Jump to content

Önerilen İletiler

e-derginin sonunu hayır görmüyorum fazla bir açıklama yok yani böyle işler yapıyorsan bu işte çalışanların aklında en ufak bir soru bırakmamalısın mesela röportaj yapıcazda kiminle yapıcağımızı neye göre belirlicez zevkimize göremi yani kendi sorularımızda olur ama röportajın ana soruları ne olucak bunun gibi şeyler net değil ben gidip balık la röportaj yapsam ne sorucam ona sonra önce e-dergiyi açıp şimdide çoğu angarya ve insanlarla uğraşma işini halil abi üstlenmiş yada ona bırakılmış yani bir takım halil abinin konuştuğu kişiler e dergi editörleri olmalı bence bizde onlarala konuşmalıyız team work beybi :D neyse itraf ediyorum bu dergi bence en fazla 2 sayı çıkartır :D

Sen git balıkla röportaj yap. <_< <_< Fikir sende çıksın işte. Röportaj yapacaksan ve kiminle yapacağına karar verdiysen o kişinin özelliklerine uygun sorular sorarsın. Bu arada Emel ve Ercan çalışıyorlar. Adamlar işe başladı. Sen de katıl onlara yap bir şeyler. Ama itiraf etmek gerekirse bende çıkmasının uzun süreceğini düşünüyorum. -_-

İtiraf ediyorum fizik öğretmenime manyak dedim. :mellow: Şimdi her gördüğünde kanka naber diyor. :unsure:

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

  • Yanıtlar 3.2k
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Konuya en fazla mesaj yazanlar

Popüler mesajlar

Annemizin yada Babamızın cüzdanlarından 1-2 lira alıp ses çıkarmasın diye ayrı cebe koymak... :D

küçükken hep evlenince bebek olur sanıyodum :P

Şimdi popüler başlıklarımız gibi alttakine birşey yaptırmayacağız maalesef. :D Gelip arada itiraf edersiniz falan diye düşündüm. :D Bugün altıma kaçırdım falan gibi. Şaka şaka :P Neyse bence tutmaz bu

e-derginin sonunu hayır görmüyorum fazla bir açıklama yok yani böyle işler yapıyorsan bu işte çalışanların aklında en ufak bir soru bırakmamalısın mesela röportaj yapıcazda kiminle yapıcağımızı neye göre belirlicez zevkimize göremi yani kendi sorularımızda olur ama röportajın ana soruları ne olucak bunun gibi şeyler net değil ben gidip balık la röportaj yapsam ne sorucam ona sonra önce e-dergiyi açıp şimdide çoğu angarya ve insanlarla uğraşma işini halil abi üstlenmiş yada ona bırakılmış yani bir takım halil abinin konuştuğu kişiler e dergi editörleri olmalı bence bizde onlarala konuşmalıyız team work beybi :D neyse itraf ediyorum bu dergi bence en fazla 2 sayı çıkartır :D

1 sayı çıkardıda 2 si kaldı la :)
İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

e-derginin sonunu hayır görmüyorum fazla bir açıklama yok yani böyle işler yapıyorsan bu işte çalışanların aklında en ufak bir soru bırakmamalısın mesela röportaj yapıcazda kiminle yapıcağımızı neye göre belirlicez zevkimize göremi yani kendi sorularımızda olur ama röportajın ana soruları ne olucak bunun gibi şeyler net değil ben gidip balık la röportaj yapsam ne sorucam ona sonra önce e-dergiyi açıp şimdide çoğu angarya ve insanlarla uğraşma işini halil abi üstlenmiş yada ona bırakılmış yani bir takım halil abinin konuştuğu kişiler e dergi editörleri olmalı bence bizde onlarala konuşmalıyız team work beybi :D neyse itraf ediyorum bu dergi bence en fazla 2 sayı çıkartır :D

Bende aynı fikirdeim.

vede itirafım:

4-5 yaşındayken çizgi filme miki dermişim :D

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Yıl boyu yattım durdum, sınava henüz 2 gün öncesi çalışmaya başladım. O da işte öyle arada 1-2 saat ^^ Pişman da değilim ama, gerekirse çıkarım yurt dışına, sıktı buralar gari :) sınavdan sonra gorüşürük. Türevler integraller beni bekler..

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

itiraflar itiraflar

uzun olacak sanırım, istemeyen okumasın.

Hatta mümkünse kimse okumasın.

1. itiraf. Çocukluktan kalma bir travma, bugün arkadaşlarımın ve benim başımıza ciddi bela açtı.

Olayı anlatayım, şimdi bizim okulda bu senenin başından beri 6. kez almanca öğretmeni değişiyor. Geçen sene hakeza öyle. Bizim almanca adına bildiğimiz yegane şey "İh bin betül. Woheya komst du?"

Bu hafta okula -bu kez başka okullardan araklama değil, kadrolu gelmiş- yeni bi almancacı getirmişler. Kadın okula bir geldi pir geldi. Ders programını da tam yazılı haftasından önce karman çorman etmişler zaten, iyice bi ifrit olmuşum kadına daha görmeden kendisini.

İsmi de Ummahani. Onu geçtim, listede soyadı da yazmıyor. Memlekette bu adda kimse yoktur herhalde deyip yazmamışlar herhalde kadının soyadını. Derse gelmden önce duyumlar şöyle. Aşırı resmi ve rüküş giyiniyor, üçüzlerdeki cadı gibi bi ses tonu var, kocası da hürriyet gazetesinde çalışıyor, yanılmıyorsam güney mi akdeniz mi adana mı emin olamadığım bi yerel ekte editör.

Eyvah dedim resmen, ciddi bi önyargı oluştu bende tabi; kesin koyu cehapelidir bu diye yaftaladım kadını -gerçekten de öyleymiş tabi o ayrı bi mesele.

(yanlış anlaşılmasın, siyasi görüşüyle zerre kadar ilgilenmiyorum ama koyu cehapeli olan ne kadar öğretmen tanıdımsa hepsinden nefret ettim, meliha no 2 diyesim geldi resmen, kaldı ki bu familyadan bi öğretmen benim ilkokul öğretmenimdi ve elinden cetvel eksik olmazdı. Zaten siyasi bişey yazmayı da düşünmüyorum, politik tartışma açmayı da. Sadece öğretmen tipini gözünün önünde canlandırın diye dedim.)

Neyse, dünden beri dersimize giriyor bu kadın. Ya anlatamam, feci sinir ifrit olmuşum kadına.

Daha ilk dersten gelir gelmez defteri doldurdu ve soluk almadan derse başladı, konu da Imperativ, üstelik bir önceki hocanın kaldığı yer de değil. Bi de kendince espri yapıyor konuyla ilgili.

"Evet tabi ki Imperativ'leri dersimizde çok kullanacağız çünkü ben emir cümlelerini çok kullanacağım. Konuş, konuşma, dersi dinle, uyuma gibi."

Laf söyledi balkabağı oldu resmen. Neresi espriyse artık, buna gülüyor bi de. q_q

neyse ilk derste pek bi olay olmadı gerçi bunun dışında, esas olay bugün oldu. Gene almanca dersi. Hoca geldi, biz bedenden çıkmışız ve feci uyuşuğuz, benim alerjilerim azmış durumda suratım kırmızı yaralar ve beyaz renkli asidik bir ilacın hakimiyetinde. Hava bir kapalı bir açık, tam uyku havası ve ben de yaralarım iyileşsin diye antihistaminik ilaç kullanıyorum, o da feci uyku yapıyor zaten.

Bi de sıra arkadaşımın (Pınar) İngilizce dönem ödevindeki çeviri hatalarıyla uğraşıyorum, düşünün halimi. Sinirlerim gerilmiş halde ingilizce çeviriyorum, alerjiler suratımı fena etmiş, nezleyim, mide rahatsızlığım var, reglim, beden dersinden de yeni çıktık feci uykum var. Almanca mı dinleyecem, yürü git lan.

Neyse işte kadın bi durmadan imperativ e devam ediyor. Bi ara bize döndü, İngilizce mi yapıyorsunuz siizzz? diye bi gakladı, Beele akbaba gibi dikmiş gözlerini bakıyor. Pınar ödevi kaldırdı ama kadın durmadı başladı yakınmaya.

"Lütfen benim dersimle ilgilenin, benim dersimle kimse ilgilenmiyor zaten, dinleyen yok. Kocam da dinlemiyor, oğlum da dinlemiyor bari siz dinleyin."

Fak ya. Gülmemek için zor tutuyorum kendimi artık, sınıfın kalanı da farklı değil. Sonra ben yan sıraya döndüm, bi arkadaşıma öğğk yaptım. O görmeyince bu kez belirgin bi şekilde tekrar yaptım, cadı gördü.

Ne yapsa beğenirsiniz, Kalktı o da benim taklidimi yaptı. Ya kadın, ciddi ciddi dersin ortasına ayran budalası gibi çenesini düşürüp dil çıkardı. Hani doktora gidersiniz de boğaznızı kontrol etsin diye açarsınız ağzınızı, o hesap. Sınıfta feci bi kahkaka dönüyor. (Sonra kadın bağırır ve sınıf susar) Sonra benim yanıma gelip omzuma tıklatıp adımı sordu. Betül dedim naapim yanlış isim mi veriiyim.

Bizim arkamızda da 4 tane kız oturuyor. (Geveze arka dörtlü modeli) Bu olaydan bağımsız olarak hoca bunları bi-kaç kez uyardı, baktı uğultu dinmiyor, (rahatsız edici bi uğultu değildi gerçi, çünkü her kafadan hafif bi uğultu geliyordu. kızlardan ikisini çağırıp dışarı çıkardı. Bi iki dakka sonra içeri geçip arkamıza oturdular. Herkes ne oldu falan diye soruyor, arkamı dönüp konuşmaları dinledim. Kızlardan birini,n yüzünün yüzüne vurmuş sanırım, yüzü kızarıktı çünkü. Kızlar vurdu diyorlar kısık sesle, sinirden gülüyor gibi yapıyorlar ve bana tahdit etti bizi tarzı şeyler söylüyorlar, kadın orada dayak cenetten çıkmadır ve gereksiz değildir tarzı bi konuşma yapıyor...

Feci bi baş dönmesi başladı bende, bi an 1. sınıf oldum, ben o minik kızım bu kadın da ayşe sungur... Nasıl bi korkuyorum, nasıl bi nefret biliyorum içimde belli değil. Ellerim titriyor.

Neyse işte zil çaldı çıktık. Ben de E şubesine gidip o şubedeki arkadaşlarıma olayı aynen anlattım. Tabi sınıfta bi-iki kişi daha var.

Biraz sakinleşince sınıfa geri döndüm, iki tenefüs bi öğlen arası içinde olay öğretmenler odasına kadar yayılmış. Sonra o bana vurdu diyen kız gelip bu olayı sen kime anlattın diye sordu, işte o cerenler falan dedim.

Kız bi gülmeye başladı, betül biz seni işletiyorduk sen niye bizi ciddiye aldın, o kadar kıkırdadık görmedin mi demesin mi?

DUMURRRRR....

Eh işte gördüğünüz üzere, sanırım Ummahani hoca bu olay yüzünden o kızları suçlayacak, sorumlusu ben olacağım ve yok yere düşman kazanacağım, üstelik bu kızlarla dershane de aynı sınıftayız.

İMDAAATTT!

2. Olay daha klişe. Yakın arkadaşa aşık olma mevzuu ve bi-iki kişinin işkilenmesi. Bundan başka ne anlatmam gerekir bilmiyorum, senaryoyu kurun oynayın.

Ah be Betül diyecek laf bulamıyorum! Ama o olay o kadar büyümez sanmıyorum, unutulur gider.

İtiraf: Ben aslında bugün matematik yazılısına kasacaktım ama Junjou'yu bırakamadım. Yazık la bana da. Di mi? Evet.

İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesajını gönderebilir ve daha sonra kayıt olabilirsin. Bir hesabın varsa, hesabınla göndermek için şimdi oturum aç.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Misafir
Bu konuya yanıt ver...

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.


×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli bilgi

Forum kurallarımızı okudunuz mu? Forum Kuralları.