Paprika

Animelerdeki gerçek üstü aptal kız hareketleriyle kendi kendime dalga geçmek adına şekillere girerim. Mesela öyle dandik animeler izlediyseniz bilirsiniz, kız ve oğlan okul yolundadır, kız tatlı tatlı bir şey söylemek istediği için fşuuv diye dönüp tek ayağının üzerinde öne eğilerek ve işaret parmağını kaldırarak "ninin nini niniini" diyerekten olabildiğince kawaii çıkarmaya çalıştığı sesi ve şirin olduğunu düşündüğü yüzüyle "Nee Bıdı bıdı-kun?" der. Böyle aptal kızlar olmasın pilis olmasın yani. 

Bunu kaçıncıkez duyuyorsun bilmiyorum ama Breaking Bad'e bağla usta...açıkçası haberlerde bir kimyager lab. havaya uçurdu diye bir haber görmek istiyorum sevinir bizden biri animeci tayfadan biri der sevinirim Tv başında işte bunlar hep can sıkıntısı :D

1-Usui takumi ♥




 
2-Zero Kiryuu (Kadersiz aşkım  :dying-onion-head-emoticon:  ... )



 
3-Suoh Tamaki  :wub: 




 
4-Yoshida Haru ♥ (saflığı ve karizması yeter ♥ :D )




 
5-Psikopat Ayato ♥




 
6-Veeee Tomoe ♥ ♥

Koptuuuuuummmm :D :D
 
Ama yakışıklıyım şimdi yiğidi öldür hakkını yeme
 

Eh eskice bir çizimim ama komik çizimler konusunda biraz ilham kıtlığı yaşadığım için buyrun bu:
Konu: Naruto ninjalıkta başarısız olsaydı?






 

GİRİŞ:
2500 ‘ler de bir yerlerde...

Bildiğimiz dünyanın çok ilerisinde bir dünya... İtaatkârın elinden her şeyini alan ve bu durumu itaatkâra istediği her şeyi vermiş gibi gösteren kimliği belirsiz düzenbazlar tarafından yönetilen karanlık bir dünya...

Beklenen ve üzerine birçok teori ve yorum yapılan III. Dünya Savaşı hiç bir zaman gerçekleşmedi. Çünkü olanlara kimse bir direniş göstermedi... İnsanlar devlet adamlarının her istediklerini yorumsuz kabul ediyorlardı. Emsali görülmemiş bir uysallık ve umursamazlıkla hayatlarını sürdürüyorlardı ve bunun karşılığında devletleri onlara yaşamaları için gereken şeyleri sağlıyordu:

Ozon tabakası delinmişti ve insan ırkının yaşamını sürdürebileceği hava koşulları artık yoktu. Devletler "Haze" adı verilen devasa küre sistemi içinde yaşıyordu. Küreler içinde yapay atmosfer sağlanmıştı. İnsanların Haze sisteminde yaşayabilmesi için tek yapması gereken, itaat etmekti. Başka çaresi olmadığını düşünen insanlar, itaat fikrinin o kadar da kötü olmadığını düşünmeye başlamışlardı. Ancak devlet artık onlara her istediğini yaptırıyor, yapıyordu.

Gece yarısı herhangi bir açıklama veya neden olmaksızın insanların evlerine giriyor, ailesini öldürebiliyorlardı. İlk etapta gerçekleri anlayıp isyan edenler çıktı. Ama isyanlar örgütlü değillerdi ve çok acımasızca bastırıldı. İsyan edenler ibret olsun diye çeşitli ilaçlar ile insanüstü yaratıklara dönüştürüldü ve akıllarını kaybettiler; artık insan değillerdi ve düşünme yetileri yırtıcı bir hayvan kadardı. Bu sebeple evlerine geri salındıklarında kendi ailelerini katlettiler. Bu olaylar olduktan sonra isyanlar giderek azaldı ve sonra da durdu.

Yaratığa dönüştürülen insanlar da "Noir" adı verilen hücrelere kapatıldı. Bu yaratıklar ilaç sayesinde çeşitli güçlere sahiplerdi ve bu sebeple devlet tarafından kullanılmaya başlandı; diğer bir deyişle devletin canlı silahları görevini görüyorlardı..

Bölüm 1:DİRİLİŞ




Bölüm 2:TANIŞMA




Bölüm 3:KİŞİLİK




Bölüm 4:PUZZLE




Bölüm 5:BİRLİK




Bölüm 6:KEDER




Bölüm 7:ESKİ BİR "DOST"




Selam sana Soukatsu
Bölüm 8: KÜRE?




Bölüm 9: BEKLENMEYEN




Bölüm 10: AZİZLER



 
 
Bölüm 11: GÖZYAŞLARI



 
 
 
Bölüm 12: KATİL

Hayır! Kabul edemem! Görkem bir s.. değil miymiş ?  :hell-yes-onion-head-emoticon:

Özür dileriz bizi affet ama çok affet en çok bizi affet oldu mu? 

Şimdi çocuk demeye dilim varmıyor ama en sevdiğim küçük yaş grubu hatta direkt en sevdiğim karakterlerle de yarışır ciel phantomhive. 



O kadar hüzünlü ve güzel kii  :bled1-onion-head-emoticon:

Niye? Erkekler insan değil mi? Ayrımcılık olmuyor mu bu şimdi? Kadınlar ağlar erkekler ağlamaz? Çok saçma? Ayrımcılık kokusu sezdim mi sinirleniyorum :D

Killua'ya nolmuş yov  :mellow:
Ama gözlerin rengini çok iyi yakalamışsın.
 
 
Bu çok güzel olmuş amma bana kalırsa normal çizim yap, anime çizimleri yormuş seni  :ph34r:

Tek doğru olan kısım:
:D

Açıkçası online oyun oynamakla alakası olduğunu düşünmüyorum.Ben bir çok online oyun oynadım ve evet senin de dediğin gibi en büyük hayallerimden biriydi sword art onlinedaki olay.Ama anime bunu işlemekte çok başarısızdı.Bir sürü frp bağımlısını çok fena heyecanlandırabilecek konuya sahipken saçma saçma çocuksu aşk hikayelerine falan dönüştürdüler.Benim gibi biri bile (online oyunları çok seven demek istiyorum) beğenmez oldu.Kıssadan hisse 2.sezonu çıkmamalı.Zaten birincinin içine ettiler.Toparlayabileceklerini hiç sanmıyorum.

11. bölümü koydum  :3:

Peki peki bir şey demedim :D Bu aralar pek bir doluyum, vaktim olursa ilk işim ( ilk değilse de ikinci :P ) senin fanfictionını okumak olacak.

GİRİŞ:
2500 ‘ler de bir yerlerde...

Bildiğimiz dünyanın çok ilerisinde bir dünya... İtaatkârın elinden her şeyini alan ve bu durumu itaatkâra istediği her şeyi vermiş gibi gösteren kimliği belirsiz düzenbazlar tarafından yönetilen karanlık bir dünya...

Beklenen ve üzerine birçok teori ve yorum yapılan III. Dünya Savaşı hiç bir zaman gerçekleşmedi. Çünkü olanlara kimse bir direniş göstermedi... İnsanlar devlet adamlarının her istediklerini yorumsuz kabul ediyorlardı. Emsali görülmemiş bir uysallık ve umursamazlıkla hayatlarını sürdürüyorlardı ve bunun karşılığında devletleri onlara yaşamaları için gereken şeyleri sağlıyordu:

Ozon tabakası delinmişti ve insan ırkının yaşamını sürdürebileceği hava koşulları artık yoktu. Devletler "Haze" adı verilen devasa küre sistemi içinde yaşıyordu. Küreler içinde yapay atmosfer sağlanmıştı. İnsanların Haze sisteminde yaşayabilmesi için tek yapması gereken, itaat etmekti. Başka çaresi olmadığını düşünen insanlar, itaat fikrinin o kadar da kötü olmadığını düşünmeye başlamışlardı. Ancak devlet artık onlara her istediğini yaptırıyor, yapıyordu.

Gece yarısı herhangi bir açıklama veya neden olmaksızın insanların evlerine giriyor, ailesini öldürebiliyorlardı. İlk etapta gerçekleri anlayıp isyan edenler çıktı. Ama isyanlar örgütlü değillerdi ve çok acımasızca bastırıldı. İsyan edenler ibret olsun diye çeşitli ilaçlar ile insanüstü yaratıklara dönüştürüldü ve akıllarını kaybettiler; artık insan değillerdi ve düşünme yetileri yırtıcı bir hayvan kadardı. Bu sebeple evlerine geri salındıklarında kendi ailelerini katlettiler. Bu olaylar olduktan sonra isyanlar giderek azaldı ve sonra da durdu.

Yaratığa dönüştürülen insanlar da "Noir" adı verilen hücrelere kapatıldı. Bu yaratıklar ilaç sayesinde çeşitli güçlere sahiplerdi ve bu sebeple devlet tarafından kullanılmaya başlandı; diğer bir deyişle devletin canlı silahları görevini görüyorlardı..

Bölüm 1:DİRİLİŞ




Bölüm 2:TANIŞMA




Bölüm 3:KİŞİLİK




Bölüm 4:PUZZLE




Bölüm 5:BİRLİK




Bölüm 6:KEDER




Bölüm 7:ESKİ BİR "DOST"




Selam sana Soukatsu
Bölüm 8: KÜRE?




Bölüm 9: BEKLENMEYEN




Bölüm 10: AZİZLER



 
 
Bölüm 11: GÖZYAŞLARI



 
 
 
Bölüm 12: KATİL

--Çoğu animede konu çok güzel ama öyle sıkıcılaştırıyorlar ki, karakterler hatırına ya da öneren hatırına izlemeye çalışsan bile işkenceye dönüşüyor, bildiğin eziyet ediyor anime sana ve bundan nefret ediyorum.
--Şahsen müziklere inanılmaz önem veririm ve konuya ve akışa, ortamları hissettirmeye katkılarının çok fazla olduğu kanaatindeyim. Gelin görün ki tam güzel bir anime buluyorsunuz openinginden cacık olmaz, içinde geçen müzikler de çok alışıldık, insanı o havaya sokamıyor ve bundan nefret ediyorum.
--Gerçek hayatta olamayacak ya da bilmem kaç binde bir rastlanabilecek kadar saf- iyi ve salak karakterlerin olması çok sinir bozucu. Bir de bu karakterlere animedeki karşı cinsin büyük bir çoğunluğu hasta olunca "Gerçekten mi? Pfff! <_< " kıvamına geliyorum ve bundan nefret ediyorum.
--Bir animedeki tüm erkek karakterler insanüstü yakışıklı ve tüm kızlar melek kadar güzel olunca uyuz oluyorum. Üstüne üslük bu anime karakterlerinin bazıları, animenin gerçekliği içerisinde güzel bile sayılmıyorlar ve bundan nefret ediyorum. Where is the göz, where is the nizam? <_<
--Aralarında doğru dürüst hiç bir olay, konuşma geçmediği ve bahsi geçen maşuk, aşık tarafından hiç tanınmadığı halde bu aşkın uğruna bir sürü şey yapılması gibi durumlar olan animeler de var ve bundan nefret ediyorum.
--Çok güzel animelerin popülerlik sorunu yüzünden 2. sezonu gelmiyor ya da sadece manga tanıtımı için yapılıyor ve bundan nefret ediyorum.
--Aynı türden animelerdeki çoğu unsur birbirine benziyor; orijinal anime sayısı gerçekten çok az ve bundan nefret ediyorum.
--100 bölümlük konu çıkacak animeler 25 bölüme, 12 bölümlük konu ile bitirilse de olacak animeler 60 bölüme 40 bölüme kadar gidiyor ve bundan nefret ediyorum.
--Savaşlardan önce bana göre çok aptalca, izleyeni gaza getirmeye yönelik laflar söyleniyor, sözler veriliyor ve bundan nefret ediyorum. Yahu savaş be adam konuşmayı sonra yaparsın, hele bir kazan...
--Zaten çok fazla örneği olan türlerde animeler çıkmaya devam ediyor (talibi de çok fazla), güzel ve tuhaf- orijinal animelerden çok az çıkıyor ve bundan nefret ediyorum.
--Ama animeler eğlencelidir :mellow:

Özellikle mükemmel konuları olduğu halde, aceleye getirilip kötü bir finalle harcanan animelerden nefret ediyorum. Aklında bir çok senaryo kuruyorsun. Bir bakmışsın saçma sapan bir şekilde bitmiş gitmiş.

Höhö hemen üye oldum. :ph34r:

Her bölümde de işi dalgaya almadıkça bence özellikle ciddi animelerde birden bire afallatan bir çeviri görmek insanı çok güldürüyor ve keyiflendiriyor.

Yalnız you're my heart you're my soul demişken

Yalnız you're my heart you're my soul demişken

Buraya gizemli giren ifşa olarak çıkıyor ya öyle bir havası var :(

Buraya gizemli giren ifşa olarak çıkıyor ya öyle bir havası var :(

Her zamanki gibi benim düşüncem bir şey demeyeceği yönünde. :D Çok iyimserim.