Genel Araştırma

Merhabalar. Öncelikle konu başlığından anlaşılacağı üzere bu film hakkında tartışmak istiyorum. Uzun zamandır izlediğim en iyi filmlerden biri olmakla birlikte oldukça karışık da budum. Anlayamadığım bazı noktalar var ve oldukça fazla sorum var. Yani hayranları ve anlayanlar benim de anlamamda yardımcı olursa çok mutlu olacağım. ->Öncelikle en çok aklıma takılan sorulardan, Sophie neden bir yaşlanıp bir gençleşti, en son genç kalmayı nasıl başardı, büyünün etkisi geçti mi, geçtiyse nasıl geçti ve saç rengi niye aynı kaldı? ->Anlamadığım noktalardan birisi de kötülükler cadısı gerçek vücuduna döndürüldükten yani yaşlandıktan sonra tam olarak ne yapmaya çalıştı? Bir onlara yardım ettiğini düşündüm bir zarar verdiğini. Hala da emin olamıyorum. Öncesinde neden peşlerindeydi, orası da biraz muamma benim için. ->Filmin altında yatan anlamlar vardı tabi ki her studio ghibli veya hayao miyazaki filminde olduğu gibi ama bu filmde daha derinlere saklanmışlar gibi hissettim bu yüzden bu konuda da bilgilendirmeye çok açığım. Bir başka aklıma takılan konu ise karakterlerin çok hızlı değiştiğini hissetmem. Kişiliklerinden bahsediyorum tabi. Howl neden bir yerde kuzguna dönüşüp diğer yerde dış görünüşünden - saçlarının renginden - endişe duyuyordu? Sophie neden yaşlıya dönüştüğünü çabucak kabullendi ve "yaşlı olmanın iyi yanları..." tarzında cümleler kurmaya başladı? Kötülükler cadısı Howl'u ele geçirmeyi bu kadar isterken yaşlandıktan sonra niye ona hiçbir şey yapmadı, yanı başında durmasına rağmen? Yine kötülükler cadısı filmin sonlarında yanmak pahasına elinde tutmak istediği ve "benim!" diyerek çıldırdığı Calcifer ı neden sırf Sophie çok istedi diye direnmeden veriverdi? ->Yine Howl hakkında merak ettiğim bir başka nokta. Kuzguna dönüşmesi Calcifer ile anlaşmasının bir sonucu muydu, başka bir ruh(?) ile anlaşmasının sonucu mu yoksa kendi yeteneği mi? Niye çok acı çekiyordu ve Calcifer neden bir gün geri dönüşemeyeceğini söyledi? ->Howl neden savaşa katıldı? Sonlarda korumak istediği şeyler olduğunu söyleyip gitmesini anlayabilirim ancak başlarda katılmasının sebebi neydi? ->Neden bir savaş vardı? Kralın büyücüsü olduğunu söyleyen kadın (şuan adını hatırlayamıyorum) anladığım kadarıyla Howl' un Calcifer ile olan anlaşmasını bozmak istedi. Bunu onun iyiliği için mi istedi? Neden anlaşma bozulduğu gibi savaşın durdurulmasını istedi? Savaşın anlamsız olduğunu da belirtti o zzaman neden ilk başta savaş çıkmasına karşı karşı koymadı? Bunun gibi birçok sorum var ama ne olduklarını ben bile bilmiyorum kafam sorularla dolu gibi hissediyorum ama ne sorulara ne de cevaplarına ulaşabiliyorum yani biraz yardım alabilirsem çok mutlu olacağım. Şimdiden herkese teşekkürler.

Ruhların Kaçışı, Ponyo ve Prenses Mononoke gibi ani-film dünyasının önemli eserlerinin yaratıcısı Studio Ghibli bu kez ilk ortak çalışmalarını gerçekleştirip The Red Turtle / Kırmızı Kaplumbağa adlı yeni bir filmle geri dönüyor. 80 dakika uzunluğundaki film, denizde kaybolarak ıssız bir adaya düşen denizcinin balıklar ve yengeçlerle geçirdiği sonsuz yalnızlıkla dolu hayatını ele alıyor.Adam, elinden geleni yapıp adadan kaçmayı deniyor ta ki büyük kırmızı bir kaplumbağa ile birlikte denizden çıkagelen gizemli kadınla tanışana dek. Proje partnerleri stüdyo Wild Bunch ve Londra stilini takip eden animatör Michael Dudok de Wit olan animasyon, Ghibli’nin ilk ortak yapımı. Ayrıca Japon/ Fransız işbirliğini içeren filmde diyalog yok, tamamen Dudok de Wit’in içe işleyen görselleri ve Isao Takahata'nın sanatsal anlatımına bırakılmış. The Red Turtle, uluslararası La Tortue Rouge adı ile bilinip, Dudok de Wit’in çıkış yapacak başyapıtıdır. Animatör, özellikle başarılı eleştiriler alan bir diğer kısa sessiz animasyonu Father and Daughter ( Baba ve Kızı) ile ünlüdür. Studio Ghibli’nin artık daha fazla kendi animasyonlarını yapmadığını da göz önünde bulundurursak oldukça yerinde bir proje. Animasyon genel olarak Japon yaratıcılığında gördüğümüz havayı içerse de, coşkulu ve duygulara dokunan ince geçişler ve anime detaylarına sahip değil. Geçen sene, Wild Bunch’ın CEO’su Vincent Maraval, 2008’de Studio Ghibli’de Hayao Miyazaki ile yaptığı görüşmenin sonucuna dikkat çekerek, olası bir iş birliğinin sinyallerini yakmıştı zaten. “ Ponyo’nun çıkış döneminde Studio Ghibli’yi ziyaret ettiğimde Miyazaki bana Father and Daughter’ı göstererek ‘ Benim için onu ( Michael Dudok de Wit) bulmanı istiyorum’ demişti. Bunun karışık bir durum olabileceğini söyledim. ‘ Eğer bir gün Studio Ghibli dışarıdan bir başka stüdyo ile bir animasyon yapmaya karar verirse, bu kesinlikle o olacak’ diye yanıt vermişti” diyor Maraval. The Red Turtle Cannes Film Festivali’nde 18 Mayıs tarihinde çıkış yapacak. Orj haber için :http://www.dazeddigital.com/artsandculture/article/31134/1/studio-ghibli-s-back-with-a-co-produced-silent-film Bu da animasyonun ilk fragmanı. Ben çok beğendim.