Jump to content

Web/Light/Visual Novel Tavsiye/Tartışma Bölümü


Shiba Tatsuya

Önerilen İletiler

2 chapter birden vermeyi düşünmüştüm ama bunlar biraz uzun çıkınca... Ama asıl değişim diğer bölümde  :ph34r:

 

Chapter 9:

 

Chapter 9(Tamamen Değişme):
 
Damlar… Damlar…
Hajime, yanağına damlayıp ağzına giren sıvıyla uyanır. “…Hayatta mıyım? … Kurtuldum mu?...”
Kafasını kaldırmaya çalışıp duvara vurduğunda olanları hatırlar. Tavanı Synergy ile yükseltir ve oturabilir. Bulunduğu yer kan gölüne dönmüştür, ama kopan kolunun yarasının tamamen kapandığını fark eder. “N-Nasıl? … Çok fazla kan var…” Normal birini öldürmeye yetecek miktardan daha fazla kan kaybetmesine rağmen hala hayattadır. Ayrıca kanı daha kurumadığına göre bayılmasının üzerine fazla zaman geçmemiştir. Yeni bir damla ağzına girdiğinde enerjisinin geri geldiğini hisseder. “…İmkansız… Bu yüzden mi?” damlanın geldiği yönü Synergy ile ilerletmeye başlar. Gücünü ne kadar kullansa da manasının azalmadığını ve yorulmadığını fark eder. Sızıntının kaynağı olan kristali bulur (Koyu mavi ışık yayan, basketbol topu büyüklüğünde bir kristal) ve heyecanla ağzını dokundurur. Tüm acısı bir anda gitmiştir.
Hajime bunu bilmiyordur ama bu taş, bilinen en üst seviye hazinelerden “Tanrının Kristali” dir. Büyüsel havuzların 1000 yılda birleşerek kristalleşmesiyle oluşur. Kristalleşmenin ardından yüzlerce yıl sonra büyüsel doygunluğa ulaşır ve “İlahi Su” yu sızdırmaya başlar. Kopan beden parçalarını yenileyemese de tüm hastalık ve yarayı iyileştirebilir. Sürekli alınırsa ölümü engellediği söylenir.
Hajime, ölümün eşiğinden döndüğünü anlar. Dizlerini yaklaştırarak başını dizlerinin arasına koyar ve titremeye başlar. Kaçmaya bile enerjisi kalmamış, kalbi kırılmıştır.
Belki yeniden kalkabilirdi ama o ayının gözleri Hajime’yi korkutmuştu. Onu yemek isteyen yırtıcının gözleriyle karşılaşmak istemiyordu. O gözler kolunun yenilmesi ve kalbinin kırılmasından sorumluydu.
“Biri… yardım edin…”
Bu boşlukta, sesi kimseye ulaşmadı…
Ne yapmıştı?
Hajime, fetüs şeklinde kıvrılmış yatıyordu. Kolunun kopup bayılmasının ardından 4 gün geçmişti. Hareket etmese de İlahi Su hayatta kalmasını sağlıyordu. Ama yine de açlık ve kopan kolun acısı yerindeydi.
[Nasıl bu hale geldim?]
Kendine sürekli bu soruyu soruyordu. Aklı İlahi Suyu içtiğinden düzelmişti. Bir gün Hajime suyu içmeyi bıraktı.
[Eğer sürekli acı çekeceksem…]
Bunu düşündüğü sırada bilincini kaybetti. 3 gün sonra unuttuğu açlık ve kolunun acısı geri geldi.
[Hala… Ölmedim… Ölmek istemiyorum…]
Ölmek istemiş olsa da bir parçası hala yaşamak istiyordu. Alternatif fikirler sürekli aklına geliyordu. Artık normal düşünemez olmuştu.
3 gün daha geçti. İlahi Su verimini kaybediyordu, bu gidişle 2 gün içinde büyük ihtimalle ölecekti. Yemeği bırak sıvı bile almamıştı.
Hajime’nin aklı iyice bozulmaya başladı.
[Neden acı çekmek zorundayım… Ne yaptım…]
[Neden bunlar oluyor… Nedeni ne…]
[Eht nedensiz yere kaçırdı…]
[sınıf arkadaşım ihanet etti…]
[Tavşan beni küçümsedi…]
[O şey beni yedi…]
Yavaşça düşünceleri karanlıklaşmaya başladı. Kim yanlıştı? Saçmalıklarını kim ona zorlamıştı? Kim ona zarar vermişti? Acı yavaşça öfkeye, o da nefrete dönüştü. Bir düşman arıyordu. Her şey ruhunu bozmak için çalışıyordu. Şiddetli acı ve açlık bedenini mahvetti. Başına gelenler onu sınırsız karanlığa itti.
[Kimse beni kurtarmaya gelmedi…]
[Kimse yardım etmeyecekse ne yapmalıyım?]
[bu acıdan nasıl kurtulurum?]
9. Gün. Hajime’nin düşünceleri bir kırılma gerçekleştirdi. İşkencesinden kurtulmak isteyen bir kalple önce gereksiz nefret ve kızgınlığı atmalıydı.
[Ne… istiyorum?]
[“Yaşamak” istiyorum]
[Kimler beni engeller?]
[Düşmanlarım]
[Öyleyse ne yapmalıyım?]
[ben-Ben…]
10. Gün. Artık kalbi nefret ve kızgınlıktan kurtulmuştu. Rezil Eht, sırt bıçaklayan sınıf arkadaşı, düşman canavarlar, onu korumaya çalışan güler yüzlü kişi, hepsi önemsizdi. Yaşamak, kurtulmaya hak kazanmak için bunların hiçbirinin değeri yoktu. Hajime bu cevaba ulaşmıştı.
Bu…
[ ÖLDÜR ]
Kötülük, düşmanlık yada nefret için değil. Yaşamak için, bu saf istekle öldürecekti.
Yaşamamı tehdit eden herkes düşmanım ve düşmanlarımı…
[ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR.]
Bu açlıktan kaçmak için,
[ Öldür ve Ye! ]
Artık yumuşak ve nazik, herhangi tartışma ihtimalinde acı bir gülücükle özür dileyen, Kaori’nin güçlü olduğunu düşündüğü Hajime gitmişti.
Yeni bir Nagumo Hajime oluşmuştu. Hayatta kalma yolunda duran her şeyi acımasızca yok edecek bir Nagumo Hajime. Kırılan kalbi yeniden kırılmıştı. Ama bu yeni kalbi, yamalıklı zayıf bir kalp değildi. Bu yeni kalp ızdırap, umutsuzluk ve karanlıkla yeniden yapılmıştı.
Hajime tamamen zayıflamış vücudunu hareket ettirmeye başladı. Günlerdir tastan su içen köpek gibi sızan suyu içiyordu. Açlık ve kolunun acısı gitmemişti ama vücudunu canlı tutuyordu.
Gözleri parladı, suratında korkusuz bir sırıtma vardı. Surat ifadesi de düşüncesi gibi değişmişti. Synergy kullanmak için doğruldu ve yine fısıldadı…
“ÖLDÜR”
Hajime bulunduğu mağaranın girişine yakın yerde 4 kişilik kurt sürüsü bulur. En iyi pusu bölgesine gelmelerini bekler ve mağaraya yaklaştıklarında onları tek tek duvar ve yerlerle yakalar(Synergy ile etrafı kontrol ediyor ve kurtlar yeterince yaklaştığında duvarlarla onları bir anda yutuyor). Bir anda kaybolan üyelerini koklasalar da bulamazlar ve dördü de kısa sürede mağaranın duvarlarının içine çekilmiştir. Sürekli kullandığı için yeteneği oldukça gelişmiştir ve artık daha uzağı, daha hızlı ve daha doğru şekilde değiştirebilmektedir. (Artık 3 metre mesafeyi değiştirebiliyor)
“Peki şimdi? Synergy direk zarar veremez. Değiştirme hızım ve gücüm bu iblisleri öldürmeye yetmez.”
Duvarda bulunan kurtların sesleri duyulur. Onlara zarar veremediğinden sadece yakalayabilmiştir.
“Acaba onları boğabilir miyim… Ama bunun için bekleyemem.“
Aklına bir şey gelen Hajime, duvara Synergy uygular ve taştan delgi şeklinde bir mızrak oluşturur. Döndürmek için bir parçası da vardır.
“Şimdi, kazma zamanı!” (Otaku olduğu belli oluyor, Simon Style (Tengen Toppa Gurren Lagan))
Mızrak kurdun kalın kürk ve derisine değdiğinde onu delemez.
“Seni bıçaklayamıyorum. Bu hipotezimi doğruluyor.”
Kılıç yada bıçak yapmama nedeni buydu; iblislerin güçlendikçe dayanıklılaştığı bilinen bir şey. Normal bıçakların işe yaramayacağını düşünmüştü.
Hajime ağırlığını da vererek delgiyi döndürmeye başlar ve sonunda yavaşça kurdun derisini deler.
“Guru-aa!!”
Kurt çığlık atmaya başlar.
“Acıdı mı? Özür dilemeyeceğim. Bunu yaşamak için yapıyorum. Siz de beni yemediniz mi? İkimiz de aynı hissediyoruz.”
Kurt çığlık atmaya devam ederken yavaşlamadan işine devam eden Hajime, iç organları parçaladığında kurdun hareketi durur.
“Tamam, önce yiyeceği ayarlayalım.”
Neşeyle gülerek diğer üçünü de parçaladı. İşi bittiğinde artıkları Synergy ile yok etti.
Açlığı yeme isteğini iyice arttırmaya başlamıştı.
(Chapter 9 Sonu)
Uzun lafın kısası Hajime çıldırdı  :ph34r:

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Yanıtlar 279
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Forumumuzda Web Novel ve Light Novellar için bölüm bulunmadığından genel tartışma/tavsiyeler için bu konuyu açıyorum. En başta WN ve LN’nin ne olduğuna gelirsek:   Light Novel: Japonların yaptığı res

Arifureta'nın ilk 6 bölümünün özeti:     En heyecanlı yerinde bıraktım  :P acaba devamında ne olacak? Yakında... En önemli kısımları özet yerine tam çeviri yapmaya çalıştım ama aynı duyguyu verir m

Chapter 11 hazır.  

 

2 chapter birden vermeyi düşünmüştüm ama bunlar biraz uzun çıkınca... Ama asıl değişim diğer bölümde  :ph34r:

 

Chapter 9:

 

Chapter 9(Tamamen Değişme):
 
Damlar… Damlar…
Hajime, yanağına damlayıp ağzına giren sıvıyla uyanır. “…Hayatta mıyım? … Kurtuldum mu?...”
Kafasını kaldırmaya çalışıp duvara vurduğunda olanları hatırlar. Tavanı Synergy ile yükseltir ve oturabilir. Bulunduğu yer kan gölüne dönmüştür, ama kopan kolunun yarasının tamamen kapandığını fark eder. “N-Nasıl? … Çok fazla kan var…” Normal birini öldürmeye yetecek miktardan daha fazla kan kaybetmesine rağmen hala hayattadır. Ayrıca kanı daha kurumadığına göre bayılmasının üzerine fazla zaman geçmemiştir. Yeni bir damla ağzına girdiğinde enerjisinin geri geldiğini hisseder. “…İmkansız… Bu yüzden mi?” damlanın geldiği yönü Synergy ile ilerletmeye başlar. Gücünü ne kadar kullansa da manasının azalmadığını ve yorulmadığını fark eder. Sızıntının kaynağı olan kristali bulur (Koyu mavi ışık yayan, basketbol topu büyüklüğünde bir kristal) ve heyecanla ağzını dokundurur. Tüm acısı bir anda gitmiştir.
Hajime bunu bilmiyordur ama bu taş, bilinen en üst seviye hazinelerden “Tanrının Kristali” dir. Büyüsel havuzların 1000 yılda birleşerek kristalleşmesiyle oluşur. Kristalleşmenin ardından yüzlerce yıl sonra büyüsel doygunluğa ulaşır ve “İlahi Su” yu sızdırmaya başlar. Kopan beden parçalarını yenileyemese de tüm hastalık ve yarayı iyileştirebilir. Sürekli alınırsa ölümü engellediği söylenir.
Hajime, ölümün eşiğinden döndüğünü anlar. Dizlerini yaklaştırarak başını dizlerinin arasına koyar ve titremeye başlar. Kaçmaya bile enerjisi kalmamış, kalbi kırılmıştır.
Belki yeniden kalkabilirdi ama o ayının gözleri Hajime’yi korkutmuştu. Onu yemek isteyen yırtıcının gözleriyle karşılaşmak istemiyordu. O gözler kolunun yenilmesi ve kalbinin kırılmasından sorumluydu.
“Biri… yardım edin…”
Bu boşlukta, sesi kimseye ulaşmadı…
Ne yapmıştı?
Hajime, fetüs şeklinde kıvrılmış yatıyordu. Kolunun kopup bayılmasının ardından 4 gün geçmişti. Hareket etmese de İlahi Su hayatta kalmasını sağlıyordu. Ama yine de açlık ve kopan kolun acısı yerindeydi.
[Nasıl bu hale geldim?]
Kendine sürekli bu soruyu soruyordu. Aklı İlahi Suyu içtiğinden düzelmişti. Bir gün Hajime suyu içmeyi bıraktı.
[Eğer sürekli acı çekeceksem…]
Bunu düşündüğü sırada bilincini kaybetti. 3 gün sonra unuttuğu açlık ve kolunun acısı geri geldi.
[Hala… Ölmedim… Ölmek istemiyorum…]
Ölmek istemiş olsa da bir parçası hala yaşamak istiyordu. Alternatif fikirler sürekli aklına geliyordu. Artık normal düşünemez olmuştu.
3 gün daha geçti. İlahi Su verimini kaybediyordu, bu gidişle 2 gün içinde büyük ihtimalle ölecekti. Yemeği bırak sıvı bile almamıştı.
Hajime’nin aklı iyice bozulmaya başladı.
[Neden acı çekmek zorundayım… Ne yaptım…]
[Neden bunlar oluyor… Nedeni ne…]
[Eht nedensiz yere kaçırdı…]
[sınıf arkadaşım ihanet etti…]
[Tavşan beni küçümsedi…]
[O şey beni yedi…]
Yavaşça düşünceleri karanlıklaşmaya başladı. Kim yanlıştı? Saçmalıklarını kim ona zorlamıştı? Kim ona zarar vermişti? Acı yavaşça öfkeye, o da nefrete dönüştü. Bir düşman arıyordu. Her şey ruhunu bozmak için çalışıyordu. Şiddetli acı ve açlık bedenini mahvetti. Başına gelenler onu sınırsız karanlığa itti.
[Kimse beni kurtarmaya gelmedi…]
[Kimse yardım etmeyecekse ne yapmalıyım?]
[bu acıdan nasıl kurtulurum?]
9. Gün. Hajime’nin düşünceleri bir kırılma gerçekleştirdi. İşkencesinden kurtulmak isteyen bir kalple önce gereksiz nefret ve kızgınlığı atmalıydı.
[Ne… istiyorum?]
[“Yaşamak” istiyorum]
[Kimler beni engeller?]
[Düşmanlarım]
[Öyleyse ne yapmalıyım?]
[ben-Ben…]
10. Gün. Artık kalbi nefret ve kızgınlıktan kurtulmuştu. Rezil Eht, sırt bıçaklayan sınıf arkadaşı, düşman canavarlar, onu korumaya çalışan güler yüzlü kişi, hepsi önemsizdi. Yaşamak, kurtulmaya hak kazanmak için bunların hiçbirinin değeri yoktu. Hajime bu cevaba ulaşmıştı.
Bu…
[ ÖLDÜR ]
Kötülük, düşmanlık yada nefret için değil. Yaşamak için, bu saf istekle öldürecekti.
Yaşamamı tehdit eden herkes düşmanım ve düşmanlarımı…
[ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR, ÖLDÜR.]
Bu açlıktan kaçmak için,
[ Öldür ve Ye! ]
Artık yumuşak ve nazik, herhangi tartışma ihtimalinde acı bir gülücükle özür dileyen, Kaori’nin güçlü olduğunu düşündüğü Hajime gitmişti.
Yeni bir Nagumo Hajime oluşmuştu. Hayatta kalma yolunda duran her şeyi acımasızca yok edecek bir Nagumo Hajime. Kırılan kalbi yeniden kırılmıştı. Ama bu yeni kalbi, yamalıklı zayıf bir kalp değildi. Bu yeni kalp ızdırap, umutsuzluk ve karanlıkla yeniden yapılmıştı.
Hajime tamamen zayıflamış vücudunu hareket ettirmeye başladı. Günlerdir tastan su içen köpek gibi sızan suyu içiyordu. Açlık ve kolunun acısı gitmemişti ama vücudunu canlı tutuyordu.
Gözleri parladı, suratında korkusuz bir sırıtma vardı. Surat ifadesi de düşüncesi gibi değişmişti. Synergy kullanmak için doğruldu ve yine fısıldadı…
“ÖLDÜR”
Hajime bulunduğu mağaranın girişine yakın yerde 4 kişilik kurt sürüsü bulur. En iyi pusu bölgesine gelmelerini bekler ve mağaraya yaklaştıklarında onları tek tek duvar ve yerlerle yakalar(Synergy ile etrafı kontrol ediyor ve kurtlar yeterince yaklaştığında duvarlarla onları bir anda yutuyor). Bir anda kaybolan üyelerini koklasalar da bulamazlar ve dördü de kısa sürede mağaranın duvarlarının içine çekilmiştir. Sürekli kullandığı için yeteneği oldukça gelişmiştir ve artık daha uzağı, daha hızlı ve daha doğru şekilde değiştirebilmektedir. (Artık 3 metre mesafeyi değiştirebiliyor)
“Peki şimdi? Synergy direk zarar veremez. Değiştirme hızım ve gücüm bu iblisleri öldürmeye yetmez.”
Duvarda bulunan kurtların sesleri duyulur. Onlara zarar veremediğinden sadece yakalayabilmiştir.
“Acaba onları boğabilir miyim… Ama bunun için bekleyemem.“
Aklına bir şey gelen Hajime, duvara Synergy uygular ve taştan delgi şeklinde bir mızrak oluşturur. Döndürmek için bir parçası da vardır.
“Şimdi, kazma zamanı!” (Otaku olduğu belli oluyor, Simon Style (Tengen Toppa Gurren Lagan))
Mızrak kurdun kalın kürk ve derisine değdiğinde onu delemez.
“Seni bıçaklayamıyorum. Bu hipotezimi doğruluyor.”
Kılıç yada bıçak yapmama nedeni buydu; iblislerin güçlendikçe dayanıklılaştığı bilinen bir şey. Normal bıçakların işe yaramayacağını düşünmüştü.
Hajime ağırlığını da vererek delgiyi döndürmeye başlar ve sonunda yavaşça kurdun derisini deler.
“Guru-aa!!”
Kurt çığlık atmaya başlar.
“Acıdı mı? Özür dilemeyeceğim. Bunu yaşamak için yapıyorum. Siz de beni yemediniz mi? İkimiz de aynı hissediyoruz.”
Kurt çığlık atmaya devam ederken yavaşlamadan işine devam eden Hajime, iç organları parçaladığında kurdun hareketi durur.
“Tamam, önce yiyeceği ayarlayalım.”
Neşeyle gülerek diğer üçünü de parçaladı. İşi bittiğinde artıkları Synergy ile yok etti.
Açlığı yeme isteğini iyice arttırmaya başlamıştı.
(Chapter 9 Sonu)
Uzun lafın kısası Hajime çıldırdı  :ph34r:

 

Oha! Süper! Hemen gelmeliyim buraya kadar :D

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Kesin başla bence. Her hafta pazar yada pazartesi günleri kesin 1 chapter gelir. Orijinali zaten devam ediyor (117. Chapter çıktı en son). Geçenlerde başka bir çevirmen de 100+ chapterlardan çevirmeye başladı, onları bitirince geridekilere de başlarsa çok sürmeden güncele gelinir :D

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Eveet, asıl değişim bölümü geliyor  B)

 

Süper bir Arifureta bölümü, Chapter 10:

 

Chapter 10(Silah Yapma):
 
Hajime oturarak öldürdüğü kurt etlerini yemeye başlamıştır.
“Augh, Guu, bu gerçekten berbat.”
Eti yemeye başladığında boğazı ve midesi haftalardır ilk kez yemek yediğinden acımaya başladı ama o buna aldırmadan yiyecek bulmanın sevinciyle devam etti. Şuanda çok vahşi bir görüntüsü vardı ve iğrenç bir koku yayıyordu ama Hajime’nin bunlara ayıracak vakti yoktu, eti bitirip İlahi Su’dan içtiğinde vücudunda beklenmeyen bir şey oldu.
“Ah?... Augh!?”
Birden şiddetli bir acı tüm vücudunu sardı. Tüm vücudu aşınıyormuş gibi korkunç bir acı geldi. Zaman geçtikçe artıyordu.
“Guaaa! N-Ne… Guu!”
Tüm vücudu çürüyor gibiydi. Kopan kolunun acısının yanına bile yaklaşamayacağı bir acı çekiyordu.
Cebinde tüp içine hazırladığı İlahi Su’dan içti ve acı azaldı ama hemen ardından geri geldi.
“Higugaa! Bu da ne… İşe yaramıyor! Augh!”
Vücudu acıyla çarpmaya başlamıştı. Çarpıntı sesleri duyulabiliyordu. Vücudu parçalanıyor, çürüyordu hemen ardından çalışmaya başlayan İlahi Su vücudunu düzelttiğindeyse acı geri dönüyordu. Süper iyileşme gücü burada ters tepmeye başlamıştı.
Hajime çığlık atarak başını duvarlara vurmaya başlamıştı. Ölmek istese bile İlahi Su yüzünden bunu başaramıyordu. Dayanmaktan başka çaresi yoktu.
Vücudu hızla değişmeye başladı. Önce tüm saçı rengini kaybetti. Belki dayanılmaz acıdan, belki başka bir nedenden siyah Japon saçı beyaza dönüştü. Sonra kas ve kemikleri kalınlaşmaya başladı. Canavarlarınkine benzeyen koyu kırmızı çizgiler tüm vücudunda belirmeye başlamıştı.
Hajime’nin vücudundaki bu değişimlere  “Overcompensation” deniliyordu. Kasları geliştirirken olan şeydi. Şiddetli kullanmadan dolayı parçalanan kaslar güçlenerek yenileniyorlardı. Aynısı kemiklerine de oluyordu.
İblis eti insanlar için ölümcül zehirdi. Hepsi vücudunda Büyü Taşları taşıyordu ve mükemmel fiziksel ve büyüsel güçlerini buradan alıyorlardı. Şimdi bu büyü gücü Hajime’nin vücudunu yiyordu.
Bu çember yada büyülü söz gerektirmeyen Özel Büyüydü ve onu yediğinden kendi büyüsü değişiyordu. Böyle bir değişim insanlar için ölümcüldü. Önceleri iblis eti yiyen insanların hepsi parçalanarak ölmüşlerdi. Hajime bunu biliyordu (Kütüphanede okuduğu kitaplardan) ama açlık bunu unutturmuştu.
Sadece iblis eti yeseydi Hajime de ölürdü ama onda bunu engelleyen İlahi Su vardı. Sürekli parçalanıp yenilenen vücudu inanılmaz hızla güçleniyordu.
Yık, Onar, Yık ve yeniden Onar. Vücudu çarparak değişiyordu. Yeniden doğuyor gibiydi.
Çarpma bittiğinde Hajime rahatladı. Saçları artık bembeyazdı ve vücudu koyu kırmızı çizgilerle doluydu. Zindanın bu katındaki canavarlara benziyordu.
Hajime sağ kolunu oynatarak hala hayatta olduğunu fark edince yavaşça doğrulmaya başladı.
“…Ah, evet. İblis eti yememem gerekiyordu… Tam bir aptalım…”
Çok yorulmuştu ama açlığı ve kolunun acısı tamamen gitmişti. Vücudu çok hafifti ve güçle dolup taşıyor gibi hissediyordu. Daha şimdi tarif edilemez acılar çekmiş olsa da hiç olmadığı kadar iyi hissediyordu. Kasları çok iyi gelişmişti. Ayrıca boyu da 10 cm artarak 175 cm olmuştu.
“Vücuduma ne oldu? Garip bir his var…”
Vücudunda sanki görünmeyen değişimler de olmuştu. Kırmızı çizgileri fark ettiğinde
“Wow, ne çirkin. İblismişim gibi hissettiriyor… Ah evet, Durum Plağı!”
Hajime ceplerini arayarak Artifact’ı bulur, belki buna bakınca bedenindeki değişimleri daha iyi anlayabilir.
İsim:          Nagumo Hajime    Yaş:      17
Cinsiyet:    Erkek                     Seviye: 8
Sınıf:         Transmutation Artist (Synergist)
Güç:              100        Sağlık:               300
Bağışıklık:    100         Çeviklik:            200
Büyü:           300         Büyü Direnci:   300
Yetenekler: Transmutation, Büyü Manipülasyonu, Demir Mide, Lightning Clad(Elektrik Örtü(?)), Dili Anlama
 
“… Bu da ne!?”
Daha 8. Seviyede olmasına rağmen statları çok yükselmişti, seviye maksimum potansiyeli gösterdiğine göre bundan çok daha fazla güçlenebilirdi.
“Büyü Manipülasyonu?”
Büyüyü direk, çember ya da söze gerek kalmadan kullanıp kullanamayacağını düşünmeye başladı. (Canavarların da kırmızı çizgileri var ve büyüyü direk kullanabiliyorlar) Az önce hissettiği gariplik muhtemelen Büyü Manipülasyonundandı. Hajime büyü yapmak için konsantre olduğunda az önce görünmez olan kırmızı çizgiler yeniden belirmeye başladı. Büyünün elinde toplanmasını hayal ettiğinde büyü hareketinin eline gitmeye başladığını hissetmeye başladı.
“Whoa!”
Büyünün eldivenindeki büyü çemberinde toplandığını hisseden Hajime, yeri dönüştürmeye çalışır ve toprak bir anda yükselir.
“Ciden mi? Sözler gerekmiyor mu? Ama büyü kanunlarında büyünün direk kullanımının imkansız olduğu, sadece Canavarların(iblisler) bunu kullanabileceği yazıyordu. Belki de iblis eti yediğimde bunu kazandım.”
Canavarların özelliğini kazanan Hajime, “Lightning Clad” yeteneğini denemek istiyordu.
“Nasıl kullanıyorum? “Lightning Clad” olduğuna göre elektrikle alakalı olmalı. Önceki kurtların kuyruklarından yaptıkları gibi mi?”
Farklı yolları denese de büyüyü yapamadı. Bu büyünün nasıl hissettirdiğini bilmediğinden ne yapacağını bilmiyordu. Sonra, Synergy gücünü ilk kullandığı zaman hayal etmenin önemli olduğu aklına gelir ve yapmak istediği büyünün şeklini aklında canlandırmaya çalışır.
Elinde statik elektrik olduğunu hayal ettiğinde, kurtların kullandığı gücü kullanabildiğini fark eder.
“Oh! Çıktı. Şimdi anladım. İblisler için en önemli kısım hayal etme.”
Hajime gücünü biraz daha dener. Ama kurtların yaptığı gibi fırlatamadığını anlar. Belki de isminin “Lightning Clad(Elektrik Örtü(?))” olmasıyla alakalıdır. Vücudunu elektrikle kaplayabilmeyi başarmıştır.
Sonuncusu “Demir Mide”… Belki de artık iblis eti yediğinde acı çekmesi gerekmiyordur. Zindanda yemek olmadığından bu yetenek çok işine yarayacaktır.
Hajime bir parça kurt eti çıkarıp elektrikle kızartmaya başlar. Dayanılmaz açlık geçtiği için artık çiğ et yemek istemez, kızarttıktan sonra eti yer ve beklemeye başlar.
10 saniye… 1 dakika… 10 dakika geçer ve hiçbir şey olmaz. Biraz daha et pişirip karnı doyana kadar yer ve mağaraya döner. Artık o ayıyı yenme ihtimali vardır. Kararlıdır ve yeni yeteneklerini geliştirecektir. Diğer etleri parçalayıp mağarada depolar.
Hajime’nin değişiminin üzerinden birkaç gün geçmiştir ve tüm bu sürede yeteneklerini geliştiriyordur.
Transmutation(Synergy) yeteneği gelişmiş ve bir alt türevi oluşmuştur: “Mineral Appraisal(Mineral Değerlendirme)”. Krallığın başkentinde sadece üst düzey demircilerin sahip olduğu bir yetenektir.
Genelde bu büyü için gerekli büyü çemberleri, saldırı büyülerininkinden çok daha büyüktür ve büyük tesislerde bulunur. Bu büyüle dokunulan mineraller kolayca analiz edilip özellikleri anlaşılabilir. Synergy ustalarının uzun sürelik gelişmeleriyle kazanabildikleri, doğuştan gelmeyen bir yetenektir.
Hajime yakındaki mineralleri bu yetenekle analiz etmeye çalışır ve Artifact’ında açıklamlar çıkar:
 
Yeşil Işık Taşı:
Büyüyü emme özelliği olan bir taş. Depolanan büyüyle yeşil ışık üretilir. Eğer parçalanırsa, biriken tüm büyü bir anda dağılır.
 
Basit bir açıklama olsa da işini görmüştür ve Hajime, aklına gelen şeyle gülmeye başlar. Artık mineralleri kullanarak kozu haline gelecek güçlü silahlar yapabilecektir.
 
Yanma Taşı:
Yanıcı bir cevher. Yapısal bileşim yanmaya yakıt olarak kullanılır; sürekli yanma boyutu küçülterek bitirir. Kapalı bir alanda fazla sayıda cevher yakılırsa patlama gerçekleşebilir. Gücü yüksek seviye ateş büyüsüne eşittir; bu, yapısındaki miktar ve sıkışma oranına bağlıdır.
 
Açıklamayı okuduğunda aklına bir fikir gelir. Bu taş, barut yerine kullanılabilir. Eğer öyleyse, Synergy’yi kullanarak aşırı güçlü silahlar üretebilecektir. Hajime heyecanlanmıştır. Çok fazla deneme-yanılma gerekiyordur. Tasarım için çok fazla uğraş gerekecektir. Synergy onu kurtarmış olsa da saldırı gücü yoktur ve güçlü silah yapabilme ihtimali onu heyecanlandırmıştır.(Ayrıca bu adam bir silah otakusuydu)
Kurdu yiyerek geçirdiği değişimin üzerinden 10 gün geçmiştir ve sonunda projesini tamamlamıştır.
Kısa mesafede ses hızını geçebilen, muazzam saldırı gücüne sahip bir modern silahtır. Tam uzunluğu 35 cm’dir ve bu civardaki en sert cevher olan Tauru Cevherinden yapılmış 6 mermi alabilen döner şarjörü bulunmaktadır. Namlusu uzatılmıştır. Mermiler kaplama olarak Tauru Cevherini, itici güç olarak da sıkıştırılmış Yanma Taşını kullanıyordur. “Fazla büyük altıpatlar” silahı anlatmak için kullanılabilir. Yalnız, Yanma Taşı mermiyi iten tek güç değildir. “Lightning Clad” gücüyle elektromanyetik alan oluşturarak mermiyi muazzam hızlara çıkarabilmektedir, tıpkı minik bir railgun(elektromanyetik silah) gibi. Bu sayede silahın gücü Anti-Materyal tüfekten 10 kat daha güçlü olmuştur. Silaha “Donner” ismini veren Hajime, güvenebileceği bir partner istiyordur.
“Başardım! Bununla birlikte o canavarı halledebilirim!”
Hajime “Donner” i modern silahları model alarak yapmıştır, şaheserine bakarken gülmeye başlar. Bu dünyadaki ustalar sadece iyi kılıç ve zırh yapabiliyordur. Şimdi, kılıç ve büyüyle yönetilen bu dünyada yeni bir silah doğmuştur…
Tauru Cevheri:
Sert, siyah bir cevher. Sertliği 8 (10’un en sert olduğu bir skala). Çarpma ve ısıya dirençli. Soğuğa karşı zayıf. Soğutulduğunda kırılganlaşır. Isıtıldığında birleşir.
 
Not: Bu bölümü okuyanların genelde yanlış anladığı şöyle bir şey var; sadece Hajime’nin iblis eti yediğinde onların güçlerini alabildiği sanılıyor. Bu tüm insanlarda olan bir güç, bugüne kadar kimse başaramamış çünkü iblis eti yiyen herkes parçalanmış. Hajime’ye de bu oldu ama onun yanında İlahi Su olduğundan hayatta kalarak güçlerini alabildi. Onları yediğinde vücuduna giren büyü taşı ve yabancı büyü vücudun büyü yapısını değiştiriyor ve normal durumda öldürüyor.
 

 

Not: Durum Çubuklarında "Büyü Direnci" olması gereken yeri "Büyü Çevikliği" diye yazmışım galiba pardon  :P

 

 

Bu arada Hajime'nin bu bölümden sonraki durumuna göre fan yapımı bir resim var ama sonra çıkacak 2 karakter de yanında, spoiler biraz yani... Ayrıca çizim de çok iyi sayılmaz amatörce olduğundan ama hiç yoktan iyidir (Dediğim gibi yeni çıkacak 2 karakteri görmek istemeyen açmasın):

 

pYM0rJg.jpg

 

 

Onun dışında Hajime'ye en çok benzeyen 2 karakterin resimleri:

 

 

thvkrjI.jpg

 

 

Bunun kıyafeti uymuyor ama "Beyaz saçlı çift silah kullanan" biri olarak baya benzer

 

 

 

vBJorOi.jpg

 

 

Bunun da kıyafeti ve kolunun takma olması benziyor ama kılıç alakasız

 

Ayrıca o çıkacak 2 karakterden birinin fan çizimi (bu oldukça iyi çizilmiş) Japtem'e koyulmuş, küçük ama o da bu:

Arifureta.png

 

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 üye

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.