Öylesine İzlenen Bir Serinin Başyapıt Çıkması

[Guest]

Bir animeseverin başına gelebilecek en güzel şeylerden biridir sanırım. Bir beklenti içerisine girmeden ''dur bakalım nasıl birşeymiş'' diyerek öylesine başladığınız bir seri bittikten sonra sizde hiç beklemediğiniz bir etki bırakır ''vay be az önce ne izledim ben öyle'' falan dersiniz.. Sizin de böyle hatırladığınız güzel anime veya movielerden var mı?

Benim için Studio Ghibli filmlerini yeni keşfettiğim dönemlerde izlediğim Mimi wo Sumaseba en güzel örneklerden biridir şimdi bile hala en sevdiğim 2. Ghibli filmi.

[Felix 30]

Steins-Gate konusunu okuduğumda gene saçma bir animedir, bir türlü yapamıyorlar şunları diye girdiğim bir seri. Bitirip çıktığımda  :depressed2-onion-head-emoticon:  :bad-atmosphere-onion-head-emoti  :crying3-onion-head-emoticon:  :crying1-onion-head-emoticon:  :dead-onion-head-emoticon:  :desperate2-onion-head-emoticon: edindiğim duygular sürüsü.

[하나님 39]

Hentai Ouji to Warawanai Neko

 

ilk izlediğim animelerden

[Amygirl 2717]

Mononoke, Soul Eater ve Detroit Metal City, Skip Beat hatırladıklarım

 

Detroit Metal City yi izlerken sandalyeden düşecek kadar güleceğimi hiç beklemezdim.. Hatta ilk bölümde Recep İvedik tarzı belden aşağı ve argo ile olacak bir komedi sanmıştım..Ancak argonun içine çok değişik ince espriler katarak acayip eğlenceli bir anime yapmışlar :)

 

Soul Eater ında çizimlerini ve konusunu garipsemiştim.. İnsanın silaha dönüşmesi falan... Bu olay bir de bu yılın yeni animelerinden Noragami de de var..

 

Mononoke yi de sıradan bir hayalet animesi sanıyordum... İlk izlediğimde çizimleri bana o kadar garip geldi ki.. Hala benim için çizimleri en garip animedir.. Sonra ilerledikçe herbir çizginin bir anlamı olduğunu gördüm.. Arka plandaki her bir ayrıntı başka bir şey anlatıyordu.. Pek bilinmez ama benim için çok başarılı bir animedir.. Hatta animenin görsel bir sanat olduğunu vurgulayan bir seridir :)  :);

 

Skip Beat ise tipik romantik komedidir sınav öncesi moral bozukluğumu iyi giderir 2 bölüm seyredeyim diye başlayıp 1 gecede bitirdiğim animedir :) İzlediğim diğer romantik komedi animelerine göre daha çok aksiyonlu ve eğlenceli.. Hatta açıp da 2. kez izlediğim tek animedir :D

[Guest Leffwn]

Sadece isimlerini vereceğim: 

 

 

Great teacher onizuka, cowboy bebop, slam dunk, miyazaki eserleri, steins gate, code geass, death billiards, BERSERK, rainbow, hajime no ippo.

[Guest]

An itibariyle Yahari ore no Seishun Love Come wa Machigatteiru

Konusu ilgimi çekti basit bir merakla başladım fazla beklentim de yoktu ama daha ilk bölümden hiç ummadığım kadar iyi çıkması benim için harika bir süpriz oldu. Sonrasında zaten finale kadar hiç sıkmadan izletti. Hikigaya Hachiman ve Yukino Yukinoshita gibi iki harika karakteri tanıdığım için mutluyum ve bir sonraki sezonu iple çekiyorum :)

[kawaii kereste 518]

Rainbow: Nisha Rokubou no Shichinin. öylesine anime ararken denk geldi, konusunu okudum ilgimi çekti "neymi bakalım" diye izlemeye başladım... daha ilk bölümden müthiş bi anime olduğunu belli etti.

 

Shinsekai Yori. yine kosunu ilgimi çekmişti ama pek beklentim yoktu, çünkü benzer konulu animelerin çoğu post-apokaliptik temalı aksiyon animesine dönüşüyor bikaç bölümden sonra. ne diyeyim, o kadar beğendim ki 2.ye izleme işini aklıma geldikçe erteliyorum, tadını daha iyi çıkartabilmek için.

 

bi de Code Geass var. o zamanlar anime izlemeye yeni başladığım için haberim yoktu, konusunu okuyup "Kesin ülke kurtarmacalı aksiyondur bu." demiştim, ilk 3 bölümden sonra kalanını ağzım açık izledim. bitek o lise bölümleri hoşuma gitmemişti.

[Nume 71]

NANA ilk önce niye bu kaar bölüm var sacma dedim bitince. ..

[Megane-san 33]

Gintama: İlk konusunu okuduğumda çok ilgimi çekmesede o sıralarda izleyecek bir şeyler bulamadığımdan başlayayım dedim. Ama hiç ilgimi çekmedi bu yüzden bıraktım. 2 ay kadar sonra dişimi sıkıp 10 bölüm izleyeyim dedim. Daha sonra izledikçe sevmeye başladım. En sonunda favori animelerim arasına girmeyi başardı. Şimdileri ilk bölümleri izledikçe baya gülüyorum. Hatta bitirdikten sonra çok uzun bir süre etkisinde kalıp başka anime izleyememiştim.

One Piece: Her yerde görmeye başlayınca(baya da spoi aldım) bende başladım. Çizimlerin kötü olmasının yanında konunu benim için aşırı yavaş geliyordu. Bir arkadaşımın baskısıyla zar zor 50'li bölümlere geldim. Grand Line bölümleri başlayınca sevmeye başladım. Her bölüm izledikçe fazlasıyla sevdim. Favori animelerimdendir.

Steins Gate: Gerçekten aptal olmalıyım ki ilk 12 bölümüne bakarak yargıladım. Sonra bir gece izleyeyim dedim. Tüm evin baskılarına rağmen animeyi sabahlayarak bitirdim.

Haikyuu: İlk başlarda sanki KnB tarzı bir şeyler olduğunu düşündüğüm için pek sıcak bakmadım (KnB'in 2. sezonu benim için hayal kırıklığıydı). Opening'i hoşuma gidince bir bakayım dedim. 1 günde güncele geldim. Benim için beklemesi acı veren nadir animelerdendi. Bölümü izledikten sonra 'Cidden 20 dk geçti mi?' diye kontrol etme ihtiyacı hissediyordum. Hatta dayanamayıp mangasına bakmak istediğim zamanlar olsada kendimi zorla tutup bekledim.

 

Barakamon: Sadece izlemek için izlerim diye düşünüyordum ama 1. bölüm fikrimi tamamen değiştirdi. Moralim bozuk olduğu anlarda açıp izlemek adeta ilaç gibi geliyordu. Hatta son 4 bölümünü izlemeye kıyamamıştım. Ama ne yazık ki sonunda bitirdim.

Ayrıca bu 5 seri benim favorimdir :D.

[houston 38]

Zankyou no terror

resimdeki beyaz saçlı kız (beş) ilgimi çekti sadece, açıklamada yazan terör olayları vs sıkıcı bir seri diye düşündürdü ama

harika bi anime. 11 bölümlük mükemmel bir sezon