Gallardo

Ağlamak bir şeyi çözmeyecek.

Bağırmak bir şeyi çözmeyecek.

Kırıp dökmek bir şeyi çözmeyecek.

Sadece kabul et ve aksiyon al.

Aklı kıt olan bir adamın korkaklığını yenmesi bir ömür sürer!

Anime izlemenin faydaları :) One Punch Man 100 Days Challenge.

Anime mangalarla alakalı istatistik derlemesi

Anime, manga, novel vs karakterler gerçek hayat esintilerini bir yana bırakırsak hayal gücü ürünüdürler. Bir hayali ve fanteziyi barındırır arka planda. Çoğunlukla cinsel enerjiden doğan bir fantezi bu. Bu tür fanteziden arındırılmış fanservice material yanı olmayan idealize tiplere de rastlamak mümkün. Miyazaki animeleri gibi (tamam bir parça var kabul). Aynı şekilde bu tarz bir itkinin kullanıldığı ama gerçeklikten kopmamış karakterlere de rastlamak mümkün. Sanırım LOGH’da ki gibi veya Gundam veya Votoms’da ki gibi. Her halükarda onlar birer hayal ürünüdür ve gerçek hayat gerçeklerin olduğu yerdir. Siyah ve beyazı baştan böyle belirleriz grileşme sonradan başlar. Tahmin edersiniz ki kompleks eserler grinin tonlarından çıkar. Zannımca saf siyah veya saf beyaz örnekler yoktur. Bu noktada siyah olanın siyahı, beyaz olanın beyazı ne kadar temsil ettiğini (gerçek hayat gerçeği ne kadar temsil eder, gerçek nedir, gerçeği tanımlarken başvurduğumuz kriterler nelerdir…)  sorgulamakta fayda var. Bununla birlikte, nadir bulunabilirlikleri itibariyle grinin uç tonlarındaki örnekler ekstra ilginçlik teşkil edebilmektedirler (%1 gerçekçi %99 hayal ürünü bir karakterin ilham vermesi).

Armored Trooper Votoms akıyor :) Karizmatik eski animeleri seven arkadaşlara gönül rahatlığıyla önerilir ;)

Az önce acaip bişey keşfettim :D

Az önce Casshern Sins 8. bölümü izledim.

Bahar Sezonu Şampiyonlar Ligi 1. Torba :)

Baklava diye bir kız ismi duydunuz mu hiç?

Başlayalım bakalım, Fruits Basket'e :)

Başrolün şöyle;

Villainin şöyle;

Olduğu sistem karşıtı bir polisiye animesi.

Lanet olsun sevdim bu fikri.

Bazen forumda dolaşırken bir ileti görüyorum "Oha! Kim yazmış bunu?! Ne kadar kafa dengi :D" derken bir bakıyorum benim eski hesap :D

Bazı animeler tekrar izlenmeli, bazı mangalar tekrar okunmalı, bazı duygular tekrar yaşanmalıymış. Favori bir serinizi okumak bazı şeyleri tekrar hatırlamanıza vesile olur ve kendinizin daha iyi bir versiyonuna dönüşmenizde etkili olur.

Bazı karakterler inanılmaz şeyler yapsalar bile ancak geçici bir ''wauwww'' etkisi oluştururken bazı karakterler tek bir sıradan mimiğiyle nasıl kalbimle oyuncak gibi oynayabilir

Beğendim :)

Beklentilerimi karşılamayı başardın Steins Gate 0.

Steins Gate serilerindeki en etkileyici bölümleri sıralasak. Steins Gate 0 > Steins Gate > Steins Gate 0 şeklinde bir diziliş olur. Konu, ilk sezonu kesinlikle geçebilecek yeterlilikte.

Belki de bu dünyanın denizi başka bir dünyanın gökyüzüdür. Belki de bu dünyanın gökyüzü başka bir dünyanın denizidir.  Deniz üstüne deniz, gökyüzü üstüne gökyüzü, dünya içinde dünya. Grand Blue 65. Sakasama no Patema. Gökyüzünde uçan balıklar olsaydı ilginç olurdu. Evettt. Belki de bu dünyanın kuşları başka bir dünyanın balıklarıdır. Belki de bu dünyanın balıkları başka bir dünyanın kuşlarıdır. Gecenin parçalı bulutlu parlak gökyüzüne daldığın anda yerçekimi bir anda tersine dönse ne yapabilirsin ki. Ama ben sadece gökyüzünde balıkları da görmek istiyorum. Ayışığı onların pullarına vursun istiyorum. Bir anligina gözüküp kaybolan pırıltı kümeleri.

Berserk... özlemişim.

Bildiğiniz en uzun süre sonra 2. sezon alan anime hangisi? Benim aklıma 9 yıl sonra 2. sezon alan Mushishi geliyor.

Bir an 3. sezon openingi zannettim :) Umarım 3. sezonun da böyle bass ağırlıklı bir openingi olur.

Bir anime 10 puanlık etki verebilir ama bu kalbin 1. katmanı ile sınırlı olabilir. Üst bölge titreşir ama derinlere pek ulaşmaz. Bir anime 6 puanlık etki verebilir ama 3. katmana dokunabilir. Etkisi daha az şiddetli ama daha derin olabilir. Bir animenin etkisi farklı katmanlarda farklı şiddetler de gösterebilir. Örnekler çoğaltılabilir. Yüksek puanları, uç etkileri sevsem de sanırım özünde katmanlarla ilgiliyim. Düşününce, müzikler de böyle, filmler de böyle, kitaplar da böyle, sanat eserleri de böyle... İnsanlar da böyle.

Bir animede gördüğüm en etkileyici seslendirmelerden bir tanesi. Yıllanmış şarap gibi bir ses resmen.

Bir çocuk yürümeyi öğrenirken 50 kez düştüğünde, kendi kendine asla ''belki de bu bana göre değildir'' diye düşünmez.

Bir insana kendi kendime yetemediğim için bağlıysam, o kişi ancak bir can simidi olabilir, aradaki bağın sevgiyle hiçbir ilgisi yoktur. Mantığa aykırı görünse de yalnız kalabilme becerisi, sevme becerisinin ön koşuludur.