin eksik kalır. Yayın tasarımı dergi vb, reklam tasarımları, ambalaj tasarımları gibi projeler ele alınır genelde. Bunun yanında temel sanat eğitimi, grafik tarihi, işine yarayacak her türlü bilgisayar programları vb. dersler verilir. Aslında her animeci gibi bende animasyon okuma gibi bir hevesim vardı bi ara. Sonra baktım ki bizim ülkede, mezun olduktan sonra, en iyisi olsan bile Pepe'den ileriye gidemiyorsun. O yüzden de hayallerin büyüktür, biliyorum. Bölümün hep zorluklarından bahsediyorum bu yüzden sonra hayal kırıklığına uğrama diye. Ama yurt dışına çıkma imkanın olursa yada ben bu düzeni değiştireceğim diyorsan, bu yola baş koydum diyorsan, benden de tam destek alırsın. Yoksa yol yakınken vazgeç, başka sevdiğin bir işi yap. Animasyon da hobi olarak kalsın, benim gibi boş zamanlarında uğraşırsın. Yada ben Pepe ile idare ederim diyorsan bilemicem. Bak eğer seviyorsan gazeteciliği, ciddi düşün, git konuş bence. Şaka bi yana, baskıyı filan salla, elinden geldikçe karşı çık çünkü dünyanın en güzel şeyi sabah uyandığında işe isteyerek gitme. Sevmediğin bir işte çalışırsan, her sabah işkence gibi gelir işe gitmek. Eğer illede para, çok param olsun demezsen hiç kimsenin engel olmasına imkan verme. İş içinde dediğim gibi, üniversitede çok çabalamak lazım. 1-Dersleri şöyle önemli olanları sıralarsak. 1.sınıf: iletişim bilimi 2.sınıf sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri, kitle iletişim hukuku, kitle iletişim kuramları 3.sınıf karşılaştırmalı kitle iletişim sistemleri, risk toplumunda gazetecilik 4.sınıf AB ve Türkiye'de medya politikaları 2-Bölüm hakkında ve genel iş imkanı hakkında yeterince konuştuk sayılır. Sadece bişiler eklemek gerekirse, ülkenin durumu ortada, siyaset özgür gazeteciliği engelliyor. Yani ortam zor, malum. Fazla da siyasete girmek istemiyorum, bu forumda sıkıntı olur. Bu konuda özelden devam ederiz anca. 3-Yerel gazete ortamları, yerine göre değişir. Gazetenin tutumuna göre de değişir. Ama İzmir'de pek sorun olacağını sanmam. Rahat insanlar, eğlenceli olur düşüncesindeyim. Hiç çekinme eğer kazanıp da gidersen, 2 .sınıfta filan tüm yerel gazetelere başvur iş için. Önce evrak düzenleme filan verirler ama, sonra şehirdeki ufak etkinliklere, röportajlara, belki amatör futbol maçlarına gönderirler.

Biz de olsa kendi sıralamam şu şekilde olur sanırım. Gerçi bazıları şu anda yayınlanmakta. 1. Slam Dunk 2. Dragon Ball 3. Candy Candy 4. Dedective Conan 5. Arale-chan 6. Çiko 7. Captain Tsubasa 8. Voltran 9. Monster Racher 10. Beyblade 11. Pokemon 12. Nils ve Uçan Kaz 13. Ay Savaşçısı 14. Yugioh 15. Robin Hood 16. Cinderella

Kafama siyah dayanmış şekilde zorla Glasslip'i bitirmeye çalışıyorum. ilk üç bölümünü izledim, 4. bölümdeyim daha....

İzmir'de oturuyorsan çok daha iyi olur. Çünkü insan başta ne kadar ailesinden ayrı bir şehirde üniversite okumak istese de, kısa bir süre sonra hem maddi hem manevi burnu fena sürtüyor. Pişman oluyor. Tercih zamanı, senin için zor olmaz hem git bir bölümünü gör, incele. Hayatının en güzel, en sıkıntılı süreci orada geçebilir. Bahsettiğine göre Gazetecelik senin için tek seçenek görünüyor. Araştırmayı, koşuşturmayı, biraz bilgisayar grafik tarzı şeyleri seviyorsan ki, seviyorsun belli, senin için iyi bir seçim olabilir. İş konusunda da dediğim gibi okul zamanı çabalaman lazım. Mesela Kocaeli'nde Gazetecelik okuyan arkadaşım, orada yerel gazetede bi iş bulmuştu, okul dönemi. Parası azdı ama sonuçta deneyimdi önemli olan. Üniversitede ne kadar kendini geliştirirsen o kadar iyi. Güncel olaylardan kopmaman lazım, çok okuman lazım. Aslında şöyle bir gerçek var bizim ülkede; üniversite, insanın iş bulması için okuduğu bir eğitim kurumu değildir, kendini geliştirdiği bir eğitim kurumudur. Gazetecilikle ilgili mesleki soruların da olursa arkadaşım aracılığıyla cevaplayabilirim.

Benim bildiğim bir tek o bölgede Ege Üniversitesi'nde var Gazetecilik. Öncelikle İzmir'de üniversite okuyup da pişman oldum diyen görmedim. İzmir güzel, eğlenceli, her ne kadar bir Eskişehir gibi olmasa da öğrenci şehridir. Alışma sürecin fazla sürmez. Gelelim bölüme, dersler kolaydır yatarak geçersin. Fakülte en son inşaat halindeydi, yenilenme sürecinde, büyük ihtimal bitmiştir. Umarım kantinde yapmışlardır iletişim fakültesine. Kantinsizdir evet. Kantinsiz bir bölüm düşünülemez. Üniversite hayatının en geyik zamanları kantinde geçer. Benim bir tavsiyem eğer gazeteciliğe büyük bir ilgin yoksa, bence başka bir bölüme yönelmen. Mezun olduktan sonra amcan, dayın gibi bir tanıdığın yoksa işsiz kalma ihtimalin yüksek. Kendi işini yapmayan binlerce insandan biri olursun. Gerçi şu zamanda tüm mesleklerde durum bu. Ya bölüm birincisi, ikincisi olacaksın ki o bile bazen yetmiyor. Ya da tanıdığın olacak. Üniversite zamanı oranın yerel gazetelerinde iş bulup çalışırsan deneyim ve Cv açısından büyük avantaj sağlarsın. Soru cevap şeklinde devam edersek daha yararlı olur bundan sonra. Varsa aklına takılan sorabilirsin. Özel olarak merak ettiğin bir şey var mıdır? Sonuçta Mimar Sinan, en iyi üniversitelerden biridir. Verdiği eğitim çok iyidir. Söylediğin bölümlerin zorluğunu biliyorsundur. Girmek kadar mezun olmak da çok zordur.

Her türlü üniversite, bölüm, meslek, iş, yüksek vb. türlerde sorulara elimden geldiğince yardımcı olabilirim. Şimdiden sınava girecek arkadaşlara başarılar. Bir süreliğine anime ve mangaya ara vermeleri önerimdir. Sadece bir süreliğinecik.

Manga okurken müzik dinleyenlerdenim. Eğer animesi devam eden bir manga ise veya animesinin devamı olan bir manga ise zaten, animedeki müzikleri dinliyorum. Mesela Bleach veya One Piece okurken genelde animelerin op ve ending parçalarını dinlerim. Onun dışında animesi yapılmamış bir manga okurken türüne göre uygun anime ostları bulurum. Mesela aşağıdaki başlıkta bu konuya biraz değinilmiş. http://forum.turkanime.tv/topic/4719-yotsuba-muezik-secimi/?hl=%2Bmanga+%2Bm%C3%BCzik

Bu mudur acaba ? Gin-iro no kami no Agito (Origin: Spirits of the Past)

Şu anda en çok anime haberlerinde sıkıntı oluyor. Türkiye'de bunu doğru düzgün yapan ve bilinen sadece bir site var, oda bir yere kadar. Belki sen veya ekip kurar mısın bilmem ama ekibinden birileri ingilizce biliyorsa, anime veya manga haberlerini çeviri yapıp, bir 'anime haberleri' köşesi yaparsan her zaman paylaşılan bir kaynak olur ve göz önünde olur site. Bu şekilde uzun ömürlü olabilir.

Bir ara OtakuSekai vardı, senin düşündüğünle aynı formatta. ilk açıldığında filan biraz sükse yaptı ama sonra kaybolup gitti. Eğer bu iş gönül işi diyorsan, 3-5 kişi yeter diyorsan benim desteğimi alabilirsin. Yoksa yol yakınken dön bence.

Biraz daha ipucu versen birşeyler bulabiliz sanırım. Şimdilik aklıma sadece "They Were Eleven" geliyor. Konusu itibari ile gemide garip şeyler oluyor. İçlerinde 1-2 kişi kötü gibi gözükse de değiller aslında. Asansöre son patlatma olayında barikatlar kuruyorlar ama, senin bahsettiğin barikat mı bilemedim. Neyse sen aklına başka bişeyler gelirse yaz. Belki buluruz.

Güzel. Hep böyle devam etsin mümkünse. Bir iki senede bir film ilaç gibi geliyor. Frieza ile birlikte Beerus ve Whis'in de dönmeside iyi olmuş.

O zaman buyurun buradan devam edin, 26 bölümün hepsi mevcut: http://www.turkweb.tv/sezon/71091/sindirella-cinderella-1-sezon Bu arada seri Japon-İtalyan ortak yapımı bir animeymiş. Orjinal ismi de Cinderella Monogatari.

Ooo Tv8'de yayınlanan Sinderella bu, ne çok izlerdik Prens Charles filan, eğlenceliydi.

Lucky Star mı ki acaba ? Şu vır vır, geveze kızlar.

Güzel ve keyifli geçen ender etkinliklerden biriydi. Demek ki profesyonel el atınca bu işler başarılı oluyormuş.

Kimse bana dönüş yapmadığı için, "Forum Türkanime" olarak bir organizasyon yapmak imkansız olmuştur. Bireysel katılmak isteyen arkadaşlar için ulaşım seçenekleri şöyledir. Baltalimanı Japon Bahçesine Ulaşım • 4.Levent’ten Baltalimanı minibüsüne binerek son durakta inilebilir. • Taksim’den otobüse (40 Rumelifeneri-Garipçe-Taksim, 40 T İstinye Dereiçi-Taksim, 42T Bahçeköy-Taksim) binilerek Baltalimanı Hastanesinde inilir. • Kabataş’tan otobüse (22 İstinye Dereiçi-Kabataş, 22 RE Fatih Sultan-Kabataş, 25E Sarıyer-Kabataş) binilerek Baltalimanı Hastanesinde inilir. • Beşiktaş’tan araçla yaklaşık 30 dakika sürer.(Haritadaki mavi çizgiler toplu taşıma araçlarının kullandığı yoldur) http://www.istanbul.tr.emb-japan.go.jp/consulate_j/bunka/2014matsuri/maptr.pdf

An itibari ile P.K 'nın fragmanını görüp, Aamir Khan'ın son iki filmdeki kötü gidişine son vereceğini düşünüyorum. Tek sorun ise şu Forrest Gump meselesi.. Bekleyip göreceğiz. p.s: I love Anushka Sharma