Gallardo

Stokta tutuyordum :D İlk 4 bölüm bitti. Ben yeni yerler yeni yöreler huzurlu bir slice of life... beklerken bildiğin Lain tadında ilerliyor. 
Myanimelistte ''adaptation'' olarak novel gösteriliyor devamı anlaşılan. 

Birkaç videosuna baktım güzel seçimleri var gerçekten. Anlatımı da samimi :)

Aynen. Bir neden de animenin çizim kalitesi ve atmosferi. Olayları bilsen de heyecanlandırıyor.

Hanji ablasının şekerleri onlar
 

Hitchcock ve Kubrick gerçekten de kendi alanlarında en başarılı yönetmenlerdir bunu kimse inkar edemez, hele ki Hitchcock un 1960 yapımı Sapık filmi gerilim, psikoloji dalında ders verir niteliktedir es kasa Kuşlar, Arka Pencere yapımları da öyledir. Kubrick de aynı şekilde Full Metal Jacket, ve Cinnet yapımlarını özellikle tavsiye ederim insan dünyasını en iyi kurgulayan yönetmenler olarak başı çekerler lakin böyle bir sektöre adım atacaksanız ve bunun eğitimi alıyorsanız dünyanızı tek bir düşünce ile sınırlandırmamalısınız, sonuçta hedefleriniz aynı zamanda size bir sınır da belirler ben Hitchcock u seviyorum ona hayranım şöyle böyle deyip tüm görüşünüzü, duyularınızı ona bağlayıp devam ederseniz sizin bir orjinalliğiniz kalmaz Hitchcock vari tarzı ile anılan sıradan bir yönetmen, yapımcı, senarist artık neyse o olur, onun ötesine geçemezsiniz. En iyi örnek Tarantino dur benim gözümde yenilikçi, sınırları zorlayan belli bir kalıba bağlı kalmayan ve kimseyi umursamaz tavrı ile kendi adını resmen sektöre kazımıştır, çok başarılı eserleri olduğu gibi ne olduğunu anlayamadığınız saçma salak eserleri de vardır kendini popülariteye göre ayarlayan değil neredeyse popülarite yön veren biri olmuştur. Böyle çok örnek var, demek istediğim bir başkasının beğenilerine burun kıvırıp dudak büküp kendi beğenilerinizi bir başkasına zorla kabul ettirmek ve etmeyeni dışlamak sadece kendi kaybınıza zemin hazırlar, tam aksine bilmediğim bir dalda sana böyle bir beğeni ile gelen kişiyi eleştirmek, küçümsemek artık negatif ne denirse o şekilde yaklaşmak yerine merak ederek aa nedir ki o anlatsana ben de bakayım mantığı ile yaklaşarak bir şans verse belki çok daha farklı güzel bir görüş açısı yakalayacak, kendini bile baştan sorgulamana sebep olabilecek şeyler gösterebilecek. Özkan a sonuna kadar katılıyorum ve ek yapıyorum şuraya (:Özkan ın dediği gibi, popüler kültür maalesef sadece sinema sektörünü değil tüm sektörleri ele geçirmiş durumda Sabahhattin Ali benim gençliğim yazarı adam yıllardır var ama tüketim topluluğu artık yeni şeyler üretmediği, üretemediği için, sırf orjinallik adı altında eskilere sarmış durumda çünkü kendisi bunu tek başına yapamıyor, evet bizden öncekileri kendimize örnek almalıyız ama kendimizi örnek aldığımız kişiler ile sınırlandırmamalıyız. Hiç ilgi alanımız dahi olmasa kendi adıma animelerden örnek vereyim ecchi türünü sevmiyorum ama açıp izlemişliğim vardır neden hakkında hiç bir şey bilmediğim bir konuda kulaktan dolma gözle görme haricinde bir fikir yürütemem, yürüttüğüm fikir oturaklı olmaz, evet bir iki seri izledim hafif ecchi yi kaldırabiliyorum buna karar verdim ama gözümü kapatıp hayır olmaz asla izlemem ıyk o ne gibi tavırlara girmedim, izledim baktım gördüm ve bana göre değil dedim kendi zevklerim doğrultusunda ki serilere yöneldim eksildim mi hayır fazlalaştım mı evet, senin konuna gelirsek eğer ki sen bir yönetmen, senarist o tarz bir yolda yürüyorsan porno da izlemelisin, dram da izlemelisin, komedi de izlemelisin vs.vs. görüş açını ne kadar geniş tutarsan elde edeceğin şeyler de o kadar büyük olur ama yok ona burun kıvır buna burun kıvır eee sen orjinal olarak ne yapabileceksin senin görmediğin bilmediğin tonlarca şey var orjinalliğinden nasıl emin olacaksın demezler mi be adam.. Şuan benim dediğim gibi ayyy ne yazdım beee okuyana ve anlayana helal olsun 

Kubrick ve Hitchcock'ın hiç filmini izlemedim ama muhtemelen sağlam yönetmenler yani beklentim o yönde. Ama senin bahsettiğin kişiler sanırım böyle bilinçli değil de, sürü psikolojisine uyup da öven kişiler. Sen animeden bahsedince far görmüş tavşan tepkisi vermelerinden bunu anlıyorum. Çünkü böyle kült isimleri hakkıyla övüp eleştirebilecek kıvamda olan biri bence yeniliğe açık, farklı şeylere de merakı olan biridir. Bu bahsettiğin arkadaşlar ise daha çok ünlü isimlerden bahsedip entelektüel anlamda yüksek statülü görünme hevesinde olan kişiler gibi. Tabi sen onları gördüğün için bunun ayırdını daha iyi yaparsın. 
Aklıma (anime versiyonu) Miyazaki hayranları geldi şimdi. Bir de Kürk Mantolu Madonna'nın ile kahve eşliğinde resmini paylaşanlar :D

Kubrick ve Hitchcock'ın hiç filmini izlemedim ama muhtemelen sağlam yönetmenler yani beklentim o yönde. Ama senin bahsettiğin kişiler sanırım böyle bilinçli değil de, sürü psikolojisine uyup da öven kişiler. Sen animeden bahsedince far görmüş tavşan tepkisi vermelerinden bunu anlıyorum. Çünkü böyle kült isimleri hakkıyla övüp eleştirebilecek kıvamda olan biri bence yeniliğe açık, farklı şeylere de merakı olan biridir. Bu bahsettiğin arkadaşlar ise daha çok ünlü isimlerden bahsedip entelektüel anlamda yüksek statülü görünme hevesinde olan kişiler gibi. Tabi sen onları gördüğün için bunun ayırdını daha iyi yaparsın. 
Aklıma (anime versiyonu) Miyazaki hayranları geldi şimdi. Bir de Kürk Mantolu Madonna'nın ile kahve eşliğinde resmini paylaşanlar :D

Hanji ablasının şekerleri onlar
 

Hayır. Zaten öyle ''şunu izlesem yeterli mi'' denecek türden bir anime değil emin ol. A Conquest Sea of Stars seriden hemen öncesini anlatıyor bir nevi giriş niteliğinde. Overture to a New War ilk 2 bölümün daha genişletilmiş - düzenlenmiş hali (gene de ilk 2 bölüme de bakmanı öneririm bazı eğlenceli espriler var). Gerisi gaiden serileri ana karakterlerin gençliklerini anlatıyor onları sonra da izleyebilirsin.

Seirei no Moribito. Ama senin yazdıklarına nazaran daha az vurdulu kırdılı sanırım. Ha bi de Basilisk var.

Yossshh! Hemen ekliyorum listeye.

Bak ben de hayır demem  bana böyle hatunlar ile gelin 

Ben de izleyeceğim bunu. Hiroyuki Sawano da favorilerime girecek bu gidişle :)

Efsane sözler vardı mangada.
Cidden mükemmel bir seriydi.

TAÇE olarak sizlere layık olmaya çalışıyoruz... Emeklerimiz size.... 

Drifters'ı ekledim listeye :) Fantastik olduğu için Berserk örneğini verdim ama Vagabond da olur bak :)
Bu arada Vagabond deyince (eski dönem çağrışımı) aklıma Seirei no Moribito geldi onun da çizimleri ortamı lezizdir öneririm.

Sen olmasan ne yapardık Jansetto-sanemeklerine sağlık.

Sen olmasan ne yapardık Jansetto-sanemeklerine sağlık.

Omoide Emanon
Onani Master Kurosawa
Chikan Otoko (MangaTR'de Molester Man)

Ben biraz ağır gittiğimden bitiremedim daha. Mori başlarda biraz çekimser olsa da son geldiğim kısımlarda baya düzeliyordu. Sen beğendiysen ileriki bölümler de güzel demektir :)

Yazdıklarından az biraz bir şeyler canlandı kafamda. Böylesi bir ortamda rahatlama, nefes alma niyetine bazı alışkanlıkların da vardır sanırım (animeler?)
Öncelikle ''yapmam lazım, etmeliyim'' gibi baskı uygulayan cümleler bilinçaltında ters tepki yapar, daha çok stres getirir.  Sen kendine bunları söyledikçe daha çok rahatlama isteyip daha çok alışkanlıklarına yönelirsin. İçindeki ses alarm verdikçe, seni tırmaladıkça o sesin baskısını artırmak için daha çok rahatlama arzusuna yönelirsin. Diyelim ki anime senin için böyle bir alışkanlık, sen bu alışkanlığı bu şekilde devam ettirdikçe o içindeki ses daha da alarm verecek, bir yerden sonra animeden aldığın zevki baltalamaya başlayacak, yani rahatlamak için kaçacak yerin kalmayacak. O zaman mecburen içindeki sese kulak vermen gerekecek. O zaman belki dibi görmüş olacaksın bilmiyorum. Ama her halükarda üzerinde şimdikinden çok daha fazla yük olacak. Zaten şimdiden yavaş yavaş alarm belirtileri başlamış, ama hala olaya el atıp toparlayabileceğini söylüyorsun. İçindeki sesi dinle. O ses senin gerçek benliğin. Ona eziyet etmeyi bırak. Onu özgürleştirecek, rahatlatacak her ne ise, sadece yap. Kaslar zorlamadan güçlenir mi? İnsan da öyle. O zorlukları aştığında, getirisi çok çok büyük olacak.

Ve sanırım ''bu kötü durumdan çıkarsam, veya hayallerimi gerçekleştirirsem mutlu olacağım'' gibi bir anlayış içindesin. Bak dostum, mutluluğun kaynağı kendi içinde olmalı. Ne hayallerin, ne arkadaşların, ne sahip olduğun maddiyat, bunlar haz verir ama mutluluğu bunlarda aramak büyük yanlış. Kısaca, mutluluğun merkezi, odak noktası senin içinde olacak. Çünkü en güvenli yer senin kendi için. Bu için sevgi yatırımını doğru kanallara yap, bu konuda da araştır, bilgilen. Hayatta istediklerin olsun, olmasın, hayallerin gerçekleşsin, gerçekleşmesin, hatta dibe bile vursan mutlu olabilecek şekilde kendini geliştir. Tabi olay sadece bu anlattıklarımla sınırlı değil. Zaten o noktaya gelince çok daha fazlasını göreceksin. Bu ruh haline ulaşırsan, hayatta önüne çıkan zorlukların bile sana bir şeyler katacağı bilincinde olacaksın onları aşmak bile ayrı bir zevk haline gelecek. Tüm bu yazdıklarım senin durumunla ne kadar alakalı ne kadar değil inan bilmiyorum sadece içimden geldiği gibi yazdım. Bir yandan sana anlatırken bir yandan da kendime tekrar ettim.

İnsanın kendi hayatını yönetmesi, kendi hayatı üzerinde hakim kararlar verip uygulaması başlı başına büyük bir niteliktir. Ve inan çok havalı bir niteliktir. Fark etmişsindir, sen erteledikçe, üzerindeki yükler büyüdükçe iç sesin daha da isyan eder. O sesin şimdi ne istiyor, artık bir el atmanı. Ben o zorluklara ''pis işler'' diyeceğim. Yaani o pis işlere senden başka el atacak yok. Seni bekliyorlar yani. 
Bunları yaparsan, normalde devam ettirdiğin alışkanlıklarından aldığın zevklerde de anormal bir artış olacak. Alışkanlıklarına devam edersen, bir yerden sonra alışkanlıklarına düşman bile olabilirsin. Aman diyeyim. Ve bir de çok fazla düşüncelere boğulup da enerjini, şevkini... aşındırma diyeyim. Ne kadar planladığım gibi bir yazı oldu, ne kadar bir şeyler bilmiyorum bodoslama gittik. Neyse burada bırakacağım

Adamın vücut kontrolü, estetikliğine diyecek söz bulamıyorum. Seyircileri selamlayışı ise apayrı :)

Madan no Ou to Vanadis vardı. Bir de Princess Mononoke filmi aklıma geldi.