kawaii kereste

reserved
şu oyun bitsin hemen okuycam çok ilgimi çekti bölüm başlıkları :D
okuduktan sonraki edit: çok güzel devam ediyor, keşke bitene kadar okumasaydım da hepsini bir çırpıda okusaydım dedirtti bana yani çok akıcı ve sürükleyici geldi :D
gereksiz not: ilk kez F.F. okuyorum, aradaki resimleri görünce aklıma küçükken okuduğum Peter Pan kitabı geldi orda da 10 sayfada bir el çizimi resimler vardı. natsukashii !

sukitte ii na yo = say i love you

Kururugi Suzaku(Code Geass)
yok abi adamı resmen izleyenleri çıldırtsın diye koymuşlar, yaptığı her hareket ofsayt(Lelouch'u dinlemediği sürece yaptığı her şey yani).
ekleme:
Amano Yukiteru(Mirai Nikki)
Tamadate Souta(Guilty Crown)
Kizaru(One Piece) o kaypaklığına kıl oluyorum böyle ne zaman görsem
daha çok ekleyesim var da neyse bi tane sorulmuş 3 tane fazladan yazdım tutamadım kendimi.

Aslında çok kaliteli ve güzel olan ama anime tavsiye ederken veya anime ararken pek dikkat çekmeyen serileri tanıtmak amacıyla incelemeye karar verdim, umarım işe yarar. Aslında aklımda böyle bişey vardı, ama nereye yapıcağımı nasıl yapıcağımı falan bilmiyordum boş vakit amacıyla ertelerken Villian` 'ın incelemelerinden birine denk geldim, bayağı iyiydi o yüzden tetikledi resmen beni, bi de bu bölümü keşfetmemi sağladı ^^ Biraz özenti gibi oldu(aslında gayet özenti ama görmeden önceki hevesim yalan değil asdfsa), yine de bu işi yapmak konusunda aşırı hevesim var :D/> Neyse incelemeye geçiyim.



Chuunibyou demo Koi ga Shitai!
Konusu:
Togashi Yuuta liseye yeni başlayan bir öğrencidir. Başladığı lise orta okuluna oldukça uzak bir yerdedir, çünkü orta okuldan hoş hatıralar edinmemiştir 8. sınıf sendromu(anime/çizgi film/film izleyip kendini de oradakilerden biri sanıp gerçeklik ile hayal gücünü birbirine karıştırmak) sebebiyle. Bu yüzden tanıdıklarından uzak yeni bir hayata başlamak ister. Aklında bu fikirlerle okula başlarken yeni üst komşusu Takanashi Rikka ile tanışır. Takanashi Rikka liseye başlamasına rağmen halen 8. sınıf sendromunun etkisinde olan bir kızdır. Üstelik bir şekilde kendisinin Yuuta ile bağlantılı olduğunu düşünmektedir. Yuuta da henüz kurtulduğu 8. sınıf sendromunun etkisindeki Rikka'yı normal biri olduğunua inandırmaya çalışır.
Konusu kabataslak böyle. Komedi olarak başlayan seri çoğu animede olduğu gibi farklı tarzlara kayıyor ilerledikçe dram - romantizm gibi. Zaten anime izleyen çoğu kişinin beklentisi bu yöndedir sanırım, kendini sevdiren animelerin çoğu gibi. Ama dram da romantizm de animede gereksiz görünmüyor, bazı animelerde olur bu durum mesela Dakara Bokuwa H Ga Dekinai'de aksiyon sahneleri çok dandik gelmişti bana, olmasa da olurmuş sanki. Başka animeleri karıştırmıyım da bunda öyle bişeye rastlamadım ben. 12 bölümde olması gereken her şey vardı, 12 bölümde her şey sonlandı aynı zamanda.
Unutmadan, Opening'i izlemeyin ağır spoiler var. Yani eğer siz de animede kim kiminle olsun(Zoro-Robin gibi) tarzında eşleştirme yapıyorsanız Opening'i izlemeseniz daha iyi, benim gibi g.t olabilirsiniz. Ending'i izlemedim ama orda da kesin vardır bişeyler uzak durmakta fayda var. Ben ettim siz etmeyin :(/>
Yorumlarım:
Spoiler yok burda rahat olun.
Yuuta serideki ana karakterimiz. Kendisi ufaklığında "Dark Flame Master - Karanlık Ateş Ustası" olduğuna inanıyormuş, özel güçleri falan olduğuna. Dark Flame Master moduna girdiğinde sesi değişiyor bi anda(Code Geass'taki Zero gibi bir sesi oluyor, zaten Lelouch ile Yuuta'nın seiyuuları aynı), konuşma tarzı değişiyor, diğer animelerdeki sağlam kötü adam tribinde oluyor bi bakıma. Rikka da "Lanetli Göz" kullanıcısı, gözünde bir bant var ve o bandı hiç çıkarmıyor, nadir durumlar hariç. Gözünün özel gücünün olduğuna inanıyor, ama aslında olmadığını herkes bildiği için bu sahneler çok komik oluyor.
Animenin konusu neyse de öyle bir Rikka var ki seride sırf onun için bile izlenir. Genel olarak diyalogları(özellikle Yuuta ile olanlar) çok iyi, çoğunda iyi güldürdü. Gülmek demişken komedisi çok sağlam, abartı değil tam kıvamında. Dram ve romantizm de animede hiç sırıtmıyor. Ana karakterimiz de kendini sevdiren bir tip, ne çok zeki ne de çok gerizekalı, ortalama biri yapmışlar ana karakteri. Zaten seride herkes ortalama gibi, abartı karakterler yok. Aslında abartı karakterleri severim ama bu seride olmaması daha iyi olmuş gibi ne biliyim öbür türlü nasıl olurdu kestiremiyorum şu an :D/>
Nibutani de çok iyiydi, seride 3. favori karakterim(2 ana karakter fazla hoşuma gitti galiba :D/>). Burda spoiler vermemek için zor tuttum kendimi, kısaca iyi işte, güzel ve akıllı.
Bazıları(mesela ben) animede finale çok önem veririm, finali hakkındaki yorumlar iyi değilse 1-0 geride başlıyor anime benim gözümde. Bu animenin finali güzel. Fazla güzel. Beklemediğim kadar hatta bekleyemeyeceğim kadar güzel. Çoğu animede aranan final. Daha ne diyim be izleyin işte final hastaları :D/>
Bu arada 8. sınıf sendromu demişken, mesela adamlar bi anda fanteziye girip "Gölgelerin Gücü Adına!" falan moduna giriyolar, arkasından anime çizimleri değişiyor adamların hayal dünyasını yansıtmak için. Bir anda epik dövüşlere kalkışıyorlar, biri bi saldırı yapıyor öteki bi saldırı yapıyor, sonra anime çizimleri normale dönünce bir de bakıyoruz ki aslında biri şemsiyeyi açıp "Gölge Kasırgası" demiş öteki de saçını savurup "Karanlığın Kederi" demiş, isimleri salladım.
Neyse biraz puan veriyim, izlemeyenlere yönelik bir inceleme olmasına uğraştım puanlar pek iplenmeyebilir ama ipleyen çıkar belki aradan.
Çizim/Animasyon: 8
Konusu: 6
Hikaye Gidişatı: 8
Karakterler: 8 (Rikka: 10)
Bayma İhtimali: 3
Müzik: 6
Genel: 7
*10 üzerinden
Vakit geçirmek için izlenebilecek anime arıyorsanız ahanda bu işte. Ben öylesine başlamıştım, sonlara doğru öylesine olmaktan çıktı biraz ama genel etkiye bakarsak vakit geçirmek için tipinde sayılır.
Her şeyi geçtim Rikka var be animede, izleyenler hak verir buna :D/>
Şimdi farkettim çok uzun yazmışım. Biraz resmi bir dil oldu ama Villian` kadar güzel yazmayı beklemiyordum açıkçası, okuyanlara kalmış gerçi bu nokta. Ara sıra böyle pek şans verilmeyen güzel animeleri izledikçe tavsiye niteliğinde incelemeler yapmaya devam edicem, bu ilk olduğu için demo oyun gibi oldu, ileride daha iyi olmasına uğraşcam. Arigatou gozaimasu.
Aradaki *gerçekten* spoiler içeren spoilerı kaldırdım, incelemenin amacını bozduğunu farkettim ^_^/>

bu da benimki




Rainmeter
bilen vardır büyük ihtimalle, ama işsizlikten bi rehber gibi bişey hazırlıyım dedim nasıl kurulacağı ve kullanım hakkında ufak ipuçları olarak. benim gibi masaüstünü kişiselleştirmek isteyen tiplere ilaç gibi bir program aslında. ilk kurduğumda komple masaüstünü dolduruyodum da hevesimi aldıktan sonra minimalistik sevdiğimi farkettim, yukarıdakiler gibi bi masaüstü de yapılabiliyor tabi ki.
http://rainmeter.net/cms/ öncelikle buradan programı indiriyoruz. beta versiyonunu kullanmadım, bi yorum yapamıycam onun hakkında.
programı kurduktan sonra masaüstüne 1-2 gadget koyması lazım otomatik olarak. kullanabilirsiniz veya çoğu kişi gibi farklı şeyler indirebilirsiniz.
farklı skinler ve temalar indirmek için: http://www.deviantart.com/ ben bu siteyi kullanıyorum, rainmeter'ın kendi sitesinde de olması lazım yanlış hatırlamıyorsam. deviantart'ta daha fazla çeşit var yalnız.
indirdiğiniz skin/temalar .rmskin uzantısı ile bitiyorsa çift tıklayarak kurabilirsiniz. kurduktan sonra sağ alttaki Rainmeter ikonuna sağ tıklayıp "Tamamını yenile"/"Refresh all"a tıklayınca temalar görünür hale gelicektir. Yine aynı ikona sağ tıklayıp "Kabuklar"/"Skins" veya "Temalar"/"Themes" seçeneklerine gelince indirdiğiniz temaları görebilirsiniz.
eğer indirdiğiniz tema .rmskin ile değil de .rar gibi bi sıkıştırma uzantısı ile bitiyorsa içindekileri
windows 7 için: "C:Userskullanıcı-adıDocumentsRainmeterSkins" klasörünün içine
windows xp için: Belgelerim'de Rainmeter klasörünün içine
yeni bir klasör açıp içine çıkartmanız yeterli. sağ alttaki ikondan refresh yaptıktan sonra bu temalar da görünür hale gelir.
bazı temalar bir bütün olabiliyor, takvimi saati herşeyi içinde yani. bazıları sadece bunlardan herhangi birisi olarak. indirmeden önce kontrol edebilirsiniz zaten bunu.
gerisi sizin yaratıcılığınıza kalıyor sanırım :D yukarıdaki screenshotlardan biri gibi bir masaüstü de yapılabiliyor ama ben daha çok minimalistik sevdiğim için masaüstünde 1-2 skin yetiyor bana. şimdi farkettim de kendi masaüstümün screenshot'unda sadece sağ alttaki saat ve yanındaki Geri Dönüşüm Kutusu gadgetlarını kullanıyormuşum :D
tavsiye minimalistik temalar:
Elegance
Elegance 2
Figures
Simple Media
* skin değiştirmek için sağ alttaki ikon yerine masaüstündeki herhangi bir gadget'a sağ tıklayıp "Rainmeter" sekmesini de kullanabilirsiniz.
* bilgisayarınızın masaüstü performansına güveniyorsanız programı tam randımanlı kullanmanız daha iyi olur, öbür türlü yarardan çok zarar getirebilir :D 22MB ram kullanıyor program bende, 2 tane gadget kullandığım için düşük bi miktar.
* kararsızlık gibi hatalarla hiç karşılaşmadım şimdiye kadar, daha doğrusu bu programdan kaynaklanan bi sorunla hiç karşılaşmadım.
* 8GB DDR3 1600MHz ram'im var belki o yüzden sıkıntı yaşamamışımdır, eski bilgisayarımda 2GB DDR2 ram vardı ama onda da bi yavaşlama belirtisi görmemiştim.
başka şeyler aklıma geldikçe ekliycem, gereksiz uzatmasam daha iyi şimdilik :D resimli bir rehber hazırlamayı düşündüm ama basit geldiği için resimli hazırlamadım, onun yerine detaylı anlatmaya çalıştım. yine de bir sıkıntı falan olursa yardımcı olmaya çalışırım.

deminki entryyi girdiğimden beri düşünüyorum da aklıma gelmedi hiç :(

1. yuzuhira inori(dün bitirdim daha guilty crown'u pek sanmıyorum ama belki ondan etkisi altındayımdır :D güzel, aşırı sempatik ve çok saf bi kızdı, sesi de çok güzel)

2. satelizer el bridget(2. izlediğim animede beni en çok etkileyen karakter, freezing izlemeseydim şu an anime izlemiyor olurdum heralde izlediğim ilk animeyi pek sevmemiştim)

3. c.c(güzel olmasından ziyade çok gizemliydi çok etkiledi beni tabi süper bi animenin yan karakterlerinden biri olması da etkili bunda :D )

4. rias gremory(high school dxd izleyip de rias'a ayılıp bayılmayan yoktur heralde :D )

5. uryuu minene(mirai nikkide en sevip beğendiğim karakter, çok ilgi çekici bi karakteri var cidden, aynı zamanda güzel :D )

onur ödülleri:
erza scarlet (fairy tail)
yukino (fairy tail)
nico robin (one piece)
boa hancock (one piece)
tsunade (naruto)
saeko (high school of the dead)

en son sinemada izlediğim: The Hobbit (çoğu kişi izlemiştir bi şekilde, fena değildi, sinemada izlenmeli ya da sağlam bi kulaklıkla falan.)
en son izlediğim: How to Rob a Bank (farklı bi film, başlarda kafanızı çok karıştırıyor ama zamanla açıklıyor herşeyi, bu sefer de "benim kafam az bile karışmış." moduna giriyor insan :D güzel filmdi, iyi ki izlemişim dedirtti.)

fairy tail'de mugiwara görmüştüm ben de, jellal arc'ından sonra(arc'ın adı bu mu bilmiyorum gerçi :D )
ahanda fotoğraf da buldum

bi de guilty crown ve code geass aynı temel üzerine inşa edilmiş 2 farklı anime gibi geldi bana. ana karaktere bir güç geliyor, o gücü bazen isteyerek bazen istemeyerek kullanıyor. yanlarında gizemli bi kız var, kızla aralarında duygusal pek bişey geçmiyor ama zamanla birbirlerine bağlanıyorlar. 2sinde de Japonya'nın dertleriyle uğraşırken bi anda Dünya'nın dertlerine dönüşüyor bu durum. 2si de güçlerinden dolayı çok acı çekip çok hata yapıyorlar falan, izlerken aşırı benzettim ben. ha bi de code geass'te lelouch diktatör olduktan sonra lelouch ile c.c'nin dertleştiği sahneleri birebir guilty crown'a da koymuşlar, inori ile shu da dertleşiyor ara sıra.