Etik sınırlarında tartışılır. Zevkler ve renkleri tartışmak daha çok kendi zevkine güvenen veya kendi zevkiyle barışık insanların işidir. Bu kişiler ofansif olmaktan çekinmez. Öbürleri ise kendi fikrini haklı çıkarmak için tutunabileceği bütün dalları yoklar, olmadı karşı tarafın fikrini karalamaya gider, karşı tarafı karalamaya kadar gider. Bu kişiler için zevkler ve renkler söylemi bir kaçış aracıdır. Gidişatın farklı aşamalarında söyleyebilirler. Bir başka çeşitte karşı tarafa laf anlatamayacağını veya karşı tarafın laftan anlamayacağını anladığı için zevkler ve renkler söylemini dile getirir ve noktayı koyar. Bu durumda enerjiden tasarruf adına faydalı bir hamledir.
İnsan yeniliklere açık olmalı. Yenilikler olmasa, anime zevkini geçtim, kendini ne kadar tanıyabilir ki insan? Kendini tamamiyle tanıdığını iddia edebilir mi? Ederse hatalı bir söylem olur çünkü insan devamlı bir değişim halindedir ve yenilikler değişimi hızlandırır, karakter gelişiminde daha çok yol kat ettirir. Zevkler ve renkler konusu da esasen karşı tarafla bir değer alış verişidir. O senden, sen ondan, birbirinizden bir şeyler alır, ilerlersiniz.
Özetle: Zevkler ve renkler konusu, etik sınırları dahlinde tartışılabilirdir, etik sınırları dışına çıkıldığında bir emniyet kilididir. Kompleksliler için kaçış aracı, akıllılar içinse enerji tasarrufudur.