Ida_Ten

Steins gate, code geass, bleach, death note

Shingeki no kiyojin

11 ay evden sadece bakkala (5 kere) çıktım ve asosyalliğimin hat safalarını o dönem yaşadım diyebilirim. Şöyle bir farklı durum mevcut. Eğer çok sosyelken birden asosyalliğe karar verir ve evden yada bulunmak istediğiniz ortamdan çıkmazsanız, insanların düşüncelerini önceden tahmin edebilme yeteneğinin arttığını düşünüyorum. Şöyle ki; Sosyalken arkadaşlarınızla, sevgilinizle vs. mimiklerini pek kavrayamazsınız ve arkanızdan iş çevirildiğinde veyahut size birşey söylenildiğinde meraklanırsınız, anlayamazsınız. Ama asosyalken koca bir ağ olan interneti kullanıyorsanız ve birazda akıl yürütürseniz chatleştiğiniz insanların mimiklerini göremediğinizden konuşma şekillerinin farklılığını anlıyorsunuz. Kendimce öyle... Bir süre sonra asosyalliği bırakıp asosyalken düşünmeye vaktiniz olduğundan dolayı arkadaşlarınızla, sevgilinizle vs. dışarı çıktığınızda kullandığı mimikleri önceden hatırlayıp sosyal ağlardanda chatleştiğiniz insanların kullandığı kelimeleri gerçek hayatta kullanmaya çalıştıklarında afalladıklarını, kullandığı mimiklerin söylediği sözlerle uyuşmadıklarını gözlemliyorsunuz. 2 deneyim bir arada olduğunda tahmin yeteneğinizde gelişmeye başlıyor. Beraberinde bu tahminleri uygularsanız siz istesenizde istemesenizde insanların gözünde hayranlık oluşturuyorsunuz. Asosyalken yalnız olduğunuzdan kimseye ihtiyaç duymadığınız içinde umursamazlık, gamsızlık tavırlarınızda oluştuğu için (türk kızlarımızın ve genel arkadaşlarımızın sevdiği ulaşılamaz özellik olduğundan) daha çok ilgi çekiyorsunuz. Bu yönden iyi, kötü yanı ise bu huyunuzu değiştirememeniz. Bir süre sonra sevgiliniz veya arkadaşlarınız sizi yakından tanımak istediğinde siz istesenizde istemesenizde size yaklaşmalarına engel oluyorsunuz. İnsanlar sıkılıp sizi yavaş yavaş terketmeye başlıyorlar. Zeka seviyenizde baariz onlardan üstün oluyor. Hergün elinde telefon sevgilisine yazıp kızların namahremlerini inceleyenlerden daha çok bilgili olduğunuzdan. Tekrar yanlız kalıyorsunuz. Biz ne kadar bu forumdan birbirimizi çok iyi anladığımızı düşünsekte, gerçekte karşılaşsak çoğu kişinin fikirleri uyumsuz olucak. Buda zeki insanların neden yalnız olduğuna en iyi kanıttır. Baştan asosyellik iyi değildir. Ama sosyal hayatını bir süre yaşadıktan sonra asosyelliğe geçmek en iyisidir. Tekrar sosyalleşmeye karar verdiğinizde bulunduğunuz ortamın nelerden ibaret olduğunu anlamanıza yardımcı oluyor...

Twitch yayını olursa gelebilirim. Skype ı olan varsa detaylı konuşabiliriz...

Şuanlık hikayelerle yetiniyorum. Ama roman yazmayı çok istiyorum :)

Ida_Ten: Japon mitolojisinde kanunların ve tapınakların tanrısı, yakışıklı ve bakımlı bir delikanlı olarak gösterilir.

4 yıldır arkamdan vurmayan tek dostum, koşulsuzca dinleyip gülümseyen ve yanında şımarabildiğim tek arkadaşım Chico;

Bunu kendime çok zor itiraf etmiştim. Küçüklüğümden beri stratejilere ve akıl oyunlarına merakım vardı. Bunları çözmeye çalışıyordum sebebi ise salak olduğumu düşünmemdi. Bu hâla geçerli ama kendimi tutamıyorum :angry:

Anime yazarı olmak.

Dediğim gibi 1 saatte yazdığım birşeydi :D ve hikayenin kısa olmasının sebebi çıkıcak anlam olmasıydı. Ama kısır döngünün kırılması için yeni bir kısır döngü yaratmayı kısada olsa anlattığımı varsayıyorum. Mesela kısaca söylemek gerekirse, büyük balık küçük balığı yer. E bunu birtek insan bozabilir küçük balığı insan avlarsa. Büyük balık yiyecek başka birşey bulduğundan yeni bir kısır döngü oluşur. Daha uzun hikayelerde daha farklı şeyler anlatacağım. Yorumunuz için teşekkür ederim :)

Teşekkür ederim ilerleyen zamanda görücez. Yorumlarınız değerli :D

Dediğim gibi eğer bu forumdan ilerlemem için açıkcası gaz alırsam yazacağım aklımda planlar var. Ama internet üzerinden hiçbir fikrim yok. Ama burda beğenilmese bile kendim böyle hikayeleri seviyorum. Yazmaya devam edeceğim :D

Çok sigara içtiğimden dolayı kürdan diyebilirim. Hergün birtane ağzıma atıp bitene kadar kemiriyorum. Sigarayı azalttım ve bu aralarda kürdan ağzımda sapasağlam duruyor o günleri atlattım ama. Öyle bir dönem yaşamıştım :O

Böyle hikayeler yazmayı seviyorum. Teşekkür ederim :)

Bakalım, ama senin için okuyup anlayamadıysan diye hikayenin altına açıklamasını yazdım. Bir göz at istersen...

Bunları hikaye anlaşıldıktan sonra tutulursa ortaya koyacağım. Suratımda bu yazacağım hikayeler geldikçe aptal bir tebessüm geliyor zaten. Güzel olacağını hissediyorum. Zaten hikayeden çıkarılacak anlam, hatta mesajı bulduğunuzda neden bunları "katamadığımı" anlayacaksınız. Güzel olucak güzel :P

Hikayeyle fazla uğraşmadım. 1 saatimi aldı ama gerçekten güzel birşey ortaya çıktı diyebilirim. Ufak bir ipucu vermek gerekirse olay sadece Arata'nın yazdığı hikayeyle bitmiyor. Konuya daha geniş bakmak gerek. Hatta talep çok olursa anlamayanlar açısından anlatacağım. Beğenilirse daha uzun farklı tarzlarda aksiyon, zeka oyunları, zeka savaşları ve içine karışmış aşk anıları bile olabilir. Ama temelinde zeka ve aydınlanma olucak, yorumunuz için teşekkür ederim :)

Hikayenin konusu karmaşık ve biraz ağır, fakat anlayabileceğinizi düşünüyorum. Hikaye bana ait, göz atmak isteyen olursa ve beğenilirse devamını getireceğim :)) 30 nokta Yazacağım hikaye yapacağım bir ödeve ait.Hikaye'ye nasıl başlasam bilemiyorum ama aslında ne kadar basit olan şeylerin insan zekasıyla zorlaştırılabileceğinin en doğal kanıtı olduğuna eminim. Örnek vermek gerekirse insanların yaşamı.Kısırdöngü, her insanın değiştirebileceği birşey değildir... Hunao: ida ten. Arata: Kullanıcı adım o benim be ! Huano: Öğretmenimizin verdiği hikaye ödevi hakkında alıştırmaları blog üzerinden bu kullanıcı adıyla yapmıyor musun ida-san ? ((Hunao_Kamari)) gülümser. Arata: Adımla seslendi ! Ee-evet oradan yapıyorum da sen nereden biliyorsun ? Hunao: Hikayelerinin çok hayranı var, Sanırım başa sardıkca bitmeyen bişeymiş, ida-san. Arata: Yazdığım hikayeleri sende takip ediyor musun ? Hunao: N-Ne ! hayır tabiikide. Arata: Bir aptal gibi gözüküyorsun farkında mısın ? Hunao: Hikaye güzel, ama arkadaşım göstermişti ben bakmadım yemin ederim. Arata: Kısır döngü, onun genel ismi kısır döngü seni aptal. Hunao: Hayvanların avlanması gibi birşey mi yani ? Arata: Sayılır. Avlanmasına karışmadığın sürece döngü bozulmaz, birtek insan karışabilir o açıdan diyorum yani. Hunao: Benzer şeyleri duymuştum... Arata: N-Ne ?! Nerede duydun bana hemen söyle ! Hunao: Saçmalayan ida-ten'den tabii, Dururuuu ! Dururu derken havaya bakması, o kadar aptal görünüyorduki gözlerimi kısıp kafamı farklı yöne çevirmekten başka hiçbirşey yapamadım... Arata: Ben burada insanlara farkındalık yaratıyorum budala, sen ne anlarsın ? Hunao: Hey! Aptal tamam ama budalayı asla kabul edemem. Arata: İnsan bile değilsin, budala kelimesi sana mükafa-... ((Öğretmen Kabane, Aratanın kolundan tutar ve hızla kendisine doğru çeker...)) Öğretmen Kabane: Neler olduğunu açıklamanız için 10 saniyeniz var, tenefüs bitti ve siz hala tartışıyorsunuz. Hunao: Karışmadığı sürece ben ona hiç sataşmadım efendim! Öğretmen Hunaoya dik bir bakış attıktan sonra Arata'ya yönelir... Öğretmen Kabane: Herneyse, hikayeni ne zaman bitiriyorsun ? Arata: Ya-yarın !, yarın bitiriyorum efendim. Öğretmen Kabane: zaman daralıyor evlat, yarına bekliyorum. Hunao: Sorunsuz bir şekilde benimkide yarın elinize ulaşacak efendim ! Mr kabane herzamanki umursamaz tavırlarıyla yürüyordu ve kafasını sağa doğru yatırarak Hunaoya bağırdı; Öğretmen Kabane: İlgilenmiyorum, Hunao ! Hunao sanki öğretmen Kabane yi duymamış gibiydi, oda öğretmene yöneldi. Hunao: Devam ediyorum, üstünde çok çalıştım Mr Kabane ! Öğretmen Kabane ileride rehberlik öğretmeni tatsumiyi gördü ve onun kulağına doğru fısıldadı, şöyle söyledi sanırım; Öğretmen Kabane: Bence devam etmeyecek. Tatsumi: Eder, Hunao bu okulda derece yapmak için çok çalışıyor. Peki, evime geldikten sonra bunca gerginliğin üzerine blogtan soruyorum bunca insana.Neden kısır döngü gözlerinin önünde olmasına rağmen bu kadar karmaşık geliyor ? Yada anlamak mı istemiyorlar ? Farkına varsalar belkide hergün okula giden insanların bile bir kısır döngü olduğunu farkedecekler. Anlamak bu kadar zor olmamalı ama ben, Ishibari Arata, bunun farkındalığını tüm dünyaya göstereceğim. İstemiyorsunuz belki ama blogtan, yada gerekirse her insanla yüzyüze konuşarak bir akım yaratacağım. Bu basit gözüken kısır döngünün hayvanlardan yola çıktığımızda bile bu döngünün dengesini sadece insanların bozabileceğini birtek ben farketmedim herhalde.İnsanların ne kadar döngü kırabileceğini bir düşünsenize ! Ben bir dahiyim yahu! Bu mantıktan yola çıkan bir hikayeyi yarına bitirmiş olacağım yehuu! 30 nokta, evet bu! Hikayemin adı bu olacak. Yapabileceğim döngülerin analizini çıkartacağım. Zeka akıyor benden Ehm-Ehm, fazla egomanlığa gerek yok sanırım.Oyunlarından kurtulmuş bir dünya, zincirlerini ve rutin hayatını kısır döngülerini kırarak farklılaşan düşünceler, kulağa harika geliyor ! Ama bunu dünyaya yaymam içinde çok yardım gerekiyor. Haberleri hackleyeyim. Yok be çok abartı, code geass ta mı yaşıyoruz sanki ? Neyse, bu hikayelerim hakkında babam hep şunu söylerdi; Noktaları kullan ama 3 noktalar sayılmaz çünkü 3 noktalar devamı var anlamına gelir kısır döngü ise devamı tekrarlanan demektir. Kısırdöngü, hikayelerinde olduğu gibidir ilk paragrafından önce o göremediğin kısımda zaten bir nokta vardır ve o nokta sonla başlangıcın, yani kısır döngünün ortasıdır. Hikayeyi okuduktan sonra iyice kafa yorun, anlayamazsanız aşşağıya bakabilirsiniz... Hikayenin başından itibaren her nokta'dan sonraki kelimeyi birleştirin, ortaya aşşağıda yazdığım sözler çıkıyor ve dikkatli bakarsanız. Alttaki yazıyı baştan sona okuyup tekrar başa döndüğünüzde anlam bozukluğu olmuyor. Bu böyle devam ediyor yani yazdığım hikayeyle bir kısır döngü yaratmış oluyorum. Kısır döngüyü kırmanın tek yolunun yeni bir kısır döngü yaratmak olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Umarım beğenirsiniz... Yazacağım hikayeye örnek, kısırdöngü İda ten kullanıcı adımla yazdığım bir hikaye. Kısırdöngü, hayvanların avlanmasına benzer. İnsan karışmadığı zaman sorunsuz devam eder. Peki neden anlamak istemiyorsunuz ? Bu yapabileceğim zeka oyunlarından haberleri yok. Kısırdöngü