Ftsuu

Çeviride ve düzenlemede geçen emekleri için Taçe'ye teşekkürler.

Emeği geçenlere teşekkürler.

Çeviri ve indirme linki için teşekkürler.

Teşekkürler. İndirme seçeneği çok kullanışlı.

Teşekkürler.

Tasarım ve tonlama güzel olmuş. Kağıttaki lekelerle baş etmek için de küçük bir kağıt alıp çizim yaparken elini sayfanın yerine küçük kağıda koyabilirsin. Renkli çizim yapmak istersen dijital çizime geçmek daha avantajlı olabilir.

Hoş geldin hoş geldin.

İlk bölümü eğlenceli olmuş bana göre. Kolay gelsin ;)

Hoş geldin.

Konuşmacı: Koichi Noguchi (Prodüktör) "En Güncel Japon CG Animasyonları Nasıl Yapılıyor" İstanbul 23 Şubat 2016 19:30 Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryum İzmir 27 Şubat 2016 13:00 Fuat İzmir Büyük Sanat Salonu Hayao Miyazaki ve Mamoru Hosoda gibi büyük anime ustaları tarafından tasarlanan dünyaca ünlü Japon animasyon eserlerinin birçoğu, “klasik el animasyonu” adlı yöntem kullanılarak el çizimi ile yapılmıştır. Ancak gün geçtikçe gelişen CG teknikleri ile birlikte animasyon dünyasında da dijital bir devrim gerçekleşmiştir. Bu en son teknikler kullanılarak, sadece araç ve uçak gibi nesneler ile sınırlı kalınmaksızın artık hareket eden insan karakterleri bile CG tekniği ile canlandırılabilecek hale gelmiştir. Japonya’da “Cel Look CG Animation” (2 boyutlu görünümlü CG animasyon) adlı yöntem sayesinde CG tekniği ile elde edilen 3 boyutlu çizimlerin bu yöntem ile yeniden yapılandırıldığı ve klasik el animasyonu görünümüne büründüğü bir teknik revaçtadır. Seminer konuşmacısı Bay Koichi Noguchi, “Dragon Ball”, “ONE PIECE” gibi dünyaca ünlü animeleri üreten Toei Animasyon bünyesinde, çok sayıda CG animasyon ve sinema filmi üzerinde çalışmış ünlü bir prodüktördür. Kendisi, Japon animasyonunun cazip yönlerini ve en güncel CG animasyon tasarımlarını son eseri “Cennetten Sürgün” filmi üzerinden anlatacaktır. Bay Noguchi ayrıca hem Japonya hem Türkiye’de vizyonda gösterilmekte olan ilk Türk-Japon ortak yapımı film “Ertuğrul 1890”dan sahneler kullanılarak Japonya’da kullanılan VFX (görsel efekt) tekniklerini tanıtacaktır. Koichi Noguchi (Prodüktör) 1965 yılında Japonya’nın Gifu kentinde doğdu. CG stüdyonun öncüsü olarak bilinen Links firmasında uzmanlığını geliştirdikten sonra, 1995 yılından itibaren Amerika’da VFX yapımcısı olarak çalıştı. Japonya’ya döndükten sonra Polygon Pictures gibi ünlü firmalarda çalıştı. Daha sonra “ONE PIECE”, “Dragon Ball” gibi dünyaca ünlü animasyon filmlerini piyasaya çıkaran Japonya’nın en büyük animasyon yapımcı firması Toei Animasyon’da çalışmaya başladı. Film, dizi ve animasyon filmlerinde VFX danışmanı ve CG prodüktörü olarak film yapımında çok önemli bir rol oynadı. “Cennetten Sürgün (Expelled from Paradise)” adlı anime filmi, prodüktör olarak görev yaptığı ilk eserdir. Şu an Toei Animasyon firmasında, planlama ve satış departmanı bölümünde müdür yardımcısı ve prodüktör olarak görevini sürdürmektedir. Emeğinin Geçtiği Diğer Yapımlar “ONE PIECE”, “INNOCENCE”, ”Godzilla – Final Wars” “YAMATO” “Clouds above the Hill” “Space Pirate Captain Harlock” “Ertuğrul 1890” ALINTI: Japonya Başkonsolosluğu

Hoş geldin.

Tamam da biraz da öv yani. Adam 15 senesini vermiş mangaya. Herkes hayal kırıklığına uğradı, senaryo tatmin etmedi, vaatler yerine getirilmedi. Ama eğer dikkatli izlediysen ya da okuduysan Kishimoto'nun olayları ve karakterleri birbirine bağlamakta ne kadar zorluk çektiğini anlayabilirsin. Naruto evreni gibi geniş bir evreni yönetmek kolay değil. Üstelik seri yapılırken aynı anda evreni de genişletiyorsan hiç değil. Evrenin eski ayrıntılarıyla yeni ayrıntılarını birbirine bağlamalısın. Olaylar mantıklı gelişmeli, okuyucuyu etkilemeli. Gizemler yaratıp sonra bu gizemleri tek tek çözmelisin. Kishi'nin Naruto'nun sonunda oldukça başarısız olmasının sebebi Senaryo-Evren-Karakter uyumunu yaratmakta başarısız olmasıydı. Buna rağmen Kishi, Naruto'yu elinden gelen en iyi şekilde güzel hale getirmeye çalıştı. Onun emeğine saygı duymalıyız.

Yeniden hoş geldin. Zodiac Hackers çok güzeldi. İnşaallah devam eder. Bu arada biraz eleştireceğim: Adamın kardeşinin ölümünü birinci bölümde daha detaylı açıklayabilirsin. Çünkü ilk bakışta mantıksız geliyor. Bunun dışında hapse düşmenin korkunçluğu, zirveden çukura düşüş çok iyi anlatılmış.

Mangapanda'nın sloganı boşuna "ilk mangapanda.com'da oku" değilmiş.

Hoş geldin.

Sayonara Zetsubou Sensei- Main Title No. 6 - Nezumi's song ;)

Denenebilir aslında. Şöyle ki, bir yazarın tek başına hikaye yazması biraz zordur, azimle ve ilhamla yapılır. Ancak yine de tek bir kişi olduğu için senaryoda,anlatımda ya da evresinde açıklarla karşılaşılabilir. Eğer birden fazla yazar birlikte çalışırsa bu açıklar kapatılır ve kusurlar azalır. Ayrıca senaryo, evren ve anlatım da zenginleşir.Yine de birden fazla yazarın çalışmasının dezavantajları da var. Eserinin üstündeki hakimiyetin azalır. Evreninin tek efendisi olmak yerine efendilerinden biri olursun. Karaktlerin senin değil diğerlerinin de karakteri olur.

Şöyle ki Türkiye'deki Çizgi Roman çizerleri birbirlerinden ayrı çalışıyorlar. Ayrıca internette tanıtımlarını iyi yapamıyorlar, dışarı çıkıp araman lazım bulman için. Yeni nesil amatör sanatçılar internet üzerinde daha iyi organize olabilirlerken onlardan önceki nesil interneti iyi kullanamadığından isimlerini duyuramıyor. Böyle bir parçalanmışlık söz konusu olduğu için sanatçıları ve eserlerini tanıyamıyoruz. Bu da bizi karamsarlığa sürüklüyor. Aslında sanatçıların bir araya gelmesi için fuarlar, sanat portalları, internet siteleri açarsak ve bir sponsor bulup reklamlarını yapabilirsek bu, eski nesil ve nesil sanatçıların ilgisini çekip bir araya gelmelerini sağlayacaktır. Bu da çizgi roman sektörünü daha büyük bir sektör haline gelip yeni sanatçıların yetişmesi için daha fazla imkan sağlayacaktır. Bozuk plak gibi sürekli Türkiye'den bir şey olmaz demenin anlamı yok. Gidin çalışın! Doğru stratejiyi uygulayarak ve iyi organize olarak çalışırsanız Türkiye'den müthiş çalışmalar çıkar.

Hoş geldin.

Hoş geldin.

Hoş geldin.

Oldukça beğendiğim iki video.Naruto vs Rock Lee'nin son sahnesini ara sıra tekrar açıp izlerim.

Hoş geldin.

Asosyal insanlar daha samimi davranırlar.Bu da kendileriyle uzun süre başbaşa kalmalarından kaynaklanır. Sorunlarla kendileri başa çıkabildikleri(ya da buna zorunda kaldıkları için) için daha hızlı olgunlaşırlar. Dünya zevklerine daha az önem verirler, tabii abur-cubura olan eğilimlerini saymazsak. Sık sık ve derin düşüncelere daldıkları için düşünürken yaptıkları hareketler vardır(yürümek,nesnelerle oynamak vs.)Kendimden örnek verecek olursam düşünürken hem yürüyüp hem nesneleri havaya atıp tutarım.Hatta bu yüzden bu yıl Haziran'da aldığım telefonumu en az 10 kez yere düşürdüm.

Hoş geldin.