Ellerine sağlık...Güzel konu :D Bende ufak birkaç bilgi paylaşayım ekleyebilirsin...
Evet arkadaşlar bazı arkadaşlarımızın Evren Güneş-Ay-Dünya vb gezegenler hakkında ilgili olsada bilgilerinin eksik olduğunu gördüm.
Birazcık bilgilendirme yapmak istedim.
Yarısı zaten Ders notlarımdan olduğu için sıkıntı yaşamadım ( Kötü sınavları hatırlamak hariç <_< )
Öncelikle işe özlü bir sözle başliyim...
“Evren hakkında en anlaşılmaz şey, anlaşılabilir olmasıdır”.
Albert Einstein
İlk olarak Astronomi,
evrenin ve içindekilerinin bilimsel yöntemlerle gözlemsel olarak incelenmesidir.Kısaca ve basitçe...
Astrofizik ise astronomik cisimlerdeki proseslerin teorik ifadeleriyle astronominin birleşimidir.
Bizim hocalarımınız bir sözü vardır.Astronomi bütün bilimlerin babasıdır.Matematik ve Fen bilimleri ise evden ayrılmış hayırsız evlatlarıdır diye.Ciddende öyledir. Hepimiz gökbilimci soyundan geliyoruz.
Daha 2+2 bilmediğimiz zamanlarda gökyüzündeki yıldızlara bakarak hayaller kurardık.Kışın gelişini, yazın kurak geçeceğini ne zaman ekin ekeceğimizin hepsini yıldızlara bakarak geliştirmişizdir.
Gündüzleri bize çok uzakta olsa bile ana enerji kaynağımız güneşe tapar,geceleri ise uydumuz aydan korkardık.
Aslında ilk zamanlar dünyadan bakanlar için güneş yerine aya tapmak daha mantıklıydı çünkü bize daha yakın olduğu için daha büyük görüyorduk.Milyonlarca yıl içerisinde bizden yavaşça uzaklaştı.
Sınav sorumuzdu hiç unutmam...
Belki sizinde aklınıza gelmiştir.Neden ayın hep aynı yüzünü görürüz ?
Ay’ın kendi ekseni etrafındaki dönme peryodu ile Dünya etrafındaki dolanım peryodu eşit olduğundan Ay’ın hep aynı yüzünü görürüz.
Bu özellik, Ay’ın açısal yörünge hızı ile açısal rotasyon hızının eşit olduğu şeklinde de ifade edilebilir.
Ay'ın kendi ekseni etrafındaki dönme süresi de Dünya etrafındaki dönme süresi gibi 27.3 gündür.
Oluşumu ise şimdilerde kabul gören,
1974 yılında W. Hartmann ve D. R. Davis tarafından ileri sürülmüştür. Dünya ile Mars büyüklüğünde bir cisim çarpışıyor.
Dünya ile ona çarpan cismin çekirdekleri birleşiyor ve çarpışma sırasında etrafa saçılan yer kabuğu parçacıkları Dünya'nın çevresinde bir bulut oluşturuyor.
Daha sonra bu bulut yoğunlaşarak Ay'ı oluşturuyor.
XXXXXXX
Ayrıca 2 ufak bir bilgi .Ay, her 24 saatte doğuya doğru ve yıldızlara göre 13 derecelik bir harekette bulunur. Bu nedenle, Ay her gün yaklaşık olarak 52 dakika geç doğmasına sebeb olur.
Bununla birlikte ayın %59 denk bir kısmını görürüz.Ayın salınımdan dolayı gerçekleşen %9 luk bu fark çok fark edilemesede ayın diğer yüzüne aittir..
XXXX
Uydumuzdan bahsedipte Güneşimizinden bahsetmezsek olmaz.
Güneş bildiğimiz tek enerji kaynağımız.
Güneş filmlerdeki gibi süpernova olarak patlayacak kadar fazla kütleye sahip değildir. Bunun yerine 5-6 milyar yıl içinde kırmızı dev aşamasına girecektir.
Güneş'ten kırmızı dev aşamasının başlarında kaybolan kütle nedeniyle Dünya'nın yörüngesinin daha uzaklaşacağını, dolayısıyla da Güneş'in dış katmanları tarafından yutulmayacağını önerilmektedir.
Ancak Dünya'nın üstündeki suyun tamamı kaynayacak ve atmosferinin çoğu uzaya kaçacaktır.
Bu dönemde oluşan Güneş sıcaklıklarının sonucunda 900 milyon yıl sonra Dünya yüzeyi bildiğimiz yaşamı destekleyemeyecek kadar ısınacaktır.
Birkaç milyar yıl sonra da yüzeyde bulunan su tamamen yok olacaktır.
( Bknz: İnsanlığın Dünya üzerinde son bulması lakin o zamana kadar başka gezegenlere yerleşeceğimizden içiniz rahat olabilir )...
Hell Yeah B)
Ayın ve Güneşin elangasyon açıları 0 olduğunda o güzel manzara olan Güneş tutulması meydana gelir.Tam ters durumda da Ay tutulması gerçekleşir
1 yıl içerisinden en az 2 en fazla 7 kere bu tutulmalar gerçekleşebilir.Bunun sebebi hem ayın hemde güneşin doğrultularının ve hizalarının aynı olması aynı zamanda da açılarının denk düşmesi gerektiğindendir.
Jupiter ise güneş sistemindeki en büyük gezegendir.Büyüklüğünü anlayabilmeniz için teleskopla baktığınızda ortasında gördüğünüz o yuvarlak halka aslında yüzyılalrdır devam eden bir kasırgadır.Ve boyutu dünyamızın 3.5 katıdır sadece :D
Bildiğimiz halkalı saturnün ise halkalarının içinde sayılamayacak kadar çok uydusu bulunur mesela.
Aslında halkalı diyince aklınıza bir gezegen daha gelmeli.Uranüs...Bilimin sonradan keşfettiği bir bilgidir bu.Teleskopun keşfinden önce bilmediğimiz Uranüs ve Neptün gezegenleri...
Satürn Uranüs denince aklıma nedense Plüton geldi.
Geçen bir yarışmada gezegenlikten çıkartılan plütonun aslında bizim samanyoluna ait olmadığıyla ilgili biri birşey söyleyen birini görünce gülmüştüm baya bi...
Plüton "cüce gezegen" olarak anılıyor.
Plüton, Güneş Sistemi içerisinde, Güneş'in etrafında dönen en büyük 2. cüce gezegendir, birincisi ise Eris cüce gezegenidir.
Günümüzde hatta bu tip cüce gezegenlere, Plüton'un şerefine "plutoid" adı da verilmektedir.
( Neil deGrasse Tyson Unlike this shit -_- )
XXXXXXXX
Dünyadan aya oradanda Güneş Sistemimize.Yavaş yavaş bulunduğumuz noktayı tarif etmeye geçsek daha iyi olacak.Güneş sistemimizin içinde bulunduğu Samanyolu galaksisi ve onunda ait olduğu Yerel grup.
Başak süper kümesi altında dallandırılmış sadece ufak bir minik bir grup olsa bile etrafımızda onbinlerce süper kümeler olsada şimdilik evimiz dediğimiz dünyanın adresini böyle söyleyebiliriz...
Başak Süper Kümesi> Yerel Grup >Samanyolu Galaksisi >Güneş Sistemi >Dünya
Mesafeler konusunda sizi çok zorlamicam ama kendi galaksimizin merkezine sadece 30 bin ışık yılı kadar uzakta olduğumuz notunu geçeyim.
Şimdi merkez diyoruzda çoğunuza ya bu merkezde ne var sorusu gelebilir.Bunu tam olarak açıklamak için astrofizik'in karanlık madde ile ilgili derslerine girmek gerektirsede özet olarak şöyle geçelim.
Araştırmalara göre galaksilerin çoğunun kütlesinin yaklaşık % 90’ını karanlık madde oluşturmaktadır.
Gözlem verileri bazı galaksi merkezlerinde dev kara deliklerin mevcut olabileceğini ortaya koyduğuda bilinen bir gerçektir.
Anlaşıldığına göre, Samanyolu galaksimiz da merkez kısmında böyle bir karadelik içermektedir.
Bu arada dikkatinizi çektiyse değişik bir tabir kullandım.30 bin ışık yılı...Nedir peki bu ışık yılı ?
Yani ışık hızında seyehat edebilecek dahi olsanız 30 bin yılda ancak varabiliyorsunuz demek.Cidden bu bilgi bile evrenimizin ne kadar devasa olduğuna bir örnek aslında.. :whistling:
Galaksimizden yavaşça uzaklaştığımızda karşımıza komşu galaksimiz Andromeda çıkacaktır.
İlerideki tarihlerde uzun milyarlarca yıllar demek daha doğru kendi galaksimiz ile Komşu galaksimiz Andromeda çekim kuvvetleri nedeniyle birşeceklerdir.
XXXXX
Evrenin yaşı yaklaşık 13.8 milyar yıldır. Evrenin yaşının, her bir ayı 1.2 milyar yıl olduğunu kabul edelim ve buna bütün bir koca yıla yani “kozmik takvim” diyelim.
Bu “kozmik takvim” kavramı Carl Sagan tarafından ortaya konmuştur.Bazı şeyleri hayal etmede kolaylık sağlar.
Bu kozmik takvimde 1 Ocak gece yarısında Büyük Patlama meydana gelmiştir.Her ay 1.2 milyar yılı hergün ise 40 milyon yılı temsil ediyor olacaktır.
Büyük patlama ( Big Bang ) hem bizleri hemde şu zamana kadar yazdıklarımın tamamını oluşturmuştur.Patlama sayesinde ortaya 2 şey çıktı.Enerji ve madde...
11 milyar yıl önce Samanyolumuz oluşmuştur ( Kozmik takvime göre 15 Martta ) ve o devasa güneşimiz 4.5 milyar yıl önce doğmuştur ( Kozmik takvime göre 31 ağustos ) Bu tarihleri Cosmos belgesel diziside vermektedir.Derslerde gördüğümüz rakamlardan ziyade çok daha görsel olup daha tatlı bir anlatıma sahiptir :D
XXXXX
Evrenimiz genişliyor.
Bu zamana kadar birçok kuram ve teori atılsada kabul gören düşünce evrenin genişlediği yönündedir.
Klâsik mekanik ve evren
İngiliz fizikçi Isaac Newton (1643-1727) Bütün gök cisimleri birbiri üzerinde gravitasyon kuvveti uyguladığına yönelik...
Görecelik yasası
Alman kökenli bilimci Albert Einstein (1879-1955) genel görecelik yasasını geliştirdikten sonra, aynı sorunu çözmek için denklemlerine kozmolojik sabit kullanması .Sonradan kendisinin hata yaptığını farkedip kozmolojik sabit teorisini geri çekmiştir.
Hubble ve kırmızıya kayma
Amerikalı astronom Edwin Hubble'ın (1889-1953) tayftaki kırmızıya kaymanın galaksilerin uzaklaşmasının bir sonucu olduğunu bulması...
Bu gün NASA tarafından kabul edilen Hubble sabiti hala daha kullanılmaktadır...