Jump to content

ame

Üyeler
  • İçerik sayısı

    496
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    5

İtibar Etkinliği

  1. Beğen
    ame got a reaction from kamatsuritachi34 in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  2. Beğen
    ame got a reaction from yuicchi in Animelerdeki En Güzel Mekanlar   
    Evet arkadaşlar konu saçma mı oldu bilmiyorum ama aklıma böyle bir şey geldi dsgsdfsdf
    Sıralama olarak değil de aklıma gelenleri yazıyorum ^_^
    Hoshi wo Ou Kodomo



    SAO



    Howl's Moving Castle



    Spirited Away



    Kotonoha no Niwa



    -Devamı diğer mesaja, sığmıyor-
  3. Beğen
    ame reacted to Spike Spiegel in Sidooh   
    -- Sidooh --  
    Mangaka: TAKAHASHI Tsutomu  
    Tür: Aksiyon, Dram, Tarihi, Dövüş Sanatları, Seinen, Samuray  
    Cilt Sayısı: 25  
    Bölüm Sayısı: 266  
    Durum: Japonca Olarak Tamamlandı. -  İngilizce Olarak 139 Bölüm Çevrildi.   
    Konu: 1855 Japonya'sı Tokugawa Şogunluğu'nun sonundaki siyasal değişimler ve sosyal mücadele sırasında, iki yetim kardeş olan Yukimura Shoutarou ve Yukimura Gentarou bu çalkantılı zamanlarda hayatta kalmak için mücadele vermektedirler. Merhum babalarından kalan tek yadigâr olan kılıçla ve annelerinin bilgelik dolu son sözleri ile birlikte iki kardeş, Savaşçının Yolu Sidooh'a baş koyarlar.   İndirme Linki: http://ccatsonmars.blogspot.com.tr/p/sidooh.html
  4. Beğen
    ame got a reaction from Sakuragi in Omoide no Marnie / Bilinçdışı Bir Sevgi Öyküsü   
    Tanıtımın çok güzel olmuş. Ben başta bu filme sinemaya gidecektim ama 1 gün ile gösterim tarihini kaçırdım çok içimde kalmıştı .. Filmi açıkçası ben çok sevdim başlarda kendine bağladı bir kaç yerde durağan oldu ama sıkmadı hiç. Görsel olarak beni çok etkiledi Anna'nın kaldığı eve hayran kaldım mesela çok değişik bir havası vardı. Belki filmin beğenilmemesinin nedeni diğer Ghibli filmleri ile kıyaslandırılmış olmasıdır sonuçta bu biraz daha yavaş ilerleyen her ne kadar kız hayaller görse de gerçekçi bir anime. Ben Ghibli filmlerindeki o sihirli havayı çok seviyorum tamamen farklı bir yere götürüyor insanı, bu film sihirli bir dünyaya götürmedi ama çok güzeldi duygusal açıdan.Filmin sonunda çıkan olayı açıkçası hiç düşünmemiştim değişik ve güzel bitti.Sonunda duygulandım ama müzik başlayınca daha da bir duygulandım gerçekten çok güzeldi.
  5. Beğen
    ame reacted to Nayru in Omoide no Marnie / Bilinçdışı Bir Sevgi Öyküsü   
    Omoide no Mânî (Marnie Oradayken)
     

     
    GENEL BİLGİLENDİRME
     
    ORİJİNAL ADI è Omoide no Marnie (思い出のマーニー)
     
    TÜRÜè Movie, Psikoloji, Dram, Gizem
     
    UZUNLUKè 103 dk
     
    YAYINLANMA TARİHİè Japonya (19 Temmuz 2014), Türkiye (5 Haziran 2015)
     
    YÖNETMEN è Hiromasa Yonebayashi
     
    YAPIMCI è Yoshiaki Nishumura
     
    PRODÜKSİYON èStudio Ghibli
     
    *Joan G. Robinson’un aynı adlı Marnie Was There eserinden uyarlama bir movie
     
     
     
    Omoide no Mânî ile karşımıza çıkan çok tanıdık bir o kadar da içimizden olan Stüdyo Ghibli’de bu sefer yönetmen koltuğuna alışkın olduğumuz Miyazaki yerine yine onun kanatları altında yetişmiş bir ismi görüyoruz: Hiromasa Yonebayashi.Ben bu yönetmeni bir yerden hatırlıyorum diyenleri çok düşündürmeden geçmişte Kari-gurashi no Arietti moviesine de aynı ismin imza attığını belirteyim.O dönem daha çok ustası Miyazaki’nin yardımıyla ayakta duran yönetmenimiz bu sefer tek başına işin altından kalkmışa benziyor. Tabii artık kendi yolunu çizdiğini alışık olmadığımız bu Ghibli yapımıyla da anlamış olduk. Stüdyo Ghibli’nin kapanması ve Miyazaki’nin emekliliğiyle ardından geleceklerin neler yapabileceği sorusu halen tazeyken bu tür yapımlar bence umut ışığı niteliğinde.
     
    Omoide no Marnie -Stüdyo Ghibli’nin son filmi- acaba stüdyoya yakışır bir son mu buna izleyip kendiniz karar verebilirsiniz.
     
    KARAKTERLER
    ANA KARAKTERLER
     
    Anna Sasaki
     

     
    Marnie
     

     
    OTHERS
     
    Yoriko Sasaki (Üvey annesi ama teyze diyor)
     

     
    Kiyomasa/Ooiwa Setsu (Hokkaido’daki Akrabalar)
     
     
     
    Hisako (Ressam Teyze)
     

     
    Toichi (Balıkçı Emice)
     

     
    Sayaka (Çok Bilmiş Komşu Kızı)
     

     
     
    ??? (Spookieee  :smile_bilmem: )
     

     
    HİKAYE
     

     
    İzin verin sizi Anna ile tanıştırayım. Moviemizin ana karakteri olan Anna ergenliğin eşiğinde astım hastası olarak karşımıza çıkıyor. Aslında bu hastalıktan öte ruhsal bir bunalımın içinde olduğu hemen gözümüze çarpıyor. Duygusal olarak güçlenmesi ve geçmişi ile alakalı bazı şeyleri aşması gereken bir karakter. Küçük yaşta ebeveynlerini kaybeden ve üvey ailesinin kendine bakmasıyla ilgili önemli bir durum öğrenen Anna dünyaya karşı küsmüş desek adeta yeridir.
    Yapayanlız kalmışlık hissiyatı ve geçmişine olan öfkesiyle dolu olan Anna’nın iyice içine kapanmasıyla üvey annesi onu Hokkaido’daki aile dostlarının yanına gönderme kararı alıyor. Böylece Anna’nın benlik problemlerini çözmeye dair olan serüvenine hep beraber başlıyoruz.
     
     
     
     
    Hokkaido günleri başladığında Anna’nın içindekileri söylemek konusundaki pasif tavırları, insanları kendisine yabancı görmesi, duygu ve düşüncelerini aktarmaktaki isteksiz tavırları halen devam eder.Ta ki bir gün bataklık bölgesinde gördüğü konağın bahçe kapısından içeri girmesiyle ve ardından gelişen olaylarla hikayemize ismini veren kahramanımız Marnie ile tanışıncaya dek. Başta Marnie’nin gerçek olup olmadığına dair şüpheleri olan Anna sonraları bu duruma takılmadan Marnie ile zaman geçirmeye başlar. Bu süreçte bazı şeyleri aşmaya ve kendini bulmaya başlayan bir Anna seyretmeye başlarız.
     

     
    Filmin gelişme kısmı tam da kalbimize dokunan olayların yaşanmasıyla devam eder. Sevgi kavramına farklı bir cihet kazandırmış Anna ve Marnie ikilisiyle derinden gelen sevginin insan üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu muhakeme etmeye çalışırız. Anna’nın algı değişimleriyle bizde kendi içimizde istemsizce bir durum değerlendirmesi yapmaya başlarız. Marnie ile olan ilişkisiyle sadece Anna’nın değil kendimizin de aslında sevgiye  ne kadar muhtaç olduğumuzu idrak etmeye başlarız.
     

     
    Epey bir ilerleyişin ardından kafada zamanla pek çok soru birikiyor. Gelişen sürreal olaylara odaklanmadan olsa gerek rüya, hayal hatta doğa üstü şeylere dair acabalar sıklaşıyor. Sonuç olarak bağlanan yer olması gerektiği gibi ve içe sinen bir şekilde oluyor. Hepimizin aslında derinden gelen bazı duygularımıza, bir olay ya da bir durumun rehberlik ettiği gerçeği ile başbaşa bırakılıyoruz.
     
    Final için özellikle hiçbir şeyden bahsetmek istemiyorum buraya kadarki ufak bilgiler, değerlendirmenin arasındaki ufak spoilerlar, hikayenin gidişatına ve seyir zevkine gölge düşürmeyecek cinstendi. Ancak final için bahsedeceğim en ufak bir şey bile işin büyüsünü bozabilir o bakımdan finale dair değerlendirmeyi şahsınıza bırakıyorum.
     
     
    GENEL DEĞERLENDİRME
     
     
    Her zamanki gibi alışkın olduğumuz Stüdyo Ghibli’nin şahsına münhasır çizimleri bu sefer de bir o kadar etkileyici. Gerçeklik dokusu gayet iyi işlenmiş. Teknolojik yeniliklerin de getirdiği yüksek piksel movieye bambaşka bir tat katmış. Karşılaştığımız manzaralar yönüyle de Ghibli’nin yine aşağı takılmadığı aşikar Abartılacak şekilde güzel, müthiş, ou abi sen daha izlemedin mi ya düzeyinde bir movie değil ancak tam kararında, yerinde, belli kriterleri fazlasıyla sağlamış bir yapım Akıcılık konusunda pek optimistik değilim Hikaye, kökeni yönüyle fazlasıyla klasik aşina olduğumuz bir yapıda ancak işlenişi profesyonelce Üzülerek söylüyorum ki herkese hitap etmeyen bir movie zaten herkese hitap etmesi mümkün mü diyeceksiniz de bunu şu yönden diyorum açıkçası bu movieyle alakalı epey  yazı okudum ve o kadar uç yorumlar gördüm ki beğenen biri olarak herkesin bu movie içindeki anlam katmanlarını hazmedemeyeceği, duygu yoğunluğunu kavrayamayacağı kanaatindeyim. Bireysel Bir Saptama
     



     
    DİĞER DETAYLAR
     
    BAŞLICA SEİYUULAR
     
    Sara Takatsuki (Anna)
     

     
    97 doğumlu bu genç seiyuumuz ilk projesi olan Omoide no Marnie ile epey göz doldurmuşa benziyor. Umarım ilerde yine böylesi güzel projelerde kendisiyle karşılaşırız.
     
    Yine Bir Saptama
     
    Aslına bakılırsa bu benim keşfettiğim bir şey değil ama sonuna kadar katılıyorum
     
        
     
    Sizce de Sara Takatsuki seslendirdiği karaktere benzemiyor mu?
     
     
    Kasumi Arimaru (Marnie)
     

     
    Bu tatlı, hanım hanımcık seiyuumuz da (Allah sevdiğine bağışlasın  :rolleyes: ) ekip arkadaşı Sara Takatsumi gibi ilk seiyuu deneyimine bu movie ile imza atmış.(Taze kan yani :LTkJN9u:)
     
    Gerçekten başarılı ses olduğunu vurgulamak istiyorum. Daha büyük projelerde ,ana rollerde görmeyi umut ediyorum.
     
    Diğerleri :
     



     
    SOUNDTRACK (OST)
     
    Ghibli’nin önceki yapımlarında olduğu gibi yine harikülade arka plan müzikleriyle karşı karşıyayız. Bu konuda benim insiyatifim gerçekten indirilip dinlenmesi yönünde. Olayın atmosferine girmek açısından ostlerin yeri yadsınamaz bir konumda.
     
    Ending müziğini ne kadar beğendiğimi kelimelerle ifade edemem. Priscilla Ahn imzalı ‘’Fine On The Outside’’ parçası movienin bitimi ile artan duygu yoğunluğunu bir hayli harlıyor. Takatsugu Muramatsu da diğer ostlere el atmış.
     

     
    https://soundcloud.com/andrea-fahreza/this-old-house
     
    Priscilla Ahn sırf bu movie için bir albüm yapmış. ‘ANATA NO KOTOGA DAISUKI’ isimli bu albüm içinde çok değerli, dinlenmeye değer epey bir şarkı barındırıyor. Tarzını ve sesini çok beğendiğimi bilmem söylemeye gerek var mı?
     
    Albümün diğer parçalarını buradan dinleyebilirsiniz
     
    Sanırsam söylenecek fazla bir söz kalmadı, benden bu kadar eğerki izlemediyseniz kesinlikle bu movieye bir 103 dk ayırın derim :)  İstifade etmeniz temennisiyle…  ^_^
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     
  6. Beğen
    ame reacted in Beslediğiniz Hayvanlar Ve Fotoğraflarınız   
    Öncelikle annenin büyüyene kadar ve doğum yapana kadar olan fotoğrafları:



     



     
    Sırada anne ve yavruları  :
     



     
     
    3 megapiksel kamera ile ancak bu kadar net fotoğraflar çıkıyor. :(
     



  7. Beğen
    ame reacted to Skadi in Beslediğiniz Hayvanlar Ve Fotoğraflarınız   
    Güney Afrika"daki kedilerim.
     
    Anne Mia; İlk önce bir kaç çocukluk fotoğrafını koyayım.
     



     



     



     



     



     
    Mia artık bir anne;
     



     



     
    Mia'nın yaramaz oğlu Ada.Köpek yavrusu gibi yetiştirdik kendisini, kemik vb. ne varsa yer, yapmadığı yaramazlık kalmaz.Eve fare getirip oynama gibi kötü huyları vardır. :( Ada'nın küçüklüğü;
     



     



     



     



     



     
     Mia ve Ada artık iyice büyüdüler, yeni resimleri;
     



     



     



     



     



     
    Evin bir diğer neşesi Chocolate.Bir gün ansızın gelmişti, o gündür bu gündür bizimle kendisi.Yan komşumuz, eski sahipleri olan ailenin onu sokağa bırakıp taşındıklarını söylemişti.Kendisine eziyet de etmişlerdi ne yazık ki :( Kendisi çok çok sakin bir kedidir. (:
     



     
    Kapanışı Mia ve Ada ile yapalım. :p
     

     
    Bunun dışında kendim 2 tane de kuş besledim, ne yazık ki öldüler.Bir daha almayı planlıyorum, kuş bambaşka bir şey.
     
    Ne kadar çok resim olmuş ya.. : :))
     
  8. Beğen
    ame got a reaction from Laetitia in En Sevdiğiniz Anime Filmi ?   
    Benim çok fazla var :lol: Bunlar en sevdiklerim sanırsam :lol:
    Mononoke-hime
    Tonari no Totoro
    5 Centimeters per Second
    Hotarubi no Mori e
  9. Beğen
    ame got a reaction from Sinsine in Birisiyle Evlensen Hangi Animeden Olur   
    Kuroko no Basket'deki tüm erkekleri isterim :ph34r:

    Özellikle Kise ve Aomine :ph34r:
  10. Beğen
    ame got a reaction from anes in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  11. Beğen
    ame got a reaction from kamix3 in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  12. Beğen
    ame got a reaction from Vatoz in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  13. Beğen
    ame got a reaction from JenikVogll in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  14. Beğen
    ame got a reaction from Cao Cao in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  15. Beğen
    ame got a reaction from Yabus in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  16. Beğen
    ame got a reaction from Aveirot in En sevdiğiniz Müzik türü, Grup ve şarkıcı hangileridir?   
    Müzik zevkimin baya ve iyi ki değiştiğini fark ettim bu konuyu görünce tabi bu değişim 2 yıl önce falan oldu dfgdfgdfg
    Neyse en sevdiğim grup Led Zeppelin kesinlikle -Jimmy Page'in sapığıyım-. Sonra The Kinks var tabii ki Beatles da. Genellikle grup değil de şarkı dinlerim ama bu gruplar hariç tabii.
    -Ayrıca Queen de dinlerim ama nedense çok sıcak gelmiyor bana Freddie Mercury fazla mükemmel olduğundan olabilir-
    Kişi olarak yok :huh:
  17. Beğen
    ame got a reaction from Sakuragi in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  18. Beğen
    ame reacted to NaruHodo in "Anime bir hataydı."   
    çoğunlukla haklısın farkında olmadan etkileniyorsun da gerçi bu durum yaş düzeyi arttıkça etkilenme düzeyi azalıyor bunun sadece eğlence olduğunun farkında oluyorsun..anime izlerken önemli olan doğru yapımları seçmek..tabi ki her işte olduğu gibi bu sektörde de abartılar saçmalıklar ahlak yapısına uymayan konularla türlerle de karşılaşıyoruz..hele ki şiddet muazzam şekilde servis ediliyor insanın doğasında da olunca kabullenmesi daha kolay oluyor..ama size şöyle bir tavsiye de bulunayım çoğunluğun yaşı küçük olduğundan kendinize belli saatler seçin anime izleme saatleri ve bu süreyi geçmemeye özen gösterin hayatın animelerde ki gibi olmadığının farkına varın oradaki karakterler gibi davranmayın kendi karakterinizin dışına çıkmayın gerçek hayattaki geleceğinizle ilgili yapacağınız işleri ertelemeyin kaçmayın göz ardı etmeyin hayat gittikçe zorlaşıyor ve siz bu yaşlarda ne yaparsanız ileride hayat çizginiz ona göre gidiyor..muhakkak anime izlerken size birşey katacak olanları seçmeye gayret gösterin..ecchi türlerini ben animeden saymıyorum sapıklıktan başka bir şey değil..hiç kimseye de tavsiye etmiyorum..bu konuda sana sonuna kadar katılıyorum..özetle birşeyleri yaparken aşırıya kaçmayın abartmayın bağımlı olmayın pc başına kendinizi kapatıp dış dünya ile irtibatınızı koparmayın asosyal olmayın..gerçekten çok zorluklarını yaşarsınız herşey tadında ve doğru şekilde olsun..nacizane önerim 
  19. Beğen
    ame got a reaction from historianWeeb in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  20. Beğen
    ame got a reaction from Songena in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  21. Beğen
    ame got a reaction from DragonSoul in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  22. Beğen
    ame got a reaction from Golge_Kaze in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  23. Beğen
    ame got a reaction from Zafkiel in "Anime bir hataydı."   
    Merhaba arkadaşlar uzun süredir anime izlemiyordum ve tekrardan başladım. Sonra yine evde Japonca bağırarak kapıları tekmelemeye başladım. Bir kaç gün önce Hayao Miyazaki'nin "Anime bir hataydı çöplükten başka bir şey değil." dediği bir gif gördüm.İlk önce Hayao Miyazaki gibi birinin neden böyle bir şey dediğini anlamadım ama sonra altındaki yorumları okuyunca bazı şeyleri farkına vardım ve üzüldüm.
     
    İlk önce anime benim hayatımı çok fazla değiştiren bir şey farklı bakış açılarını anlamamı sağladı empati kurma yeteneğimi geliştirdi. Japon milletine ve hayal güçlerine hayranlık duydum. Bunun için gerçekten çok mutluyum. Anime izlediğim için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü hayatımı çalıyor gibi hissediyorum. Sonra gerçek hayattan ve insanlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünüp her şeyin animelerde ne kadar harika olduğunu kendime kabul ettiriyorum belki de kendimi kandırıyorum ve gerçek hayattan kaçmak istiyorum.2 hafta önce yine anime izliyordum ve biraz kendimi kaptırmıştım(baya fazla) annem yanıma gelip "bunlar yüzünden gerçek hayatı unutmuyor musun?" dedi. Ben de "onun için izliyorum ya" dedim. Annem "Gerçek hayatla yüz yüze geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsın ama." dedi ve çekip gitti, tabi ki de bu bende hiçbir şeyi değiştirmedi izlemeye devam ettim.Zaten bunun farkındayım.
     
    Dünyanın ve ülkemizin asla iyi bir yer olamayacağını bu son günlerde daha iyi anlamış 16 yaşında bir genç olarak gelecek kaygısıyla gerçeklerden kaçıyorum ve başka şeylere bağlanıyorum. Artık arkadaşlarımı animeye başlatmak için zorluyorum ki onlarla animeler hakkında konuşabilelim. Siz de böyle yapıyorsunuz büyük ihtimal. Nerdeyse izlediğim tüm animelerde büyük toplumsal psikolojik sorunlar gözüme çarpıyor ve bölümü izleyip yorumları okuduktan sonra kimsenin umursamadığını görüyorum. İzlediğim tek bir anime serisi yok ki benden küçük kızlar objeleştirilmesin, bel altı bir şaka olmasın.Çoğu zaman sebepsizce öldürülen karakterler var şiddet her zaman ön planda. Bir animenin beğenilmesi için baş karakterin havalı genç bir erkek olması, her bölümde şiddetli dövüş sahneleri olması, ecchi sahne olması yetiyor gibi gözüküyor. Eğer dövüş olmazsa hemen "bu bölüm çok sıkıcıydı" yorumları beliriyor. Ben de dövüş sahnelerini tabi ki seviyorum ama başka şeylere de değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunları izledikten sonra etkilenmiyor gibi gözükebiliriz ama bence bu bizi etkiliyor. Sürekli şiddet içeren şeyler gördükten sonra buna karşı fark etmeden kayıtsız kalabiliriz istemeden de umursamaz biri olabilir ve bu bize normal bir şey olarak gözükebilir.Benim bahsettiğim gereksiz ve nedensiz bir şekilde olan şiddet.
     
    Bir anime izlemiştim Boku wa tomodachi ga sukunai diye ünlü bir anime siz de izlemişsinizdir. Pek ecchi izlemediğim için ve hoşlanmadığım için mi bu anime beni fazlasıyla şaşırttı bu size normal gelen bir şey mi? Tamam artık her animede liseli kızlar konuşurken sürekli kısa eteklerinin ve göğüslerini gösterilmesine bile alıştım ama bu animede baş karakterin küçük bir kız kardeşi vardı ve resmen her bölümde o küçücük 8-9 yaşlarındaki kız objeleştiriliyordu. Midem bulanmıştı. Gerçekten sizin izlediğiniz ecchiler her zaman böyle mi çünkü bu beni sinirden titretmişti. Bir kere kimsenin böyle bir hakkı yok keşke bunu anlayabilseniz kadınlar birer bireydir sizin göz zevkinizi tatmin etmek için yaratılmadık.Bu kadar saygısız olmayın. Bunları izleyen ne kadar sapık insan var düşünün ve tacize uğrayan ne kadar küçük kız.Biliyorum en yakın dostlarımdan birisini küçükken amcası asansörde taciz etmiş. Bunlardan etkilenmiyor gibi gözükebilirsiniz kim bilir benim daha izlemediğim ne iğrençlikler var. Ama bu tür şeyleri göre göre size normal gelebilir ve kayıtsız kalabilirsiniz.
     
    Sadece uzun süredir foruma üyeyim ve bu aralar pek aktif değilim böyle bir yazı yazmak istedim içimi dökmek için çünkü gerçekten animeler hiç normal değil ne kadar sevsem de azıcık düşünseniz bunun farkına varabilirsiniz.Keşke düşüncelerimi daha iyi ifade edebilsem eminim ki beni yanlış anlayan bir sürü kişi çıkacak ama kendimizi bu kadar kaptırmanın pek de iyi olmadığını belirtmek istedim.
  24. Beğen
    ame reacted to Barış D. Baryshx in "Anime bir hataydı."   
    İlk diyeceğim Miyazaki ustanın bu lafı ile ironi yaptığıdır. Seninde dikkat çektiğin gibi animelerin ve anime sektörünün bu hale gelmesi, popüler kültürün ve kapitalist sistemin kurbanı olmasına içerliyor tahminim. Çünkü böyle harika seriler yaratan birinin, böyle yüzeysel bir laf edeceğine inanmıyorum, altında derin bir anlamı ve eleştirisi vardır.
    Vurdulu kırdılı ve ecchi seriler işin eğlencesi yani zurnanın son deliği anime işinde.
    Animelerdeki felsefi, devrimci, ütopik ve distopik şaheserlerde var. Çocukların ve gençlerin çoğu bu tür şeyleri takmadığı veya ilgilenmediği için ön plana çıkamıyor.
    Annenin dediği gerçek hayattan kopma değil, hayallere dalma oluyor. One Piece'de teach'in dediği gibi "İnsanların hayalleri asla bitmez". Animeler olmasada insanlar hayaller ve ütopyalar alemine dalacak. Büyük düşünürlerin çoğuda bu özellikleri sayesinde büyük olmadılar mı, dünyayı etkileyen sistemler ve düşünceler üretmediler mi.
    Hatta tam tersi, bu düşünceler ve hayaller ile gerçek hayatta daha sağlam durursun ve bir şeyleri değiştirmek istersin, bu hayallerin sana güç verir.
    Son olarak diyeceğim, izlediğin anime ve anime türleride önemli, işlenen konuda önemli.
    Hotaru no Haka - Ateşböceklerinin Mezarı animesi gibi savaşların gerçek yüzünü gösteren...
    Bir Matrix filminin esin kaynağı olmuş, ona öncülük etmiş "Ghost in the Shell" gibi animeler...bir Psyco-pass, aynı şekilde eve no jikan...ilerideki insan hayatına ışık tutan ve bu konuda düşünmeye iten.
    Berserk gibi, Bir adamın hayalleri uğruna neleri yapabileceğini, nasıl değişebileceği, çaresizlik, ihanet, dostluk ve aşk'a aslında nasıl farklı gözle bakılabileciğini gösteren seriler...
    Aoi bungaku gibi, insanların iç dünyaları ile olan çekişmelerini yansıtan.
    Kino no tabi the beautiful world, xxxholic, Mushishi gibi mevlana vari öğüt verici hikayeler içeren seriler.
    Colorful, Wolf's Rain, Komşum Totoro, Princess Mononoke, Ruhların Kaçışı, Now and then here and there, Jin-rou, Memories, Paprika, Perfect Blue, Roujin Z, Sakasama no Patema, Paranoia Agent, Serial Experiments Lain, Shinsekai Yori, No.6, Tokyo Godfathers gibi serilerden feyz alacaksın, hadi yine iyisiniz anime öneriside yaptım sizlere :)
  25. Beğen
    ame reacted to Cold Dewil in "Anime bir hataydı."   
    Ya herşey kişide bitiyor.
    Bence anlattıklarına bakılırsa bu aralar biraz animeleri gerçekliğe bağlamışsın gibi geliyor.
    Benim ailem animeye başladığımı ilk öğrendiklerinde çizgi film mi izliyorsunda demişlerdi.Çoğu anime dışında kalan insana göre bu tarz şeyleri izlemek bir kaçış modeli.
    Animelerde esas oğlan kızı kapıyor diye dünyayı kurtarıyor diye kalkıpta bir psikoloji okuyan sana dönüp içinde bir yerlerde bu duyguları yaşamak istiyorsun diyebilr.
    Animeleri günlük hayattan kaçmak için izliyorsunuz demeleri o kadarda yanlış birşey değil.Sınav zamanı kalkıp izlemem mesela sınava çalışma isteğimin olmamasıdır.Kalkıpta paso takip ettiğim bir karakter için özeniyorsun demeleri yanlış olmaz.Çünkü bu böyledir.
    Ama burda ayrılması gereken şey şurası bence.
    Ben kalkıpta özeniyorsam ne olmuş sorusunu soruyorum ?
    Hayatımıza giren filmler ,diziler,oyunlarda buna örnek.Çoğumuz ne kadar vahşi olsa bile kalkıp bir zombienin kafasını parçalamak istemez ki ? Yada kılıç sallamak ? Animelerdeki gibi olmak...
    Kalkıpta kendini normal yaşadığın hayattan soyutluyorsan,yapman gerekenleri yapmıyorsan buna saplantı denir.Ve evet gerçeklikten kaçıştır bana görede...
    Ama birde çooooooook büyük bir faktör var ...Hayal gücü...
    İnsanın hayal gücü kendi sınırladığı kadardır.Kalkıpta sınav zamanı anime izliyorsam bu sınavdan kaçıştır hayattan değil.Ve işin sonunda kendimin hatasını görebiliyorsam bu hala dönülemez noktaya gelmediğimin göstergesidir.
    En verimlisi en oluru günlük işlerin ve sorumlu olduğun görevlerin ile yapmak istediklerinin arasına bir çizgi çekmendir.Sınava adam gibi hazırlanmışsam geri kalan zamanımda ister hayalimde dünyayı kurtarırım istersemde aklımda kendi hikayemi kendim yazarım.O ayrımı adam akıllı yaptıktan sonra sana karışamazlar.
    Ben animeleri eğlence için izliyorum.Kalkıp bir aksiyon animesinde ölenlerleri görüp etkilenmiyorum.Bir Ecchide kızla oğlanın yaklaşması normal geliyor.Okullarında festival yapmaları normal geliyor...
    Sebeb onların Japon olup farklı bir zihin ve eğiteme sahip olmaları...Ben aklımda bu ayrımı tam oturttuktan sonra gerisi sadece izleyip izlememene kalıyor :)
    .( He ölüm olayını şöyle açayım ayrı parantez olarak, bazen vahşet cidden abartılıyor evet.Anime örneği vermicem ama son zamanlarda vahşet arttı malesef.Bazılarıdan bende etkileniyorum.Ve hani insan düşünüyor ben bu olgun yaşımda böyleysem benden küçükler izlerse e düşünür diye.Buraya bazı animelerin yaş sınırlaması olmalı şeklinde söyleyebilirim.Kalkıpta bi 10-15 yaş grubundaki küçüklerimin kan ve vahşet animelerini izlemelerini istemem.Kan kanı doğrumaz ama duygusuzlaştırdığı kanıtlanmış bir gerçektir bilimadamlarınca..)
    Aksiyon oyunları oynayıp gerçekte öldürenler yada Pokemon izleyip atlayanlar falan.Bunlar aslında zihinlerinde ayrımı tam oturtamayanlar...
     
    PS: Sana tavsiyem,animeyi bırakmak senin kararın lakin izlediklerinin aslında hayal ürünü olduğunu kendine benimsetmen ^_^
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.