Jump to content

Berker51

Üyeler
  • İçerik sayısı

    779
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    9

İtibar Etkinliği

  1. Beğen
    Berker51 reacted to Sinsine in ( 26 / 26 ) Juushin Enbu Hero Tales   
    Anime Adı : Juushin Enbu Hero Tales
    Anime Türü : Aksiyon, Fantastik, Shounen
    Bölüm Sayısı : 26 / 26
    Yapım Yılı : 2007
    Çevirmen : Miakry
    Düzenleme : Sinsine
    Özet; Ken İmparatorluğu için adalet sadece bir hayaldi. Lord Keiro, İmparatorluk Ordusu'nun deli komutanı, kendisini yeryüzüne hükmedecek biri yapacak olan kutsal kılıç "Kenkaranpu"yu bulmak için ülkesine terör estiriyordu. Yolunda duran tek kişi Taito'ydu. Taito, içinde Keiro gibi kutsal yıldız gücünü barındırıyordu. Ve bu genç kahraman, bu gücünü ülkesine bela olan Keiro'yu durdurmak için kullanacaktı. Taito'nun kutsal güçleri onu Lord Keiro ile acımasız bir savaşa sürükleyecekti ve bu sayede yeni yeteneklerini keşfedecekti. Taito dövüş sanatlarında daha da güçlenmek için ve Lord Keiro'yu devirmek için kendi gibi kutsal yıldız güçlerini taşıyan savaşçıları aramaya başlayacaktı.
      Klasör Linki
    This is the hidden content, please Giriş yap veya Kayıt ol TAÇE Discord Sunucusu


  2. Beğen
    Berker51 got a reaction from Nyoteida in Hyouka 1. Bölüm (Türkçe Dublaj)   
    güzel olmuş elinize sağlık çalışma için :good-job-onion-head-emoticon:  ama düşündüğüm gibi tr dublaj japon animelerine uymuyor, animeden soğudum :crying3-onion-head-emoticon:
  3. Beğen
    Berker51 got a reaction from Pingu in Hyouka 1. Bölüm (Türkçe Dublaj)   
    güzel olmuş elinize sağlık çalışma için :good-job-onion-head-emoticon:  ama düşündüğüm gibi tr dublaj japon animelerine uymuyor, animeden soğudum :crying3-onion-head-emoticon:
  4. Beğen
    Berker51 got a reaction from jans09 in Hyouka 1. Bölüm (Türkçe Dublaj)   
    güzel olmuş elinize sağlık çalışma için :good-job-onion-head-emoticon:  ama düşündüğüm gibi tr dublaj japon animelerine uymuyor, animeden soğudum :crying3-onion-head-emoticon:
  5. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in One piece Manga Tartışma (SPOİLER içerir)   
    ace ve beyazsakal öldüyse herkes ölür :D şaka bir yana ace gibi bir sonu olabilir luffy için kolunu vermiş adam ilerde dövüşde yapabilir luffyle sonuçta sözleri var ama luffy için canını vermekten çekinmez onda roger'ı görmeside bahanesi xD
  6. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    Adamlar pazar açıcak utanmasa sharingan dolu seride bu sharinganlar ya obitonun koloksiyonundan yada mezar soydular diycem ama yıllar sonra kemik kalmıştır dediğin gibi gelişmiş edo diycem öyle olsaydı bahsi geçerdi ya gerçek uchihalar yada ölen uchihalardan toplanan sharinganlar bunlardan biri biraz ilerlesin belli olur ama mini seri olarak yayınlancaksa manga ilerde biter umarım kalıcı olur diycem ama ozaman büyük kötüler gerçekten var olması gerekicek.
  7. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    izanagi'yi her göz kullanamıyor diye biliyorum ben sonuçta her ms ulaşan kişiye farklı bir yetenek geliyor diye biliyorum, eğer gerçek uchiha zaten değillerse danzo ve kakashi gibi sharingan zamanla onlarla uyuşmazlık gösterir, ama tipleri bana gerçek uchiha gibi gelmedi uchiha sembolünü giyoyorlar ama deney farelerine benzettim.
  8. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    Kishi eski bir röportaj'ında büyük kötülerin çıkıcağını söylemişti o kötüler bunlar olmalı :) manga bitince spoiler yalan oldu demiştim ama böyle çıkarıcak sanırım :)
  9. Beğen
    Berker51 got a reaction from Hitsugaya in Hitokiri Battousai   
    Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
     
    Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
     
    Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
     

     
    Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

     
    Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
     

     
    Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
     

     
    Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
     

     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

     
    Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
     

     
    Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

     
    Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
    Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
     

     
    Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
     
    Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

     
    Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
     

     
    Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

     
    Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
     
    Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

     
    Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
     

     
    Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
    Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
     

     
     
    Kaynak: Animefantastica

     
  10. Beğen
    Berker51 got a reaction from Golge_Kaze in Hitokiri Battousai   
    Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
     
    Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
     
    Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
     

     
    Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

     
    Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
     

     
    Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
     

     
    Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
     

     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

     
    Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
     

     
    Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

     
    Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
    Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
     

     
    Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
     
    Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

     
    Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
     

     
    Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

     
    Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
     
    Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

     
    Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
     

     
    Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
    Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
     

     
     
    Kaynak: Animefantastica

     
  11. Beğen
    Berker51 got a reaction from Strix. in Hitokiri Battousai   
    Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
     
    Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
     
    Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
     

     
    Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

     
    Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
     

     
    Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
     

     
    Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
     

     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

     
    Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
     

     
    Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

     
    Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
    Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
     

     
    Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
     
    Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

     
    Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
     

     
    Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
     
    Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

     
    Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
     
    Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

     
    Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
     

     
    Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
    Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
     

     
     
    Kaynak: Animefantastica

     
  12. Beğen
    Berker51 got a reaction from Barış in Fairy Tail Manga Tartışma- Dikkat SPOİLER içerir (Lütfen Yazdıklarınız SPOİLER İçine Alınız.)   
    bu bölüm lucy okuduk :D artık çift sayı gelmiyor malasef en azından ağlaşma toplaşma 1 bölüm sürdü daha falza sürebilirdi xD
  13. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    yeni sayı çıktı, kurama ile naruto combosu güzeldi gerçi hemen bitti karşılaşma :) bu yeni uchiha'da baya numara varmış MS Kullanması ilginç.shin'in babası sasuke çıkmasın ama sharingan'ına bakarsak adamın değil herhalde... kızımızında sharinganı bana sevimli geldi nedense :)
  14. Beğen
    Berker51 got a reaction from Sabah Sisi in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    o sharingan'ları obito koleksiyon yapıyordu ordan kalmış olabilirmi veya gerçek bir uchiha'dır ama sasukeden başkası olması saçma geliyor bunca zaman çıkmıyorlar eskisi gibi büyük savaşlar olmaz ama narutoyu hokage olarak görmek güzel birde savaşması bari rakip biraz daha güçlü olsa. ama mini seri diye narutoyu ezmesinler şimdi :) oda saçma olur gerçi.
  15. Beğen
    Berker51 got a reaction from MiranamiTsuki in Naruto Gaiden [Spoiler İçerir]   
    o sharingan'ları obito koleksiyon yapıyordu ordan kalmış olabilirmi veya gerçek bir uchiha'dır ama sasukeden başkası olması saçma geliyor bunca zaman çıkmıyorlar eskisi gibi büyük savaşlar olmaz ama narutoyu hokage olarak görmek güzel birde savaşması bari rakip biraz daha güçlü olsa. ama mini seri diye narutoyu ezmesinler şimdi :) oda saçma olur gerçi.
  16. Beğen
    Berker51 got a reaction from Golge_Kaze in Fairy Tail’in Yeni Anime Filmi ve OVA’sı   
    Fairy Tail’in Yeni Anime Filmi ve OVA’sı Duyuruldu
     
     
    Fairy Tail’in mangakası Hiro Mashima ve animenin seiyuu kadrosu yeni orijinal bir DVD’nin yolda olduğunu duyurdu. Bu OVA, 2013 Temmuz ayında, Special dergisinde manganın spin off bölümü olarak yayımlanmış olan Yousei – tachi no Batsu Game (Fairy Penalty Game) esas alınarak oluşturulacak. OVA’da işlenecek hikaye devlerin buz içinde hapsedildiği bir kasabada başlamaktadır. Ürpertici yeni düşmanlar, bazı karakterlerin aniden çocuk halini alması… Kahramanlarımız hayatta kalmayı başarabilecek mi? İzleyerek göreceğiz.
     

     
    OVA’nın dışında, Kodansha’nın yayımladığı Weekly Shonen Dergisi, Fairy Tail’ın ikinci anime filmini duyurdu. Dergi, film için konsept çizimlerin Hiro Mashima tarafından hazırlandığını açıkladı. Ayrıca derginin yeni sayısında bir kez daha manganın iki bölümü birden bulunacak. İlk anime filmi olan Fairy Tail: Houou no Miko, Ağustos 2012’de gösterime girmişti. Yeni OVA ve anime filmini merak ediyor musunuz?
     

     
     
    Kaynak: Animefantastica
  17. Beğen
    Berker51 got a reaction from zaman in Ertuğrul Gemisi ve Japon Türk Dostluğunu Konu Eden Manga   
    ilginç geldi bana ama  güzel olmuş :)
  18. Beğen
    Berker51 reacted to zaman in Ertuğrul Gemisi ve Japon Türk Dostluğunu Konu Eden Manga   
    Selamun aleyküm arkadaşlar. 
     
    Maalesef japoncam yok fakat çizim ve vakıalardan çıkarımlarım;
     
    Ertuğrul Fırkateyni
     
    İran - Irak savaşında THY yardımı ile Japon sivillerin tahliyesi
     
    Türkiye de yaşanan zelzele  afetlerinde japonların desteği ile Japon Türk dostluğu konu edilmiş. 
     
    Japonca bilenlerden çeviri bekliyoruz.. 
     
    Aşağıdaki link aracılığı ile MANGANIN tamamına ulaşabilirsiniz.
     
    http://www.moae.jp/comic/tesekkurederim
     

     

    Osmanlı- Japon (Türk) dostluğuna vesile olan  Ertuğrul (fırkateyn) - Vikipedi
     
    Japonlar, Ertuğrul faciasını böyle andı - Hürriyet DÜNYA
     

     

     
    1985 yılı İran- Irak savaşından 215 Japon vatandaşın Türk Hava Yolları yardımı ile kurtarılmasına da yer verilmiş..
     
    İran-Irak Savaşı Japonların Tahliyesi - ニュース / ニュース - ユヌス・エムレ インスティトゥート
     
    Yüzyılın kurtarma operasyonu
     
    Türk-Japon dostluğu beyazperdede
     
    Japonya-Türkiye ilişkileri - Vikipedi
     
    Türk pilota teşekkür ziyareti- Arşiv - Milliyet.com.tr
     


    Son kareler ise tahminim Türkiye de yaşanan zelzele vakıasında Japonların desteği ile alakalı 
     
    Son sayfadaki anıt Kuşimoto da bulunan Ertuğrul Şehitliği...
  19. Beğen
    Berker51 got a reaction from SiyahDranza in Anime İstek ve Önerileri   
    Peach Girl var mangasıyla aynı finalide güzel seri bazı yerler seni çıldırtabilir sinirden ama güzel final güzel romantizm komedi ve ciddi bir draması var.
  20. Beğen
    Berker51 got a reaction from OneAutmnLeaf in Fairy Tail Manga Tartışma- Dikkat SPOİLER içerir (Lütfen Yazdıklarınız SPOİLER İçine Alınız.)   
    4 tanrılardan birini gördük eski ft üyesi zaten diğer 3'ünden bazılarının gölgeleride eski ft üyelerine benziyor yada başkası çıkabilir gerçi şehir okadar tehlikeye düştü niye çıkmadılar onu çözemedim özellikle ejderhalar saldırdığında yoksa yenemiceklerini bildikleri içinmi ? onda'da bir gariplik var gerçi bu arada natsu eğitim için bunlardan birinden eğitim almış olmasın tek başına güçlenemez o kesin :D neyse sun village arc'ın bitmesine 2 bölüm kaldı sonunda büyük arc başlıyor animede :) ama avatar arc başlamadan önce filler verebilir gene sonuçta 1 yıl zaman atlaması olcak o yüzden animede araya gene filler sokcaktır.
  21. Beğen
    Berker51 got a reaction from Barış D. Baryshx in Code Geass OVA’sı 5 Bölüme Uzatıldı   
    4 Bölüm Olarak Belirlenen Code Geass OVA’sı 5 Bölüme Uzatıldı
     
    Code Geass Boukoku no Akito OVA serisinin üçüncü bölüm galasında konuşan yönetmen Kawaguchi Yoshitaka, OVA serisinin 5 bölüme uzatıldığını belirtti. Daha önce dördüncü bölüm ile final yapması kararlaştırılan serinin dördüncü bölüm senaryosu, beşinci bölümüyle uyumlu olması açısından tekrar düzenlendi. Final bölümü olacak olan beşinci bölüm için 2015’in sonbahar sezonu gösterildi. Böylece bugün gösterime giren üçüncü bölüm ve 4 Temmuz’da sinemalarda izlenebilecek dördüncü bölüm ile 2015’te serinin hayranları yıllar sonra Code Geass’a tekrar doyacak.
     

     
    Geçtiğimiz haftalarda paylaşılan üçüncü bölüme ait 10 dakikalık videodan sonra Blu-ray televizyon reklamının videosu gösterildi. 15 saniyelik reklamda duyulan tek bir replik bile hayranların üçüncü bölüm için sabırsızlıklarını zirveye çıkarmış durumda.
     

     
    Kaynak: Animefantastica
  22. Beğen
    Berker51 reacted to Barış in Fairy Tail Manga Tartışma- Dikkat SPOİLER içerir (Lütfen Yazdıklarınız SPOİLER İçine Alınız.)   
    hep aynı şeyi yapıyoruz ya bende önceden hep daha güçlü bir ekip vardır vardır iyilerin tarafında diyordum ee hani nerde az daha avatar arcının sonunda herkes büyüsünü kaybediyordu faceler yüzünden. nerde bu herifler istedikleri kadar güçlü olsunlar bi b*ka yaramıyorlar. mashimotaya zaten kılım oda daki yada kishimotadaki yetenek yok herifte. bak naptı oda yonkou dedi shichibukai dedi dünya hükümeti dedi tepedeki adamları verdi animenin ne zaman biteceğini tahmin edebiliyorsun. mashimanın yaptığına bak bide ulan hah tamam zerefe yürürler artık diyoruz daha yeni yeni adamlar çıkarıyor karşımıza. yeter da. sabrında bi sınırı var. sebepsiz gaza geldim gene. bak yazıyorum buraya en son zerefin karşısına çıkacak gene bizim 5'li. owww arkadaşız dostuz ölümüne kankayız derken natsu zerefe tek atacak bu seri böyle bitecek. :D
  23. Beğen
    Berker51 got a reaction from bluegrass in Masashi Kishimoto ve Eiichiro Oda Röportajı   
    Naruto Sergisi İçin Masashi Kishimoto ve Eiichiro Oda Röportajı
     
    Şu sıralar anime ve manga dünyasının gündeminden düşmeyen Japonya’daki Naruto sergisinde serinin gizemli karakterlerinden Kakashi maskesiz olarak ilk kez resmi bir şekilde gösterilmişti. Bu olay konuşulmaya devam ederken elbette sergiye gitme fırsatı bulanlar bundan çok daha fazlasını elde edebiliyorlar. Bunların arasında en önemlilerden biri ise kuşkusuz sergi başlamadan önce duyurulan Naruto’nun mangakası Masashi Kishimoto’nun, One Piece’in mangakası Eiichiro Oda ile birlikte gerçekleştirdiği sergideki kılavuz kitabında bulunan uzun röportaj.
    Şimdiye kadar hep rakip olarak görülen, shounen dünyasına damgasını vuran iki büyük mangakanın, birbirlerinin eserleriyle ilgili yorumlarını ve aralarında geçen diyalogları merak ediyor musunuz? Sözü fazla uzatmıyoruz ve manga tarihine geçen bu röportajın Türkçe çevirisi ile sizleri baş başa bırakıyoruz.
     

     
     
    Ne zaman tanışmıştınız?
     
    K: Sanırım ben daha işimde yeniyken. Jump’ın yeni yıl etkinliğinde.
    O: Öyle miydi ki?
    K: Sanırım. (gülüyor) O zaman, müthiş ve ünlü bir sensei olduğunu düşünüyordum.
    O: Ne diyorsun sen... (alaycı bir şekilde gülümser) (Oda arkadaşça ‘benimle kafa buluyorsun’ diyor.)
    K: Oda-san’ın serisi benimkinden iki yıl önce başlamıştı. Gerçekten de müthiş bir insanın ortaya çıktığına inanıyordum. Daha sonra kendisine Oda-sensei diye hitap etmeye başladım ama öyle bir saygı ifadesi kullanmamamı söyledi (yalvarır gibi).
    O: Aynı yaşta olduğumuzdan onu zaten kabul ettim. Benimle konuşurken ne diye sensei diyesin ki…
    K: İşi yapanlar biz olmasak bile, erkenden bir alana adım atanlara hayran olmamak elde değil. (gülüyor)
    O: Kendisi daha yeniyken bile Kishimoto’yu takip ediyordum. Çok iyi çizer. Belli bir dereceye kadar aynı çizim tarzına sahip olduğumuzu hissetmiştim.
    K: Ne tarzı… (utangaç bir şekilde gülümsüyor)
    O: Senin de Kamesenryu’nun gi’sine sahip olman hissi gibi. (gülüyor) Başından beri saldırı pozisyonundaydım ben. (Oda, Kishimoto’ya karşı kazanmak istemişti)
    K: Anlıyorum, kararlılığa o zamandan beri sahiptin. (gülüyor)
    O: İkimizde manga işinde olduğumuz için, mecburen bir galip ve bir mağlup olacaktı. Ancak, kendisiyle kişisel olarak görüştüğümde gerçekten iyi ve kibar bir adam olduğunu anladım. Bir anda sonuçların önem arz etmediğini düşündüm. Öyle bir adamla mücadele edemezdim. Düşüncelerim bu şekildeydi.
    K: Bunun sebebi birbirimizin sıkı çalışmalarını anlıyor olmamızdı sanırım.
    O: Böyle söylediğine sevindim. Siz elinizden geleni yapıyorken, sizin ve işinizin hakkında kimin ne dediği çok önem kazanıyor. Benimle aynı bakış açısına sahip olan senin nasıl hissettiğimi bilmesi gerçekten de iyi bir şey.
    K: Evet, nasıl hissettiğini biliyorum. (gülüyor) Ancak üzerinde daha az baskı olan benim. Oda-san, sen her zaman zirvedesin. Sıkı çalışman ve onun verdiği acı normal olmamalı (sıradan insanların katlanamayacağı derecede). Senin yerinde olsaydım sanırım aşırı baskıdan midem ve bağırsaklarım delinirdi.
    O: Rakibimin Naruto olması gerçekten harika bir şey. Şanslıyım ki bana eksiksiz zaferi tattırmadın. Aslında haftalık seride hiçbir zaman tam zaferi elde edemedim, bunun yanı sıra yabancı ülkelerde Naruto, One Piece’ten daha popüler. Bir yanım bu gerçeği kabul etmemekte ısrar etse de aynı zamanda minnettar olduğumu da belirtmem gerek. Çünkü böyle bir eserin dünyada eşi ve benzeri yoktur.
    K: Aynısı benim için de geçerli. Hedefimde “One Piece vardı” demektense, “One Piece’i mağlup etmek istiyordum” desem daha doğru olur. Gerçekten de öyle düşünüyordum. (Devamı Spoiler içindedir Uzun olduğu için)
     
     



     
     
    İngilizce Çeviri: rio / Oro Jackson
    Türkçe Çeviri: zerolena / AnimeFantastica
    Alıntı: Animefantastica
  24. Beğen
    Berker51 got a reaction from extreme in Masashi Kishimoto ve Eiichiro Oda Röportajı   
    Naruto Sergisi İçin Masashi Kishimoto ve Eiichiro Oda Röportajı
     
    Şu sıralar anime ve manga dünyasının gündeminden düşmeyen Japonya’daki Naruto sergisinde serinin gizemli karakterlerinden Kakashi maskesiz olarak ilk kez resmi bir şekilde gösterilmişti. Bu olay konuşulmaya devam ederken elbette sergiye gitme fırsatı bulanlar bundan çok daha fazlasını elde edebiliyorlar. Bunların arasında en önemlilerden biri ise kuşkusuz sergi başlamadan önce duyurulan Naruto’nun mangakası Masashi Kishimoto’nun, One Piece’in mangakası Eiichiro Oda ile birlikte gerçekleştirdiği sergideki kılavuz kitabında bulunan uzun röportaj.
    Şimdiye kadar hep rakip olarak görülen, shounen dünyasına damgasını vuran iki büyük mangakanın, birbirlerinin eserleriyle ilgili yorumlarını ve aralarında geçen diyalogları merak ediyor musunuz? Sözü fazla uzatmıyoruz ve manga tarihine geçen bu röportajın Türkçe çevirisi ile sizleri baş başa bırakıyoruz.
     

     
     
    Ne zaman tanışmıştınız?
     
    K: Sanırım ben daha işimde yeniyken. Jump’ın yeni yıl etkinliğinde.
    O: Öyle miydi ki?
    K: Sanırım. (gülüyor) O zaman, müthiş ve ünlü bir sensei olduğunu düşünüyordum.
    O: Ne diyorsun sen... (alaycı bir şekilde gülümser) (Oda arkadaşça ‘benimle kafa buluyorsun’ diyor.)
    K: Oda-san’ın serisi benimkinden iki yıl önce başlamıştı. Gerçekten de müthiş bir insanın ortaya çıktığına inanıyordum. Daha sonra kendisine Oda-sensei diye hitap etmeye başladım ama öyle bir saygı ifadesi kullanmamamı söyledi (yalvarır gibi).
    O: Aynı yaşta olduğumuzdan onu zaten kabul ettim. Benimle konuşurken ne diye sensei diyesin ki…
    K: İşi yapanlar biz olmasak bile, erkenden bir alana adım atanlara hayran olmamak elde değil. (gülüyor)
    O: Kendisi daha yeniyken bile Kishimoto’yu takip ediyordum. Çok iyi çizer. Belli bir dereceye kadar aynı çizim tarzına sahip olduğumuzu hissetmiştim.
    K: Ne tarzı… (utangaç bir şekilde gülümsüyor)
    O: Senin de Kamesenryu’nun gi’sine sahip olman hissi gibi. (gülüyor) Başından beri saldırı pozisyonundaydım ben. (Oda, Kishimoto’ya karşı kazanmak istemişti)
    K: Anlıyorum, kararlılığa o zamandan beri sahiptin. (gülüyor)
    O: İkimizde manga işinde olduğumuz için, mecburen bir galip ve bir mağlup olacaktı. Ancak, kendisiyle kişisel olarak görüştüğümde gerçekten iyi ve kibar bir adam olduğunu anladım. Bir anda sonuçların önem arz etmediğini düşündüm. Öyle bir adamla mücadele edemezdim. Düşüncelerim bu şekildeydi.
    K: Bunun sebebi birbirimizin sıkı çalışmalarını anlıyor olmamızdı sanırım.
    O: Böyle söylediğine sevindim. Siz elinizden geleni yapıyorken, sizin ve işinizin hakkında kimin ne dediği çok önem kazanıyor. Benimle aynı bakış açısına sahip olan senin nasıl hissettiğimi bilmesi gerçekten de iyi bir şey.
    K: Evet, nasıl hissettiğini biliyorum. (gülüyor) Ancak üzerinde daha az baskı olan benim. Oda-san, sen her zaman zirvedesin. Sıkı çalışman ve onun verdiği acı normal olmamalı (sıradan insanların katlanamayacağı derecede). Senin yerinde olsaydım sanırım aşırı baskıdan midem ve bağırsaklarım delinirdi.
    O: Rakibimin Naruto olması gerçekten harika bir şey. Şanslıyım ki bana eksiksiz zaferi tattırmadın. Aslında haftalık seride hiçbir zaman tam zaferi elde edemedim, bunun yanı sıra yabancı ülkelerde Naruto, One Piece’ten daha popüler. Bir yanım bu gerçeği kabul etmemekte ısrar etse de aynı zamanda minnettar olduğumu da belirtmem gerek. Çünkü böyle bir eserin dünyada eşi ve benzeri yoktur.
    K: Aynısı benim için de geçerli. Hedefimde “One Piece vardı” demektense, “One Piece’i mağlup etmek istiyordum” desem daha doğru olur. Gerçekten de öyle düşünüyordum. (Devamı Spoiler içindedir Uzun olduğu için)
     
     



     
     
    İngilizce Çeviri: rio / Oro Jackson
    Türkçe Çeviri: zerolena / AnimeFantastica
    Alıntı: Animefantastica
  25. Beğen
    Berker51 got a reaction from OneAutmnLeaf in Fairy Tail Manga Tartışma- Dikkat SPOİLER içerir (Lütfen Yazdıklarınız SPOİLER İçine Alınız.)   
    aynen en çok merak ettiklerimden biride God Slayer'lerin kökeni ne tür bir tanrı varlığı olucak şeytanlar olduğuna göre meleklerde olabilirmi eğer kökenine inerse onlarda çıkabilirmi ama ozaman iyice süpernatural'a bağlamış olur :) Etherious Zerefin yarattığı şeytan ırkının ismi E.N.D ise bildiğim kadarıyla zerefin yarattığı en güçlü şeytan ve zeref ile aynı yaşta tahminen ve zerefin E.N.D : Etherious Natsu Dragneel'mi demeliydim ? bu iki gizemi çok merak ediyorum biz final bekliyoruz  ama bu gidişle birçok hikaye çıkar her yeni bir karakterde yeni bir gizem zeref meseleside her arcda gizem çözülür diye düşiünüyorum zerefe ait tek bir arc olcağını sanmam gerçi pek birşeyde çıkmadı hayla zerefle ilgili.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.