Ünlü Olmayan Güzel ve Ünlü Olan Berbat Animeler

[ore wa mangaka ni naritay 51]

daha önce de yazmıştım bu forumda biyerlere, Code Geass benim gözümde Death Note'dan iyi bir seridir. sebepleri uzun, şimdi yazmakla uğraşamıycam :D

başlığa uygun biraz ekleme yapayım...

overrated

Clannad - büyük umutlarla açıp izledim, ama sırf "ya acaba finalde ne olcak, dedikleri kadar var mı" falan diye izlediğimi farkettim bi süre sonra. hikaye gidişatı falan hiç sarmadı beni kesinlikle.

SAO - ilk 10 bölüm falan cidden sürükleyiciydi. Asuna ile ilişkileri, o evrenden çıkmak için çabaları falan hikayeye çok güzel bağlamıştı beni. hatta "sanırım en sevdiğim animelerden biri olcak bu gidişle eheheh" diye düşünmeye başlamıştım bile. ama Alfheim bölümü tamamiyle fiyasko benim gözümde. sadece Asuna'yı nasıl kurtarcağını görmek için sabrettim diyebilirim. ki SAO'da kuzeniyle ilişkisine ne gerek vardı, izleyen herkes Asuna x Kirito olcağını biliyor, o kızı niye telef ettiler hala anlamıyorum. bi de Yeşilçam tarzında ilerleyiş falan çok baymıştı beni.

Naruto - Fairy Tail ve One Piece izlemiştim ben Naruto'ya başlamadan önce. aradığım kurguyu / komediyi / dövüşleri bulamadım galiba Naruto'da. ne bileyim, elemanlar hikaye başında ellerinde bıçakla kapışıyodu, sonra en çok gaza gelenin dövdüğü bi biçim aldı hikaye. açıkçası duyduğum spoilerlara göre hikayesi ilerde çok gelişip güzelleşiyormuş ama benim izleyesim pek kalmadı.

underrated

Chuunibyou demo Koi ga Shitai! - izlenmesi gereken serilerden. 2012'nin en iyi 10 serisinde de adı geçiyordu. komedisi - dramı - romantizmi falan her şeyi fazlasıyla kıvamında. izlemeye başlarken hiç bi beklentim yoktu seriden, ama bitirdikten sonra unutamıycağım seriler arasına girdi.

Sukitte ii na yo - yarım yamalak finalini saymazsak romantizm animesinden beklediğim her şeyi verdi bana. "soğuk kış gecelerinde insanın içini ısıtan sıcacık bir öykü" gibiydi benim için :D

OreShura - çevirmenliğini yaptığım bi seri. konusunu okuyunca "galiba güzel bi romantik komedi" diye düşünmüştüm, ama seri tamamiyle hareme dönüştü bi süre sonra. ama kötü olmadı işte, izlediğim en iyi harem serisidir. 3ü klişe 4 kız ve kızlara düşkün olmayan bi ana karakter. kurgusu oldukça klişe görünüyor ama izlerken fazlasıyla zevk vermişti bana. bunun da finali biraz havada kalıyor, 2. sezonu gelir diye düşünüyorum.

Tasogare Otome x Amnesia - ilk bölümünde kafam allak bullak olmuştu. hikaye bazen hızlı bazen yavaş ilerliyor. izlerken sonunun nasıl bitceğini her an merak ettiriyor insana. çünkü ortada uygunsuz bir aşk var. müthiş bi final, süper soundtrackler, iyi işlenmiş ana karakterler. şu an aklıma gelen tek kötü yanı, 2 ana karakter haricindekilere pek önem verilmemiş, hikayede payları var sadece.

edit: Death Note hakkındaki yazdıklarımı buldum.

Spoilers... Spoilers Everywhere...

çoğu kişinin aksine Death Note'u animeye başladıktan 6-7 ay sonra izledim ben :D 2 kere başlamayı denedim, 2sin de de daha başında bıraktım çünkü çok sürükleyici görünmedi gözüme. 3. deneyişimde bir başladım, sonuna kadar aralıksız izledim.

ben Kira'cıyım arkadaş(kiracı...) :D adamın büyük ve doğru bir amacı var, L gibi çocukça bir hırs yapıp("o adam suçlu, onu yakalayacağım." halbuki animede kendisi de Kira'nın amacının doğru olduğunu itiraf ediyor bir kaç kere) kendini avutmuyor. Kira Dünya'yı değiştirip ütopik bir yer haline getirmeyi hedefliyor, ki L / N olmasaydı bunu başaracaktı da. her ne kadar çok zeki olsa da L önsezileri doğrultusunda insanlara önyargıyla yaklaşıp direkt etiket koyabilen vasat bir dedektif bana göre. önsezilerinin doğru olması bir şeyi değiştirmez, insan hayatıyla uğraşırken varsayımlara güvenmek doğru değil.

ha L ölünce sevinmedim, çünkü beklenmedikti benim için, bayağı şaşırdım hatta. ve iyi ki de sevinmemişim, animenin devamı sürükleyiciliğini yitirmişti bana göre. ben Kira vs. L çatışmasını seviyormuşum meğer izlerken :D

hele finali... yahu bu Kira, L'i öldürdüğü zaman bile başkaları karşısında sakinliğini bozmadı da g.tü b.klu bir veledi yenince niye kendinden geçti ? mangaka bu mantık hatasını nasıl görmezden gelebildi ? ha bir de zaten Kira'nın yenilme şekli öyle saçmaydı ki. o ana kadar her şey bir mantık doğrultusunda, sebep-sonuç ilişkisiyle ilerledi ama finalde Near resmen "şansına" Kira'yı yendi. akıl oyunlarının ilahının döndüğü bir animenin finali "şans" işi bitti yani.

Death Note pek sevmem, Code Geass/Steins;Gate çok daha iyidir bana göre.

sonu pek iyi değil kabul ederim ama şansa... şansa diyemicem dikkatini çekerse linda o olaydan önce melleyo telefon etmiş ve mello ya olayı anlatmış sonra uzun sessizlik sonunda mello bunu benden başkası yapamaz deyip kapatmış bu durumda defterin sahte olup olmadığını kıontrol etmek için o olaylar döngüsünü yaptı

haklısın L bencede saçma düşünüyo ama şunu söylemek gerekki insanlar daima farklı tür düşünceleri olucak ve bunları gerçekleştirmek için çalışacaklar L kendi düşüncesine göre hareket etti sadece

[Morgion 228]

açık konuşim abi code geass haketmiyo vay efendim bir iki terorist tutuyo dünyanın yarısını fethetmiş hükumete kafa tutuyo dünyanın geri kalanı kafa tutsa anca bişey oolur şunu dim adaletsizliği... anlatmaya çalışmış iyi güzel ama bi anime birşeyleri yapmaya çalıştı diye tutulmaz felsefesine göre yargılayamassın ben o seriyi izlerken ilk sezon bittikten sonra ikinci sezona geçerken hafif bekledim 30 dk felan( klasiktir bende o 30dk ) bir sürü eksiğini anladım sonra düşünmeyi bıraktım ki izleyebileyim death note tamamen apayrı bir seviye o seride öyle hata bulamassın kolayına öyle abzürt savaşlar da yok ne anlatmak istemişse çok güzel anlatmış code geass aksine

şimdi bakınca gene sert bi mizah kullanmışım gibi aldırmayın bide istiyosan özelden yarın konuşalım konuyu sabote ediyo gibi hissettim ( kapanmasından korkuyorum :ph34r: )

Bende onu diyorum code geas ile death note çok ayrı konulara sahip ve sen death note dan sonra izlemişsin beli beklentin başka senin. Senin dediğin durumla alakası yok;

Lulu britanya prensi olduğu halde dışlanıyor ve özel eğitim görmeye başlıyor. Zaten ingiltereye karşı olan bir direniş var orta da, o direnişe destek çıkacak bir güce sahip oluyor. Yaptığı teknikler ile direnişçileri güçlendiriyor ve önemli silahları ele geçiriyorlar. Lulunun rakip olan başkanın oğlu ise diretiği düşünce aslında çok önemli, bir şeyi içten değiştirmenin daha iyi olduğunun farkın da, çünkü yıkılan hükümet yerine onu aratmayacak biri gelince bir anlamı olmadığının farkın da ve direnişçiler kazansa bile, şu anki ingiltere yönetiminden farksız olacağınının bilincin de,. Lulu bu yüzden onla birlik oluyor ve içten değişimi planlıyor. Su altından bir diklatörü yerine açık açık diklatörlük yapan bir imaj yaratıp herkesi direnişe sürüklüyor. Bu olayı şöyle düşün, direnişçiler olsa da, direnişçilere destek vermeyen kişiler de çok bunun nedeni ingiltere imparatorluğunun yönetim de iyi olması, ingiltereyi yensen bile başka bir diklatör gelicek, yani halkı yönetmek için diklatörlükten başka çare yok çünkü halk birlik duygusunu yitirmiş. Lulu da açık açık zulüm yaparak halkı kendi karşısın da birlik haline getiriyor. Ve atatürk gibi, lenin gibi bir özgürlük sembolü yaratıyor.(zero) Felsefesini çok iyi işledi code geas ama sana da hak veriyorum, bu konular bizim ülkemiz de pek bilinmez...

[kawaii kereste 518]

sonu pek iyi değil kabul ederim ama şansa... şansa diyemicem dikkatini çekerse linda o olaydan önce melleyo telefon etmiş ve mello ya olayı anlatmış sonra uzun sessizlik sonunda mello bunu benden başkası yapamaz deyip kapatmış bu durumda defterin sahte olup olmadığını kıontrol etmek için o olaylar döngüsünü yaptı

haklısın L bencede saçma düşünüyo ama şunu söylemek gerekki insanlar daima farklı tür düşünceleri olucak ve bunları gerçekleştirmek için çalışacaklar L kendi düşüncesine göre hareket etti sadece

normal bi anime olsaydı bu söylediklerin gayet de kabul edilebilir. ama adaleti yargılayan, bi liselinin kendini tanrı yapmak için uğraştığı ve dünyanın en iyi dedektifleriyle(ki bu bir anime, yani mükemmel dedektif olmaları gerekiyor) yarıştığı bi seride bunlar benim görmezden gelebileceğim şeyler değil.

Code Geass'ta da bu tip eksiklikler olabilir, ama Death Note'dan bu konuda sıyrıldığı için(yani adaleti yargılamadığı, kimsenin tanrı olmaya çalışmadığı vs.) bunlar görmezden gelinebilecek şeyler.

animenin konusuna ve amacına göre değerlendirmek daha mantıklı bana göre. L dünyanın en iyi dedektifi sıfatıyla o animede, kendini tanrı ilan eden hırslı bi ergenin karşısındaki güç. yani biçok kişinin kendisine idol görebileceği bi karakter, ki zaten bi çok kişi L'i idol görüyor. böyle bi karakterin bi yandan "aslında Kira'nın yapmaya çalıştığı çok da mantıksız değil, acaba başarabilse nasıl bi dünya ortaya çıkar" diye düşünüp, bi yandan şüphelendiği birine kesin yargıyla yaklaşması bi yandan da çocukça hırslarının peşinden tam olarak inanmadığı bi davayı çözmeye çalışması olmaz işte. animenin adaleti yargıladığı kesin, ama zekasından ve garipliğinden başka bişeye sahip olmayan bi karakter böyle bi animede seçilebilecek bi taraf olmaya uygun değil bana göre, bu yüzden de Death Note'u sevmiyorum.

edit: neyse konu yeterince dağıldı, daha fazla dağıtılmasa iyi olcak. hatta bi admin buraya el atsa falan... :D

[Ji-sama 21]

sword art online (kötü ama övülür)

bingougami ga! (övülmez sövülmez...yerinde bir karar ama tavsiye ederim :D)

Sword Online benimde hoşuma gitmemişti 2.bölümden bırakmıştım.. Sonra Psycho Pass 'a başladım baya sağlam anime..

Ama bana Göre One piece o kadar da iyi değil hepsi değil ama bazı bölümleri berbat hele ilk başları .

Death Note herkes över ama ben sevmemiştim..

Kimi No todoke'de tam bir hayal kırıklığıydı nedense hoşuma gitmedi flimini daha bi beğenmiştim.

Cowboy Bebopta da 10 bölüm zor dayanabildim.. Sonra Brotherhood'a başladım.. İlk bölümü bile beni izle diyordu..

[Misafir Leffwn]

http://www.turkanime.tv/anime-detay/Hataraku-Maou-sama (ünlü + berbat) tipik shounen.

[Estable 209]

Ben Shingeki no Kyojin'inde çok iyi bulmuyorum. Şahsen abartıldığını düşünüyorum. Kötü mü değil ama çok çokta iyi değil.

[Amygirl 2717]

Amatsuki aklıma geldi de ... Pek bilinmez ama güzel animedir... Keşke daha uzun olsaydı :(

[Paprika 220]

Ben Shingeki no Kyojin'inde çok iyi bulmuyorum. Şahsen abartıldığını düşünüyorum. Kötü mü değil ama çok çokta iyi değil.

Bence de abartılıyor.Ben seviyorum,izliyorum da...Ama bence mangası daha güzel.Yani ilk bölümleri çok ilgi çekiciydi bence Shingeki no Kyojin'in,son bölümlerde hiç olay olmuyormuş gibi geliyor.

Bana kalırsa

Red Garden bir çok öne çıkan seriye beş basar ama izleyicisi yok denilecek kadar az.

Romantik anime olarak Paradise Kiss benim için 1. sırada gelir ama izleyicisi olmasına rağmen pek sevilen,bahsi geçen bir seri değil ki bence gerçekçiliği olsun,çizimleri olsun daha fazla ilgiyi hak ediyor.

Kaichou wa Maid-sama- romantik serilerin ilahıymış gibi herkes övgüyle bahsediyor neredeyse ama bence çok şişirme.Hep aynı olay ,kız kaçar ama seviyordur,oğlan da kovalar ama hoppadır. Bir de sonu yarım bence ne bileyim böyle bir kavuşma olacaksa tam olacak yaa

Misal Toradora

Nazo no Kanojo X - Tuhaf anime kategorisi Türkiye'de pek dikkat çekmiyor.Halbuki bildiğim kadarıyla yayınlandığı yıllarda en çok izlenen 2. anime vs. olmuştu. Yarım değil diyemeyiz ama serinin müzikleri,işleyişi ve konusu ahım şahım olmadığı halde o tuhaflık hissini insanda uyandırması bence daha fazla övgü hak ediyor.

Ergo Proxy- Ben her şeyiyle çok beğendim bu seriyi ama sorduğum insanlardan % 80 i bilmiyor.

[ore wa mangaka ni naritay 51]

normal bi anime olsaydı bu söylediklerin gayet de kabul edilebilir. ama adaleti yargılayan, bi liselinin kendini tanrı yapmak için uğraştığı ve dünyanın en iyi dedektifleriyle(ki bu bir anime, yani mükemmel dedektif olmaları gerekiyor) yarıştığı bi seride bunlar benim görmezden gelebileceğim şeyler değil.

Code Geass'ta da bu tip eksiklikler olabilir, ama Death Note'dan bu konuda sıyrıldığı için(yani adaleti yargılamadığı, kimsenin tanrı olmaya çalışmadığı vs.) bunlar görmezden gelinebilecek şeyler.

animenin konusuna ve amacına göre değerlendirmek daha mantıklı bana göre. L dünyanın en iyi dedektifi sıfatıyla o animede, kendini tanrı ilan eden hırslı bi ergenin karşısındaki güç. yani biçok kişinin kendisine idol görebileceği bi karakter, ki zaten bi çok kişi L'i idol görüyor. böyle bi karakterin bi yandan "aslında Kira'nın yapmaya çalıştığı çok da mantıksız değil, acaba başarabilse nasıl bi dünya ortaya çıkar" diye düşünüp, bi yandan şüphelendiği birine kesin yargıyla yaklaşması bi yandan da çocukça hırslarının peşinden tam olarak inanmadığı bi davayı çözmeye çalışması olmaz işte. animenin adaleti yargıladığı kesin, ama zekasından ve garipliğinden başka bişeye sahip olmayan bi karakter böyle bi animede seçilebilecek bi taraf olmaya uygun değil bana göre, bu yüzden de Death Note'u sevmiyorum.

edit: neyse konu yeterince dağıldı, daha fazla dağıtılmasa iyi olcak. hatta bi admin buraya el atsa falan... :D

epey sonra yazıyorum ama yeni gördüm kusura kalma :D o değilde konu cidden dağıldı bide yazılı olarak tartışınca fark ettim ki hep aynı şeyleri yazıyo olucaz ve aynı şeyleri düşünmeye devam edicez konuyu dağatmim diye daha fazla bişey yazmicam ( hoş bu bahane aynı şeyleri yazmak istemedim sadece :D) yazdıklarımı hakaret olarak görmeyin mizahım böyledir benim :D onun dışında ben death note yi harbi çok severim ve L hakkında şunu diyebilirim ki düşüncesi bencede mantıksız ama o da kiranın yaptığı şeyin kendi ilkelerine ters olduğu için yakalamak istiyo ve kiranın öldürdüğü kişileri yakalayıp hapse atmak sonrasında topluma yararlı birileri olarak geri dönmelerini istiyo bence ayrıca insanlar var olduğu sürece zıtlıklar olucak farklı düşünceler olucak ve herkes kendi düşüncelerine göre hareket edicek misal bizim durumumuz :D

[Pøllux 176]

SWORD ART ONLINE