Jump to content

Önerilen İletiler

  • Yanıtlar 3.2k
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Annemizin yada Babamızın cüzdanlarından 1-2 lira alıp ses çıkarmasın diye ayrı cebe koymak... :D

küçükken hep evlenince bebek olur sanıyodum :P

Şimdi popüler başlıklarımız gibi alttakine birşey yaptırmayacağız maalesef. :D Gelip arada itiraf edersiniz falan diye düşündüm. :D Bugün altıma kaçırdım falan gibi. Şaka şaka :P Neyse bence tutmaz bu

Depersonalizasyon ne ki?

depersonalizasyon bozukluğunu kişinin kendi gerçeklik duygusunun geçici olarak yitirilmesiyle ilgili kendilik algısında ısrarlı ve yineleyici değişim olarak tanımlar. Depersonalizasyon bozukluğu olan hastalar, kendilerini mekanik, rüyada veya bedenlerinden ayrı olarak hissedebilirler. Ataklar egodistoniktir ve hastalar semptomların gerçek dışı olduğunu anlarlar.

Depersonalizasyon birinin bedenini veya kişisel kendiliğinin yabancı ve gerçek dışı olduğunu hissetmesidir; dereslizasyon dış dünyadaki nesneleri yabancı ve gerçek dışı olarak algılamasıdır.

Çoğu kişinin yaşamlarında ara sıra olan izole fenomendir ve kesinlikle patolojik değildir.

Patolojik depersonalizasyonla ilgili epidemiyoloji bilgileri yetersizidir. Birkaç yeni araştırmada, depersonalizasyonun kadınlarda erkeklere göre en az iki kat daha sık ortaya çıktığı bulunmuştur; 40 yaşın üzerindeki kişilerde nadir görülür.

Depersonalizasyon bozukluğu psikolojik, nörolojik veya sistematik hastalık nedeniyle ortaya çıkabilir. Depersonalizasyon anksiyete bozukluklarına, depresif bozukluklara ve şizofreniye genellikle eşlik eden bir semptomdur.

Depersonalizasyon bozukluğunun DSM-IV tanı ölçütleri, hastalarda belirgin strese ya da toplumsal, mesleki veya kişilerarası ilişkilerinde işlev görebilmelerinde bozulmaya yol açan devamlı ya da yineleyici depersonalizasyon ataklarını gerektirir.

Bu bozuklukta gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmamasıyla genellikle psikotik bozukluklardan ayırt edilir.

Hastanın vücudunun yarısının gerçek dışı olduğunu ya da var olmadığını hissetmesi olan hemi depersonalizasyon kontralateral parietal lob hastalığı ile ilişkili olabilir.

Depersomalizasyon birçok diğer hastalıkla semptom olarak bulunabilir. Hastaların büyük bir çoğunluğunda, depersonalizasyon bozukluğu semptomları öncelikle aniden ortaya çıkar; ancak bazı hastalar tedrici bir başlangıç bildirir. Bozukluk en sık 15–30 yaş arasında başlar, ancak 10 yaşında hastalarda görülmüştür, daha az sıklıkta 30 yaşından sonra ortaya çıkar ve yaşamın geç dekatlarında hemen hemen hiç görülmez.

Çoğu hastalarda, semptomların yoğunluğunda herhangi önemli bir dalgalanma olmaksızın sabit bir seyir izler, ancak semptomlar epizotik olarak ortaya çıkabilir, semptomsuz aralar gösterir.

Depersonalizasyon bozukluğunun tedavisine az ilgi gösterilmiştir.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

depersonalizasyon bozukluğunu kişinin kendi gerçeklik duygusunun geçici olarak yitirilmesiyle ilgili kendilik algısında ısrarlı ve yineleyici değişim olarak tanımlar. Depersonalizasyon bozukluğu olan hastalar, kendilerini mekanik, rüyada veya bedenlerinden ayrı olarak hissedebilirler. Ataklar egodistoniktir ve hastalar semptomların gerçek dışı olduğunu anlarlar.

Depersonalizasyon birinin bedenini veya kişisel kendiliğinin yabancı ve gerçek dışı olduğunu hissetmesidir; dereslizasyon dış dünyadaki nesneleri yabancı ve gerçek dışı olarak algılamasıdır.

Çoğu kişinin yaşamlarında ara sıra olan izole fenomendir ve kesinlikle patolojik değildir.

Patolojik depersonalizasyonla ilgili epidemiyoloji bilgileri yetersizidir. Birkaç yeni araştırmada, depersonalizasyonun kadınlarda erkeklere göre en az iki kat daha sık ortaya çıktığı bulunmuştur; 40 yaşın üzerindeki kişilerde nadir görülür.

Depersonalizasyon bozukluğu psikolojik, nörolojik veya sistematik hastalık nedeniyle ortaya çıkabilir. Depersonalizasyon anksiyete bozukluklarına, depresif bozukluklara ve şizofreniye genellikle eşlik eden bir semptomdur.

Depersonalizasyon bozukluğunun DSM-IV tanı ölçütleri, hastalarda belirgin strese ya da toplumsal, mesleki veya kişilerarası ilişkilerinde işlev görebilmelerinde bozulmaya yol açan devamlı ya da yineleyici depersonalizasyon ataklarını gerektirir.

Bu bozuklukta gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmamasıyla genellikle psikotik bozukluklardan ayırt edilir.

Hastanın vücudunun yarısının gerçek dışı olduğunu ya da var olmadığını hissetmesi olan hemi depersonalizasyon kontralateral parietal lob hastalığı ile ilişkili olabilir.

Depersomalizasyon birçok diğer hastalıkla semptom olarak bulunabilir. Hastaların büyük bir çoğunluğunda, depersonalizasyon bozukluğu semptomları öncelikle aniden ortaya çıkar; ancak bazı hastalar tedrici bir başlangıç bildirir. Bozukluk en sık 15–30 yaş arasında başlar, ancak 10 yaşında hastalarda görülmüştür, daha az sıklıkta 30 yaşından sonra ortaya çıkar ve yaşamın geç dekatlarında hemen hemen hiç görülmez.

Çoğu hastalarda, semptomların yoğunluğunda herhangi önemli bir dalgalanma olmaksızın sabit bir seyir izler, ancak semptomlar epizotik olarak ortaya çıkabilir, semptomsuz aralar gösterir.

Depersonalizasyon bozukluğunun tedavisine az ilgi gösterilmiştir.

İşte tam olarak bu yaşadığım Resmi ekleyen

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

depersonalizasyon bozukluğunu kişinin kendi gerçeklik duygusunun geçici olarak yitirilmesiyle ilgili kendilik algısında ısrarlı ve yineleyici değişim olarak tanımlar. Depersonalizasyon bozukluğu olan hastalar, kendilerini mekanik, rüyada veya bedenlerinden ayrı olarak hissedebilirler. Ataklar egodistoniktir ve hastalar semptomların gerçek dışı olduğunu anlarlar.

Depersonalizasyon birinin bedenini veya kişisel kendiliğinin yabancı ve gerçek dışı olduğunu hissetmesidir; dereslizasyon dış dünyadaki nesneleri yabancı ve gerçek dışı olarak algılamasıdır.

Çoğu kişinin yaşamlarında ara sıra olan izole fenomendir ve kesinlikle patolojik değildir.

Patolojik depersonalizasyonla ilgili epidemiyoloji bilgileri yetersizidir. Birkaç yeni araştırmada, depersonalizasyonun kadınlarda erkeklere göre en az iki kat daha sık ortaya çıktığı bulunmuştur; 40 yaşın üzerindeki kişilerde nadir görülür.

Depersonalizasyon bozukluğu psikolojik, nörolojik veya sistematik hastalık nedeniyle ortaya çıkabilir. Depersonalizasyon anksiyete bozukluklarına, depresif bozukluklara ve şizofreniye genellikle eşlik eden bir semptomdur.

Depersonalizasyon bozukluğunun DSM-IV tanı ölçütleri, hastalarda belirgin strese ya da toplumsal, mesleki veya kişilerarası ilişkilerinde işlev görebilmelerinde bozulmaya yol açan devamlı ya da yineleyici depersonalizasyon ataklarını gerektirir.

Bu bozuklukta gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmamasıyla genellikle psikotik bozukluklardan ayırt edilir.

Hastanın vücudunun yarısının gerçek dışı olduğunu ya da var olmadığını hissetmesi olan hemi depersonalizasyon kontralateral parietal lob hastalığı ile ilişkili olabilir.

Depersomalizasyon birçok diğer hastalıkla semptom olarak bulunabilir. Hastaların büyük bir çoğunluğunda, depersonalizasyon bozukluğu semptomları öncelikle aniden ortaya çıkar; ancak bazı hastalar tedrici bir başlangıç bildirir. Bozukluk en sık 15–30 yaş arasında başlar, ancak 10 yaşında hastalarda görülmüştür, daha az sıklıkta 30 yaşından sonra ortaya çıkar ve yaşamın geç dekatlarında hemen hemen hiç görülmez.

Çoğu hastalarda, semptomların yoğunluğunda herhangi önemli bir dalgalanma olmaksızın sabit bir seyir izler, ancak semptomlar epizotik olarak ortaya çıkabilir, semptomsuz aralar gösterir.

Depersonalizasyon bozukluğunun tedavisine az ilgi gösterilmiştir.

İşte tam olarak bu yaşadığım Resmi ekleyen

Teşekkür ederim anladım ama rahatsız etmeyecekse bir örnek anlatabilir misin? Ben psikolojik rahatsızlıkları çok merak ederim de...
İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Teşekkür ederim anladım ama rahatsız etmeyecekse bir örnek anlatabilir misin? Ben psikolojik rahatsızlıkları çok merak ederim de...

Beynimin içinde orion nebula olayı yaşanıyor. Ve tek rahat ve gerçek hissettiğim anlar uykuda olduğum zamanlar. Onun dışında ruhum uzay boşluğunda süzülüyor gibi ve gerçek hayat algım yok.

İlk 5.sınıftayken başlamıştı bir anda böyle kocaman bir boşluğa yuvarlanmış gibi hissettim. O dönemler çok seyrek ilerledi ama daha sonra psikoljik travmalarla birlikte derinleşti. Anlatmaya çalışırdım ama yaşamayan insanlar pek anlamıyor bu durumu gülüyorlar o yüzden pek bahsetmiyorum artık :)

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Beynimin içinde orion nebula olayı yaşanıyor. Ve tek rahat ve gerçek hissettiğim anlar uykuda olduğum zamanlar. Onun dışında ruhum uzay boşluğunda süzülüyor gibi ve gerçek hayat algım yok.

İlk 5.sınıftayken başlamıştı bir anda böyle kocaman bir boşluğa yuvarlanmış gibi hissettim. O dönemler çok seyrek ilerledi ama daha sonra psikoljik travmalarla birlikte derinleşti. Anlatmaya çalışırdım ama yaşamayan insanlar pek anlamıyor bu durumu gülüyorlar o yüzden pek bahsetmiyorum artık :)

Anladım sanırım, hissetmemiş olsam da...

Geçmiş olsun, hem durumun hem de insanların anlayışsızlığı için...

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.


×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.