Berker51

İlk Tanıtım Videosu da Paylaşılan D-Gray Man Hallow Ne Zaman Başlıyor?
Hayranlarına bir ömür gibi gelen 10 yılın ardından hikayesine kaldığı yerden devam edeceği duyurulanyeni D-Gray Man animesinin ne zaman başlayacağı sorusu, 2016 AnimeJapan etkinliği kapsamında TMS Entertainment panelinde cevabını buldu. Yapılan açıklamaya göre dört gözle beklenen serinin resmi ismi D-Gray Man Hallow olacak ve seri 2016 yaz sezonunda yayımlanmaya başlayacak.
 
 
 
Etkinlikte önceden bazıları duyurulmuş olan tamamıyla yenilenmiş seiyuu kadrosundan yeni isimler de açıklandı.
Allen Walker: Murase Ayumu (Hinata Shouyou – Haikyuu!!)
Kanda Yuu: Satou Takuya  (Ceaser Antonio Zeppeli – Jojo no Kimyou na Bouken)
Lavi: Hanae Natsuki (Kominato Haruichi Kominato – Diamond no Ace)
Lenalee Lee: Kakuma Ai (Sento Isuzu – Amagi Brilliant Park()
Howard Link: Tachibana Shinnosuke (Tomoe – Kamisama Hajimemashita)
Millenium Earl: Aoyama Yutaka (Arthur Randall – Kuroshitsuji)
Tyki Mikk: Nishida Masakazu (Katagiri Kyouma – Gunslinger Stratos)
Road Camelot: Kondou Yui (Yukihira Furano – NouCome) 
Wisely: Hoshi Souichiro (Kusanagi Kei Kusanagi – Onegai Teacher)
Alma Karma: Asari Ryouta (Toda – Chihayafuru)
D-Gray Man Hallow Resmi Görseli
Siz de değişen seiyuu kadrosu ve aynen devam edecek hikayesiyle bu yeni sezonda, D-Gray Man özlemini gidermek için sabırsızlananlardan mısınız?
 
Kaynak: AnimeFantastica

İlk Tanıtım Videosu da Paylaşılan D-Gray Man Hallow Ne Zaman Başlıyor?
Hayranlarına bir ömür gibi gelen 10 yılın ardından hikayesine kaldığı yerden devam edeceği duyurulanyeni D-Gray Man animesinin ne zaman başlayacağı sorusu, 2016 AnimeJapan etkinliği kapsamında TMS Entertainment panelinde cevabını buldu. Yapılan açıklamaya göre dört gözle beklenen serinin resmi ismi D-Gray Man Hallow olacak ve seri 2016 yaz sezonunda yayımlanmaya başlayacak.
 
 
 
Etkinlikte önceden bazıları duyurulmuş olan tamamıyla yenilenmiş seiyuu kadrosundan yeni isimler de açıklandı.
Allen Walker: Murase Ayumu (Hinata Shouyou – Haikyuu!!)
Kanda Yuu: Satou Takuya  (Ceaser Antonio Zeppeli – Jojo no Kimyou na Bouken)
Lavi: Hanae Natsuki (Kominato Haruichi Kominato – Diamond no Ace)
Lenalee Lee: Kakuma Ai (Sento Isuzu – Amagi Brilliant Park()
Howard Link: Tachibana Shinnosuke (Tomoe – Kamisama Hajimemashita)
Millenium Earl: Aoyama Yutaka (Arthur Randall – Kuroshitsuji)
Tyki Mikk: Nishida Masakazu (Katagiri Kyouma – Gunslinger Stratos)
Road Camelot: Kondou Yui (Yukihira Furano – NouCome) 
Wisely: Hoshi Souichiro (Kusanagi Kei Kusanagi – Onegai Teacher)
Alma Karma: Asari Ryouta (Toda – Chihayafuru)
D-Gray Man Hallow Resmi Görseli
Siz de değişen seiyuu kadrosu ve aynen devam edecek hikayesiyle bu yeni sezonda, D-Gray Man özlemini gidermek için sabırsızlananlardan mısınız?
 
Kaynak: AnimeFantastica

İlk Tanıtım Videosu da Paylaşılan D-Gray Man Hallow Ne Zaman Başlıyor?
Hayranlarına bir ömür gibi gelen 10 yılın ardından hikayesine kaldığı yerden devam edeceği duyurulanyeni D-Gray Man animesinin ne zaman başlayacağı sorusu, 2016 AnimeJapan etkinliği kapsamında TMS Entertainment panelinde cevabını buldu. Yapılan açıklamaya göre dört gözle beklenen serinin resmi ismi D-Gray Man Hallow olacak ve seri 2016 yaz sezonunda yayımlanmaya başlayacak.
 
 
 
Etkinlikte önceden bazıları duyurulmuş olan tamamıyla yenilenmiş seiyuu kadrosundan yeni isimler de açıklandı.
Allen Walker: Murase Ayumu (Hinata Shouyou – Haikyuu!!)
Kanda Yuu: Satou Takuya  (Ceaser Antonio Zeppeli – Jojo no Kimyou na Bouken)
Lavi: Hanae Natsuki (Kominato Haruichi Kominato – Diamond no Ace)
Lenalee Lee: Kakuma Ai (Sento Isuzu – Amagi Brilliant Park()
Howard Link: Tachibana Shinnosuke (Tomoe – Kamisama Hajimemashita)
Millenium Earl: Aoyama Yutaka (Arthur Randall – Kuroshitsuji)
Tyki Mikk: Nishida Masakazu (Katagiri Kyouma – Gunslinger Stratos)
Road Camelot: Kondou Yui (Yukihira Furano – NouCome) 
Wisely: Hoshi Souichiro (Kusanagi Kei Kusanagi – Onegai Teacher)
Alma Karma: Asari Ryouta (Toda – Chihayafuru)
D-Gray Man Hallow Resmi Görseli
Siz de değişen seiyuu kadrosu ve aynen devam edecek hikayesiyle bu yeni sezonda, D-Gray Man özlemini gidermek için sabırsızlananlardan mısınız?
 
Kaynak: AnimeFantastica

İlk Tanıtım Videosu da Paylaşılan D-Gray Man Hallow Ne Zaman Başlıyor?
Hayranlarına bir ömür gibi gelen 10 yılın ardından hikayesine kaldığı yerden devam edeceği duyurulanyeni D-Gray Man animesinin ne zaman başlayacağı sorusu, 2016 AnimeJapan etkinliği kapsamında TMS Entertainment panelinde cevabını buldu. Yapılan açıklamaya göre dört gözle beklenen serinin resmi ismi D-Gray Man Hallow olacak ve seri 2016 yaz sezonunda yayımlanmaya başlayacak.
 
 
 
Etkinlikte önceden bazıları duyurulmuş olan tamamıyla yenilenmiş seiyuu kadrosundan yeni isimler de açıklandı.
Allen Walker: Murase Ayumu (Hinata Shouyou – Haikyuu!!)
Kanda Yuu: Satou Takuya  (Ceaser Antonio Zeppeli – Jojo no Kimyou na Bouken)
Lavi: Hanae Natsuki (Kominato Haruichi Kominato – Diamond no Ace)
Lenalee Lee: Kakuma Ai (Sento Isuzu – Amagi Brilliant Park()
Howard Link: Tachibana Shinnosuke (Tomoe – Kamisama Hajimemashita)
Millenium Earl: Aoyama Yutaka (Arthur Randall – Kuroshitsuji)
Tyki Mikk: Nishida Masakazu (Katagiri Kyouma – Gunslinger Stratos)
Road Camelot: Kondou Yui (Yukihira Furano – NouCome) 
Wisely: Hoshi Souichiro (Kusanagi Kei Kusanagi – Onegai Teacher)
Alma Karma: Asari Ryouta (Toda – Chihayafuru)
D-Gray Man Hallow Resmi Görseli
Siz de değişen seiyuu kadrosu ve aynen devam edecek hikayesiyle bu yeni sezonda, D-Gray Man özlemini gidermek için sabırsızlananlardan mısınız?
 
Kaynak: AnimeFantastica

Serinin Severlerini Sevinçten Havalara Uçuracak Haber:  Natsume Yuujinchou 5. Sezon Geliyor
 

Çizimleri, müzikleri, karakterleri ve o sıcak atmosferiyle Midorikawa Yuki‘nin aynı isimli mangasından uyarlanan Natsume Yuujinchou, dört sezon boyunca birbirinden tatlı hikayelerle karşımıza gelmiş, türünün en başarılı animelerinden biri olarak pek çok anime severin kalbinde yer etmiş bir seri şüphesiz. Böylesine sevilen bir seri, 2012 yılında dördüncü sezonunu noktalayınca ardında kalbi hüzün dolan pek çok hayran bırakmıştı işte bu yüzden. Peki size, üç yılın ardından tüm Natsume Yuujinchou severlerin kalbini kaplayan hüznün, yerini mutluluğa bırakmasına sebep olacak bir haber duyuruldu desek?
Aylık shoujo manga dergisi LaLa‘nın perşembe günü çıkacak sayısında paylaşılan bu habere göre doğaüstü/günlük hayat temalı Natsume Yuujinchou büyülü ama bir o kadar da alçak gönüllü evreninin kapılarını yeni bir sezonla yeniden aralamaya hazırlanıyor. Hem de öyle uzak bir tarihte değil, 2016 yılı sonbahar sezonunda. “Daha çok varmış.” diyenler de çıkacaktır eminim ancak son sezonun üzerinden geçen dört yılın ardından birkaç ay nedir ki diye düşünmeden edemiyor insan.
Serinin dört sezonunun da animasyonlarına imza atan stüdyosu Brain’s Base, Natsume Yuujinchou Goisimli beşinci sezonda yerini Studio Shuka‘ya bıraksa da, teknik ekibinden ana isimler aynı şekilde geri dönüyor. Onları da bir hatırlayalım:
Şef Yönetmen: Omori Takahiro (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Samurai Flamenco, Kuragehime, tüm Durarara!! sezonları ) Yönetmen: Deai Kotomi (Gin no Saji 2. Sezon, The Rolling Girls, Natsume Yūjin-Chō: Nyanko-sensei to Hajimete no Otsukai OVA) Senarist: Murai Sadayuki (Natsume Yuuchinchou San ve Natsume Yuujinchou Shi, Sidonia no Kishi) Karakter Tasarımcısı: Takata Akira (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Hotarubi no Mori e, Haibana Renmei) insan çizimlerini; Yamada Tatsuo (tüm Natsume Yuujinchou sezonları) canavar çizimleri. Sanat Yönetmeni: Shibutani Yukihiro (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Kyoukai no Rinne) Renk Ayarlarma: Miyawaki Hiromi (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, tüm Durarara!! sezonları, Gintama) Görüntü Yönetmeni: Tamura Hitoshi (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Mawaru Penguindrum, tüm Durarara!! sezonları, Yahari Ore no Seishun Love Comedy wa Machigatteiru) Düzenleme: Kazuhiko Seki (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Baccano!, tüm Durarara!! sezonları) Müzik: Yoshimori Makoto (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Baccano!, tüm Durarara!! sezonları, Gakuen Alice, Hotarubi no Mori e, Kuragehime, Koi Kaze) Yapımcı: NAS (tüm Natsume Yuujinchou sezonları,Kuroko no Basket, Shaman King, Prince of Tennis, Yu-Gi-Oh!, Shaman King) Kaynak: AnimeFantastica

Serinin Severlerini Sevinçten Havalara Uçuracak Haber:  Natsume Yuujinchou 5. Sezon Geliyor
 

Çizimleri, müzikleri, karakterleri ve o sıcak atmosferiyle Midorikawa Yuki‘nin aynı isimli mangasından uyarlanan Natsume Yuujinchou, dört sezon boyunca birbirinden tatlı hikayelerle karşımıza gelmiş, türünün en başarılı animelerinden biri olarak pek çok anime severin kalbinde yer etmiş bir seri şüphesiz. Böylesine sevilen bir seri, 2012 yılında dördüncü sezonunu noktalayınca ardında kalbi hüzün dolan pek çok hayran bırakmıştı işte bu yüzden. Peki size, üç yılın ardından tüm Natsume Yuujinchou severlerin kalbini kaplayan hüznün, yerini mutluluğa bırakmasına sebep olacak bir haber duyuruldu desek?
Aylık shoujo manga dergisi LaLa‘nın perşembe günü çıkacak sayısında paylaşılan bu habere göre doğaüstü/günlük hayat temalı Natsume Yuujinchou büyülü ama bir o kadar da alçak gönüllü evreninin kapılarını yeni bir sezonla yeniden aralamaya hazırlanıyor. Hem de öyle uzak bir tarihte değil, 2016 yılı sonbahar sezonunda. “Daha çok varmış.” diyenler de çıkacaktır eminim ancak son sezonun üzerinden geçen dört yılın ardından birkaç ay nedir ki diye düşünmeden edemiyor insan.
Serinin dört sezonunun da animasyonlarına imza atan stüdyosu Brain’s Base, Natsume Yuujinchou Goisimli beşinci sezonda yerini Studio Shuka‘ya bıraksa da, teknik ekibinden ana isimler aynı şekilde geri dönüyor. Onları da bir hatırlayalım:
Şef Yönetmen: Omori Takahiro (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Samurai Flamenco, Kuragehime, tüm Durarara!! sezonları ) Yönetmen: Deai Kotomi (Gin no Saji 2. Sezon, The Rolling Girls, Natsume Yūjin-Chō: Nyanko-sensei to Hajimete no Otsukai OVA) Senarist: Murai Sadayuki (Natsume Yuuchinchou San ve Natsume Yuujinchou Shi, Sidonia no Kishi) Karakter Tasarımcısı: Takata Akira (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Hotarubi no Mori e, Haibana Renmei) insan çizimlerini; Yamada Tatsuo (tüm Natsume Yuujinchou sezonları) canavar çizimleri. Sanat Yönetmeni: Shibutani Yukihiro (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Kyoukai no Rinne) Renk Ayarlarma: Miyawaki Hiromi (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, tüm Durarara!! sezonları, Gintama) Görüntü Yönetmeni: Tamura Hitoshi (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Mawaru Penguindrum, tüm Durarara!! sezonları, Yahari Ore no Seishun Love Comedy wa Machigatteiru) Düzenleme: Kazuhiko Seki (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Baccano!, tüm Durarara!! sezonları) Müzik: Yoshimori Makoto (tüm Natsume Yuujinchou sezonları, Baccano!, tüm Durarara!! sezonları, Gakuen Alice, Hotarubi no Mori e, Kuragehime, Koi Kaze) Yapımcı: NAS (tüm Natsume Yuujinchou sezonları,Kuroko no Basket, Shaman King, Prince of Tennis, Yu-Gi-Oh!, Shaman King) Kaynak: AnimeFantastica

Fairy Tail Yeni Anime Projesine Hazırlanıyor

Nisan 2014’te yayına başlayan Fairy  Tail (2014) anime serisinin mevcut sezonu 26 Mart tarihinde 102. bölümüyle birlikte sona erecek. Mayıs ayında ise, manganın 55 ve 56. sayılarını içeren bir anime uyarlaması ekran karşısına gelecek. Bunlara ek olarak, ikinci anime filminin de onayladığını biliyoruz.
Tüm bu anime serilerinin yanında, yeni bir proje de bizleri bekliyor! Kodansha’nın haftalık Shonen dergisinde ilgi çekici bir haber duyuruldu. Görünen o ki, Fairy Tail anime serisi yeni bir projeyle seyirci karşısına çıkacakmış. Henüz detaylı bir açıklama olmasa da, elimizde kesin bir haber var; Fairy Tail yeni anime projesine hazırlanıyor.
Bekleyip göreceğiz. Belki de yeni bir spinoff bizleri bekliyordur.
 
 
Kaynak: AnimeFantastica

Fuji TV, One Piece Film Gold’un Fragmanını Yayımladı
 
Japon TV kanalı Fuji TV, 13. One Piece filmi için fragmanı yayımladı. Böylelikle, One Piece Film Gold’un gerçek, renkli ve filmden görüntülerin olduğu ilk videoyu izleyebildik.
 
Yaz döneminde karşımıza gelecek olan One Piece filminin baş danışmanlığını da Eiichiro Oda yapıyor. One Piece: Baron Omatsuri and the Secret Island’da yardımcı yönetmenlik yapan Hiroaki Miyamoto da bu filmde yönetmen koltuğunda oturuyor. Tsutomu Kuroiwa ise senaryoyu yazıyor.
23 Temmuz 2016 tarihinde Japonya’da seyirci karşısına çıkacak olan filmin, Batı’daki yayın tarihi ise henüz belirlenmedi.
       
Kaynak: AnimeFantastica

No.6’in Yaratıcısı Asano Atsuko’nun Eserinden  Uyarlanacak Beyzbol Animesi Battery Duyuruldu
2011 yılında animeye de uyarlanmış No.6 romanlarıyla tanınan Asano Atsuko‘nun 1997-2005 yılları arası ortaya koyduğu bir diğer kitap serisi olan Battery‘nin animeye uyarlanacağı Fuji TV‘nin internet üzerinde yayımlanan etkinliğinde Kuzu no Honkai ve Fune wo Amu animeleriyle birlikte duyuruldu. Beyzbol temalı TV serisi formatındaki anime, Noitamina yayın kuşağında önümüzdeki yaz sezonunda gösterilecek. Serinin animasyonlarına imzasını atacak stüdyo ise Zero-G olacak.
 
Seride hikaye, Harada Takumi’nin babasının işi dolayısıyla ortaokula başlamadan önceki bahar tatilinde Okayama bölgesindeki bir dağ kasabasına yerleşmesiyle başlayacak. Beyzbolda atıcı pozisyonunda oynayan Takumi, taşındıktan sonra yeteneklerine olan inancını kaybedecek ancak yeni okulunda tanıştığı Nagakura Kou’nun onunla ne olursa olsun battery (beyzbolda atıcı-tutucu ikilisi için kullanılan terim) oluşturmak istediğini söylemesi ikili için yeni bir başlangıca önayak olacak. Animede Uchiyama Kouki,Takumi’yi; Hatanaka Tasuku, Kou’yu seslendirecek
Serinin teknik kadrosunda yer alan isimler ise şunlar:
Yönetmen & Senarist: Mochizuki Tomomi (Saraiya Goyou) Karakter Tasarımcısı: Shimura Takako (Hourou Musuko) Animasyon Şefi: Kusama Hideoki (Sket Dance) Müzik: Senju Akira (Fullmetal Alchemist: Brotherhood)
Battery ‘nin şu ana kadar Yuniwa Chikage tarafından çizilmiş ve 2005-2010 yılları arasında yayımlanmış bir mangası; 2007’de çıkmış bir live action filmi, son olarak bir de live action dizi adaptasyonu bulunmakta. Bakalım iki sezon süren Diamond no Ace isimki beyzbol animesinin bitişi ardından beyzbol seferler Battery ile mutluluğa yeniden kavuşacaklar mı?
 
Kaynak: AnimeFantastica
   

Haikyuu!! 3. Sezon Ne Zaman Başlayacak?
 

Weekly Shonen Jump‘ın bu cumartesi çıkacak sayısı, Furudate Haruichi‘nin mangasından uyarlanan voleybol temalı anime Haikyuu!! hakkında oldukça sevindirici bir habere yer veriyor. Habere göre Mart ayı bitiminde 2. sezonu sona erecek olan Haikyuu!! animesi hayranlarını fazla bekletmek istememiş olacak ki; ekranlara önümüzdeki Ekim ayında 3. sezonla geri dönüyor.
Kendisinden önce çıkan ve kadın voleybol takımlarını işleyen Attack No.1, Ashita e Attack, Attacker You!, Zoku Attacker You! Kin Medal e no Michi gibi yapımların ardından lise erkek voleybol takımlarına ait heyecan verici bir hikayeyi izleyicilere sunan Haikyuu!! için bir yeni sezona daha hayır diyecek yoktur herhalde?
 
Kaynak: AnimeFantastica

Haikyuu!! 3. Sezon Ne Zaman Başlayacak?
 

Weekly Shonen Jump‘ın bu cumartesi çıkacak sayısı, Furudate Haruichi‘nin mangasından uyarlanan voleybol temalı anime Haikyuu!! hakkında oldukça sevindirici bir habere yer veriyor. Habere göre Mart ayı bitiminde 2. sezonu sona erecek olan Haikyuu!! animesi hayranlarını fazla bekletmek istememiş olacak ki; ekranlara önümüzdeki Ekim ayında 3. sezonla geri dönüyor.
Kendisinden önce çıkan ve kadın voleybol takımlarını işleyen Attack No.1, Ashita e Attack, Attacker You!, Zoku Attacker You! Kin Medal e no Michi gibi yapımların ardından lise erkek voleybol takımlarına ait heyecan verici bir hikayeyi izleyicilere sunan Haikyuu!! için bir yeni sezona daha hayır diyecek yoktur herhalde?
 
Kaynak: AnimeFantastica

Haikyuu!! 3. Sezon Ne Zaman Başlayacak?
 

Weekly Shonen Jump‘ın bu cumartesi çıkacak sayısı, Furudate Haruichi‘nin mangasından uyarlanan voleybol temalı anime Haikyuu!! hakkında oldukça sevindirici bir habere yer veriyor. Habere göre Mart ayı bitiminde 2. sezonu sona erecek olan Haikyuu!! animesi hayranlarını fazla bekletmek istememiş olacak ki; ekranlara önümüzdeki Ekim ayında 3. sezonla geri dönüyor.
Kendisinden önce çıkan ve kadın voleybol takımlarını işleyen Attack No.1, Ashita e Attack, Attacker You!, Zoku Attacker You! Kin Medal e no Michi gibi yapımların ardından lise erkek voleybol takımlarına ait heyecan verici bir hikayeyi izleyicilere sunan Haikyuu!! için bir yeni sezona daha hayır diyecek yoktur herhalde?
 
Kaynak: AnimeFantastica

Haikyuu!! 3. Sezon Ne Zaman Başlayacak?
 

Weekly Shonen Jump‘ın bu cumartesi çıkacak sayısı, Furudate Haruichi‘nin mangasından uyarlanan voleybol temalı anime Haikyuu!! hakkında oldukça sevindirici bir habere yer veriyor. Habere göre Mart ayı bitiminde 2. sezonu sona erecek olan Haikyuu!! animesi hayranlarını fazla bekletmek istememiş olacak ki; ekranlara önümüzdeki Ekim ayında 3. sezonla geri dönüyor.
Kendisinden önce çıkan ve kadın voleybol takımlarını işleyen Attack No.1, Ashita e Attack, Attacker You!, Zoku Attacker You! Kin Medal e no Michi gibi yapımların ardından lise erkek voleybol takımlarına ait heyecan verici bir hikayeyi izleyicilere sunan Haikyuu!! için bir yeni sezona daha hayır diyecek yoktur herhalde?
 
Kaynak: AnimeFantastica

Büyü Temalı Mahouka Koukou no Rettousei Serisine Yeni Bir Proje Geliyor
 
Tsutomu Satou’nun Mahouka Koukoku no Rettousei serisine yeni bir proje geleceği light novel’in 19. cildinde duyuruldu. Yeni proje Mahouka Koukoku no Rettousei’nin ilk sezondan kaldığı yerden devamını işleyecek veya tamamen orijinal bir hikayeyi anlatacak bir anime filmi olacak. Filmin duyuru ilanı ise zayıf ve ezik baş karakterlere tepki olarak doğan Tatsuya Shiba’nın daha da yüceltileceğini gösterecek türden: “Tatsuya Shiba bir efsane olacak.”

Mahouka Koukou no Rettousei serisinin animeye uyarlanmış sadece bir sezonu mevcut. 2014 yılı içerisinde yayınlanmaya başlamış ve bitmiş olan anime 26 bölümden oluşuyor. Büyünün tespit edilip analiz edilerek okullarda öğretilmesini anlatan seri bir büyü okuluna kayıt olan Tatsuya Shiba ve kız kardeşi Miyuki Shiba’nın ayrımcılığa uğrayan, mücadeleden vazgeçmeyen sır dolu hayatlarını konu alıyor.
 
Kaynak: AnimeFantastica

Animeyi İzlemeyenlerin Orijinal Sanabileceği Hayran Yapımı Bleach Açılışı
 
2012 yılında animesinin sona ermesinin ardından manga bölümlerini animeye uyarlama çalışmalarına şahit olmuştuk ki hazırlanan Bleach 512 animesi bu çalışmaların en yenisiydi. Şimdi ise son hikaye bölümü işlenerek, mangadan sahnelerin yer aldığı bir anime çalışması yerine; Arrancar hikaye bölümüne yeni bir açılış videosu çalışması bizlerle. Whitestar1997 isimli YouTube kullanıcısı tarafından hazırlanan yeni açılışta, Arrancar hikaye bölümünde yer alan pek çok sahne, Abingdon Boys School’a ait “Strength” isimli parça ile uyum içinde, başarılı bir şekilde montajlanmış ve ortaya orijinal açılışları aratmayan bir çalışma çıkmış.
 
    Kaynak: AnimeFantastica
 

Animeyi İzlemeyenlerin Orijinal Sanabileceği Hayran Yapımı Bleach Açılışı
 
2012 yılında animesinin sona ermesinin ardından manga bölümlerini animeye uyarlama çalışmalarına şahit olmuştuk ki hazırlanan Bleach 512 animesi bu çalışmaların en yenisiydi. Şimdi ise son hikaye bölümü işlenerek, mangadan sahnelerin yer aldığı bir anime çalışması yerine; Arrancar hikaye bölümüne yeni bir açılış videosu çalışması bizlerle. Whitestar1997 isimli YouTube kullanıcısı tarafından hazırlanan yeni açılışta, Arrancar hikaye bölümünde yer alan pek çok sahne, Abingdon Boys School’a ait “Strength” isimli parça ile uyum içinde, başarılı bir şekilde montajlanmış ve ortaya orijinal açılışları aratmayan bir çalışma çıkmış.
 
    Kaynak: AnimeFantastica
 

Animeyi İzlemeyenlerin Orijinal Sanabileceği Hayran Yapımı Bleach Açılışı
 
2012 yılında animesinin sona ermesinin ardından manga bölümlerini animeye uyarlama çalışmalarına şahit olmuştuk ki hazırlanan Bleach 512 animesi bu çalışmaların en yenisiydi. Şimdi ise son hikaye bölümü işlenerek, mangadan sahnelerin yer aldığı bir anime çalışması yerine; Arrancar hikaye bölümüne yeni bir açılış videosu çalışması bizlerle. Whitestar1997 isimli YouTube kullanıcısı tarafından hazırlanan yeni açılışta, Arrancar hikaye bölümünde yer alan pek çok sahne, Abingdon Boys School’a ait “Strength” isimli parça ile uyum içinde, başarılı bir şekilde montajlanmış ve ortaya orijinal açılışları aratmayan bir çalışma çıkmış.
 
    Kaynak: AnimeFantastica
 

Animeyi İzlemeyenlerin Orijinal Sanabileceği Hayran Yapımı Bleach Açılışı
 
2012 yılında animesinin sona ermesinin ardından manga bölümlerini animeye uyarlama çalışmalarına şahit olmuştuk ki hazırlanan Bleach 512 animesi bu çalışmaların en yenisiydi. Şimdi ise son hikaye bölümü işlenerek, mangadan sahnelerin yer aldığı bir anime çalışması yerine; Arrancar hikaye bölümüne yeni bir açılış videosu çalışması bizlerle. Whitestar1997 isimli YouTube kullanıcısı tarafından hazırlanan yeni açılışta, Arrancar hikaye bölümünde yer alan pek çok sahne, Abingdon Boys School’a ait “Strength” isimli parça ile uyum içinde, başarılı bir şekilde montajlanmış ve ortaya orijinal açılışları aratmayan bir çalışma çıkmış.
 
    Kaynak: AnimeFantastica
 

Yeni Kadrosuyla Karşımıza Çıkacak D.Gray-Man 2016 Animesinde Hikaye Devam Edecek

 

Uzun zamandır hayranların dört gözle beklediği yeni D.Gray-Man animesi haberini geçtiğimiz günlerde yayımlamıştık. 7 seneden uzun bir süredir beklenen seriyle ilgili bu haber, hayranlar arasında haliyle; “Hikaye değişecek mi ki? İlk seriden çok kopuk bir devam serisiyle karşılaşır mıyız?” gibi sorulara neden oldu. Serinin mangakası Katsura Hoshino, Instagram hesabında paylaştığı karakter çizimi altına yazdığı açıklamayla hayranların merakını az da olsa giderdi.

Hoshino Instagram’daki gönderisinde,  animedeki hikayenin devam edeceğini lakin tamamiyle değişen kadrosuyla yeni bir D.Gray-Man serisinin bizi beklediğinden bahsediyor.

 



 

Değişen kadroda akla ilk seiyuuların geldiğini söyleyebiliriz. Açıklanan seiyuular şu şekilde; Haikyuu!! animesinden Hinata Shouyou karakterine ses veren Ayumu Murase, Allen Walker’ı  seslendirirken Kamisama Hajimemshite serisinden Tomoe’ye ses veren Shinnosuke Tachibana, Howard Link karakterini seslendiriyor.

Hikayenin devam edecek olmasıyla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? D.Gray-Man 2016 animesinin doğrudan önceki serinin bıraktığı yerden başlamasını mı yoksa önceki olayları özetleyerek sonrasında devam etmesini mi isterdiniz?

 


Kaynak: AnimeFantastica

 

Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
 
Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
 
Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
 

 
Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

 
Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
 

 
Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
 

 
Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
 

 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

 
Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
 

 
Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

 
Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
 

 
Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
 
Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

 
Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
 

 
Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

 
Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
 
Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

 
Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
 

 
Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
 

 
 
Kaynak: Animefantastica

 

Yeni Bir Kadroyla Ortaya Konacak Yeni D.Gray Man Animesi Ne Zaman Başlıyor?
 
 


 
Jump Festa, Shueisha’nın sponsorluğunda kitlelerle buluşmuş anime ve mangalar üzerine 1999’dan beri gerçekleşen ve yeni anime, oyun ve ürünlerin anime severlere müjdelendiği  yıllık bir etkinlik olarak pek çok önemli duyuruya ev sahipliği yapmıştır şu zamana dek. Bugün Chiba’da gerçekleşen Jump Festa 2016 da bu konuda istisna değil çünkü etkinlik, 2006 – 2008 yılları arasında yayımlanan ve mangakası Katsura Hoshino’nun rahatsızlığı gibi talihsiz bir nedenden ötürü erken sonlandırılmış olan D-Gray Man animesinin 2016 yılında yeni bir kadroyla geri dönmeye hazırlandığını açıkladı.
 

 
Twitter’da yeni seri için paylaşılan bu yeni görsel üzerinde “Yaşamak istiyorum. Seni yok etsem bile…” satırlarını taşıyor.
 
 
2004 yılında Weekly Shonen Jump’ta yayımlanmaya başlayan ve yine mangakanın sağlık durumu sebebiyle sık sık askıya alınan D-Gray Man mangası, 2009 yılında Jump Square dergisinde hikayesine devam etmişti. 2013 yılında yine ara vermek zorunda kalan manganın bir yıldan fazla süren bu aranın ardından bu sefer Jump Sq. Crown (Jump Square Crown) dergisinde yeniden başlayacağı haberi, bu sene temmuz ayında gündeme gelmişti ancak bu haber animenin de geri dönüşüne yönelik en ufak bir kanıt niteliği taşımıyordu haliyle bugün gerçekleşen duyurunun manganın takipçilerini ve animenin sadık hayranlarını sevince boğması kaçınılmaz oldu.
 
Duyuruda bahsedilen yeni kadrodan ilk isimler ise seiyuular arasından geldi. Buna göre 2 yıl süren seride ana karakter Allen Walker’ı seslendiren Kobayashi Sanae koltuğunu Haikyuu!!’da Hinata Shouyou’yu seslendiren Murase Ayumu’ya bırakırken; Daisuke Kishio’nun sesiyle hayat verdiği Howard Link’in seiyuusu için ise Kamisama Hajimemashita’nın Tomoe’si Tachibana Shinnosuke ismi verildi.
 
Yeni seri için açılan resmi internet sayfası manga çizimlerinden oluşan bir de tanıtım videosu paylaştı. 
 
Alıntıdır = Anime Fantastica

Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
 
Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
 
Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
 

 
Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

 
Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
 

 
Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
 

 
Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
 

 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

 
Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
 

 
Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

 
Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
 

 
Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
 
Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

 
Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
 

 
Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

 
Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
 
Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

 
Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
 

 
Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
 

 
 
Kaynak: Animefantastica

 

Siz Hiç Hayatınızda Bir Anime Karakteriyle Aşk Yaşadınız Mı?
 
Hitokiri Battousai (Himura Kenshin)
 
Anime izleyicisi, daha doğrusu bağımlısı olan çoğumuzun bazı karakterlere karşı böyle bir his yaşadıklarına inanıyorum. Hani izlemeyi çok istersiniz, izlediğiniz an o büyülü dünyada yolunuzu kaybedeceğinizi bilirsiniz ve bile bile o dünyanın rüzgarına kendinizi bırakıverirsiniz ve o dünyada, o kişinin yanında olmak için can atarsınız, hatta o kişinin gerçekliğinden çok siz bir çizgi karakter olmak için yanıp tutuşursunuz. Çocukluğumun aşkı vardı benim, Candy Candy serisinin Terry’si idi, Daddy Long Legs’in o upuzun bacaklısı babasıydı, Oscar’ın Andresi’ydi, hatta ‘cartoon’ diye tabir edip de anime dünyasından ayırdığımız kahramanım Red Kit vardı. Bu noktada Yakari’mi de es geçemem.
 

 
Sonra bunların tahtını yıkacak adam geldi karşıma, varlığıyla, kişiliğiyle, yaşanmışlığıyla, geçmişiyle, samuray ruhuyla tüm zamanlarımın aşkı olup tahta oturuverdi. Bu kez o benliğimin çalkantılı dünyasının nedenlerinden biri olan Kenshin’i dile getiresim var, onu ve onun adının geçtiği tüm yapımları irdeleyesim. Son OVA’sı ve Live Action serisinin 2. filmi hariç bugüne kadar adının geçtiği her yapımı yalayıp yutan bir aşığım ben, onu tüm benliğime işlemek için her yapımında yeniden onu tanıyormuşçasına onun hayatını didik didik eden. Hayatımın en güzel aşklarından biri olan Rurouni Kenshin diyorum, samuray ruhunun en güzel yansıması, Shounen denildiği an aklıma ilk gelen adın sahibi ama hepsinden önemlisi gerçek bir ismin hayat verdiği efsaneler dünyasının lideri olan kişiden bahsediyorum, bu kez Rurouni Kenshin’e dair ne varsa ortaya seriyorum. İncelememi izleme sırasına göre sunuyorum ama yazının içeriğinde bana kulak vermek isteyenler için başka bir izleme sırasından bahsedeceğim çünkü beni de böyle bir yönlendiren takipçi olsaydı eğer vereceğim sıralama tavsiyesi benim için de en iyi seyirlik yolu olacaktı.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan Tsuiokuhen (OVA/4 Bölüm) (1999)

 
Her ne kadar flashback tadıyla bize ilk izlenmesi gereken bölüm olarak sunulsa da Kenshin ile tanışacak olanlara benim yapabileceğim en güzel tavsiye seriye öncelik vermeleri olacak fakat seriyi tamamen bitirmemiş olarak bu OVA’ya yer vermeleri. Yanlış hatırlamıyorsam eğer seriyi 36. bölüme kadar izledikten sonra bu 4 bölümlük olan şaheseri izlemeye başlayabilirsiniz, zaten izledikten sonra ilk dakikasında bile tüm bölümleri devirmek isteyeceksiniz. Bu dört bölümlük aradan sonra seriye geri devam edebilirsiniz. Zira benim tavsiyem bir nevi manga ilerleyiş sırası tadında oluyor.
 

 
Kenshin’in nasıl bir Battousai oluşuna tanıklık edişinizden tutun da geri Kenshin dönüş yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlayacak bir yapım bu şaheser. Kenshin adı altında yer alan ne kadar çok şey varsa -ben hepsini ayrı ayrı sevsem de- asım kesinlikle Tsuiokuhen OVA’sı. Kenshin’i Kenshin yapanın kim olduğunu görüp, ufacık Kenshin’in büyüme mücadelesi yanında, Kenshin adına nasıl sahip olduğunu, yüzündeki, aslında yüreğine kazınmış olan X yarasının Kenshin için, daha doğrusu Kenshin severler için ne ifade ettiğini öğrenmemizi sağlıyor bu yapım. Kan yağmuru altında başlayan bir Rurouni’nin yolculuğuna başlayıp onun yalnızlığına ortak olurken o muhteşem ezgilerin sizi sürüklediği Battousai’lar dünyasına adım atmak için en güzel seçim Rurouni Kenshin. Rurouni hayatının yanında ‘Tomoe’ adının da Kenshin adı yanında ne ifade ettiğinin kanıtı bir nevi.
 

 
Küçücük biriyken ailesi gözleri önünde katledilen Kenshin, sonrası ustası ve hayat öğreticisi olacak Hiko Seiujiro tarafından kurtarılan ufaklıktan başka bir şey değildir. Hiko usta tarafından eğitilmeye başlayan Kenshin’e ustası tarafından sadece bir hayat hediye edilmez, yıllarca koruyacağı Kenshin adı da ustası tarafından ona hediye edilmiş bir izdir. Belli bir dönem sonra Kenshin ustasının yolunu seçmek yerine bambaşka bir yolu tercih eder ve Hiro ustanın yanından ayrılır.
 

 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan (TV Serisi/94 Bölüm) (1996-1998)

 
Samuray dünyasında, efsaneler arasına adını en güzel işlemelerle yerleştirmiş biridir Rurouni Kenshin. Bulunduğu çalkantılı dönemin fırtınasından kaçıp da ‘Battousai’ olma yolundan çoktan ayrılmış sıradan bir gezgindir artık. Bu esnada karşılaştığı Kauro onu geçmişinden çıkarıp gerçek anlamda bir kurtarış sunmak istemektedir çünkü geçmişin izleri ve geçmişten gelen düşmanlar Kenshin’i rahat bırakmamaktadır, tüm bunların yanında geçmişin izlerini ger defasında acı bir bıçak gibi Kenshin’e saplayan hayalaletlerin izleri de Kenshin’i bu yolculuğunda takip etmektedir. Bu esnada, Kauro varlığıyla Kenshin’e güç verenlerden biri olacaktır. Kauro yanında Megumi, Sano ve Yahiko da bu yolculuğun bir parçası olup, ikilinin dünyasında her an kendilerini göstermeye devam edecektir.
 

 
Çizimleri açısından zor alıştığım bir yapım olduğunu kabul etmem lazım, çizimden ziyade Kenshin’in karakter özellikleri diyebilirim. Özellikle de Tsuiokuhen OVA’sının hemen ardından izleyince OVA’nın verdiği animasyonun tadını acayip bir şekilde özler olmuştum. Kenshin’e dair en büyük pişmanlığım neydi, diye sorulsa, cevabım izleme sıram olurdu çünkü Tsuiokuhen OVA’sını seriye başllayıp da 30’lu bölümleri devirdikten sonra izlemeyi tercih ederdim. Böylece animasyon ve anlatım konusunda alışma zorluğu yerine seriye daha ilk dakikalarda büyük bir keyifle sarılmış olabilirdim. Yine de böyle dediğime bakmayın siz, zira Rurouni Kenshin hala aslarım arasında yerini kimseye kaptırmayan yapımların başındadır.
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Seisou-hen (OVA/2 Bölüm) (2001)

 
Uzun mu uzun, güzel mi güzel, şiirsel mi şiirsel ama hepsinden öte tüm fırtınalarına rağmen özenilesi bu yolculuğun son durağı, belki de bitiş noktası bu hüzünlü, bir o kadar da etkileyici olan OVA. Siz Kauro & Kenshin severlerdenseniz, seriye noktayı koyar koymaz bu yolculuğa hiç mola vermeden devam etmelisiniz. Kauro & Kenshin yolculuğunun, Kenshin hayatındaki önemine dem vurmak adına oluşturulmuş bir nevi.
Her ne kadar araya mangasında yer almayan sahneler, yani filler serpiştirilmiş sahneler olsa da tadına doyulmayacak bir bitiş aslında. Fırtınalardan gelip de dinlenebileceğiniz bir liman gibi bu 2 bölümcük olan OVA. Kenshin’in fırtınalı hayatının getirisi olan bir bitişle izleyicisine veda ediyor Rurouni Kenshin. Çizimlerinin Tsuiokuhen OVA’sının şaheserliğine ulaşamamış oluşuna rağmen tadına doyulamayacak bir final seyirliği diyebilirim.
 

 
Müzik namına yeniliğin olmadığı, zaten bu güzel hikayeye ondan başkasını düşünemediğim ‘In Memories – Kotowari’ melodisi ile sizi karşılayan ve onun eşliğinde güzel bir yolculuk sunan hikayesiyle bu efsanevi Kenshin yolculuğunu tamamlamanızı sağlıyor. Seriyi veya mangasını tamamlamış olanlar için tek diyebileceğim vaktiniz kısıtlı olsun ya da olmasın bu 2 bölüme sığdırılmış olan hayata en kısa zamanda fırsat yaratmanız. ;)
 
Rurouni Kenshin Manga: Meiji Kenkaku Romantan Manga (259 Chapter) (1994-1999)

 
Serisini izlerken aldığım keyfin aynısını yaşamamı sağlayan nadir mangalardan birisi. Çok sıkı bir manga takipçisi olmadım hiç, aksine sevdiğim isme dair olan mangaları okumak tercihim fakat Kenshin söz konusu olunca akan suyu durdurduğum da bir gerçek. En baştan başlayıp son anına kadar hiç soluksuz okuduğum bir mangaydı. Serisine daha sadık kalmış bir manga, çizim açısından anime serisinden hiçbir farkı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Anime yapımında hiçbir karakter için cimriliğe gidilmemiş, sadece son arc’ın animeye neden aktarılmadığını hala anlayabilmiş değilim. Bilen biri gelsin lütfen! :P :D
 

 
Mangasındaki tüm dövüşleri animesinde görebildiğimiz bir isim sadece son dövüş, yani Enishi & Ekibi ile Kenshin & Ekibi arasında geçen azılı dövüşü anime yapımına aktarmamakla bize ne büyük haksızlık yapıldığına tanıklık etmiş oldum ve içten içe anime yapımcılarına içerledim çünkü bu saklanışı hak etmeyen nadir isimlerden biri Rurouni Kenshin. Efsanevi olan bu ismi daha da efsaneleştirecek olan bir arcı bünyesinde barındırsa da animeyi manga bitmeden seyircisiyle buluşturdukları için izleyicisinden mahrum bırakılmayı tercih edilmiş, ne yazık!
 
Rurouni Kenshin: Meiji Kenkaku Romantan – Ishinshishi e no Chinkonka (1997)

 
Anime katili diye tabir edebileceğimiz bir şey ‘filler’. Neden gerek duyulmuş hala çözebilmiş değilim fakat izlerken keyif almadım mı? ”Evet, aldım” hem de öyle böyle değil, fazlasıyla aldım. :) Söz konusu şey Kenshin ise kimsenin bana bu tarz bir soru sormaması lazım. Tanımayanlar için söylüyorum bunu, beni az buçuk tanıyanlar nasıl bir Kenshin delisi, nasıl da ona tutkulu olduğumu bilirler. :D Bu nedenle, filler dahi olsa Kenshin filmi de tadından yenmiyor. Benden söylemesi. :D
 
Rurouni Kenshin Live Action Movie (2012)

 
Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım, Ruouni Kenshin de bu 10 parmak, hatta 5 parmak içersinde ilk 3’te yerini koruyabilir. Kenshin adı altında olduğu için demiyorum bunu, oyunculuklarından tutun da hikayenin anlatımına kadar ne varsa hepsi bu güzel hikayeye en güzel şekilde yerleştirilmiş. Yapımcılarının seçimleri ile dövüş sahnelerinin görselliği bile bu filmi izlemek için yeterli sebep. Filmde dair pek bir konuya değinesim yok çünkü seriyi ve OVA’ları bilen arkadaşlarım zaten filme rahatlıkla adapte olacaklardır, bilmeyenler içinse önce bu güzel anime yapımlarını izleyin derim. Sonra filme rahatlıkla geçiş yapabilirsiniz, hatta hiç zaman kaybetmeden yapın bunu çünkü biliyorum ki bu keyfi aldıktan sonra siz de ben gibi kaybetmek istemeyeceksiniz.
 

 
Filmin konusuna değinmiyorum, lakin bir tek şey var değinmek istediğim; hikaye sıralanışı. Serinin aksine film mangasına hikaye sunumu konusunda daha sadık kalıyor. Manganın başlangıcıyla, yani 65 bölümlük tv serisinin girişiyle gelen bir seyirlik karşılıyor sizi. 3 film olarak tasarlanmış olan bu güzel yapımların 2.’si ve hatta 3.’sü yolculuğunu tamamladı seyircisiyle buluştu bile. Ben izledim mi peki? Henüz değil, bu nedenle size ilk filmin damağımda kalan tadıyla bu güzel isme dair bir şeyler sunmak istedim. Siz de bendenseniz eğer, tek dileğim en kısa zamanda ikinci filmi de izleyebilmemiz ve sonrasında hemencecik üçüncünün keyfine varmanız, tabii ki benim de. ;)
Eee böyle bir ismi anarken, şu Live Action yapımına ait olan melodiyi de anmadan geçip gitmek olmaz.
 

 
 
Kaynak: Animefantastica

 

eline sağlık bitti sonunda. :)

eline sağlık bu arada görevli arkadaş ova serisinin konusunu yanlış yazmış bir önceki serinin konusu :D